Kategoriler Yurt İçi

Iğdır’da Gezilecek Yerler

Nüfusu 200.000’e yakın olan Iğdır, Türkiye’nin en doğusunda yer alan en güzel ve en sevimli illerinden birisidir.

Doğudaki diğer şehirlerimizin aksine mikro klima iklimi ile adeta Akdeniz havası yaşatan bu şehir, tarihi ve kültürel olarak her zaman önemli bir şehrimiz olmuştur. Doğu Anadolu’nun en doğu ucunda Akdeniz iklimiyle karşılaşmak ziyaretçiler için ilginç bir tecrübe olabilir.

Tarihi olarak birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Iğdır, 24 Oğuz boyundan, yirmi birincisi olan Oğuz Han’ın evladı Cengiz Bey’in evladı “Iğdır Bey”dir. Yani, Cengiz Han’ın oğlunun adı Iğdır’dır.

“Ulu ve yiğit başkan” gibi oldukça olumlu anlamları olan Iğdır’ın dört kardeşi vardır ancak en büyük kendisidir.

Bölgeye tıpkı komşu il Ardahan gibi ilk olarak Hititlerin öncülleri arasında sayılan Hurrilerin yerleştikleri düşünülmektedir.

Tarih öncesinden beri toplumların uğrak noktası olan Iğdır’da Hurrilerin ardından, Mitanniler, Etiler, Asurlular, Kimmerler, Metler, Persler, Sümerliler ve Subailer hüküm sürmüştür. Tarih boyunca onlarca kültür ve medeniyete ev sahipliği yaptığı için şehirde canlı ve renkli bir kültür hayatı oluşmuştur.

Iğdır tarihine ilişkin çok sayıda anlatı bulunur. En ilginç anekdotlardan birisi ise milattan önce Trakya’da yaşayan Frigler’in çok uzun bir yol alarak Iğdır dâhil Anadolu’nun pek çok şehrine göç etmesidir. Trako-Friglerin bölgeyi ele geçirmesi ile birlikte Etiler’in hâkimiyeti sona ermiştir.

Sonraki dönemlerde bölgenin hakimiyeti Kasit kabilesine geçerken, Urartular ve Asurlar’da bölgede hak iddia etmeye başlamıştır.

Urartuların hükümdarlığını sonlandıran ise Sakalar olmuştur. Persler, Arsaklılar ve Sasaniler gibi pek çok devlet bu topraklarda hüküm sürmüştür.

13. yüzyılda doğuda birçok toplumun kaderini derinden etkileyen Moğol İstilası ise bölgede büyük bir değişikliğe neden olmuştur.

Neredeyse 16. yüzyıla kadar Iğdır bölgesi, Moğollar tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Ancak 16. yüzyılda Çaldıran ve Tebriz Savaşlarını ardından Iğdır beldesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir toprak parçası olmuştur. Osmanlı hakimiyetine geçmesine rağmen bölge, Osmanlı – İran çekişmesine sahne olmaya devam etmiştir.

18. ve 19. yüzyıllar arasında bir süre İran hakimiyetinde kalan Iğdır, görüldüğü gibi hem antik hem de komşu ülkelerin uzun yıllar yaşadığı bir kent olmuştur.

93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı’nın sonrasında Ruslar’da bu bölgede 42 yıl boyunca egemen olmuştur.

Rusların Bolşevik İhlali nedeniyle kendi iç çalkantıları sonucunda bölgeden çekilmesi sonucunda bölgeye Ermeniler hakim olmuştur.

1920’de tekrar Türklerin hakimiyetine geçen bölge, şehir ilan edilmiştir.

Iğdır, kendine özgü iklimi ve zengin kültürel mirası ile hem Türkiye’den hem de dünyadan birçok ziyaretçiyi kendisine çekmektedir.

Iğdır’da İklim, Ne Zaman Gidilir?

Doğu Anadolu bölgesinin en yumuşak iklimine sahip olan Iğdır, diğer doğu illerinden geçiş yapıldığında sizi oldukça şaşırtabilir. Diğer Doğu Anadolu şehirlerinden farklı olarak Iğdır’da yumuşak bir iklim vardır.

Bir anda suratınıza doğru gelen ve vücudunuzda hissetmeye başladığınız sıcak havalar oldukça hoştur.

Erzurum ve Kars’ta kışlık kazaklar giyerken, Iğdır’da en ince kıyafetlerinizi giyebilirsiniz.
Yazların sıcak ve uzun geçtiği bu bölgemizde, Iğdır Ovası’nın etkileri görülür.
Orman bakımından çok zengin olmasa da dağlar ve ovalar sizi etkileyebilir.

Bu yüzden her mevsimde Iğdır’a rahatlıkla gidebilir ve tarihi güzelliklere doyabilirsiniz.

Iğdır’a Ulaşım, Nasıl Gidilir? & Şehir İçi Ulaşım İmkânları

Karayolu üzerinden kendi aracınız ile Iğdır’a ulaşmak isterseniz, şehirdeki bağlantı yolları şehirlerarası ve şehir içi olmak üzere iki kısımdan oluşur.

Iğdır’a komşu iller olan Erzurum, Kars ve Doğubeyazıt’tan Iğdır şehir merkezine gelmeyi düşünüyorsanız Dil Ovası’nı takip ederek Nahçıvan’a kadar gidebilirsiniz.

Şehir içi yollar da Dil Ucu sınır kapısından başlayıp Kars ve Erzurum şehirlerine kadar ilerler.

En kısa sürede Iğdır’a ulaşmam gerekiyor diyorsanız Küllük köyünde inşa edilmiş, Iğdır Havalimanı’ndan faydalanabilirsiniz. Erken davranırsanız uygun fiyatlı biletleri almanız da mümkün! Iğdır uçak biletleri için tıklayınız.

Kars Tren İstasyonu’nu da kullanarak Iğdır’a rahatça ulaşım sağlayabilirsiniz. Tren istasyonunun saatlerini ve istikametlerini internet üzerinden takip edebilirsiniz. Tren istasyonundan şehir merkezine toplu taşıma araçları veya minibüsleri kullanarak ulaşabilirsiniz.

Şehirler arası otobüs seferleri ise nereden bindiğinize bağlı olarak istikameti değişir. İstanbul veya Ankara’dan geliyorsanız yol uzunluğunu hesaplayarak otobüs bileti almakta fayda var. Ülkemizin birçok şehrinden Iğdır’a direkt sefer bulabilirsiniz.

Iğdır’da Gezilecek Yerler

Iğdır’da Görülmesi Gereken Tarihi Yerler

Aslanlı Kulesi

Tuzluca ilçesinde bulunan Aslanlı Kulesi, Aslanlı Köyünde kurulmuştur.

Sur izleri de üzerinde bulunan Aslanlı Kulesi, tarihsel olarak önemini korumaktadır.

Iğdır Kervansarayı

13 yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti tarafından inşa ettirilen Iğdır Kervansarayı, Iğdır’daki geçmiş dönemlerin ticaret merkezlerindendir.

2008’de Vakıflar Genel Müdürlüğünce koruma altına alınan Iğdır Kervansarayı’nda daha sonraki yıllarda yenilikler yapılmıştır.

Iğdır Ermeni İşgali Anıtı

Şehir merkezinde konumlanan Anıt Müze, Ermeniler’in Iğdır’da yaşadığı dönemde öldürülen  kişileri anmak adına yaptırılmıştır.

Bu anıtı ziyan ederek yöredeki tarih hakkında daha çok bilgi edinebilirsiniz.

Karakoyunlu Koçbaşlı Açık Hava Müzesi

Karakoyun ilçesinin merkezinde yer alan Açık Hava Müzesi, Koç Başlı Mezarlar olarak da bilinir.

Iğdır Ovası’nda bulunan hemen hemen her mezarlık koç başlı mezarlardan oluşur.
Bu mezarların Karakoyunlular döneminden kaldığı düşünülmektedir.

Oldukça ilginç olan koçbaşlı mezarların kahramanlığı simgelediği düşünülür.

Bu uygulamanın Orta Asya’da yaşayan kültürlerden etkilenerek yapıldığı düşünülmektedir.

Günümüzde Müze olarak kullanılmaya başlanan bu alan, oldukça ilgi çekicidir.

Aralık Ortaköy Tarihi Ev

Aralık ilçesinde bulunan Ortaköy Tarihi Evi, 2. Dereceden Koruma Anıtı olarak korunmaktadır.

19. yüzyılda yaptırılan bu tarihi ev, Osmanlı mimarisini yansıtır ve tarihe ışık tutar.

Karakoyunlu Kalesi ve Yerleşim Alanı

Karakoyunlu ilçesinde bulunan Kale, bölgedeki en eski yerleşim alanlarından biri olarak mağara yerleşkelerinin yanındadır.

İçeride Bebek Mağarası da bulunan bu alan Mağara Tepesi olarak da bilinmektedir.

Karakale Harabesi

Iğdır’ın en eski yerleşkelerinden biri olan Karakale Harabesi, Bizans döneminde yapılmıştır.

Ermenistan ile sınır komşusu olan kale, Urartulara karşı bölgeyi korumak için yaptırılmıştır.

Selçuklu Kervansarayı

Anadolu Selçuklu döneminden kalan Selçuklu Kervansarayı, Selçuklu döneminin mimarisi ve kültürünü yansıtan oldukça değerli bir yapıdır.

12. yüzyıla ait bu eser, daha sonraki yıllarda bakanlık tarafından koruma altına alınmıştır.

Kalıntıları büyük oranda korunmuş olan Selçuklu Kervansarayını ziyaret ederek yöre hakkında daha çok bilgi edinebilirsiniz.

Ahura Harabeleri

Ağrı Dağı’nın eteklerinde bulunan Ahura Harabeleri, Artaksiyalı Krallığı’ndan kalma bu harabeler, antik dönemlere ışık tutar.

Milattan Önce 2. yüzyılda Artaksiyalıların yerleşim alanı olan bu bölgeyi ziyaret ederek antik kültürler hakkında aydınlanabilirsiniz.

Harmandöven Kervansarayı

Selçuklular döneminde yaptırılan Harmandöven Kervansarayı, antik dönemlerden kalma İpek yolunun üzerindedir.

12. yüzyılda yaptırılan bu kervansarayın büyük bir kısmı korunmaktadır.

Leylek Heykeli

Iğdır’ın girişinde bizleri karşılayan bu leylek heykelleri Iğdır’ın simgelerindendir.

Her mevsim Iğdır’da yaşayan leylekleri temsil eden leylek heykelleri, Iğdır ile bütünleşmiş durumdadır.

Hatta sırf bu sebeple Iğdır, “Leylek Kenti” olarak da bilinmektedir.

İlin her köşesinde leylekler ile karşılaşmanız mümkün!

Köroğlu Kalesi

Tuzluca ilçesinde konumlanan Köroğlu Kalesi, ilçe merkezine oldukça yakındır.

Efsaneye göre, ünlü Köroğlu, bu kaleyi gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır.

Hatta civarda bulunan Aras Nehri’nin bu gözetleme kulesi sayesinde düşmanlardan korunduğu aktarılmaktadır.

Gökdekli Kümbeti

Aralık ilçesinde konumlanan Gökdekli Kümbeti, beldede oldukça saygın bir yeri olan Hacı İbrahim Gökdek adına inşa ettirilmiştir.

Bölge halkı için son derece değerli olan Gökdekli Kümbeti’nda üç kişinin mezarı bulunur.

Mezarların kime ait oldukları gizemini korusa da yapının oldukça eski olduğu bilinmektedir.

Urartu Tepeleri (Kültepe)

Melekli bölgesinde yer alan Urartu Tepeleri, 1913’te yapılan kazılarda ortaya çıkmıştır.
Urartulara ait olsa da, bu kazılarda yontma taş devrine ait süs eşyaları, tabancalar ve mühür gibi pek çok eşyaya rastlanılmıştır.

Bu tepeler hem dağ bisikletlerine ilgi duyan hem de atlı geziler için yöredeki en güzel manzaralara sahiptir.

Melekli Tufan Ali Açık Hava Müzesi

Melekli bölgesinde yer alan Melekli Tufan Ali Açık Hava Müzesi, Aras Türklerinden kalma bir yapıdır.

Iğdır’ın şehir merkezine de oldukça yakın olan Müzeden tarihi koçbaşları müzesini de rahatlıkla görebilirsiniz.

Bölgedeki harabelerin bakım altına alınarak müzeye çevrilmesini sağlayan ise bölgenin önde gelenlerinden Coşkun Oluz’dur.

Bulakbaşı Karasu Mesire Alanları

Belde insanları tarafından Karasu Çayı olarak da bilinen mesire alanları, Iğdır’ın en güzel piknik alanlarından biridir.

Related Post

Oldukça geniş bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliği ile hayran kalacağınız Bulakbaşı Karasu Mesire Alanlarına ne zaman isterseniz gidebilirsiniz.

Tuzluca Mesire Yerleri

Tarihi olarak da oldukça önemli yapıları bulunan Tuzluca ilçesindeki mesire yerleri sizlere Karadeniz havası yaşatır.

Hem piknik hem kamp için uygun olan bu alanda doğanın keyfini sürebilirsiniz.

Hakmehmet Ziyaretgahı

Bu konuda da herhangi bir bilimsel araştırma olmamasına rağmen, bölge halkının aktardığına göre Hakmehmet, Şemsi Tebrizi’nin kardeşidir ve buradaki mezarlık ona aittir.

Beldede yaşayan yerel halk, bu mezarın gerçekten de Hakmetmet adlın zata ait olduğunu düşünür ve her sene muharrem ayında bu kutsal mekanı ziyaret ederler.

Nuh’un Türbesi

Erhacı kırmızı tepe olarak bilinen bölgede Hz.Nuh’un büyük felaketten sonra ilk namaza durduğu yer olduğu söylenir.

Yöre halkının aktardığı bu hikâye temel alınarak yetkililer Nuh Türbesini inşa etmiştir.

Buradaki amaç sizlerin de pek tabii anlayacağı üzere inanç turizmini geliştirmek.

Iğdır’da Görülmesi Gereken Doğal Güzellikler

Tuzluca Tuz Mağaraları

Gizemi ile herkesi büyüleyen Tuz Mağaraları da Tuzluca ilçesinde bulunur.

Mağaralardan çıkarılan tuz ise bölgenin ticari damarlarından birisidir.

Hatta bu doğal mağara tuzunun pek çok hastalığa şifa olduğu düşünülür.

Meteor Çukuru

Iğdır’ın en ilginç doğal alanı olan Meteor Çukuru, gerçekten de gökyüzünden göktaşı nedeniyle oluşmuştur.

1982’de düşen meteor sonrası oluşan bu çukur yerel halk başta olmak üzere herkesin ilgi odağında olmuştur.

Yeryüzündeki ikinci en büyük meteor çukuru burada yer alır.

Türkiye’de oldukça nadir görülen bu oluşumu kaçırmamalısınız.

Ağrı Dağı

Ülkemizdeki en yüksek dağ olan Ağrı Dağı’nın bir kısmı da Iğdır’da bulunur.

Volkanik bir oluşum olan Ağrı Dağı, özellikle spor dalları ile uğraşanların ilgi alanındadır.

Aras Nehri

Haftasonu aileniz veya arkadaşlarınız ile hoşça vakit geçirmek isterseniz, Aras Nehri’nin muhteşem manzarasına bakarak eğlenebilirsiniz.

Konaklama imkânı da bulunan Aras Nehri’nde her türlü hizmet bulunmaktadır.

İrem Bağları

Ağrı Dağı’nın yamaçlarında bulunan İrem Bağları, harika doğa manzaraları ile oldukça etkileyici!

Iğdır’ın en yeşil alanlarından biri olan bu böğe sayesinde yeşile doyabilirsiniz.

Yöre halkının anlattığı efsaneye göre, burada yediğiniz üzüm bağları dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmaz, eşsiz ve benzersizdir.

Hz. Nuh’un gemisinin buradan geçtiği düşünüldüğü için de oldukça yoğun talep görür.

Şahmeran Tepesi ve Mağarası

Şehir merkezine 5 km mesafedeki Melekli ilçesinde yer alan Şahmeran Tepesi ve Mağarası, çeşitli hikâyelere ve masallara konu olmuştur.

Yöre halkının anlattığı hikâye ise oldukça ilginçtir. Sonu bucağı olmayan oldukça geniş bu mağarada, yılanların en görkemlisi ve en korkulanı Kral Şahmeran, bu yöredeki bir insana âşık olur. Aşkının karşılıklı olduğunu anlayınca Şahmeran ve âşık olduğu kişinin ilişkisi bu mağarada devam eder. Birbirleri ile ilişkiye girerler ve gizli gizli buluşurlar.

Hikâyenin sonunda ne olduğu bir sır olarak kalsa da, tabiki bu hikâyenin gerçekliği gizemini korur.

Yıllar sonra bu geniş mağarada yontma taş devrine ait pek çok eşya bulunmuştur. Hatta yörede yaşayan insanların evlerinde dahi bu kalıntılardan izler vardır.

Halıkışlak

Ermenistan ve Iğdır arasındaki Tuzluca ilçesinde bulunan Halıkışlak, piknikseverlerin başlıca duraklarından!

Her iki toplumdan da enstantaneler taşıyan bu mesire alanında keyifli ve güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Zerdüş Tapınağı

Zerdüştlük inancına mensup olanlara ait bu tapınak Ahura beldesinde yer alır.

Bu konuya dair herhangi bir bilimsel anlaşma bulunmasa dahi, beldede yaşayan insanların atalarından gelen bir inanışa göre, burada eskiden ateşe tapan Zerdüşt Türkler yaşardı.

Tek tanrılı dinlerden biri olan Zerdüştlük inancının felsefesi ise şudur: “İyi düşün, iyi konuş, iyi işler yap.”

Dinazor Tepesi

Dinazor Tepesi olarak adlandırılan bu bölgede tıpkı diğer efsaneler gibi burada da dinazorlara özgü hikâyeler anlatılmaktadır.

Hikayeye göre, Urus olarak bilinen bu bölgede Apatosaurus adlı bir dinazor türü yaşamıştır. Ancak belde halkı bu ismi kısaltarak kısaca “Urus” demişlerdir.

Ağrı Dağı büyük bir felakete yol açarak patladığı zaman bu değerli dinazor hayatını kaybetmiş ve önce bir taş haline gelmiş, sonrasında ise fosil olmuştur.

Iğdır’da yaşayan dinozorların 140 milyon öncesine dayandığı düşünülür.

Iğdır Festivalleri

Geleneksel Iğdır Kayısı Festivali

Her sene Haziran ayında düzenlenen kayısı festivali oldukça renkli geçer ve her ilden katılım sağlanır. Eğer Iğdır’ın kayısılarını henüz tatmadı iseniz bu sizin için müthiş bir fırsat olabilir.

Nevruz Bayramı

Her yıl Mart ayında düzenlenen Nevruz Bayramı, yöre halkından büyük ilgi görür.

Herkesin eğlendiği ve sevinçle kutladığı bu bayram baharın gelişini simgeler.

Türkiye’nin pek çok köşesinde kutlanan Nevruz, Iğdır’da da oldukça eğlencelidir.

Yediden yetmişe herkesin büyük ilgi duyduğu Nevruz, yeni başlangıçları ve yeni güzellikleri temsil eder.

Ağrı Dağı Korhan Yaylası Şenlikleri

Ağrı dağının görkemi dillere destan! Şarkılar, konserler ve yerel ürünlerin satışa sunulduğu bu festival, her sene Mayıs ayında Ağrı Dağı’nın yamaçlarında düzenlenir.

Ağrı dışında birçok ilden de yoğun ilgi olan bu festival sayesinde hem bölgenin ruhuna hakim olabilir, hem de tarihi kalıntıları inceleyebilirsiniz.

Eğer Mayıs’ta Iğdır’da iseniz bu etkinlik kaçmaz!

Iğdır’da Yeme İçme

Iğdır’ın en sevilen yemeklerin birisi Bozbaş yemeğidir. Leziz bir et yemeği olan Bozbaş yemeği yeni favoriniz olabilir. Oldukça doyurucu ve bir o kadar da akılda kalıcıdır.

Katik Aşı ise pirinçle yapılan bir diğer yöresel lezzettir.

Tatlıseverlerin bayıldığı lezzet ise farkı ile ön plana çıkan Patlıcan reçelidir. Siz de patlıcan reçeli alarak sevdiklerinizin de bu leziz tariften tatmasını sağlayabilirsiniz.

Sarma hepimizin vazgeçilmez yemeklerinden biridir. Ancak etli sarmanın lezzeti bir başka! Muhakkak tatmalısınız.

Lezzetine doyum olmayan Katık çorbası ise bir başka yöresel lezzet!

İçerisinde yok yok olan Zibilli Pilavı oldukça enfes bir ana yemektir.

Kafkasların mutfağına yakın bir lezzet olan katlet farklı bir köfte türünü andırır.

Şeker tatlısı olan Nabat, görüntüsü ve lezzeti ile sizleri şaşırtabilir.Pilav çeşitliliğinde yok yok! Lepeli Ekşi Pilavı, pilav üstünde sunulann bir et yemeğidir. Diğerleri pilav üstü et yemeklerinden farkı ise içerisindeki zerdaçal lezzetidir. Etiniçine eklenen zerdaçal sayesinde pilavın tadı da ayrı bir güzel olur.

Margarin ve un ile harmanlanarak yapılan Hörre yemeği, tereyağı ile servis edilen lezzeti doyumsuz hafif bir yemektir. Tabak tabak yiyebilirsiniz.

Köftelerin harcı ve boyutu ile diğerlerinden ayrılan Katlet, uzun ve dolgundur. Damaklardan kayıp giden bir et lezzeti arıyorsanız, Iğdır’ın her köşesinde katlet yiyebilirsiniz.

Kuşbaşı kıyma ve etin girdiği her yemek leziz olur, ama Keleçoş’un yeri ayrı! Minik ekmekler pişirilerek servis tabağına alınır ve üzerine leziz et harcı eklenir. Sarımsaklı yoğurt ile servis edilerek servise hazır gelir.

Bir diğer eşsiz et lezzeti ise Taş köftedir. İç malzemesi oldukça kabarık olan bu lezzet de yok yok! Etten baharatlara, lepeden pirince pek çok malzemenin karışımı ile hazırlanan bu harika lezzet sizi epey doyurabilir. Unutmayın, Iğdır’daki etin lezzeti bir farklı olur.

İnanılmaz hafif ve lezzetli bir tatlı olan Kaysafa, kuru kayısı ve tereyağı ile yapılır. Hatırlatırız ki, Iğdır’ın kayısısı bir başka güzel. Damaklarda eriyen bu lezzeti sizler de evinizde yapabilirsiniz. Hatta Iğdır’dan kayısı satın alabilir ve bu leziz kayısı ile başka tatlılar da yapabilirsiniz.

Şehrin her köşesinde bu lezzetleri bulabilirsiniz.

Iğdır’da Alışveriş

Bir gezinin en önemli noktalarından biri de hem sevdiklerimiz hem de kendimiz için aldığımız hediyelerdir.

Iğdır’da alabileceğiniz kayısı ve pek çok leziz yiyeceğin dışında el ürünleri de oldukça meşhurdur.

Bunlardan en öne çıkanları ve sizlerin de ziyaret ettiğiniz her ilçede rahatça bulabileceğiniz ilk ürün yünlü çoraptır. Kış aylarında el yapımın bu ürünler içinizi ısıtabilir.

Işık hepimize lazım! Kaya Tuzu Lambası ise oldukça geleneksel bir lamba türü. İster kendinize isterseniz sevdiğiniz birine ev hediyesi olarak götürebileceğiniz bu lambalar farklılığı ile dikkat çeker.

Tatlıseverlerin en çok sevdiği şeylerden biri de Iğdır’ın meşhur nebat şekeridir. Nebat şekeri bölge de çok sevilirken, uygun fiyatları ile de güzel bir hediye ve anı seçeneği.

Iğdır Ovası ise pamuğu ve şeftalisi dahil birçok meyvesi ile ünlüdür. Doğu Anadolu’nun diğer şehirlerinden oldukça farklı olan bu meyveleri kilolarca hem kendiniz hem de eşiniz ve dostunuz için satın alabilirsiniz.

Iğdır’ın yöresel kıyafetleri de oldukça farkıdır Azerbaycan ve Kafkaslara komşu olan Iğdır’ın dansları ve kıyafetleri de bu kültürlerden etkilenmiştir. Anı olarak bu kıyafetlerden bir parça alabilirsiniz.

Tatlı düşkünleri için yöresel lezzet olan omaç helvası, kavut ve kaysafa da çok hoş hediyeler olabilir. Tatlıları her yediğinizde Iğdır’daki güzel ve keyifli günleri yâd edebilirsiniz.

Gördüğünüz gibi sanattan kültüre, tarihten yemeğe, Iğdır her anlamda dolu dolu bir şehir! Ne zaman ziyaret ederseniz edin yörenin insanlarını konukseverliği de bu şehre olan sevginizi arttırabilir.

Paylaş
Sena Özkurt

Çocukluğundan beri atlas karıştıran ve en büyük hayallerinden biri bir gün Avustralya'ya da adım atmak olan bir gezgin adayı. Kültürel devr-i alem yapmak için Boğaziçi'nde Batı Dilleri ve Edebiyatları okudu. Şimdi de seyahatseverleri dünyaya bağlamak için çalışıyor.