Mezopotamya ve Anadolu medeniyetlerinin geçiş noktalarından biri olan ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi şehirlerinden biri olan Diyarbakır’ın geçmişi dokuz bin yıl öncesine dayanıyor. Bu köklü geçmiş, bölgede muazzam bir kültürel çeşitliliğin oluşmasına olanak sağlamış.
Yıllarca bu topraklarda bir arada yaşayan Türkler, Araplar, Ermeniler, Kürtler, Süryaniler, Zazalar ve Yahudiler Diyarbakır mutfak kültürünün gelişmesinde ve bu denli zengin olmasında büyük bir rol oynamıştır.
Onlarca kültüre ve medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır’ın yemek kültüründe etli yemeklerin ağırlıklı olduğu zengin mutfağını keşfe çıkmaya ne dersiniz?
Liste hazırlanırken belli bir kıstas üzerinden sıralama yapılmamıştır.
İçindekiler
Çeşit çeşit reçelli, bolca peynirli, lor kavurmalı, kızartmalı, tabi ki yumurtalı ve bir çeşit tuzlu helva olan ‘Murtuğa’lı kuş sütü eksik bir serpme kahvaltı etmek istiyorsanız tercihinizi Hasan Paşa Hanı gibi tarihi mekanlardaki kahvaltıcılardan yana kullanabilirisiniz.
‘‘Yok ben o kadar turist kalabalığı istemem’’ derseniz de bir çok alternatifiniz var. İşte Diyarbakır’ın gönüllere taht kuran enfes kahvaltıcıları:
Sıcacık pidenin arasında ev yapımı kavurmadan koyup yemek, yine ev yapımı sucukla yapılan sucuklu yumurtanın sarısını tazecik ekmeğinizle patlatmak, çeşit çeşit köy peyniri arasında kendinizi kaybetmek, acılı ezmenin damağınızda bıraktığı tada hayran olmak istiyorsanız güne Mustafa’nın Kahvaltı Dünyası’nda mükellef bir kahvaltı başlamanızı şiddetle tavsiye ederim.
Biraz turistik olmaya başlamış bir mekan olsa da Diyarbakır’a kadar gelmişken tarihi Hasan Paşa Hanı içinde kahvaltı etmeden dönmek olmak derseniz Meşhur Kahvaltıcı Kadri’ye bir şans verebilirsiniz.
Kavurmalı yumurtalı, çeşit çeşit peynirli, ballı kaymaklı güzel bir kahvaltı sofrası Meşhur Kahvaltıcı Kadri’de sizi bekliyor.
Şöyle tereyağında yumurtalı, bolca peynirli, tahin pekmezli, ballı kaymaklı hem göze hem de mideye hitap eden bir kahvaltı istiyorsanız Hasan Paşa Kahvaltı Evi güzel bir alternatif olacaktır.
Hasan Paşa Kahvaltı Evi’nin sıcacık pidelerle taçlanan kahvaltı sofrasından kalkmak istemeyebilirsiniz.
Turistik mekanların dışına çıkıp yerli halkın da favorilerinden olan salaş bir kahvaltıcı arıyorsanız Kahvaltıcı Edip’e mutlaka bir şans verin derim.
Kahvaltıcı Edip’in tüm kahvaltılıkları güzel ama ev yapımı kavurma ve közlenmiş biberle hazırladıkları yumurtanın lezzeti tam anlatılmaz yaşanır türden.
Diyarbakır’a yolunuz düşerse Kahvaltıcı Edip’e sırf o yumurta için bile uğrayabilirsiniz.
Nefis bir serpme kahvaltı için uğrayabileceğiniz yerlerden biri de Diyarbakır Kültür Evi.
Üstelik haftanın her günü 14:00 – 22:00 saatleri arasında canlı müzik var.
Söylemeden de geçmek olmaz hafta sonlarına özel çiğ köfte de yapıyorlar.
Gün içinde zaten durmadan yemek tadacağız bari kahvaltıyı ayaküstü bir şeylerle hafif geçirelim derseniz Aydın Büfe’ye bir şans verebilirsiniz.
Aydın Büfe’nin ev yapımı kavurma ile hazırlanan kavurmalı ya da sucuklu tostunun tadına bakamanızı öneririm.
Diyarbakır’ın az bilinen geleneklerinden biri de yağlı ekmek kültürü.
Klasik ekmek fırınlarında hazırlanan ve adından da anlaşıldığı üzere oldukça yağlı, tırnak pideyi andıran bu özel ekmekler Diyarbakır kahvaltılarının olmazsa olmazlarından.
Yağlı ekmeğin tadına bakmak isterseniz Akkaya Ekmek Fırını’na uğrayabilirsiniz.
Diyarbakırlıların kahvaltı için sıklıkla gittiği mekanlar arasında ilk sıralarda yer alıyor Ciğerci Zeki Usta.
Kahvaltıda ciğer yemeye alışık değilseniz de öğlen saatlerinde Zeki Usta’ya mutlaka uğrayın derim.
Ciğerci Zeki Usta’da ciğerinizi ister ocağın hemen kenarında ayaküstü yiyin isterseniz de kapalı alanında oturarak uzun uzun keyif yapın tercih sizin.
Yok böyle bir lezzet: Ocakbaşına oturuyorsunuz ve her istediğinizde usta sıcak sıcak ciğeri şişten ekmeğe çekip anında servis ediyor.
Özel baharatlarla tatlandırıldıktan sonra yağlanan ekmeklerle servis edilen bu ciğeri yemelere doyamayabilirsiniz, demedi demeyin.
Ciğer yemek istemezseniz de Xale Meheme’de kebap çeşitlerinin olduğunu da belirtelim.
Salaş mı salaş bir mekanda tadına doyamayacağınız ciğer yanında da enfes soslu bir soğan yemek istiyorsanız adresiniz Umut Ciğercisi olsun derim.
Ciğerinizin yanında bakır kaplarda servis edilen bol köpüklü ayranlarından içmeyi de ihmal etmeyin.
Remzi Usta’nın ciğeri ve yanında gelen ikramlıkları kesinlikle enfes.
Remzi Usta’da ortaya gelen ciğerleri dürüm yapıp yemeye doyamayacaksınız.
Bence Diyarbakır’a gelip de ciğer tatmadan dönmek olmaz ama Remzi Usta’da ciğer sevmeyenler için köfte, çöp şiş gibi alternatifler de var.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde her yörenin kendine özgü bir lahmacunu var.
Diyarbakır usulü lahmacun nasıl oluyormuş bir tadalım derseniz de buyrun Diyarbakır’ın en iyi lahmacuncularına…
Düşününce bile insanın ağzını sulandıran incecik çıtır çıtır bir lahmacun yemek istiyorsanız Diyarbakır Lahmacun Merkezi’ne gitmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Diyarbakır Lahmacun Merkezi’nde etsiz lahmacun ve peynirli pide gibi alternatiflerin olduğunu da söylemeden geçmek olmaz.
Yanında harika ikramlıklarla gelen çıtır çıtır bir lahmacun için uğrayabileceğiniz yerlerden biri de Buket Lahmacun.
Buket Lahmacun’da bir lahmacun ile asla yetinemeyeceksiniz demedi demeyin.
Lahmacun konusunda oldukça iddialı olan mekanlardan biri de Tabier.
Siz de ufak bir öğlen atıştırması için Tabier Lahmacun’a uğrarsanız bakır kaselerde servis edilen ve kaşıkla içilen ayranlarının da tadına bakmanızı tavsiye ederim.
Bakmayın siz adının lahmacun olduğuna Birtat’ta pideden ızgaraya sac tavadan kebaba bir çok farkı seçenek var.
Ancak Birtat Lahmacun’a giderseniz benim önerim tabi ki lahmacununun tadına bakmanızdan yana olacak.
Biraz da Diyarbakır mutfağının kallavi yemeklerini keşfetmek lazım diyorsanız şimdi sıralayacağım restoranlara mutlaka şans vermelisiniz.
Esnaf lokantası denilince Diyarbakır’da akla ilk gelen yerlerden biri Hacı Halid.
Siz de kemikli kuzu butu ile yapılan kenger meftunesinden kaburga dolmasına ya da nar suyu ile tatlandırılan nardan aşı gibi Diyarbakır’ın yöresel lezzetlerini ve ev yemeklerini tatmak istiyorsanız adresiniz Hacı Halid olsun derim.
Ben öğlen saatlerinde o kadar ağır yiyemem derseniz de sebzeli kebap ya da kuru fasulye gibi birçok alternatifin Hacı Halid’de sizi beklediğini söylemeden geçmek olmaz.
Diyarbakır mutfağı denilince akla ilk gelen yemeklerden olan kaburga dolması ve mumbar dolması yiyebileceğiniz en lezzetli yerler arasında ilk sıralarda geliyor Kaburgacı Selim Amca.
Siz de en kallavisinden Diyarbakır’ın yöresel yemeklerini tatmak isterseniz istikametiniz Kaburgacı Selim Amca olsun derim.
Pek çok ilde şubesi olsa da Tavacı Recep Usta aslen Diyarbakırlı olan bir mekan.
Siz de her şey yerinde daha lezzetli diye düşünenlerdenseniz Tavacı Recep Usta’ya bir şans verebilirsiniz.
Tavacı Recep Usta’ya giderseniz benim önerim parça et, sivri biber, sarımsak, domates ve özel baharatlarla tatlandırılarak pişirilen sac tavanın tadına bakmanızdan yana olacaktır.
Lüle Kebabı’ndan patlıcanlı kebaba enfes kebapların Diyarbakır’daki en lezzetli adreslerinden biri de Hazrolu Mehmet.
Hazrolu Mehmet’in enfes kebapları arasında seçim yapmakta zorlanırsanız tercihinizi birçok lezzeti tatma şansı bulabileceğiniz karışık kebaptan yana kullanabilirsiniz.
Acılı kebaptan ciğere, kemikli kaburgadan vali kebabına enfes lezzetler Vedat Onur Ocakbaşı’nda sizi bekliyor.
Yemek tercihiniz ne olursa olsun Vedat Onur Ocakbaşı’nda tatlınız mutlaka kadayıf olsun derim.
Diyarbakır’ın modern yüzünü keşfetmek isterseniz de birçok farklı alternatif sizi bekliyor. Gelin şimdi de bu restoranları keşfedelim.
Şık dekorasyonu ile dikkat çeken Hancı Diyarbakır’ın en şık restoranları arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Damak çatlatan kebaplarının yanı sıra Hancı’nın enfes bir de hamburgeri var. Ancak bana sorarsanız Hancı’ya giderseniz tercihinizi yöresel yemeklerden yana kullanın. Özellikle iç pilavı bence bir efsane.
Beğendili incikten kuzu tandıra, acısız Diyarbakır Kebabı’ndan altı ezmeli kebaba birçok farklı çeşit bulabileceğiniz yerlerden biri de Fırın-ci.
Onlarca çeşit arasında ne yiyeceğinize bir türlü karar veremezseniz de ortaya içinde küçük porsiyonlarda farklı seçenekler sunan Yöresel Sunum ya da Aşçı Tabağı söyleyebilirsiniz.
Et yemek istemezseniz de Fırın-ci’nin fırınından enfes pideler çıkıyor. Özellikle kavurmalı kaşarlısı bence bir efsane.
Diyarbakır’ın damak çatlatan kadayıfını yemelere doyamayacaksınız…
Kadayıfçı Saim Usta, yuvarlak burma kadayıftan cevizli kadayıfa, Arnavut Baklava’dan soğuk baklavaya, fıstıklı çimdikten cevizli bülbül yuvasına şerbetli tatlının her halini bulabileceğiniz bir cennet.
Kadayıfçı Saim Usta’ya giderseniz sadece orada yemekle kalmayıp dönerken birkaç kutu da paket almayı ihmal etmeyin derim.
İster kadayıf isterseniz de Antep fıstığı ile doldurulmuş bohça…
Sıtkı Usta’nın tüm tatlıları birbirinden lezzetli olsa da benim favorim kesinlikle kaymaklı fıstıklı kadayıf.
Siz de günü tatlısız bitiremeyenlerdenseniz Sıtkı Usta’ya mutlaka uğrayın derim.
Şerbeti tam kıvamında kıvamında üzeri bol fıstıklı çıtır çıtır bir Diyarbakır kadayıfı yemek istiyorsanız Asrın Kadayıfçısı güzel bir alternatif olacaktır.
Kadayıfınızın yanında bir bardak da demli çay içmeyi ihmal etmeyin derim.
1907 yılından beri hizmet veren bir aile işletmesi olan Hacı Levent Künefe’de kadayıf, künefe ve baklavanın her halini bulabilirsiniz.
Diyarbakır’ın en lezzetli tatlıcılarından biri olan Hacı Levent Künefe’ye giderseniz yanında çay, süt, su, kahve, meyve gibi ikramlıklarla servis edilen tatlılar ile kendinize mini bir ziyafet çekebilirsiniz.
Başka yerlerde kolay kolay bulamayacağınız taze tahin helvasını tatmak isterseniz Öz Asrın Helva ve Kadayıf Salonu’na mutlaka uğrayın derim.
Mayalı ve mayasız olmak üzere iki farklı helva çeşidi olan Öz Asrın Helva ve Kadayıf Salonu lezzetli bir tatlı molası vermek isteyenleri bekliyor.
Sülüklü Han’da alıç veya karadut şerbeti içmeden, hemen hemen her köşede karşınıza çıkan ve karşı konulmaz bir sokak lezzeti olan halka tatlısından yemeden, Peynirciler Pazarı’ndan Diyarbakır’ın meşhur örgü peynirinden, Çermik ve Çüngüş’te yetişen enfes üzümlerin kurusundan, Kör Yusuf’tan bolca baharat, Hevsel Bahçesi’nden cevizli sucuk, Diyarbakır Çöreği gibi yöresel lezzetlerden almadan Diyarbakır’dan dönmeyin derim.