Marmara Bölgesi’nde, Sakarya sınırları içerisinde yer alan Sapanca Gölü, bir zamanlar Marmara Denizi’nin bir parçasıymış. Fakat, zaman içerisinde denizden ayrılarak başlı başına bir tatlı su gölü olmuş.
Eskiden Ayan Gölü olarak anılan Sapanca Gölü, altında yatan fay hattının etkisiyle meydana gelmiştir.
16 kilometre uzunluğundaki göl, 42 kilometrekarelik alan üzerine yayılıyor. Sapanca Gölü’nün en derin noktası 61 metre olsa da ortalama derinliği 30 metre civarındadır.
Çoğunlukla, gölün güneyinde konumlanan Samanlı Dağı‘nın kaynaklarından beslenir. Bu kaynaklardan en önemlileri şu şekildedir; Derbent Deresi, Eşme Dere, Aygır Deresi, Maden Deresi, Keçi Deresi, Arifiye Deresi, İstanbul Deresi ve Yanık Dere. Göl hacmini aştığında fazla gelen su, doğu tarafında yer alan Sakarya Irmağı‘na dökülüyor.
Yıl boyunca yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olan Sapanca Gölü’nde 80’e yakın kuş türü yaşıyor. Çok fazla kaynaktan beslendiği için diğer göllere göre daha az kirlidir. Ancak yine de bazı yerlerde kirlilik olabiliyor.
Yapılan ölçümlerde göl suyu sıcaklığı kış ve ilkbaharda yükselirken, yazın azalıyor. Suyun yükseklik farkı da mevsimden mevsime değişiyor. Kimi zaman 80 santimetre olan fark, bazı zamanlarda 150 santime kadar çıkabiliyor.
Sapanca Gölü’nü doğal yaşam alanı olarak kabul edilen en önemli kuş türleri elmabaş patka ile Macar ördeğidir. Bunun yanı sıra sakarmeke, gölde en sık rastlanabilecek kuş türüdür. Sakarmekeler, gruplar halinde avlandıkları için, Sapanca Gölü üzerindeki bitkilerde orantısız büyüme gözlemlenmektedir. Gölde en sık görülen balık türleri ise sazan, turna ve yayın balığıdır.
İçindekiler
Sapanca Gölü, tek başına ziyaretçilerine pek fazla şey vadetmiyor. Fakat çevresinde oluşturulan imkanlar sayesinde turistler yaz – kış demeden bölgeyi ziyaret ediyorlar.
Gölle aynı adı taşıyan Sapanca ilçesi, yayla turizmi için Karadeniz Bölgesi’ne gitmeye gerek kalmayacağınız ender noktalardan bir tanesidir.
Üstelik, göl çevresinde hizmet veren işletmeler sayesinde pek çok etkinliğe dahil olabilirsiniz. Ayrıca, Sapanca Gölü’nü besleyen dereler üzerine kurulmuş kafe ve restoranlar, her mevsim ziyaretçilerin akınına uğruyor.
Sapanca Gölü, nüfus bakımından fazla olan yerleşkelere oldukça yakın konumlandığı için ulaşımı elverişli hale getiriyor. Büyüleyici bir atmosfere sahip, doğayla iç içe vakit geçirebileceğiniz Sapanca Gölü, şehrin karmaşasından ve stresinden uzaklaşmak için ziyaretçilerine muhteşem bir ortam sunuyor.
Gölün yüksek rakımlı yerlerinde bulunan Arifiye Ormanı, doğa severler için harika kamp ve piknik alanları sunuyor. Biraz daha aşağılarda vakit geçirmek isterseniz, göl üzerinde kanoyla ufak bir gezinti yapabilirsiniz.
Sapanca Gölü, yıl içerisinde pek çok sporcuyu da ağırlıyor. Bunun nedeni ise bölgede hem ulusal hem de uluslararası müsabakalar düzenlenmesi. Sörf, kürek ve yelkenle uğraşan sporcuların yalnızca yarışmalar veya etkinlikler için değil, kişisel tatillerinde de Sapanca Gölü’nü tercih ettikleri görülüyor.
Sapanca’nın Mahmudiye Köyü‘nde hizmet veren Naturköy, ziyaretçilerini doğanın tam kalbinde nefeslenme, bir şeyler içme imkanı sunuyor.
Tabii işletmenin sunduğu hizmetler yalnızca yeme – içme ile sınırlı değil. Çevresinde yürüyüş parkurları, barbekü alanları, toplantı salonları, konaklama seçenekleri ve hayvanlar için oluşturduğu ufak yaşam alanıyla eşsiz bir tecrübeyi müşterileriyle buluşturuyor.
Naturköy hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, 0264 310 10 60 – 61 ve 0532 501 41 55 numaralarını arayabilirsiniz.
Rekreasyon konseptiyle hazırlanmak olan Sopeli Doğal Yaşam Köyü‘nün içerisinde geçen akarsu bir yana dursun, yeşilin her tonuna sahip doğal alanlarıyla insanları huzura bir adım daha yaklaştırıyor. Ayrıca, hazırladıkları farklı tatlarla ziyaretçilerini damak tadına da hitap ediyorlar.
Kendisine zaman ayırmak isteyenler için oldukça idea olan Sopeli Doğal Yaşam Köyü hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, 0264 310 10 40 ve numaralı telefonları arayabilirsiniz.
2010 yılında hizmet vermeye başlayan Dorat At Çiftliği Restoran, Yanık Köy‘de konumlanıyor.
Açık ve kapalı manejle binicilik faaliyetlerinin yapıldığı tesiste aynı zamanda gerçek çim futbol ve voleybol sahası bulunuyor.
Sportif aktivitelerle ilgilenenler için mutlaka gidilmesi gereken bir yer alan Dorat At Çiftliği Restoran’da aynı zamanda kapalı restoran, 5 bin metrekarelik bahçe, mini organik bostan, çardaklar, hamaklar, ağaç serası gibi ziyaretçilerin kendilerini özel hissetmelerini sağlayacak bölümler bulunuyor.
Menülerinde tamamen organik ürünlere yer veren Dorat At Çiftliği Restoran hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, işletmenin resmi internet adresini ziyaret edebilirsiniz.
Sizin de bildiğiniz üzere dünyada özel olan yerler, kişiler veya olaylar hakkında efsaneler dolaşır. Bu efsanelerden bir tanesi de Sapanca Gölü’nde geçiyor.
Bir zamanlar, günümüz Sapanca Gölü’nün bulunduğu alanda bir kasaba varmış. Bu kasabada dünya malına düşkün, son derece zengin insanlar yaşarmış. Bir gün, kasabanın yakınlarında konumlanan bir dağdan fakir ama iyilik dolu bir adam inmiş. Yerlilerin kendisini konuk etmesini beklese de hiçbir kasaba sakini, fakir adamı evine almamış. Bir tas su isteği dahi geri çevrilen adam, aç ve susuz bir şekilde kasabayı terk etmeye hazırlanırken karşısına bir kulübe çıkmış.
Bu kulübe, kasabada yaşayan insanlara sapan satarak geçimini sağlayan bir sapancıya aitmiş. Sapancı, fakir adamı görür görmez yüzüne bir gülümseme yerleşmiş ve adamı içeri davet etmiş. Ev sahibinin yemek ve su ikramını geri çevirmeyen adam, gece misafir olmuş. Sabah uyandıklarında sapancı, fakir adamı dağlara kadar yolcu etmiş. Sapancı geri döndüğünde ise ortada ne kulübe kalmış ne de kasaba yalnızca bir göl varmış. Bir doğal felaket tüm kasabayı boğarak sular altında bırakmış.
Bugün Sapanca Gölü’ne gittiğinizde, gölün ortasında bir minare görebilirsiniz. Gerçekten de Sapanca Gölü oluşurken bir kasaba sular altında kalmış. Bu nedenle gölün altında halen yapılar bulunur. Tabii anlatılan hikaye ise bir efsanedir.
Sapanca Gölü’nün bazı şehirlere uzaklığı şu şekildedir; İstanbul 137 km, Ankara 321 km, İzmir 489 km, Eskişehir 185 km, Bursa 165 km, Kocaeli 48 km ve Sakarya 25 km. İstanbul ve Adapazarı yönünden kendi aracıyla ya da özel araçla seyahat edecek olanlar, TEM Otoyolu üzerinden ortalama 2 saatlik bir yolculukla Sapanca Gölü’ne ulaşabilirler.
Toplu taşıma araçlarını tercih edecek olan ziyaretçiler ise bulundukları yerden otobüse ya da trene binerek Adapazarı şehirlerarası otobüs terminaline gelebilir, buradan da otobüs ve minibüsleri kullanarak Sapanca Gölü’ne olan yolculuklarını tamamlayabilirler.