Çankırı’da Gezilecek Yerler

Ülkemizin en önemli kaya tuzu rezervine sahip ili olan Çankırı, İç Anadolu Bölgesi’nde bulunuyor.

Batılı gezginler tarafından “Çangırı” veya “Çengiri” şeklinde anılmış olan bu güzel şehir eski Gangra kentinin yerinde kurulmuş.

Zaman içerisinde Paflagonya, Pontus ve Galatya’ya bağlanan kent M.Ö. 25 yılında Roma İmparatorluğu’nun topraklarına katılmış.

Bizanslılar döneminde bir sürgün yeri olan Çankırı, Emeviler zamanında saldırıya uğramış olsa da ele geçirilememiş.

Malazgirt Zaferi’nden sonra Danişmentoğulları, daha sonrasında ise Selçuklular ve Osmanlı Devleti himayesi altında bulunan kent Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte il merkezi haline gelmiş.

Bu kadar değerli bir tarihi olan Çankırı’daki doğal ve tarihi güzellikler keşfetmeniz için sizleri bekliyor.

Çankırı’da Gezilecek Yerler

Çankırı’daki Doğal Güzellikler

Kadınçayırı Tabiat Parkı

422 hektarlık bir alana sahip olan Kadınçayırı Tabiat Parkı, Çankırı il merkezine 70, Ilgaz ilçe merkezine ise 17 kilometre uzaklıkta yer alıyor.

Çam, kavak ve köknar ağaçlarıyla çevrili olan bu güzel parkta doğa sporları, fotoğrafçılık ve kamp yapabilirsiniz.

Giriş ücreti 20 TL olan Kadınçayırı Tabiat Parkı’nın indirimli giriş ücreti olarak ise 10 TL ödemeniz gerekiyor.

Kenbağ Tabiat Parkı

Çankırı şehir merkezine sadece yedi kilometre uzaklıktaki Kenbağ Tabiat Parkı, 36 hektarlık bir alana sahip.

Şehre yakınlığı sebebiyle tercih edebileceğiniz bu Milli Park’ta karaçam ağaçları arasında sakin ve huzurlu bir gün geçirebilirsiniz.

Mesire alanı olarak kullanılan bölümün içerisinde piknik yapabileceğiniz masalar ve kamelyalar bulunuyor.

Tuz Mağarası

5 bin yıllık bir geçmişi olan Tuz Mağarası, Türkiye’nin en büyük kaya tuzu rezervine sahip.

Tuz sarkıt ve dikitlerini görebileceğiniz bu etkileyici mağaradan çıkarılan tuzlar, fabrikalarda işlenerek sofra tuzu haline getiriliyormuş. Mağarada sergilenen tuzdan heykelleri mutlaka görün.

Çankırı’nın merkezine 19 kilometre uzaklıkta yer alan Tuz Mağarası’nın girişinde bulunan tuz ürünleri tezgahından kendiniz ve sevdikleriniz için hediyeler alabilirsiniz.

Mağaraya giriş ise ücretsiz.

Kırkpınar Yaylası

Ülkemizin en güzel yaylalarından biri olan Kırkpınar Yaylası, Çankaya il merkezine 70, Ilgaz ilçe merkezine ise 20 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

1650 metrelik bir rakıma sahip olan yaylanın ortasında büyük bir göl yer alıyor.

Çam ve köknar ağaçlarıyla çevrili bu doğa harikası yaylada yeşilin her tonunu görebilir, tertemiz havayı doya doya içinize çekebilirsiniz.

Kırkpınar Yaylası, piknik, dağ yürüyüşü, fotoğrafçılık ve kamp yapmak isteyenler için çok uygun bir yer.

Yıldıztepe Kayak Merkezi

Ilgaz Dağı’nda yer alan Yıldıztepe Kayak Merkezi Çankırı’da kış turizmi için tercih edilen yerlerin başında geliyor.

Ailecek kayak tatili yapabileceğiniz güzel bir yer olan Yıldıztepe, Çankırı’ya 70, Ilgaz’a ise 20 kilometre uzaklıkta.

Bu merkezde Ilgaz Dağı’nın doğal güzellikleri eşliğinde kayak yapmanın keyfini çıkarabilirsiniz.

Çankırı’daki Tarihi Yerler

Çankırı Kalesi

Şehrin kuzeyindeki bir tepe üzerinde yer alan Çankırı Kalesi, Romalılar, Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde sağlamlığıyla ünlüymüş.

Günümüze sadece surları kalmış olan bu kalenin içinde Romalılardan kalma kaya mezarı ve yerleşim kalıntıları bulunuyor.

Kalenin içinde Çankırı Fatihi Emir Karatekin Bey’in türbesi de yer alıyor.

Ayrıca kalenin en uç noktasında bulunan Cam Teras’a çıkıp şehrin manzarasını doya doya izleyebilirsiniz.

Haftanın her günü 09:00 – 20:00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz Cam Teras’a giriş ücreti 10 TL.

Benim gibi yükseklik korkunuz var ise Cam Teras üzerinde yürürken kendinize çok dikkat edin.

Bayramören Köprüsü

Türkiye’deki 10 Tarihi Köprü” isimli yazımda da anlatmış olduğum Bayramören Köprüsü, Melan Çayı üzerinde yer alıyor.

Çankırı’nın Bayramören ilçe merkezine 4 kilometre uzaklıkta bulunan bu tarihi köprünün yaklaşık olarak 250 yıllık olduğu düşünülüyor.

Yayaların ve hayvanların geçişi için kullanılan bu ahşap köprü, 40 metre uzunluğa ve 4 metre genişliğe sahip.

Farklı bir mimariye sahip olan bu köprüden geçmeden Çankırı’dan ayrılmayın.

Taş Mescit (Cemaleddin Ferruh Şifahanesi ve Darülhadisi)

Selçuklular döneminden kalma en önemli yapı olan Taş Mescit, Cemaleddin Ferruh Şifahanesi ve Darülhadisi’nin bitişiğinde bulunuyor.

Related Post

Tarihi kayıtlara göre Şifahane, I. Alaeddin Keykubat döneminde 1235 yılında Atabey Cemaleddin Ferruh tarafından yaptırılmış.

Mescit ve Cemaleddin Ferruh’un Türbesi’nin yer aldığı Darülhadis kısmı günümüze ulaşsa da Şifahane kısmı yok olmuş.

Mimarlık tarihi açısından çok önemli olan bu binanın üzerinde bulunan birbirine dolanmış iki yılan figürü günümüzde tıp biliminin sembolü olarak kullanılıyor.

Sakaeli Kaya Mezarları ve Peri Bacaları

Roma ve Bizans dönemlerine ait olan kaya mezarları, Çankırı il merkezine 72, Orta ilçe merkezine ise 7 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Sakaeli Köyü’nün sırtının yaslandığı tepenin güney kısmındaki dik inen yamaçlarında bulunan mezarlar ve peri bacaları çok otantik bir görünüme sahip.

Çeşitli yükseklik ve genişlikteki çakıl taşlı tortul kayalarda farklı özellikteki bölmelere rastlanıyor.

Mezar odası ve ikamet etmek için kullanılmış olan bu oyukların arasında 27 basamak kullanarak inebileceğiniz su bulunan bir bölme de yer alıyor.

Çivitçioğlu Medresesi

17. yüzyılda inşa edilen Çivitçioğlu Medresesi, Çankırı’nın merkezindeki Büyük Cami’nin doğu cephesinde yer alıyor.

İki kattan oluşan yapının her katında bulunan ahşaptan revaklar çok estetik bir görünüme sahip.

Günümüzde ebru, hat ve rölyef gibi Türk süsleme sanatlarının eğitiminin verildiği bu güzel binayı mutlaka ziyaret edin.

Buğday Pazarı Medresesi

Buğday Pazarı Cami’nin avlusunda yer alan medrese, Sofizade Mustafa Hazım Efendi tarafından 18. yüzyılda yaptırılmış ve 19 öğrenci burada eğitim almış.

Sonraki zamanlarda inşaat malzemesi ve yün deposu olarak kullanılan Buğday Pazarı Medresesi, günümüzde etnografik eserlerin sergilenmesi amacına hizmet ediyor.

Çok güzel bir iç dekorasyona sahip olan bu medreseyi ziyaret ederseniz, Çankırı’ya ait yöresel kıyafetleri ve el sanatları eserlerini görebilirsiniz.

Çankırı’daki Müzeler

Çankırı Müzesi

Zaman içerisinde farklı binalarda hizmet vermiş olan Çankırı Müzesi, 2017 yılında II. Abdülhamid döneminde inşa edilmiş Çankırı Eski Hükümet Konağı binasının restorasyonuyla birlikte arkeoloji ve etnografya müzesi olarak açılmış.

Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait eserler 3000 metrekarelik kapalı ve 600 metrekarelik açık sergileme alanlarında sizleri bekliyor.

Eski Çankırı evlerinin dokusuna sahip olan bu güzel müzeyi, yaz döneminde (1 Nisan – 1 Ekim) 09:00 – 19:00, kış döneminde (1 Ekim – 1 Nisan) ise 09:00 – 17:00 saatleri arasında herhangi bir ücret ödemeden gezebilirsiniz.

Tarihi Çamaşırhane Müzesi

1885 yılında II. Abdülhamit Han’ın Tatlı Su Çamaşırhanesi olarak yaptırdığı bina, Çankırı Belediyesi tarafından restore edilerek, 2016 yılında müzeye çevrilmiş.

Çamaşırhane kültürünün yaşatıldığı bu müzede ziyaretçilere yöresel masallar anlatılarak ve kukla gösterileri yapılarak Türk kültürü ayakta tutuluyor.

Pazartesi günleri dışında her gün 9:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz Tarihi Çamaşırhane Müzesi’ni ücretsiz olarak gezebilirsiniz.

Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesi

Çankırı doğumlu mucit Ferit Akalın’ın radyo koleksiyonunu bağışladığı bu müze, Çankırı’nın merkezinde bulunuyor.

İki katlı müzenin ilk katında eski iletişim araçları ikinci katında ise telgraf, telefon ve televizyon gibi iletişim araçlarının tarihi anlatılıyor. Ayrıca bu son katta müzeye ismini veren Ferit Akalın’ın hayatı hakkında bilgiler de yer alıyor.

Çankırı’daki ilk televizyon yayınının yapılmasını sağlamış olan değerli insan Ferit Akalın’ı yakından tanımak ve iletim araçlarının zaman içerisindeki gelişimini görmek isterseniz mutlaka bu müzeye uğrayın.

Kişi başı giriş ücreti 10 TL olan müzeyi öğrenciler 5 TL ödeyerek ziyaret edebilirler.

Çankırı’daki Camiler

Sultan Süleyman Cami (Büyük Cami)

Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Mimar Sinan’ın öğrencisi Sadık Kalfa tarafından inşa edilen Büyük Camii, 1558 yılında ibadete açılmış.

Kare bir plana sahip olan caminin üzerinde büyük bir tam kubbe, bunun etrafında ise dört adet yarım kubbe bulunuyor.

Duvarları ve minaresi keste taştan yapılmış olan caminin kubbelerinin üzeri kurşunla kaplı. Caminin içi ise rokoko üslubu ile dekore edilmiş olup yer yer hat örnekleriyle süslü.

Dış cephesindeki renkli taşlar ile çok güzel bir görünüme sahip olan Büyük Cami’yi mutlaka ziyaret edin.

Ali Bey Cami

Çankırı’nın Ali Bey Mahallesi’nde yer alan camide bulunan kitabedeki bilgilere göre Ali Bey Cami’nin 1609 yılında yaptırıldığı düşünülüyor.

Büyük Cami’den sonraki Çankırı’daki ikinci taş yapı olan bu caminin mihrabı ve minberi alçıdan yapılmış olup herhangi bir süsleme içermiyor. Caminin minaresi tuğladan, kaidesi ise kesme taştan yapılmış.

Bu caminin kitabesindeki yazılar Çankırı Yaran kültüründen ögeler içerdiği için diğer camilerden farklı bir özellikte.

Temeli Ahilik kültürüne dayanan Yaran kültürü, Türk ve İslam ögelerinin sentezinin en güzel örneklerinden.

***

Gezdiğiniz her yerde güzel tarihimizin değerli izlerini görebileceğiniz Çankırı seyahatinizin muhteşem bir şekilde geçmesi dileklerimle.

Paylaş
Tuğba Dursun Usal

1989 yılında Samsun’da doğan yazar, Ankara Fen Lisesi’nin ardından ODTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nü bitirmiştir. Yüksek lisans ve doktorasını ODTÜ Biyoteknoloji Bölümü’nde ‘Biyomalzemeler ve Doku Mühendisliği’ üzerine yapmıştır. Okumaya ve gezmeye pek meraklı olan yazar, 2014 yılından beri Hayalürünü Yayıncılık’ta editör olarak çalışmaktadır. Yazdığı ‘Janus’ isimli bilim kurgu öyküsü “ODTÜ Öğrencilerinden Bilim Kurgu Öyküleri” kitabında yayımlanmıştır. Gezmiş olduğu yerleri fotoğraflamak ve anlatmak en büyük hayallerinden biri olup, bunu gerçekleştirmek için blog yazmaktadır.