Sanat, toplumların gelişmesinde; bireylerin daha yaratıcı, insancıl ve sorgular nitelikte yetiştirilmesinde büyük rol oynar.
Yüzyıllar boyu, en özel formlarda topluma mal olan sanatın, beyazperdeye denk gelen izdüşümü de her yıl Türkiye’de düzenlenen onlarca festival ile izleyiciyle buluşuyor.
Günümüzde ‘piyasa filmleri’ olarak adlandırılan yapımların sektörü tekeline almış olması, bin bir emekle icra edilen sanat filmlerinin giderek azalmasına yol açıyor. Yüzeysel karakterlerle olağan dışı durumlar bir araya getirilerek basit bir tüketim aracına dönüştürülen sinema, düzenlenen festivallerle ayakta durmaya çalışıyor.
Festivali filmlerine olan ilginin artması ve sanatın yaşaması için, Türkiye’nin farklı çeşitlerinde düzenlenen film festivallerini sizler için derledik.
İçindekiler
İlk olarak 2002 senesinde İstanbul’da düzenlenmeye başlayan !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, dünyanın farklı kültürleri ve sanat akımlarıyla yoğrulmuş filmleri 80 bin sinemaseverle buluşturuyor.
Film gösterimlerinin dışında düzenlenen atölyeler, partiler ve çeşitli etkinlikler sayesinde de festival programını zenginleştiriyor.
İstanbul’un ardından Ankara ve İzmir’i de lokasyonlarına dahil eden !f, aynı zamanda ‘alternatif dağıtım ve paylaşım’ projesi kapsamında Türkiye ve komşu ülkelerde 30’dan fazla şehirde film gösterimleri gerçekleştiriyor.
Her yıl Şubat ve Mart aylarında sinemaseverlere kapılarını açan festival gösterimlerini Cinemaximum Sinemaları’nda yapıyor.
İlk olarak 1988 senesinde Ankara Film Şenliği ismiyle düzenlenen festivale 10 farklı ülkeden toplamda 40’a yakın eser katılmış.
1991’de Körfez Savaşı sebebiyle sekteye festival sekteye uğramış. Ancak Mahmut Tali Öngören’in de çabalarıyla 1991 senesinde Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı kurulmuş ve takip eden yıl içerisinde 4. Ankara Uluslararası Film Festivali zengin bir içerikle izleyiciyle buluşmuş.
Festivalin kurucularından olan büyük Türk yazarı Aziz Nesin, 1995 yılında vefat edince, festival kapsamında verilen ‘Emek Ödülü’, ‘Aziz Nesin Emek Ödülü’ olarak değiştirilmiş.
Yalnızca kısa, uzun, belgesel türü yapımlara değil, karikatür ve afiş tasarım gibi alanlarda da sinemayı destekleyici nitelikte olmuş.
Fotoğraf sergileri, paneller, konferanslar ve atölyeler de düzenlenen festival, yediden yetmişe her insanın yararlanabileceği, bir alan haline gelmiş.
Yurt dışından da pek çok sanatçının katıldığı festival, her yıl mart ayında Ankara’da organize ediliyor.
2001 senesinde kurulan ve yalnızca kadınların katılımına açık olan Filmmor Kadın Kooperatifi, kadınların söz söylemesi, üretmesi, sinema yapması ve eylemesi için kurulmuş.
İlk kez 2003 yılında düzenlenen Uluslararası Filmmor Kadın Filmleri Festivali, kadınların medyaya katılımını ve kendilerini ifade edebilme yeteneklerini geliştirmek, toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaygınlaşmasını sağlamayı amaçlıyor.
Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali adı altında Türkiye’den İstanbul, İzmir, Ankara, Diyarbakır, Muğla, Trabzon, Mersin, Adana ve Antalya’da film gösterimleri gerçekleştiriliyor.
Filmmor Kadın Kooperatifi, cinsiyet eşitsizliğinin önüne geçmek ve kadın haklarına savunmak adına film gösterimlerinin yanı sıra söyleşiler, konferanslar ve çeşitli atölyeler düzenliyor.
İstanbul’un en büyük sanat organizasyonlarından bir tanesi olan İstanbul Film Festivali ilk olarak 1982 senesinde düzenlenmiş ve 1984’ten beri de her yılın Nisan ayında düzenlenmeye devam edilmiş.
1989 senesinde Uluslararası Film Yapımcıları Dernekleri Federasyonu’nca “özel konulu, yarışmalı festival” kategorisine dahil edilen festival, böylelikle “Uluslararası İstanbul Film Festivali” ismini almış.
John Malkovich, Emir Kusturica, Theo Angelopoulos gibi ünlü yönetmenlerin de katıldığı festivalde her yıl ortalama 200 sinema filmi 100 bine yakın izleyiciyle buluşuyor.
Türkiye’nin en kapsamlı film festivali olarak kabul edilen İstanbul Film Festivali’ne gösterilen ilgiyse oldukça fazla. Hatta öyle ki çoğu filmin biletleri satışa çıktığı gün tükeniyor ve ek seanslar açılıyor.
Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, Türkiye için özel bir anlam ve öneme sahip.
Ülkemizde düzenlenen ilk kadın filmleri festivali olan Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, yerli ve yabancı pek çok kadın yönetmenin hikayelerine ev sahipliği yapıyor.
Uluslararası alanda da tanınan ve hatırı sayılır bir öneme sahip olan festival aracılığıyla sinemanın dilinden faydalanarak kadının toplumdaki yeri ve günlük hayatta yaşadıkları zorluklara ilişkin farkındalık amacı yaratmak hedefi güdülüyor.
İlk olarak 1998 senesinde düzenlenen festival halen Ankara’da gerçekleştiriliyor.
Uzun metraj, kısa metraj, belgesel ve animasyon dallarında filmlerin yarıştığı festivale ayrıca yurt içi ve yurt dışından birçok yönetmen, basın mensubu ve sinema eleştirmeni katılıyor.
Festivalin düzenleyici olan Uçan Süpürge Vakfı, aynı zamanda Türkiye’nin farklı bölgelerin paneller ve söyleşiler düzenleyerek toplumda cinsiyet eşitliği bilincini tüm insanlığa aşılamak istiyor.
1970’li yıllarda sosyalizme olan inancın kaybedilmesiyle, sınıflı toplumlarda işçi sınıfının gündelik yaşam pratiklerini ele alan filmlerle karşılaşmak epey zorlaştı.
Fakat 1990’dan sonra kapitalizmin vahşi yüzünü göstermesi, işçi sınıfının ve yoksul halkın yeniden ayağa kalkması, ve onurlu bir direnişin başlamasına yol açtı.
Sinema aracılığıyla toplumun her kesimine ulaşmak hedeflendi ve ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde 1994 senesinde İşçi Filmleri Festivali düzenlendi.
2005 senesinde de ilk defa Türkiye’de düzenlenen festival kapsamında, işçilerin, emekçilerin, yaşamlarını, gündelik hayatta karşılaştıkları zorlukları ve hayallerini ele alan ve egemen ideolojinin dayattığı zorunluluklara alternatif çözümler üretmeyi amaçlayan amatör filmler izleyiciyle buluşuyor.
Türkiye’de şu ana kadar; Adana, Ankara, Antalya, Artvin, Balıkesir, Batman, Bolu, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Konya, Kocaeli, Mardin, Muğla, Niğde, Samsun, Sivas, Trabzon ve Zonguldak’ta düzenlenen festival, yurt dışında ise; Lefkoşa (KKTC), Torino (İtalya), San Francisco (Amerika Birleşik Devletleri), Londra (İngiltere), Seul (Güney Kore) ve Tokyo’da (Japonya) düzenlenmiş. Festivalin düzenleme komitesinde içerisinde ise; İSK, KESK, TÜRKİŞ, TTB, Halkevleri, Sendika.Org ve Çapul TV yer alıyor.
İlk kez 2008 yılında düzenlenen Documentarist İstanbul Belgesel Günleri, yurt içi ve yurt dışından pek çok belgesel gösterimine ek olarak sinema dersleri, sunumlar ve çeşitli etkinlikleri içine alıyor.
Avrasya Sanat Kolektifi (ASK) tarafından organize edilen festival, uluslararası alanda da Türkiye Belgesel Sektörü’nün gelişmesinde hatırı sayılır katkıda bulunuyor.
Her yıl 100’e yakın belgesel filmini, ortalama on bin izleyiciyle buluşturan Documentarist İstanbul Belgesel Günleri, her yıl birbirinden ünlü sanatçıları onur konuğu olarak festivale davet ediyor.
Biletler satışa çıktığı günden itibaren büyük ilgi görüyor. Bilet fiyatları ise ortalama 10 ile 20 TL arasında değişkenlik gösteriyor.
İlk olarak 1969 senesinde ‘Film Şenliği’ adıyla düzenlenen organizasyon, zaman içerisinde Türkiye’nin en köklü film festivallerinden birine dönüşmüş.
Son yıllarda bu ününü uluslararası platforma taşımaya başaran festival, “Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali” adını almış.
Genellikle her yıl haziran ayında düzenlenen festival, son birkaç yıldır eylül ayında organize ediliyor.
Her sene ortalama 70 bin izleyiciye ulaşan festival yalnızca yurt içi değil, yurt dışından da ortalama 1000 konuk ağırlıyor.
1998 senesinde Adana’da yaşanan deprem sonucunda Büyükşehir Belediyesi yönetiminin aldığı kararla iptal edilen festival, 1999 senesinde de Marmara depremi sebebiyle düzenlenemedi. Festival için ayrılan bütçe, Marmara depreminde zarar gören depremzedelere bağışlandı.
İlk olarak 200 senesinde düzenlenen Safranbolu Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali, Safranbolu Belediyesi’ tarafından hayata geçiriliyor.
Festivalin amacı, Safranbolu başta olmak üzere tüm Türkiye’nin kültürel mirasını korumak ve gelecek nesillerin aynı bilinçle hareket etmesini sağlamak. Bu bilincin yaygınlaşması için de belgesel filmleri aracı görevi görüyor.
2000 yılının eylül ayında, Osmanlı sivil mimarisinin tüm ihtişamıyla ayakta durduğu Safranbolu, kendine özgü festivali hayata geçirmiş ve 2004 yılında Safranbolu Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali’ni uluslararası alana taşıyarak tüm dünyanın parçası olabileceği bir organizasyon yaratmış.
Safranbolu Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali kapsamında birinciye Altın Safran ödülü takdim ediliyor.
Türkiye’nin en eski festivallerinden bir tanesi olan Uluslararası Adana Film Festivali, ilk olarak 1969 senesinde Adana Belediyesi ve Adana Sinema Kulübü hayata geçirildi.
Her yıl içeriğini zenginleştirerek yoluna devam eden festival, 1973’te ekonomik yetersizlikler sonucu 18 yıl sürecek olan uzun bir sessizliğe gömüldü.
1992 senesinde, Adana halkı ve sinemaseverlerden gelen yoğun talep sonucu Adana Belediyesi, Uluslararası Adana Film Festivali’ni yeniden canlandırdı.
Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali, film gösterimlerinin yanı sıra müzik, tiyatro, resim, fotoğraf ve düşünsel sanatlar alanında yaptığı çalışmalarla Adana halkını sanatın her alanıyla buluşturuyor.
1998 yılında yaşanan Adana depremi ve takip eden yılda gerçekleşen Marmara depremleri sebebiyle düzenlenmeyen festival, bütçesini depremzedelere bağışladı.
2005 yılına kadar yıla yayılan kültür sanat etkinlikleriyle faaliyetlerini sürdüren festival, 2005’te 12. Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali olarak yeniden düzenlendi.
Her yıl yurt içi ve yurt dışından ortalama 700 konuğun ağırlandığı Uluslararası Adana Film Festivali yaklaşık 70 bin sinemaseverle buluşuyor.
2002 senesinden itibaren her yıl düzenli olarak, Türkiye’nin farklı illerinde organize edilen Filmekimi, adından da anlaşılacağı üzere her sene ekim ayında düzenleniyor.
İlk başta yalnızca İstanbul’da düzenlenen Filmekimi, zaman içerisinde Bursa, Ankara, Bolu, Trabzon gibi farklı şehirlerde de gösterime girmiş.
İstanbul Film Festivali’nde de olduğu gibi organizasyon İstanbul Kültür Sanat Vakfı’na ait. Filmekimi döneminde özellikle İstanbul’da gösterime giren filmlerin seanslarına bilet bulabilmek oldukça zor. Satışa çıktıktan saatler sonra biletler tükeniyor. İstanbul’a oranla diğer şehirlerde bilet bulabilmek ise nispeten daha kolay.
Filmekimi kapsamında her yıl ortalama 200 sinema filmi gösterime giriyor. Festivalin ulaştığı izleyici sayısı ise 100 bine yaklaşıyor.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı, düzenledikleri organizasyonlara yoğun ilgi yaşanması sebebiyle Lale Kart adı altında bir üyelik programı çıkarttı. 5 farklı üyelik çeşidinin bulunduğu Lale Kart kapsamında İKSV’nin düzenlediği festival ve organizasyonlarda Lale Kart üyelerine ayrıcalıklar sağlanıyor. Filmekimi ve İstanbul Film Festivali biletlerinin satışında da Lale Kart kullanılabiliyor.
Genç nüfusun ağırlıkta olduğu Eskişehir’in sanata ve sanatçıya verdiği değer yadsınamaz.
Anadolu Üniversitesi tarafından organize edilen ve Türkiye’nin üniversite kimliği taşıyan uluslararası uzun metrajlı tek film festivali olma özelliği taşıyan Eskişehir Film Festivali, ilk olarak 1998 senesinde düzenlenmiş.
20 yıldır Eskişehir izleyicisine, dünyanın farklı kültürlerini ve sanat anlayışlarını görme imkanı sunan festival, Anadolu Üniversitesi’nin kuruluşunun 60. yılı olması sebebiyle 2018 yılında Kasım ayında düzenlenecek.
Geçtiğimiz dönemlerde mayıs ayında organize edilen festival, 2018 yılından itibaren olmak üzere kasım ayında düzenlenmeye devam edecek.
Tüm sinemaseverlerin ve İletişim Fakültesi öğrencilerinin merakla beklediği festival kapsamında film gösterimlerine ek olarak, yurt içi ve yurt dışından katılacak usta sinemacıların düzenledikleri söyleşiler, atölyeler ve sinema dersleri yer alacak. İzleyiciler için festival bu sene de dopdolu geçecek.
Türk sinema sektörünü hem maddi hem de manevi alanda desteklemek, film yapımcılarını nitelikli işler ortaya koymak adına teşvik etmek, Türk Sineması’nın dünyaya açılmasını sağlamak misyonuyla başlayan Antalya Altın Portakal Film Festivali ilk olarak 1964 senesinde düzenlenmiş.
Türkiye’nin en eski ve köklü festivali olan Altın Portakal Film Festivali, Asya ve Avrupa’da da kabul gören festivallerden biri haline gelmiş zamanla.
2015 yılından bu yana da “Uluslararası Antalya Film Festivali” adıyla düzenlenmeye devam ediyor. İsim değişikliğine gitmeden önce Ekim ayında düzenlenen Uluslararası Antalya Film Festivali, 2015 yılından itibaren kasım ve aralık aylarında düzenlenmeye başlanmış.
2014 senesinde Antalya Film Forum adıyla başlatılan proje kapsamında öncelikli olarak Türkiye’de olmak üzere Balkanlar, Ortadoğu, Akdeniz ve Türki Cumhuriyetler’de ortak yapım ve proje geliştirme imkanı sunuluyor.
1995 senesinde Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmek için yola koyulan Gezici Festival, Türkiye’nin sinema salonu dahi olmayan şehirlerine ulaşarak sinema kültürünü aşılamayı başardı.
Festivalin uğradığı şehirlerde teker teker sinema salonları açılmaya başlandı ve sinemanın en özel örnekleri beyaz perdeye yansıtıldı.
23 yıldır aktif olarak sinemaseverlerle buluşan Gezici Festival, bugüne kadar yurt içinde; Ankara, Artvin, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Edremit, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kars, Kastamonu, Kayseri, Malatya, Mersin, Ordu, Samsun, Sinop ve Van’da, yurt dışında ise; Bakü (Azerbaycan), Drama (Yunanistan), Saraybosna (Bosna Hersek), Tiflis (Gürcistan) ve Üsküp’te (Makedonya) boy göstermiş. Festival kapsamında yalnızca film gösterimleri değil, çeşitli atölye ve söyleşiler de gerçekleştiriliyor.
Yurt içi ve yurt dışından sinemaya gönül vermiş konukların da katılımıyla festivalin düzenlendiği kentlerde sanat, gündelik yaşamla iç içe ilerliyor.
Bağımsız filmlerin dağıtımcıları olan M3 Film ve Kariyo & Ababay Vakfı, bağımsız filmlerin vizyonda kendilerine yeterince yer bulamamasından ve sinema salonu zincirlerinin bağımsız filmlere yer vermek istemesinden ötürü Başka Sinema adı altında bir oluşuma gitmiş.
Başka Sinema kapsamında sinemaseverler, yurt dışında büyük başarı elde etmiş, festivallerden pek çok ödül almış bağımsız filmleri izleme fırsatına erişiyor.
Yıl boyunca aynı salonda en az 3 film olmak üzere bağımsız filmlerin gösterime sokulduğu Başka Sinema, sinemaseverleri yepyeni bir keşif yolculuğuna çıkartıyor. İzleyiciler de vizyonda kendilerine dayatılan filmleri izlemek yerine özgürlük alanlarını kendileri belirleyebiliyor.
Başka Sinema kapsamında gösterime geren filmler yeteri kadar uzun bir süre vizyonda kalıyor. Böylece sinemaseverler izlemek istedikleri filmi kendilerine bir boşluk yaratarak seyredebiliyorlar. Ayrıca gösterim sırasında filmlerde ara verilmiyor.
Bağımsız filmlerin yanı sıra sürpriz film geceleri, kısa filmler, belgesel filmleri, kült filmler, ön gösterimler ve hemen ardından film ekibiyle gerçekleştirilen söyleşiler, izleyiciyle interaktif şekilde yapılan etkinlikler, Başka Sinema kapsamında deneyimleyebileceğiniz etkinlikler arasında yer alıyor.
Başka Sinema şu an için İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir’de faaliyet gösteriyor.