Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin o ülkeye ait bir hamur işi ya da özel bir ekmek çeşidi bulabilirsiniz. Çünkü hamur işleri ve ekmekler mutfakların temel taşlarından biridir ve pek çoğunun geçmişi oldukça eskiye dayanır.
CNN Travel da ekmeğin bu özelliklerinden yola çıkarak geçtiğimiz aylarda ‘Dünya Ekmek Günü’ne özel dünyanın en iyi 50 ekmeğini belirledi. Ama büyük bir kısmı bizim alışık olduğumuz ekmeklerden biraz farklı olduğu için ben listedekileri hamur işi olarak değerlendirdim.
Ne mutlu bize ki listede Türkiye’den de bir lezzet var. Bakalım tahmin edebilecek misiniz listedeki hamur işimiz hangisi?
Liste hazırlanırken belli bir kıstas üzerinden sıralama yapılmamıştır.
İçindekiler
Mısır unu ile yapılan ve El Salvador’un ulusal simgelerinden biri sayılan pupusa ekmeklerine başkent San Salvador sokaklarında dolaşırken sıklıkla rastlayabilirsiniz.
İçine peynir, et veya baharatlı fasulye koyulduktan sonra sacda pişirilen ‘pupusa’nın ilk kez milattan sonra 600’lü yıllarda pişirildiğine dair izler bulunduğu söyleniyor.
Montreal’deki Fairmount Bagel Fırını’nın Kanada’ya kazandırdığı en güzel lezzet desem abartmış olmam.
Montreal Bagelı’nın tadı alışık olduğumuz klasik Amerikan tarzı bagellarından biraz farklı. Montreal Bagelı’nın hamuruna klasik Amerikan tarzı bageldan farklı olarak yumurta ve bal ekleniyor. Ardından ballı suda haşlandıktan sonra fırınlanıyor.
Kendiliğinden hafif tatlı olan bu ‘bagel’ın seveni çok. Montreal’e giderseniz mutlaka Fairmount Bagel Fırını’na gidip yerinde deneyin derim.
İçi yumuşak, kabuğu çıtır mı çıtır mayalı bir hamur işi olan ‘marraqueta’yı Şili mutfağına 19. ve 20. yüzyıllarda ülkeye göç eden Avrupalıların kazandırdığı söyleniyor.
Marraqueta pişirmenin en kritik püf noktalarından biri fırında pişirilirken yanına bir kase su ekleniyor olması. Böylelikle kabuğunun daha da çıtır söyleniyor.
Şilililer ve marraqueta tadanlar, Şili mutfağının olmazsa olmazlarından olan bu lezzetin bağımlılık yapacak kadar lezzetli olduğunu söylüyor.
Güney Amerika’da en çok tüketilen bitkilerden biri olan manyok bitkisinin unundan yapılan dışı çıtır içi peynir dolgulu ‘pão de queijo’ Brezilya’nın en sevilen hamur işleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Brezilya’da hemen hemen her yerde bulabileceğiniz ‘pão de queijo’yu Brezilyalılar genellikle kahve ile birlikte tüketiyorlar.
Peynir aromalı bu yuvarlak hamur işini biraz daha tatlı hale getirmek için üzerine çikolata kreması sürerek tüketenlerin sayısı da bir hayli fazla.
Kopkoyu renkli ve oldukça doyurucu ekmekleri ile gönülleri fetheden Almanların en geleneksel ekmeklerinden biri de ‘pumpernickel’.
Geleneksel yöntemine sadık kalınarak sıcak ve buharlı fırınlarda 24 saat gibi uzun bir sürede pişiriliyor ‘pumpernickel’.
Almanya’nın Vestefalya Bölgesi’nde yüz yıllardır tüketilen bu ekmeği, 1570 yılından beri geleneksel reçetesi ile hazırlayan bir fırında tatmak isterseniz adresiniz Soest Kasabası olsun derim.
Kek tadında ama ekmek havasında hafif tatlı bir hamur işi Roti Gambang. Tadını hurma ve tarçından alan bu lezzet adını da gambang denilen geleneksel bir enstrümandan alıyor.
Üzerine bolca susam ilave edildikten sonra pişirilen Roti Gambang Endonezya’da en çok tüketilten hamur işleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Muffin formunda, mısır ekmeği tadında bir hamur işi ‘proja’.
Fırından çıktığı anda üzerine Balkanların meşhur tuzlu kaymak peynirinden sürülerek servis edilen ‘proja’ et yemeklerinin de en güzel eşlikçilerinden olsa da bence kahvaltı için de muhteşem bir alternatif.
Bir de fırından yeni çıkmış sıcacık ‘proja’ya denk geldiniz mi en az üç tane yemek garanti, benden söylemesi.
Üzeri hafif kızarmış, içi yumuşacık, pofidik bir pancake havasındaki ‘crumpet’ İngilizlerin en meşhur hamur işlerinden biri.
Her birinin aynı boyda olmasına özen gösterilen ‘crumpet’lar özel çember kalıplarla pişiriliyor.
Genellikle tereyağı ve reçelle birlikte tüketiliyor olsa da bence ‘crumpet’ sürülebilir kıvamda bir peynir ya da zeytin ezmesi ile de harika olacaktır.
İlk bakışta bizim yumurtalı peynirli pideyi andıran Haçapuri, Gürcistan mutfağının en lezzetlilerinden biri.
Gürcistan’a özel ‘imeruli’ ve ‘sulguni’ peynirleri ile hazırlanan bol malzemeli ‘haçapuri’nin ortasında servis edilmeden önce de bir yumurta kırılıyor.
Peynir tadını doyasıya alabileceğiniz ‘haçapuri’nizi yerken kalın kenarlarından koparıp ortasındaki yumurtaya bandırmayı da es geçmeyin derim. Söylemeden de geçmek olmaz, ‘haçapuri’ aynı zamanda UNESCO Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor.
Yanında bir bardak demli çayla kahvaltıların olmazsa olmazıyken, bir bardak ayranla en güzel akşam üzeri atıştırmalığı oluverir çıtır çıtır simitler.
Ülkemizde hemen hemen her bölgenin kendine has bir simidi var. Kimi susamsız yapar, kimi bol pekmezli yapar, kimi hiç koymaz. Her yörenin farklı bir tarzı olsa da bence simit kültürümüzün, mutfağımızın olmazsa olmaz bir parçası.
CNN Travel’ın listesinde yer aldığına göre simit sadece bizim için değil yabancılar için de aranan bir lezzet.