Tire
İzmir’de Gezilecek Yerler listemizde de bahsettiğimiz Tire, şehirden kaçış yolu arayanların son zamanlarda rotasına eklediği ilk isim konumunda. Yeşilin her tonuna ev sahipliği yapan bu cennet yerde huzur dolu bir gün geçirmeniz mümkün. Kendine has binaları, sıcakkanlı halkı ve birbirinden güzel lezzetleriyle tam bir nefes alma durağı. İzmir’in en güzel ilçelerinden biri olan Tire’ye geldikten sonra buradan ayrılmanız bir hayli zor olabilir.
Köklü bir geçmişe sahip olan Tire geçmişin izlerini halen daha taşımaya devam ediyor. Korunaklı yapılarının hala ilk günkü gibi ayakta durması kısa bir tarih yolculuğu yapmanızı sağlıyor. Daracık labirent sokakları, müstakil evleri ve insana huzur veren manzarasıyla birbirinden güzel gezilecek yerler var burada.
Tire halkının sık sık gittiği, ağaçların arasında huzur bulduğu Kaplan Köyü ayrıca muhteşem bir restorana da sahip. Asırlara meydan okuyan kestane, ceviz ve çınar ağaçlarıyla görenleri kendine hayran bırakan bu yere geldiğinizde Tire’ye tepeden bakma şansına sahip olacaksınız. Kaplan Köyü’ne geldiğinizde çevreyi biraz dolaşarak kendinizi eski zamanların içerisindeymiş gibi hissedebilirsiniz. Köy kahveleri buranın vazgeçilmezleri olurken restoranının da ondan aşağı kalır yanı yok. Kaplan Dağ Restoran’a girmeden evvel buranın biraz ilerisinde bulunan toprak yolu takip ederek korunaklı bir yer bulabilirsiniz. Biraz engebeli yollardan geçip, kimselerin olmadığı bu yerde doğanın sesini dinleyerek yenilenmek tüm sıkıntılarınızı bir anda unutturacak. Bu gezinizin ardından restorana giderek yorgunluğunuzu üzerinizden atabilir, Tire’ye özgü lezzetlerin tadına bakabilirsiniz. Ege mutfağının en güzel halini göreceğiniz bu yerde ot yemeklerinden meşhur Tire şiş köftesine kadar sayısız seçenek var. Kaplan Köyüne taksi ya da kendi aracınızla kısa bir yolculuk sonunda ulaşabilirsiniz. Buraya gelen şehir içi dolmuşu yok çünkü.
Dillere destan bir pazara sahip olan Tire’de salı günleri neredeyse her sokak pazar için kapanıyor. Eğer rotanıza Tire’yi ekleyecekseniz mutlaka Salı gününe denk getirmeye çalışın. Türkiye’nin en büyük pazarlarından biri olma özelliğini taşıyan Tire Salı Pazarı sabahları ‘’Pazar Duası’’ ile başlıyor. Dualarla açılan pazar daha sonrasında tatlı çağrılarla devam ediyor. Her tezgahta ürünlerini satmak için birbirinden güzel sözler söyleyen köylülerle karşılaşmanız mümkün. Organik meyve ve sebzeleri bulacağınız Tire Salı Pazarı’nda zamanın nasıl geçtiğini anlamak hakikaten güç. Pazarda satılan meyve ve sebzelerin yanı sıra el işi oymalar, iğne oyaları, keçe, urgan ve kanaviçeleri de görebilirsiniz. Tire’nin kültürünü tanımanın en iyi yolu bu pazardan geçiyor. Tire Salı Pazarı ilçenin tam merkezinde kuruluyor. Eğer buraya özel aracınızla gelecekseniz arabanızı başka bir yere park etmeniz gerek çünkü pazarın başladığı yerden itibaren araçların girmesi yasak.
İbn-i Melek’te bulunan Necip Paşa Kütüphanesi görülmesi gereken diğer yerler arasında. Birbirinden değerli kitapların yer aldığı bu kütüphane 1827 yılında Gürcü Mehmet Necip Paşa tarafından kurulmuş. Buranın ayakta kalması ve gelecek nesillere aktarılması için kurulan bir vakıfta var; Necippaşa Vakfı. Merkezde bulunan Necip Paşa Kütüphanesi Tire Belediye binasın arka kısmında konumlanıyor. Yürüyerek çok kolay bir şekilde buraya ulaşabilirsiniz. Kütüphaneye girişler ise ücretsiz.
İlçenin geçmişini gözler önüne seren Tire Müzesi’nin tarihi 1935 yılına kadar uzanıyor. Yahşi Bey tarafından yaptırılan bu müze Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalan önemli eserlere ev sahipliği yapıyor. İlçenin kültürel özelliklerini ziyaretçileriyle buluşturan bu müzede dönemin kıyafetlerine rastlamak da mümkün. Antik dönemden kalan eserler, el işi halılar ve özel kitabeler burada meraklısıyla buluşuyor. Tire Müzesi’ne ulaşmak için şehir içi dolmuş seçeneğini kullanabilir ya da Ortapark’tan 10 dakikalık bir yürüyüş sonrasında ulaşabilirsiniz. Tire Müzesi’ne giriş için hiçbir ücret ödemenize gerek yok.
İnsana huzur veren yerlerden biri de Derekahve. Yaz aylarında serin esintileriyle misafirlerini ağırlayan bu yere geldiğinizde size su ve ördek sesleri eşlik ediyor. Burada bulunan kafelerde dilerseniz kahvaltı yapabilir dilerseniz de bir şeyler içebilirsiniz. Küçük bir değirmeni olan Derekahve’ye geldiğinizde yaşlı teyzelerin tatlı sohbetleriyle keyiflenebilirsiniz. Merkezden kalkan şehir içi dolmuşlarıyla buraya 15 dakikada ulaşabilirsiniz. Eğer özel aracınızla gelecekseniz ilçe merkezinden önce çarşıya çıkıp ardından yol işaretlerini izlemeniz yeterli.
Günün her anı muhteşem bir manzara sunan bir diğer yerse Toptepe. Buraya geldiğinizde dilerseniz dağ eteklerinde, yeşilliklerin içinde piknik yapma şansınız da var. Toptepe’de bulunan Tire Belediyesi Toptepe Aile Gazinosu’nda bir şeyler yiyebilir, güneşin batışını sıcacık çay eşliğinde izleyebilirsiniz. İlçe merkezinden buraya yarım saatte bir şehir içi dolmuşları kalkıyor. Eğer kendi aracınızla gelmek isterseniz Toptepe tabelasını takip etmeniz yeterli. Buraya gelirken Tire manzarasının büyüsüne kapılabilirsiniz.
1579 yılında Yeniçeri Kethüdası Behram Bey tarafından yaptırılan Yeni Cami Tire’nin en eski yapıları arasında. Cami içerisinde bulunan kesme taşlar ilçede bulunan ilk ve tek örnek. Bu nedenle caminin değeri Tire halkı için çok büyük. Osmanlı’nın klasik dönem eserlerini açı bir şekilde gözler önüne seren bu camide bir de yarım kalmış bir köşe bulunuyor. Bu köşenin neden yarım kaldığı tam olarak bilinmese de konu hakkında çeşitli rivayetler de yok değil. Yeni Cami’ye gelmek için isterseniz şehir içi otobüsleri kullanabilir isterseniz de yürüyerek gidebilirsiniz.
Tire’de ne yenir sorusuna verilecek ilk cevap elbette Tire şiş köfte. Dillere destan bir tadı olan bu köfte ilçenin vazgeçilmezleri arasında. Bu köftenin en lezzetlisini merkezde bulunan Hacı Baba restoranlarında bulabileceğiniz gibi Kaplan dağ Restoran’da da rastlayabilirsiniz. Adını tüm Türkiye’ye duyurmuş olan diğer bir tatsa Tire tostu. Cumhuriyet Meydanında bulunan tostçular sokağına giderek kömür ateşinde Ege sucuğundan yapılan bu enfes lezzeti tadabilirsiniz. Eğer cuma ve salı günleri burada olursanız, lokantalardaki keşkek günlerine denk gelme olasılığınız da çok yüksek. Köy keşkeklerinin tadına burada bakabilirsiniz. Sabahın çok erken saatlerinde yollara düşme gibi bir niyetiniz varsa kuyu tandırını tatmamanız için hiçbir neden yok. Tandır öncesinde başlangıç için çorba içip ardından bu lezzetin tadına bakabilirsiniz. Kuyu tandırın çok erken saatlerde bittiğini de söylemekte fayda var. Ot yemekleriyle aranız iyiyse yine Kaplan Dağ Restoran’a gelip ot kavurmaların tadına bakabilirsiniz. Tüm bu yemeklerin üzerine Karadutlu Lor Tatlısı yiyebilirsiniz. Ayrıca Salı Pazarı’ndan köylülerin sattıkları mayalı ekmeklerde ve tarhanalardan alıp evinize götürmeyi de unutmayın.
İzmir iline 80 kilometre uzaklıkta konumlanan Tire’ye ulaşımda tercih edebileceğiniz birkaç farklı alternatif var. Eğer İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na inip direkt olarak Tire’ye ulaşmak isterseniz havalimanı çıkışında bulunan üst geçitten tren durağının olduğu yere gelip, Tire varışlı bir bilet alabilirsiniz. Tren yolculuğu Tire İstasyon Parkı’nda sonlanıyor ve burası ilçenin merkez noktalarından. Tren yolculuğu yaklaşım 1 buçuk saat sürüyor. Eğer aktarma yapılmazsa daha kısa da sürebilir.
Dilerseniz Gaziemir’den ya da İzmir Otogarı’ndan kalkan Tire otobüslerine de binebilirsiniz (Linkten İzmir Otogarı hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz). Her yarım saatte bir Tire otobüsü bulmanız mümkün. Otobüslerin sık seferlere sahip olması kazan kazanmanızı da sağlayabilir aynı zamanda. Otobüs yolculuğuysa 45-60 dakika arasında değişiyor. Otobüsler Ahşap Büfe ve Orta Park gibi merkezi noktalarda duruyor.
Eğer kendi aracınızla buraya gelecekseniz Gaziemir’i geçtikten sonra Torbalı üzerinden buraya ulaşabilirsiniz. Ödemiş tarafından gelecekseniz Tire – Belevi tabelalarını takip etmeniz yeterli. Pamukyazı köyünden çıkıp Ödemiş – Bayındır – Tire istikametine yönelebilirsiniz.