Rodos Gezilecek Yerler
Yunan mitolojisinde Tanrıların bir armağanı olarak geçer Rodos Adası. Rodos Adası sulardan kendi kendine çıktığında Güneş Tanrısı Helios adanın koruyucu Tanrısı olup, Zeus’tan bu adayı istemiş ve adaya sevgilisinin adını vermiş: Ródos. (Bu kelime Antik Yunancada nar kelimesini tanımlarken, modern Yunancada gülleri simgeliyor.)
Saint John Şövalyeleri’nden dolayı Şövalyeler Adası olarak bilinen ve şu anda her ne kadar yerinde olmasa da Antik Dünyanın 7 Harikası arasındaki Güneş Tanrısı Heilos’a adanmış Rodos Heykeli ile ilgi çeken bir yer Rodos Adası.
Rodos, 12 Adalar’ın en büyüğü ve belki de görülmeye en değer olanı. Vize ihtiyacınız yoksa veya Yunan Adaları’nın uyguladığı 7 günlük kapı vizesi ile Rodos’a gidip kısa sürede adanın pek çok noktasını keşfedebilirsiniz.
Rodos Adası’na Marmaris, Fethiye ve Bodrum’dan hareket eden feribotlar ile ulaşım oldukça kolay. Marmaris’ten yaklaşık 1 saat, Fethiye’den 1,5 saat ve Bodrum’dan 2,5 saat sonra Şövalyeler Adası Rodos’tasınız! (Ulaşım süresinin hava şartları ve feribot işletmesine göre farklılık gösterebileceğini unutmayın.)
İçindekiler
Rodos Adası’nın tarihi İsa’nın doğumundan çok daha öncelere dayanıyor olsa da, Antik Çağ’dan günümüze Akdeniz’in en önemli deniz ve ticaret merkezi diyebiliriz Rodos için. Dorlar, Bizans, Osmanlı ve İtalyan hakimiyetine geçmiş Rodos Adası’nda hemen hepsinden bir iz görmek mümkün şu anda.
1309’da Rodos Şövalyeleri’nin eline geçen Rodos Adası, şövalyeler sayesinde daha da büyüyüp güçlenmiş ve bugünkü haline gelmiş. Bu sebepten dolayı Rodos Adası’ndan “Şövalyeler Adası” olarak bahsedilir.
Rodos, şövalyelerin inşa ettiği surlar sayesinde 1444 ve 1480’de hücumlardan kendini koruyabilmiş fakat 1522’de Kanuni Sultan Süleyman’a yenik düşmüş. Sonra da 400 yıl kadar Osmanlı himayesinde kalmış Rodos. Şövalyelere ne oldu derseniz? Onların bir kısmı Malta’ya bir kısmı da Sicilya Krallığı’na teslim edilmiş.
12 Adalar arasından Rodos Adası renkli kültürel mozaiğiyle günümüze kadar ulaşmış en görülmeye değer yerlerden.
Rodos Adası’na Bodrum, Marmaris ve Fethiye’den hareket eden feribotlarla ulaşabilirsiniz. Yolculuk Bodrum ve Fethiye’den 120 dakika, Marmaris’ten ise 60 dakika sürüyor. Ancak yolculuk hava şartlarına bağlı olarak uzayabiliyor. Rodos Adası feribot bilet fiyatlarını öğrenmek ve biletinizi satın almak için tıklayınız.
Rodos Adası Dorlar’dan Osmanlı’ya kadar görülmeye değer birçok nokta barındırıyor. Özellikle Saint John Şövalyeleri’nden kalma yapıları sayesinde kendinizi Orta Çağ film setinde hissetmeniz muhtemel!
Tarihi noktalardan doğal güzelliklere ve plajlara kadar sizin için hazırladığımız Rodos gezilecek yerler listemiz…
Rodos şehri Yeni Şehir ve Eski Şehir olarak iki bölgeye ayrılıyor ve gezilecek yerler, ağırlıklı olarak Eski Şehir bölgesinde yer alıyor. Rodos’un tarihi İsa’nın doğumundan önceye dayansa da bugün görmüş olduğumuz şehir Orta Çağ döneminde Saint John Şövalyeleri tarafından kurulmuş.
UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesi’nde yer alan Eski Şehir bölgesini gezerken Saint John Şövalyeleri’nin izlerini her yerde hissedebiliyorsunuz ki zaten bu bölge komple surlarla çevrili.
Ada merkezinden Büyük Üstad Sarayı’na doğru giden cadde, Şövalyeler Caddesi. Yalnızca şövalyelere ilgisi olanların değil, herkesin görmesi gereken etkileyici bir cadde burası. Ağırlıklı olarak Fransız mimarisi karşımıza çıksa da 1930’larda İtalyanlar tarafından yapılan eklemeleri hemen fark edeceksiniz!
Bir zamanlar şövalyelerin yaşadığı ve vakit geçirdiği film setini andıran Şövalyeler Caddesi’nde bugün tavernalar yer alıyor. Tavernalar, 7 farklı işaret taşıyor. Bunlar nedir diye düşünebilirsiniz; biz size söyleyelim! Her bir işaret Avrupa’nın farklı bölgelerini simgeliyor.
Zamanında şövalyeler İngiltere, Almanya, İtalya başta olmak üzere Avrupa’nın 7 farklı bölgesinden Rodos Adası’na getirilmiş. Şövalyelerin doğum yerleri ve dilleri farklı olduğu için de herkes kendi köklerinden insanlarla vakit geçiriyormuş burada. Bu sebeple de her yapı farklı bir işaret taşımaya başlamış.
Rodos gezilecek yerler listenizde ilk sıralarda yer alan Şövalyeler Caddesi’nin girişinde bir de Dekoratif Sanatlar Müzesi var. Burada bölgenin geleneksel kostümleri, mobilyaları görebilir ve Lindos’un ünlü tabanlarını inceleyebilirsiniz.
1440 senesinde inşasına başlanan Şövalye Hastanesi, 1448’de tamamlanmış. Uzun yıllar Şövalye Hastanesi olarak hizmet veren yapı, bugün Rodos Arkeoloji Müzesi olarak kapılarını ziyaretçilere açıyor.
Rodos Arkeoloji Müzesi’nde ada genelinde yapılan kazılardan toplanan buluntular ve 12 Ada’nın farklı yerlerinden gelen parçalar sergileniyor. Ağırlıklı olarak heykeller yer almakla birlikte, burada lahitler de göreceksiniz. Osmanlı Dönemi’nden az da olsa bir şeyler sergileniyor müzede.
Rodos Arkeoloji Müzesi’ne yapacak olduğunuz ziyarette gözünden kaçmaması gereken M.Ö. 1. yüzyıldan kalma Çömelen Afrodit Heykeli ve Helios Başı.
Rodos gezilecek yerler listemize, Büyük Üstad Sarayı ile devam edelim. Burası adanın en görülmesi gereken yerlerinden. Antik dönemlerde burada Güneş Tanrısı Helios’a adanmış bir tapınak olduğu biliniyor. Bina tam da bu tapınağın temellerine inşa edilmiş.
Saint John Şövalyeleri adayı ele geçirince yapı “Büyük Üstad” için saray olarak kullanılmaya başlanmış. Sarayın adı da buradan geliyor. Bahçesinde tüm Büyük Üstadların lahitlerini görebilirsiniz.
159 odalı Gotik yapı, 1856’da gerçekleşen patlamayla kullanılmayacak hale gelince 12 Adayı ele geçiren İtalyanlar 20. yüzyılın başlarında sarayı yenilemişler. Saray bir dönem Osmanlı Devleti himayesine geçince askeri amaçla kullanılmış.
Büyük Üstad Sarayı’na yapacak olduğunuz ziyarette 16. ve 17. yüzyıldan ilgi çekici mobilyalar ve halılar göreceksiniz. Doğu orijinli süs eşyaları, çömlekler ve çok sayıda şövalye figürü de sarayda sergileniyor.
Sokrates Caddesi, Büyük Üstad Sarayı’nın konumlandığı cadde. Caddede yürürken göz atabileceğiniz birkaç nokta bulunuyor. Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi, Orta Çağ’dan kalma Saat Kulesi ve Osmanlı mirası Süleymaniye Camii.
Rodos gezilecek yerler listemizde bir diğer yer şehrin en hareketli bölümü Hipokrat Meydanı. Burası gerçek anlamda Rodos Old Town’un kalbi. Gündüzleri kahve içmek için zevkinize göre bir kahveci seçebilir veya hediyelik eşya bakmak için buradaki dükkanları gezebilirsiniz.
Rodos merkezindeki gece hayatı Hipokrat Meydanı etrafında dönüyor. Burada tercih edebileceğiniz birçok kafe ve bar var. Meydanda ilginizi çekecek bir bina da olacak: 1507’de Saint John Şövalyelerinin inşa ettiği bir mahkeme evi.
La Juderia, Rodos’un Yahudi mahallesi. Vakti zamanında Rodos’un bu bölgesi 5500 kişilik Yahudi nüfusu ağırlıyormuş. Osmanlı Dönemi’nde Rodos’ta 6 tane sinagog olduğu biliniyor. 1930’da Rodos’taki Yahudilerin büyük kısmı başka yerlere göç etmişler. 1943’te Rodos’un hakimiyeti İtalyanlar’dan Almanlara geçince 1944 senesinde adadaki Yahudilerin birçoğu Auschwitz’e toplama kampına gönderilmiş. Kaç kişi geriye kalabilmiş derseniz, yalnızca 151 kişi adada hayatta kalmayı başarabilmiş.
Yunanistan’ın en eski sinagogu Kahal Şalom Sinagogu, Rodos’un La Juderia mahallesinde konumlanıyor. Bu Sefarad Sinagogu, 1577 senesinden beri hizmet vermeye devam ediyor.
Rodos’taki Yahudi yaşamına dair bilgi sahibi olmak isterseniz, adanın La Juderia mahallesindeki Rodos Yahudi Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Rodos Adası’ndaki denizcilik faaliyetlerinin merkezi, Old Town’a oldukça yakın konumdaki Mandraki Limanı. Şu anda Rodos’un ana limanı işlevindeki Mandraki Limanı’ndan yaz aylarında adanın Lindos şehrine ve Sömbeki başta olmak üzere çevre adalara hareket eden tekneler bulunuyor. Lindos’a toplu taşımayla gitmek istiyorsanız, en kolay çözüm Mandraki Limanı’na gelmek. Yeterli vaktiniz varsa ve vize probleminiz de yoksa çevre adalara da gitmenizi öneririz!
Mandraki Limanı’na yürürken Evangelismos Kilisesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Limana geldiğinizde şimdilerde deniz feneri olarak kullanılan kale dikkatinizi çekecek. Burası bir zamanlar bölgenin güvenliğini sağlayan Aziz Nicholas Kalesi.
Mandraki Limanı’nı Rodos gezilecek yerler listesine ekleme sebebimiz bir başka! Burası yıllar yıllar önce “Antik Dünya’nın 7 Harikası” arasında yer alan Rodos Heykeli’nin bulunduğu yer!
M.Ö. 304 senesinde bir kuşatmanın son bulmasıyla Rodos halkı Tanrılara şükran sunmak için bir heykel yaptırmak istemişler. Lindoslu Heykeltıraş Haris, 32 metre yüksekliğinde bronz ve taşla destekli Güneş Tanrısı Helios’u simgeleyen bir zafer anıtı inşa etmiş. Yapımı 12 yıl süren zafer anıtı Rodos’un hemen girişine konmuş.
Rodos Heykeli olarak bilinen anıtın, adayı gelecek tüm saldırılardan koruduğuna inanılmış. Yaklaşık 50 yıl boyunca ayakta duran Rodos Heykeli, M.Ö. 226’da gerçekleşen Ege Denizi depreminde yıkılmış. Yaklaşık 900 yıl boyunca da demir ve taş yığını olarak orada kalmış.
Günümüzde Rodos Heykeli ne yazık ki yerinde yok. Limandaki Aziz Nicholas Kalesi’nin hemen altında ve Yel Değirmenleri’nin orada sütun üzerinde geyikler göreceksiniz. Bu geyiklerden biri “Elefos” diğeri ise “Elafina”. Siz Rodos Heykeli’nin bir bacağının Mandraki Limanı’nda, bir bacağının da Yel Değirmenleri’nin uç kısmında olduğunu hayal edebilirsiniz. Tam da geyikli sütunların olduğu yerlerde!
Minik bir not: Fransız Heykeltıraş Frederic Auguste Bartholdi’nin yapmış olduğu New York’taki Özgürlük Heykeli’nin Rodos Heykeli’nden esinlenilip yapıldığını biliyor muydunuz?
Ege Denizi’nin su altı yaşamı hakkında bilgi sahibi olmak ister misiniz? Cevabı evet olanlar, Rodos Akvaryumu’nu Rodos gezilecek yerler listesine ekleyebilir. Burası 1930’larda hidrobiyolojik araştırma istasyonu olarak inşa edilmiş. Şu anda hem bir araştırma merkezi hem de ziyarete açık bir akvaryum.
Art Deco tarzı yapısıyla dikkat çeken Rodos Akvaryumu, bünyesinde toplam 28 tank bulunduruyor. Burada deniz kaplumbağalarından foklara, köpekbalıklarından yunuslara kadar Ege ve Akdeniz’e özgü türleri görebilirsiniz.
Rodos merkezine yalnızca 1 kilometre uzaklıkta bulunan Rodos Akropolisi, Rodos gezilecek yerler listenizde yer almalı. Burası Rodos Adası’nın en yüksek noktası! Yamaçta kurulu Rodos Akropolisi, Cicero ve Julius Caesar’ın eğitim gördüğü yer olduğu söyleniyor. Ne kadar doğru bilemeyiz!
Rodos Akropolisi’ne yapacak olduğunuz ziyarette 800 kişilik küçük bir amfitiyatro, 210 metrelik bir stadyum ve Apollo Tapınağı sütunları göreceksiniz. Evet, Rodos Akropolisi görülecek pek bir şey barındırmıyor fakat sahip olduğu nefis manzara için buraya gelmeye değer!
Minik bir not: Rodos Akropolisi yamaca kurulu ve yılın her mevsimi oldukça rüzgarlı. Tedbirli gelin!
Eğer Rodos’ta merkez dışında yerleri keşfedecek zamanınız varsa adanın etrafında görülmeye değer birçok yer var, bunları keşfedebilirsiniz. Tabii bunun için araca ihtiyacınız olduğunu unutmayın!
Rodos gezilecek yerler listesinin belki de en başlarında yer alması gereken bir yer Lindos. Burası adanın neredeyse bir diğer ucunda ve adanın en hareketli ve güzel noktalarından. Burada tercih edebileceğiniz birçok konaklama seçeneği bulunuyor.
Lindos M.Ö. 10. yüzyılda Dorlar tarafından kurulmuş bir yerleşim yeri. Bembeyaz badanalı evler, labirent sokakları ile klasik bir Ege yerleşimi. En tepesinde ise uzun bir merdiveni tırmanarak çıkacağınız bir kale var. Lindos’ta ne yapabilirim derseniz taverna ve kafelerinin keyfini sürebilir, bir dondurma kapıp birbirinden güzel sokaklarında dükkanları dolaşabilirsiniz.
Lindos’a gelmişken, kalenin çevrelediği Lindos Akropolünü gezmeyi unutmayın.
Eğer aracınız yoksa, Lindos’a Rodos’un merkezinden hareket eden otobüslerle yaklaşık 1,5 saat içinde varırsınız. Ayrıca Mandraki Limanı’ndan hareket eden günübirlik teknelerle de Lindos ziyaret edilebilir.
Rodos’u mayıs-eylül ayları arasında ziyaret ediyorsanız, Rodos gezilecek yerler listenize hemen Kelebekler Vadisi’ni de ekleyin. Rodos’un şehir merkezine 27 kilometre mesafedeki Theologos Köyü’ndeki Kelebekler Vadisi, Jersey Kaplanı adıyla bilinen kelebek türüne ev sahibi yapıyor.
Kelebekler Vadisi’nde yemyeşil ağaçların altında yürürken, şırıldayan derenin sesini dinleyin ve gözlerinizi dört açıp kelebekleri yakalamaya çalışın. Öyle filmlerdeki gibi etrafınızda uçuşan kelebekler olmayacak belki fakat dikkatli olursanız yüzlerce kelebeğe ağaç gövdesinde, kayalıklarda denk gelirsiniz.
Vadinin genelinde oturup dinlenebileceğiniz banklar yer alıyor fakat Kelebekler Vadisi’ni öyle çok da büyük bir yer hayal etmeyin. Vadinin en üst kısmına çıkmak yalnızca yarım saatinizi alıyor. Vadinin bu noktasında Kleopatra Manastırı var. Burayı ziyaret edebilirsiniz, içinde küçük bir müzesi de var. Manastırın bulunduğu yerden vadiyi kuş bakışı görebilirsiniz. Biraz daha ilerlersiniz Soroni Köyü’ne varırsınız. Buradaki Folklor Evi’ne göz atabilirsiniz.
Kelebekler Vadisi’nden sonra rotanızı Faliraki’ye çevirin. Vadiyle Faliraki arası yaklaşık yarım saat. Kelebekler Vadisi’ne uğramadan direkt olarak Rodos üzerinden geçiş yaparsanız 15-20 dakikada Faliraki’desiniz. Aracınız yoksa Rodos Limanı’ndan feribotlar da hareket ediyor, aklınızda bulunsun.
Faliraki dilerseniz bir gece kalabileceğiniz bir yer; çünkü Rodos’un en hareketli gece hayatını bu bölgede görmeniz mümkün. Gündüzleri Faliraki’nin plajlarında güneşlenip denizin tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca Avrupa’nın en büyük su parklarından birinin Faliraki’de olduğunu da söyleyelim!
Termal suları seviyorsanız sizi buraya alalım: Tedavi edici sulara sahip olduğuna inanılan Kallithea Springs. Burası 1912 senesinden beri şifalanmak için ziyaret edilen bir yer. Zamanında Rodos’u hakimiyeti altına alan İtalyanlar, burayı 1928’de yenilemiş. Şu anda buradaki Art Deco tarzı binaların çoğu o yenilenmeden kalma.
Minik bir not: Navaro’nun Topları ve Zorba filmlerinin sahnelerinin bazıları tam da burada çekilmiş! Rodos’u ziyaret etmeden önce filmleri izlemenizi tavsiye ederiz.
Rodos gezilecek yerler arasına Epta Piges yani Yedi Pınar anlamına gelen bu doğa harikasını da ekleyin. Burası Rodos’taki bir başka İtalyan mirası. Ovadaki tarım alanlarını sulamak için İtalyanlar gelip buraya göl oluşturmuş. Göle gelen sular ise yedi farklı kaynaktan geliyor.
Eğer maceracı bir ruhunuz varsa, size göle açılan tüneli yürümenizi önereceğiz! Tünel yedi kaynaktan ve nehirden akan suyu göle taşımak için 1931 yılında inşa edilmiş. Oldukça dar ve karanlık olsa da bu tüneli yürüyebilirsiniz, herhangi bir tehlikesi yok. Sadece deniz ayakkabısı ile yürümeniz size rahatlık sağlar. Karanlık için el feneri kullanabilirsiniz.
Tünelde yürümek gözünüzü korkutuyorsa göle yürüyerek de varabilirsiniz. Zaten Yedi Pınar’a yapacak olduğunuz ziyarette alanda çok sayıda yürüyüş patikası olduğunu göreceksiniz. Çam ağaçlarıyla çevrili bu patikaların hangisini seçerseniz seçin gözleriniz yeşile doyacak!
Rodos merkezine 70 kilometre mesafede yer alan Monolithos Kalesi, ada etrafında arabayla gezinti yaparken uğrayabileceğiniz noktalardan. Bilinene göre burası 1480’de bölgeyi korsanlardan korumak için Venedikliler tarafından inşa edilmiş.
Denizden yaklaşık 90 metre yükseklikteki bu askeri yapı, günümüzde ne yazık ki harabe halinde. Neden buraya gelmeliyim derseniz, manzara gerçekten nefes kesici!
Antik Kamiros Kalınları Rodos şehrinin 35 kilometre açıklarında yer alan Homeros’un bahsettiği yerlerden. M.Ö. 7. yüzyılda altın çağını yaşatan bölge, M.Ö. 226 ve M.Ö. 142 yılında depremden oldukça etkilenip, neredeyse tahrip olmuş.
Şu anda Antik Kamiros Kalıntıları için Monolithos Kalesi gibi harabe diyemeyiz. Burada görebileceğiniz Kamiros’un varlıklı aile evleri, hamamlar, tapınaklar ve şehrin agorasında bulunan birkaç yapı var. Antik kentlerde dolaşmayı seviyorsanız Rodos gezilecek yerler listenize ekleyin.
Deniz tatiline doyacağınız Rodos’tan sizler için birbirinden güzel plajlar derledik. İster en popüler plajlarda kalabalığa karışabilir, isterseniz sessiz koyların tadını çıkarabilirsiniz.
Rodos Adası, midenizi bayram ettirecek bir mutfak sunuyor! Birbirinden güzel meze ve zeytinyağlılar, deniz mahsullerinin yanı sıra Rodos, adaya ait makarnalar ile bilinen bir Yunan adası.
Hadi gelin, Rodos’a yapacak olduğunuz ziyarette sofranızdan neler eksik olmasın bunlara birlikte bakalım.
Rodos Adası’ndan hediye olarak klasikleşmiş anahtarlık, magnet gibi hatıralıkların yanı sıra lokal ürünlerden satın almayı düşünebilirsiniz. El yapımı makarnalar, ada şarabı veya rakısı, Rodos balı adadan alabileceğiniz lokal lezzetlerden.
Rodos Adası büyük bir ada olmasına rağmen Rodos’ta gezilecek yerler yoğun olarak Old Town, yani Eski Şehir içinde ve yakınlarında. Adada geçirecek kısıtlı vaktiniz varsa ve konaklamanız merkeze yakınsa taşıt kullanmaya pek ihtiyacınız olmayacak. Adanın çeşitli bölgelerini keşfetmeye yeterli zamanınız varsa araç kiralamak iyi bir tercih olur. Dilerseniz bisiklet kiralayarak da civar köylere ulaşım sağlayabilirsiniz.
Rodos Adası genelinde taksi bulmak oldukça kolay. Tabi ada turistik bir ada olduğu için taksi fiyatlarının da turistlere yönelik olduğunu unutmayın. Eğer toplu taşıma kullanarak Rodos’u keşfetmek istiyorsanız turistik bölge ve köylere hareket eden otobüsler bulunuyor. Yalnız dikkat etmeniz gereken bazı bölgelere haftanın belirli günlerinde toplu taşımayla ulaşım olması. Adadaki otobüs seferlerini bu web sitesi üzerinden kontrol edebilirsiniz.