Mart Ayında Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

Her ne kadar soğukluğu ile ilgili birçok atasözü bulunsa da mart ayı, ilkbaharın habercisi olarak biliniyor. Kışın kasvetini yavaş yavaş üzerimizden attığımız bu ay, tatile çıkmak için ideal aylardan biri.

Tercih ettiğiniz bölgeye göre ister şömine başında ister denize girerek keyifli bir tatil geçirebilirsiniz. Yaz aylarının kalabalık olması ve fiyatların yüksek olmasından ötürü tatil için sıklıkla tercih edilen bir zaman olan mart ayında nereye gidilir sorusuna beraber yanıt arayalım.

Alanya

Antik dönemlere kadar uzanan geçmişi ile tam olarak ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu bilinmeyen Alanya, Akdeniz’in eşsiz güzelliklerinden biri. İlk defa tarihte “Korakesium” olarak anılan bölge, tatil için en çok tercih edilen yerlerin başında geliyor.

1 Alaaddin Keykubat döneminde Türklerin yönetimine geçen Alanya’ya bu ismi bir ziyareti sırasında Atatürk’ün verdiği biliniyor. 

Selçukluların 2. başkent olarak Alanya’yı kullanmalarından ötürü şehirde birçok Selçuklu kalıntısı görmek mümkün.

En önemli geçim kaynağı turizm olarak bilinen Alanya’da senenin her dönemi tatil yapabilirsiniz. Tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken şehir, her yıl yerli yabancı birçok turiste ev sahipliği yapıyor. Kalabalıktan uzak tatil geçirmek istiyorsanız mart ayında harika bir seçenek olan bu şehirde mart ayında denize girmek mümkün. Alanya’ya giderseniz dünyanın en ünlü plajları listesinde yer alan Kleopatra Plajı, Arkeoloji Müzesi, Syedra ve Leatres Antik Kenti, Atatürk Evi Müzesi ve Etnografya Müzesi’ni mutlaka görmelisiniz. 

Kazdağları

Sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın önde gelen doğal güzellikleri arasında olan Kazdağları, Edremit Körfezi’nin güneyinde yer alıyor. Benzersiz faunası, florası, yemyeşil doğası ve tertemiz bir havaya sahip olan bu yer, aynı zamanda ülkemizde bulunan oksijen oranı en yüksek yerlerden biri olarak biliniyor.

Kazdağları’nın altında dünyanın en verimli altın madenlerinin bir kısmı bulunuyor. Ormanları ise biyoçeşitlilik açısından çok kıymetli. Öyleki dünyanın en zengin 2. oksijen kaynağı burada bulunuyor. 

Doğanın tadını çıkarabileceğiniz sakin bir ortam olan bu bölge için dikkat etmeniz gereken tek nokta bayram ya da resmi tatiller. Çünkü bölge birçok şehre yakın olduğu için ziyaretçiler bu dönemde daha çok tercih ediyor ve oldukça kalabalık olabiliyor. 

Kamp alanları ve konaklama yerleri ile benzersiz bir kaçamak noktası olan Kazdağları, doğa tutkunları açısından vazgeçilmez yerlerden biri. Eğer tatil için Kazdağları’nı seçtiyseniz, Ağlayan Şelale, Adatepe Köyü, Şahindere Kanyonu, Sarıkız Türbesi mutlaka görmeniz gereken yerler olmalı. 

Olimpos

Bahar coşkusunu yaşamanın harika yollarından biri olan kamp için Olimpos, harika bir seçenek. Doğanın yeniden yeşermesine tanıklık etmek, doğayı hissetmek, gökyüzü altında uyumak, herkesten izole bir şekilde kamp yapmak size güzel geliyorsa Olimpos sizin için güzel bir seçenek olacak.

900’den fazla bitki çeşitliliğine sahip olan Olimpos’da ayı, tilki, kurt, yaban keçisi gibi hayvanlar da bulunuyor. Özel koruma bölgesi olduğundan ötürü el değmemiş koylardan biri olarak bilinen Olimpos’da denize sıfır alan bulunmuyor. 

Plaja inerken sağınızda ve solunuzda antik kent kalıntılarını görmeniz mümkün. Tarih boyunca birçok korsan saldırısına maruz kalmış ve bu durum Osmanlı’nın deniz üstünlüğünü sağlayana kadar devam etmiş. 

Sadece kamp alanı değil, konaklayabileceğiniz herkese hitap eden otellerin de bulunduğu Olimpos’u ziyaret ederseniz, Gelidonya Feneri ve Likya Yolu, Olimpos Plajı, Çıralı, Olimpos Antik Kenti, ziyaret etmeniz gereken yerler arasında olmalı. 

Related Post

Kaçkar Yaylası

Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı ve 2400 metre yükseklikte bulunan Kaçkar yaylaları özel bir yer olarak karşımıza çıkıyor. El değmemiş doğası, kendine has atmosferi ile dikkat çeken bölge, doğa tutkunları için vazgeçilmez bir yer.

Kaçkar yaylasına ulaşım patikalar üzerinden yapılıyor. Bu yüzden yol boyunca birbirinden güzel birçok manzaraya şahitlik edebilirsiniz. Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız harika kareler yakalamanız mümkün. Bölgeye ulaşmanın en kolay yolu ise Rize-Artvin Havalimanı’nı kullanmak olacak. 

Birbirinden etkileyici ve büyüleyici doğası, yeşili ve gölleriyle, coğrafi çekiciliği en harika yerlerden biri olan Kaçkar Yaylası’nı ziyaret ederseniz yöresel yiyeceklerden olan muhlama, karalahana sarması ve hamsili pilavı mutlaka denemelisiniz. 

Bafa Gölü

Ege Bölgesi’nin en büyük gölü olarak anılan Bafa Gölü, kıyı uzunluğu yaklaşık 50 km olarak biliniyor. Jeolojik ve arkeolojik olarak oldukça öneme sahip olan göl, Bodrum’a 40 dakika mesafede bulunuyor. Bu yüzden tatile gidenlerin sıklıkla uğradığı bir yer haline gelmiş durumda 

Ege Bölgesi’nin en büyük gölü konumundaki Bafa Gölü’nün kıyı uzunluğu yaklaşık 50 km. Büyük Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlar sebebiyle kıyıdan içeride kalan göl, jeolojik ve arkeolojik açıdan da oldukça değerli.

Türkiye’de kamp yapılabilecek en güzel göllerinden biri olarak anılan göle, etrafında bulunan Beşparmak Dağları benzersiz bir hava katmış. 

Bahar aylarında yürüyüş yapmanın harika olduğu Bafa Gölü, bu sebepten ötürü mart ayında bir başka güzel oluyor. Yaz tatili sezonu henüz başlamadığı için bu aylarda daha az ziyaretçisi olan Bafa Gölü’ne giderseniz, yöresel köy kahvaltısı yapmadan dönmeyin. 

Seferihisar

Türkiye’nin ilk sahin şehiri unvanına sahip Seferihisar, bakir koyları, taş evleri, mandalina kokulu sokakları ile ziyaretçilerin sıklıkla tercih ettiği bir yer olarak karşımıza çıkıyor. 

Huzurlu ve sakin bir tatil beklentiniz varsa mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir yer olan Seferihisar’da şehrin sembolü olan salyangoz resimlerini hemen her yerde görebilirsiniz. 

Yaklaşık 3.000 nüfusa sahip olmasına rağmen haziran-eylül ayları arasında birçok ziyaretçi ağırladığı için sakin tatil beklentinizi karşılayacak mart ayını tercih etmeniz sizin için daha iyi olacak. 

Ayrıca Seferihisar’ın şirin bir mahallesi olan Sığacık ise zıpkınla balık avlamak ve dalış yapmak isteyenler için ideal bir nokta. Seferihisar’a gitmişken mutlaka Sığırcık’a da uğramanızı öneririz. 

Eğirdir Gölü

Isparta sınırları içerisinde yer alan Eğirdir Gölü, Türkiye’nin ikinci en büyük tatlı su gölü olarak karşımıza çıkıyor. Rakımı 914 m, olan Eğirdir Gölü, suyu tatlı önemli göllerden biri ve gezi için sıklıklar tercih edilen bir yer.

Eğirdir Gölü ziyaretiniz sırasında sazan, alabalık, levrek gibi lezzetli ve birbirinden taze balıkları mutlaka tatmalısınız. Tatilseverler tarafından sıklıkla tercih edilen Eğirdir Gölü Plajı ise yumuşak suyu ile dikkat çekiyor.

Sadece Isparta’dan değil, çevre illerden ve ülkenin birçok yerinden turistlerin ziyaret ettiği Eğirdir Gölü’nü mart ayı gezi rotanıza ekleyebilirsiniz. 

Paylaş
Aysel Sokur

Medipol Üniversitesi Radyoloji mezunu. Bir süre sağlıkçı olarak çalıştıktan sonra okuma, gezme ve yazma aşkının önüne geçemedi. Şimdi kendi yolunu çiziyor.