Seyahat etmek ne kadar güzelse onu konu alan filmleri izlemek de bir o kadar güzel. Yolda olanların hikayelerini evlerinize getiren bu filmler, yola çıkmak için ilham kaynağınız olmaya kararlı. İzledikten sonra kendinize bir rota çizme ihtimaliniz oldukça yüksek. Birkaç saatliğine de olsa sizi içerisine alan bu filmleri izledikten sonra özgürlüğün kavramı sizin için biraz değişebilir.
İlham veren filmlerin başında gelen Into the Wild yolda olmanın dayanılmaz hazzını konu alan bir film.
Gerçek bir hikayeden esinlenerek yapılan filmde genç Christopher elinin altındaki tüm imkanları reddediyor. Başarı ve rahatlık içerisinde geçen günlerini bırakıp Alaska bölgesinde özgürlüğünü arayan bu genci sayısız macera bekliyor.
Christopher vahşi doğayla tek başına mücadele etmenin zorluğunu net bir şekilde gözler önüne seriyor.
Sonunda hiç beklenmedik bir olay yaşayan ve seyirciyi şoka sokan Christopher’ın hikayesi hayatı tekrar sorgulamanıza neden olabilir.
Özgür olmanın anlamını bir gencin gözünden gösteren bu film boyunca nefeslerinizi tutacaksınız.
Türkçe adıyla Cennet Yolcuları filminde iki genç ileri derecede kanser hastası olduklarını öğrendikten sonra olaylar başlıyor.
Martin ve Rudi adındaki iki genç artık hastalıklarında geri dönüş olmadığını öğrendiği anda dünyaya bambaşka bir gözle bakmaya başlar. Son zamanlarını istedikleri gibi geçirmeyi planlamaları sonucu kendilerini yolda bulan iki gencin başında çaldıkları araç ile sayısız olay gelecektir.
İlk başlarda masum düşünceler içerisinde çıktıkları bu yol her aşamasında değişerek onlara geri dönüş yapar. Çaldıkları aracın bir gangster çetesine ait olduğunu anlayan Martin ve Rudi’nin araç içerisinde bir silah bulması işleri daha da çıkmaza sokar.
Devrimin en büyük kahramanlarından olan Che’nin hayatından bir kesit sunan Motosiklet Günlükleri bir yolculuğu ve sonrasında yaşanan olayları anlatıyor.
23 yaşında varlıklı bir ailenin oğlu olan Che bir tıp öğrencisiyken hayatı tamamen değişir. Arkadaşı Alberto ile bir motosiklet yolculuğuna çıkan Ernesto motosikletlerinin arızalanmasından sonra yollarına devam edebilmek için arkadaşıyla otostop çekmeye başlar.
Latin Amerika’ya geldiklerinde şok olan iki genç yaşam koşullarını iyileştirme çabasına girer. Motosiklet Günlükleri, cüzzam hastalığından çarpık kentleşme ve adaletsizliklere kadar karşılaştıkları zorluklara göğüs geren iki gencin geleceğini yaşadıkları bu olaylar belirler.
Im Juli filminin başkahramanlarından biri olan Daniel saygı kazanmaya çalışan ancak beklediği saygı ve sevgiyi çevresinden göremeyen genç bir öğretmendir.
Kendi iç dünyasında yaşayan bu yalnız öğretmenin her geçen gün insanlarla olan ilişkisi sekteye uğrar. Bir öğretmen olması nedeniyle kendini insanlardan soyutlayamayan Daniel’in karşısına beklenmedik bir sürpriz çıkar. Temmuz’da filmine ismini veren Juli ile tanıştığında genç öğretmenin hayatı değişmeye başlar.
Juli ilk görüşte bu öğretmene aşık olur. Daniel’in falına bakan ve en kısa zamanda aşık olacağını söyleyen Juli onu hayatının aşkını bulacağı konusunda ikna eder. Ancak işler Juli’nin beklediği gibi gitmez.
Bir Türk kızına aşık olan ve onun peşinden İstanbul yoluna düşen Daniel’i bu yolda Juli yalnız bırakmaz. İkiliyi yol boyunca sayısız macera beklemektedir.
Bu film size keşfin bambaşka bir yönünü gösteriyor. İlk kaşifler Antartika’yı keşfettiklerinde onun coğrafi özellikleri, iklimi ve fiziksel özellikleri hakkında araştırmalara girmiş, onu açıklamaya çalışmışlardır. Bu kaşiflerin buldukları yeni bir yer karşısında ise tavırları oldukça olağandı.
Ancak bu filmde işler biraz daha farklı şekilde ilerliyor. Biraz daha keyfi bir keşfe çıkan bu insanları bulduklarının fiziksel özelliklerine hisleri de katıyor.
İzlerken derin düşüncelere dalacağınız, yalnızlık hissini çok derinden hissedeceğiniz ve mucize olarak adlandıracağınız olaylar Encounters at the End of the World’de sizi bekliyor.
Bir yolculuk hikayesini anlatan bu film içerisinde çok fazla detayı da barındırıyor. Çocukluk arkadaşı olan ve yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen Tenoch ve Julio kendilerini bambaşka bir macerada bulur. Bu maceranın sonu hakkında hiçbir fikri olmayan ikili kendilerini heyecanlandıran şeylerin peşinde gitmekte kararlıdır.
Kendilerinden oldukça büyük bir kadın ile bir yolculuğa çıkan bu ikiliyi sürpriz olaylar beklemektedir. Üç kişi çıktıkları yol boyunca kimi zaman çok eğlenir kimi zaman ise karşılaştıkları manzara karşısında toplumun işleyişini düşünür.
Mitolojik bir kumsalın peşine düşen Tenoch, Julio ve genç kadın Meksika’yı arşınlayarak arama çalışmalarına başlar.
Hastalıkla mücadele eden iki insanın yollarının kesişmesinin ardından başlayan bir hikayeyi anlatıyor bu film. Bu iki insan da bir hastane odasında kanser ile mücadele ediyor ve bu hastalık onların bir noktada buluşmasını sağlıyor.
Yaşamlarının son zamanlarına geldiklerinin ve bu yolun sonunun nereye çıkacağının farkındalar. Hastalık ilk zamanlarda onları koca bir umutsuzluğa sürüklese de birbirlerini tanıdıktan sonra duygu ve düşüncelerinde değişiklik yaşanıyor.
Hastalıklarının yanında ortak bir başka yönleri de var. O da hayatlarında yapamadıkları şeylerin en büyük pişmanlıkları haline gelmesi. Yapamadıkları ve yapmak istedikleri şeylerin listesi kabarmaya başlayınca olaylar hızlanıyor.
Şimdi ya da Asla ismi ile de karşınıza çıkan bu film tam ismine yakışır bir senaryo sergiliyor. Bu iki kanser hastası yapmak istediği şeylerin listesini oluşturup, yollara düşüyor.
Hastalıklarına rağmen çıktıkları bu yolda gerçekleştirmek istedikleri birçok şey var. Kalan vakitlerini en iyi şekilde değerlendirmeyi amaçlıyor ve hayata bir keşke bırakmadan veda etmek istiyorlar. Ömürlerinin son günlerden bu iki kafadar oldukça eğlenceli günlere imza atıyor.
The Way filminde Amerikalı bir doktor olan Tom beklemediği bir haber sonrasında adeta yıkılır. Fırtına yüzünden ölen oğlunun haberini alan Tom oğlunun cenazesini alabilmek için Fransa’da bulunan St. Jean Pied de Port’a doğru yola çıkar.
Oğlunu kaybetmiş olmanın verdiği acıyı göğüslemeye çalışan Tom çareyi oğlunun tamamlayamadığı geziyi tamamlamakta bulur. Ona vereceği en güzel hediyenin bu olduğunu düşünen Tom yollara düşer.
Yürüyüş konusunda pek deneyimi olmayan Tom sandığının aksine yol boyunca asla yalnız kalmaz. Dünyanın dört bir yanında kendini gerçekleştirme arzusu ile yanıp tutuşan insanlarla tanışan Tom’un dünya görüşü bu yol ile yeniden şekillenir.
Walter’ın hayatındaki durağanlığı ise yeni iş arkadaşı Cheryl bozar. Aralarında başlayan flörtleşme sevgili olmaya kadar uzanır. Walter’ın sıradan hayatına bir renk gelmiştir artık.
Ancak Walter Cheryl’i kaybetme korkusuyla yaşamaya başlar. Bu korku kimi zaman içinden çıkılmaz bir hal alır. Bir de derginin yenilenmeye gitmesi Walter’ın işsiz kalma ihtimalini ortaya çıkarır. Olumsuzluklar üst üste gelmeye başlar ve Walter bunlardan kötü etkilenir. Derginin son sayısında önemli bir fotoğrafın kaybolması işleri daha da karıştırır.
Derginin artık internet ortamına sunulması ve basılı alanda son yayınını yapması bu fotoğrafı daha da değerli kılar.
Walter’ın gizemli yaşamı tam da isminin hakkını vererek sayısız sürpriz sunmaya başlar. Bu yolda Walter ve Cheryl’ı birçok olay beklemektedir.
Cheryl tanıştığı bu genç adam ile birlikte yaşayacağı maceraların henüz farkında olmasa da işlerin rengi birden değişecektir.
Birbirlerini yeni yeni tanımaya başlayan iki gencin dış faktörlerin etkisinden kolayca kurtulacağa benzemiyor.
Yaban filmi genç bir kadının iç dünyasına dönebilmek amacıyla yaptığı bir yolculuğu anlatıyor. Cheryl isimli genç kadın son zamanlarda yaşamaya başladığı sorunlar nedeniyle hayatının anlamsızlaştığını hissetmeye başlar.
Sorunlu bir hayat ile başa çıkmanın yolunu iç dünyasını keşfetmekle bulan Cheryl bunu başarabilmek için 1,100 millik bir yürüyüşe çıkmaya karar verir. Hayatını geri kazanmak için çıktığı yolu anlamlandırmaya çalışan genç kadını yolculuk boyunca çeşitli duygu geçişleri beklemektedir.
Bazen geçmişe dair derin düşüncelere kendini kaptıran Cheryl neden bu yola çıktığını sıkça kendine hatırlatarak yoluna devam eder.
Çöldeki İzler filmi genç bir kadın olan Robyn Davidson’un Batı Avustralya’da bulunan Alice Springs’e gitmeyi istemesini konu alıyor.
Robyn yürüyerek çıkmak istediği bu yolculuk için ailesini ve arkadaşlarını zorla ikna eder. Başarılı ikna çalışmalarından sonra yol için hazırlıklara başlayan genç kadını 2700 kilometrelik bir yol beklemektedir.
1 köpek ve 4 deve ile çıkacağı yolculuğuna National Geographic fotoğrafçısı olan Rick Smolan da katılacaktır.
Vahşi hayvanlar ve susuzluk gibi önemli tehlikelerle karşı karşıya kalma olasılığı yüksek olan bu yolculuk Robyn için yeni bir dünyanın kapılarını aralar. Yol boyunca yeni yerler keşfeden ikilinin bu süreçte birbirleri ile ilgili öğrenecekleri birçok şey bulunuyor.
Oldukça renkli sahnelere sahip olan Küs Kardeşler Limited Şirket filmi üç kardeşin hikayesini konu alıyor.
Owen Wilson, Andrien Brody ve Jason Schwartzman birbirine yabancı olan üç kardeştir. Birbirini tanımayan ve birbirleri hakkında hiçbir fikre sahip olmayan bu üç kardeşin yolu ise bir tren yolculuğunda bir araya gelir. Babalarının ölümünden sonra Hindistan’a giden bir trende birlikte yolculuk yapan üçlüyü sayısız macera beklemektedir.
Yol boyunca Owen Wilson, Andrien Brody ve Jason Schwartzman birbirlerini tanımaya çalışıyor.
Out of Africa filminde, hikaye tek bir soru ile başlıyor. Danimarka’da yaşayan ve oldukça varlıklı bir aileden gelen genç kadın Karen Dinesen, arkadaşı Bror’a küçük bir soru sorar. Alışılmışın aksine bir evlenme teklifini içerisine alan bu filmde Karen Bror’a onunla evlenip evlenmeyeceği sorusunu yöneltir. Bu soru üzerine hayatlarının değişeceğini hisseden Bror biraz tereddütlü olsa da teklifi kabul eder.
Evlilik teklifini kabul etmesindeki en büyük neden ise yaşadığı ekonomik sorunlardır. Her ne kadar Karen gibi bir aristokrat da olsa zorlu zamanlardan geçmektedir. Yeni evlenen çift düğünlerinden kısa bir süre sonra Afrika’ya taşınmaya karar verir. Ve bunun için planlara başlar.
Hayallerini süsleyen bu taşınma planları gerçekleştiğinde ise işler hiç umdukları gibi ilerlemez. Taşınma sonrasında çifti olaylar dizisi ve duygu karmaşaları beklemektedir.
İç dünyanıza hitap eden yol filmlerinin arasında bulunan Son Yolculuk sizi bambaşka düşüncelere itiyor.
İnsanlığın var olduğu ve yıllarca mücadele verdiği bu dünyada bir şeyler için çabalamanın değerini bu filmde açıkça görmeniz mümkün. İnsanın kendi doğruları ve yanlışları ise hayatını iyi veya kötü bir yolda şekillendiriyor.
Filmin başkahramanı olan Benjamin Gerald için de bu aynen böyle. Öğretmenlik mesleğinde bulunan Benjamin içinde bulunduğu bu meslekten pek de memnun değildir. Yıllarca ailesinin övgüleri ile kendine başka bir dünya kuran genç adam sınav kağıdı okumak ve ders vermek dışında bir amacı olduğunu düşünmeye başlar.
Öğretmenlik mesleğine başladığı günden beri başka bir dünyada olduğunu hisseden Benjamin bir şeylerin yolunda gitmediğini her geçen gün daha çok hissetmeye başlar. Bu hisler içinde bocalayan genç adamı alacağı haber kendine getirir. Bir doktor görüşmesi sonrasında hayatı değişen genç adam kendini yeni bir macerada bulur.
Kumsal adıyla da bildiğimiz filmde, yaşadığı hayattan zevk almayan ve her şeyi yapmacık bulan Amerikalı genç Richard hayata tutunmayı başka yollarda aramaya karar verir. Bu arayış ile Tayland’a gelen genci ise yeni kurduğu dostluklar bambaşka bir yola sokar.
Kendini bulma arzusu ile yollara düşen Richard’ı macera dolu olaylar kumsalda bekliyordur. Bu kumsala yolunun düşmesini ise Bangkok’ta tanıştığı yılların yorgunluğunu üzerinde taşıyan yaşlı gezgin sağlar.