Kategoriler ListelerYurt İçi

Türkiye’de Ucuza Tatil Yapabileceğiniz Yerler- Türkiye’nin Ekonomik Tatil Yerleri

Bütün bir kış boyunca çalışıp yüksek sezonda Bodrum, Çeşme, Antalya’da her şey dahil otellerde bir hafta tatil yapabilmek için yılın geri kalanında bir haftalık tatilin taksitlerini ödüyoruz.

Hal böyle olunca bir hafta yaşanan eğlence dolu günlerden geriye bütçe zorlukları kalıyor. En az beş yıldızlı otellerdeki kadar güzel ve bol aktiviteli bir deniz, kum, güneş tatili yapmak için büyük bütçeler ayırmaya gerek yok.

Siz de ülkemizde henüz keşfedilmemiş, uygun fiyatlı ve eşsiz doğal, kültürel güzelliklere sahip olan tatil beldelerine giderek ekonomik bir tatil yapabilirsiniz. Bir haftalık her şey dâhil konseptli tatil masrafına girmeden makul fiyata daha uzun süre konaklamalı bir tatil geçirmeniz için en uygun yerleri bir araya getirdik.

Türkiye’de Ucuz Tatil Yapılacak Yerler

1) Avşa Adası, Balıkesir

Diğer ismi Türkeli Adası olan Avşa Adası özellikle İstanbul’a yakınlığı ve de ekonomik olması sebebiyle alternatif tatil rotası arayanların en sevdiği yerlerden birisi haline geldi.

Avşa Adası’nın müdavimleri arasında bulunan İstanbullulara ek olarak son zamanlarda ülke genelinde çetinleşen iktisadi koşullar nedeniyle yurdun diğer yerlerinden de misafirlerini ağırlamaya başladı.

Konum olarak Kapıdağı Yarımadası’nda; Marmara Denizi’nin güneybatısında yer alan Avşa Adası Balıkesir iline bağlı.

Upuzun sahilleri, pırıl pırıl kumsalları, şarapçılığı ve sakin atmosferi ile ünlenen Avşa Adası’na feribotla gelmek gayet kolay.

Avşa Adası’na geldiğinizde ufacık bir bütçeyle pek çok şey yapabilirsiniz. Halk plajlarından denize girebilir, bisiklet ile doğa turuna çıkabilir ve su sporları aktivitelerine katılabilirsiniz.

Adayı bisiklet ile dolaşmak buranın açık ara en popüler aktivitesi. Bu şekilde hem ulaşıma para harcamamış hem de adanın dokusunu sindire sindire deneyimlemiş olursunuz.

Eğer feribota bisikletinizle binmez veya adada bisiklet kiralamak istemezseniz de hemen hemen yere gitmenizi sağlayan dolmuşları kullanabilirsiniz.

Yerli halkın açtığı küçük dükkânlardan hediyelik eşyalar, ucuza şarap ve doğal zeytinyağını alıp evinize götürmelisiniz.

Denize girmek ve güneşlenmek istiyorsanız Altınkum Plajı, Çınar Koyu, Mavi koy ve Kumburnu’nu önerebiliriz.

Denizden sonra da tarihi ve kültürel miras esintilerin tanıklık etmek için merkeze 2 kilometre uzaklıktaki Türkeli Köyü’ne giderek Bizans döneminden kalma manastırı görmelisiniz. Bu manastırın adı Hagios Georgos ve 1628 yılında 2 papaz tarafından yapılmış. Günümüzde SİT alanı olarak kabul edilen bölge, eski Rum ve Bizans tarihine meraklılar için ilgi çekici.

Manastıra ulaşmak için merkezden yarım saat yürüyebilirsiniz ya da dolmuşa binebilirsiniz.

Kültürel etkinliklere şarap tadımı yaparak devam edebilirsiniz. Bortaçina ile Büyükbağ Şarap Fabrikaları ziyaretçilerine şarap tadım imkanı veriyor. Siz de şarap tadımı ile beğendiğiniz şarapları üretildiği yerden daha ucuza satın alabilirsiniz.

Gündüz denizde vakit geçirmek isteyenler için Kadınları Plajı ile Altınkum Plajı’ndan bahsedebiliriz. Bu iki plaj da ücretsiz ve minibüsle kolayca ulaşılabilecek kadar da merkeze yakında bulunuyor. Altunkum Plajı’na minibüs ile 15 dakika ulaşabilirsiniz.

Ancak daha yakın yürüyüş mesafesinde denize girmek isterseniz de 5 dakika uzaklıktaki Kadınlar Plajı tercihiniz olabilir. İki plajda da deniz derin olmadığı için çocuklu ailelerinde öncelikli tercihi durumunda.

Plajların kenarında sıra sıra dizilen bütçe dostu kafe ve restoranlarda lezzetli yemekler yiyip, gün batımı izleyebilir, sevdiklerinizle birlikte keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Avşa Adası diğer yerlerin aksine her şey dahil konseptinden uzak bir tatil beldesi. Bu yüzden çeşitli pansiyon ve butik otellerde ucuza daha uzun süreler boyunca konaklayarak dinlendirici bir tatil yapmanız mümkün.

2) Gümüldür, İzmir

İzmir, Çeşme, Urla gibi ülke çapında popüler ve ne yazık ki pahalı olan tatil beldelerinin adresi olarak karşımıza çıkıyor.

Bu durumda İstanbulluların akın ettiği ve fahiş fiyatlarla Çeşme Alaçatı’da tatil yapmak zorunda kalmak istemeyen İzmirliler ise ucuz ve yakında bulunan tatil rotası ararken Gümüldür imdada yetişti diyebiliriz.

Şehre çok yakın olduğu için yalnızca özel araçla değil İzmir merkezden kalkan belediye otobüsleri veya İzban’ı kullanarak da Gümüldür’e gelebilirsiniz.

7 kilometrelik bir sahil şeridine sahip olan Gümüldür İzmir’e 50 kilometre ve Adnan Menderes Havaalanı’na da 35 kilometre mesafede yer alıyor.

Mavi bayraklı plajları, ucuz ama lezzetli restoranlarının tadını çıkarmak için uzaktan geliyorsanız motel, pansiyon ve apart otellerde konaklayabilirsiniz.

Özellikle gece pazarı ve plaja yürüme mesafesindeki Hemi Pansiyon tercihleriniz arasında olabilir.

İşte Gümüldür’de gezip görmeniz gereken birkaç yer:

3) Klaros (Kehanet Merkezi)

Burası Ahmetbeyli plajının 3 km ötesinde bir antik İon kenti olarak tarih severleri bekliyor.

Eğer tarihe ve kültürel değerlere meraklıysanız, Artemis heykelleri, Apollon’un oturan heykeli ve diğer Helenistik dönem yapıtlarını görmelisiniz.

4) Orman Kampı

Otel veya pansiyona para vermek istemiyorsanız 8 hektarlık kocaman bir arazi üzerine kurulu olan Orman Kampı tam da size göre.

Uçsuz bucaksız piknik alanları, çadır kurmalık camping yerlerinde doğayla baş başa tatil yaparak dinlenebilirsiniz.

Orman Kampı’nda küçük bir büfe, market ve soyunma kabinleri mevcut.

Yanınızda getirdiğiniz çadırınız, kamp ekipmanlarınız ve yiyecekleriniz ile az miktarda para harcayarak unutulmaz bir tatil geçirebilirsiniz.

5) Deniz Pınarı

80 hektarlık bir alanı kaplayan Deniz Pınarı upuzun bir sahil şeridine sahip.

İçerisinde dinlenme tesisi ve camping alanları da bulunuyor.

Hem deniz kenarı hem de doğal bitki örtüsüyle kaplı olması sayesinde denizi ve ormanı bir arada sevenler için eşsiz bir yer haline geliyor.

6) Marmara Adası, Balıkesir

Şarköy ve Kapıdağ Yarımadası arasında bulunan, Marmara Denizi’ndeki en büyük ada olarak kabul edilen Marmara Adası yeşili ve maviyi buluşturan bir cennet.

Çarşaf gibi denize girip, ince taneli kumlarda uzanarak dinlenmek ve sakinlik içerisinde zaman geçirmek isteyenler için ideal bir yer.

Mermer çıkarılmasıyla meşhur olan bu ada üzüm bağları ve geniş zeytinliklerle kaplı.

Marmara Adası İstanbul’a deniz yoluyla 2,5 saat, Erdek’e de 22 deniz mili kadar uzakta bulunuyor.

Adaya gelmek isteyenler için Silivri, Erdek, Tekirdağ, İstanbul ve Avşa Adası’ndan kalkan feribotlara binmek mümkün.

Feribotla adaya ayak bastıktan sonra zaman geçirip yemek yemek için civardaki köylere de merkezden kalkan minibüsleri kullanarak gidebilirsiniz.

Bozcaada ve Gökçeada gibi kalabalıkların akın ettiği diğer adalara kıyasla daha ekonomik bir yer olan Marmara Adası’nda ücretsiz halk plajında ailecek denize girebilir, şirin çay bahçelerinde zaman geçirebilir ve merkeze 15 dakika uzaklıktaki Çınarlı Köyü’nde konaklayarak huzur içerisinde tatil yapabilirsiniz.

Uçsuz bucaksız çam ormanları ve makilerle kaplı adada gezip göreceğiniz bolca yer sayesinde sıkılmayacağınıza eminiz.

7) Asmalı Köyü

Eski Rum evlerinin arasında yürüyüp huzur bulacağınız bu köyün ada merkezine olan uzaklığı yaklaşık 15 kilometre denilebilir.

Zeytincilik ve kıyı balıkçılığının yoğun olarak yapıldığı köye geldiğinizde organik zeytinden almadan ve salaş balıkçılarda balık yemeden geri dönmeyin.

Eğer burada konaklamak isterseniz de pansiyona çevrilen eski Rum evleri düşük maliyetli ve otantik bir seçim olabilir.

8) Manastır Koyu

Nispeten çakıllı bir plajı olsa da ücretsiz halk plajından yararlanıp berrak suda denize girmenizi tavsiye ediyoruz.

Adanın merkezinden kalkan motorlara binerek koya gelebilirsiniz.

9) Güneyli Köyü, Gelibolu

Güneyli Köyü Çanakkale’nin Gelibolu ilçesine bağlı olan, merkezden 10 kilometre uzaklıktaki şirin bir tatil kasabası.

Halk plajları, salaş restoranları, ucuz pansiyonları sayesinde Çanakkale’den ve civardan insanların sıklıkla geldiği bu köyü mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Ege Denizi kıyısındaki bu köy İstanbul’dan 3 saat kadar uzakta meraklılarını bekliyor.

Sakin denizi, bakir kumsalı ve serin sularıyla tatilcileri cezbediyor. Kalabalıkların akın ettiği popüler tatil anlayışından uzaklaşmak için bu sessiz ve kendi halindeki köyü görmelisiniz.

Güneyli Köyü’nde isterseniz motel, pansiyonlarda kalabilir isterseniz de kamp alanlarında çadır kurabilirsiniz. Güneyli Köyü 400 metrelik bir sahil şeridine sahip ve özellikle çocuklu ailelerin aradığı cinsten sığ bir denizi var.

Güneyli Köyü’ne gelmek için Tekirdağ istikametine doğru devam ederek Keşan’a gelmeniz gerekiyor.

Keşan’dan sonra da Gelibolu rotası takip edilerek Güneyli tabelasından sağ yönde ilerleyince köye ulaşabilirsiniz.

Merkezi gördükten sonra sahile geçtiğinizde simit ile mısır satan seyyar satıcılarla karşılaşmanız muhtemel.

Deniz kenarında gurme menüleri ile sizi şaşırtacak çok sayıda kafe ve restoran görebilirsiniz.

Çeşme ve Bodrum’da ana haber bültenlerine çıkan plaj ücretlerinin hiçbiriyle burada karşılaşmayacaksınız.

Köyde özellikle Saffet’in Yeri adlı kafe çok rağbet görüyor. Burası diğer işletmelerden de ucuz olduğu için kalabalık ailelerin favorisi olarak görülebilir.

Köy hayatına dâhil olup mis gibi denizde yüzmek, şehrin ağrılığını üzerinizden atmak istiyorsanız tatilinizi Güneyli Köyü’nde geçirmelisiniz.

10) Taşucu, Mersin

Mersin’in hayran bırakan doğası ve tertemiz deniziyle ön plana çıkan meşhur tatil beldesi Taşucu her yıl yaz aylarında ekonomik tatil yapmak isteyenlerin akınına uğruyor.

Denize sıfır motel, pansiyon ve apartlarda konaklayabilir, lezzetli Mersin mutfağıyla ziyafet çekebilir ve denize doyabilirsiniz.

Taşucu’na gelmek için öncelikle Silifke’ye geçilmesi gerekiyor. Mersin ile Silifke 96 kilometre, Silifke’den Taşucu da 12 kilometre uzaklıkta konumlanıyor.

Türkiye’nin dört bir yanından kalkan otobüslerle önce Mersin’e gelip oradan Taşucu’na geçebilirsiniz.

Uçağa binmek isteyenler için de Adana’daki havaalanını kullanıp küçük otobüslerle Silifke’ye geçmelerini öneriyoruz.

KKTC’ye açılan bir deniz kapısı olarak görülen Taşucu sevimli bir liman kenti olarak konuklarını karşılıyor. Buradan KKTC’nin Girne limanına da her gün deniz seferleri düzenleniyor.

Yeşilin ve mavinin bir arada olduğu Taşucu aynı zamanda antik mirasa da ev sahipliği yapıyor.

Hıristiyanlıkta kutsal kabul edilen Ayatekla Kilisesi’ni görebilir, anıt mezar Mezgit Kalesi’nin siluetinde gün batımını izleyebilirsiniz.

Atatürk’ün de çok sevdiği ve doğduğu yer Selanik’e benzettiği Taşucu’nu hayatı boyunca 4 kez ziyaret ettiği biliniyor. Bu sebeple onun anısına oluşturulan Atatürk Evi’ni de görmeden geçmemelisiniz.

Taşucu’nda zengin Mersin ve Antakya mutfağına ait yemekleri bütçenizden ayıracağınız ufak paylarla tadabilirsiniz.

Gündüz berrak denizinde yüzüp ve altın rengi kumlarında dinlendikten sonra yöreye has bir lezzet mavi yengeçten mutlaka yemelisiniz.

Kerim’in Yeri’nde ucuza mavi yengecin en lezzetli halini görebilirsiniz.

11) Enez, Edirne

Enez Edirne’nin dingin, sessiz ve deniziyle ün salmış bir ilçesi. Edirne’de yaşayanların çoğunun yazlığı Enez’de bulunuyor.

Türkiye’nin en batısına yakın mesafedeki Enez tatlı su kaynakları, lagünleri, pırıl pırıl kıyı şeridi, altından kumsalı ve çeşitli balık türeleriyle her yıl yaz aylarında binlerce ziyaretçinin ilgisini çekiyor.

Enez, Meriç Nehri’nin Ege Denizi’yle buluştuğu noktadan 25 metre yüksek rakımda kurulmuş olan bir sahil kasabası.

Antik çağda Ainos olarak anılan Enez’e az aylarında İstanbul’dan çok sayıda tatilci geliyor.

İstanbul’a 270 kilometre ve Keşan’dan da 69 kilometre uzakta olan Enez’e otobüsle veya özel aracınızla ulaşabilirsiniz.

Geçmişte bulunduğu yer itibariyle sıfır noktasına yakın olduğu için askeri bölge statüsündeki Enez’e halkın girmesi yasaktı.

Bu yasaklar birkaç yıl önce sonlandı ve turistik faaliyetlere onay verildi.

Enez’e geldiğinizde sayısız yazlık tatil sitesi, üniversite kampları, küçük otel ve pansiyonlarla karşılaşabilirsiniz.

Saroz Körfezi içindeki Enez bu körfezin meşhur cam şeffaflığında sularına kıyı olmuş bir yer. Deniz bu kadar güzel ve koy da bakir olunca İstanbul’un kalabalığından kaçanların ve Trakyalıların gözdesi haline gelmiş.

Enez, tabiat özellikleri sayesinde hem tatlı hem de tuzlu suda yetiştiricilik yapılabilen bir yer olarak biliniyor. Özellikle kılçıksız ve yağlı etiyle lezzetli yılan balığının ve üzmene ketalinin tadına bakmalısınız.

Zamanında Cenevizliler ve Roma İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü Enez’de dönemi yansıtan hamamlar, anıtlar, mezarlar, tapınak ve mozaiklerle karşılaşmak mümkün.

Enez’e gelip de görmeden dönmemeniz gereken yerleri ve bütçe dostu aktiviteleri sizler için sıraladık.

12) Gala Gölü ile Pamuklu Göl

Enez’deki göllerin toplamda kapladığı alanın ortalama 480 kilometre olduğu biliniyor.

Meriç Nehri’nin döküldüğü noktada sazlıklar ve irili ufaklı göllerden meydana gelen milli park görülmeye değer.

Milli parkta 20 adet balık türü, pelikan, karabatak gibi de 140 adet kuş türünü görebilirsiniz.

13) Ayasofya Kilisesi

Fatih tarafından kuşatıldığında camiye dönüştürülen kilise Kaleiçi’nde konumlanmış.

1965’teki depremde çökmesine rağmen dönemin eserleri ve kalıntılarıyla karşılaşabilirsiniz.

14) Erikli, Keşan

Keşan’a bağlı bir tatil kasabası olan Erikli İstanbul’dan 250 kilometre mesafede yer alıyor. Bu yüzden özellikle şehirden kaçıp ucuza tatil yapmak ve temiz suda yüzmek isteyen İstanbulluların yoğun olarak tercih ettiği bir yer olarak öne çıkıyor.

Saros Körfezi içerisindeki Erikli’nin çarşaf gibi denizi, buz gibi suyu ve ucuza balık yenebilecek restoranları sayesinde inanılmaz ilgi gördüğünü söyleyebiliriz.

İstanbul’dan Erikli’ye otobüsle gelmek gayet kolay; bunun için Tekirdağ üzerinden Keşan’a gelmeniz ve daha sonra küçük minibüslerle Erikli’ye varmanız gerekiyor. Eğer kendi arabanızla gelecekseniz de Tekirdağ ve Keşan rotasını takip edebilirsiniz.

Erikli’de havalı barlar, gece kulüpleri ve beach clublara rastlamanız mümkün değil. Daha sakin bir ortam sunan sahil kafeleri, salaş balıkçıları, ücretsiz plajlarıyla ünlü olan bu ilçede kendinizi dış dünyadan soyutlayıp enerji depolayarak şehre geri dönebilirsiniz.

Yerli halkın açtığı küçük dükkânlardan alışveriş yapabilir, organik sebze meyvelerden alabilir ve halkın işlettiği pansiyonlarda çok uygun fiyata kalabilirsiniz.

Erikli küçük bir yer olduğu için merkezde bunalırsanız yakındaki köyleri de dolaşabilirsiniz.

Gündüz Erikli Plajı’na giderek masmavi sularda yüzebilir, pırıl pırıl güneşin tadını çıkarabilirsiniz.

Yüzmenin yanı sıra sörf ve dalış gibi diğer su sporlarına katılmak da mümkün. Merkezdeki sörf ve dalış kurslarından küçük bir meblağ karşılığında kurs alabilirsiniz.

Havaların ısınmasıyla birlikte yaz aylarında kalabalıklaşan Erikli’ye ilkbahar ve sonbaharda gelmenizi öneriyoruz. Henüz yüksek sezon başlamadığı için bu tarihlerde daha ucuza konaklayıp tatil yapabilirsiniz.

15) Didim, Aydın

Antik kalıntıları, ormanları, upuzun sahilleri, temiz plajlarıyla Aydın’ın denize açılan turistik ilçesi Didim yerli ve yabancı turistlerin gözbebeği.

Nispeten ucuz olan hayat şartları, ılıman iklimi ve bakir doğası sayesinde her yıl pek çok yabancı turistin buraya yerleşme kararı aldığından söz edebiliriz.

Didim’e ister özel arabayla isterseniz de otobüs ve uçakla gelebilirsiniz. Yaz aylarında yoğunlaşan seferlerle doğrudan Didim’e gelen otobüs firmaları bulunuyor. Diğer aylarda da İzmir ve Aydın’a gelen otobüse bindikten sonra Didim’e getiren minibüslere geçebilirsiniz.

Eğer uçağı tercih edecekseniz de İzmir Adnan Menderes Havaalanı’nın ilçeye 150 kilometre uzaklıkta olduğunu hatırlatalım. Havaalanından Didim’e gelen Havaş otobüslerinin sefer saatleri mutlaka takip edilmeli.

Özel arabayla gelmek isteyenler de İzmir’den 2 saat, İstanbul’dan 8 saat ve Ankara’dan 9 saat süren bir yolculuk sonunda ilçeye ulaşabilirler.

Related Post

Plajlarıyla bilinen Didim’de Altınkum, Akbük Plajı, Manastır Koyu, Akvaryum Koyu, Cennet Koyu, Sağtur Plajı, Dalyanaki Koyu’ndan birine giderek denize girebilirsiniz.

16) Altınkum Plajı

Didim’in en çok bilinen plajı olan Altınkum ismi gibi sapsarı kumlarla kaplı, mavi bayraklı bir plaj olarak turistleri gözdesi.

Burası halk plajı olduğu için hiçbir ücret ödemeden evden getirdiğiniz güneşlik ve plaj sandalyesiyle sahilde keyif yapabilirsiniz.

17) Akbük Plajı

Girişin ücretsiz olduğu bir diğer halk plajı da Akbük Plajı merkeze 20 kilometre uzaklıkta olduğu için minibüslerle buraya gelebilirsiniz.

Sakin ve ucuz olması sebebiyle daha çok emeklilerin tercih ettiği bir sahil olma özelliğine sahip.

18) Akvaryum Koyu

50 TL’den başlayan ücret karşılığında tekne turuna katılmak isterseniz Akvaryum Koyu sizin için ideal bir rota olacaktır.

Denizin oldukça sığ ve dibinin görünecek kadar temiz olmasıyla Akvaryum adını alan koy, açık ara Türkiye’nin en el değmemiş yerlerinden biri.

19) Dalyanaki Koyu

Hiçbir sosyal tesisin veya kafenin olmadığı Dalyanaki Koyu piknik sever tatilcilerin en çok tercih ettiği yerlerden biri.

20) Sağtur Plajı

Kamp yapmayı sevenlerin Didim’de ilk uğradığı deniz kenarı yerlerden birisi de Sağtur Plajı.

Deniz manzarasına karşı konaklamak isterseniz kendi çadırınızı getirerek ücretsiz kamp yapabilirsiniz.

21) Bafa Gölü Tabiat Parkı

Didim’den 25 kilometre mesafedeki bu doğal park toplamda 12.000 hektarlık bir alana yayılmış halde tüm doğaseverleri bekliyor.

Tabiat parkında gün batımını izleyebilir, eşsiz manzarasını fotoğraflayabilir, temiz havayı ciğerlerinize depolayıp doğa yürüyüşlerine katılabilirsiniz.

Burada ayrıca yılan balığı, levrek ve kefal başta olmak üzere sayısız balık türüne şahitlik edebilir, kuş gözlemciliği ve olta balıkçılığı da yapabilirsiniz.

Tabiat parkının bünyesindeki balık restoranlardan balık yiyerek lezzetli bir akşam geçirmenizi öneriyoruz.

22) Tavşan Burnu Tabiat Parkı

Didim’den 6,5 kilometre uzaklıktaki bu tabiat parkına girişten herhangi bir ücret alınmıyor.

Gürültüden, karmaşadan uzak öğrenci bütçesiyle bile tatil yapabileceğiniz Tavşan Burnu Tabiat Parkı’nı mutlaka görmelisiniz.

23) Amasra, Bartın

Deniz, kum, güneş tatilinin yalnızca Ege ve Akdeniz Bölgeleri’nden ibaret olmadığının bir kanıtı niteliğinde ormanla iç içe plajlarıyla Amasra karşımıza çıkıyor.

Karadeniz’in batıya yakın kesimindeki Amasra iki adet limana da ev sahipliği yapıyor.

Herkes güneye ve Ege’ye akın edip para saçarken siz daha az para harcayarak kendinize benzersiz bir rota çizebilirsiniz.

3000 yıllık tarihiyle Amasra mimarisiyle göz kamaştıran yöresel evleri, minik pansiyonları, sudan ucuz balık restoranlarıyla cazip bir tatil beldesi.

Amasra Ankara’dan 306 kilometre, İstanbul’dan da 456 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Otobüs veya özel araçla kolayca gelinen Amasra’ya yılın her dönemi şehirlerarası otobüs seferleri düzenleniyor. Fiyatları 50-80 TL arasında değişen ücretler karşılığında otobüsle hiç aktarma yapmadan Amasra’ya varabilirsiniz.

Uçakla gelmek isteyenler, Zonguldak Çaycuma Havaalanı’na iniş yapıp Bartın’a ve ardından Amasra’ya geçebilir. Havaalanından sonra 1 saatlik seyahat süresinin ardından tatil rotanıza ulaşmış oluyorsunuz.

Geçmişi M.Ö. 12. yüzyıla kadar uzanan Amasra’nın adının kraliçe Amastris’ten geldiği biliniyor.

1987 yılından beri canlı bir turizm hayatının görüldüğü Amasra’da bol bol yüzmeli, tarihi evlerin arasında yürüyerek sokaklarda kaybolmalı, deniz manzarasına karşı çay bahçelerinde oturmalı, Amasra pidesinden ve balığından yemeli ve Amasra Kalesi’ne çıkıp panoramik fotoğraflar çekmelisiniz.

Amasra’ya gelecekseniz konaklamak için her bütçeye uygun bir yer bulacağınızdan eminiz. Ancak yine de yüksek sezon zamanında değil de sonbahar ve ilkbaharda gelmenizin bütçe açısından daha yararlı olacağını söylemek zorundayız.

Otellere göre ailelerin işlettiği pansiyonların daha ucuz olduğunu göz önünde bulundurarak Kural Pansiyon, Balkaya Pansiyon ve Kuşkayası Pansiyon’da geceyi geçirebilirsiniz.

24) Sığacık, İzmir

Türkiye’deki ilk sakin şehir olma niteliğindeki Sığacık özellikle İzmir ve çevresinden turist akınına uğruyor.

Sığacık kendine has sokak lezzetleri, Ege mezeleri, daracık sokakları, otantik havası, organik ürün pazarı ve ucuz rakı balık lokantalarıyla hafta sonu akşamlarında İzmirliler ile dolup taşıyor.

Dünya çapında turistik bir ağ olan citta slow yani yavaş şehircilik akımına ülkemizden ilk olarak Sığacık 2009 senesinde dâhil oldu. Yavaş şehirciliğin özelliklerine kasabanın her noktasında rastlamak mümkün.

Bu otantik sahil kasabasına İzmir’den kalkan belediye otobüsleri, dolmuşlar veya özel araçla gelebilirsiniz.

Sığacık’ın İzmir’e uzaklığı 52 kilometre ve Adnan Menderes Havaalanı’ndan da 70 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

İzmir’deki Üçkuyular İskele’den kalkan 985 numaralı belediye otobüsünü kullanarak Sığacık’a gelebilirsiniz.

Özel arabası olanlar da otoyolu veya ücretsiz Güzelbahçe-Seferihisar yolunu seçebilirler.

Deniz kokan daracık sokakları, ev hanımlarının el emeğini sergilediği sokak arasındaki alışveriş stantları, doğal tatları, balığı, rakısı ve mezesiyle farklı bir tatil anlayışını deneyimlemek isteyenler için Sığacık paha biçilemez güzellikte.

Citta slow hareketinin bir gereği olarak burada yerel tohumlar, yerel sebze, meyveler, ev pansiyonculuğu gibi çeşitli projeleri gözlemleyebilirsiniz.

İşte Sığacık’ın gezip görmeye değer yerlerinden birkaçı:

25) Sığacık Kalesi

Osmanlı döneminde Rodos seferi kapsamında Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırdığı bu kalenin inşasında Teos Antik Kenti’nden getirtilen taşlar kullanılmış.

Kale’nin tarihi havasını solumak için burada güneşin batışını karşılamalısınız.

26) Sığacık Üretici Pazarı

Pazar günleri kurulan bu pazarda citta slow hareketinin bir gereği olarak halden satın alınan hiçbir ürün tezgâhta yer bulamıyor.

Çevre köylerde yerel tohumlarla doğal yollardan üretilen sebze ile meyveler halkın açtığı tezgâhlarda gün boyu satılıyor.

Ege otları, ev hanımlarının yaptığı börekler, ev baklavası, ekşi mayalı ekmekler, çörekler, reçeller ve limonata gibi içeceklerle karşılaşabilirsiniz.

Pazarda ayrıca çevre dostu file ve kese kâğıdının kullanıldığına da şahit olacaksınız.

27) Teos Antik Kenti ve Teos Marina

Geçmişi M.Ö. 2. yüzyıla dayanan Teos Antik Kenti’nde tarihe tanıklık edebilirsiniz.

Merkeze 3 kilometre ötede yer alan antik kentte arkeolojik kazılar hala devam ediyor.

Teos Marina Yunanistan’ın Samos Adası’na açılan bir gümrük kapısına sahip. Buradan Yunanistan’a 2010 yılından beri belirli aralıklarla feribot seferleri düzenleniyor.

Marinadaki çeşitli kafe ve restoranlarda oturarak, Çeşme ya da Urla’dan çok daha az bir ücret karşılığı hizmet alıp keyifli zaman geçirebilirsiniz.

28) Büyük Akkum Plajı

Ücretsiz giriş yapılan bu halk plajı merkezden 2 kilometre mesafede tatilcileri bekliyor.

Kumdan plajında güneşlenmeden ve berrak suyunda denize girmeden Sığacık’tan dönmemelisiniz.

Sığacık’a geldiğinizde büyük otellerden tutun da evden dönüştürülmüş pansiyonlara kadar her cebe uygun konaklama seçenekleriyle karşılaşacaksınız. 2 veya 3 odalı, geleneksel anlayışa göre döşenmiş aile işletmesi olan pansiyonlarda konaklayarak tatilinizi daha ucuza mal edebilirsiniz.

29) Foça, İzmir

Urla, Çeşme, Alaçatı gibi sahil kasabalarıyla çevrili olan İzmir’in diğer pahalı rotalara alternatif olarak sahip olduğu en güzel tatil beldelerinden birisi de Foça.

Pek çok İzmirlinin günübirlik gelip denize girdiği ve uygun fiyatla rakı balık yaptığı Foça son zamanlarda gelişen butik otelcilik konsepti sayesinde yurdun her yerinden misafirlerini ağırlamaya hazır.

İzmir ile 70 kilometrelik mesafesi olan Foça’ya özel arabayla, İzban’la veya minibüslerle gelebilirsiniz. İzban’ı kullanıp Hatundere durağında inerseniz durak önünden kalkan otobüslerle Eski Foça’ya kolayca varabilirsiniz.

Ayrıca yaygın bir bisiklet yolu ağının olduğu Foça’da bisiklet kiralayarak sokakların ruhunu iliklerinizde hissederek keşfe çıkabilirsiniz.

Eski Foça ve Yeni Foça olarak ikiye ayrılan beldenin yerleşim düzeni içerisinde minibüsler ve bisiklet ile her yere ulaşmak mümkün.

Yeni Foça’da ağırlıklı olarak yazlık siteler bulunduğu için motel, pansiyon ve butik otellerin olduğu Eski Foça’da konaklamanızı öneriyoruz.

Seyirtepe, Kavala Kafe ve yel değirmenleri gün batımı en iyi gözleyebileceğiniz noktalardan sayılıyor. Kavala Kafe uygun fiyatlı ve şarap içilebilen romantik bir mekân olarak öne çıkıyor. Kafeye gitmek istemezseniz yanınıza alacağınız yiyecek ve içeceklerden bir piknik sepeti yaparak akşam yemeğinizi en ufak bütçeyle gün batımını izleyerek afiyetle yiyebilirsiniz.

Foça’daki restoranlar diğer tatil beldeleriyle karşılaştırıldığında daha ekonomik bir alternatif denebilir.

Foça’ya geldiğinizde mutlaka Ege mezelerinin, Ege otlarının tadına bakmalı, eğlenceli bir rakı balık keyfi yapmalısınız.

Foça’da denize girmek isterseniz hem halk plajı hem de Çeşme’dekilerden daha uygun fiyatlı olan özel beach clublar mevcut.

Sazlıca Plajları kampçıların da sevdiği, kıyısında sosyal tesislerin de bulunduğu ücretsiz bir plaj olarak popüler bir yer.

Çanak Koyu ise Foça’dan 3 kilometre kadar uzaklıkta konumlanan, ıssız, tertemiz ve de ücretsiz bir denize girme noktası olarak biliniyor.

Foça’ya gittiğinizde pansiyon ya da otelde kalmak istemezseniz Acar Camping için en çok bilinen kamping alanı diyebiliriz.

30) Gökçeada, Çanakkale

Türkiye’nin en büyük adası olma niteliğini taşıyan Gökçeada daha popüler, pahalı ve kalabalık olan Bozcaada’nın karşısında büyük bir alternatif olarak duruyor.

Gökçeada’ya Kabatepe’den kalkan arabalı feribotlarla ulaşmanız mümkün. Kabatepe’ye İstanbul’dan gelenlerin yolculuğu 1 saatten biraz daha fazla sürerken, İzmir’den gelenlerin önce Çanakkale’ye ardından da Kilitbahir’e geçerek Kabatepe’ye ulaşması gerekiyor.

Adada ulaşım olanakları daha kısıtlı olduğu için özel araca sahip değilseniz motor kiralamanızı tavsiye ediyoruz. Aksi halde taksi kullanarak ulaşım maliyetinizi artırmış olacaksınız.

Gökçeada’ya geldiğinizde 100 kilometreden uzun ve el değmemiş sahile hayran kalacağınıza şüpheniz olmasın.

Kefalos Plajı’nda kite sörf yapabilir, Yıldızköy Plajı’nda deniz ve güneşin zevkine varabilir, Kaleköy ve Zeytinli’de gezerek Rum mimarisi eşliğinde nostaljiyi yaşayabilirsiniz.

Yüksek sezonda daha pahalı olmasının haricinde diğer zamanlarda dahah düşük ödeyerek de pansiyonlarda kalabilirsiniz.

Adaya geldiğinizde geçmişte yaşayan Rum halkının izlerini görebilirsiniz. Dereköy Türkiye’nin ilk Rum ve Türk halkının beraber yaşadığı köyü olması özelliğini elinde tutuyor. Dereköy’de Rum evlerinin arasında Arnavut kaldırımlı sokaklarda yürüyüp tarihi havayı mutlaka solumalısınız.

Zeytinli Köy ise taş evleri ve “Madam’ın Özel Dibek Kahvesi” ile tanınmış bir başka yer. Eğer siz de gün batımı manzarasının aşığıysanız, Tepeköy ve Kaleköy’e bir uğrayın deriz.

Güneş batarken kartpostallık kareler yakalayabilir, romantik anlar yaşayabilir ve hazırladığınız piknik sepetiyle anın tadını çıkarabilirsiniz.

Gökçeada bakir koyları, berrak denizi, soğuk suyu ve parlayan kumlarıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Bakir koylara arabanız ile gitmek ve şezlong, şemsiye konforundan eksik kalmak istemezseniz, yönünüzü Laz Koyu’na çevirmenizde fayda var.

Onun dışında ücret ödemeksizin Yıldız Koy, Aydıncık Plajı veya Yuvalı Plajı’na da gitmek de alternatifleriniz arasında olabilir.

Kitesurfing gibi aktivitelere meraklıysanız Kelafos Plajı’nı ziyaret etmelisiniz. Plajdaki Crazy Island Kitesurf Kulübü’nden düşük bir ücret karşılığında ekipman kiralayabilir ve de kısa süreli eğitim alabilirsiniz.

Yeni yeni gelişmeye başlayan Gökçeada’daki turizmcilik kapsamında restoran ve kafelerin çeşitliliği de artıyor.

Ege mutfağından lezzetler denemek, şarap içmek, ev yemeği yemek veya rakı balık keyfi yapmak için ekonomik bolca seçenek turistlerin önüne sunuluyor.

Marika’nın Meyhanesi, Gül Hanım Mantı, Poseidon ve Biyer Dükkân Kafe bazı önemli yeme içme duraklarından.

Poseidon’a gidip büyüleyici manzaraya karşı oturup yıllar sonra da anımsayacağınız fotoğraflar çekerek rakı balık gecesi yapabilir; Biyer Dükkân Kafe’de doğal ürünlerle pişirilen ev yemeklerinden yiyebilirsiniz.

31) Akyaka, Muğla

Gökova Körfezi’nin el değmemiş en gizemli yerlerinden biri Akyaka Muğla’nın Ula ilçesine bağlı bir tatil beldesi.

Kendine özgü otantik dokusu, doğal ortamı, içerisinden geçen Azmak Çayı, mavi bayraklı plajları ve son zamanlarda da kamp ve kitesurfing aktivitelerinin yoğunlaştığı Akyaka yeni tatil rotalarından birisi.

Akyaka’ya uçakla ve kara yoluyla seyahat edebilirsiniz. Uçakla gelmek istiyorsanız Dalaman Havaalanı’na iniş yapmanız ve sonrasında da havaalanındaki servisleri kullanıp 1 saatten fazla bir seyahat süresinin ardından Akyaka’ya ulaşmanız gerekiyor.

Dalaman’a inişten ayrı olarak İzmir Adnan Menderes Havaalanı’nı kullanmayı da seçebilirsiniz. İzmir Dalaman’a göre Akyaka’ya daha uzak olduğu için havaalanından sonra servisle 2,5 saatlik bir yolculuğa daha hazır olmanız gerekiyor.

Uçak değil de kara yolunu tercih ederseniz otobüsle Muğla’ya kadar gelip Muğla’dan kalkan Akyaka dolmuşlarına binebilirsiniz. Sık düzenlenen dolmuş seferlerini kullanmak size kolaylık sağlayacaktır.

Kara yolu Akyaka’nın sahip olduğu doğal koşullar yüzünden biraz zorlayıcı olabiliyor. Akyaka’ya gelebilmek için virajlı yollardan geçmek gerekiyor. Rota Sakar Geçidi’nden geçecek şekilde Dalaman-Köyceğiz yolu üzerinden oluşturuluyor.

İstanbul’dan araba kullanarak Akyaka’ya gelmek isteyenler kendilerini 10 saat süren bir seyahate hazırlamalılar.

İzmir’deki Sığacık gibi Akyaka’da citta slow yani yavaş şehir akımının uygulandığı beldelerden birisi olarak meraklılarını bekliyor.

Gökova Körfezi’nin doğusundaki bu küçük sahil beldesi eskiden Bodrum, Marmaris’in gölgesinde kaldıysa da değişen tatil anlayışı, zorlaşan ekonomik koşullar, farklılık arayışı gibi eğilimler sayesinde daha fazla rağbet gören bir yer haline geldi.

Geçmişte yalnızca Muğla yerlilerinin bildiği, Çınar’da yüzüp geri döndüğü veya Azmak Çayı kıyısında keyif yaptığı bir yer iken, artık aylar öncesinden insanlar rezervasyon yaptırıp yer ayırttığı bir turizm merkezi oldu.

Genellemek gerekirse; Akyaka düşük ve orta bütçeli tatilcilerin zorlanmayacağı bir rota olarak görülebilir.

Denize girmek, güneşlenmek, doğayla baş başa kalıp kafa dinlemek ve bir yandan da su sporları yapmak isteyenler için ideal bir atmosfere sahip.

Havaların ısınmaya başladığı nisan ayından ekime kadar su sıcaklığının uygun olması sayesinde Akyaka’ya gelmeyi düşünebilirsiniz.

Eskisinden daha çok ilgi görmesi sebebiyle genel fiyat düzeyinin bir miktar artmasına rağmen henüz yüksek sezona geçilmeyen dönemlerde gayet ekonomik bir tatil yapmanız muhtemel.

Burası bakirliği ve doğal yaşamıyla ünlü olduğu için gelmişken bir sabah kalkıp köy kahvaltısı yapmadan tatilinizi noktalamayın.

Akmaz Çayı’nın kıyısında uygun fiyatlı balıkçılara oturup akşam sefası yapabilir; Akyaka’nın merkezindeki keçi sütü dondurmacısına gidip müthiş bir tatlı ziyafeti çekebilirsiniz.

Ayrıca merkezde ağaçlı yolun bitimindeki Akçapınar Tostçusu’nun namının İstanbul’a kadar ulaştığı belirtmeden geçmeyelim.

Akyaka’ya gelip de otele dönüştürülmüş Gökova evlerinden birinde kalmadan tatilinizi bitirmeyin sakın. Muğla’ya özgü baca inşasının olduğu iki katlı kocama balkonlarıyla karakterize olmuş Gökova evleri yerel halk tarafından pansiyonlara çevrilmiş durumda.

Akyaka’da denize girebileceğiniz çok sayıda koy ve plaj var. Çınar Koyu’na gidip çivi gibi suda yüzerek kendinize gelebilir, yaz sıcağında serinleyebilir, turkuaz rengi suya daldıktan sonra çakıl taşları üzerinde yürüyüp sahilde güneşlenebilirsiniz.

Merkezden uzaktaki virajlı yollarından sonunda ulaşacağınız Akbük Koyu’nda hem denize girip hem de manzaranın güzelliğine aşık olacağınızdan eminiz.

Akyaka Kite Beach ise sahil boyunca yürüyerek veya Marmaris üzerinden ulaşılabilen bir konuma sahip. Sörfçülerin akın ettiği koy bu yüzden de pek sakin değil. Sörf yapmasanız bile bu sporu yapanları izlemek ve heyecana kapılıp kalabalığa karışmak isterseniz buraya uğramadan geçmeyin.

Rüzgar Akyaka Kite Beach’te sert estiği için yaz sıcağından bunaldığınızda buraya sığınabilirsiniz.

Türkiye’de nadir güzellikteki İztuzu Plajı caretta carettaların yumurtladığı bir konum olarak dikkat çekiyor. Hem tuzlu su hem de tatlı suyun birleştiği İztuzu Plajı her yıl doğa aşığı insanların gelip gördüğü bir yer.

Akyaka’nın Plajları yazımızla beldede denize girebileceğiniz en güzel plajları ve koyları not edebilirsiniz.

Paylaş
Ezgi Opan

Blogger, içerik yazarı, editör, besteci, söz yazarı, gitarist, turizmci, seyahat tutkunu, müzik ve kedilere hasta☺️