Kategoriler Yurt İçi

Türkiye’de Mutlaka Görülmesi Gereken Müzeler

Bin yıllar boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış Türkiye topraklarının her bir köşesi göz alıcı doğal güzellikler, ziyaret etmeye değer tarihi yapılar ve antik kentler barındırıyor. Ayak basılan toprakların tarihini ve bu toprakların insanını anlamanın en güzel yollarından biri ise müze ziyaretlerinden geçiyor. 

Avrupa’da ilk müzelerin açılmasından yaklaşık 150 yıl sonra, Arkeolog-Ressam Osman Hamdi Bey önderliğinde Türkiye’de başlayan müzecilik çalışmaları 1876’dan günümüze kadar gelişerek ilerlemeye devam ediyor. Şu anda Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yer alan müzelerin bazıları Avrupa Yılın Müzesi ödüllerine layık görülüyor, son yüzyılın en iyi 25 müzesi arasında kabul ediliyor ve bu başarılı adımlar sonucunda müzeolojiye olan çalışmalar her geçen gün daha çok önem kazanıyor. 

Farklı medeniyet ve kültürlere ışık tutan müzelerin önemine dikkat çekmek için UNESCO tarafından her yıl 18 Mayıs tarihinde organize edilen Müzeler Günü, 1982’den beri Türkiye’de 18-24 Mayıs tarihleri arasında Müzeler Haftası olarak kutlanıyor. Müzeler Haftası kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müzelerin çoğunu gece 23.00’e kadar ücretsiz olarak ziyaret etmek mümkün. (Dünyanın çeşitli noktalarından Ücretsiz Müze Günleri’nde gezebileceğiniz müzelere göz atmak isterseniz bu yazıma bakmanızı tavsiye ederim.)

Bu yazımda Türkiye’nin ilk müzesi olan İstanbul Arkeoloji Müzesi’nden Çingene Kızı Mozaiği ile ünlü Zeugma Mozaik Müzesi’ne, Türkiye’nin en kapsamlı koleksiyon müzesi kabul edilen Rahmi M. Koç Müzesi’nden dünyanın en eski batık gemi kalıntısının sergilendiği Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’ne kadar Türkiye’de mutlaka görmeniz gereken 12 müzeyi sizler için listeledim. 

1- İstanbul Arkeoloji Müzesi, İstanbul

Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken müzeler diyorsak ilk olarak Türkiye’nin ilk müzesi olan İstanbul Arkeoloji Müzesi ile başlamak gerek diye düşünüyorum. Arkeolog-Ressam Osman Hamdi Bey öncülüğünde, 1891 senesinde Müze-i Hümayun adıyla kurulan yapı günümüz İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin temellerini oluşturuyor.

İstanbul’daki Neo-Klasik mimarinin en iyi örneklerinden biri sayılan yapıda hizmet veren İstanbul Arkeoloji Müzesi, farklı medeniyetlere ve kültürlere ait oldukça büyük bir koleksiyona sahip. Osman Hamdi Bey’in Nemrut Dağı, Myrina Antik Kenti, Kyme Antik Kenti gibi farklı kazılarda bulduğu değerli eserlerin sergilendiği müzede gözünüzden kaçmaması gereken eserler bulunuyor.

Osman Hamdi Bey’in Sayda’da 1887-1888 yıllarında gerçekleştirdiği kazılarda ortaya çıkan İskender Lahdi, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin en önemli eseri. (Bir replikası ise Makedonya’nın başkenti Üsküp’teki Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.) Sidon kazılarında bulunan Ağlayan Kadınlar Lahdi, Nippur Antik Kenti’nde elde edilen dünyanın ilk aşk şiir tableti, insanlık tarihinin ilk antlaşması olan Kadeş Antlaşması da İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde gözünüzden kaçmaması gereken eserlerden.

2- Topkapı Sarayı Müzesi, İstanbul

Osmanlı Padişahlarına yaklaşık 400 yıl boyunca ev sahipliği yapan Topkapı Sarayı Müzesi, Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken müzelerden. Fatih Sultan Mehmet’in emriyle 1460-1478 tarihleri arasında inşa edilen bu görkemli yapı, Mustafa Kemal Atatürk’ün atılımı ile 1924 senesinden beri müze olarak kapılarını açıyor ziyaretçilerine. (Minik bir not: Topkapı Sarayı Müzesi, Cumhuriyet tarihinin ilk müzesi!)

Osmanlı İmparatorluğu’nun en görkemli yapılarından olan Topkapı Sarayı, günümüzde dünyanın en büyük müzelerinden biri. 300 binlik koleksiyona sahip müzede, Osmanlı sultanlarının özel eşyaları, kıyafetleri, savaş aletlerinin yanı sıra Çin ve Japon porselenleri, İstanbul cam ve porselenleri, çeşitli mutfak gereçleri, gümüşler ve çok sayıda resim bulunuyor. 

1985 senesinden beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Topkapı Sarayı Müzesi’ne yapacak olduğunuz ziyarette Harem ve Aya İrini gibi özel bölümlerin yanı sıra, Kubbealtı, Bağdat Köşkü, Mecidiye Köşkü gibi diğer bölümleri de ziyaret etmeyi unutmayın!

3- Aya İrini Müzesi, İstanbul

Gelelim Topkapı Sarayı’nın sınırları içinde yer alan Aya İrini Müzesi’ne. 4. yüzyılın başlarında I. Konstantin tarafından yaptırılan Aya İrini Kilisesi, Doğu Roma İmparatorluğu’nda inşa edilen ilk kilise olarak biliniyor.

Bugüne dek camiye çevrilmemiş en büyük Bizans kilisesi olan Aya İrini, İstanbul’un fethinden sonra yeniçeriler tarafından cephanelik olarak kullanılıyor; 1726 senesinde -Sultan III. Ahmet döneminde- ise Ulusal Askeri Müze’ye dönüştürülüyor.

Günümüzde Aya İrini Müzesi ismiyle kapılarını ziyarete açan yapıya gerçekleştireceğiniz ziyarette eski silahlar ve savaş malzemeleri koleksiyonunu inceleyebilirsiniz. 

Unutmadan söyleyelim: Büyüleyici atmosferi ve akustik yapısıyla Aya İrini, 1980 tarihinden beri İstanbul Uluslararası Müzik Festivali’nin ev sahiplerinden de biri! 

4- Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İstanbul

Türkiye’deki Türk-İslam eserlerini topluca kapsayan ilk müze özelliğindeki Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken müzelerden. İlk olarak Süleymaniye Camii Külliyesi’ndeki imaret binasında toplanan eserler, koleksiyon zenginleşince 1983 senesinde İbrahim Paşa Sarayı’na taşınıyor. 

1520’de Damat İbrahim Paşa’nın ikamet ettiği ve sultan sarayları dışında günümüze kadar ulaşan tek özel saray olan İbrahim Paşa Sarayı, şu anda Türk ve İslam Eserleri Müzesi adı altında İslam dünyasına ait zengin bir koleksiyon barındırıyor. Abbasi, Memlük, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu döneminin nadide parçaların sergilendiği müzede yalnızda dini yapılardan toplanan objeler ve el yazmaları değil, dünyanın en iyi halı koleksiyonlarından biri de sizleri bekliyor. 

5- Rahmi M. Koç Müzesi, İstanbul

Koleksiyon müzelerini sever misiniz? Cevabı evet olanları, İstanbul-Hasköy’de bulunan Türkiye’nin sanayi, ulaşım ve endüstri alanına odaklanmış ilk önemli müzesi Rahmi M. Koç Müzesi’ne alalım! 

Türkiye’nin en geniş kapsamlı koleksiyon müzelerinden olan Rahmi M. Koç Müzesi, Lengerhane, Tersane ve dış sergi alanı olmak üzere üç ana bölümden oluşuyor. Müzenin bünyesinde dünyanın pek çok farklı yerinden toplanmış, çeşitli dönemlere ait objeler bulunuyor. Özellikle klasik araba koleksiyonu ile dikkan çeken müzede kara taşıtlarının yanı sıra havacılık ve denizciliğe, tarım makinelerinden matbaa makinelerine ve çeşitli oyuncaklara kadar çok sayıda parça sergileniyor. 

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesine ait alet ve makineler, TCG Uluçalireis Denizaltı, 1898 tarihli Malden Buharlı Otomobil, Saltanat Vagonu, “SS Kalender” Gemisi buharlı makinası müzenin en özel parçalarından. 

Ayrıca söylemeden geçmeyelim: Rahmi M. Koç Müzesi 2023 senesinde oldukça özel bir parçayı daha bünyesine kattı. Atatürk’ün Çanakkale Cephesi’nde kullanmış olduğu (Fotoğrafı da var, bilirsiniz!) Fiat Zero otomobilin İtalya’daki son örneği Torino’dan Türkiye’ye getirilerek Rahmi M. Koç Müzesi’nde sergilenmeye başlandı! 

Minik bir not: Haliç kıyısına kurulmuş Rahmi M. Koç Müzesi’ne yapacak olduğunuz ziyarette dilerseniz tekne turuna da katılabilirsiniz.! 

6- Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara

Ankara’nın Altındağ ilçesinde, Ankara Kalesi surları içinde bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken müzeler arasında. Kurşunlu Han ve Mahmutpaşa Bedesteni olmak üzere iki tarihi yapıda hizmet veren müze 1997 senesinde Avrupa Yılın Müzesi ödülüne layık görülme. 

Yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en önde gelen tarih ve arkeoloji müzelerinden olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, ilk olarak 1921 senesinde Hititler’e ait eserleri sergilemek üzere “Eti Müzesi” adıyla açılıyor. Koleksiyonun günden güne zenginleşmesiyle farklı uygarlıklara ait parçalar da barındırmaya başlayan müze, 1958 senesinde Anadolu Medeniyetleri Müzesi ismini alıyor. 

Paleolitik Çağ’dan günümüze kadar Anadolu’nun çeşitli noktalarından çok sayıda eser barındıran Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde gözünüzden kaçmaması gerekenler neler mi? Boğazköy kazısı başta olmak üzere, Ankara Kalesi, Etiyokuşu Höyüğü, Hacılar Höyüğü, Hacı Bayram Camii gibi farklı noktalardan çok sayıda buluntunun yanı sıra dünyanın bilinen en eski haritası özelliğindeki M.Ö. 6200 yılından günümüze ulaşan Çatalhöyük kent planını içeren harita, Anadolu’nun en eski yazılı belgeleri olan Kültepe tabletleri,  Ön Asya’da fildişinden yapılmış en büyük aslan heykelciği

Related Post

7- Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi, Ankara

Ankara’da ziyaret edebileceğiniz en ilgi çekici müzelerden biri Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi. Döneminin en başarılı mimarlarından Giulio Mongeri tarafından inşa edilen yapı, 1929 senesinden itibaren Türkiye İş Bankası’na genel müdürlük binası olarak hizmet veriyor. Yapının 90. yılında ise ücretsiz olarak ziyarete açık bir müzeye çevriliyor. 

Türkiye’deki ekonomik gelişmelerin ve Türkiye İş Bankası’nın tarihçesini anlatan müze ziyaretçilerine neler mi sunuyor? Müzeye yapacak olduğunuz ziyarette, bodrum katında yer alan orijinalliğine hiç dokunulmamış kiralık kasaları görebilir, birinci katında yer alan 1929 senesinde Atatürk’ün konuk olduğu toplantı odalarını inceleyebilir, ikinci katında ise Türkiye İş Bankası’na ait çok sayıda reklamı izleyip, bu reklamlarda kullanılan kostümlerin orijinallerini görebilirsiniz. Özellikle ikinci katının oldukça eğlenceli olduğunu düşünüyorum! Müzenin üçüncü katında zaman zaman geçici sergiler organize ediliyor, dördüncü katında ise Türk Kurtuluş Savaşı’na ayrılmış bir bölüm bulunuyor. 

8- Troya Müzesi, Çanakkale

Homeros’un İlyada ve Odysseia destanında ele aldığı, pek çok filme konu olmuş Truva Savaşı’nın hikayesi kimin ilgisini çekmez ki? Türkiye’nin dünya çapında en ünlü arkeolojik alanlarından olan Truva Antik Kenti’nin hemen girişinde yer alan Troya Müzesi, 2018 senesinde kapılarını ziyaretçilerine açıyor ve 2020’de Avrupa Yılın Müzesi Özel Takdir Ödülü’nün sahibi oluyor. 

Yaklaşık 3000 metrekarelik bir sergi salonuna sahip Troya Müzesi, toplamda yedi başlığa bölünmüş bir hikaye sunuyor ziyaretçilerine: Troas Bölgesi Arkeolojisi, Troya’nın Tunç Çağı, İlyada Destanı ve Troya Savaşı, Antik Dönem, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemi, son olarak ise Troya’nın günümüze olan izleri. 

Troya Müzesi’ne yapacak olduğunuz ziyarette görecekleriniz ise çok sayıda devasa heykel, lahitler, yazıtlar ve sunaklar, seramik ve cam objeler, çeşitli dönemlere ait sikkeler. 

Antik Dönem’in en önemli kentlerinden olan Truva Antik Kenti hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istersiniz, bu yazımıza göz atabilirsiniz. 

9- Odunpazarı Modern Müze, Eskişehir

Eskişehir’de yer alan ve mimarisi ile dikkatleri üzerine çeken Odunpazarı Modern Müze (OMM), Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken müzeler arasında. Dünyaca ünlü Japon mimar Kengo Kuma’nın sivil Odunpazarı mimarisi, Osmanlı kubbe mimarisi ve Japon mimarisini harmanlayarak tasarladığı yapı, Odunpazarı’nın arka sokaklarında kaybolurken karşınızda adeta bir sürpriz gibi beliriyor! 

Yaklaşık 4500 metrekarelik bir alana yayılan Odunpazarı Modern Müze, 2019 senesinde ziyarete açılıyor ve 2021’de Avrupa Yılın Müzesi Özel Takdir Ödülü’ne sahip oluyor. Üç katlı göz alıcı yapı, Nejad Melih Devrim, Fahrelnissa Zeid, Marc Quinn, Burhan Doğançay, Erdağ Aksel, Julian Opie gibi sanatçıların eserlerinden oluşan kalıcı koleksiyonun yanı sıra, düzenli olarak geçici sergilere de ev sahipliği yapıyor. 

ARTnews’e göre son 100 yılın en iyi 25 müzesi arasında yer alan OMM ziyaret etmeden önce web sitelerinden güncel sergileri, organize ettikleri etkinlik ve atölyeleri kontrol edebilirsiniz. 

Odunpazarı Modern Müze’yi ziyaret ettikten sonra, Eskişehir’in ilk concept store’u olma özelliğini taşıyan OMM Shop’a uğramayı da unutmayın. Oldukça güzel ürünler bulunuyor, bizden söylemesi! 

10- Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Bodrum – Muğla

1406-1523 tarihlerinde St. Jean Şövalyeleri Kalesi olarak inşa edilen Bodrum Kalesi, 1964 yılından beri yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın en önemli sualtı arkeolojik müzelerinden birine ev sahipliği yapıyor: Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi

Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken müzeler arasında kendine yer bulan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde dünyanın en zengin Doğu Akdeniz amforaları koleksiyonunun yanı sıra, dünyanın en büyük İslam Cam Koleksiyonu ve dünyanın en eski batık gemi kalıntısı da sergileniyor. (1025 senesinde batan bu Likya Ticaret Gemisi’nde bulunan Nefertiti mührüne ve geminin burun kısmında yer alan Nefertiti heykelciğine bakarsak, geminin çıkış yerinin Mısır olduğu düşünülüyor.)

1995 senesinde Avrupa Yılın Müzesi Özel Övgü Ödülü’ne sahip olan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’ne yapacak olduğunuz ziyarette Yassıada, Marmaris Serçe Limanı ve Şeytan Deresi batıklarını da inceleyebilirsiniz. 

11- Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep

Pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Gaziantep’te yer alan ve 2011 senesinde kapılarını açan Zeugma Mozaik Müzesi, yalnızca Türkiye’de değil dünyada mutlaka görülmesi gereken müzelerden. Dünyanın en büyük mozaik müzeleri arasında yer alan Zeugma Mozaik Müzesi, toplamda üç bloktan oluşuyor ve incelemeye doyamayacağınız oldukça zengin bir koleksiyon sunuyor. 

Müzenin en özel parçası elbette mozaik dünyasının Mona Lisa’sı olarak geçen Helenistik Döneme ait dünyaca ünlü Çingene Kızı mozaiği. Tüm dünyanın ilgisini çeken ve Türkiye tanıtımlarında sıklıkla karşımıza çıkan Çingene Kızı mozaiğinin yanı sıra, Zeugma Mozaik Müzesi’nin dikkat çeken diğer eserleri Zeugma’dan gelen Okeanos ve Tethys mozaiği gibi çok sayıda mozaik, Savaş Tanrısı Ares’in bronz heykeli, 4 adet Roma çeşmesi, bronz Mars heykeli ve Roma Dönemi’nden günümüze ulaşmış sütunlar… 

12- Baksı Müzesi, Bayburt

Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken müzeler arasında çorak Bayburt topraklarında bir müze yer alıyor desek? Mimarisi ile dikkatleri üzerine çeken Baksı Müzesi! Bayburt il merkezine 45 kilometre uzaklıkta yer alan bu müze, Çoruh Vadisi’ne bakan bir tepenin yaklaşık 40 dönümlük bir alanında konumlanıyor. 

Bayburt doğumlu sanatçı ve akademisyen Profesör Dr. Hüsamettin Koçan’ın Bayburt’un unutulan değerlerini ve kaybolan geleneklerini yeniden yeşertmeyi amaçladığı bireysel hayali olarak şekillenen Baksı Müzesi, 2012 senesinde gerçeğe dönüşüyor ve dünyanın her noktasından ziyaretçilere kapısını açıyor! Çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarını bir çatı altında buluşturan müze, 2014 yılında Avrupa Konseyi Müze Ödülü’nün sahibi de oluyor. 

Geleneksel bir müze anlayışı beklemeyin Baksı Müzesi’nden. Müze sahip olduğu koleksiyonunun ve ev sahipliği yaptığı geçici sergilerin yanında, bölge halkına imkanlar sağlıyor ve eğitimler düzenliyor. Burada bölge halkı kadınlarının organize ettiği kilim atölyesi de bulunuyor katılabileceğiniz. 

Koleksiyonunda çeşitli çömlek ve seramikler, taş baskılar, şifa tasları, yazı resimler, camaltı ve işleme koleksiyonu bulunan Baksı Müzesi, bugüne kadar Nuri Bilge Ceylan, Aşina Şakir Gökçebağ gibi isimleri ağırladığı gibi geçici sergiler düzenlemeye de devam ediyor. 

Paylaş
Etiketler gezi rehberi
Yaprak Civan