Doğu Anadolu’nun en zengin mutfaklarından biri de tarihi İpek Yolu geçiş güzergahı üzerinde yer alan Bitlis’in geleneksel mutfağı.
Sebzeden meyveye, süt ürünlerinden et pek çok farklı lezzeti aynı tencerede buluşturan Bitlis mutfağında baharatlarından da rolü büyük.
Sert geçen kış mevsimi dolayısıyla Bitlisliler yazın bolca kış hazırlığı yapıyor. Tuzlama, konserve, salça, tarhana, pekmez ve reçel Bitlislilerin yaptığı kış hazırlıklarından başlıcaları. Pek tabii bu kış hazırlıkları Bitlis mutfaklarında muhteşem lezzetlere dönüşüyor.
Diyorum ve sizi Bitlis’in pişirmesi biraz zahmetli, biraz da masraflı ama lezzeti karşı konulmaz yemeklerine bir göz atmaya davet ediyorum.
Güneş doğmadan uyanıp, güne bol etli sıcacık bir kase çorba ile başlamak en sevilen Doğu geleneklerinden biri.
Siz de ziyaret ettiğiniz şehirlerde o yörenin geleneklerine uygun yaşamak istiyorsanız Bitlis’e gittiğinizde sabahın ilk ışıkları ile birlikte servis edilmeye başlanan gün doğumuyla birlikte tükenen avşor çorbasından mutlaka tatmalısınız.
Bitlis’in Ahlat ilçesinin öne çıkan lezzetlerinden biri de çireş çorbası.
Adını çorbanın ana malzemesi olan çireş otundan alan etli ve buğdaylı bu doyurucu çorba, özellikle kış aylarında Bitlis mutfaklarında çokça pişiriliyor.
Minik de bir bilgi verecek olursam çireş otu bazı bölgelerde çiriş otu olarak da biliniyor.
Bitlis mutfağının belki de en az duyulan ama evlerde en çok pişirilen lezzetlerinden biri glorik.
Mini mini köfteli nohutlu glorik, tek tabakta maksimum lezzet arayanların favorilerinden biri olmaya aday.
Genellikle esnaf lokantalarında bulabileceğiniz glorik, Bitlis’e gittiğiniz mutlaka tatmalısınız diyebileceğim lezzetler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Halk arasında çorti de denilen lahana turşusu ile yapılan muhteşem bir lezzet çorti aşı. Etli, bol turşulu çorti aşı özellikle kış aylarında sofraların olmazsa olmazlarından.
Çorti aşının en önemli püf noktalarından biri de lahana turşusunun sirke kullanılmadan sadece limon suyu ile yapılması.
Bitlis’in içinizi ısıtacak turşulu lezzetlerinden biri de turşu aşı çorbası.
Ekşi erik pestili ile yapılan nohutlu, buğdaylı, etli turşu aşı çorbası Bitlis mutfağının en doyurucu çorbalarından biri.
Hafif mayhoş aroması ile damaklarda hoş bir tat bırakan turşu aşına denk gelirseniz mutlaka tadın derim.
Bitlis usulü içli köfte görünüş itibariyle içli köfteyi andırsa da tadı ile farkını ortaya koyuyor. Bitlis köftesi hazırlanırken kıyma ve bulgur başta olmak üzere tüm malzemeler birlikte yoğurulup yuvarlanıyor.
Bitlis köftesi genellikle haşlandıktan sonra üzerine sıcak tereyağı gezdirilerek servis ediliyor. Ancak bence hafif çırpılmış sarımsaklı yoğurtla da efsane oluyor.
Özel kuyu tandırlarda etler pamuk gibi oluncaya dek pişirilen büryan kebabı, yanında sadece aynı tandırda pişirilen özel ekmeği ile servis ediliyor.
Siz de Bitlis gezinizde lokum gibi bir kebap ile kendinize mini bir ziyafet çekmek isterseniz büryan kebabı tam size göre.
Tadını böbrek yağı ve sumaktan alan soğan köftesi aslında bir nevi içli köfte.
İnce bulgur ve un ile hazırlanan hamurun içine bol soğanlı, sumaklı ve böbrek yağlı kıymalı bir harç dolduruluyor. Ardından yuvarlanıp haşlanıyor. Üzerine biberli tereyağı gezdirildikten sonra da afiyetle yeniyor.
Sakatatla aranız iyiyse soğan köftesini sevmemeniz için hiç bir sebep yok.
Dolma, Türk mutfaklarında en çok pişirilen yemekler arasında şüphesiz ilk sıralarda yer alıyordur. Taze sebze ile yapılanı ayrı kuru sebze ile yapılanı ayrı güzel.
Bitlis’in katıklı dolması da taze kabak ile yapılan nefis bir lezzet. Katıklı dolmayı klasik kabak dolmasından ayıran en temel özellik ise dolmaların minik halkalar şeklinde dilimlenerek servis ediliyor olması.
Hele bir de üzerine yoğurt ve salçalı sos gezdirdiniz mi tadına doyum olmuyor.
Bildiğimiz lahana sarmasının Bitlisli hali diyebilirim has dolması için.
Çok klişe olacak ama alt tarafı lahana sarması deyip geçmemek, has dolmasını bir de yerinde yemek lazım. Çünkü Bitlisliler dolmanın harcını yağlı kaburga eti ile hazırlıyorlar ve ortaya karşı konulmaz bir lezzet çıkıyor.
Her ne kadar keledoş denilince akıllara ilk Van gelse de keledoşun en çok Bitlis mutfaklarında pişirildiği söyleniyor.
Keledoş hazırlarken kuşbaşı kuzu eti ve buğday iyice yumuşayıp keşkek kıvamına gelinceye kadar pişiriliyor. Üzerine biraz yoğurt ve tereyağlı salçalı sos gezdirildikten sonra da servis ediliyor.
Hemen hemen her restoranda denk gelebileceğiniz keledoş, Bitlis’te tadılacaklar listenizde mutlaka olsun.
Ciğer seviyorsanız Bitlis’in koyun ciğerini köftelik bulgurla buluşturan ciğer taplaması tam size göre.
Bugüne kadar yediğiniz tüm ciğerleri unutturacak bir lezzet arıyorsanız ciğer taplamasını asla es geçmeyin derim.
Söylemeden de geçmek olmaz ciğer taplaması yanında bol köpüklü bir yayık ayranı ile efsane oluyor.
Türk sofraları pilavsız olmaz. Bu yüzdendir ki hemen hemen her ilimizin kendine has bir hatta birkaç pilavı var.
Bitlis mutfağının en lezzetli pilavlarından biri de kengerli bulgur pilavı. Kenger otunun bulgur pilavına kattığı tada ve rahiyaya inanamayacaksınız.
Özellikle esnaf lokantalarında sıkça pişirilen kengerli bulgur pilavına denk gelirseniz asla es geçmeyin derim.
Bitlis’in Ahlat ilçesi ile özdeşleşmiş lezzetlerinden biri de baklalı pilav.
Taze bakla başta olmak üzere farklı sebzeleri pirinçle buluşturan bu nefis lezzet özellikle bahar ve yaz aylarında Bitlis mutfaklarında sıkça pişiriliyor. Denk gelirseniz tatmanızı öneririm.
Bitlis mutfaklarının en sevilen lezzetlerinden biri de bir nevi mantı diyebileceğim şemşerok.
İçi kuşbaşı kırmızı et dolgulu hamur parçaları tercihe göre kızartılarak ya da haşlanarak yapılıyor. Ancak sarımsaklı yoğurt ve salçalı sos şemşeroğun değişmezi.
Et ağırlıklı bir mutfağı olan Bitlis’te balık yemek isterseniz Van Gölü kenarındaki restoranlardan birine gidin derim.
Farklı balık çeşitleri bulmak da mümkün ancak benim önerim Van Gölü’nden çıkan inci kefalini tatmanızdan yana.
Mutfakta kalan her malzemenin ayrı bir lezzete dönüştüğünün en tatlı örneklerinden biri teter.
Bir nevi ekmek kadayıfı diyebileceğim teter alışık olduğumuz Afyon usulü ekmek kadayıfından biraz farklı.
Bayat ekmekler pekmez, su ve tereyağı ile hazırlanan özel bir şerbetle ıslatılıyor. Ekmekler şerbeti iyice çekip yumuşadıktan sonra da bol ceviz, kaymak ya da sade dondurma ile servis ediliyor.
Rafine şeker kullanılmadan bal ve ceviz ile yapılan güzbez tatlısı Bitlis mutfağının nadir bulunan ama en karşı konulmaz tatlılarından biri.
Genellikle evlerde pişiriliyor o yüzden gördüğünüz yerde asla es geçmeyin derim.
Çıtır çıtır hamuru iç baymayan şerbeti ile gönülleri fetheden Bitlis lezzetlerinden biri de ahlat lokma.
Ahlat lokması tadına da görüntüsüne de alışık olduğumuz lokmalar yuvarlak yapılmıyor.
Ortası delik halka şeklinde yapılan Ahlat lokması çıtır hamur tatlısı sevenlerin favorilerinden.
Bitlis’e giderseniz meşhur küp peynirinden, Nazik ve Aygır göllerinde avlanan aynalı sazan balığından tatmadan, kara kovan balından, ata tohumdan üretilen Şehcıman pirincinden almadan dönmeyin derim.