Kraliyet aileleri tarihten hoşlanan birçoğumuzun ilgisini çeken konuların başında geliyor. Bir ulusu yöneten bu ailelerin hayatlarının detayları hakkında bilgi almak ise son zamanlara değin oldukça zordu. Kapalı kapılar ve uzun duvarlar arasında nasıl bir hayat sürdükleri pek az insan tarafından biliniyordu.
Günümüzde kraliyet ailesi denildiğinde hepimizin aklına İngiliz Kraliyet Ailesi’nin geliyor oluşu bir tesadüf olamaz. İngiliz Kraliyeti, Avrupa’da ve dünyanın birçok noktasında sayıları oldukça azalan kraliyet ailelerinin en önemli temsilcisidir. Ailenin bu denli popüler ve güçlü olmasının en önemli sebeplerinden biri ise zamana ayak uydurma başarısıdır.
Geçtiğimiz Eylül ayında hayata veda eden Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth’in hayatını konu eden The Crown, 2016 yılında Netflix’te yayın hayatına başladı. İngiliz senarist Peter Morgan tarafından yazılan senaryosu ve dizinin her sezonundaki başarılı oyuncu kadrosu, dizinin popüler kültürde hızla yer edinmesine imkan sağladı. Beşinci sezona sayılı günler kalırken dilerseniz The Crown’un çekimi için kullanılan yerleri birlikte inceleyelim.
2016 yılında yayın hayatına başlayan the Crown, başta Birleşik Krallık olmak üzere Güney Afrika ve İspanya’da çekildi.
Çekimlerin büyük çoğunluğunda İngiltere ve İskoçya’da bulunan tarihi mekanlar kullanıldı. Ancak İspanya ve Güney Afrika Cumhuriyeti de dizinin birçok kült sahnelerinin çekimi için tercih edilen ülkeler arasında yer alıyor.
İçindekiler
The Crown dizisinde çekimler için kullanılan noktaların başında Lancaster Evi geliyor. Dizinin Buckingham Sarayı sahnelerinin bir kısmı bu tarihi binada çekildi.
Bir malikane olan Lancaster Evi, 1825 yılından bu yana İngiliz Kraliyet Ailesi’nin kullandığı binaların başında geliyor. Bu bina, the Crown dışında İngiliz Kraliyet Ailesi ile alakalı birçok dizi ve film için de kullanıldı.
Lancaster Evi, Buckingham Sarayı ile aynı dönemin mimari izlerini taşıdığı için çekim ekibi için ideal bir yer olarak görüldü.
The Crown dizisinin dördüncü sezonunda akıllarımıza kazınan Balmoral Şatosu, İngiltere’nin ilk kadın başbakanı Margaret Thatcher’in Kraliyet Ailesi’yle geçirdiği kısa süreli tatili konu almıştı. Oldukça eğlenceli sahnelere yer verilen bu bölümde, Prenses Diana’nın aile tarafından tanınmasına da tanıklık ediyoruz.
Balmoral Şatosu, 19. yüzyıldan bu yana kraliyet mülkleri arasında yer alıyor. Kraliyetin yazlık sarayı olarak bilinen Balmoral, the Crown çekimlerinde gösterilen noktaların başında geldi.
Ancak Balmoral Şatosu Kraliçe’nin özel mülkü olduğu için çekim yapılması imkansız olduğu için adeta bir replika konumunda olan Ardverikie Mülkü çekimler için kullanıldı. İskoç şato mimarisinin eşsiz bir örneği olan bu bina dizide Balmoral Şatosu’nu temsil etti.
Kraliyet ailesi konulu bir dizide birçok kale ve saray görmemiz şaşırtıcı bir durum değil.
Güçlü bir aristokratik geçmişe sahip Birleşik Krallık, birçok kaleye ve şatoya ev sahipliği yapıyor. Dizinin çekimleri sırasında Windsor Kalesi ile alakalı sahnelerin çekimleri Belvoir Kalesi’nde yapıldı.
Belvoir Kalesi dizinin ilk dört sezonunda da görülen noktaların başında geliyor. Ayrıca birçok kraliyet temalı film için de kullanılan bu kaleyi, Leicester şehrinde ziyaret edebilirsiniz.
Londra’da yer alan Eski Kraliyet Denizcilik Koleji, Buckingham Sarayı için kullanıldı.
Günümüzde müze olarak kullanılan bu bina, dizinin ilk sezonunda sarayın dışını tasvir eden bölümlerde karşımıza çıkıyor.
İlk sezonun yanı sıra diğer sezonlardaki sarayın dışı çekimlerinde kısa kısa da olsa bu mekanda çekimlerin yapıldığını söyleyebiliriz.
Kraliyet düğünü denilince akla görkemli katedraller geliyor. The Crown’nın ilk bölümünde henüz kraliçe olmamış Prenses Elizabeth (Claire Foy) ve Prens Philip’in (Matt Smith) düğünü için kullanılan Ely Katedrali, Westminster Abbey yerine kullanıldı.
Ely Katedrali, İngiltere’nin en eski katedrallerinin başında geliyor. 1083 yılında Fatih William’ın İngiltere tahtını ele geçirmesi ile inşası başlanan bu katedralin inşası yaklaşık 300 yıl boyunca sürüyor.
Gotik mimarisi ile öne çıkan Ely Katedrali dizide Westminster Abbey için oldukça uygun bir replika konumunda oldu.
14 yüzyıldan bu yana birçok İngiliz kralın kullandığı Eltham Sarayı, The Crown dizisine ev sahipliği yapan bir diğer tarihi yapı.
Ortaçağ, Rönesans ve Viktorya döneminden izler taşıyan bu saray, dizinin farklı bölümlerinde çekim için kullanıldı. Odada bulunan mobilyalar ve tasarım dizide kendini gösteriyor.
The Crown dizisinde her ne kadar saray, şato ve malikane gibi tarihi yapılar öne çıksa da, sıkça seyahat eden Kraliçe’nin başından geçen birçok önemli olay da havalimanı karşılamaları sırasında yaşanıyor.
Shoreham Havalimanı, The Crown dizisindeki birçok havalimanı sahnelerinin çekimi için kullanıldı. Özellikle Prenses Elizabeth’in Güney Afrika ziyareti sırasında Kral VI. George’un ölümü ile ülkesine kraliçe olarak dönüş yaptığı sahnedeki havalimanı karşılama sahnesi bu havalimanında çekildi.
Kraliçe’nin annesi olan Ana Kraliçe Elizabeth, kocası VI. George’un ölümünden sonra derin bir kedere ve boşluğa düşüyor.
Eşinin hükümdarlığı boyunca ona destek olan ana kraliçe, kızının tahta geçişi ile eski önemini kaybeden ana kraliçe, kalan günlerini huzurlu bir şekilde geçirmek istediği bir yer arıyor ve sonunda Castle Mey’i keşfediyor.
Ana kraliçenin bu anısına hayat veren sahne, İskoçya’da yalçın bir tepe üzerine kurulmuş Slains Kalesi’nde çekildi. Eşsiz bir manzarası olan bu kalenin yıkıntıları ziyarete açık.
The Crown, Birleşik Krallık’ın birçok noktasında hayat bulsa da, ülke dışında da bazı çekimlerin yapıldığı biliniyor. Diziye ait birçok önemli sahne Güney Afrika Cumhuriyeti‘nde çekildi.
Örneğin, dizinin ikinci sezonunda Prens Philip’in dünya turunda Melbourne sahneleri bu şehirde çekildi. Ayrıca Süveyş Krizi’nin sahneleri de yine burada çekildi.
Prens Philip’in Amazon Nehri’ndeki kayıkla ilerleme sahnesinin çekildiği Keurbooms Nehri, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yer alıyor.
Nehrin etrafında bulunan ağaçlık alanlar çekim için doğal görünümü fazlasıyla sağlamış.
Birçok filmin ve dizinin çekiminde sunduğu eşsiz şehirleri, doğal güzellikleri ve tarihi yapıları ile öne çıkan İspanya, The Crown’un da birçok sahnesine ev sahipliği yapıyor.
Dizide, Prens Charles ve Prenses Diana’nın Avustralya ziyareti çekimleri, çöle benzeyen coğrafi yapısından dolayı Almeria’da çekildi.
İspanya’nın turistik Akdeniz şehri Malaga, The Crown dizisinin birkaç bölümüne ev sahipliği yapan şehirlerden bir diğeri.
Yine Diana ve Charles’ın Avustralya ve Yeni Zelanda gezisini kapsayan bölümlerin tamamı İspanya’nın Malaga şehrinde çekildi.
Çekimler sırasında şehrin tatil beldesine benzeyen dokusu sahnelerin istenilen şekilde çekilebilmesine imkan sağladı.
Dört sezonu geride bırakan the Crown, Kasım 2022’de 5.sezonuyla izleyiciyle buluşacak. Dizinin çekim notlarından edinilen bilgiye göre Mayorka Adası, Prens Charles ve Diana’nın İtalya tatilinin çekimleri için kullanılmış.
1991 senesindeki bu aile tatili ayrılık öncesindeki mutlu günlerin bir nişanesi olarak görülüyor. Akdeniz’de bulunan Balear Takım Adaları’ndan en büyüğü olan ve İspanya Tatil Adaları‘ndan biri olarak bilinen Mayorka, İspanya’nın yaz tatillerinde sıklıkla tercih edilen noktalarının başında geliyor.