Lezzetli balık pişirmenin öncelikli koşulu balığınızın taze olması. Peki tezgahta gördüğümüz balığın taze olup olmadığını nasıl anlarız?
İsterseniz gelin önce balığın taze olup olmadığı nasıl anlaşılır bir bakalım sonrasında hangi balık nasıl pişirilirse daha lezzetli olura göz atalım.
Uzmanlar içeriğindeki sağlıklı yağlardan daha fazla faydalanabilmek için balığı yağda kızartmak yerine fırında, ızgarada ya da buğulama olarak pişirmenin daha sağlıklı olduğunu söylüyorlar. Ancak kalkan ve dil balığı gibi bazı balıklar da tadını yağda kızartınca buluyor bence.
İsterseniz önce farklı pişirme teknikleri ile ilgili birkaç genel püf noktasına değinip detaylara geçelim.
Kızartma balık yaparken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta yağın çok kızgın olması ve ocağın hep yüksek ayarda olması. Aksi takdirde balıklarınız fazla yağ çeker.
Kızartacağınız balıkları öncesinde galeta ununa bularsanız lezzeti daha da artacaktır.
Son bir püf noktası daha verecek olursam yağsız balıkların kızartması çok daha lezzetli olur.
Fırında pişirmek hem büyük balıklar hem de küçük balıklar için uygun bir yöntem.
Balıklarınızı zeytinyağı ve baharatlarla marine ettikten sonra 180-200 derece arası ısıya ayarladığınız fırında pişirebilirsiniz.
Hatta isterseniz garnitür olarak yanına mevsim sebzelerinden de atabilirsiniz.
Özellikle yağlı balıkları pişirmek için en uygun tekniktir. Ancak mangalda pişirirken ateşin çok harlı olmamasına özen göstermelisiniz. Düşük ateşte uzun sürede pişen balığın tadı bir başka oluyor.
Izgarada veya mangalda balık pişirirken en sık karşılaşılan sorunlardan biri ise balığın parçalanması. Balığınızın dağılmasını istemiyorsanız pullarını temizlememelisiniz.
Eğer balığınız yağlı bir balık değilse pişirmeden önce güzelce yağlamayı da ihmal etmeyin. Böylelikle balığınız ızgaranıza ya da mangalınıza yapışmayacaktır.
Özellikle somon gibi çok yağlı balıkları pişirirken sıkça kullanılan bir tekniktir. Balığınızı az miktardaki kaynayan suya atarak pişirebilirsiniz. Böylelikle fazla yağlı kısmı suda kalacak ve balığınızın tadı hafifleyecektir.
Hatta suya biraz top karabiber, defne yaprağı gibi tat katacak baharat ve otlar ekleyerek sonrasında o su ile lezzetli bir çorba da yapabilirsiniz.
Tencere yemeği tadında suyuna ekmek banarak balık keyfi yapmak isterseniz de güveçte pişirme tekniğini deneyebilirsiniz.
Balığınızı güveçte pişirecekseniz üzerine bolca sebze eklemeyi de ihmal etmeyin derim.
Mevsimini iple çekenlerin sayısının bir hayli fazla olduğu balıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor bence palamut.
Fırında pişirince de lezzetli oluyor ama kızartmasının tadı bir başka. O yüzden size kızartma yöntemi ile ilgili püf noktası vermek istiyorum.
Palamutu kızartarak pişirecekseniz önce dilimlemenizi sonrasında ise galeta ununa bulayarak kızgın yağda kızartmanızı öneririm.
Güvece en çok yakışan balıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor bence fener ve iskorpit.
Biraz tereyağlı bolca kırmızı kapya biberli azcık da arpacık soğanlı hazırlayabileceğiniz fener ya da iskorpit kavurma sofraların yıldızı olmaya aday.
Fener ya da iskorpit kavurma yaparsanız suyuna kızarmış ekmek banmayı da unutmayın derim.
Kırmızı pulları ile sofralara tat katan barbun balığının ya da nam-ı diğer barbunyanın en lezzetli olduğu zaman ekim ayıdır.
Kızartmasının tadı bir başka olsa da ızgarada pişirebilir. Ya da önce üzerine biraz zeytinyağı gezdirip ince kıyılmış maydanoz serpin ardından yağlı kağıda sarıp fırına atın.
Suyunu kaybeden pişen balığı yemelere doyamayabilirsiniz.
En lezzetlisini şubat ayında bulabileceğiniz istavrit balığının en lezzetli hali kızartması.
Ancak sokak lezzetlerini evde hazırlamayı sevenlerdenseniz de istavritinizi ızgarada pişirip evde balık ekmek keyfi de yapabilirsiniz.
Her pişirme tekniğine yakışan balıklardan biri de bence levrek. İster yanında mevsim sebzeleri ile birlikte fırına atın, ister ızgarada pişirin.
Ya da bol sebze ile en güzelinden sulu sulu bir buğulama yapın. Hatta o buğulamanın suyuna çıtır çıtır sıcacık kızarmış ekmek banmayı ihmal etmeyin.
Kar yağdıktan sonra en lezzetlisini bulabileceğiniz hamsi, kış aylarında sofraların en sevilen balıklarından biri.
İster Karadeniz usulü mısır unlu tavasını yapın isterseniz fırında buğulamasını pişirin. Hamsinin her hali lezzetli.
Ben mutfakta iddialıyım bu tarifler beni kesmez derseniz de hamsili pilav ya da hamsi koli yapabilirsiniz.
Şiş ve fileto olarak da pişirebileceğiniz dil balığının bence en lezzetli hali kızartması.
Az yağda kızartıp üzerine kızgın tereyağı döktünüz mü yemelere doyamazsanız, demedi demeyin.
Boşuna mevsimi geldiğinde ‘derya kuzu’ demiyorlar tezgahta bekleyen balıklar için. Balığı mevsiminde taze taze yediniz mi tadına doyum olmuyor. Mevsiminde taze yenen balığın sadece tadı lezzetli olmakla kalmıyor aynı zamanda çok daha sağlıklı oluyor.
Ülkemizde her mevsim tezgahta taze balık bulmak mümkün olsa da balığın en bol en taze olduğu zaman sonbahar ve kış ayları. Ancak siz yine de eskilerin ‘havalar ısınmaya başladıkça balıklar azalmaya başlar’ sözüne kulak verin ve özellikle kış mevsimi boyunca bol bol balık tüketmeye özen gösterin.
Bilenler bilir bazı aylar vardır ki balıkları ile özdeşleşmiştir. Mesela haziran sardalyanın, ağustos çingene palamudunun habercisidir. Eylül ayı palamut; ekim ayı ise lüferin zamanıdır. Kasım balık ekmeğin yıldızı uskumrunun; aralık ise hamsinin ayıdır.
Hadi gelin lafı daha fazla uzatmayalım ve en sevilen balıkların en lezzetli olduğu aylara bir göz atalım.
Sonbaharın ayrı bir heyecanı vardır balık severler için. Çünkü tezgahların en sevilen balıklarından biri olan palamutun zamanıdır sonbahar. Eylül, ekim ve kasım aylarında palamutun en taze ve en lezzetlisini tezgahlarda bulabilirsiniz.
D vitamini bakımından oldukça zengin olan palamutu sonbahar ayları boyunca sofralarınızdan eksik etmeyin.
Eylül ayının başından kasım ayının sonuna kadar olan süreçte Boğaz’ın incisi lüferin en lezzetlisini tezgahlarda bulabilirsiniz.
Lüferi diğer zamanlarda da tezgahlarda görmek mümkün ancak özellikle bu aylarda tüketmekte fayda var. Çünkü eylül, ekim ve kasım ayları lüferin en yağlı dolayısıyla en lezzetli olduğu zaman.
Bol miktarda A vitamini içeren ve göz sağlığı için oldukça faydalı olan lüferi sonbahar mevsimi boyunca sofralarınızdan eksik etmeyin.
Karadenizliler, kasım, aralık, ocak ve şubat aylarında tezgahlarda bolca gördüğümüz hamsi için kar suyunu gören hamsinin lezzeti katlanır derler.
Siz de hamsinin en lezzetlisini yemek istiyorsanız kar yağdıktan sonra soluğu evinize en balıkçıda alıp tazecik hamsilerden alın derim.
Aynı zamanda zengin bir Omega 3 kaynağı olan hamsiyi kış ayları boyunca bol bol tüketmekte fayda var.
Küçük balık severlerin favorilerinden olan istavrit tezgahlarda en uzun kalan balıklardan biri. İstavritin en lezzetli olduğu zaman ise kasım, aralık, ocak, şubat ve mart ayları.
B12 bakımından oldukça zengin olan istavritin en lezzetli hali olan kızartmasını özellikle ocak ayında sofralarınızdan eksik etmeyin derim.
Karadeniz ve Marmara denizlerinde bolca bulunan mezgitin en lezzetli olduğu aylar: Şubat, mart, nisan, mayıs ve haziran.
Bol miktarda B vitamini ve folik asit içeren mezgiti özellikle bahar ayları boyunca sofralarınızdan eksik etmeyin derim.
Meraklılarının gelişini dört gözle beklediği balıklardan biri de kalkan.
Özellikle şubat, mart ve nisan aylarında en lezzetlisini bulabileceğiniz kalkanın nefis kızartmasını yemeden balık sezonunu kapatmayın derim.
Hemen hemen her mevsim tezgahlarda bulabileceğiniz çipuranın en lezzetli zamanı ağustos ayı ile aralık ayı arasında olan süreç.
Ege ve Akdeniz’in en değerli balıklarından olan çipura uzmanlar tarafından da süper gıda olarak nitelendiriliyor.
Her mevsim tezgahlarda bulabileceğiniz uskumru, her daim lezzetini koruyan balıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Ancak uskumrunun en yağlı olduğu ekim ve kasım aylarının uskumrunun en lezzetli zamanı olduğu söyleniyor.
Ilıman denizleri seven bir balık olan uskumru, vitamin ve mineraller bakımından da oldukça zengindir.
Levrek için seveni çok sevmeyeni neredeyse yok desem yeridir. Kış mevsiminde ve ilkbahar aylarında tezgahlarda bolca bulabileceğiniz levreğin en lezzetli olduğu zaman aralığı ise şubat-haziran ayları.
Bembeyaz eti ile gönülleri fetheden levrek, A vitamini bakımından da olduğa zengin.
Hemen hemen her mevsim tezgahlarda bulabileceğiniz balıklardan biri de tekir.
Ancak ben sevdiğim balığı her mevsim değil sadece en taze en lezzetli olduğu zamanlarda yemek isterim derseniz de temmuz, ağustos, eylül ve ekim aylarının tekirin en lezzetli zamanları olduğunu söylemekte fayda var.
Görünüşü itibariyle hamsiyi andıran sardalya, ülkemizde en çok tüketilen balıklardan biri.
Haziran, temmuz, ağustos ve eylül aylarının en lezzetli balıklarından biri olan sardalya tazeliğini diğer balıklara oranla çok daha hızlı kaybediyor. O yüzden aldığınız gün tüketmenizde fayda var.
Taze taze tüketme ihtimaliniz yoksa sardalyanın konservesi de oldukça lezzetli oluyor benden söylemesi.
Kırmızı pulları ile tezgahları renklendiren barbunun en lezzetli olduğu aylar: Temmuz, ağustos, eylül ve ekim.
Selenyum açısından oldukça zengin olan barbun balığının tavası ayrı ızgarası ayrı lezzetli oluyor. Mevsimi geldiğinde barbuna sofralarınızda bolca yer verin derim.