Karadeniz’in göz bebeği olan Uzungöl Yaylası, Trabzon’a 99 kilometre mesafede konumlanıyor. Göl, Trabzon gezilecek yerler listesinin en başında yer alıyor.
Kendisiyle aynı adı taşıyan gölün kenarında uzun yürüyüşlere çıkılan, yağmur ormanlarının tazelediği havayı soluyanların bağımlısı olduğu bu yayla kasabası her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapıyor.
Hava, kara ve deniz yoluyla ulaşımın kolayca yapılabildiği Uzungöl’ü hayatınız boyunca unutamayacağınıza eminiz.
Kış aylarında ayrı bir güzelliğe sahip olan Uzungöl’ün havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte bir metropol kadar kalabalık olduğunu söylersek yanılmış olmayız.
Konum olarak Karadeniz Bölgesi’nin doğu kesiminde kalan Uzungöl Çaykara ilçesinin bir mahallesi olarak biliniyor.
Trabzon’dan 99 kilometre ve Rize’den de 71 kilometre kadar uzakta konumlanan Uzungöl’de zamanınız huzur ve dinginlik içerisinde geçecek.
Uzungöl’e geldiğinizde gölün kıyısında manzarayı izleyebilir, yağmur ormanlarının arasında doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.
Dilerseniz göl kıyısındaki bungalov evlerde veya küçük pansiyonlarda konaklayarak doğayla iç içe bir tatil yaşayabilirsiniz.
İçindekiler
Trabzon kent merkezinden yaklaşık olarak 99 kilometre uzaklıkta yer alan Uzungöl Türkiye’nin en güzel köşelerinden birisi.
Hem yerli hem de dünyanın dört bir yanından gelen yabancı turistlerin ilgisini çeken Uzungöl’ün 1100 metrelik bir rakıma sahip olduğu biliniyor.
Yağmur ormanlarıyla çevrili olan bu yemyeşil belde Kaçkar Dağları ile Soğanlı Dağları’nın birleştiği noktada yer alıyor. Trabzon ilinin turistik cenneti olarak da tabir edilen Uzungöl yemyeşil bitki örtüsüne sahip olan bir yayla köyü olarak meraklılarını karşılıyor.
Karadeniz turuna çıkan her turistin görmeden geçmediği favori rota olan Uzungöl’de 2000 kişiye yakın bir nüfus bulunuyor.
Uzungöl’ün ismini yakınındaki gölden aldığı biliniyor.
Uzungöl’de Karadeniz ikliminin en saf haline tanık olabilirsiniz. Yılın neredeyse her zamanı yağmurlu olan Uzungöl’de kışın kar yağarken yaz aylarında da yağmur eksik olmuyor. Kış mevsiminin bazı dönemlerinde yaylada eksi 10 dereceler de görülüyor.
Uzungöl sahip olduğu eşsiz doğal güzellikleri, gür yağmur ormanları ve oksijen deposu doğası sayesinde turizmin öncelik verildiği bir belde olarak öne çıkıyor.
Turizme ek olarak alabalık üretim tesisleri, arıcılık, organik tarım faaliyetleri ve hayvancılık da kendisine bu yayla kasabasında yer buluyor.
Uzungöl’e geldiğinizde gölün etrafına sıralanmış ahşap bungalov evlerde konaklayabilirsiniz. Eğer ağaç evlerde kalmak istemezseniz civardaki pansiyon ve otelleri de tercih edebilirsiniz.
Karadeniz’in gözbebeği Uzungöl’ün tarih sahnesinde ilk kez 1586 yılında yer aldığı biliniyor. O dönemde Rumca Saraho olarak adlandırılan Uzungöl’de bilinen ilk yerleşimin 1650 yıllarına denk geldiği söylenebilir.
İlk olarak Rumlardan oluşan Uzungöl halkı zaman içerisinde Müslümanların da eklenmesiyle birlikte kalabalıklaşarak 229 haneli bir köy haline dönüşmüş.
Cumhuriyete geçilmesiyle birlikte il idaresi kapsamında Uzungöl Of’un bir ilçesi olarak Karadeniz’de varlığını sürdürmeye devam etmiş.
1948 yılında ise Çaykara’nın bir ilçesi oluvermiş. Geçmişte ağırlıklı olarak Rumların yaşadığı bir yer olan Uzungöl Kurtuluş Savaşı’nın ardından yaşanan mübadele sonucunda Rumların yurdu terk etmesiyle birlikte Türklerin yaşadığı bir yer haline geliyor.
Yeşilin her tonunu barındıran zengin bitki örtüsü, oksijen ve huzur dolu atmosferi, dingin doğasıyla her daim ilgi çekmeyi başaran Uzungöl, Türkiye’nin eşsiz güzelliğe sahip bir köşesi olmayı yıllardan beri sürdürüyor. Karadeniz’deki bu muhteşem manzaranın tadını çıkarmak için bir an önce Uzungöl’e gitmelisiniz.
Uzungöl’e geldiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında bu köprü geliyor.
Konum olarak Çaykara-Uzungöl yolu üzerinde yer alan köprünün 1935 yılında yaptırıldığı biliniyor.
Ahşaptan yapılan bir gövdeye sahip olan köprünün üzerini kırmızı renkli kiremitlerle örülmüş olan bir çatı örtüyor.
1996 yılında anıtsal eser statüsü kazanan bu köprüye gelerek manzarasına mutlaka şahitlik etmelisiniz.
Uzungöl için bir yayla köyü dersek en doğru tabiri kullanmış oluruz. Buraya pek çok turistin yaylalara çıkmak ve oradaki atmosferi solumak için geldiği de bir gerçek.
Eğer özel aracınız yoksa gölün kıyısında sıra sıra bulunan 11 kişi kapasiteli dolmuşlara binerek yaylalara çıkmanızı öneriyoruz.
Yaylaya çıkarken yolculuk boyunca bir yanı uçurum bir yanı yağmur ormanlarıyla çevrelenen manzaraya hayran kalabilirsiniz. Bu dolmuşları kullanarak Lustra ile Karestel yaylalarına çıkabilirsiniz. Yaylalara çıkarken daracık bir toprak yoldan geçeceğinizi belirtmek isteriz.
Dolmuş yolculuğunuzun ilk durağı olan Lustra yaylası Uzungöl’ün merkezinden 8 kilometre uzakta yer alıyor.
Bazı dönemlerde yoğun sis altında kalan Lustra yaylasının eşsiz manzarasını mutlaka görmelisiniz. Manzara eşliğinde yeşil ağaçlarla dolu toprak yoldan yürüyebilir, çay içerek soluklanabilirsiniz.
Bir rivayete göre Uzungöl yaylasında 21 günlük süre boyunca bulunan kişilerin kanının oksijenle temizlendiğine inanılıyor. Siz de yaylalara çıkarak temiz ve serin havanın tadını çıkarabilirsiniz.
Uzungöl’e adını veren bu küçük ve şirin göl buranın en güzel yeri olarak karşımıza çıkıyor.
Küçük boyutlu ve yılın büyük bir bölümünde sakin bir görünüm çizen bu gölün yaylalardan gelen kar suyu ve kaynak sularından oluştuğu biliniyor.
Gölün etrafında yeme içme durakları ve ahşap bungalov evler yer alıyor. Buraya geldiğinizde alabalık restoranlarında balık yemenizi ve üzerine de meşhur Karadeniz çayından içmenizi tavsiye ediyoruz.
Yemyeşil yağmur ormanlarıyla kaplı olan Uzungöl’de yapılacak şeylerin başında hiç şüphesiz ki uzun doğa yürüyüşleri geliyor. Yeşilin her tonuna tanıklık edebileceğiniz doğa yürüyüşlerine katılarak bol bol oksijen depolamanızı tavsiye ediyoruz.
Doğa yürüyüşüne ek olarak dilerseniz ATV turuna katılabilirsiniz. Doğayla bütünleşerek yapılan bu tura ATV kiralayarak ve size bölgeyi tanıtan bir rehber eşliğinde dahil olabilirsiniz. ATV ile yaylalara tırmanıp çevreyi keşfedebilir birbirinden güzel manzara fotoğrafları çekebilirsiniz.
Doğa yürüyüşü ve ATV turlarına ek olarak eğer adrenalin meraklısıysanız size heliski adı verilen helikopterli kayak macerasını öneriyoruz. Dünyanın sayılı yerinde yapılabilen bu aktivite helikopterin kayakçıları tepeye bıraktığı ve ardından kayakçıların aşağıya doğru kaydığı bir spor türü olarak nitelendirilebilir. Heliski sayesinde pistten uzak olunsa bile sporculara kayak yapma imkanı sunuluyor. İlk kez 2005 yılında Kaçkar Dağları’nda yapılan bu spor Uzungöl’de oldukça popüler bir aktivite olarak öne çıkıyor.
Kış aylarında zorlu hava koşulları nedeniyle Uzungöl’e ulaşım zorlayıcı olsa da havaların ısındığı bahar aylarıyla birlikte kitlelerin buraya akın ettiğini görebilirsiniz. Trabzon’a 99 kilometre uzaklıkta yer alan Uzungöl’e Trabzon üzerinden ulaşmak mümkün.
Yılın her zamanı Trabzon’dan Uzungöl’e otobüs seferleri mevcut. Uzungöl’e sizi ulaştırabilecek bir özel aracınız yoksa Trabzon merkezdeki Çömlekçi Mahallesi’ne giderek buradan kalkan günlük otobüs turlarına katılmanızı öneriyoruz. Yaklaşık yarım saat süren bu otobüs seferlerine katılarak kolayca Uzungöl’e gelebilirsiniz.
Eğer özel aracınızla Uzungöl’e gelecekseniz de Trabzon merkezden yola çıkacağınızı farz ederek sırasıyla Yomra, Araklı, Sürmene, Of ve Çaykara ilçelerini geçmeniz gereken bir rotayı takip etmelisiniz. Böylelikle en güvenli ve en kısa yoldan Uzungöl’e ulaşabilirsiniz.
Karayoluna ek olarak hava ve deniz yolunu kullanarak da Uzungöl’e ulaşabilirsiniz. Şehir dışından gelenlerin çoğunlukla tercih ettiği Trabzon Havalimanı’na iniş yaparak ve sonrasında araç kiralayarak Uzungöl gezinizi başlatabilirsiniz.
Trabzon şehir merkezine 10 dakika kadar uzakta konumlanan Trabzon Havalimanı uzun süren kara yolculuğundan kaçınmak isteyen seyahatseverler tarafından çokça kullanılıyor.
Eğer deniz yolundan yana bir tercih yapacaksanız da Trabzon Limanı’nı kullanabilirsiniz. Özellikle yaz aylarında bu limandaki yolcu trafiğinin oldukça yoğun olduğu yönünde sizi uyarmak isteriz.