Dünyayı gezmek ve farklı kültürlerle tanışmak hemen hemen herkesin hayalini kurduğu bir şey. Hatta bunun tartışması bile yapılır: “Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?” diye. Biz bu sorunun cevabını tam olarak veremiyor olsak da aranızda çok gezenin daha fazla bildiğini savunan birçok kişi vardır elbet. Eğer siz de böyle düşünenlerden birisiyseniz sizin için harika bir haberimiz var.
Erasmus+ olarak bilinen program içerisindeki DiscoverEU adlı girişim dünyanın dört bir yanından 18 yaşındaki 35 bin gence ücretsiz tren bileti dağıtacak. Açıklamayı yapan kurum Avrupa Birliği’nin yürütme organı olan AB Komisyonu.
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ülkelerde yaşayan 2004 doğumlu gençler 11 Ekim 2022 itibariyle 25 Ekim öğle saatine kadar Avrupa Gençlik Portalı üzerinden programa başvuru yapabilecek.
DiscoverEU girişiminin dağıtacağı ücretsiz tren biletlerine hak kazanmak için adayların biri yedek olmak üzere toplamda 6 kısa soruyu cevaplaması gerekiyor.
İçindekiler
DiscoverEU kapsamında dağıtılan ücretsiz tren bileti fırsatından sadece 1 Ocak 2004-31 Aralık 2004 arasında doğmuş olan gençler yararlanabilecek.
Avrupa Gençlik Portalı başvuru yapan adaylara 3 arkadaşıyla paylaşabileceği bir kod verecek. Bu kod sayesinde ücretsiz tren bileti kazananlar Avrupa’yı 4 arkadaş gezebilme şansına sahip olacak.
Kodları paylaşacağınız arkadaşlarınızın da 18 yaşında olması gerektiğini belirtmekte fayda var.
Avrupa genelinde yürütülen ücretsiz tren bileti kampanyası AB üyesi ülkelerin yanı sıra Kuzey Makedonya, Türkiye, Sırbistan, Norveç, Liechtenstein ve İzlanda’yı kapsıyor.
Programa katılmaya hak kazanan talihli gençler ise biletlerini 1 Mart 2023 ile 29 Şubat 2024 tarihleri arasında kullanabilecek. Biletlerin bu tarihler arasındaki herhangi bir 30 gün içerisinde geçerli olacağını da belirtelim.
Peki ya 31 Aralık 2004’ten sonra 18 yaşına gireceklere ne olacak? Belirtilen tarihler arasında 18 yaş altında olduğu için programa başvuramayan gençler hiç üzülmesin. AB 2018 senesinden beri her yıl Avrupa ülkesinden 18 yaşındaki binlerce gence bu yolla toplam 165 bin tren bileti dağıtıyor. Yani ücretsiz tren bileti fırsatı önümüzdeki sene de Mart ayından itibaren devam edecek.
Finansmanı AB tarafından sağlanan DiscoverEU gençlerin Avrupa’nın tarihini, kültürünü ve çeşitliliğini keşfetmelerini amaçlayan bir proje. Proje kapsamında her sene 2 defa olmak üzere binlerce tren bileti dağıtılıyor.
Program gençlere ücretsiz tren biletinin yanı sıra tüm AB ülkelerinde geçerli bir indirim kartı da veriyor. Bu indirim kartı toplu ulaşım başta olmak üzere konaklama ve yeme içme gibi temel ihtiyaçların yanı sıra kültürel ve sportif faaliyetlerde de geçerli. Proje yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda bu kartın 40 binden fazla ürün ve hizmette indirim sağlayacağı bilgisi de yer alıyor.
DiscoverEU programı kapsamında dağıtılan ücretsiz biletlerden birisine hak kazanamadıysanız veya 18 yaşından büyük olduğunuz için bu fırsattan yararlanamıyorsanız hala Avrupa’yı uygun fiyatla gezebilmeniz mümkün. Bunu mümkün kılabilen seyahat programına ise Interrail adı veriliyor.
Interrail 30 Avrupa ülkesini trenle yolculuk ederek gezebilmenize olanak sağlayan bir seyahat imkanı. Her gencin en az bir defa tatması gereken farklı bir deneyim olan Interrail Pass neredeyse tüm Avrupa Kıtası’nı kolayca gezebilmenize olanak tanıyor. Peki Interrail hangi ülkelerde geçerli?
Interrail Letonya, Estonya, Kosova ve Litvanya dışındaki tüm Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli olan bir seyahat imkanıdır. Dolayısıyla Interrail ile seyahat edebilmek için Schengen Vizesi‘ne sahip olmak birincil şart. Interrail bilet türleri ise iki çeşittir. Global Pass Interrail ağına dahil tüm ülkeleri kapsayan bilet türüdür. One Country Pass ise yalnızca tek bir ülkenin sınırları içerisinde bulunan trenleri kullanabilmenize olanak tanır.
Belirli bir zaman dilimi içerisinde kesintisiz olarak kullanabileceğiniz bilet türü “Continuous” herhangi bir zaman dilimi içerisinde özgürce kullanabileceğiniz ise Flexy Pass biletidir. Minimum Interrail süresi 15 gündür. Ancak Avrupa’yı 1 ay boyunca kesintisiz olarak gezmek istiyorsanız “Continuous” bilet almayı düşünmelisiniz.
Kısacası gezginlerin uygun fiyatlarla seyahat etmesine olanak tanıyan Interrail biletinizi alırken bilet fiyatlarını da göz önünde bulundurup en uygun seyahat seçeneğini belirlemek tamamen size kalmış.
Karpat Dağları’nın eteklerinde kurulu bu tarihi şehir aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alıyor.
Şehrin ortasından akıp giden Vistül Nehri’nin çevresinde yürüyüş yaparken ve faytonlarla şehrin göbeğinde gezerken tam anlamıyla Ortaçağ Avrupası’nda hissedeceksiniz.
Krakow’a gelmişken Wawel Kalesi’ni, Meryem Ana Kilisesi’ni, Wieliczka Tuz Madeni’ni, Saint Francis Bazilikası’nı ve Ejderha Mağarası’nı da mutlaka görmelisiniz.
Avrupa’nın en renkli şehri dendiği zaman akla şüphesiz ki ilk olarak Amsterdam gelir. Amsterdam bisiklet kiralayarak dört bir yanını gezebileceğiniz, tekne turlarıyla kanallarında seyahat edebileceğiniz ve yeri geldiğinde eğlencenin dibine vurabileceğiniz yegane Avrupa şehirlerinden.
Şehre gelmişken zihin dünyanızda yeni pencereler açacak sanat eserlerinin sergilendiği müzeler bölgesine de uğramadan geri dönmeyin derim.
Binlerce yıllık köklü bir geçmişe sahip bu Akdeniz şehri kozmopolit yapısıyla ve rengarenk sokaklarıyla zamanın nasıl akıp gittiğini fark edemeyeceğiniz bir yer.
Marsilya’nın cıvıl cıvıl sokaklarında seyahat etmeye başlamak için önce şehrin merkezi konumundaki Eski Liman bölgesine gidin.
Buraya gelmişken tarihi Saint Nicholas Kalesi’ne ve Saint Jean Kalesi’ne de muhakkak uğrayın.
Karadağ’da bulunan Kotor, Adriyatik Denizi’nin incisi unvanını sonuna kadar hak ediyor. Kotor’a geldiğinizde ilk uğramanız gereken yer Eski Şehir bölgesi.
Buraya geldikten sonra Sveta Marija Kilisesi’ne, Sveti Tripun Katedrali’ne ve Saat Kulesi’ne kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.
Kotor aynı zamanda Adriyatik Denizi’ne kıyısı olan Mavi Bayraklı plajlarıyla da büyük ilgi gören bir tatil cenneti.
Kuzey İtalya’daki Toscana Bölgesi’nde bulunan Lucca seyahatinizde görülmesi gereken yerler listesinin başında Rönesans Dönemi’nden kalma surlar yer alıyor.
Rönesans Dönemi’ne ait etkileyici yapıları inceleyebileceğiniz ve tarihi sokaklarında yürüyebileceğiniz bu şehirde İtalyan mutfağının dillere destan lezzetlerini de deneyimleyebilirsiniz.
Şehre gelmişken Puccini’nin doğduğu eve uğrayabilir, Via Fillungo’da kalabalığın arasına dalıp alışveriş yapabilir ve İtalya’da ilk biranın üretildiği Plazza Pfanner’i gezebilirsiniz.
Katalan ve Endülüs bölgelerinin kesişme noktasında yer alan Valencia, her iki kültürün zamanla harmanlandığı nadide Akdeniz şehirlerinden.
Aynı zamanda Akdeniz’in en muhteşem tatil lokasyonlarından birisi olan Valencia’da ufkunuzu genişletecek Sanat ve Bilim Şehri’ni ziyaret edebilir veya Mercado Central’de alışveriş yapabilirsiniz.
Pere Compte’nin gözetiminde günümüzden 5 asır kadar önce inşa edilen Gotik mimari anlayışının zirvesi La Lonja adlı şaheseri de görmeden Valencia’yı terk etmeyin.
Bu yazılarımıza da mutlaka göz atmalısınız: