Kategoriler Yurt İçi

İstanbul’un En Güzel 25 Seyir Yeri

Ünlü şair Nazım Hikmet; daha sonra Zülfü Livaneli’nin sesiyle hayat bulan Karlı Kayın Ormanında adlı şiirinde İstanbul’dan “Yedi Tepeli Şehrim” diye bahseder.

Türkiye’nin ekonomi, turizm, tarih, sanat ve kültür başkenti sayılan İstanbul, gerçekten de uzun yıllar boyunca Roma ile birlikte bu sıfata layık görülen ikinci şehir olma özelliğini taşıyor. İstanbul’u keşfetmeye bir ucundan başlayanlar ise; şehrin manzaraya açılan yüksek noktalarının asla yedi ile sınırlı kalmadığını rahatça fark edeceklerdir.

İnci bir gerdanlık gibi şehri ikiye bölen İstanbul Boğazı, boğazın varlığı ile ayrı düşen Asya ve Avrupa kıtaları ve tüm ayrılıklara inat gece vakti ışıl ışıl turistleri selamlayan tarihi köprüler… Sahi, bir dünya şehrinin kuş bakışı manzarasında daha ne olsun isterdiniz?

İstanbul’un en güzel seyir yerlerinden izleyebilecekleriniz arasında hisarlar, camiler, kasırlar, köşkler, saraylar ve dahası lale bahçeleri var.

Yeni dünya düzeni sonucunda ise; tarihi görüntülerin gökdelenlerle, iş kuleleriyle ve alışveriş merkezleri ile kesişmesi de kaçınılmaz oluyor. İstanbul silüeti bugün geçmişi ve geleceği en güzel şekilde bir araya getiren, zaman zaman da agresif yapılaşma nedeniyle üzen bir dokuya sahip.

İstanbul’un taşı toprağı altın mıdır bilinmez, ancak bu şehrin ziyaretçilerine karşı hiçbir zaman boş olmadığı kesin.

İstanbul, yağmurlu ya da karlı zor hava koşullarında bile karşınıza muhteşem manzaralar çıkarabiliyor. Köprü trafiğinin ortasında sıkışıp kalmışken bile, deniz üzerinde dev gemilerin sakince süzülmesini izlemek her şeye değebilir.

Aynı şekilde; yüzlerce yıllık tarihe sahip yalılar da manzara sevenlerin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Henüz parklardaki asırlık ağaçların gölgesinde soluklanan kuşlardan bahsetmedik bile!

İstanbul’un en güzel seyir yerleri arasında; hem doğanın cömertliği sonucu ortaya çıkan oluşumlar olarak tepelerden ve sahil kenarlarından, hem de insan eliyle yapılan kule ve binalardan söz edeceğiz.

Bu yazıyı okuduktan sonra; tüm kaosa, kalabalığa, trafiğe ve hayat pahalılığına rağmen bu metropolde yaşamaya devam eden insanlara belki de daha fazla hak verebilirsiniz. Seyir keyfiniz bol olsun!

İstanbul Manzaralı Yerler

1) Galata Kulesi

Söz konusu manzara ve İstanbul olunca listenin ilk sırası da Galata Kulesi olmalı; sizce de öyle değil mi? Tabii dışarıdan kulenin mimarisini izlemek mi, yoksa Galata’dan İstanbul’u izlemek mi daha keyifli; orasını uzun uzun tartışabiliriz.

Galata Kulesi, sadece varlığı ile bile şehre değer katıyor. Buraya ait efsanelerin Hezarfen Ahmet Çelebi ile başlamasına şaşırmamalı; zira kanat takıp İstanbul manzarasının üzerine uçmak gerçekten de fena fikir değil!

Galata Kulesi’nin restoranında, menüdeki yiyecekleri enfes bir manzara eşliğinde deneyimleme şansınız var.

Kuleye ulaşım ise birçok açıdan İstanbul’un kalbi sayılan İstiklal Caddesi’nden sonra 500 metre içinde sağlanabiliyor.

Mümkünse Galata Kulesi planlarınızı sevdiğiniz kişi ile yapın; çünkü kaleye birlikte çıkan kadın ve erkeğin yakın gelecekte evleneceklerine dair de efsaneler var. Burası özel gün kutlamaları için de ideal bir yer.

2) Gülhane Parkı ve Topkapı Sarayı

Mademki yazıya Nazım Hikmet ile başladık; bu kez de ünlü “Ceviz Ağacı” şiirinin ana vatanı Gülhane Parkı’na uğrayabiliriz.

Gülhane Parkı ve Topkapı Sarayı; birlikte ziyaret edilen iki tarihi ve turistik mekan olma özelliğine sahip. Bu ikiliyi görmeye gelenler aynı zamanda güzel de bir seyir keyfi ile karşı karşıya kalıyor. Hem parkın yüksek köşelerinden hem de saray içindeki teraslardan İstanbul Boğazı’na açılmak mümkün.

Fatih ilçesindeki Tarihi Yarımada olarak anılan bölgede hem parka hem de saraya ulaşabilirsiniz.

Parka giriş için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok ancak Topkapı Sarayı için 100 TL giriş ücreti mevcut. Sarayın farklı bölümleri için ek ücret talep edilebiliyor.

Kutsal emanetlerin bulunduğu bölümde ise kıyafet şartı aranıyor, askılı bluzlar ve şortlar sorun yaratabilir.

Salı günleri saray ziyarete açık değil, ancak onun dışındaki haftanın 6 günü tarihi bir seyir gezisi yapmak için son derece uygun.

Bu bölgeye kadar gelmişken; en az yarım gününüzü çevredeki güzellikleri incelemek üzere ayırmayı ihmal etmeyin.

3) Dragos Tepesi

Anadolu Yakası’nda manzara ve seyir keyfi arayanları, şehrin Kartal ilçesine bağlı bulunan Dragos Tepesi bekler. Bu tepe İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen bir tesise sahip; dolayısıyla da fiyatlar ekonomik kabul edilebilir.

Manzarada ise Marmara Denizi’nin kuş bakışı bir görüntüsü var demek herhalde yanlış olmaz. Emekliler, çocuklar ya da gençler burada kendilerine göre farklı bir keyif ve huzur bulabilir.

Her gün 08.30’dan 23.00’e kadar Dragos Tesisleri’nde kahvaltı, öğle yemeği, ikindi kahvesi ya da akşam yemeği gibi tatlı bahanelerle bulunabiliyorsunuz. Tepeye girmek için yiyip içtiklerinizin dışında ekstra bir giriş ücreti yok.

Fotoğraf çekmekle özel olarak ilgileniyorsanız; günün diğer saatlerindense özellikle gün batımında Dragos’ta olmak büyük ihtimalle hoşunuza gidecektir.

4) Pierre Loti Tepesi

Haliç’in panoramik manzarası için İstanbul’da en çok tercih edilen yerlerden biri Pierre Loti Tepesi.

Burası Evliya Çelebi’nin ünlü Seyahatnamesi’nde dahi kendisine yer bulan, tarihi bir lokasyon olma özelliğine sahip. Adını ise ünlü bir yazardan alıyor.

Bugün Eyüp ilçesindeki Pierre Loti’ye çıktığınızda Tarihi Kahve, restoran, kafe, nargile evi, konaklardan oluşan bir otel ve aynı anda 1400 kişiyi ağırlayabilen açık bir bahçe alanı ile tabiri caizse büyüleniyorsunuz.

Her gün sabah 08.00 ile akşam 24.00 saatlerini kapsayan oldukça geniş bir aralıkta bir İstanbul klasiği olarak Tarihi Kahve ziyaret edilebilir.

Burası geniş bir terasa ve Osmanlı motiflerini de içeren bir dekorasyona sahip. Eğer İstanbul’u gezdirmek istediğiniz yabancı konuklarınız varsa; hem tarihi hem de turistik vurgusu bakımından Pierre Loti yerinde bir tercih. Tabii Pierre Loti’nin bu bölümünde ille de Türk kahvesi içmeniz gerektiğini hatırlatmaya gerek bile yok!

5) Beykoz Korusu

Abraham Korusu adıyla da bilinen Beykoz Korusu; özellikle Pazar günleri Beykoz Koru Sosyal Tesisleri’nde sunulan açık büfe kahvaltı olanağı ile birlikte değerlendirilebilir.

Çevrede sincapların ve tavşanların dahi serbestçe dolaşıyor olması ve her yanı saran ağaçların burada şehrin ortasında tertemiz bir hava estirmesi Beykoz Korusu’nu özellikle çocuklu aileler için cazip kılıyor.

Fonda ise her daim Boğaz manzarası hazır ve nazır. Özellikle trafikten, gürültüden ve hava kirliliğinden sıkılanlar için Beykoz tüm semtleri ve korularıyla tam bir kaçış noktası.

Gümüşsuyu Mahallesi Kemerüstü Sokak açık adresinde ulaşabileceğiniz Beykoz Korusu; aynı zamanda gezip görebileceğiniz iki büyük mağaraya, beş havuza ve bir saray kalıntısına sahip. Gezinizi tarihi eserlerle de birleştirmek gününüze hem renk hem de derinlik katabilir. Aynı anda bin kişiye hizmet verebilen mekan manzarası sayesinde özel günler için de tercih ediliyor.

6) Gözdağı Korusu

Anadolu Yakası’ndan bir seyir yeri alternatifi olarak; bu kez Pendik yakınlarındaki Gözdağı Korusu’ndan bahsedebiliriz.

Burası çevre semtlerde yaşayanlara ulaşım kolaylığı sağlarken manzarası da Marmara Denizi, Adalar ve hatta Yalova’dan oluşuyor. Fonda rengarenk çiçeklerin ve çam ağaçlarının bulunması ise; özellikle bahar aylarında içinizdeki hevesi bir parça daha artırabilir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen Gözdağı Sosyal Tesisleri’nde 250 kişilik çay bahçesi ve 100 kişilik bir teras var. Ayrıca restoran, piknik alanları, seyir çardakları, çocuk oyun parkı gibi alternatiflerden de faydalanabiliyorsunuz.

Hafta sonu planı yapmakta zorluk çekenlere, Gözdağı birçok farklı açıdan hitap edebiliyor. Manzara ise günün her saatinde ayrı bir renge ve dokuya bürünüyor.

7) Aydos Tepesi

Aydos Tepesi, 537 metre yüksekliği sayesinde “İstanbul’un en yüksek noktası” olarak anılıyor. Bu bakımdan da tepenin görüş alanının giderek genişlediğini tahmin etmek zor değil.

Aydos Ormanı, Aydos Mesire Yeri ve Aydos Göleti; genellikle turistler tarafından bir arada gezilen alternatifler olarak sıralanabilir. Gün doğarken ya da batarken burada bulunmayı özellikle tercih edebilirsiniz.

Aydos Tepesi, adını Roma ve Bizans dönemlerine ait bir kalıntı olan Aydos Kalesi’nden alıyor ve Sultanbeyli ilçe sınırlarına dahil bulunuyor. Tepenin yakın çevresinde aynı zamanda Pendik ve Kartal ilçeleri var. Bölgedeki mesire yerleri kalabalıkları ağırlarken, tepeye tırmanmak ise kondisyon gerektiriyor.

8) Ulus Parkı

İstanbullular için özel yerlerden biri de, yine İstanbul Boğazı’na tepeden bakmasıyla sevilen Ulus Parkı. Bu park Kuruçeşme Mahallesi, Adnan Saygun Caddesi açık adresinde bulunuyor.

Beşiktaş ilçesinde; Ortaköy ile Etiler arasında konumlanan seyir yeri için otobüs ya da özel araç kullanmak mümkün. Mekana Pazar sabahları kahvaltıda gösterilen ilgiye şaşırabilirsiniz.

Ulus Parkı hem merkezi konumu hem de manzarası sayesinde özellikle yabancı turistleri mıknatıs gibi çekiyor. Bu nedenle yabancılara daha fazla ilgi gösterilmesinden şikayet edenler bile var. Siz de eğer İstanbul’da yaşadığınız halde bu güzelliklerin hakkını vermiyorsanız; gezi planlarınız üzerinde bir kez daha düşünmenizde fayda var.

9) Büyük Valide Han

İstanbul’un en büyük hanları arasında sayılan Büyük Valide Han; adını Kösem Mahpeyker Valide Sultan’dan alıyor.

Hanın içinde halihazırda nargileciler, lambacılar ve birçok farklı konseptte hizmet veren dükkanlar var. Eminönü ya da Tahtakale civarlarında işi olanın buraya uğramadan İstanbul’dan dönmesi pek de olacak şey değil.

Büyük Valide Han’ın İstanbul’un en güzel seyir yerleri arasında yer alması ise boşuna değil. Hanın çatısı sahip olduğu kubbelerle ve buradan görünen manzarayla özellikle ilgi çekiyor. Bilhassa hafta sonları Büyük Valide Han önünde fotoğraf kuyrukları ile karşılaşmak tesadüf değil.

Hava koşulları olumsuz olduğunda çatıya çıkışlar kapatılabiliyor.

Burası bir tarihi eser olduğu için hem zemini yıpratmamakta hem de çevredeki dokuya zarar vermemekte fayda var.

10) Ortaköy Sahili

İstanbul denildiğinde ilk akla gelen manzaralardan biri Ortaköy’e ait. Halk arasında Ortaköy Camii olarak da tanınan Büyük Mecidiye Camii; en güzel sahil manzaralarına eşlik ediyor.

Ortaköy’de bir bankta oturarak alacağınız seyir keyfini, çok pahalı restoranlarda bile bulamayabilirsiniz.

Related Post

Ortaköy’ün aynı zamanda kumpir, kestane, mısır, dondurma, waffle gibi sokak lezzetleri ile ünlü olduğunu da hatırlatmadan geçmeyelim. Sahil yolunda yürüyüşe çıkarken ya da çim alanlara rahatça yayılırken midenizi de mutlu etmekten geri kalmamalısınız.

11) Kız Kulesi

İstanbul’un en güzel simgelerinden biri sayılan Kız Kulesi; aynı zamanda seyir keyfi için de tercih ediliyor. Salacak’tan her on beş dakikada bir ve Kabataş’tan saat başı Kız Kulesi yönünde düzenlenen seferler var.

Gündüz saatlerinde Kız Kulesi’ne girişler yetişkin 25 TL ve öğrenci 15 TL olmak üzere değişiyor. Özel günler ve kutlamalar için de Kız Kulesi’nin içinde hizmet veren restoran bölümü tercih edilebilir.

Söz konusu Kız Kulesi manzarası olunca, Marmara Denizi içinde salınan bu efsanevi kuleyi sahilden de izlemek isteyebilirsiniz. Galata Kulesi’ndeki ikilem burada da karşımıza çıkıyor!

Kız Kulesi’ni uzaktan izlemek ve kuleye dair efsaneler hakkında arkadaşlarınızla sohbet etmek için Salacak Sahili ideal bir seyir noktası. Yanınıza çayınızı ya da kahvenizi alıp kendinizi manzaraya bırakabilirsiniz. Yakın çevrede de manzara eşliğinde bir şeyler yiyip içebileceğiniz çok sayıda mekan var.

12) Çengelköy Sahili

Üsküdar’da yer alan Çengelköy Sahili, eski İstanbul’u özleyenler için doğru adres. Burada özellikle Tarihi Çınaraltı Aile Çay Bahçesi İstanbul’daki keyif duraklarınız arasına adını yazdırabilir.

Eminönü’nden belirli aralıklarla Çengelköy İskelesi’ne vapurla ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca Kadıköy ve Üsküdar yönlerinden buraya otobüs seferleri de mevcut.

Çengelköy ziyaretçilerinin favorileri arasında sabah akşam menemen keyfi ve balık ekmek var. Misafirlerinizi götürecek olsanız da Tarihi Çınaraltı’nda oturmak için rezervasyon yaptırmak ne yazık ki mümkün değil. Burada ayrıca sadece nakit ödemenin kabul edildiğini de not düşebiliriz.

13) Çamlıca Tepesi

Adıyla bile nostaljik çağrışımlar yapan Çamlıca Tepesi’nde, manzara keyfine gerçekten de Türk Sanat Müziği ezgileri eşlik ediyor.

Tepedeki sosyal tesisler İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait. Burada hem kapalı bir restoran alanı, hem Osmanlı Kahvehanesi hem de Bahçe Kafeterya var. Dolayısıyla da Çamlıca’yı günün hangi saatinde ziyaret etmek istediğiniz tamamen size kalmış.

Osmanlı Kahvehanesi’nde trileçe, sütlaç, aşure, tahinli sarma ve kabak tatlısı gibi geleneksel lezzetlerin tadıma açık olduğunu da özellikle belirtmekte fayda var.

Turistik Çamlıca Caddesi, Büyük Çamlıca açık adresinde yer alan mekan İstanbul’un Anadolu Yakası’nda ziyaret edilebilir. Üsküdar ilçe sınırları içinde yer alan Çamlıca Tepesi’nde ücretli otopark imkanı mevcut.

14) Sapphire Alışveriş ve Yaşam Merkezi

İstanbul’da alışveriş merkezi de, gökdelen de çok ancak bu kez herhangi bir yerden bahsetmiyoruz. Sapphire Alışveriş ve Yaşam Merkezi bünyesinde şehrin en güzel seyir teraslarından biri bulunuyor.

Seyir terasında yer alan Skyride 4D İstanbul simülasyonu ile de Boğaz’dan Kız Kulesi’ne, Topkapı Sarayı’nda Yerebatan Sarnıcı’na kadar şehirde gezmek istediğiniz birçok yere gerçekmiş gibi yaklaşabiliyorsunuz. 54. katta yer alan bu deneyim için ziyaret saatleri saat 10.00 ile 22.00 aralığını kapsıyor.

Emniyetevleri Mahallesi Eski Büyükdere Caddesi, Kağıthane açık adresinde yer alan Sapphire içerisinde yine 54. katta Vista Cafe&Restaurant’ı da ziyaret edebilirsiniz. Burası için telefonla rezervasyon yaptırmak mümkün. AVM’nin 55. katı ise etkinliğe göre açılıyor ve kalabalık grupları ağırlıyor.

15) Nafi Baba Tepesi

Bektaşi Şeyhi Nafi Baba’nın tekkesini ve türbesini sınırları içinde bulunduran Nafi Baba Tepesi, Rumeli Hisarüstü’nde yer alıyor. Tepeden görünenler arasında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Hidiv Kasrı ve Anadolu Hisarı var.

Nafi Baba Tekkesi, aynı zamanda İstanbul’un ilk dergahlarından biri olma özelliği taşıdığı için, maneviyata ilgi duyanların da ilgisini çekiyor.

Anadolu Yakası’nda tekkelerin ve türbelerin sayısı çok olsa da özellikle şehrin Avrupa yakasında Nafi Baba’nın pek fazla benzeri yok diyebiliriz.

16) Süleymaniye

Süleymaniye Camii ve çevresi, şehrin orta yerinde diyebileceğimiz bir konuma sahip. Öte yandan bu bölge, sahip olduğu yükselti ile de güzel bir seyir deneyimine kapı açıyor.

Süleymaniye Camii zaten yerli ve yabancı tüm turistler için gezilecek yerler listesinin vazgeçilmez bir parçası. Cami haricinde, Süleymaniye Mahallesi olarak anılan tüm yakın çevreyi de mümkünse gözlerinizle taramalısınız.

Şehri yakından tanıyanlar tarafından özellikle Fetva Yokuşu’nda yer alan Ağa Kapısı Kafe tavsiye ediliyor. Ağa Kapısı Kafe’de edebiyat gruplarından öğrencilere ve esnafa kadar içinizi ısıtacak bir kalabalık ile karşılaşabilirsiniz. Kafenin mescit bölümü de var.

Demli çay keyfinize manzara da eşlik edince zaten başka beklentiniz de kalmıyor. Buranın akşam saatlerinde kalabalık olabileceği konusunda uyaralım. Mekanda ayrıca Osmanlı’ya özgü içecekleri de deneyimleyebilirsiniz.

17) Yavuz Selim Camii Avlusu

Haliç’e en yakın tepe üzerinde 1522 yılında inşa edilen bir camideyiz. Fatih Fener’de konumlanan Yavuz Selim Camii sizi yalnızca iç ve dış mimarisi ile değil; Haliç manzarası ile de etkilemeye hazırlanıyor.

Caminin babası adına Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırıldığı biliniyor. Caminin mimarı hakkında ise, farklı kaynaklarda farklı isimler var. Bu isimler arasında Mimar Sinan’ın da olması, camiyi daha da ilgi çekici bir hale getiriyor.

Cami ziyaretiniz sırasında maneviyatı da dolu dolu yaşamak isterseniz, sabahın erken saatlerinde soluğu Yavuz Sultan Camii’nde alabilirsiniz. Henüz dünyanın geri kalanı uyanmadan, kuş sesleri arasında burada olmak ayrı bir deneyim. Yavuz Selim Camii’nde namaz kılmak ve günün ilk ışıklarını Haliç manzarası eşliğinde karşılamak kalbinize huzur veren bir İstanbul anısı olarak hafızanızda yer alabilir.

18) Anadolu Hisarı

Manzara keyfini balık ziyafeti ile birleştirmek isteyenleri Anadolu Hisarı’nda yer alan Lacivert Restaurant’a alabiliriz. Köprünün hemen yanında, İstanbul Boğazı’na nazır bir konumda levrek külbastı yemek elbette lüks ve pahalı bir tercih. Ancak önemli misafirlerinize, şehrinizin en güzel yanını göstermek isterseniz burası sizi fazla riske atmayacak bir mekan. Menüde dünya mutfağına açılan lezzetler de var.

Anadolu Hisarı ayrıca; sahip olduğu çok sayıda restoran ve kafe ile özellikle Pazar kahvaltıları için de tercih ediliyor. Geceleri köprünün ışıltısıyla aydınlanan çevre kadar; günün ilk saatlerinde çocuk sesleri arasında burada yaşanan sabah coşkusu da görülmeye ve yaşanmaya değer.

19) Fuat Paşa Yalısı

Eğer öyle günde on dakikalık bir seyir keyfi ile yetinemiyor ve İstanbul’daki konaklamanızı da kalıcı bir seyif keyfi ile birleştirmek istiyorsanız; Fuat Paşa Yalısı’nı rahatlıkla değerlendirebilirsiniz. Burası halihazırda otel olarak hizmet verirken; restoranında da iş ve aile topluluklarını ağırlayabiliyor.

Yalıda her daim yaşamak herkes için pek mümkün olmasa da; boğazın bu yakışıklı beyefendisiyle biraz flört etmenizde sakınca yok. Yalının dokusunun büyük ölçüde korunduğunu söyleyebiliriz. Otelin restoran alanında denize nazır bir kahvaltı ile başlayan günün güzel geçmesi de sürpriz değil.

Fuat Paşa Yalısı, Büyükdere Mahallesi Çayırbaşı Caddesi Sarıyer açık adresinde bulunuyor. Yalıda konaklamak bütçe bakımından gözünüzü korkutmasın; erken rezervasyon ve benzeri kampanyalara denk gelirseniz İstanbul standartlarına göre uygun fiyatlar da yakalayabiliyorsunuz. Neticede İstanbul’un iyi otellerinden hiçbiri konfor ve fiyat bakımlarından bir yalıdan geri kalmıyor.

20) Les Ottomans Hotel

Konumu, konsepti, hamamı, SPA bölümü ve çalışanları ile takdir alan bir başka manzaralı otel; Les Ottomans olarak gösterilebilir. Buraya gelenler manzarayı “tadına doyulmaz” olarak nitelendirmekten kendilerini alamıyor.

Kendinizi ayrıcalıklı hissetmek istediğinizde otel bünyesindeki Park Şamdan ya da Swiss restoranları tercih edebilirsiniz. Swiss Restaurant’ın Pazartesi günleri kapalı olduğunu ve mekanlar için rezervasyon gerekebileceğini hatırlatalım.

Muallim Naci Caddesi Kuruçeşme, İstanbul açık adresinde yer alan Les Ottomans Hotel dünya çapında ünlü isimlerin de İstanbul ziyaretlerinde ziyaret ettiği yerlerden biri. Bugüne kadar Les Ottomans’a gelenler arasında Jennifer Lopez ve Donald Trump gibi isimler var.

İstanbul’a gelip şehre Les Ottomans konumundan bakanların, şehrin keşmekeşi arasında kaybolan yerli halka göre bambaşka şeyler gördüklerini net bir biçimde iddia edebiliriz.

21) Setur Kalamış & Fenerbahçe Marina

Setur’un Türkiye’de işlettiği 11 marinadan biri olan Kalamış & Fenerbahçe Marina; bu marinalar içinden en büyüğü olma özelliğine sahip. Marina çevresinde konaklayabileceğiniz oteller ve yeme içme bakımından son derece lüks restoranlar var.

Hava koşulları iyi olduğu sürece burada güneşin batışını da doğuşunu da izlemek ziyaretçiler tarafından çok keyifli olarak değerlendiriliyor.

Kalamış çevresindeki seyir keyfi, bölgede verilen yelken dersleriyle de ikiye katlanabilir.

Eğer İstanbul’un Anadolu Yakası’nda Kadıköy civarlarında bulunuyorsanız, bir şekilde yolunuzu marinaya da düşürmeye çalışın.

22) 360 İstanbul Restaurant

360 İstanbul, adından da anlaşıldığı gibi ziyaretçilerine 360 derece İstanbul manzarasını izleme garantisi veriyor.

Beyoğlu’nda yer alan mekan; yemek, atmosfer, eğlence ve ambiyans konularında iddialı. İstiklal Caddesi’ne her türlü yolunuzun düşeceğini varsayarak, akşam yemeği rezervasyonunuz için 360 İstanbul’u seçenekler arasına yazdırabiliriz. Fiyatların da kalite ile doğru orantılı olduğunu da not düşmeden geçmeyelim.

Tarihi Mısır Apartmanı’nın en üst katında yer alan mekan ödüllü bir menüye sahip. Restoran her gün 16.00’da hizmete açılıyor ve hafta sonları club olarak da hizmet veriyor. Kapanış saati Pazar’dan Perşembe’ye 02.00 iken; Cuma ve Cumartesi geceleri 04.00’e kadar İstanbul’u buradan izleme şansına sahipsiniz.

23) Gaja Roof Restaurant

Swissotel The Bosphorus bünyesinde hizmet veren Gaja Roof; İstanbul’un Avrupa Yakası’nda hem maddi hem de manevi olarak çıtayı taşıyabileceğiniz en yüksek noktalardan biri! Burası kokteylleri, canlı müzik ya da DJ performansları ve elbette manzarası ile İstanbul’un unutulmazları arasına adını yazdırıyor.

Otelin 16. katında bulunan mekan, birçok farklı yabancı kaynağa göre de İstanbul’un görülmesi gereken yerlerinden biri olarak listeleniyor. Burada alelade bir kalabalıkla karşılaşmamak güzel ancak elbette bunun da bir bedeli var.

Beşiktaş’ın Maçka semtinde yer alan Gaja Roof için önden program hakkında bilgi alarak rezervasyon yaptırmanızı tavsiye edebiliriz. Burası sizin için hatırı sayılır derecede pahalı ancak bir o kadar da kıymetli bir deneyime ev sahipliği yapabilir. Bilhassa kuzu etlerinin pişirimi ve servisi, mekanın spesiyalleri arasında anılıyor.

24) Leb-i Derya Restaurant

Seyir terası modunda düzenlenen, manzarayı ayaklarınızın altına sererken midenizi de asla unutmayan, bu nedenle de ziyaretçileri tarafından çok sevilen bir mekandayız. Leb-i Derya, yine hayatta yapılacaklar listenize alabileceğiniz tek seferlik bir deneyim olabilir.

İstanbul’un bu açıdan görünen manzarasını evlilik yıldönümü ya da evlilik teklifi gibi özel bir anınıza saklayabilirsiniz.

Tomtom Mahallesi, Kumbaracı Yokuşu Beyoğlu adresinde yalnızca altıncı katta böyle bir ambiyansa kavuşmak güzel bir ayrıcalık. İstanbul gibi gökdelenlerden meydana gelen bir metropolde kimi zaman yirminci katlar bile size bu ayrıcalığı sunmuyor. Leb-i Derya adlı mekan her gün 16.00-02.00 saatleri arasında hizmete açık.

25) Vogue Restaurant & Bar

1997 yılından bu yana İstanbul manzarasını gurme damaklarla buluşturan bir restoranla listemizi kapatıyoruz.

Avrupa Yakası’ndaki Beşiktaş ilçesinde, BJK Plaza’nın çatı katında Vogue Restaurant & Bar hizmet veriyor. Burada hem dünya mutfaklarından hem de özellikle Akdeniz mutfağından keyifli bir seçki var. Fiyatlar yine doğal olarak yüksek bir segmente ait ve özel gecelere daha çok hitap ediyor.

Köprüler ve boğaz başta olmak üzere İstanbul’u farklı noktalardan gören panoramik manzara için sadece akşam saatlerinde değil, öğle yemeğinde de mekanı tercih edebiliyorsunuz.

Vogue için çalışma saatleri 12.00 ile 02.00 aralığını kapsıyor. Öğle saatlerinde burada alkolsüz olarak daha uygun fiyatlarla bir şeyler atıştırabilirsiniz.

Paylaş
Ezgi Opan

Blogger, içerik yazarı, editör, besteci, söz yazarı, gitarist, turizmci, seyahat tutkunu, müzik ve kedilere hasta☺️