Türkiye’nin En İyi Tekne Turu Rotaları

Yaz ayları geldikçe şehirde yaşamın stresinden ve yoğunluğundan bunalanlar deniz, kum, güneş tatilinin hayalini kurmaya başlıyor.

Her yıl her şey dâhil sistem bir otele gidip, otelden dışarı çıkmayan, yalnızca oteldeki aktiviteler ile yetinmekten sıkılan ve farklı bir deniz tatili hayalini kuran kişilerin ideali ise mavi tura çıkmak oluyor. Mavi tur yaparak keşfedilmemiş koyları görebilir, farklı kıyıları gezerek en beğendiğiniz yerlerde denize girebilirsiniz.

Ege ve Akdeniz’de popüler mavi tur rotalarının yanı sıra pek çok keşfedilmeyi bekleyen koylar da bulunuyor.

Türkiye’nin birbirinden güzel tekne turu rotalarını sizin için derledik:

1) Silifke, Mersin

Akdeniz Bölgesi ve turizm denilince akla ilk olarak Antalya geliyor. Antalya’nın gölgesinde kalan Mersin ise sayısız hem tarihi yapısı hem de eşsiz koylarıyla ilgi görmeyi bekliyor.

Mersin’den kalkan tekne turları Silifke ilçesindeki Taşucu’ndan hareket ediyor. Buradan kalkan tekneler ile Dana Adası, Tisan Koyu ve Boğsak’ı görebilirsiniz.

Taşucu’nun bakir adalarını isterseniz günübirlik tekne turlarıyla isterseniz konaklayabileceğiniz turlar vasıtasıyla görme şansınız var.

Günübirlik tekne turlarının animasyonlar ve müzikler eşliğinde çok şenlikli geçtiğini eklemekte fayda var.

Ayrıca tekne turunda yemek ve içecek ikramlarından da yararlanabilirsiniz.

2) Çeşme, İzmir

Çeşme, İzmir’in özellikle Alaçatı ile son dönemlerde popüler olan sahil kasabalarından biri. Hem Alaçatı hem de Çeşme denizinin güzelliği ile ünlü.

Çeşme’ye gelip denizde vakit geçirmek isteyenler için Çeşme merkezdeki Cumhuriyet Meydanı’ndan her gün kalkan bir sürü tekne turu bulunuyor.

Her sabah kıyıdan kalkan tekneler ile Eşek Adası ile çeşitli yerleşim bulunmayan koylar geziliyor.

Günübirlik bu turlarda yiyecek, içecek ikramı ve animasyon gösterileri de mevcut.

Sabah gidip akşam dönülen turlara değil de konaklamalı tekne turu isteyenler için de çeşitli seçenekler var.

3) Dikili, İzmir

Dikili, Ege’nin kuzey kesiminde bulunan şirin bir tatil beldesi. Burada yaz ayları boyunca koyları dolaşan çok sayıda tekne turu organizasyonu düzenleniyor.

Tekne turu kapsamında Bademli Zindancık Koyu’nda yüzebilirsiniz.

Ayrıca suyunun sıcak olmasıyla ünlü Hanımın Koyu’nda sıcak denizin de keyfini sürebilirsiniz.

Dikili’den kalkan tekne turunda son olarak Akvaryum Koyu ziyaret ediliyor.

Güneş batarken de mavi yolculuk sona eriyor.

4) Bozburun, Marmaris

Bozburun, Marmaris’e bağlı olan son dönemlerde mavi yolculuk yapmak isteyenlerin uğrak noktası olan bir belde.

Konum olarak Bozburun Marmaris’in güneybatısında ve uçta yer alıyor. Burası çok az bir nüfusa sahip olan bir balıkçı kasabası.

Sayısız bakir koyun olduğu Bozburun’da isterseniz kendiniz gulet kiralayabilir, isterseniz de düzenlenen tekne turlarına iştirak edebilirsiniz.

Bozburun’a ulaşım da gayet kolay. Bozburun’a özel araç ile gelmeyi düşünüyorsanız, öncelikle Marmaris’e varmanız gerekiyor. Daha sonra Datça yolu üzerinden Bozburun’a varabilirsiniz.

Eğer araba ile değil uçakla gelmek istiyorsanız da Dalaman Havaalanı’na iniş yapmanız gerekiyor. Dalaman Havalimanı’ndan araç kiralayabilir ya da taksiyle Bozburun’a ulaşabilirsiniz. Bozburun’dan kalkan tekneler ile mavi yolculuk boyunca ziyaret edebileceğiniz noktaları sizler için bir araya getirdik.

5) Orhaniye

Burası Bozburun’a yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta bulunan eski bir Rum köyü. Konum olarak Hisarönü Körfezi’nin içerisinde yer alıyor.

Orhaniye’de yatçılık epey gelişmiş durumda.

Berrak denizi ve temiz plajı da bir diğer ilgi çeken özellikleri.

Cumartesi günü tekne turu ile buraya uğrarsanız, karaya inerek organik pazarı mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz.

Orhaniye yakınlarındaki İnbükü ve Dişlice Adası da ayrıca görmeye değer diğer noktalar arasında yer alıyor.

6) Kızkumu

Orhaniye’ye çok yakın bir konumda bulunan Kızkumu fazlaca sığ bir denize sahip.

Kızkumu’ndaki kumların rengi kırmızıya yakın bir ton ve bu özelliği sayesinde Bozburun kalkışlı mavi turların ilk rotalarından biri oluyor.

Özellikle gün batımında Kızkumu’nun eşsiz manzarasının tadını çıkarmanızı tavsiye ediyoruz.

Kıyı boyunca denize doğru yürürken deniz ayakkabısı kullanmanızda fayda var.

7) Hisarönü

Bozdurun’dan 45 dakika uzakta bulunan Hisarönü özellikle pırıl pırıl deniziyle ünlenmiş bir yer.

Denizinin yanında sahip olduğu zengin bitki örtüsü ile de pek çok akciğer ve astım hastasının ziyaret etmesi gereken bir yer olma özelliğine sahip.

Hisarönü’nde kırmızı kumlar üzerinde sahilde eğlenebilirsiniz.

Konum itibariyle rüzgara açık bir durumda olması sayesinde hem yelkencilik hem de sörfçülük burada oldukça gelişmiş bir durumda.

Her yıl yaz aylarında yelkenciler ve sörfçüler Hisarönü’ne adeta akın ediyor. Burayı isterseniz kiralık bir gulet ile isterseniz de tekne turu kapsamında ziyaret edebilirsiniz.

8) Bozukkale

Konum olarak Bozburun’un güney batı kesiminde bulunan Bozukkale rüzgara karşı korunaklı olması sayesinde pek çok yata ev sahipliği yapıyor.

Bozukkale hem tarihi dokusu ile hem de yeşilin ve mavinin iç içe geçtiği doğasıyla keşfedilmiş bir yer.

M.Ö. 7. yüzyıla uzanan bir tarihi olan Antik Loryma Kenti burada yer alıyor.

Sahilde vakit geçirip yüzdükten sonra dilerseniz bu antik kenti görmek için karaya ayak basabilirsiniz.

Antik kalıntıları gördükten sonra yeniden denize atlayarak hem kültürel hem de dinleme açısından zengin bir tatil yapmış olursunuz.

9) Selimiye

Selimiye’nin adını son dönemlerde sıkça duyuyoruz. Burası Bozburun’a 15-20 dakika mesafede olan oldukça yakın bir yer ve son zamanlarda artan popülaritesi sayesinde de hemen hemen tüm mavi turlarda kendisine yer buluyor.

Bozburun’dan çıkılan tekne turlarında öncelikli olarak ziyaret edilen Selimiye Hisarönü Körfezi içerisinde yer alıyor.

Selimiye’deki Bencik Koyu, Kamelya Adası, Tavşan Adası ve Aşk Adası gibi bakir koy ve adaları da ziyaret etmenizi öneriyoruz.

Burada denizin berraklığına hayran kalacaksınız.

10) Söğüt

Söğüt, konum itibariye Ege ile Akdeniz’in birleşme noktası olarak kabul ediliyor. Burası Bozburun’a 30 dakika uzaklıkta ve Söğüt’ün kesişme noktasında olduğu için genellikle geçiş ikliminin etkileri görülüyor.

Sönbeki Körfezi’nde yer alan Söğüt, hem tarihi mirası hem de doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir cennet adeta. Bozburun’dan kalkan teknelerin de vazgeçilmez rotası…

Tarihi ziyaretler de yapmak isterseniz buradaki Thyssanos Antik Kenti’ni ilk sıraya almalısınız.

Söğüt aynı zamanda Yunanistan’ın Simi Adası’na da çok yakın mesafede konumlanıyor. Eğer vizeniz varsa Söğüt’ten sonra Simi Adası’na da geçerek tatilinize çeşitli bir yer ekleyebilirsiniz.

11) Fethiye, Muğla

İsmini mitolojiden gelen Apollo’nun oğlundan alan Fethiye’nin antik zamanlardaki ismi Telmessos’tu.

Burası Bizans, Roma, Pers ve Osmanlı Devleti olmak üzere çok sayıda uygarlığa beşik olmuş bir yer.

Fethiye’nin hem yemyeşil bitki örtüsü, hem de tertemiz koyları ve uzun sahili ile mutlaka görmekte fayda var.

Burada çok eski dönemlere ait sayısız antik kalıntıyı bir arada görebilirsiniz.

Mavi tura çıkanların Kaya Köyü, Tlos, Letoon, Ölüdeniz, Cadianca ve Nicholas Adası’nı görmesini şiddetle tavsiye ediyoruz.

12) Ölüdeniz

Ölüdeniz’in ne Türkiye’de ne de dünya genelinde bir benzeri var…

Durgun suyu ve temizliği ile hem Türk hem yabancı turistlerin ilgi odağı olan Ölüdeniz’in bembeyaz kumlardan oluşan bir kumsalı var.

Ölüdeniz mavi bayrak kazanmış bir sahile sahip ve bunun yanı sıra 2006 yılında dünyanın en güzel kumsalı seçilmiş. Bu yüzden Fethiye’den mavi tura çıkan turistlerin ilk görmek istedikleri nokta Ölüdeniz oluyor. Sığ ve durgun suyunda yüzmek için her yıl binlerce turist akın ediyor.

Ölüdeniz koyunda bir sürü bakir sahil mevcut. İsterseniz tekne kiralayarak isterseniz de merkezden kalkan tekne turlarına katılarak sizde mavi yolculuk yapabilirsiniz.

Tekne turları çoğunlukla sabah 10.00 civarı başlıyor. Sırayla Kelebekler Vadisi, Akvaryum Koyu, Mavi Mağara, Soğuk Su Koyu, Saint Nicholas Adası ve Deve Plajı gibi rotalara tekne uğruyor. Mavi yolcukta temiz sahilde yüzüp karaya ayak basınca da yemyeşil bitki örtüsünün altında dinlenme imkanı buluyorsunuz.

Akşam saati saat 18.00 gibi son bulan tekne turu boyunca hem yüzmenin hem de teknedeki yemeklerin tadını çıkarabilirsiniz.

13) Kelebekler Vadisi

Fethiye’den tekne turuna çıkan turistlerin uğramadan geçmedikleri bir yer de Kelebekler Vadisi.

Kelebekler Vadisi’nde yerleşim yasağı bulunuyor ve bu nedenle de oldukça bakir ve temiz kalmayı başarmış durumda.

Kelebekler Vadisi’nde sayısı 70’ten fazla olan kelebek türünü görme fırsatınız var. Bu kelebek türlerinin arasında en ünlüsü olan kaplan kelebeği ise vadiye adını vermiş.

Kelebekler Vadisi’ni özellikle ilkbahar aylarında ziyaret etmenizi öneririz. Bu dönem hem vadinin kalabalıktan uzak ve ılık olduğu bir zamana denk geliyor hem de kelebeklerin ortaya çıkışını görebilirsiniz.

Kelebekler Vadisi konum itibariyle etrafı dar virajlı yollarla çevrili olduğu için burayı görmek isteyenlerin çoğu vadiye deniz yolu ile ulaşmayı tercih ediyor.

14) Kabak Koyu

Mavi tura çıkan teknelerin favori adreslerinden biri olan Kabak Koyu, Kelebekler Vadisi’nin hemen yanı başında yer alıyor.

Berrak, masmavi suları ve yeşil doğası ile hem yerli hem de yabancı turistlerin dikkatini çekiyor.

Kabak Koyu oldukça bakir durumda olduğu için burada elektrik ve su gibi imkanlar pek bulunmuyor. Bu sebeple de Kabak Koyu’nda hiçbir yerleşim emaresi yok.

Günübirlik çıkılan tekne turlarından farklı olarak bu koyda konaklamak isteyen ziyaretçiler elektrik ve su imkanının olmadığı unutmamalılar.

15) Gemiler Adası ve Gemiler Koyu

Gemiler Koyu konum olarak Gemiler Adası’nın tam karşısında yer alıyor.

Koyda çok sayıda tarihi eser kalıntısına şahitlik edebilirsiniz. Bizans ve ilk Hristiyanlık zamanlarına ait tarihi eserler de burada yer alıyor.

Yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan iki adet tarihi kilisenin arasında birbirine bağlanmasını sağlayan gizli bir tünel var. Ne yazık ki oldukça bakımsız durumda olan kilisenin çoğu kısımları yıkılmış ve hiçbir yenileme görmemiş.

Kilisenin etrafında zeytin ile çam ağaçlarıyla çevrilmiş bir doğa ziyaretçilerini bekliyor.

Hem tarihi eserleri hem zengin bitki örtüsü hem de masmavi denizi ile mavi tur sevenlerin mutlaka görmesi gereken bir yer.

16) Katrancı Koyu

Çam ağaçları ve okaliptüs ağaçları ile kaplı bir cennet olan Katrancı Koyu birbiri ile yan yana olan iki koydan oluşuyor ve ormanlık alanlar koyun çok geniş bir yerini kaplıyor. Bu sebeple bu koyu ziyaret edenler eğer isterse doğa yürüyüşü de yapabilirler.

Katrancı Koyu konum itibariyle sert rüzgarlardan etkilenmiyor ve bu anlamda denizinin de dalgasız olduğu söylenebilir. Bu özelliği sayesinde çocuklarda rahatlıkla yüzebildiği için pek çok ziyaretçinin sevdiği yön denizinin durgunluğu oluyor.

Sakin ve temiz suyunda tekneden inip yüzerek iyi vakit geçirebilirsiniz.

Fethiye kalkışlı mavi turların hemen hemen hepsine Katrancı Koyu’na ziyaret gerçekleşiyor.

17) Günlüklü Koyu

Günlüklü Koyu, günlüklü ağaçları ile dolu olan bir yer ve adını da bu ağaçlardan alıyor.

Günlüklü ağaçları ise dünyada ender rastlanılan bir ağaç türü olarak karşımıza çıkıyor. Gün içerisinde özellikle sabah gün doğarken ve akşamları güneş batarken günlüklü ağaçlarından herkesi etkisi altına alan güzel bir koku yayılıyor.

Günlüklü Koyu’nun sakin ve sığ bir denizi olduğu için burada çocuk ve yetişkin herkes korkmadan yüzebilir. Hem denizin hem de ağaçlı tertemiz havanın tadını çıkarabilirsiniz.

Mavi tur rotasının çoğunda Günlüklü Koyu’na yer veriliyor. Özellikle gün batımında muhteşem manzara karşısında günlüklü ağacının kokusunu içinize çekmenizi öneriyoruz.

18) Tarzan Koyu

Tarzan Koyu’na karadan ulaşım imkanı bulunmadığı için buraya yalnızca deniz yolu ile gelmeniz mümkün.

Tarzan Koyu’na adını deniz üzerinden boylu boyunca uzanan uzun bir halat vermiş ve deniz üzerinde uzanan bu halatın bir ucu ağaca bağlı durumda.

Çok sayıda yerli ve yabancı turistin ilgisini çeken bu durum ziyaretçiler için de gayet eğlenceli bir hale geliyor. İpin bir ucuna tutunup denizin üzerine kendini bırakanların keyifli vakit geçirdiğine şahit olunca siz de denemek isteyebilirsiniz.

Tarzan Koyu’nu görmeden ve denizin üzerine kendinizi bırakmadan mavi turunuzu sonlandırmayın.

19) Kleopatra Hamamı

Kleopatra Hamamı turistlerin çoğunluğunun görmek istediği popüler bir tekne turu rotası olarak karşımıza çıkıyor. Diğer pek çok koy gibi bu bölgeye de kara yolu ile ulaşım mümkün değil.

Adını zamanında Kleopatra tarafından yaptırıldığına inanılan bir hamamdan alan ve koyun kıyısında yer alan hamama ait kalıntılar gözle görülebilir şekilde ziyaretçileri karşılıyor.

Tarihi zenginliğinin yanı sıra Kleopatra Hamamı’nın benzersiz de bir su altı dünyası var. Bu sebeple de burası özellikle su altı fotoğrafçılığına meraklı olan dalgıçların favori noktalarından birisi. Su altında çok sayıda yengeç ve çeşit çeşit balıkları dalış yaparak siz de görebilirsiniz.

Kleopatra Hamamı hem mavi tur teknelerinin hem de dalış teknelerinin inanılmaz rağbet gösterdiği bir yer.

Koyun etrafı da zengin bir yeşil bitki örtüsü ile örülü olduğu görülebiliyor. Ayrıca koy içerisinde irili ufaklı çok çeşitli adalar da mevcut ve yüzerek ulaşabilme mesafesinde.

Sakın ola, Kleopatra Hamamı’na ait kalıntıları görmeden mavi turu bitireyim demeyin!

20) Kıdrak Koyu

Çoğu tekne turunun rotasına Kıdrak Koyu ekleniyor ve genellikle de birkaç saatlik yüzme molası bu bölgede veriliyor. Sebebi ise gerçekten berrak ve turkuaz renginde bir denize sahip olması.

Kıdrak Koyu Belcekız’a yaklaşık olarak 4 kilometre uzaklıkta yer almakla birlikte Burası Faralya Yolu üzerindeki en tenha koy olarak nitelendiriliyor.

Diğer koyların aksine denizi sığ değil; hemen derinleşen bir yapıya sahip olduğu için çocukların ve iyi derecede yüzme bilmeyenlerin denize buradan girmesini tavsiye etmiyoruz.

Kıdrak Koyu’nda yeme içme ve diğer ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz bir adet sosyal tesis bulunuyor. İsteyenler tekneden karaya ayak basarak burada da zaman geçirebilir.

21) Datça, Muğla 

Datça, Muğla’nın kendine özgü küçük bir sahil ilçesi ve hem tarihi dokusu hem de doğal güzellikleri ile pek çok turisti kendisine çeken bir tatil cenneti olarak nitelendirilebilir.

Datça, bakir koyları ve tertemiz denizi sayesinde bilhassa son dönemlerde mavi tura çıkmayı sevenlerin uğrak yeri haline geldi.

Burası yılın her mevsiminde serin rüzgarların hâkim olduğu bir yer. Özellikle kuzeyden esen serinletici rüzgarlar sayesinde yaz mevsimi daha da ferah geçiyor. Bu da nefes almak isteyen, sıcaktan bunalan tatilcilerin öncelikli olarak aklını çelen bir diğer nokta.

Datça, coğrafi özellikler yönünden dağların arasında kalan engebeli bir yapıya sahip ve dağlar ile düzlükler arasında çeşitli iklim geçişleri görülüyor.

Hem yeşilin hem de mavinin tadını çıkarmak isteyen tatilciler Datça’da ister kendileri kiraladıkları tekne ile mavi tura çıkabilir isterlerse de merkezden kalkan tekne turlarına katılabilirler.

Sayısız doğal güzelliğe sahip Datça koylarını sizler için derledik:

22) Kargı Koyu

Kargı Koyu’nun Datça’ya olan uzaklığı yaklaşık olarak 3 kilometre ve merkeze bu kadar yakın olması sebebiyle de mavi turun en fazla uğradığı noktalardan biri.

Kargı Koyu, Datça’nın genelinin aksine kuzey rüzgarlarını almadığı için havası daha ılıman.

Ilık denizin, güneşin ve temiz bir sahilin keyfini doyasıya yaşayabilirsiniz.

Kargı Koyu’nda sıra sıra pek çok turistik tesis de bulunuyor. Haliyle diğer Datça koylarına göre daha kalabalık olması da beklenecek bir şey olsa gerek.

Koyda gün doğumu ve batımının apayrı bir güzelliği var sahiden. Eğer bu saatlerde koyda olursanız, bol bol fotoğraf çekmeyi de ihmal etmeyin.

23) Lindos Koyu

Lindos Koyu, Datça’nın doğu kıyısında kalıyor ve konum itibariyle de Hisarönü Körfezi’ne daha yakında yer alıyor.

Yemyeşil bitki örtüsü ile herkeste hayranlık uyandıran Lindos’un antik dönemden kalma tarihi eserlerini kesinlikle görmelisiniz.

Lindos’un etrafı yoğun bir çam ile örtülü olduğu için koyda çam kokuları arasında zaman geçirmek bile insanın enerjisini 2’ye, 3’e katlıyor şüphesiz.

Sakinliği, pırıl pırıl denizi ve çam kokulu havası sayesinde gezginlerin en sevdiği mavi tur duraklarından birisi.

Çevresinde büyüklü küçüklü koyların da olduğu Lindos’ta denize girmeyi unutmayın!

24) Aktur Koyu

Datça’dan aşağı yukarı 30 kilometre mesafede konumlanan Aktur Koyu içerisinde birbiri ardına gelen 3 adet koy daha bulunuyor; Kovanlık, Çiftlik ve Kurucabük.

Her bir koyun da plajları mavi bayrağa sahip, dibi masmavi görünen bu sularda yüzmek mavi tura çıkanların gözdesi.

Denizin dibi kum ve taşlarla karışık durumda olan Aktur’daki her bir koy da birbirinden korunaklı.

Olumsuz ve rüzgârlı hava koşullarında bu koya tekneniz ile sığınabilir kötü hava koşullarının burada geçmesini bekleyebilirsiniz.

25) Armutlu Su Koyu

Armutlu Su Koyu, mavi tura çıkan gezginlerin en sevdiği rotalardan biri kuşkusuz.

Kargı Koyu’ndan İnceburun’a uzanan yolda karşınıza çıkan ilk koy olma özelliğine sahip ve buranın kara yolu ile de bağlantısı bulunuyor.

Eğer isterseniz Kargı Koyu’ndan uzanan patika yolla da buraya ulaşabilirsiniz.

Denizin dibi çok berrak ve suyu turkuaz renginde olduğu için bazı denizciler tarafından buraya Akvaryum Koyu da deniliyor.

Koy, coğrafi özellikleri bakımından çok korunaklı bir durumda olması sayesinde kuzey rüzgârları buraya ulaşamıyor. Bu sayede elverişsiz hava koşulları nedeniyle tekneniz ile sığınabileceğiniz harika bir nokta olabilir.

Armutlu Su Koyu denizinin güzelliğinin yanı sıra yoğun miktarda çam ağacını da sınırları içerisinde barındırıyor.

Tekne turu yaparken koydan ayrılırken arka kesimde kalan küçük yüzölçümlü Gökliman Koyu’nun da ziyaret etmenizi öneriyoruz.

26) Antalya

Sıcak iklimi ile ünlü olan Antalya, Anadolu’daki ilk yerleşim yerlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Toros Dağları’nın Akdeniz’e bakan kısmından Antalya’ya ulaşabilirsiniz.

Turizmin canlı geçmesi, sayısız doğal güzelliğe ve antik kalıntılara sahip olması nedeniyle Antalya Türkiye’nin Rivierası olarak görülüyor.

Günümüze kadar Antalya çok sayıda uygarlıklara ev sahipliği yapmış olan bir şehir. Burada Roma, Bizans, Likya ve Hitit dönemine ait kalıntıları görmek mümkün. Ayrıca Selçuklu Devleti ile çeşitli sayıda Anadolu Türk Beylikleri de burada hüküm sürmüş olduğu için bu denli tarihi mirasa sahip olan Antalya’da kültür turizminin gelişmesi kaçınılmaz.

Burada uzun ve temiz çok sayıda plaj mevcut. Masmavi denizin tadını çıkarıp tarihi kalıntıları da ziyaret ederek tatilinizi geçirebilirsiniz.

27) Finike

Antalya merkeze 120 kilometre uzaklıkta bulunuyor ve buraya hem karayolu ile hem de deniz yolu ile ulaşmak mümkün.

Finike sahip olduğu uçsuz bucaksız portakal bahçeleri ile meşhur bir yer. Burası hem denizin hem de ormanların ve sakin yaşamın içerisinde olmak isteyenler için ideal bir tatil cenneti.

Finike’nin kumsalı 18 kilometre uzunluğunda ve sahip olduğu bu özelliği sayesinde de hemen hemen düzenlenen her tekne turunda Finike’ye uğranıyor.

Doğal güzelliklerine ek olarak Finike tarihi kalıntılar yönünden de inanılmaz zengin bir bölge.

Antik döneme ait Arykanda Kenti’nin kalıntılarını da bizzat yakından görebilirsiniz.

28) Demre

Demre, Antalya’nın şirin bir turistik beldesi olması ile ün kazanmış bir yer. Kara yolu ve deniz yolu ile ulaşmanın mümkün olduğu, çeşitli doğal güzelliklere sahip olan Demre’de ayrıca antik kent de bulunuyor.

Demre’deki antik dönemden kalma Myra adlı kente ait kalıntıları tekne turundan inip karaya ayak bastığınızda mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.

Demre’de gün doğumu ve özellikle gün batımı ayrı bir güzellikte. Güneş batarken kartpostalları kıskandıracak güzellikte kareler yakalayacağınızın garantisini veriyoruz.

Zengin bir bitki örtüsüne sahip olan Demre’de envaiçeşit ağaç türü görmeniz de muhtemel. Denizde yüzdükten sonra dilerseniz doğa yürüyüşüne de çıkabilirsiniz.

29) Kekova (Kaleköy)

Kekova hem yerli hem de dünya çapında çok sayıda turistin ilgisini çeken oldukça ilginç bir dokuya sahip olan bir bölge.

Antalya çıkışlı bir tekne turuna katıldıysanız Kekova’yı görmeden turdan ayrılırsanız çok şey kaybetmiş olursunuz.

Kekova’da günübirlik zaman geçirmek yeterli olmayabilir. Bu yüzden burada mutlaka konaklamanızı ve sindire sindire keşfetmenizi öneriyoruz.

Bakir bir yer olan Kekova’ya yalnızca deniz yolu ile ulaşmak mümkün.

Kekova eşsiz doğal güzelliklere sakin ve aynı zamanda sakin olan bir yerleşim yeri. Burada sakinlik içerisinde dingin bir tatil geçirebilirsiniz.

Bu özelliklerinin yanı sıra Kekova pek çok antik döneme ait kalıntılara da ev sahipliği yapıyor. Özellikle yaz sezonu boyunca pek çok tekne turunun uğrak noktalarından da biri.

30) Kaş

Kaş’a tekne turuna katılarak ya da kiralık özel tekneler ile ulaşabilirsiniz.

Kaş, eski dönemlerde Likya olarak adlandırılan bölgede yer alıyor.

Burası yüz ölçümü olarak küçük olsa da çok sayıda tarihi eseri bünyesinde barındırıyor. Tekne turunun sonunda kara kısmına geçtiğinizde Habessos Antik Kenti’ni ziyaret etmeyi unutmayın.

Bu bölgedeki kaya mezarları dünyaca ünlü olmakla birlikte Türkiye’nin de en çok ziyaret edilen yerlerinden de biri. Kaş’ta dolaşırken karşınıza çok sayı ve çeşitte kaya mezarı ile lahitler çıkacak.

Özellikle bahar ve yaz aylarının canlı geçtiği Kaş’ta sokaklar kafe, restoran ve barlarla dolu. Kaş’ta denizin keyfini çıkarabileceğiniz gibi eğlence merkezlerinde de dilediğinizce zaman geçirebilirsiniz. Bu anlamda Kaş’a günübirlik değil de konaklamalı olarak gelmenizde fayda var.

Tüm bu güzelliklerine ek olarak, Kaş zengin ve renkli bir su altı dünyasına da sahip olduğu için çok sayıda dalış okuluna da yakın mesafede olduğunu söylemek mümkün. Siz de dalış okulundan ders alarak su altı dalış tecrübesini yaşayabilirsiniz.

Kaş’ın içerisindeki Hidayet Koyu’nda su altı arkeoloji parkı olan Kaş Arkeopark’ı ziyaret etmeden mavi yolculuğu bitirmemenizi öneriyoruz.

31) Adrasan Koyu

Adrasan Koyu Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı ve yaklaşık 2 kilometre uzunluğunda temiz bir plaja sahip olması ile turistlerin çekim merkezi halinde. Bu yüzden de mavi tur rotalarının da vazgeçilmez adresi haline gelmiş durumda.

Adrasan Koyu çam ormanlarıyla kaplı bir yer olduğu için denize girdikten sonra ormanlık alanda doğa yürüyüşü de yapma fırsatı sunuyor.

Koyun sahil şeridinde çok sayıda dalış kursu var. Eğer su altı dalış tecrübesi yaşamak isterseniz siz de bu kurslardan birini seçerek ders alabilirsiniz.

Adrasan Koyu turizm yönünden rağbet gören bir yer olduğu için bölgede konaklamanıza imkan tanıyan çok sayıda otel ve pansiyon bulunuyor.

32) Gökova Körfezi, Muğla

Türkiye’de yaz turizmi denilince Antalya ve Çeşme’den sonra en çok ilgi çeken yerlerden birisi de Bodrum.

Bodrum’dan çıkıp Gökova Körfezi’ni dolaşan tekne turları konaklamalı olmak üzere yaklaşık 7 gün sürebiliyor. Gökova Körfezi’nde İngiliz Limanı, Çökertme, Orak Adası, Tuzla Koyu, Kleopatra Adası, Pabuç Burnu ve Karaca Söğüt gibi noktaları mavi yolculuk boyunca görebilirsiniz.

Ege Denizi’ne kıyısı olan bu körfez Datça ile Bodrum arasında uzanıyor ve yaklaşık olarak 100 kilometrelik bir uzunluğa sahip.

Gökova Körfezi’nde rüzgar sörfü, su kayağı, balıkçılık ve dalış gibi çok sayıda su sporu aktivitesi yapılabiliyor.

Siz de mavi turdayken sahile çıktığınızda ilginizi çeken bir su sporu aktivitelerine katılabilirsiniz.

33) Marmaris, Muğla

Marmaris’in tarihteki adı Physkos ve ülkemizin hem doğal hem de tarihi yönden çeşitli zenginlikleri barındıran bir ilçesi. Yapılan araştırmalara göre milattan önce yaklaşık 900’lü yıllara dayanan bir yerleşim yeri olduğu bilgisi edinilmiş olduğu için de oldukça zengin bir tarih mirasına sahip diyebiliriz.

Tarih boyunca Roma, Bizans, Menteşoğulları Beyliği gibi çok sayıda medeniyetin hüküm sürdüğü Marmaris’ten hareket eden mavi yolculuk turları sayesinde çok sayıda bakir koyu ziyaret edebilirsiniz.

Gittiğiniz koylarda doğa yürüyüşü yapabilir, cam gibi bir denizde yüzmenin tadını çıkarabilirsiniz.

Ayrıca isteyenler, su sporu aktivitelerine katılabilir ve dalış da yapabilir.

Marmaris konum olarak Datça, Bozburun ve Selimiye gibi diğer popüler tatil beldelerine de yakın olduğu için mavi turların vazgeçilmez yerlerinden birisi.

Siz de tarihi atmosferde deniz ve güneşin tadını çıkarmak istiyorsanız, mavi yolculuğunuzu Marmaris’te gerçekleştirebilirsiniz.

İşte Marmaris kalkışlı mavi turlarda ziyaret edilen koylar:

34) Sedir Adası-Kleopatra Plajı

Marmaris’ten hareket eden teknelerin her biri mutlaka Kleopatra Adası’na uğruyor.

Bahsi geçen efsaneye göre Kleopatra’nın bu koyda yüzdüğüne dair bir inanış var.

Kleopatra Plajı’nın sahip olduğu sarı kumların ise antik çağda iken Afrika’dan getirilen kumlardan oluştuğu bilgisi hakim ve buradaki plaj kumlarının tek benzeri Mısır’da var.

Sedir Adası’nın batı kesiminde Roma İmparatorluğu kalıntıları da görülebilir ve rivayete göre burada zamanında Apollo için atletizm festivalleri düzenleniyormuş.

Adada dolaşırken Agora ve antik tiyatroyu da mutlaka ziyaret etmelisiniz.

35) Kızkumu Plajı

Kızkumu Hisarönü Körfezi’nin yat demirleme bölgesi vazifesi gören bir yer olma niteliğinde.

Yemyeşil doğası ve de berrak denizi ile pek çok tatilcinin uğrak yeri olan bir plaja da sahip.

Denizi sığ ve pırıl pırıl olmasıyla özellikle çocuklu ailelerin ilgisini çeken Kızkumu Plajı’nda kumlar kırmızı renkli ve bu da turistlerin inanılmaz ilgisini çekiyor.

Kızkumu Plajı’nı özellikle akşam gün batımı saatlerinde ziyaret etmenizi öneriyoruz.

36) Kumlubük Koyu

Kumlubük Koyu sakinlik ve dinginlik arayanlar için ideal bir tatil yeri olarak karşımıza çıkıyor.

Masmavi denizi ile de Marmaris’ten kalkan tekne turlarının vazgeçilmez rotası olarak kabul ediliyor.

Koyda banana, ringo ve jet ski gibi çeşitli su aktivitelerine katılarak keyifli zaman geçirebilirsiniz.

Ayrıca zengin bir su altı dünyasını da keşfetmek isterseniz şayet bölgedeki dalış kurslarını değerlendirebilirsiniz.

Sahilde yüzdükten sonra çam ormanları arasında doğa yürüyüşüne katılmak da aktiviteleriniz arasında olabilir.

Kumlubük Koyu’na uğramadan mavi yolculuğu sonlandırmamanızı tavsiye ederiz.

37) Çiftlik Koyu

Bu koy Marmaris ve yakın çevresinde pek de rastlanmayacak türde bir kuma sahip.

Çiftlik Koyu’ndaki kumlar oldukça iri taneli olduğu için turistlerin ayrıca ilgisini çekiyor.

Tüm Çiftlik Koyu’nu kaplayacak uzunluktaki plajı ile denizi de çok temiz ve berrak olduğu için özellikle günübirlik tekne turlarının en çok ziyaret ettiği koyların başında geliyor.

İsteyen ziyaretçiler su altı dalışı yaparak da zamanını verimli bir şekilde değerlendirebilirler.

38) Gebekse Koyu

Diğer koylara kıyasla daha sakin ve bakir durumda olan Gebekse Koyu’na pek çok yat demirliyor.

Denizin turkuaz rengi olduğu Gebekse Koyu’nda su altı fotoğrafları çekebilirsiniz.

Denizde vakit geçirdikten sonra karaya geçtiğinizde antik döneme ait kilise kalıntılarını ziyaret edebilirsiniz.

Gebekse Koyu’na isterseniz kiralık tekne ile isterseniz de düzenlenen tekne turlarına katılarak gelebilirsiniz.

39) Selimiye Koyu

Tarihteki en eski adı Losta olan Selimiye Koyu, doğal özellikleri nedeniyle ulaşımın daha zor olduğu bir bölge.

Coğrafi özellikleri sayesinde zorlu hava koşullarında bile teknelerin sığındığı bir koy olması sayesinde buraya çok sayıda yat demirliyor.

Marmaris merkeze 45 dakikalık sürüş mesafesinde olan  Selimiye Koyu, yemyeşil ormanları, sakin atmosferi ve de tertemiz denizi ile turistlerin en sevdiği koylardan biri olmakla birlikte bölgede yoğun bir yapılaşma olmadığı için kalabalık sevmeyenlerin özellikle tercih ettiği bir tatil beldesi olma özelliğine sahip.

40) Bördübet Koyu

Marmaris’ten kalkan tekne turlarının mutlaka uğradığı koylardan biri de Bördübet Koyu. Bu koy Gökova Körfezi’ne bakan eşsiz bir konuma sahip.

Bördübet Koyu’nda yaşayan halkın ağırlıklı olarak geçim kaynağı arıcılık ve balıkçılık olduğu için buraya geldiğinizde doğal baldan almadan olmaz tabi!

Bördübet Koyu’na giderseniz elbette deniz, kum, güneş üçlüsünün tadını çıkarın ama yerel ürünlerin tadına bakıp hediyelik almayı da es geçmeyin.

41) Amos Koyu

Yüz ölçümü olarak diğerlerine göre daha ufak bir koy olan Amos Koyu uzun bir plaj ve de turkuaz renginde bir denize sahip.

Amos Koyu antik dönemde pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan bir yer ve buranın Helenistik dönemde kullanılan dildeki anlamının ana tanrıça tapınağı olduğu biliniyor.

Doğal güzellikleri ve sahip olduğu tarihi eserler sayesinde Amos Koyu’nda geçireceğiniz zamanın keyifle geçeceğinden emin olabilirsiniz.

Amos Koyu’ndaki tepede etrafı surlarla çevrili olan bir de antik kent var.

Amos Koyu’na gelen ziyaretçiler görüş mesafesinin uzakları görmeye elverişli olması sayesinde diğer koyları da görebilirler.

Bilhassa gün batımında fotoğrafçılıkla ilgilenenlerin ayrıca gelip görmesi gereken bir manzaraya sahip olduğu söylenebilir.

Amos Koyu’nda Doğu İmparatorluğu ve Helenistik Çağ’a ait tarihi eserleri görebilirsiniz.

Pırıl pırıl denizinde yüzmek ve tarihi kalıntıları da görmek istiyorsanız mavi turunuza Amos’u da eklemelisiniz.

42) Abdi Reis Koyu

Abdi Reis Koyu konum itibariyle Marmaris’in çıkışında; merkeze ise yaklaşık olarak 24 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Dalışa elverişli olması ve çeşitli su altı canlılarına ev sahipliği yapması nedeniyle bu koya dalış amaçlı pek çok tur düzenleniyor.

Sahilin hemen ardında ormanın başlaması buraya gelenleri cezbeden bir diğer etken.

Hem yeşili hem de maviyi bir arada sevenler için ideal bir tur rotası diyebiliriz.

Abdi Reis Koyu’nda deniz durgun ve dibi görünecek kadar da temiz olduğu için mavi turda bu koyda mutlaka demirleyerek denizin tadını çıkarmanızı tavsiye ediyoruz.

43) Göcek, Muğla

Mavi tur sevenlerin en çok tercih ettiği rotalardan bir diğeri de Göcek.

Göcek, zengin bitki örtüsü, berrak denizi ve de sahip olduğu tarihi kalıntılar ile turizmde adeta bir çekim merkezi.

Diğer tatil beldelerinin kalabalığından kaçanların huzuru bulduğu yer olarak Göcek’ten söz edebiliriz.

Göcek’te mavi yolculuğa çıkmak isteyenler, isterse özel tekne kiralayabilir ya da merkezden kalkan tekne turlarına katılabilir.

İşte Göcek’te birbirinden güzel ve popüler olan 5 adet mavi tur rotası karşınızda:

44) Sarsala Koyu

Mavi tura çıktığınızda özellikle kendi tekneniz ile denize açıldıysanız ilk görmeniz gereken yerlerden biri de Sarsala Koyu olacaktır.

Koya demir atınca berrak suda yüzmekten kendinizi alamayacaksınız.

Sarsala Koyu’nun denizi diğer koylar ile kıyaslandığında daha sıcak olduğu için baharın başlaması ile birlikte burada üşümeden denize girebilirsiniz.

Sıcakların henüz bastırmadığı nisan ayı Göcek’ten çıkılacak mavi tur yolculukları için gayet ideal bir tarih denebilir.

Etrafı kayalık patikalar ile çevrili olan Sarsala Plajı’na geldiğinizde eğer isterseniz bu patikaları takip ederek koyun çevresini de gezebilirsiniz.

Sarsala Koyu’nda yoğun olarak iğde ağacı ile çam ağacı bulunuyor.

Bu doğal güzelliklerin yanında ayrıca tarihi kalıntıları da görmek mümkün.

Sarsala Koyu’nda eski dönemlerden kalma eski bir gümrük deposu var ki sahilde geçirilen zamandan sonra tarihi kalıntıyı da görmeye giden çok sayıda turist ile karşılaşabilirsiniz.

Sarsala Koyu’nda ayrıca çeşitli su sporları da yapıldığını da ekleyelim.

45) Ayten Koyu

Kelimenin tam anlamıyla doğa harikası olan Ayten Koyu, bakir kalabilmiş ve neredeyse hiçbir yapı veya yerleşim yeri de koyda mevcut değil.

Denizi temiz ve tabiatı çok zengin olduğundan burayı görmek isteyen turistlerin sayısı da günden güne artıyor.

Sahilin arka kısmı yemyeşil çam ağaçları ile örtülü olduğundan mavi yolculuk kapsamında Ayten Koyu’na geldiğinizde deniz ve kumun tadını çıkardıktan sonra doğa yürüyüşü de yapabilirsiniz.

Gün batımında ilgi çekici fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz Ayten Koyu’nu Göcek mavi yolculuğunuza kesinlikle eklemelisiniz.

46) Domuz Adası

Bir diğer adı Prens Adası olan bu adaya ismini, dağlarında yaşadığı bilinen yaban domuzları vermiş.

Domuz Adası zeytin ağacı ve çam ağaçları ile örtülü olan bitki çeşitliliğine sahip.

Adada eski yerleşim zamanlarına ait birçok tarihi eser kalıntısı da var. Bu kalıntıların bazıları sahilde ve su yüzeyine yakında bulunduğu için teknelerin bir kısmı bu kalıntılara da demirleyebiliyor.

47) Kille Bükü

Kille Bükü’nü görmeden Göcek’ten başlattığınız mavi turu kesinlikle bitirmemelisiniz, bizden söylemesi.

Burası uzun plajı ve plaj arkasındaki ovası ile değişik coğrafi unsurlara sahip olan bir yer.

Koydaki bitki örtüsü ağırlıklı olarak çam ağaçlarından oluşuyor. Denize girebilir ve de çam kokuları eşliğinde güneşlenebilirsiniz.

Kille Bükü korunaklı bir bölge olması sayesinde çok sayıda tekne buraya güvenle yanaşıp demir atabiliyor. Demir atmak isteyen teknelerin geneli ise koyun güney kısmını tercih ediyor.

Doğal güzelliklerinin yanında Kille Bükü tarihi yönden de zengin bir geçmişi olması ile de ünlü. Plajın arkasındaki düzlüğe doğru ilerlediğinizde kilise kalıntısını görebilir, koyun sahil kesiminde yöreye özgü lezzetleri tadabilirsiniz.

Ayrıca Kille Bükü’nde başta sörf olmak üzere farklı su sporları yapabilir, dilediğinizce keyifli vakit geçirebilirsiniz…

48) Hamam Koyu

Ayrıca Manastır Koyu ya da Kleopatra Koyu olarak da bilinen Hamam Koyu, tarih yönünden zengin bir mavi yolculuk durağı niteliğinde.

Eski Bizans dönemine ait hamamın bölgede yer alması nedeniyle Hamam Koyu olarak adlandırılıyor ve inanılmaz korunaklı bir yer olduğunu da belirtelim.

Teknelerin çoğunluğu tarihi eserlerin bitişiğindeki alana demir atıyor.

49) Bodrum, Muğla

Muğla’nın Bodrum ilçesi yıllardır Türkiye’nin çok sevilen ve en çok ziyaret edilen tatil yerlerinden biri.

Öyle ki burada turizmin yoğun olduğu yaz aylarının haricinde bile turistlerin akın akın geldiğini görebilirsiniz.

Bodrum’da canlı gece hayatını da sakin ve bakir koyları da bir arada bulabilirsiniz. Çok yönlü bir tatil geçirmek isteyenler için ideal bir yer olan Bodrum aynı zamanda mavi turların da gözdesi sayılabilecek bir özellikte.

Her yıl yaz aylarında yüzlerce mavi tur düzenlendiğini söyleyebiliriz. Mavi yolculuğa katılarak siz de Bodrum ve çevresini farklı bir şekilde keşfedebilirsiniz.

Tekne ile geldiğiniz koylarda karaya çıkarak tarihi eserleri görebilir, değişik lezzetler tadabilir ve ormanda doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz.

Bodrum ve çevresindeki mavi tur rotaları sizlerle:

50) Aspat Koyu

Aspat Koyu sahip olduğu doğal ortam ve temiz denizi ile ünlü olan bir yer olması sayesinde hemen hemen her tekne turu programında kendisine yer buluyor.

Aspat Koyu antik dönemlere kadar uzanan bir yerleşim yeri olma özelliğine de sahip.

Koyun berrak ve temiz olan denizinin güzelliğine ek olarak bu koyda diğerlerinden farklı olarak, tatlı su kaynaklarına da rastlayabilirsiniz.

Aspat Koyu’na geldiğinizde yüzdükten sonra karaya çıkarak tatlı su kaynaklarını keşfe çıkabilirsiniz.

Tarihi kalıntıları görmek, temiz bir denizde yüzmek ve orman havasını solumak için Aspat Koyu mavi yolculuğa kesinlikle eklenmesi gereken bir yer.

51) Bağla Koyu

Bağla Koyu tekne gezilerinin vazgeçilmez bir durağı olduğu için buraya geldiğinizde sizle beraber sayısız teknenin de kıyıya yanaştığını görebilirsiniz.

Bunda koydaki denizin temizliği ve suyun güzelliği de etken denebilir. Öyle ki teknedeyken bile denizin dibinde yer alan kayalıkları net bir şekilde görebilirsiniz.

Deniz bu kadar temiz olunca da dalgıçların favori dalış noktalarından birisi haline gelmesi de kaçınılmaz oluyor.

Bağla Koyu’na gelmeden Bodrum’da mavi yolculuğa çıkmış sayılmazsınız.

52) Karaada

Karaada Bodrum’a yaklaşık olarak 4 mil mesafede yer alıyor.

Burası mağaraları ile ünlü bir yer olduğu için tatilde farklı yerler görmek isteyenlerin ilgi gösterdiği bir rota.

Mağaraların içerisinde şifalı olduğu bilinen çamur ile sıcak suyun bulunması da yerli yabancı her turistin ilgisini ayrıca çeken bir unsur. Bu özel çamurun çeşitli cilt hastalıklarının tedavisinde etkili olduğu da rivayetler arasında. Mavi tur ile buraya gelenler denize girdikten sonra kendilerini mağaradaki çamur birikintilerine atıyor ve çamur banyosu yapıyorlar.

Söylenene göre, Kleopatra da güzelleşmek için burada çamur banyosu yaparmış ve güzelliğini bu bölgedeki çamur ile şifalı sıcak suya borçluymuş.

Bunun dışında Karaada’da denize girme imkânı sunan plajlar da var. Karaada’ya gelip çamur banyosu yapmadan mavi yolculuğunuzu tamamlamayın!

53) Adaboğazı (Akvaryum Koyu)

Adaboğazı’nın bir diğer adı ise Akvaryum Koyu.

Denizi o kadar temiz ki dibini çıplak gözle dahi görmeniz olası. Bu özelliği nedeniyle de yerli halkın buraya Akvaryum Koyu adı verdiği biliniyor.

Mavi tur yolculuklarının en favori rotalarından birisi ve Adaboğazı konum olarak Bitez ve Gümbet arasında bulunan Adaboğazı’na 2015 yılından beri kara yolu ile de ulaşmak mümkün hale geldi.

İsterseniz tekne turu ile isterseniz de kendiniz için kiralık tekne ile koyu ziyaret ederek deniz, kum ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz.

54) Orak Adası

Orak Adası, zeytin ağaçlarıyla kaplı olan bir yer ve kuş bakışı bakıldığında adanın şekli orağı andırıyor.

Bodrum’a 2 saatlik sürüş mesafesinde olan ada, mavi turların ve dalış meraklılarının en çok geldiği Bodrum koyları arasında gösterilebilir.

Orak Adası’nın temiz, berrak ve çeşitli canlıları barındıran su altı dünyasını da görmenizi öneriyoruz.

Suda vakit geçirip dinlendikten sonra isterseniz zeytin ağaçlarını takip ederek adanın içerisine doğru doğa yürüyüşüne çıkabilirsiniz.

Adada daha fazla zaman geçirmek isteyenler için bazı tekne turları tatilcilere gece konaklama seçenekleri de sunuyor.

Eğer gece konaklamayı tercih ederseniz gün doğumu ve gün batımını sakın ola ki kaçırmayın.

Orak Adası denizin ve doğanın keyfini sakinlikle çıkarmak isteyen tatilcilerin en çok tercih ettiği rotalarından birisi.