Ülkenin gelişen petrol endüstrisi sayesinde Oslo, Avrupa’nın en zengin şehirlerinden biridir. Bu, cam kaplı gökdelenlerinde, yeni altyapısında ve son moda restoranların, barların ve butiklerin sayısında kendisini açıkça gösteriyor.
Bu güzel şehir, modern bir tutumu en güzel doğal çevre ile birleştiren Oslo fiyordunun hemen yanında yer almakta.
Dağlarla ve denizle çevrili bu kompakt, kültürlü ve eğlenceli şehir, elle tutulur bir yeniden yaratma duygusu veriyor.
Ayrıca, zengin tarihi ve kültürel birikimi ile de seyahatinizin her anında sizi büyülemeye devam ediyor.
Avrupa’nın bu özel şehrinde gezerken birçok duyguyu aynı anda yaşayabilirsiniz: Huzur, mutluluk, neşe, umut ve özlem…
İçindekiler
Oslo’ya gitmek için en iyi dönem kuşkusuz sıcaklıkların artmaya başladığı ve otellerde oda fiyatlarının şaşırtıcı derecede uygun olduğu Mayıs ila Ağustos ayları arasındaki dönem.
Bu dönemde, gündüz sıcaklıkları genellikle 15-22 oC arasında seyreder, ancak akşamları biraz daha serinleyebilir, bu nedenle yanınızda mevsimlik bir ceket ya da hırka getirmeyi unutmayın.
Norveç’i ziyaret edecek umuma mahsus (bordo) pasaport sahibi Türk vatandaşlarının Norveç vizesi almaları zorunludur. Norveç Schengen bölgesine dahil bir ülkedir. Alınacak olan Norveç vizesi bir Schengen vize türüdür. Çok girişli Norveç Schengen vizesi ile ilk önce Norveç olmak üzere diğer Schengen ülkelerine giriş yapılabilir.
Hususi, Hizmet ve Diplomatik pasaport sahiplerinin 180 gün içerisinde 90 günden uzun olmayan seyahatleri için vize almalarına gerek yoktur.
Norveç’in başkenti Oslo’ya direkt uçuşlarla İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük şehirlerden uygun fiyata uçak biletleri bulmanız mümkün.
Norveç uçak biletleri için tıklayınız.
Gardermoen (OSL) ‘deki Oslo havaalanı ile şehir merkezi arasında seyahat etmek kolay. En ucuz seçenek banliyö trenine binmek. Trenle Oslo S olarak da bilinen Oslo merkez istasyonuna 20 dakikada ulaşmak mümkün.
En ucuzdan en pahalıya havalimanına gidip gelmek için en popüler seçeneklerin sıralaması aşağıdaki gibi.
Banliyö treni
Otobüs
Havaalanı ekspres treni
Taksi
Oslo’nun toplu taşıma ağı mükemmel, ancak çok pahalı olabilir. Oslo yürümek için güzel bir şehir olduğundan, aşağıdaki faktörlerden birkaçını düşünmeden bir Oslo Pass kartı almanızı önermiyoruz.
Soğuk ve buzlu olmadığı zamanlarda Oslo’da yürümek kolay. Yürümek tasarruf yapmak ve şehir hakkında daha fazla fikir edinmek için harika bir yol. Güzel sokaklarda 20-30 dakika kadar yürümek size güzel bir fikir gibi geliyorsa, Oslo Pass kartına ihtiyacınız yok.
Konaklamanız boyunca sadece birkaç geziye çıkmayı planlıyorsanız, kaldığınız otele gelip gitmek için bir otobüs, Holmenkollen’e giden bir metro ya da Oslo Fiyordu’ndaki bir adaya bir tekne gezisini hedefliyorsanız, sadece tek kullanımlık bir bilet alabilirsiniz.
Adaya geçmek istiyorsanız, 24 saatlik ya da 7 günlük bir Oslo Pass almak isteyebilirsiniz.
Oslo ve çevre ilçesi Akershus’taki tüm toplu taşıma araçları, Ruter tarafından işletilen aynı bilet ve fiyat sisteminin bir parçası. Ruter’ın biletleri otobüsler, tramvaylar, metrolar, feribotlar (Bygdøy feribotu hariç) ve yerel trenler için geçerli.
1. Bölge (Oslo) ve 2. bölge içindeki toplu taşıma araçları Oslo Pass kartı ile ücretsiz. Bu, normal biletlere dahil olmayan Bygdøy müzelerine giden feribotu da içermekte.
Oslo dünyanın en pahalı şehirlerinden biri. Diğer İskandinav ülkelerinden gelmediğiniz sürece şehir size gerçekten pahalı gelecek.
Bazıları İrlanda’nın pahalı olduğunu söyler, ancak Oslo’yla karşılaştırıldığında, Dublin size çok ucuz görünecektir.
Oslo’yu ziyaret edecekler için kişi başına günlük ortalama harcama 150 euro. Oslo’da bir gün içinde üç öğün yemek ve su fiyatı 30 euro. Ulaşım için 20 euro ve eğlence için 25 euro. Oslo’da ortalama bir otelde bir çift için ortalama kalış masrafı 150 euro.
Akershus Kalesi, Oslo’nun tarihini keşfetmek ve bir yaz gününün tadını çıkarmak için harika bir yerdir.
Akershus Kalesi (Akershus Festning)’nin inşasına 1299 yılında Kral 5’nci Håkon döneminde başlandı.
1300’lerde tamamlanan ortaçağ kalesi, stratejik bir konuma sahipti ve çağlar boyunca birçok kuşatmaya dayandı.
Kral 4. Christian (1588-1648) zamanında kale modernize edilmiş ve bir Rönesans Dönemi kalesine ve kraliyet konutuna dönüştürülmüş.
Kalenin rehberli turları yaz aylarında halka açık ve gruplar için rehberli turlar da mevcut.
Kale alanı, konserler, resmî tatil kutlamaları ve törenleri de dahil olmak üzere büyük etkinlikler için popüler bir mekân.
Oslo tarihi Orta Çağ’da başlar; ilk kasaba benzeri yerleşim muhtemelen MS 1000 yıllarında ortaya çıkmış.
Ortaçağ kasabası, bugün Gamlebyen (Eski Şehir) adı verilen alanda, Bjørvika girişinin doğu tarafında, Ekeberg tepelerinin altında bulunuyordu.
MS 1300 yıllarında, Oslo nüfusu yaklaşık 3.000 idi. Kral 5’nci Håkon (1299-1319) Oslo’da ikamet eden ilk kraldı.
Ortaçağ kasabasında altı kilise vardı – en önemlisi Maria Kilisesi ve St. Hallvard Katedrali idi.
Aker Kalesi’nin (daha sonra Akershus olarak adlandırılan) inşaatına 5’nci Håkon döneminde başlanmıştır.
Gamlebyen’de kalıntılar, yapı parçaları ve kültürel katmanlar şeklinde ortaçağ Oslo kalıntıları bulunur. Burada ayrıca Oslo Ladegård’ın Orta Çağ Ofisi’ni bulabilirsiniz. Orta Çağ Oslo veya harabe parkındaki rehberli tur hakkında size yardımcı olabilir.
Aker arazisi ve Eski Aker Kilisesi (Gamle Aker kirke) dini bir merkezdi. Burada aynı zamanda yönetim meclisi de bulunuyordu. Kilise, günümüz şehir merkezinin hemen kuzeyinde yer almakta, ancak Ortaçağ’da bu bölge şehir dışındaydı.
Kvadraturen, Akershus Kalesi, Grensen, Jernbanetorget ve Egertorget arasındaki bölge. Burası Kral 4’ncü Christian’ın Rönesans kenti idi. 17. ve 18. yüzyıldan kalan birkaç bina hala görülebilmektedir.
Kvadraturen’de Christiania Torvu Meydanı’nı görebilirsiniz, meydanda bir çeşme ve zemini işaret eden bir el heykeli bulacaksınız.
1624’teki büyük kasaba yangından sonra, Danimarka-Norveç Kralı 4’ncü Christian, bu bölgedeki kasabayı yeniden inşa etmeye karar vermiş ve kendi adını vermiş. Anlatıma göre o noktayı işaret etmiş ve şöyle demiş: “Yeni şehir buraya kurulacak!”
Bölge bugün, 4’ncü Christiaan’ın rönesans kasabasının dikdörtgen sokak şekli nedeniyle Kvadraturen (“dörtlü”) olarak bilinir.
Kvadraturen’de, Oslo’nun ilk belediye binasını barındıran bina ve kentin en eski restoranı Café Engebret gibi 17. yüzyıldan kalma iyi korunmuş binalar görülebilir.
Modern zamanlarda, bölge birkaç müze ve galeri de kazanmıştır.
Akershus Kalesi’ndeki müzelere ek olarak Çağdaş Sanat Müzesi, Mimari Müzesi, Film Müzesi ve Kvadraturen’deki çeşitli galerileri bulabilirsiniz.
Bygdøy yarımadasındaki müzede (Vikingskipshuset) dünyanın en iyi korunmuş Viking gemileri ve Oslo Fiyordu çevresindeki Viking mezarlarından buluntular yer almakta Macera filmi “Vikings Alive” müze içindeki tavanlarda ve duvarda gün boyu gösteriliyor.
Viking Gemi Müzesi, Gokstad, Oseberg ve Tune gemileri ile küçük tekneler, kızaklar, güzel bir araba, aletler, tekstil ve ev eşyaları keşiflerini gösteriyor.
Aynı biletle 48 saat içinde Tarihi Müze’ye de girebilirsiniz. Bunun için Viking Gemi Müzesi’nden aldığınız biletinizi kullanabilirsiniz.
Tarihi Müze (Historisk Museum), Oslo’nun Avrupa ve Amerika’da 1890-1910 yılları arasında gelişen dekoratif ve mimari stil “Art Nouveau”dan etkilenen İskandinav mimarisi jugend binalarından birinde yer almakta ve dört katında daimi ve değişen sergiler yıl boyunca sergilenmekte.
Zemin kat, Orta Çağ’dan geniş koleksiyonlara, altın ve gümüş hazinelere ve disiplinlerarası sergi Collapse’a ev sahipliği yapmaktadır.
İkinci ve dördüncü katlardaki etnografik sergilerde Mısır mumyaları ve Antik sanatın yanı sıra Kuzey Kutbu gezileri ve Afrika, Amerika ve Doğu Asya kültürlerinden eserler de sergileniyor.
Ayın son cumartesi günü müzeye giriş ücretsiz.
Norveç Kültür Tarihi Müzesi (Norsk Folkemuseum), Norveç’in tüm bölgelerinden 155 geleneksel ev ve 1200 yılından kalma çatma ahşap kilisesiyle dünyanın en eski ve en büyük açık hava müzelerinden biri.
Müzede ayrıca geleneksel el sanatları ürünleri, halk kostümleri, Sami kültürü, silahlar, oyuncaklar, eczacılık tarihi ve değişen sergiler ile kapalı sergiler bulunmaktadır.
Yaz aylarında açık hava müzesi taze pişmiş lefse, at ve at arabası gezileri, hayvanların beslenmesi, rehberli turlar, el sanatları gösterileri ve daha fazlasını sunar.
Oslo Müzesi (Bymuseet), şehrin tarihini modeller, resimler ve fotoğraflar ile sunar.
Müzenin sergileri ağırlıklı olarak Norveççe olmakla birlikte, ücretsiz sesli rehber “20 dakikada 1000 yıl”, İngilizce, Fransızca, Almanca, Somalice, Pencapça, Lehçe ve Arapça – ve Norveççe olarak sunulmaktadır.
Müzeye ayın ilk cumartesi günü giriş ücretsiz.
Norveç Direniş Müzesi (Norges Hjemmefrontmuseum), Norveç’in 1940-1945 yılları arasındaki II. Dünya Savaşı tarihini belgeleyen Akershus Kalesi Müzesidir.
Müzede sergiler, resimler, belgeler, posterler, objeler, modeller, gazetelerin orjinal kopyaları ve kayıtlarını görmek mümkün.
Direniş Müzesi, 17. yüzyıldan kalma bir binada, savaş sırasında yaşamını yitiren Norveç vatanseverlerinin anısına yapılan mezarlığın bitişiğinde bulunuyor.
Ünlü kayak atlama kulesinin altında bulunan Holmenkollen’deki kayak müzesi, dünyadaki en eski kayak müzesi.
Müze, 4.000 yıldan uzun kayak tarihi, Norveç kutup keşif eserleri ve snowboard ve modern kayak ile ilgili bir sergi sunuyor.
Atlama kulesinin tepesindeki gözlem güvertesi, panoramik Oslo manzarasına sahip ve belki de şehirdeki en iyi manzara. Müze ve kule yılın her günü açık.
Ulusal teknoloji, endüstri, bilim ve tıp müzesi (Norsk Teknisk Museum), her yaştan meraklı insanlar için bir cennet.
Müzede 100’den fazla etkileşimli kurulum, 25 daimi ve geçici sergi ve hafta sonları ve tatillerde heyecan verici bir aktivite programı bulunuyor.
Teknoteket dijital atölyesinde müthiş tasarımlar yapabilir, elektronik icatlar yaratabilir veya dev yarış pistinde çalışabilecek yaratıcı arabalar inşa edebilirsiniz.
Burada, çekiç ve testerelerden elektronik kitlere, 3D yazıcılara ve lazer kesicilere kadar çeşitli aletlere erişebilirsiniz.
Bilim Merkezi oynamak ve öğrenmek için oluşturulmuş bir yer; reaksiyon sürenizi test edebilir, sanal balıkları kovalayabilir ve hangi arkadaşınızın en yüksek beyin kontrolüne sahip olduğunu görebilirsiniz.
Ulusal Tıp Müzesi müzeye entegredir ve tarihi tıp sergileri ve nesnelerin, kitapların ve arşiv malzemelerinin koleksiyonlarını içerir.
Norveç’in en büyük doğal nesne koleksiyonu, Doğal Tarih Müzesi’ni (Naturhistorisk museum) oluşturan Botanik Bahçesi, seralar ve Zooloji Müzesi’nde halka açıktır.
Zooloji Müzesi, Norveç’ten ve dünyanın geri kalanından vahşi yaşamı sergileyen daimi ve geçici sergilere sahiptir.
Burada diğer şeylerin yanı sıra kunduz barajının gerçekçi bir kopyasını, kutup yaban hayatından sahneleri ve Antarktika’daki penguenlerden şempanzelere ve Afrika yağmur ormanlarında okapi’ye kadar çeşitli sergileri içeren uluslararası bir sergi görebilirsiniz.
Doğal Tarih Müzesi perşembe günleri ücretsiz (okul yaz tatilleri ve resmi tatil günleri hariç).
Botanik Bahçesi 1814 yılında kurulmuş ve 35.000 bitki, 7.500 tür ve 150 dönümlük bahçesi ile popüler bir turizm merkezi ve kent nüfusu için önemli bir rekreasyon alanı.
Bahçeye giriş ücretsiz.
Bahçe aynı zamanda iki sergi serası olan Palmehuset ve Victoriahuset’e de ev sahipliği yapıyor.
Oslo Opera Binası limanın sağ tarafında, sudan yükselen açılı ve beyaz bir dış cepheye sahip bir bina. Ziyaretçiler çatısına tırmanabilmekte ve tüm yıl boyunca Oslo ve fiyordun panoramik manzarasının tadını çıkarabiliyorlar.
Sokak seviyesindeki geniş pencereler, halka provaları ve atölye etkinliklerine bir göz atma fırsatı veriyor. Binanın iç kısmında esas olarak meşe ağacı kullanılmış ve ana salon, geçmişin klasik tiyatrolarını hatırlatan bir at nalı şeklinde.
Opera, Norveç mimarlık firması Snøhetta tarafından tasarlandı ve birçok prestijli ödül aldı.
Norveç Ulusal Opera ve Balesi, üç mekanda zengin ve çeşitli bir program sunmakta: Ana Salon (1369 koltuk), İkinci Salon (400 koltuk) ve Stüdyo (200 koltuk). Opera çatısı ve fuaye konserler için de kullanılıyor.
Kızgın Çocuk (Norveççe Sinnataggen), Monolith (Monolitten) ve Yaşam Çarkı (Livshjulet) dahil olmak üzere, Gustav Vigeland (1869-1943) tarafından bronz, granit ve dökme demirden yapılmış 200’den fazla heykelle Frogner Park’taki heykel parkını görmelisiniz.
Vigeland ayrıca, Norveç’in en gözde turistik yerlerinden biri olan parkın tasarım ve mimari çerçevesini de planlamış ve burası yılda bir milyondan fazla ziyaretçiyi cezbediyor.
Park, yılın her günü 24 saat açık ve ücretsiz.
Norveç’in en büyük eğlence parkı olan TusenFryd Eğlence Parkı’nda, 30’dan fazla eğlence mekanı, harika oyunlar, mağazalar ve yemek yiyebileceğiniz yerler var.
Parkta çok sayıda hız treni, atlıkarınca, günlük gezinti ve çok daha fazlası dahil olmak üzere her yaş için ilgi çekici yerler bulunmakta.
Yaz aylarında, yüzme havuzlu bir su parkı, yüzme nehri ve büyük bir su kaydırağının tadını çıkarabilirsiniz.
Maridalsvannet’ten Oslo Fiyordu’na kadar Oslo’nun merkezinden, hareketli bir tarihe sahip popüler bir rekreasyon alanı olan Akerselva nehri geçmektedir.
Nehir sekiz kilometre uzunluğunda olup şelaleler, yüzme yerleri, balık avlama alanları, ormanlık alanları ve vahşi yaşamı barındırır.
Akerselva’nın en muhteşem şelalesi, Beier Köprüsü’nün yanında. Nehirle bağlantılı diğer ünlü cazibe merkezleri Bjølsen Haddehane, Lilleborg Fabrikaları, Aamot Köprüsü, Hønse-Lovisa’nın Evi ve Nedre Foss.
Oslo’yu ziyaret ettiğinizde lezzetli restoran yemekleri deneyimin bir parçası olarak sizi bekliyor.
Oslo’da yemek yiyebileceğiniz yerleri sizin için araştırdık:
Mathallen Oslo yemek dünyasının cenneti: Norveç ve yurtdışından yüksek kaliteli ürünler ve yemekler sunan 30’dan fazla özel dükkân, kafe ve restoranın bulunduğu kapalı bir yiyecek pazarı.
Burada, şehirde başka hiçbir yerde bulamayacağınız şeyleri bulacaksınız ve ürünleri ile gurur duyan ve memnuniyetle yiyeceklerden bahseden ve size iyi tavsiyeler verecek çalışanlarla tanışacaksınız.
Mağazaların ve restoranların birçoğunun kendine ait servis alanları var, ancak aynı zamanda birkaç farklı yerden yiyecek satın almak ve merkezdeki ortak servis alanında Torget’in tadını çıkarmak da mümkün.
Mathallen’deki Mağazalar ve restoranlar:
Annis Pølsemakeri – Uzman kasap dükkanı
Atelier Asian Tapas – Güneydoğu Asya sokak yemeği
Barramon – Pintxos ve İspanyol tapaslı şarap barı
Bistro Budapest – Macar yemeklerinin ve şaraplarının tadına bakın
Champagneria Bodega – Jambonlar ve peynirler, tapaslı bir şarap barı ve açık hava servis alanı
Galopin – Fransız konfi, kaz ciğeri, peynir, şarap ve jambon ile alışveriş yapın
Gutta på Haugen – Peynir ve kurutulmuş et, meyve, sebze, çikolata ve çiçek
Otostopçu – Dünyanın her yerinden sokak yiyecekleri ve içecekleri içeren bir restoran
Hongs Bao Bao – Dim Sum Restaurant, ev yapımı köfte ile hizmet vermekte.
Hopyard – 200’den fazla bira ve yiyecek içeren bar
Kulinarisk Akademi – Yemek kursları ve eğitim için kullanılan üç mutfak
Erişte – Paket servisi olan Asya lokantası
Ost & Sånt – Norveç peynirleri, reçelleri ve kurutulmuş etler
Paradis Gelateria – İtalyan dondurması
Pizzavino – İtalyan pizzaları ve lezzetleri
SebastienBruno – Çikolata, bademli kurabiye ve diğer atıştırmalıklar
Smelt – Eritilmiş ızgara peynir, meyve suları, smoothies ve Fransız fırın ürünleri
Smelteverket – Bodrum katında 50×5 metre bar ve restoran
Solberg & Hansen – Bar, kahve ve çay
Stangeriet – Yüksek kaliteli tavuk ürünleri
Cupcake & Pie Co. – Ev yapımı börek ve cupcake
Torget – Mathallen’in tam ortasında bar
Via Italia – İtalyan gıda ürünleri, çoğu organik
Vulkan frukt og grønt – Meyve, sebzeler, baharatlar, soslar ve yağlar
Vulkanfisk – Deniz mahsulleri barı ve taze, pişmiş, kurutulmuş ve tütsülenmiş balık içeren dükkan
Oslo bir alışveriş bölgesi olarak bilinmese de alışveriş düşkünlerini memnun etmek için birçok seçenek sunuyor.
Ancak, benzersiz veya değerli bir şey bulmak için, Karl Johans Kapısı’nın pahalı turist tuzağından uzaklaşmalısınız.
İlk olarak, çalışma saatleri: Sabah 10: 00 Oslo için mağazaların genel açılış zamanı ve mağazalar saat 18: 00’de, ancak daha büyük bir olasılıkla saat 17: 00’de kapanır.
Buradaki istisna, alışveriş merkezlerinin içindeki mağazalardadır. Bazı mağazalar saat 20: 00’ye kadar açık olabilirler. Bunun için kontrol etmelisiniz.
Pazar günleri hemen hemen her yer kapalıdır. Sadece küçük (pahalı) marketlerden bazıları, bazı küçük turist dükkanların ve bazı restoran ve kafeler açık kalır.
Yerel halk arasında iyi bilinen bu popüler alışveriş caddesi, cadde mağazalarından eşsiz butiklere kadar her şeyi içerir.
Bu dükkanlar, Majorstuen’den şehir merkezine kadar uzanır.
Oslo’nun gençleri arasında popüler olan Grünerløkka, Oslo’nun en iyi açık hava pazarlarına, kafelerine ve barlarına ev sahipliği yapmaktadır.
Bir yaz gününde, günü burada kolayca geçirebilirsiniz.
Tüm dünyayı bir sokağa sığdırmışlar diyebiliriz.
Grønland, mağazalarına ve restoranlarına çok yansıyan çok kültürlü bir yerleşim ve iş alanı.
Ünlü deyiş der ki: “Sadece fotoğraf çek. Hiçbir şey alma.”
Ancak, muhteşem bir yolculuğu hatırlamak için bir hatıra ya da hediyelik eşyadan daha iyisi yoktur.
Aşağıda sıraladığımız otantik Norveç ürünlerini ve hediyeliklerini eve götürülecekler listenize ekleyin, zira dünyada başka hiçbir yerde bulunmaları kolay değil.
Norveç geleneksel kostümleri (bunads)
Linje Aquavit
Otantik Norveç kazakları
Meyan kökü çikolataları
Ostehøvel Bıçağı
Viking içecek kaseleri
Sevimli çirkin trol figürinleri
Vintage Norveç tencereleri
Solje mücevherleri