Bozburun Yarımadası’ndan yola çıkıp Gökova Körfezi’ni boydan boya kat edip Bodrum’a kadar yürümek kulağa nasıl geliyor? Günlerce ve gecelerce sürecek bu serüvene Karya Yolu yürüyüşü deniyor.
Adını Antik Karya medeniyetinin hüküm sürdüğü topraklardan alan Karya Yolu, Türkiye’nin en uzun yürüyüş parkuru olma özelliğini taşıyor.
Dünya çapında “Carian Trail” ismiyle de bilinen parkur; antik kentlerden, orman yollarından, çoban patikalarından geçiyor.
Muhteşem doğa manzaraları eşliğinde uzun bir maceraya atılmak ve tarihin izlerini sürmek için Karya Yolu yürüyüşünüze rehberlik edecek birçok işaret, GPS rotası ve kaynak da bulunuyor.
Türkiye’nin en uzun yürüyüş yolu olan Karia Yolu, toplam 850 km uzunluğundaki 46 etaptan oluşuyor.
Karya Yolu, coğrafi olarak birbiriyle bağlantılı 5 ayrı bölümden oluşuyor. Bunlar;
Marmaris, İçmeler’den başlayan bu bölüm, Bozburun Yarımadası’nı kıyı boyunca takip ederek izleyeceğiniz bir rota.
İçmeler’den başlayıp, Turunç, Söğütköy, Turgut Köyü, Selimiye ve Hisarönü’ne doğru ilerleyebileceğiniz güzergah, yoğunlukla patikalardan oluşuyor.
Yol boyunca Rodos ve Simi adalarını görebileceğiniz bu etapta, civardaki kasabalarda mola verip ihtiyaçlarınızı temin edebilirsiniz.
Rota üzerinde geceleme yapabileceğiniz birçok pansiyon da yer alıyor.
Karya Yolu’nun en renkli rotalarının yer aldığı Datça Yarımadası, Eski Datça’dan başlayıp Knidos Antik Kenti’ne kadar uzanıyor.
Antik liman kenti Knidos’un taş döşeli caddelerini ve amfitiyatrosunu görüp burada keyifli bir yüzme molası verebilirsiniz.
Knidos’un ardından rotayı takip ederken gün batımını Deveboynu Deniz Feneri’ne denk getirebilirseniz, eşsiz bir Ege manzarasını hafızanıza kazıyabilirsiniz. Knidos Antik Kenti, Deveboynu Deniz Feneri’ne 1 km kadar uzaklıkta yer alıyor.
Deniz fenerinden sonra iç kısımlara yönelen rota, Datça Yarımadası’nın en bakir kısımlarına doğru ilerleyerek Balıkaşıran’da nihayete eriyor.
Haritadan baktığınızda; Bodrum’dan Datça’ya kadar uzanan Gökova Körfezi, Kos Adası’nı içinde inci gibi tutan bir istiridyeyi andırıyor. Bu kıymetli istiridyenin tam kalbinde ise Akyaka yer alıyor.
Körfezde yer alan Keramos Antik Kenti’nden dolayı bir zamanlar Kerme Körfezi (Keramos) olarak da anılan Gökova Körfezi, Karia Yolu’nun en çok tercih edilen parkurlarına sahip.
Tarihi kervan yollarından geçen, bakir plajlarla buluşan etap, körfez manzaralarını aynı anda sunuyor.
Gökova Körfezi etabını öne çıkaran en önemli nokta ise Azmak Çayı ile ünlü yavaş şehir Akyaka’dan başlıyor olması.
Etap boyunca deniz ve güneşle buluşabileceğiniz eşsiz koylar ve plajlar da sizi bekliyor.
Gökova Körfezi kıyılarından Beşparmak Dağları’nın zirvesine uzanan bu rota, hem Anadolu’nun muhteşem kentlerinden hem de Antik Karya’nın eşsiz duraklarından geçiyor.
Antik Karya’nın başkenti olan Mylasa (Milas) bu rotanın en ilgi çekici noktası.
Baltalı Kapı’dan geçip bu tarihi atmosferi solumadan bu rotayı tamamladım dememelisiniz.
Bozalan’dan başlayıp kuzeyde Karpuzlu’ya kadar ulaşan yolda; yemyeşil çayırlar ve taşlarla döşenmiş dağ yollarından geçecek, Bafa Gölü kıyısında soluklanacaksınız.
Beşparmak Dağları’nın zirvesinden Karya Kraliçesi Ada’nın surlarla çevrili şehri Alinda’ya indiğinizde sizi muhteşem bir tarihi panorama karşılayacak.
Bu rotada mutlaka uğramanız gereken noktaların başında Bafa Gölü geliyor. Gölün etrafında 7000 yıl öncesine dayanan duvar resimlerini görebilir, gölde tekne turu yapabilirsiniz. Böylece gölün adacıklarında yer alan mabetler, harabeler ve manastırları görebilirsiniz.
Yolun bu bölümü yalnızca Likya uygarlığından kalan kısımlardan ibaret değil. Eski bir kervan yolunu takip eden rota, Akyaka’dan başlayıp iç kesimlere doğru ilerliyor.
Yüzyıllarca kullanılan kervan yolunu takip ederek Akyaka kıyılarından; yükseltiyi takip ederek ormanlık patikaları ve Thera Antik Kenti kaya mezarlarını geçeceksiniz.
Osmanlı döneminden beri bir sıcak çayla veya okkalı bir kahveyle içini ısıtmak isteyenlerin uğrak durağı olan kahvehanelerde mola vermeyi unutmayın.
Büyüleyici doğasıyla Değirmendere Kanyonu, Muğla’ya adını bağışlayan Mobolla Antik Kenti, Eski Muğla’nın dar sokakları bu rotada sizi bekleyen duraklar.
Biraz ürkütücü görünse de terk edilmiş Meyistan Köyü’nü görüp ardından antik yolu izleyerek Stratonikeia Antik Kenti ile bu muhteşem rotaya veda edin.
Muğla ve çevresinde yaz mevsimi oldukça sıcak geçtiği için bu uzunlukta bir trekking yürüyüşü için yaz mevsimi zorlayıcı olacaktır.
Yanınızda bulundurmanız gereken malzemeler ve su ihtiyacınızı göz önünde bulundurarak bu turu, ilkbahar veya sonbaharda yapmak uygun olacaktır.
Karya Yolu yürüyüşü için yılın en uygun zamanları nisan-mayıs ve eylül-ekim aylarıdır.
Karya Yolu her biri birbirinden farklı özelliklere ve zorluklara sahip 5 ayrı etaptan oluşuyor.
Hal böyle olunca, bazıları bakir kalan bu rotalar daha fazla güzellik sunarken; bazıları durup ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz köylere ve kasabalara daha yakın seyrediyor.
Eğer trekking konusunda yeniyseniz veya ilk deneyiminiz olacaksa Karya Yolu’ndan uzun yıllardır daha yaygın olarak kullanılan Likya Yolu’nu tercih edebilirsiniz.
Karya Yolu’na başlamak için en kolay ve avantajlı rota ise Eski Datça – Domuzbükü arası. Domuzbükü-Mesudiye arası rota ise nispeten Mesudiye’ye kadar su kaynağı bulunmadığından biraz daha zorlayıcı olabiliyor.
Karya Yolu, Likya Yolu ile karşılaştırıldığında daha az insanın yürümüş olması nedeniyle daha izole. Bu nedenle daha tenha olan kısımlarda karşınıza yabani hayvanların özellikle domuzların çıkması muhtemel.
Rota çoğunlukla bodur çalılar arasından geçtiği için zaman zaman işaretleri yakalamak ve görmek daha zor olabiliyor.
Karya Yolu’na çıkarken dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta ise su ihtiyacını iyi hesaplamak. Karya Yolu’nda etaplar arası ortalama mesafe 15 km’ye yakın ve bazı duraklarda su kaynağı bulmak zor olabiliyor. Bu nedenle yeri geldiğinde suyunuzu idareli kullanmanız gerekiyor.
Yerleşim merkezlerinden uzak etaplarda duş ve WC gibi olanaklara 1-2 gün erişemeyeceğinizi de hesaba katmanız gerekiyor.
Bu etapları cazip hale getirense; tamamen doğayla bütünleşme ve geceleri gökyüzünü rahatça gözlemleme imkanı sunması.
Tüm trekking rotalarında olduğu gibi eğer ilk seferinizse Karya Yolu’na da başka yürüyüşçülerle çıkmanız önemli.
Eğer yalnız yola çıkıyorsanız; bir yakınıza nereden nereye yürüyeceğinize dair önceden bilgi vermeyi unutmayın.
Yol boyunca işaretler, bazen çalıların arasında kalarak görülmeyebiliyor. Bazense doğal sebeplerle bazen yol yapım çalışmaları nedeniyle hasar görebiliyor. Bu nedenle koordinatları sağlıklı biçimde takip edebileceğiniz GPS aygıtı bulundurabilirsiniz.
Cep telefonu ile yol bulacaksanız telefonunun şarj durumunu takip etmeyi daha da önemlisi powerbank bulundurmayı unutmayın.
Muğla ve çevresinde konumlanan Karya Yolu’na, Muğla otobüsleri ile veya uçakla gidebilirsiniz.
Otobüsle gitmek için; Marmaris, Datça veya Bodrum otobüs bileti alabilir, bu merkezlerden başlayan rotalardan Karya Yolu maceranızı başlatabilirsiniz.
Uçakla ise; Dalaman Havalimanı veya Milas-Bodrum Havalimanı’nı üzerinden Muğla uçak bileti alarak şehre ulaşabilirsiniz. Hangi rotadan başlayacağınıza karar verdikten sonra o bölgeye giden Havaş veya Mutaş servislerini kullanılabilir.
Merkezlerden küçük ilçe ve kasabalara ise köy kooperatiflerinin dolmuşlarının yanı sıra Muğla Belediyesi’nin otobüsleri ile ulaşım sağlayabilirsiniz.
Eğer yolda yeni insanlar tanımak, bu macerayı daha da unutulmaz kılmak isterseniz, belki arada bir otostop seçeneğini de değerlendirebilirsiniz.