Akyaka da ne yenir?
Akyaka’da yiyebileceğiniz lezzetler arasında; mavi yengeç, kalamar dolma, Girit ezme, deniz börülcesi ve kabak çiçeği kızartması gibi lezzetler bulunuyor.
Akyaka hangi mevsimde gidilir?
Akyaka’ya genellikle yaz aylarında gidilse de sakin ve huzurlu bir tatil yapmak istiyorsanız ilk bahar aylarını da tercih edebilirsiniz.
Akyaka Eylül’de denize girilir mi?
Akyaka’da özellikle eylül ayının ilk haftalarında denize girebilirsiniz.
Muğla’nın Ula ilçesine bağlı olan Akyaka beldesi muhteşem doğası ve el değmemiş plajlarıyla tatilcilerin gözde yerlerinden birisi. Marmaris ve Muğla’nın arasında bulunan bu güzel beldeye gelen insanların bir kısmı klasik anlamda deniz tatili yapmayı tercih ederken bir diğer kısmı ise özellikle uçurtma sörfü (kitesurfing) yapmaya geliyor.
2011 yılında “Yavaş Şehir” (Cittaslow) unvanı alan Akyaka, Gökova Körfezi’nde mavi ile yeşilin adeta aşk yaşadığı bir yer. Huzuru arayanların mutlaka uğraması gereken bu eski balıkçı kasabası, tertemiz denize sahip olan plajları ve koylarıyla gönlünüzde taht kuracak.
İçindekiler
Mavi bayrak sahibi olan Akyaka Halk Plajı şehrin merkezinde Azmak Nehri ve Akyaka Orman Kampı’nın arasında bulunuyor. Sit alanında yer alan plaj, 250 metre uzunluğa ve 25 metre genişliğe sahip. Sığ denizi ve kumlu plajı sayesinde çocuklu aileler ve iyi derecede yüzme bilmeyenler tarafından sıklıkla tercih ediliyor.
Palmiye ve çam ağaçlarıyla çevrili olan bu güzel plajın arka kısmında yemek yiyebileceğiniz kafe ve restoranlar bulunuyor. Akyaka’daki en güzel günbatımı manzarasını görebileceğiniz bu plajda kızılın her tonuyla doya doya fotoğraf çektirebilirsiniz.
2016 yılında “Engelsiz Plaj” olarak ilan edilen bu güzel yer bedensel engelliler için uygun hale getirilmiş. Keşke diğer plajlarımız da burayı örnek alıp tesislerini en kısa zamanda engelsiz vatandaşlarımız için de erişilebilir hale getirse.
Akyaka’ya 3 kilometre uzaklıkta yer alan Çınar Plajı, küçük çakıl taşlarından oluşuyor. Tertemiz sulara sahip denizi biraz hızlı derinleştiği için dikkatli olmanızı tavsiye ederim. Azmak Nehri’nden gelen sular bu noktada denize karıştığı için deniz suyu biraz serin. Fakat bu serin sularda kulaç atmak sıcak yaz günlerinde müthiş bir ferahlık veriyor insana.
Yüzme sevdalılarının vazgeçilmez mekanı Çınar Plajı, tekne turlarının da sıklıkla uğradığı bir yer. Müthiş bir doğal güzelliğin içinde yer alan bu plaja ilk defa gelen insanlar için yapılan tanıtım da çok hoşuma gitti.
Çınar Plajı’nın biraz ilerisinde yer alan Hayıtlı Plajı, ona benzer biçimde taşlık bir yapıya sahip.
Turkuaz sularında saatlerce yüzebileceğiniz bu plaj, mavi ile yeşilin buluştuğu mükemmel yerlerden birisi. Sahili bakir kalmış olan bu plaj özellikle tekne turlarının sıklıkla uğradığı bir yer.
Çınar Plajı’na göre daha ufak olan plajda yeme-içme ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz bir adet kafe bulunuyor. Ayrıca plajın etrafında piknik yapabileceğiniz ormanlık bir alan da var.
Akyaka-Akbük Yolu üzerindeki bir sahil kasabasında bulunan Turnalı Plajı, Akyaka’ya 17 kilometre uzaklıktaki sit alanı içerisinde yer alıyor. Sakinlik arayanların mutlaka uğraması gereken Turnalı Plajı’nda deniz suyu masmavi ve tertemiz. Taşlık yapıda olan bu plajda deniz ayakkabısı kullanmanız ayaklarınız için çok iyi olacaktır. Deniz ayakkabısı sizleri kayalık zeminde bulunan denizkestanelerinden de koruyacaktır.
Bu şirin koyda herhangi bir tesis bulunmadığı için ihtiyaç duyacağınız eşyaları yanınıza almanızı tavsiye ederim. Çam kokuları eşliğinde yüzmekten yorulup acıkırsanız plajdaki köylü ablaların enfes gözleme ve ayranını deneyebilirsiniz. Fesleğenli gözleme benim favorim fakat patatesli-kaşarlı gözleme de şahane. El değmemiş doğasıyla insanı büyüleyen bu plaj, kamp yapmak isteyenler için de çok uygun.
Akyaka’nın merkezine 25 kilometre uzaklıkta yer alan Akbük Plajı, Gökova Körfezi sit alanı içerisinde bulunuyor. Plaja giden yol biraz dar olsa da göreceğiniz yemyeşil manzara sizleri çok mutlu edecek. Geniş bir koyda yer alan plajda deniz suyu adeta akvaryum gibi. Yanınıza deniz gözlüğünüzü mutlaka alın ki balıklarla yüzdüğünüzü net bir şekilde görün.
Plaj çakıllı bir yapıda ama denizin tabanı kumdan oluşuyor. Deniz suyu ılık fakat aniden derinleşiyor. Bu yüzden iyi derecede yüzme bilmeyenlerin ve çocukların dikkatli olmasını öneriyorum. Sakız ağaçlarıyla çevrili olan bu güzel koy, tekne turlarının uğrak yerlerinden birisi. Çok sevilen bir yer olduğu için kalabalık olan bu plaja erken saatlerde gelmeniz iyi olacaktır.
Akyaka Liman İskelesi‘nin karşısında bulunan Akçapınar Plajı’na Kadın Azmağı üzerindeki tahta köprüyü kullanarak ulaşabilirsiniz.
Kumlu bir yapıya sahip olan plajda deniz oldukça sığ.
Gökova Körfezi’nin batıdan gelen meltem rüzgarlarına en açık olduğu alan olması sebebiyle uçurtma sörfü yapanların sıklıkla geldiği bu plajın bir ucunda uçurtma sörfü eğitimi veren okullar bulunuyor. Eğer bu spora ilginiz varsa uçurtma sörfü eğitimi alabilirsiniz. Eğitimler 11:00’de başlayıp 19:00’a kadar devam ediyor.
Nisan ve Eylül ayları arasındaki zamanlar ise uçurtma sörfünün en güzel yapılabileceği zaman dilimi olarak biliniyor.
Akçapınar Köyü’ne gelmişken Akçapınar Azmağı’nda kano kiralayarak güzel bir gün geçirebilirsiniz.
Altın rengi kumsalı ve turkuaz renkli sularıyla Gökova tekne turlarının vazgeçilmez bir durağı olan İncekum Plajı, Marmaris’in Çamlı Köyü’nde bulunuyor. Akyaka’dan kalkan tekne turları ile ulaşabileceğiniz bu cennet parçası plaj, tertemiz deniz suyu ve yemyeşil doğasıyla insanı büyülüyor.
Kara yolu ile de ulaşabileceğiniz İncekum Plajı’na inmek için traktörlerin çektiği römork üzerinde kısa bir seyahat yapıyorsunuz. Sığ denizi ve yumuşacık kumsalı sebebiyle çocuklu aileler tarafından sıklıkla tercih ediliyor.
Sedir Adası’nda yer alan Kleopatra Plajı, Türkiye’nin Maldivleri diyebileceğim mükemmel bir yer. Dudak uçuklatan bir güzelliğe sahip olan bu plaja Akyaka’dan kalkan tekne turları ile ulaşabilirsiniz. Mavinin her tonu ile birlikte yüzebileceğiniz bu plajda zamanında Kleopatra da sevgilisi Romalı komutan Markus Antonius ile birlikte yüzmüş.
Bu plajda yer alan kumları ise Mısır’dan getirtmiş güzel kraliçe. Koruma altında olan özel altın sarısı kumları plajdan çıkarmak yasak. Antik çağlardaki ismi Cedrae olan Sedir Adası’nda bulunan antik kalıntıları da mutlaka ziyaret edin. Bu kalıntıların başında antik tiyatro, antik kesme taştan yapılmış kule, Apollon Tapınağı, kilise, agora ve antik liman geliyor.
Sedir Adası Kleopatra Plajı konumu
Akyaka Orman Kampı’nın içerisinde bulunan Albay Koyu’na kampın içerisindeki patika yolu kullanarak ulaşabilirsiniz. İsmini 1950’li yıllarda burada oğluyla birlikte kamp yapan bir albaydan alan bu minik koyda deniz tertemiz. Denize merdivenlerden inilerek giriliyor. Deniz gözlüğü kullanarak pırıl pırıl suların keyfini sürebilirsiniz.
Fakat Albay Koyu’nda deniz biraz dalgalı ve serin olabiliyor. Bu yüzden iyi derecede yüzme bilmeyenlerin dikkatli olmasını öneririm. Bu güzel yerde yüzmekten yorulduğunuzda koyun kenarına sandalyenizi atıp eşsiz manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Gökova’nın en büyük koyu olan Değirmenbükü Koyu, mavi yolculuğa çıkanların mutlaka uğradığı bir yer. İngiliz Koyu olarak da bilinen bu güzel koy bakir kalmış doğası ile insanı büyüleyen yeşilin ve mavinin her tonuna sahip.
Değirmenbükü Koyu’nun tertemiz deniz suyu insanı gençleştiriyor. Eğer aracınızla gelirseniz koyun hemen yanı başındaki Yazı Köyü’nde yürüyüş yapıp güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Yedi Adalar Yolu‘nun sonunda bulunan Küfre Koyu, denizciler için doğal bir liman olma özelliğine sahip. Bu sebeple yat sahipleri ve mavi tur tekneleri tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor. Toprak bir yoldan gidildiği için karayolu ile ulaşmak biraz zor. Bu yüzden tekne ile ulaşmanızı tavsiye ederim.
Denizi genelde derin olmasına rağmen koyun Azmak Nehri ile birleşen kısmı daha sığ bir yapıda. Sahip olduğu doğal yapısı sayesinde lodos dışındaki bütün rüzgarlara kapalı bir koy. Bu yüzden suyu bir göl kadar sakin.
İyi ütülenmiş bir çarşaf gibi uzanan sularına ek olarak Küfre Koyu’nda cırcır böceklerinin sesi eşliğinde mükemmel bir günbatımı manzarası da izleyebilirsiniz.
***
Yazımda plajları ve koyları anlattım ama Akyaka’ya gelmişken mutlaka Azmak Nehri’ne gidip müthiş doğasının keyfini çıkarın. İster tekne turuna katılın, ister kano kiralayın, isterseniz de çevresinde yürüyüş yapın.
Ayrıca mimari açıdan çok önemli olan Akyaka Evleri’ni gezilecek yerler listenize ekleyin. Ahşap işçiliği ile dikkat çeken rengarenk begonvillerin sarmaladığı bu şirin evlerin mimarisi Ula’lı ressam ve sanatçı Nail Çakırhan’a ait. Sanatçı bu evlerin ilkini kendine yapıp birçok ödül almış.
Öve öve bitiremediğim fakat bunu fazlasıyla hak eden Akyaka’nın sizlere eşsiz bir tatil deneyimi yaşatması dileğiyle.
Akyaka’da Gezilecek Yerler yazımıza mutlaka göz atın!
Sevgiyle kalın.