Kırşehir’de Gezilecek Yerler

Şehrin isminin kaynağı olarak iki rivayet bulunmaktadır. Geniş kırlara sahip olması sebebiyle kenti isminin “Kır Şehri” olarak adlandırıldığı ve bu isimle kaldığı söylenmektedir; diğer bir rivayet ise Timur’un Anadolu’ya geldikten sonra şehrin kendisine karşı koyması sebebiyle kırın şehri emrini verdikten sonra şehrin isminin böyle kalmış olmasıdır.

İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan Kırşehir’in yedi ilçesi bulunmaktadır ve nüfusu 241 bin civarındadır. Kırşehir’in ilçeleri; Akçakent, Akpınar, Boztepe, Çiçekdağı, Kaman, Merkez, Mucur ilçeleridir. Kırşehir merkezine en yakın Boztepe ilçesi ve en uzak ise Çiçekdağı ilçesidir.

İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan şehrin komşuları Ankara, Kırıkkale, Yozgat, Nevşehir ve Aksaray illeridir.

Kırşehir’in çok eski dönemlerden beri insanlığın yaşam merkezlerinden biri olması sebebiyle çokça tarihi buluntunun keşfedildiği illerdendir.

İlk Çağ’dan bu yana Anadolu’nun geçiş durağı görevi gören şehir bu mevcut durumu sebebiyle çokça medeniyet görmüş önemli yerleşim yerlerinden sayılabilir.

Kırşehir deyince akla gelen bir diğer isim Neşet Ertaş; şehrin her yerinde ünlü ozanımıza ait görsellerle karşılaşmanız mümkün. Neşet Ertaş’a ait türkülerin yükseldiği şehir geçmişten bu yana pek medeniyete ev sahipliği yapmış sakin ve bir o kadar duruş sahibi Anadolu şehri. Yolunuz Kırşehir’e düşerse mutlaka şehrin etkileyici geçmişinden etkileneceksiniz.

Kırşehir ve civarında yapılan arkeolojik kazılarda edinilen bilgiye göre, Kırşehir’in tarih öncesi çağlara ait izler bulunduğu keşfedilmiştir. 1940’lı yılların başında yapılan kazılarda Tunç Çağı’na ait tabakalar keşfedilmiştir. Kırşehir çok eski tarihlerden beri insanların yaşam alanı olan sakin bir şehirdir. Keşfedilen tabakalarda taş ve kerpiç yapılar, seramik parçalar, çömlekler ve çanaklar keşfedilmiştir.

Hititler döneminde Kırşehir önemli bir yaşam merkezi ve Hitit dönemine ait olan çok sayıda tarihi kalıntı ortaya çıkmıştır. Kazılar sırasında eski mühürlere, kadın takılarına ve mutfak eşyaları rastlanmıştır ayrıca bulunan çivi yazısı kullanılan bir tablet parçası da bulunanlar arasında.

Kırşehir’e bağlı köylerden olan Sevdiğin Köyü civarında bulunan taş blokta Hitit Prensi’nin adı geçmektedir.

Bulunan taş bloğun Hitit dönemine ait olduğu be yol işareti olduğu düşünülmektedir. Yine Kırşehir’de bulunan Hitit dönemine ait olan “Mal Kayası” ismiyle adlandırılan bir yazık bulunaktadır. Bulunan bu yazıtın da yol levhası olduğu düşünülmektedir.

Kırşehir’in de Hattuşaş’a yakın olması sebebiyle Kırşehir’in o dönemde önemli bir merkez olduğu fikri ağırlık kazanmakta.

Şehirde bulunan bir diğer tarihi eser ise, Öküz taşı olarak da bilinmekte olan Hitit Sunağıdır.

Kalehöyük’deki yapılan kazı çalışmalarında Hitit dönemine ait olan çömlek parçalarına rastlanmıştır.

MÖ. 1600 – 1200 arası bölgede Hititlerden sonra şehirde Frig, Kimmer, Med, Pers medeniyetleri egemenlik sürmüştür. Perslerden sonra şehrin hakimiyeti Makedon Krallığı hakim olmuştur.

MÖ. 85’li yıllarda ise Roma egemenliğine giren Kırşehir’de Kapadokya krallarına ait sikkeler bulunmuştur.

İlerleyen süreçlerde Kırşehir Bizanslıların hakimiyetine girmiştir. Bu dönemde Kırşehir Makissos sonrasında da Justinianapolis ismiyle anılmıştır.

Bizans sonrasında şehir, Anadolu Selçuklu Devleti’nin hakimiyetine girmiştir. 1075 yılında Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından Kırşehir Anadolu Selçuklu Devleti’nin topraklarına katılmıştır.

Günümüzde Kırşehir geçmiş yıllarda Anadolu Selçuklu Devleti tarafından kullanılan terimlerin yaşatıldığını görebilmekteyiz.

Osmanlı Devleti döneminde Fatih Sultan Mehmet’in Anadolu’ya hakim olması sonrasında sağlanan birlik uzun bir süre bozulmamış ve Kırşehir, Celali isyanları hariç uzun yıllar boyunca sakin günler geçirmiştir.

Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde şehir, sancak durumundadır.

Kırşehir, 13. yüzyıl başından 15. yüzyılın ortasına kadar tüm Anadolu’nun önemli siyasi, sosyal ve kültürel şehir merkezlerinden biri olarak anılmıştır.

Her medeniyetin dönüştürüp yeni eserler bıraktığı şehirde Derefakılı Kilisesi gibi Hristiyan dinine ait ibadethaneler bulunduğu gibi çok sayıda camide inşa edilmiştir.

Manastır ve Keşiş Sarayı ve Kalender Baba Kümbeti de gezilebilecek diğer duraklar arasında yer alıyor.

Kırşehir milli mücadele döneminde ülkenin içinde yer aldığı olumsuz şartları görüp dernek ve cemiyet gibi çalışmalar yürüterek milli mücadeleye katkı sağlamıştır.

Kırşehir halkı, Mustafa Kemal Atatürk’ün o dönem başlattığı bağımsızlık mücadelesini desteklemiş ve bu doğrultuda hareket etmiştir. Yine bu dönemde Atatürk Kırşehir’i ziyaret etmiş ve şehrin önde gelenleriyle görüşmeler yapmış ve Kırşehir’de büyük bir sevinçle karşılanmıştır.

Kırşehir işgal edilmemiş fakat dönemin koşullarıyla yakından ilgilenen Kırşehir halkı cemiyetler kurarak örgütlenmiştir.

Kırşehir Gençler Derneği, Kırşehir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Kaman Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Mucur Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti başlıca örneklerdendir.

Kırşehir Mucur Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Mucur kaymakamı olan A. Cevat Bey’e Atatürk tarafından milli mücadeleye olan desteği sebebiyle Kırmızı Şeritli İstiklâl Madalyası layık görülmüştür.

Kırşehir milli mücadelenin kıymetli şehirlerindendir. Mustafa Kemal Atatürk’ün şehri bizzat ziyaret ettiği ve Kırşehir halkını verilen özveriden dolayı tebrik ettiği Anadolu şehirlerinden.

Ayrıca Mustafa Kemal yine Kırşehir’de bulunduğu sıra Namık Kemal’in vatanla ilgili kaygılarını anlattığı “Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini, yok imiş kurtaracak baht-ı kara mâderini” dizelerine bu şehri ziyareti sırasında “’Vatanın bağrına düşman dayasa hançerini, elbet bulunur kurtaracak baht-ı kara mâderini” diyerek yorumlamıştır.

Gerek Kırşehir’de kurulan milli mücadele dernekleri gerekse Kırşehir halkının bağımsızlık ve işgale karşı duruşuyla Kırşehir, Milli Mücadele yıllarında gösterdiği çaba sebebiyle oldukça kıymetli şehirlerimizdendir.

Cumhuriyet döneminde Kırşehir il statüsü kazanmıştır. 1924 yılında Kırşehir’e Avanos ilçesi, Çiçekdağı ilçesi, Hacıbektaş ilçesi ve Mucur ilçesi bağlanmıştır. 1944 yılında ilçe sayısı artmış ve Kaman da ilçe olduktan sonra ilçe sayısı beş olmuştur. 1954 yılında ise, Kırşehir Nevşehir’e bağlı bir ilçe olmuş ve 1957 yılında yeniden Kırşehir il olarak düzenlenmiştir.

Kırşehir’de İklim & Ne Zaman Gidilir?

Kırşehir’in iklimi karasaldır. Yazlar kurak ve sıcak geçerken kışın soğuk ve kar yağışı görülmekte. Şehri gezmek için ideal zamanlar bahar ayları olarak önerilmekte. Bahar aylarında yumuşak bir havada dilediğiniz yere keyifle gidebilirsiniz.

Bununla birlikte, yılın her mevsiminde Kırşehir’e seyahat planlayabilirsiniz. Ne yaz ne de kış ayları, seyahatinizi zorlaştıracak engeller çıkarmayacaktır.

Ancak yazın en sıcak günlerinde özellikle öğle saatlerini dinlenmeye ayırabilir, daha serin olan akşam saatlerinde gezinize devam edebilirsiniz. Kış aylarında ise zaman zaman Kırşehir’de kar yağışları gözlenir. Bu durumda gerekli önlemleri aldığınız takdirde seyahatiniz aksamayacaktır.

Kırşehir’de Gezilecek Yerler

Camiler, Külliyeler, Medreseler ve Türbeler

Kırşehir geçmişte çok sayıda düşünür devlet adamı, halk ozanı ve toplumun önde gelen isimleri ağırlamıştır. Şehre gelenler bulundukları mekanları dönüştürmüş camiler, medreseler inşa ettirmiştir. Ayrıca şehirde çok sayıda türbe de bulunmaktadır.

Kırşehir’de bulunan medreselerin başında Cacabey Medresesi yer almaktadır. Ayrıca Ahi Evran Türbesi Ahi Evran Cami’sinin içindedir. Bunun dışında Aşıkpaşa Türbesi, Süleyman Türkmani Türbesi ve Yunus Emre Türbesi diğer bilinen önemli isimlerin türbeleridir.

Cacabey Medresesi

IV. Kılıçaslan döneminde Subaşı görevinde bulunan Caca oğlu Nureddin Bey şehrin gelişmesine katkı sağlamıştır.

Özellikle sorunları barışçı yollarla çözmeyi tercih eden Caca oğlu Nureddin Bey şehrin sayılıp sevilen isimlerinden olmuş.

Kırşehir’de kendi adına medresesi ve külliyesini inşa ettirmiştir. Ahlaklı, doğru sözlü kişiliği sebebiyle Anadolu halkı tarafından kıymet görmüş ve Hacı Bektaşi Veli ve Mevlana gibi önemli isimlerin övgüsünü kazanmıştır. Türkçe konuşmaya önem veren ve Kırşehir’de bu Türk kültürünün Kırşehir’de yaygınlaşmasına katkı yapmıştır.

Nureddin Cacabey’in şehirde kurduğu medresenin önemli bir özelliği bulunmaktadır. Cacabey Medresesi aynı zamanda bir rasathane olarak da kullanılmaktadır. Medrese, günümüzde cami olarak kullanılmakta ve dışarıda bulunan sütunları uzay araçlarına benzetilmektedir.

Kırşehir gezinizde 1200’lü yıllarda inşa edilen ve şehrin o dönem önemli isimlerinden olan Cacabey’in yaptırmış olduğu tarihi medreseyi ziyaret edebilirsiniz. dış köşelerin­de sütunlar, uzay araçlarına benzetilmektedir.

Cacabey Medresesi, Kırşehir’de Türk-İslâm kültürünü görmek isteyen ziyaretçiler için ideal noktalardan ve medresenin sahip oldukça etkileyici mimari detaylara sebebiyle fazlasıyla ziyaretçi çekmekte.

Hamidiye Camii

1900’lü yılların başında yapılan cami kerpiç kullanılarak küçük bir mescit olarak inşa edilmiş.

Yıllar içerisinde artan nüfus sebebiyle ihtiyacı karşılayamamış ve yeniden yapılmıştır.

Hamidiye Camii çokça ziyaretçi kabul etmesinin sebebi ise inşa süreci sonrasında caminin içine yapılan İslami motiflerin oldukça dikkat çekici olması.

Bakara Suresi’nde bulunan ifadelere göre cami içerisinde resmedilen motifler pek çok kişiyi ibadet ve ziyaret etmek için Hamidiye Camii’ni tercih etme sebebi.

Asma ağaçları, kavak ağaçları, şelale görselleri yer alıyor.

Ayrıca Hamidiye camisinin dış duvarında Allah ifadesi yer alıyor.

Aşık Paşa Türbesi

Aşık Paşa Türbesi’nde Türkçe’nin kullanımını yaygınlaştırmayı amaçlayan halk şairi Aşık Paşa’nın mezarı yer almakta.

Ahi Evran Camii

Şems Tebrizi’nin ölümü sonrası şehre gelen Ahilik Teşkilatı’nın önderi Ahi Evran’ın yaptırdığı mütevazi Ahi Evran Camii içerisinde Ahi Evran’ın türbesi de yer almaktadır.

Alaaddin Camii

Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılan cami Selçuklu mimarisinin örnekleri arasında yer almaktadır.

Antik Kentler

Kırşehir’de pek çok yer altı şehri bulunmuştur. Bunların bazıları Mucur Yer Altı Şehri, Dulkadirli inli, Murat, Aşıkpaşa ve Kümbet altı yer altı şehirleridir.

Ayrıca bu adı geçen yer altı şehirleri gibi on tane yeraltı şehri keşfedilmiştir.

Kırşehir’de Roma döneminden kalma tarihi buluntular keşfedilmiş ve höyüklerde Roma dönemine ait çanak-çömlek parçaları ve sikkeler bulunmuştur.

Müzeler

Kırşehir Müzesi

Kırşehir Müzesi 1936 yılında kurulmaya başlanmıştır.

Cumhuriyet döneminde açılmaya başlanan müzelerden olan Kırşehir Müzesi’nde yer alan eserler ilk etapta Kale Höyük üzerinde yer alan Alaaddin Camii’ne taşınmıştır.

Kırşehir insan faaliyetlerinin tarihi M.Ö. üç binli yıllara dayandığını düşünürsek şehirde çok sayıda tarihi eser buluntusuna yapılan kazılarla ulaşılmış.

O dönem yapılan kazılarda arkeologlar Kırşehir merkezine bağlı Hashöyük’te çok sayıda çanak çömlek kalıntısına ulaşmış ve bu kalıntıların M.Ö üç bin yılından kalma olduğu değerlendirmesini yapmışlardır.

Yapılan bir diğer kazı çalışmasında ise Pers döneminden kalma mühürlere ulaşılmış.

Kırşehir Müzesi ziyarete açıldıktan sonra pek çok sikke, etnografik eser ve arkeolojik kazılardan elde edilen tarihi kalıntılar olmak üzere yaklaşık üç bin üç yüz eser müzede sergilenmeye başlanmıştır.

Daha sonrasında yapılan kazı çalışmaları sonrasında yüz otuz altı taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmiş ve korunmaya alınmış.

Müzenin alt katı arkeoloji, üst katı ise Etnografya Müzesi olarak 1997 yılında ziyaretçilere açılmış.

Sergilenen arkeolojik eserlerin çoğunluğu Kırşehir’de yapılan kazı çalışmalarında ulaşılan ve özellikle Kaman-Kale Höyük ve Malkaya mevkiinde elde edilen eserlerdir.

Asur döneminden Osmanlı dönemine kadar geçen sürede bulunan eserleri Kırşehir müzesinde ziyaret edebilir ve bu kadar eskiye uzanan tarihe tanıklık edebilirsiniz.

Yine müzede Roma döneminin eserleri yer almakta.

Related Post

Selçuklu Dönemi’nde kalma mezar taşları ve İslami motifler ve sikkeleri müzede ziyaret edebilirsiniz.

Üst katta yer alan Ahilik ile ilgili çeşitli eserleri yer almaktadır.

Bunlardan bazıları ise, Ahi Evran’a ait başlık, ahilik sancağı ve şecerenamelerin yer aldığı vitrinler bulunmakta. Ayrıca Kırşehir’de halıcılık önemli bir geçmişe sahiptir.

Kırşehir Müzesi’nde yer alan ve halıcılığının temsil edildiği bir köşe bulunmaktadır.

Tarih severleri cezbedecek bu eski eserleri Kırşehir Müzesi’nde ziyaret edebilirsiniz.

Neşet Ertaş Müzesi

Neşet Ertaş Gönül Sultanları Kültür Evi’nde ozanlık geleneğinin vazgeçilmezi olan sazlar sergilenmektedir.

Sazların farklı unsurlara sahip olanları seçilerek müze içerisinde sergilenmektedir.

Ayrıca sesli bilgilendirme sistemine sahip olan müze içerisinde ozanlara ait bilgilendirmelerin olduğu kısımlar bulunmaktadır.

Tarihi birikimlerin ve Anadolu’da değer verilmiş çok sayıda ozana ait görselin bulunduğu müzeyi Kırşehir ziyaretinizde uğranması gereken yerler arasına eklemelisiniz.

Geçmiş ve gelecek arasında gönül köprüsü kurmayı amaçlayan Müze’de Neşet Ertaş anısına bir oda da bulunmaktadır.

Neşet Ertaş’a ait fotoğrafların bulunduğu odada ozana ait temsili bir görsel ve ozanın sesinden eserler dinleyebiliyorsunuz.

Çarşılar

Şehirde hem gezip hem alışveriş yapabileceğiniz çok sayıda çarşı bulunmakta.

İlk akla gelen örnek Uzun Çarşı 1933 yılında çıkan yangından sonra hasar gören çarşı elden geçirilmiş ve günümüzde faaliyet halindedir.

Uzun Çarşı dışında Kırşehir’de Gök Menderes Atlas Yeraltı Çarşısı bulunmaktadır.

Ayrıca Cacabey Sarraflar Çarşısı ve Kuyumcular Yeraltı Çarşısı gibi değerli eşya, altın gümüş takıların satıldığı başlıca mekanlar arasında yer almaktalar.

Tarihi Yapılar

Kırşehir’e M.S. 600’lü yıllarda hakim olan Bizans dönemine ait kiliseler mevcuttur.

Kırşehir’in Taburoğlu Köyü civarında bulunan Üçayak Kilisesi, Kaman Temirli’ de bulunan kilise, Mucur ilçesinin Aksaklı ve Aflak köylerinde bulunan Kaya ve Derefakılı kiliseleri bulunmaktadır.

Ayrıca Mucur’da bulunan Manastır ve Keşiş Sarayı da Bizans dönemine ait olan tarihi eserler arasında yer almakta.

Zengin tarihi ve her döneme ait bolca eserin yer alığı şehir tarih severler için gezilebilecek önemli duraklar arasında bulunuyor.

Kalehöyük

Kırşehir’in Kaman ilçesinde yer alan Kalehöyük iki yüz seksen metre genişliğe ve on altı metre yüksekliğe sahip.

Göçmen Yolu ya da diğer adıyla İpek Yolu olarak adlandırılan eski yol höyüğün güneyinden yol bulunmaktadır.

Su kaynaklarının yakında olması sebebiyle buranın yerleşim yeri olarak tercih edildiği düşünülmektedir.

Yapılan kazı çalışmalarında Eski Tunç Çağı’ndan kalma tabakalarının varlığına rastlanmıştır. Dört kültür katı keşfedilen kazıların birinci katında, Osmanlı, Bizans ve Selçuklu dönemine ait eserler bulunmuştur.

İkinci katında, M.Ö 4. Yy. Demir Çağ dönemine kalma kalıntılara rastlanmıştır.

Üçüncü katında ise, Hitit ve Asur medeniyetlere ait yapılara rastlanmıştır. Son katta ise, Tunç Çağı izleri görülmektedir.

Doğal Güzellikler

Japon Bahçesi

1993 yılında Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi tarafından yapılan Japon bahçesi Kalehöyük kazılarının anısına yaptırılmıştır.

Özellikle kar yağışı sonrasında oldukça güzel bir manzarası olan ve fotoğraf çekimi için ideal alanların başında gelmektedir.

Kaman ilçesinde yer alan Japon bahçesi, kar yağışlarıyla birlikte oldukça güzel gözükmekte ve yıl içinde çok sayıda yerli ve yabancı turist burayı ziyaret etmektedir.

Kırşehir’de ve çevre illerde meşhur olan ve fotoğraf çekimi tercih edilen mekanı Kırşehir ziyaretinizde görmelisiniz.

Japon Bahçesi’nde ayrıca Sumeru Dağı’nın minyatürü bulunmaktadır.

Bahçede yer alan bir çağlayan ve çok miktarda bodur ağaç bulunmakta ayrıca göletler de yer almaktadır.

Japonya sınırları dışında yer alan en büyük botanik bahçesi kabul edilen mekanı ziyaret etmek oldukça keyifli olabilir.

Kent Park

Kırşehir Kent Park şehrin gezilecek durakları arasında yer alıyor.

Canlı müzik dinleyebileceğiniz kafeler, uygun yeme-içme mekanları ve nehrin muhteşem manzarasının eşlik ettiği ortam dinlenmek ve eğlenmek isteyenlerin favorisi.

Ayrıca nehir üzerinde gondollarla da gezebilmek mümkün.

Yeşillikler içinde nehir manzarası olan Kent Park’ı hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler dinlenmek ve eğlenmek için tercih etmekte.

Aşık Paşa Tabiat Parkı

Kırşehir’in merkezinde bulunan Aşık Paşa Tabiat Parkı 2010 yılında Tabiat Parkı olarak kabul edilmiştir.

Karasal iklimle uyumlu olarak step bitki türü görülmektedir.

Aşık Paşa Tabiat Parkı içerisinde 100. Yıllık Çamlık Ormanı da bulunmaktadır.

Doğayla iç içe olmak isteyenlerin tercih edebileceği Kırşehir’in doğal güzelliklerini barındıran parkını gezebilirsiniz.

Park içerisinde yer alan ağaç türleri arasında karaçam, sedir, akçaağaç, yabani badem ve karaağaç bulunmaktadır.

Ağaçlar arasında yürüyüş yapmak orman ve bozkır içinde vakit geçirebileceğiniz tabiat parkı ziyaretçiler için güzel alternatif gezme mekanları arasında yer almakta.

Kırşehir’de Festivaller

Kırşehir’de ağırlıklı olarak Eylül ve Ekim aylarında festivaller yapılmaktadır.

Bu festivaller kültürü yaşatma, tarımsal ürünlerin tanıtını amaçlamaktadır.

Kırşehir festivallerinin başlıca örnekleri ise, Kaman Ceviz Festivali, Köme Şenlikleri, Yunus Emre’yi Anma Günü, Halk Ozanları Şöleni, Ahilik Kültürü Haftası akla gelen ilk örnekler arasında.

Kaman Ceviz Festivali

Türkiye’de üretilen kaliteli Kaman Cevizi için her yıl Kırşehir’de festivaller yapılmaktadır.

Kaman Cevizi ayrıca, hem Kaman ilçesinin hem de Kırşehir ilinin sembolleri arasındadır.

Kırşehir’in Kaman ilçesinde yetişen cevizlerin Kaman Ceviz Festivaliyle tanıtımı yapılmakta ve bu yolla hem yurt dışından hem de yurt içinden ilçeye ziyaretçi çekilmektedir.

Her yıl düzenlenen festival ekim ayında gerçekleşiyor. Ceviz festivaline hem yurt içinden hem de yurt dışından katılımcılar gelmektedir.

Ceviz Festival’i boyunca konserler, gösteriler, halk oyunları ve pek çok etkinlik yapılıyor.

Ahilik Kültür Haftası

Kırşehir’de ekim ayında Ahilik tanıtmak ve yaşatmak amacıyla etkinlikler düzenlenmektedir.

Ahilik haftası dürüst kazanç, ahlaklı ticaret ve adaletli yönetim vurgusunu yapmayı amaçlar.

Kırşehir’in Yemek Kültürü

Anadolu misafirperverliğinin örneklerine rastlayacağınız Kırşehir zengin bir mutfağa sahiptir.

Kırşehir mutfağı et ve bakliyat ağırlıklı yemeklerden oluşmakta. Kırşehir köftesi yöreye özgü yemeklerin ilk sıralarında yer alıyor.

Ayrıca borani, çullama, topalak, ayva dolması gibi sayısız lezzeti Kırşehir gezinizde mutlaka denemelisiniz.

Bu lezzetlerin yanında düğün çorbası, katma aşı ve yoğurt çorbası gibi çeşitli çorbaları deneyebilirsiniz.

Kuru fasulye yemeğinin Kırşehir’e özgü olarak çömlekte et ile pişirilerek yapılanını denemenizi ayrıca tavsiye ediyoruz.

Yöresel lezzetleri denemek için çokça restoran bulunmakta Et Yahnisi de yöresel tatlar arasında ve popüler yemeklerden.

Kırşehir’den Alınabilecek Yöresel Hediyeler

Kırşehir’den alabileceğiniz hediye tavsiyesi olarak Kaman Cevizi önerilebilir.

Kırşehir’den dokuma halı da tercih edilebilecek hediyeliklerden. Gördes düğümü kullanılarak dokunan halılar oldukça meşhur kendinize ve sevdiklerinize benzersiz dokuma halılardan seçebilirsiniz.

Onyx taşı Kırşehir’e özgü ve Onyx taşından yapılan hediyelik eşyalar Kırşehir’e ziyarete gelenlerin sıkça tercih ettiği hediyelik eşya grubunda yer almaktadır. Onyx taşından yapılan ve pozitif enerji verdiğine inanılan taştan yapılan süs eşyalarını şehir merkezindeki dükkanlarda bulabilirsiniz.

Kırşehir’de bakırcılık zanaatı da sürdürülmekte hediyelik eşya almak için bakırdan yapılma ürünleri tercih edebilirsiniz.

Kırşehir’e Ulaşım

Kırşehir başkent Ankara’ya komşu bir şehir olmanın avantajına sahiptir.

Ankara’da mevcut olan havayolu, karayolu ve demiryoluyla başkente gelinip burada da Kırşehir’e kara yoluyla kısa sürede ulaşabilirsiniz.

Kayseri gibi önemli ticari merkezlere yakınlığı sebebiyle çok sayıda otobüs firmasıyla Kırşehir’e dilediğiniz zaman otobüs ile ulaşım mümkün.

Paylaş
Sena Özkurt

Çocukluğundan beri atlas karıştıran ve en büyük hayallerinden biri bir gün Avustralya'ya da adım atmak olan bir gezgin adayı. Kültürel devr-i alem yapmak için Boğaziçi'nde Batı Dilleri ve Edebiyatları okudu. Şimdi de seyahatseverleri dünyaya bağlamak için çalışıyor.