Karapınar Kumulları, Konya Ovası’nda yer alan ve doğa şartların gereği çölleşme yaşayan bölgenin adıdır. Son zamanlara kadar adı pek de duyulmayan bu yer, ülkenin tek çölü olma özelliğine sahip bir yer.
Türkiye’deki tek çöl olan Karapınar Kumulları, son dönemlerde Konya’nın turizm açısından yükselen değeri hâline geldi.
İçindekiler
Karapınar ilçesi olarak bilinen bölgede 1960’lı yıllarda yaşanan kum fırtınaları, ilçedeki yaşamın aksamasına neden olan bir tehlike yarattı. 1962 yılında konuyla ilgili önlemler alınmaya başlandı ve 1972 yılına kadar devam eden çalışmalar sonucu ağaçlandırma yapıldı. 2000’li yıllarda dahi devam eden ağaçlandırma çalışmaları, ilçenin karşılaştığı tehlikeyi ortadan kaldırdı.
Yapılan çalışmalara hem halkın hem de devletin destek verdiği biliniyor. Buna bağlı olarak bu çalışmanın, insan eliyle doğaya karşı yapılan mücadele olarak da manşetler de kendine yer edinmiş bir haber niteliği de var. Doğanın tahribatından bile güzellikler çıkabileceğini ve insanların gerektiği an, toprağını herkesten daha iyi koruyabildiğini kanıtlayan manevi bir yanı da var buranın. Halk arasında burası, “toprağın bittiği yer” olarak da adlandırılıyor.
Kireçli ve killi bir yapıya sahip olan Karapınar’ın toprağının erozyondan kolay etkilenmesi sonucu yaşanan bu doğa olayları ve sonrasında yapılan ağaçlandırma çalışmaları şu an Karapınar Kumulları ya da Karapınar Çölü olarak adlandırılan yerin oluşumuna yol açtı.
Ülkenin tek çölü olmasının avantajından faydalanılarak çöl safarisi etkinliği düzenlenmeye başlanan kumulları ziyarete gelenler, inanılmaz manzaralarla karşılaşıyorlar. Öyle ki, burası yavaş yavaş fotoğraf çekmek, safari yapmak, yürüyüş yapmak gibi etkinliklerin odak noktası hâline geliyor.
Konya’ya Mevlâna için giden turistlerin yeni odak noktası olabilecek bir yer olduğunu söylemek mümkün. Sadece turizm açısından değil, araştırmacıların ilgisini çektiği için akademik araştırmalar açısından da önemli bir yer olduğu söylenebilir.
Karapınar Kumulları, kendi başına ziyaretçiyi hak eden özel bir yer ancak etrafında da gezilebilecek çok güzel yerler var. Gitmişken onları da görmenizi tavsiye ederiz.
9000 yıl önce yaşanan volkanik patlamanın sonucunda suyla dolmasıyla oluşan Meke Gölü, bu çevrenin en ilgi çekici doğal güzelliklerinden biri. Çevresinde yaşayan Meke kuşlarından adını alan gölün üstünde adacıklar da bulunuyor. Göl etrafında yürüyüş yapabilirsiniz.
Konya’nın meşhur göllerinden Acıgöl, ilçedeki volkanik maar özelliği taşıyan bir göl. Aşırı tuzlu bir su olduğu için herhangi bir canlıya ev sahipliği yapmasa da fotografik açıdan göz doyuran bir yanı var gölün. Meke Gölü’ne yakın bir konumda olduğu için kısa bir vaktinizi ayırarak burayı da görebilirsiniz.
Çıralı Obruğu ve içinde bulunan Çıralı Gölü de buralarda görülmesi gereken noktalardan üçüncüsü. Bu göl, yer altı mağaralarının tavanlarının çökmesi sonucunda oluştuğu için jeolojik açıdan önemli bir yapı. Ayrıca, Roma dönemine ait bir kalıntıya da ev sahipliği yapıyor. Bu açıdan tarihi bir özelliği de var.
Karapınar Kumulları ve çevresine bir gününüzü ayırmanız yeterli olacaktır. Konya ya da çevresine yolunuz düştüğünde bu etkinliklere kolayca vakit ayırabilirsiniz.
Konya’nın merkezinden 100 km uzaklıkta bulunan Karapınar ilçesine özel araç ya da otobüs, minibüs gibi toplu taşıma araçlarıyla gitmek mümkün. Ortalama olarak 1-1,30 saat sürmektedir.
Konya’ya ise, pek çok şehir üzerinden otobüs ve trenle ulaşabileceğiniz gibi özel aracınızla da gidebilirsiniz.