Mersin denilince hepimizin aklına ilk tantuni geliyor olsa da geleneksel Mersin mutfağında keşfedilmeyi bekleyen pek çok lezzet var.
Yörük mutfağından izlerin çokça görüldüğü, etin ve baharatın bolca kullanıldığı, sebzenin ve deniz ürünlerinin özel bir yere sahip olduğu Mersin mutfağını daha yakından tanımaya ne dersiniz? Belli mi olur bakarsınız yazıyı okuduktan sonra kendinize mini bir Mersin tatili planlarsınız.
İçindekiler
Mantı çorbası olarak da bilinen yüksük çorbası Mersin mutfağının en sevilen çorbalarından biri.
Nohutlu, mantılı üzeri bol kuru naneli ve salçalı muhteşem bir çorba ile yemeğe başlamak istiyorsanız yüksük çorbası tam size göre.
Özellikle kış aylarında Mersin sofralarından eksik olmayan lezzetler arasında ilk sıralarda yer alıyor arabaşı çorbası.
Tavuk, hindi ya da kaz eti ile yapılan Mersin usulü arabaşı çorbası, yanında özel ekmeği ile servis ediliyor.
Oldukça doyurucu bir çorba olan arabaşı bence çoğu zaman başlı başına bir öğün.
Mersin’e giderseniz bir öğlen yemeğinde tercihinizi arabaşı çorbasından yana kullanabilirsiniz.
Özellikle Akdeniz Bölgesi’nde pek çok şehirde pişirilen topalak çorbası bence en lezzetli çorbalarımızdan biri.
Bulgur köfteli, nohutlu ve kuşbaşı etli topalak çorbası bir hayli doyurucu o yüzden başlangıç olarak sipariş verecekseniz yarım porsiyon söylemenizi tavsiye ederim.
Sevmeseniz bile şifa niyetine içebileceğiniz paça çorbası Mersin mutfağının öne çıkan lezzetleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Şehir merkezindeki pek çok çorbacıda bulabileceğiniz paça çorbasını Mersin’de tadılacaklar listenize alın derim.
Eminim pek çoğumuz için humus demek Antakya demek ama Mersin’de yapılan humusların da hakkını vermek lazım diye düşünenlerdenim.
Özel bakır taslarda nohutların tokmakla ezilmesi ile yapılan humusun bence her hali güzel ama Mersin’e giderseniz özellikle pastırmalısına mutlaka bir şans verin derim.
Akdeniz mutfaklarının vazgeçilmez mezeleri arasında ilk sıralarda yer alıyor babagannuş.
Mersin’deki hemen hemen her kebapçıda ikram olarak gelen közlenmiş patlıcanlı bu enfes mezeyi bir parça kebapla birlikte sıcacık lavaşa sarıp yemenizi öneririm. Bence efsane oluyor.
Adana ve Mersin mutfaklarının pek çok ortak lezzeti var. İşte o ortak lezzetlerden biri de sıkma.
Kahvaltı sofralarının olmazsa olmazlarından biri olan sıkmanın peynirli, patatesli ve otlu başta olmak üzere pek çok farklı çeşidi yapılıyor. Ancak bence en lezzetlisi kesinlikle patatesli ve peynirli olan.
Mersin’e gittiğinizde güne mükellef bir kahvaltı ile başlamak isterseniz sofranızda sıkmaya mutlaka yer açın.
Günün her saatine yakışan, bir dilimle asla yetinemeyeceğiniz lezzetli bir atıştırmalık arıyorsanız biberli ekmek tam size göre.
Tadını Mersin’in meşhur biber salçasından alan biberli ekmeğin fırından yeni çıkmış haline denk gelirseniz kendinizi durdurmakta zorlanabilirsiniz, demedi demeyin.
Tarsus’un coğrafi işaret tescilli lahmacunu bence tek kelime ile efsane. Görünüşü ile fındık lahmacunu andırsa da Tarsus lahmacunu ilk ısırıkta farkını ortaya koyuyor. Çünkü Tarsus lahmacunu mayalı bir hamurla yapılıyor ve kenarları kıtır içi yumuşacık oluyor.
Acıyla aranız iyiyse tercihinizi yanında bol köpüklü ayranla acılı Tarsus lahmacunundan yana kullanın derim. Yok böyle bir lezzet.
Pek çok şehirde yapılan, ülkemizin ortak lezzetlerinden biri olan içli köfte Mersin mutfaklarında da sıkça pişiriliyor.
Genellikle kızartma olarak yapılan Mersin usulü içli köftenin şekli yuvarlak oluyor ve iç harcına ceviz eklenmiyor.
Şehir merkezindeki hemen hemen her restoranda bulabileceğiniz Mersin usulü içli köfteden tatmadan Mersin’den ayrılmayın derim.
Mersin’de tantuni yemeden tantuni yedim dememelisiniz. Yanında mini mini acı biber turşusu ile gelen tantuninin en güzel eşlikçisi bence kesinlikle ayran.
Tantuni tercihe göre lavaşa sarılarak ya da ekmek arasında servis ediliyor. Benin favorim kesinlike lavaşa sarılı olanı.
Tercihinizi lavaş tantuniden yana kullanırsanız bir taneye asla yetinemeyebilirsiniz, demedi demeyin.
Görünüş itibariyle Adana kebabıyla aynı gibi dursa da Tarsus kebabı tadıyla fark yaratıyor. Adana kebaptan farklı olarak Tarsus kebabının harcına soğan koyuluyor.
Tarsus kebabı tercihe göre porsiyon ya da dürüm olarak servis ediliyor. Benim önerim yanında közlemiş domates, biber ve soğanla servis edilen porsiyonunu tercih etmenizden yana.
Dövme de denilen aşurelik buğdayla yapılan etli, nohutlu bu efsane pilav Mersin mutfağının en özel lezzetleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Kalabalık sofraların olmazsa olmazlarından biri olan dövme pilavını yöresel yemek yapan pek çok restoranda bulabilirsiniz. Denk gelirseniz mutlaka tadın derim.
Dövme pilavı sipariş verirseniz yanına bol köpüklü bir ayran söylemeyi de ihmal etmeyin.
Mersin’in dönerken kutu kutu olmak isteyeceğiniz en meşhur ve en lezzetli tatlısı bence kerebiç.
İrmikle hazırlanan kurabiyenin içi tercihe göre Antep fıstığı ya da ceviz ile dolduruluyor. Yanında çöven otu ile hazırlanan özel bir köpükle servis edilen kerebiç Mersin’de tadılacaklar listenizde mutlaka olsun.
Kurabiyesi de güzel ama bence köpüğü bir efsane.
Adanalılarla Mersinliler arasında tatlı çekişmelere yol açan cezerye Mersin’e giden herkesin dönerken birkaç kutu aldığı atıştırmalıklardan biri.
Ana malzemesi havuç olan cezerye esas aromasını içine koyulan karanfil, zerdeçal, tarçın, zencefil gibi baharatlardan alıyor.
Sağlıklı atıştırmalıklar sizin de öncelikli tercihiniz ise cezeryeden şaşmayın derim.
İrmikle hazırlanan hamurun arası hurma püresi ile dolduruluyor. Üzerine çatalla şekil verildikten sonra pişiriliyor.
Üzerine pudra şekeri gezdirildikten sonra servis edilen mamül tatlısının seveni çok.
Siz de gözünüze kestirdiğiniz bir pastaneden tatlınızı elinize alıp duraksamadan gezinize devam etmek istiyorsanız mamül güzel bir alternatif olacaktır.
Mersin’e giderseniz kerebiç, cezerye gibi efsane tatlılarından, Anamur İlçesi’nin muzundan, Silifke’nin yoğurdundan, çekirdeksiz limonundan, Kazanlı biberinden, kaya koruğu turşusundan, incirinden, bir tür cevizli sucuk olan yayla bandırmasından, tatmadan ve almadan, şalgam suyundan, farklı baharatların şekerle kaynatılması ile hazırlanan kaynar içeceğinden içmeden dönmeyin derim.