İstanbul’un en meşhur şeyi nedir?
İstanbul’un en meşhur şeyleri arasında Boğaziçi ve tarihi yapılarının yanı sıra, özellikle Türk mutfağının eşsiz lezzetlerinden olan Ortaköy kumpiri, Vefa bozası ve Beyoğlu’nun ıslak hamburgeri gibi lezzetler yer alıyor.
İstanbul’a gidince ne yenir?
İstanbul’a gidince yemeniz gereken lezzetlerden başlıcaları; Sultanahmet köftesi, Kanlıca yoğurdu, Karaköy simidi, kumpir ve Sarıyer böreği gibi lezzetlerdir.
İstanbul’a yakın nereler gezilir?
İstanbul’a yakın gezilecek yerler arasında; Yalova, Bursa, Edirne ve Balıkesir bulunuyor.
Dünyanın en eski şehirlerinden birisi olan İstanbul, Marmara Bölgesi’nde konumlanıyor. Ülkemizin en kalabalık ve en çok göç alan ili olan şehir, Asya ile Avrupa’yı ayıran İstanbul Boğazı’na ev sahipliği yapması sebebiyle çok önemli bir jeopolitik konumda bulunuyor.
Taşı toprağı altın İstanbul, hem tarihi hem de doğal güzellikler açısından çok güzel bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Bizler de bu yazımızda muhteşem şehir İstanbul’daki gezilecek yerleri Avrupa ve Anadolu Yakası olarak ayırarak sizlere aktarmak istedik. Umarız İstanbul’daki güzelliklerin hepsini en kısa zamanda gezme fırsatınız olur.
İçindekiler
İstanbul’da gezilecek yerler listesinin başında Dolmabahçe Sarayı geliyor. Dolmabahçe Sarayı görkemli saat kulesi ve iç mekan detayları ile İstanbul’un en güzel yerleri arasında bulunuyor.
Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen Dolmabahçe Sarayı, 1843 – 1856 yılları arasında yapılmış. Neobarok tarzdaki Osmanlı Sarayı, 250 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulmuş. Dolmabahçe Sarayı, pazartesi günü dışında haftanın her günü 09:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Ayrıca Dolmabahçe Sarayı için 3 farklı çeşidi bulunan kombine bilet alabilirsiniz. Aldığını bu kombine bilet ile İstanbul’daki farklı kasır ve köşkleri de ziyaret edebilirsiniz.
Beşiktaş, Ortaköy ve Dolmabahçe Gezi Rehberimizi okursanız, bölgeyi hiç zorlanmadan gezebilirsiniz.
MüzeKart’a özel Selamlık giriş ücreti
Öğrenci grubu giriş ücreti
İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Topkapı Sarayı, İstanbul’da görülmesi gereken yerler arasında üst sıralarda bulunuyor. 1985’te UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne giren Topkapı Sarayı, İstanbul Tarihi Yarımada içerisindeki en önemli eser olarak karşımıza çıkıyor. Topkapı Sarayı hakkında detaylı bilgi almak için ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.
Yerli ve yabancı pek çok turist tarafından ziyaret edilen Topkapı Sarayı, salı günleri dışında haftanın her günü 09:00 – 18:00 saatleri arasında açık.
Topkapı Sarayı konumu
Tuğba’nın notu: 86 karat ağırlığında ve dünyanın en büyük elmaslarından biri olan Kaşıkçı Elması, Topkapı Sarayı’nda sergiliniyor
İstanbul’a gelen herkesin mutlaka Sultanahmet Meydanı’na gitmesi gerekiyor. Günümüzde çoğu turistik bölgeyi bünyesinde barındıran bu tarihi meydan; Bizans İmparatorluğu döneminde Hipodrom, Osmanlı İmparatorluğu zamanında ise Atmeydanı olarak isimlendirilmiş.
Sultanahmet Cami, Türk ve İslam Eserleri Müzesi ve İbrahim Paşa Sarayı’nı görebileceğiniz meydanda gezerken Örme Dikilitaş, Yılanlı Sütun, Theodosius Dikilitaşı ve Alman Çeşmesi gibi önemli eserleri de gözden kaçırmayın deriz.
Ülkemizin altı minareli ilk camisi olma özelliğini taşıyan Sultanahmet, içerisindeki mavi çiniler sebebiyle Avrupalılar tarafından “Mavi Cami” (Blue Mosque) olarak biliniyor. 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiş olan Sultanahmet Cami, içerisindeki külliyesi ile birlikte İstanbul’un en büyük tarihi eserlerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor.
Sultanahmet Cami, 1609 – 1617 yılları arasında Osmanlı Padişahı I. Ahmet tarafından, Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa’ya yaptırılıyor. Bu tarihi yapının mimari ve sanatsal açıdan dikkate değer en önemli yanlarından birisi, caminin yirmi binden fazla İznik çinisi ile bezenmiş olması. Sultanahmet Cami hakkında daha fazla şey öğrenmek isteyenler, ilgili blog yazımızı okuyabilirler.
Tuğba’nın notu: Sultanahmet Camii namaz saatlerinden 20 dakika önce ve sonra ziyarete kapanıyor. Gezinizi bu saatelere göre planlamanızda fayda var.
Sultanahmet Cami’nin hemen karşısındaki Ayasofya Cami, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, 532 – 537 yılları arasında Tarihi Yarımada’nın eski şehir merkezine inşa ettirilmiş. İstanbul fethedilince camiye dönüştürülen tarihi eser, günümüzde de cami olarak kullanılıyor.
Kelime olarak Kutsal Bilgelik anlamına gelen Ayasofya, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Eskiden bazilika, katedral ve müze olarak kullanılmış olan Ayasofya hakkında daha fazla bilgi almak adına ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.
Ayasofya Cami üst kısmı giriş ücreti
Çok farklı bir atmosphere sahip olan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’da gezilecek yerler arasında üst sıralarda bulunuyor. 526 ve 527 yıllarında şehrin su ihtiyacını karşılamak için yaptırılmış olan su sarnıcı, günümüzde yerli ve yabancı çok sayıda kişi tarafından ziyaret ediliyor. Ünlü yazar Dan Brown’ın “Cehennem (Inferno)” isimli romanının Ron Howard tarafından yönetilen filminin bir kısmı da Yerebatan Sarnıcı’nda çekildiği için tarihi eser uluslararası alanda ün kazandı.
Müze Kart’ın geçerli olmadığı Yerebatan Sarnıcı Müzesi’ni haftanın her günü ziyaret edebilirsiniz. Müzenin giriş ücretleri ise belirli saat aralıkları için farklılık gösteriyor. Ayrıca sarnıçta bebek arabası ile de rahatça gezilebiliyor. Sadece Yerebatan Sarnıcı’nın girişindeki merdivenler aileleri biraz zorlayabilir.
Müzenin 19:00 – 22:00 saatleri arasında ücretlendirmesi
Tuğba’nın notu: Yaz aylarında ve hafta sonları Yerebatan Sarnıcı’nda uzun bir kuyruk olabiliyor. Bilet alma sırasında vakit harcamamak için biletinizi online olarak alabilirsiniz.
İstanbul’un en önemli simgelerinden birisi olan Galata Kulesi, günümüzden neredeyse yedi yüz yıl önce bir gözetleme kulesi olarak inşa edilmiş. 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklenen Galata Kulesi, 2020 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafında restore edildi. Bu restorasyon sonrası Galata Kulesi Müzesi olarak da bilinen ikonik yapı, Romanesk mimari tarzını yansıtıyor.
Haftanın her günü 08:30 – 23:00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz Galata Kulesi’nde Müze Kart geçerli. Kuleye 18 yaş altındaki çocukların ebeveynleri olmadan girmesine izin verilmiyor. Galata Kulesi hakkında daha ayrıntılı bilgi almak isteyenler konu ile ilgili yazımıza göz atabilirler.
İstanbul ile özdeşleşmiş bir diğer meydan da Taksim. İsmini Osmanlı döneminde, civar semtlere su dağıtmak için yapılan su deposundaki suyun dağıtılması veya taksim edilmesinden alan meydan, İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
Taksim Meydanı’ndaki Cumhuriyet Anıtı, Taksim Maksemi ve meydanın hemen yakınlarındaki Gezi Parkı, Ayia Triada Kilisesi, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ve Taksim Cami bu bölgede gezmeniz gereken yerlerin arasında başta geliyor. Taksim hakkında daha fazlasını öğrenmek için yazımızı okuyabilirsiniz.
Tuğba’nın notu: Taksim Meydanı’nda yer alan ve İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica tarafından yapılmış Cumhuriyet Anıtı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu simgeliyor.
Taksim Meydanı’na gelmişken İstiklal Caddesi’ni gezmemek olmaz. Ülkemizin en popüler caddesi olan İstiklal, Taksim Meydanı ile Tünel Meydanı’nı birbirine bağlıyor. Yaklaşık 1,5 kilometre uzunluğundaki İstiklal Caddesi; kırmızı renkli tramvayıyla, Çiçek Pasajı’yla, Galatasaray Lisesi ve daha birçok güzelliği ile İstanbul’un gezilecek yerleri listesinde üst sıralarda bulunuyor. Hazır İstiklal Caddesi’ndeyken İnci Pastanesi’nin aşırı lezzetli profiterollerinden yemeyi unutmayın!
Neobarok tarzdaki minareleri ve ihtişamlı görünümü ile Ortaköy Cami, İstanbul’a gelen herkesin görmesi gereken bir güzellik. Vapurla Beşiktaş’a doğru giderken tüm güzelliği ile insanın gözüne çarpan Ortaköy Cami, Büyük Mecidiye Cami olarak da biliniyor. Boğaz’ın kenarına inşa edilmiş olan cami Sultan Abdülmecit tarafından Ermeni asıllı Mimar Nigoğos Balyan’a yaptırılmış ve 1854 yılında açılmış.
Hani bir pop şarkısında da diyor ya “Bebek’te üç, beş tur atarım!” diye, işte orası Bebek sahili efendim. Konumu sebebiyle güzel manzaralara ev sahipliği yapan Bebek, İstanbul’da görülmesi gereken yerler arasında üst sıralarda bulunuyor. Çeşitli kafeler ve restoranlar ile bezeli olan sahildeki Bebek Parkı da ziyaret etmeye değer. Parktaki Fuzuli Heykeli sizleri selamlarken, parkın önündeki Bebek İskelesi ise Boğaz’ın güzel manzaraları eşliğinde vapur seferleri yapıyor.
Yıldız Korusu olarak da bilinen Yıldız Parkı, yeşil alanı ve içerisindeki köşkleri ile İstanbul’un gezilecek yerleri arasında bulunuyor. Ağaçlarda sincaplar ile karşılaşabileceğiniz bu güzel park, IV. Murat tarafından satın alınarak kızı Kaya Sultan’a hediye edilmiş.
Yıldız Parkı’nda Malta Köşkü, Çadır Köşkü ve Şale Kasrı yer alıyor. Sultan Abdülaziz döneminde Malta’dan getirilen taşlarla inşa edildiği için bu ismi alan Malta Köşkü’nün tavan süslemeleri, mermer balık desenleri, altın varaklı aynası çok etkileyici. Çadır Köşkü ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kafe ve restoran olarak işletiliyor.
Sultan III. Selim’in annesi Mihrişah Sultan için yaptırdığı Yıldız Sarayı’nın restorasyon çalışmaları yakın zamanda sona erdi. Saray artık ziyaretçilerine açık.
İstanbul Deniz Müzesi, Beşiktaş’a geldiğinizde göze çarpan yerlerden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizin denizcilik alanındaki en büyük müzesi olan bu güzel yer, 125 yıl önce açılmış. Türkiye’de kurulan ilk askeri müze olan Deniz Müzesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olarak hizmet veriyor.
Müzeyi pazartesi günü dışında hafta içi 09:00 – 17:00, hafta sonu ise 10:00 – 18:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Her çarşamba günü “Halk Günü” uygulaması kapsamında tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ziyaretçiler için öğrenci bileti tarifesi uygulanıyor.
Müze meraklılarına müjdemiz var efendim! Ülkemizin müze olarak inşa edilen en eski binasında yer alan İstanbul Arkeoloji Müzeleri sizler için bir cennet. Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi’nden oluşan kompleks, sizleri İstanbul’da müze gezmeye doyuracak.
Ana bina olan Arkeoloji Müzesi, bünyesinde o kadar çok eser barındırıyor ki en az yarım gününüzü buraya ayırmanızı öneririz. Eski Şark Eserleri Müzesi’nde ise Anadolu ve Mezopotamya bölgelerinin Yunanlılar öncesi, Mısır ve Arap Yarımadası’nın İslam öncesi çağlarına ait eserleri bulunuyor. Müze kompleksi içerisindeki en eski yapı olan Çinili Köşk’te, güzelliklerine doyamayacağınız Türk çini ve seramik örnekleri sergileniyor.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri haftanın her günü 09:00 – 20:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri konumu
Nazım Hikmet’in “Ceviz Ağacı” isimli şiirindeki “Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda” dizeleri ile akıllarımıza düşen Gülhane Parkı, İstanbul’da ailecek gezilecek yerlerin arasında bulunuyor. Osmanlı döneminde Topkapı Sarayı’nın bahçesi olarak kullanılan Gülhane Parkı, 2003 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek günümüzdeki güzelliğine kavuştu.
Gülhane Parkı tarihi açıdan da çok önemli bir yer. Demokratikleşmenin ilk somut adımı olan Tanzimat Fermanı, 3 Kasım 1839 tarihinde Gülhane Parkı’nda okunmuş. Mustafa Kemal Atatürk, halka latin harflerini 1 Eylül 1928 tarihinde ilk defa bu parkta göstermiş.
Parkın doğal güzelliklerinin yanı sıra içerisinde yer alan Ahmet Hamdi Tanpınar Kütüphanesi ve İstanbul İslam, Bilim ve Teknoloji Müzesi de ilginizi çekebilir.
Tuğba’nın notu: Gülhane Parkı’nda, Atatürk’ün 1928 yılında Latin alfabesini halka tanıttığı anıtı da görebilirsiniz.
Tarihi ve mimari açıdan büyük öneme sahip olan Süleymaniye Cami, İstanbul’da görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Mimar Sinan’ın kalfalık eseri olarak anılan Süleymaniye Cami, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551 – 1557 yılları arasında inşa edilmiş.
Medrese, kütüphane, hastane, hamam ve dükkânlardan oluşan Süleymaniye Külliyesi’nin bir parçası olan Süleymaniye Cami, klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Caminin dört minaresinin Kanuni Sultan Süleyman’ın İstanbul’un fethinden sonraki dördüncü padişah olmasını; toplam on şerefe bulunmasının ise Kanuni’nin toplamda onuncu sultan olduğunu simgelediği düşünülüyor. Büyüklüğü ile insanı büyüleyen caminin yer aldığı Süleymaniye Külliyesi’nde Kanuni ve Hürrem Sultan’ın mezarları yer alıyor.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İslam sanatı eserlerini topluca kapsayan ilk Türk müzesi olma özelliğini taşıyor. Eskiden Süleymaniye Külliyesi’ndeki imaret binasındaki müze, 1983 yılında Sultanahmet Meydanı’ndaki İbrahim Paşa Sarayı’na taşınmış. Sultan sarayları dışında günümüze kadar gelebilen tek özel saray olan İbrahim Paşa Sarayı, Osmanlı sivil mimari örneklerinin en önemlilerinden birisi olarak biliniyor.
İslam Dünyasının nadir eserlerini bünyesinde barındıran müzeyi, haftanın her günü 09:00 – 20:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi konumu
Dünyanın ilk alışveriş merkezi olarak bilinen Kapalıçarşı’yı gezmek, İstanbul bölgesinde yapılacaklar listesinde üst sıralarda bulunuyor. Yaklaşık dört bin adet dükkanın bulunduğu Kapalıçarşı, dünyanın en eski ve en büyük çarşısı olma özelliğini taşıyor.
2014 yılında dünyanın en çok ziyaret edilen turistik mekanları arasında birinci sırada gösterilen Kapalıçarşı’nın Bizans Dönemi’nden kalmış olduğu düşünülüyor. Dev ölçülere sahip bir labirent görünümündeki yapı etkileyici bir görünüme sahip. 2012 yılında çekilen “Skyfall” isimli James Bond filminin bir kısmı Kapalıçarşı’da çekilmiş.
Tuğba’nın notu: Kapalıçarşı’da gezerken keyifli bir mola vermek için Şark Kahvesi’ni ya da DayDay Pastanesi’ni tercih edebilirsiniz.
İstanbul’un simgesel meydanlarından bir tanesi olan Beyazıt, Tarihi Yarımada’nın merkezi bir konumunda bulunuyor. Bizans Dönemi’nin en ünlü meydanı olan Theodosius Forumu’yla büyük ölçüde örtüşen Beyazıt Meydanı, Osmanlı Dönemi’nde çeşitli halk eğlenceleri için kullanılmış.
Günümüzde İstanbul Üniversitesi giriş kapısının bulunduğu Beyazıt Meydanı, kitapseverler için mutlaka gidilmesi gereken bir yer olan Sahaflar Çarşısı’nı da bünyesinde barındırıyor.
İstanbul’un en eski kapalı çarşılarından olan Mısır Çarşısı, aktarları ile meşhur olsa da çarşıda doğal ilaçlar, baharat, çiçek tohumları, nadir bitki kök ve kabukları gibi ürünlerin yanı sıra; kuruyemiş ve şarküteri ürünleri de satılıyor.
Eminönü’nde Yeni Cami’nin arkasında ve Çiçek Pazarı’nın yanında yer alan Mısır Çarşısı’nın tarihi binası ve içerisinde dükkanlar ziyaret edilmeye değer. Haftanın her günü açık olan Mısır Çarşısı’nda 100 adet dükkan ve 2 adet restoran bulunuyor.
Tuğba’nın notu: Mısır Çarşı’nı gezerken burada bulunan KuruKahveci Mehmet Efendi’den taze çekilmiş Türk Kahvesi almayı da unutmayın.
Sultanahmet Meydanı’ndaki Arasta Çarşısı’nda bulunan Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, İstanbul’daki güzel bir mozaik müzesi olarak karşımıza çıkıyor. Müze binası, Bukoleon Sarayı’nın, tabanı mozaiklerle kaplanmış olan kısmının kalıntıları üzerine inşa edilmiş.
Müzedeki mozaiklerde 150 insan ve hayvan figürü ile birlikte 90 farklı tema bulunuyor. Müzede en çok göze çarpan mozaiklerin arasında kertenkele yiyen grifon, fil ve aslan mücadelesi, bir kısrağın tayını emzirmesi ve keçi sağan adam başta geliyor.
Büyük Saray Mozaikleri Müzesi’ni haftanın her günü 09:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Müze Kart sahiplerinin ücretsiz olarak girebileceği müzenin giriş ücreti 120 TL.
Büyük Saray Mozaikleri Müzesi konumu
Haliç’in kıyısında yer alan Balat ismini Rumcada saray anlamına gelen “palation” kelimesinden alıyor. Balat semti surlarda yer alan Blaherna Sarayı’na yakın olduğu için bu isimle anılıyor.
Balat’a engizisyonun zulmünden kaçıp İspanya’dan gelen ve Osmanlı’ya sığınan Yahudiler yerleştirilmiş. Bu sebeple eski Balat kapısından girildiğinde sağ tarafta Yanbol Sinagogu, az ilerisinde de Makedonya’nın Ohri kasabasından gelen Yahudilerin yaptırdığı Ahrida Sinagogu bulunuyor.
Renkli evleri ve tarihi dokusu ile İstanbul’da görülmesi gereken yerlerden birisi olan Balat hakkında daha fazla bilgi edinmek için ilgili yazımızı okuyabilirsiniz.
Tuğba’nın notu: Bizans döneminden kalma pek çok tarihi yapıyı görebileceğiniz Balat, İstanbul’un en eski semtlerinden biridir.
İstanbul’un en büyük çifte hamamlarından olan Cağaloğlu Hamamı, Yerebatan Sarnıcı yakınında bulunuyor. Sultan I. Mahmut döneminde yaptırılan hamam barok tarzda inşa edildiği için klasik Osmanlı mimarisinden farklı izler taşıyor.
Fatih bölgesine gitmişken görmenizi önerdiğimiz tarihi hamam günümüzde halen hizmet veriyor. Hamamda kadınlar ve erkekler için iki ayrı bölüm bulunurken masaj, köpük terapisi, gelin hamamı gibi farklı hizmetler sunuluyor.
İstanbul’da nostalji yapmak isteyenlerin görmesi gereken Sirkeci Garı, 1890 yılında yapılmış. Saat kuleleri ve renkli vitray camları ile görkemli bir güzelliğe sahip olan Sirkeci Tren Garı, TCDD müzesine ev sahipliği yapıyor. Bu güzel müzeyi pazar ve pazartesi günleri hariç haftanın her günü 09:00 – 17:00 saatleri arasında gezebilirsiniz. Sirkeci Tren Garı hakkında daha fazla bilgi almak için ilgili yazımızı okuyabilirsiniz.
Kulekapı Mevlevihanesi olarak da bilinen Galata Mevlevihanesi, Galata Kulesi’ne yakın bir konumda bulunuyor. İstanbul’daki ilk mevlevihane olma özelliğini taşıyan yer, 1491 yılında açılmış.
Galata Mevlevihane Müzesi’nde semahane ve derviş odalarını kapsayan ana yapı, Halet Efendi Kütüphanesi, Sebili ve Türbesi, Şeyh Galib Türbesi, Hasan Ağa Çeşmesi, sarnıç, Adile Sultan Şadırvanı ve çamaşırhane bulunuyor.
Müze Kart sahiplerinin ücretsiz olarak ziyaret edebileceği Galata Mevlevihane Müzesi’ni kapalı olduğu pazartesi günler dışında haftanın her günü saat 09:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
Galata Mevlevihanesi Müzesi konumu
Haliç kıyısındaki bir sanayi müzesi olan Rahmi M. Koç Müzesi, 1994 yılında açılmış. Rahmi Koç’un desteği ile açılan müze, ülkemizdeki sanayi, ulaşım, endüstri ve iletişim tarihine adanmış ilk önemli müze olma özelliğini taşıyor.
Pazartesi günleri kapalı olan Rahmi M. Koç Müzesi, salı – cuma günlerinde 09:30 – 17:00, hafta sonu ise 10:00 – 18:00 saatleri arasında ziyarete açık. Ayrıca Rahmi M. Koç Müzesi’nde MüzeKart geçerli değil.
İstanbul’da ailecek gezilecek yerlerin başında gelen Miniatürk, diğer ismiyle Minyatür Türkiye Park, ülkemizde bulunan önemli yapıların maketlerinin sergilendiği güzel bir yer. 60 bin metrekare ile dünyanın en geniş alana kurulu minyatür parkı olan Miniatürk; içerisindeki mini stadyum, kumandalı tekne, feribot, gezi treni, masal ağacı gibi şeyler ile çocuklar için çok ilgi çekici bir mekan olma özelliğini taşıyor.
Miniatürk, haftanın her günü 09:00 – 22:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini bünyesinde barındıran Pera Müzesi, 2005 yılında Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından kurulmuş. Kültür ve sanat hizmeti verme amacıyla kurulan bu kapsamlı müzede Suna ve İnan Kıraç Vakfı’na ait “Oryantalist Resim”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri” ve “Kütahya Çini ve Seramikleri” koleksiyonlarını görebilirsiniz.
Pera Müzesi pazartesi günü dışında salı, çarşamba, perşembe ve cumartesi günleri 10:00 – 19:00, cuma günleri 10:00 – 22:00, pazar günü ise 12:00 – 18:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Pera Müzesi’ni “Uzun Cuma” kapsamında Cuma günleri 18:00 – 22:00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezebilirsiniz. “Genç Çarşamba” uygulaması ile de Pera Müzesi’ni gezmek ve Pera Film gösterimlerini izlemek çarşamba günleri tüm öğrencilere ücretsiz olarak sunuluyor.
Orhan Pamuk’un aynı isimdeki romanından yola çıkarak oluşturduğu müze, İstanbul’da 19. yüzyıldan kalma bir ev içerisinde bulunuyor. Masumiyet Müzesi, bir romanın kurmaca evreninden yola çıkılarak oluşturulan ilk müze olma özelliğini taşıyor. Kitabı okuyanların gezmekten hoşlanacağı bu güzel müzede, kitabın 82 bölümüne denk gelecek şekilde 83 ahşap vitrin düzenlenmiş.
Masumiyet Müzesi, pazartesi günleri dışında haftanın her günü 10:00 – 18:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Kısa adıyla İstanbul Modern olarak bilinen İstanbul Modern Sanat Müzesi, ülkemizin ilk modern ve çağdaş müzesi olma özelliğini taşıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından kurulan müze, 2004 yılında 4 numaralı Antrepo’da ziyarete açılmış. 2018 yılında binanın yeniden yapılması sebebiyle Beyoğlu’ndaki bir binaya taşınan İstanbul Modern, 2023 yılında eski yerinde inşa edilerek ziyarete açılmış.
Modern sanat eserleri, resim, heykel, fotoğraf sanatı, tasarım, mimari ve yeni medya alanlarındaki üretimleri bünyesinde barındıran İstanbul Modern Sanat Müzesi, pazartesi günü dışında 10:00 – 18:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Cuma günü ise müze akşam sekizde kapanıyor.
İstanbul Modern Sanat Müzesi konumu
Eyüp Sultan Türbesi’nin karşısında bulunan Eyüp Sultan Cami, Eyüp Sultan Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturuyor. Eyüp Sultan Cami Haliç kıyısında yer alıyor. Kutsal bir ziyaret yeri olan Eyüpsultan Türbesi, Osmanlı padişahları tarafından sefere çıkmadan önce ziyaret edilirmiş. Ayrıca şair Ahmet Haşim’in mezarı da bu türbede bulunuyor.
Eyüpsultan ve çevresindeki gezilecek yerleri detaylı bir biçimde öğrenmek için ilgili blog yazımıza göz atmanızı öneririz.
Neredeyse 20 yıl önce yayına başlamış olan Avrupa Yakası dizisindeki nevi şahsına münhasır Burhan Altıntop karakterinin “Ben de Nişantaşı çocuğuyum.” repliği ile akıllara kazınmış olan Nişantaşı, İstanbul’da gezilecek mekanlar ve kafeleri bünyesinde bulundurması açısından büyük önem taşıyor.
Dünyaca ünlü markaların mağazalarını ve keyifli eğlence mekanları ile öne çıkan Nişantaşı, İstanbul’un en popüler yerlerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Sizler de Nişantaşı’nın güzel atmosferinde keyifli bir gün geçirebilirsiniz.
İstanbul’da şehrin kalabalığından biraz olsun uzaklaşıp temiz hava almak isterseniz, Belgrad Ormanı’nı ziyaret etmenizi öneririz. Çatalca Yarımadası’nın en doğu ucundaki Belgrad Ormanı sahip olduğu ağaçlar sayesinde adeta şehrin akciğerleri olarak görev yapıyor.
İsmini Kanuni Sultan Süleyman’ın Sırbistan seferi dönüşünde kendisi ile birlikte getirdiği Belgradlıların yerleştirildiği Belgrad Köyü’nden alan orman, günümüzde İstanbul’un güzel doğasında keyifli bir gün geçirmek isteyen kişiler tarafından ziyaret ediliyor. Bölgede gidişinizi kolaylaştırmak adına Belgrad Ormanı’na nasıl gidilir yazımıza göz atabilirsiniz.
Belgrad Ormanı’nın güneydoğusunda yer alan Atatürk Arboretumu, İstanbul’un en güzel parklarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. Ağaç parkı anlamına gelen arboretum, botanik bahçeler olarak da adlandırılıyor.
1982 yılında Atatürk’ün 100. doğum yılı kutlamaları sebebiyle Atatürk Arboretumu adını alan park, İstanbul’da ailenizle birlikte vakit geçirebileceğiniz yerler arasında bulunuyor. Arboretumu pazartesi günü dışında haftanın her günü 08:30 – 17:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Atatürk Arboretumu hafta sonu giriş ücreti
Tuğba’nın notu: Doğa fotoğrafçıları için popüler bir mekan olan Atatürk Arboretumu’nda 2000’den fazla çeşit bitki bulunuyor.
Boğazkesen Hisarı olarak da bilinen Rumeli Hisarı, güzel görünümü ile İstanbul’a hayat veren yerlerden bir tanesi. Boğaziçi’nde bulunan hisar, 1452 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Boğaziçi’nden geçen gemileri kontrol etmek amacıyla yaptırılmış.
1968’te Hisarlar Müze Müdürlüğü’ne bağlı bir müze olarak ziyarete açılan Rumeli Hisarı’nın pazartesi günleri dışında haftanın her günü 09:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Boğaz’ın kıyısında yer alan Emirgan Korusu, 17. yüzyılda Osmanlı Padişahı IV. Murat tarafından Emirgûneoğlu Yusuf Paşa’ya armağan edilmiş. Bunun ömcesinde “Feridun Bahçeleri” olarak isimlendirilen yer, Emirgan Korusu ismini almış.
Tosun Paşa filminin çekildiği yer olan Emirgan Korusu’nun en güzel yanı nisan, mayıs aylarında açan şahane renklerdeki laleleri. Emirgan Korusu’nun içerisinde Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk olarak adlandırılan köşkler bulunuyor. Günümüzde Sarı Köşk’te servis edilen kahvaltı sebebiyle Emirgan Korusu hafta sonu sıklıkla ziyaret ediliyor. Emirgan Korusu, haftanın her günü 07:00 ile 23:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Tuğba’nın notu:Emirgan Korusu, her yıl Nisan ayında düzenlenen İstanbul Lale Festivali’ne ev sahipliği yapıyor.
İstanbul’un en eski semtlerinden birisi olan Kiraçburnu, sahili ile İstanbul’da kaostan uzak sakin bir geçirmenize yardımcı oluyor. Leyla ile Mecnun dizisi çekildiği için ünlenen Kireçburnu aslında küçük bir balıkçı semti.
Balık restoranları ile tanınan semtte Tarihi Kireçburnu Fırını da bulunuyor. Aşırı lezzetli ürünleri ile midemde bayram ettiren bu güzel fırındaki fıstıklı Belem turtasının tadı hala damağımda. Kireçburnu ve çevresinde gezilecek yerler için yazımızı okuyabilirsiniz.
İstanbul Boğazı’nın en kuzeyinde bulunan Rumelikavağı; balığı, midyesi ve inciri ile meşhur olan bir balıkçı kasabası. İstanbul’da sakin bir gün geçirmek isteyenlerin tercihi olan Rumelikavağı’nda nüfusun çoğunluğunu Doğu Karadeniz göçmenleri oluşturuyor. Rumelikavağı’na gelmenin en kolay yolu buraya gelen vapurları kullanmak. Hem bu sayede Boğaz’ın tüm güzelliklerini denizden izleme fırsatınız oluyor.
Tuğba’nın notu: Tepeden boğazın eşsiz manzarasını sunan Yoros Kalesi, Rumelikavağı’nda görülmesi gereken önemli bir tarihi eser.
İstanbul’a yakın denize girilebilecek yerler arasında bulunan Kilyos, şehir merkezine 25 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Eskiden bir balıkçı köyü olsa da günümüzde çeşitli plajlara ev sahipliği yapan Kilyos, yaz mevsiminde günübirlik deniz tatili yapmak için tercih edilebilir. Şehrin kalabalığından uzaklaşıp deniz – kum – güneş üçlüsünün tadını çıkarmak için Kilyos’a gidebilirsiniz.
Emirgan’daki Atlı Köşk’te hizmet veren Sakıp Sabancı Müzesi, 2002 yılında açılmış. Resim ve hat sanatı açısından zengin bir koleksiyona sahip olan müze, “Picasso İstanbul’da” ve “Heykelin Büyük Ustası Rodin İstanbul’da” isimli sergileri ile son yıllarda uluslararası alanda dikkat çekmiş.
Sakıp Sabancı Müzesi, pazartesi günleri dışında her gün 10:00 – 18:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
Azeryan yalısında bulunan Sadberk Hanım Müzesi, Vehbi Koç Vakfı tarafından 1980 yılında kurulmuş. Ülkemizin ilk özel müzesi olma özelliğini taşıyan yapı, on dokuzuncu yüzyıldan kalma iki ahşap yalıdan oluşuyor.
1988’de “Europa Nostra” ödülünü alan müzede, Sadberk Hanım’ın hayatı boyunca topladığı geleneksel elişleri, değerli taşlarla bezenmiş süs eşyaları ve 16. ve 18. yüzyıllara ait giysi ve kumaşlar gibi etnografik eserlerin yanı sıra ünlü koleksiyoner Hüseyin Kocabaş’ın koleksiyonunu da içermesiyle, küçük bir arkeoloji müzesi halini almış.
Müzeyi çarşamba günleri hariç, 10:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Müzeye giriş için tam bilet 150 TL’ye, indirimli bilet ise 50 TL’ye satılıyor.
Sultan II. Mehmet tarafından yaptırılan Fatih Cami ve Külliyesi, İstanbul’un gezilecek tarihi yerleri arasında bulunuyor. Fatih Külliyesi’nin içinde on altı adet medrese, hastane, konukevi, aşevi, kütüphane ve hamam yer alıyor.
Hem içeriden hem de dışarıdan bakıldığında görkemli bir görünüşe sahip olan Fatih Cami’nin on iki kubbesi ve iki minaresi bulunuyor. Kutsal mekanda Fatih Sultan Mehmet’in türbesi başta olmak üzere, Osmanlı tarihinin birçok önemli isminin mezarı yer alıyor.
İlgili yazımızı okuyarak cami ve bulunduğu Fatih bölgesi hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Fatih Cami ve Külliyesi konumu
Osmanlılar tarafından yaptırılan son büyük cami olma özelliğini taşıyan Yeni Cami, aynı zamanda Valide Sultan Cami olarak da biliniyor. İstanbul’un silüetine büyük katkı sağlayan Yeni Cami, yapımı en uzun süren cami olarak karşımıza çıkıyor. İstanbul’da mutlaka görmeniz gereken camiler arasında bulunan Valide Sultan Cami hakkında daha çok şey öğrenmek isterseniz ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.
Haliç’e nazır bir yer olan Pierre Loti Tepesi, adını İstanbul’a yerleşen ve zamanında sık sık bu tepedeki kıraathaneye gelen Fransız roman yazarından alıyor. İstanbul’un en güzel manzaralarından bir tanesine tanıklık edebileceğiniz Pierre Loti Tepesi’ne ulaşmak için, TF2 (Eyüp – Piyer Loti) Teleferik Hattı’nı kullanabilirsiniz.
Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunda yer alan Aya İrini Kilisesi, İstanbul’un bilinen en eski Bizans kilisesi olma özelliğini taşıyor. “Kutsal Barış” anlamına gelen Aya İrini, aynı zamanda camiye çevrilmemiş tek Bizans kilisesi olarak karşımıza çıkıyor.
Ülkemizde ilk müze çalışmalarının başlatıldığı Aya İrini Kilisesi’ndeki eserler 1875 yılında İstanbul Arkeoloji Müzeleri kapsamında yazdığımız Çinili Köşk’e taşınmış. Kiliseyi salı günleri dışında her gün 09:00 – 18:00 saatleri arasında gezebilirsiniz. Kiliseyi ziyaret etmek için 80 TL ödemeniz gerekiyor veya Topkapı Sarayı girişinde satılan kombine biletlerden satın alarak da kiliseyi ziyaret edebilirsiniz.
Valens Su Kemeri ismi ile de bilinen Bozdoğan Kemeri, Roma İmparatoru Valens tarafından 4. yüzyılın sonlarında tamamlanmış. Zamana meydan okuyup günümüze dek gelmiş olan bu heybetli tarihi yapı, İstanbul’un en önemli eserlerinden birisi olarak görülüyor.
İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu tepe ile Fatih Cami’nin bulunduğu tepe arasında uzanan Bozdoğan Su Kemeri, heybeti ile insanı büyülerken bir yandan da tarihte bir yolculuğa çıkarıyor.
Ülkemizin ve İstanbul’un en eski açık hava müzelerinden olan Yedikule Zindanları, gözlem kulesi görünümünde olduğu için Yedikule Hisarı olarak da isimlendiriliyor. Yedikule, aslında bir zindan oluşturmak için değil de, Roma’dan misafir gelen kralları görkemli bir biçimde karşılamak için yapılmış. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethedince yapıya üç kule daha ekleterek günümüzdeki yedi kuleli görünümünü kazandırmış.
Yedikule Zindanları pazartesi günü dışında haftanın her günü 10:00 – 16:00 saatleri arasında ziyarete açık. Hisarda rehber eşliğinde gündüz veya gece turlarına katılmak isterseniz online olarak rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Projesi Atatürk’ün mimarı olarak anılan Seyfi Arkan tarafından çizilen Florya Atatürk Deniz Köşkü, İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Müze olarak hizmet veren köşkte Atatürk’ün konakladığı oda ve banyosu, manevi kızları Afet İnan ve Ülkü Adatepe’nin odaları ve misafirler için hazırlanmış odalar bulunuyor.
Atatürk’ün kişiliğini yansıtan sade bir tarzda döşenmiş olan köşkte, Atatürk’ün Ülkü’ye latin harflerini öğrettiği kara tahta bulunuyor. Ayrıca köşkün girişinde ve içerisinde Atatürk’ün orada çekilmiş olan fotoğrafları yer alıyor.
Sizleri adeta zamanda bir yolculuğa çıkaracak olan bu özel yeri pazartesi ve perşembe günleri dışında; kış döneminde 09:00 – 15:00, yaz döneminde ise 09:00 – 16:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Sizlere İstanbul’da değil de sanki bir sayfiye yerindeymişsiniz duygusunu yaşatacak olan Yeşilköy Sahili; o kadar sakin, o kadar bozulmamış ve güzel ki… İstanbul’da görülmesi gereken yerler arasında bulunan Yeşilköy Sahili’nde, masmavi denize dansları ile eşlik eden martılar bulunuyor. Doğal güzellikleri ile insanı büyüleyen Yeşilköy Sahili’ndeki sevimli kafelerde denize karşı çay içerek manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. İlgili yazımızı okuyarak Yeşilköy hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
2011 yılında açılan İstanbul Akvaryum, dünyanın en büyük tematik akvaryumu olma özelliğini taşıyor. İstanbul’da ailecek gezilecek yerler arasındaki İstanbul Akvaryum, yediden yetmişe herkesin ilgisini çekiyor. İçerisinde bulunan çok sayıdaki deniz canlıları dışında; İstanbul Akvaryum’da balık besleme saati, köpek balıkları ile dalış ve dalış eğitimleri gibi etkinlikler de düzenleniyor.
İstanbul Akvaryum’a 0 – 24 ay arası bebekler ücretsiz olarak girerken, yetişkin bileti için 375 TL, indirimli bilet içinse 325 TL ödemek gerekiyor. İstanbul Akvaryum hafta içi 10:00 – 19:00, hafta sonu ise 10:00 – 20:00 saatleri arasında gezilebiliyor.
İstanbul’un en güzel simgelerinden birisi olan Kız Kulesi, Anadolu Yakası’nda görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. 25 metre yüksekliğindeki Kız Kulesi’nin M.Ö. 5. yüzyılda Karadeniz’den gelen gemileri denetlemek için yapıldığı düşünülüyor. Kız Kulesi hakkında daha fazla bilgi almak için ilgili yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilen Kız Kulesi haftanın her günü 09:00 – 20:00 saatleri arasında ziyarete açık. Kulede her akşam saat 22:00’de ışık ve lazer gösterisi yapılıyor.
Hem içeriden hem de dışarıdan bakıldığında ihtişamlı bir görünüşe sahip olan Beylerbeyi Sarayı, İstanbul’un en güzel yerlerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Yazlık bir Osmanlı Sarayı olan Beylerbeyi, Sultan Abdülaziz’in talimatıyla Mimar Sarkis Balyan tarafından 1863 – 1865 yılları arasında inşa edilmiş. Beylerbeyi Sarayı ve Üsküdar’da gezilecek yerler hakkında detaylı bilgi almak için ilgili yazımızı okuyabilirsiniz.
Beylerbeyi Sarayı, yazlık saray ile birlikte Mermer Köşk, Sarı Köşk, Ahır Köşkü ve iki deniz köşkünden oluşan bir saray kompleksi. Her odası ayrı güzellikte olan Beylerbeyi Sarayı’nı pazartesi günleri dışında her gün 09:00 – 18:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Göksu Kasrı olarak da bilinen Küçüksu Kasrı, İstanbul’da gezilecek yerler arasında üst sıralarda bulunuyor. Küçüksu Kasrı, Sultan Abdülmecit tarafından mimar Nigoğos Balyan’a yaptırılmış ve inşası 1856 yılında tamamlanmış.
Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden olan Küçüksu Kasrı, pazartesi günleri dışında her gün 09:00 – 18:00 saatleri arasında ziyarete açık.
1395 yılında, Yıldırım Beyazıt tarafından inşa ettirilen Anadolu Hisarı; Anadolu Hisarı Kalesi veya Güzelce Hisarı olarak da anılıyor. İç ve dış kale ile bu kalelerin surlarından oluşan Anadolu Hisarı, İstanbul’da görülmesi gereken yerlerin arasında bulunuyor.
İstanbul’un tarihine tanıklık edebileceğiniz Anadolu Hisarı Müzesi, pazartesi günleri dışında haftanın her günü 09:00 – 17:00 saatleri arasında ziyarete açık.
2 Alman mimar tarafından inşa edilen Haydarpaşa Tren Garı, bu sebeple klasik Osmanlı mimarisinden farklı izler taşıyor. İsminin türbesi burada bulunan Haydar Baba isimli bir yeniçeriden geldiği düşünülen Haydarpaşa Tren Garı, İstanbul’un gezilecek yerleri arasında üst sıralarda bulunuyor. Yenileme çalışmalarının hala devam ettiği Haydarpaşa Tren Garı, umarız en kısa sürede hizmete açılır.
İstanbul’da mutlaka gezilmesi gereken yerler arasında üst sıralarda bulunan Moda Sahili, sahip olduğu deniz manzarasının dışında Tarihi Moda İskelesi’ni de bünyesinde barındırdığı için ayrı bir önem taşıyor. Mimar Vedat Tek tarafından tasarlanan tarihi iskele, güzelliği ile denizin ortasından bizlere göz kırpıyor.
İki katlı Moda İskelesi’nin restorasyonu 2022 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamlanarak, kitap kafe olarak hizmet vermeye başladı. Deniz manzarası eşliğinde, bir yandan kitabınızı okuyup diğer yandan kahvenizi yudumlayabileceğiniz Tarihi Moda İskelesi hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.
Moda Sahili ve İskelesi konumu
Kadıköy semtinin simgesi olan Boğa Heykeli, 1864 yılında Fransız Heykeltıraş Isidore Jules Bonheur tarafından yapılmış. Günümüzde önemli bir buluşma noktası olarak kullanılan Kadıköy Boğa Heykeli, bronz kullanılarak üretilmiş.
Boğa heykelinin heykeltraşı aynı heykelden birden fazla üretmiş. Bu yüzden heykelin İngiltere’de, Belçika’da, İspanya’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde birer eşi yer alıyor. Eğer heykeli oralarda görürseniz şaşırmayın diye önden uyarmak istedik. Kadıköy ve Moda’da gezilecek yerler için ilgili yazımıza göz atmanızı tavsiye ederiz.
Kısaca “Cadde” olarak da bilinen Bağdat Caddesi, İstanbul’un en ünlü caddelerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Osmanlı Padişahı IV. Murat, Bağdat Seferi’ne çıkarken bu yolu kullandığı için bu adı alan Bağdat Caddesi’ne II. Abdülhamit döneminde zengin kişiler taşınmış.
Günümüzde Bağdat Caddesi’nden dünyaca ünlü markaların mağazaları bulunuyor. Ayrıca cadde boyunca uzanmış olan Bağdat Caddesi mekanları caddeyi bir cazibe merkezi haline getiriyor.
İstanbul’un en güzel manzarasına sahip yerlerinden olan Caddebostan Sahili, sahip olduğu bisiklet ve yürüyüş yolları ile insanları kendisine çekiyor. Bağdat Caddesi’nin yakınındaki sahil, gençlerin çimlerde uzanıp arkadaşları ile güzel vakit geçirdiği bir yer. İstanbul’da gezmeniz gereken sahiller arasında üst sıralarda bulununan Caddebostan Sahili, gün batımı manzarası ile de öne çıkıyor.
Fenerbahçe Adası’nın büyük bir kısmını oluşturan Fenerbahçe Parkı’nda piknik alanları, kafeler ve denize inen merdivenler bulunuyor. İstanbul’un güzel parkları arasında yer alan Fenerbahçe Parkı, ailecek gidebileceğiniz keyifli bir yer. Parka 1967 yılında iki adet çeşme yerleştirilmiş. Güzel ağaçları ve içerisindeki Yeşilçam Anıtı ile Fenerbahçe Parkı, İstanbul’da gezilecek yerler arasında bulunuyor.
Çocukluğumuzda severek izlediğimiz 7’den 77’ye adlı programını sunarken Barış Abi’nin “Moda 81300” olarak adresini verdiği ev, günümüzde Barış Manço Müze Evi olarak hizmet veriyor. Şarkıcıyı sevenlerin gezmekten çok keyif alacağı bu güzel evde Barış Manço’nun heykeli, eşyaları ve fotoğrafları bulunuyor.
Barış Manço Evi pazartesi günleri dışında haftanın her günü 09:00 – 16:50 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Barış Manço Evi hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler yazımıza göz atabilirler.
Yazar ve Şair Sunay Akın ve eşi Belgin Akın tarafından 2005 yılında kurulan İstanbul Oyuncak Müzesi, İstanbul’da çocuklarınızla birlikte ziyaret edebileceğiniz çok sevimli bir yer. Sadece çocukların değil, çocuk ruhlu insanların da ilgisini çeken müze, Sunay Akın’ın 20 yılda sayısı 40’ı aşkın ülkedeki antikacılardan ve açık arttırmalardan satın aldığı oyuncaklarla kurulmuş.
İstanbul Oyuncak Müzesi’nde 18. yüzyıldan günümüze kadar ulaşan oyuncaklar sergileniyor. Müze, pazartesi günü dışında hafta içi 10:00 – 18:00, hafta sonu 10.00- 18.30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
İstanbul Oyuncak Müzesi konumu
Eski İstanbul Milletvekili Süreyya İlmen (Süreyya Paşa) tarafından yaptırılan Süreyya Operası, 1927 yılında açılmış. Uzun bir süre Süreyya Sineması olarak hizmet veren bina, 2007 yılında tekrar operaya dönüştürülerek açılmış.
Hem dış hem de iç mimarisi ile büyüleyici bir güzelliğe sahip olan Süreyya Operası’nda gösteri izlemek sanatseverler için harika bir aktivite. Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası Oda Müziği Konserleri’nin biletlerinin gösteri tarihinden 1 ay önce satışa sunulduğunu hatırlatmak isteriz.
İstanbul’da gece hayatının canlı bir biçimde yaşandığı Kadıköy Barlar Sokağı, Caferağa ile Bahariye arasında Kadife Sokak’ta bulunuyor. Barlar Sokağı, eskiden Ermeni ailelerin yaşadığı bir sokakken günümüzde barlar sokağı niteliği kazanmış.
Rexx Sineması’nın sokağı olarak da anılan Barlar Sokağı, çok sayıda kafe ve barın karşılıklı dizilişi ile renkli bir görünüme sahip. İstanbul’da eğlenceli bir akşam geçirmek isteyenler rotasını Kadıköy Barlar Sokağı’na doğru çevirebilir.
1892 yılında Anadolu Yakası’na gaz temin edilmesi için kurulmuş olan Hasanpaşa Gazhanesi, günümüzde Müze Gazhane adı ile bir kültür merkezi olarak hizmet veriyor. Eskiden Kurbağalıdere Gazhanesi veya Kadıköy Gazhanesi olarak da bilinen yerde; İklim Müzesi, Karikatür Müzesi, Bilim Merkezi, sergi alanları, tiyatro salonları, kitapçı ve sosyal alanlar bulunuyor.
Müze Gazhane’ye girişler ücretsiz bir biçimde yapılıyor. Gazhane Meydanı 09:00 – 22:00, İstanbul Kitapçısı ise 11:00 – 22:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. İklim Müzesi, Çocuk Bilim Merkezi, Galeri Gazhane, Karikatür ve Mizah Müzesi pazartesi günleri dışında hafta içi 09:00 – 18:00, hafta sonu ise 10:00 – 18:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Bağdat Caddesi’nin sınırında bulunan Göztepe 60. Yıl Parkı, Caddebostan Sahili’ne 150 metre uzaklıkta konumlanıyor. Kadıköy’de yeşil bir alan arayışı içinde olanların ziyaret edebileceği parkta; lale ve gül bahçeleri, çocuk oyun alanları, fıskiyeler ve doğal bir gölet bulunuyor. Göztepe 60. Yıl Parkı, lale zamanında çok güzel ve renkli görüntülere ev sahipliği yapıyor.
Avrupa Yakası’ndaki en beğenilen parklardan birisi olan Göztepe Parkı, semtin 60. yılına özel olarak açıldığı için bu ismi almış. İstanbul’da ailecek gezilecek yerler arasındaki Göztepe 60. Yıl Parkı’nı ücretsiz olarak haftanın her günü ve saatinde ziyaret edebilirsiniz.
İstanbul’un ilk ve yüzölçümü bakımından en büyük tabiat parkı olan Polonezköy Tabiat Parkı, şehrin kalabalığından kaçıp doğanın kucağında vakit geçirmek isteyenler için ideal. 1994 yılında tabiat parkı ilan edilen Polonezköy, piknik, kamp, trekking ve oryantiring gibi açık hava etkinliklerinin gerçekleştirildiği güzel bir yer.
5 kilometre uzunluğunda yürüyüş, bisiklet ve koşu parkuruna ev sahipliği yapan Polonezköy Tabiat Parkı’nda gözlem kuleleri yer alıyor. Çok sayıda restoranın bulunduğu köyde konaklamak isteyenler bölgedeki pansiyon ve otelleri tercih edebilirler. Polonezköy Tabiat Parkı’na girişler ücretsiz olarak yapılıyor.
Polonezköy Tabiat Parkı konumu
Turistik bir balıkçı kasabası olarak öne çıkan Anadolu Kavağı, İstanbul Boğazı’nın kuzey kıyısında konumlanıyor. Doğu Roma döneminden kalan Yoros Kalesi’ne ev sahipliği yapan Anadolu Kavağı, balıkçı restoranları ve çeşitli atıştırmalıklar satan büfeleri ile öne çıkıyor.
Yaz mevsiminde sıklıkla ziyaret edilen Anadolu Kavağı’na yaz sezonu boyunca cumartesi günleri “Mehtap Gezisi” isminde bir vapur turu düzenleniyor. Bostancı’dan 19:30’da kalkan vapur, saat 20:05’de Anadolu Kavağı’na geliyor.
Gemilerin boğazın girişini kontrol etmek amacıyla kurulmuş olan Yoros Kalesi, Doğu Roma İmparatorluğu zayıflayınca Cenevizliler tarafından ele geçirilmiş. 12 adet burcuyla hem uzaktan hem de yakından heybetli bir görünüme sahip olan kalenin kapladığı alan İstanbul ve çevresindeki kalelerin kapladığı alana göre çok daha büyük. Ücretsiz olarak gezebileceğiniz Yoros Kalesi, haftanın her günü 09:00 – 22:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
Sezen Aksu’nun “İstanbul İstanbul Olalı” isimli şarkısında “Uzanıp Kanlıca’nın orta yerinde bi’ taşa” sözlerinde geçen Kanlıca, İstanbul’un gezilecek yerleri arasında yer alıyor. Yoğurdu ile meşhur olan Kanlıca’da, yöreye özel yoğurt sahilde bulunan Çınaraltı’nda üzerine pudra şekeri konularak tüketiliyor. Özellikle tatlı sevenlerin hoşuna gidecek olan bu yoğurdun özelliği yapımında kullanılan süt tozu ve üzerine pudra şekeri konması. Yalıları ile de meşhur olan Kanlıca’da Kurtlar Vadisi ve Kardeş Payı dizileri çekilmiş. Ayrıca aşağıda anlatacağımız Mitrabat Korusu da Kanlıca’da bulunuyor.
Anadolu Yakası’nın en güzel manzarasına sahip olan Mihrabat Korusu, İstanbul’da ailecek gezilecek yerlerin başında geliyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde Mısırlı Abbas Halim Paşa’nın kızı Rukiye Hanım’a yüz görümlüğü olarak hediye edilmiş olan koru, günümüzde yeşillikler arasında vakit geçirmek isteyenler tarafından tercih ediliyor.
Doğada yürüyüş yapabileceğiniz güzel bir yer olan Mihrabat Korusu’nda kahvaltı edebileceğiniz güzel bir mekan bulunuyor. Koruya yaya olarak girişler ücretsiz, fakat araç ile girmek isterseniz otopark için 85 TL ödemeniz gerekiyor.
İstanbul’da görülmesi gereken yerler arasında bulunan Çubuklu Korusu, yeşillikler arasında huzuru bulmak isteyenler için biçilmiş kaftan. 17 hektarlık geniş bir alana yayılmış olan Çubuklu Korusu, içinde bulunan Hidiv Kasrı nedeniyle Hidiv Korusu olarak da biliniyor.
İçerisinde Bizans döneminden kalan su yolları sarnıç kalıntılarının yer aldığı Çubuklu Korusu’nu ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz. Koruya gitmişken Hidiv Kasrı’nı da gezmenizi öneririz.
Mısır valilerine verilen resmi unvan olan hidiv, Arapça’da büyük vezir veya baş vezir anlamına geliyor. Hidiv Kasrı, 1907 yılında Mısır’ın son hidivi olan Abbas Hilmi Paşa tarafından İtalyan mimar Delfo Seminati’ye yaptırılmış. Zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı art nouveau tarzından izler taşıyan Hidiv Kasrı, günümüzde İstanbul Büyükşehir Belediyesi lokanta ve sosyal tesis olarak hizmet veriyor. Ücretsiz olarak gezebileceğiniz Hidiv Kasrı haftanın her günü ziyarete açık.
Anadoluhisarı yakınında Boğaz’a dökülen bir dere olan Göksu, İstanbul’da gezilmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Göksu Deresi, Göztepe’nin güney yamaçlarından inen sel yataklarının birleşmesiyle meydana geliyor. Dere tepelik bir alanda hafif büklümler çizerek Küçüksu Çayırı denilen düzlüğün kuzey kenarında denize dökülüyor. Küçüksu Deresi de aynı ovanın güney kenarından geçerek Küçüksu Kasrı’nın yanından denize ulaşıyor.
Göksu ve Küçüksu Deresi konumu
Otağtepe Fatih Korusu olarak da bilinen Fatih Korusu TEMA Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi, İstanbul’un en güzel manzaralarına ev sahipliği yapıyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü kuş bakışı olarak görebileceğiniz Otağtepe Fatih Korusu, İstanbul’un en güzel parklarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. Ücretsiz olarak girebileceğiniz Fatih Korusu TEMA Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi, haftanın her günü 09:00 – 19:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Fatih Korusu TEMA Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi konumu
İstanbul’un tarihi yapılarından olan Mecidiye Kasrı, Dolmabahçe ve Beylerbeyi Saraylarından daha önce yaptırılmış. Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından Sultan Abdülmecit için yaptırılan tarihi eserin inşası 1845 yılında başlamış ve 1854’te Mehmed Ali Paşa’nın oğlu tarafından tamamlattırılmış.
Beykoz Kasrı olarak da bilinen Mecidiye Kasrı’nın dış cephesinde İtalya’dan ithal edilen taşlar ve yerli beyaz mermer kullanılmış. Batılılaşma dönemi mimarisini yansıtan Mecidiye Kasrı, pazartesi günü dışında her gün 09:00 – 18:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. MüzeKart sahiplerinin ücretsiz girebildiği Beykoz Kasrı’na giriş ücreti tam bilet için 40 TL, indirimli bilet içinse 20 TL.
Göksu Deresi’nin hemen yakınındaki Baruthane Parkı, İstanbul’da ailecek gezilmesi gereken parklar arasında bulunuyor. Osmanlı döneminde parkın aşağısında bulunan Anadolu Hisarı’nın toplarına barut üreten bir fabrikanın olduğu yere yapıldığı için Baruthane ismini alan park, günümüzde doğa ile iç içe bir gün geçirmek isteyenler tarafından ziyaret ediliyor.
Baruthane Sanat ise Beykoz Belediyesi tarafından açılan bir kültür ve sanat merkezi. Geleneksel sanat atölyeleri dışında bilimsel bitki ressamlığı gibi kursların verildiği Baruthane Sanat, haftanın her günü 09:00 – 17:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Baruthane Parkı ve Baruthane Sanat konumu
1995 yılında Ali Nihat Gökyiğit tarafından eşi adına hatıra parkı oluşturulmak amacıyla kurulan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, 2002 yılında halkın ziyaretine açılmış. Merkez Ada, Ertuğrul Adası, Mesire Adası, Meşe Adası gibi birçok farklı adadan oluşan botanik bahçede çeşitli bilim ve eğitim etkinlikleri düzenleniyor.
İstanbul’da ailecek gezilecek yerler arasında bulunan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, pazartesi günleri dışında haftanın her günü açık. Bahçe nisan, mayıs, haziran, temmuz ve ağustos aylarında 09:30 – 19:00; mart, eylül ve ekim aylarında 09:30 – 18:00; kasım, aralık, ocak ve şubat aylarında ise 09:30 – 17:00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret ediliyor.
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi konumu
İstanbul’un tarihi dokusunu korumuş semtlerinden birisi olan Kuzguncuk, rengarenk evleri ile insanı kendisine hayran bırakıyor. İstanbul’un Asya kesimindeki ilk Musevi yerleşim bölgesi olarak bilinen Kuzguncuk, günümüzde sevimli kafelere ev sahipliği yapıyor.
Kuzguncuk’ta güzel sokakları, bostanı ve kitapçıları gezerken karnınız acıkırsa lezzetli dönerleri ile midenizde bir bayram yaşatacak olan Metet Közde Döner’e uğramanızı tavsiye ederiz. Kuzguncuk’ta gezilecek yerler ile ilgili yazımızdan detaylara ulaşabilirsiniz.
Erguvanları ile İstanbul’u güzelleştiren Fethi Paşa Korusu, ismini Osmanlı vezirlerinden Fethi Ahmet Paşa’dan alıyor. Şehrin en güzel deniz manzarasına sahip olan yerlerinden birisi olan Fethi Paşa Korusu, çok sayıda bitki ve ağaç türlerini bünyesinde barındırıyor. Bu yemyeşil korudaki Türk edebiyatçı Cemil Meriç’i de ağırlayan konak; günümüzde Fethipaşa Sosyal Tesisleri adıyla ziyaretçilerine Boğaz manzarası eşliğinde restoran hizmeti sunuyor.
Sultan I. Ahmet’in eşi Mahpeyker Kösem Valide Sultan tarafından yaptırılan Çinili Cami, bu sebeple Orta Valide Cami veya Mahpeyker Kösem Valide Sultan Cami olarak da biliniyor. İstanbul’da görülmesi gereken tarihi yerler arasında olan Çinili Cami, Osmanlı mimarisinden izler taşıyor. Başlangıçta cami olarak inşa edilen esere daha sonra medrese, şadırvan, sebil, mektep, çeşme ve hamam eklenmiş.
Boğaziçi’nin en güzel manzaralarına tanıklık edebileceğiniz Çamlıca Tepesi, İstanbul’da mutlaka gezilmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Çamlıca Tepesi, Büyük Çamlıca ve Küçük Çamlıca olarak ikiye ayrılıyor. Denizden 268 metre yüksekliğindeki Büyük Çamlıca Tepesi’nde Nurbaba Tekkesi ve Küçük Çamlıca Televizyon Kulesi yer alıyor. Küçük Çamlıca Tepesi ise denizden 229 metre yükseklikte olup Küçük Çamlıca Korusu ve Küçük Çamlıca Köşkleri’ni içeriyor.
Adile Sultan Korusu olarak da bilinen Validebağ Korusu, 354 bin metrekarelik geniş bir alana sahip. Sultan III. Selim, annesi Mihrişah Valide Sultan için, Çamlıca eteklerindeki bir araziye bağ köşkü inşa ettirmiş. Bu köşk, daha sonra Sultan Abdülmecid tarafından, annesi Bezmialem Valide Sultan’a hediye edilmiş. Koruya ismini veren Bezmiâlem Valide Sultan ise burayı yurt içinden ve yurt dışından getirttiği ağaç ve bitki türleriyle donatıp modern bir botanik bahçesine dönüştürmüş.
Validebağ Korusu’nun bir diğer özelliği içerisinde Rıfat Ilgaz’ın eserlerinden uyarlanan Hababam Sınıfı filmlerinin çekildiği Adile Sultan Kasrı’nı bulundurması. Sultan Abdülaziz tarafından 1853 yılında küçük kız kardeşi Adile Sultan için yaptırılan kasırın içinde günümüzde Hababam Sınıfı Müzesi yer alıyor. Müzede filmin çekildiği sınıf, filmde oynayan kişilerin heykelleri ve sizlere nostaljik anlar yaşatacak olan birçok nesne bulunuyor.
Validebağ Korusu’nu 09:00 – 22:00 saatleri arasında ziyarete açıkken, Hababam Sınıfı Müzesi’ni 09:00 – 17:00 saatleri arasında gezebilirsiniz. Validebağ Korusu’nda açık alanları gezerken herhangi bir ücret talep edilmezken müzeye girişler için 5 TL ödemeniz gerekiyor.
Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı konumu
Sultan III. Selim tarafından Nizâm-ı Cedîd askerleri için inşa ettirilen Selimiye Kışlası, İstanbul’da görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunuyor. Görkemli bir görünüme sahip olan Selimiye Kışlası, 4 kulesi ile gündüz ayrı gece ayrı bir güzellik sunuyor. Günümüzde Birinci Ordu Komutanlığı Merkez Binası olarak kullanılan Selimiye Kışlası’nın içerisinde modern hemşireciliğin kurucusu olan Florence Nightingale Müzesi yer alıyor.
İstanbul’da gezilmesi gereken yerler arasında bulunan Florence Nightingale Müzesi, Selimiye Kışlası’nın içerisinde bulunuyor. Selimiye Kışlası, Kırım Savaşı sırasında İngiliz askerlerine tahsis edilmiş ve Florence Nightingale de 1854 yılında kışlada yaralı İngiliz askerlerinin tedavisinde görev almış. Müzeye dönüştürülen Florence Nightingale’in kaldığı odada; hemşirenin eşyaları, el yazması notları ve mektupları sergileniyoe. Florence Nightingale Müzesi’ni hafta içi her gün 10:00 – 17:00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz. Fakat müzeye gitmeden iki gün önce ziyaret saatinizi belirterek rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
Florence Nightingale Müzesi konumu
Çocuklar Ülkesi sloganı ile yolan çıkan KidZania’nın dünyadaki 16. yeri, İstanbul’da 2014 yılında açılmış. Günümüzde 20 ülke ve 27 farklı şehirde faaliyet gösteren KidZania, çocuklar için pek çok aktivite olanağı sunuyor.
KidZania İstanbul haftanın her günü 10:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. KidZania’da isteğe bağlı olarak 4 – 14 yaş arasındaki çocuklara doğum günü de düzenleniyor.
Salatalığı ve böreği ile meşhur olan Çengelköy, İstanbul’un kahvaltı yapmak için tercih edilen yerlerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Eşsiz boğaz manzarası ile gönüllerde taht kuran Çengelköy Sahili, İstanbul’un görülmesi gereken yerlerin arasında bulunuyor.
Çengelköy Börekçisi’nden börek alıp Tarihi Çınaraltı Çay Bahçesi’nde deniz manzarasına karşı çay içmek, Çengelköy’e gelen herkesin yaptığı güzel bir aktivite, size de öneririz efendim. Çınaraltı Çay Bahçesi’nde yer alan güzel çınar ağacı da kocaman gövdesi ve güzel yaprakları ile yıllara meydan okuyor. Ağaç o kadar büyük ki bazı dalları yıkılmasın diye demirden destek yapılmış!
2019 yılında açılan Nakkaştepe Millet Bahçesi, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün hemen yakınında konumlanıyor. İçerisinde teleferik, spor alanları, piknik alanları, parkur ve kafelerin yer aldığı Nakkaştepe’de çok sayıda ağaç ve bitki bulunuyor. İstanbul’un en güzel manzaralarına sahip olan Nakkaştepe Millet Bahçesi, İstanbul’da ailecek görülmesi gereken yerler arasında sıralanıyor.
Nakkaştepe Millet Bahçesi konumu
Tuğba’nın notu: Nakkaştepe Millet Bahçesi’nde, İstanbul’un en büyük macera parkı da bulunuyor.
Üsküdar’da Emaar Square AVM içerisindeki Emaar Akvaryum ve Su Altı Hayvanat Bahçesi, İstanbul’da çocuklarınızla birlikte gezebileceğiniz yerler arasında bulunuyor. Penguen, timsah, su samuru, vatoz, pirana ve daha çok sayıda canlının yer aldığı Emaar Akvaryum ve Su Altı Hayvanat Bahçesi’nde tüplü dalış eğitimi de veriliyor.
Emaar Akvaryum ve Su Altı Hayvanat Bahçesi haftanın her günü 10:00 – 22:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
Emaar Akvaryum ve Su Altı Hayvanat Bahçesi konumu
Ülkemizin ilk ve tek Uçurtma Müzesi, dünyanın 18 uçurtma müzesinden birisi olarak hizmet veriyor. Resmi adı Üsküdar Belediyesi Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi olan müze, üç ayrı bölümden oluşuyor. Uçurtma müzesi salonu, uçurtma okulu ve uçurtma kütüphanesi kısımlarını içeren müzede; 2500 yıllık uçurtma tarihi ile ilgili görseller bulunuyor.
Ücretsiz olarak ziyaret edilen Uçurtma Müzesi’ne gelmeden önce randevu alınması tavsiye ediliyor. Pazar günleri kapalı olan Uçurtma Müzesi’ni 09:00 – 17:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. İstanbul’da çocuklarınızla birlikte gezebileceğiniz Uçurtma Müzesi’nde uçurtma atölyesine katılırsanız yapılan uçurtmanın ücreti alınıyor.
İstanbul’da görülmesi gereken parklar arasındaki İdealtepe 50. Yıl Korusu, şehrin kalabalığından uzaklaşıp yeşillikler arasında zaman geçirmek isteyenler için ideal. İçerisinde yürüyüş yolları ve koşu parkurları bulunan İdealtepe 50. Yıl Korusu, akşamları çok iyi bir şekilde aydınlatıldığı için aileler yaz akşamlarında geç vakitlere kadar parkta kalabiliyor. Ücretsiz bir biçimde gezebileceğiniz İdealtepe 50. Yıl Korusu, 06:00 – 24:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
İdealtepe 50. Yıl Korusu konumu
İstanbul’da saklı güzelliklerinden birisi olan Gözdağı Korusu, Pendik’in en meşhur yerlerinden birisi olarak anılıyor. Adalar ve Boğaz manzaralı Gözdağı Korusu, içerisinde bütçe dostu bir yer olan Gözdağı Sosyal Tesisleri’ni barındırıyor.
206 metre yükseklikte konumlanan Gözdağı Korusu, İstanbul’un geç keşfedilen yerlerinden. Çam ağaçları ve renkli çiçeklerle süslü olan parkta doğanın kucağında ailenizle birlikte keyifli zamanlar geçirebilirsiniz.
Prens Adaları’nın en güzel şekilde gözüktüğü yer olan Dragos Tepesi, İstanbul’da gezilmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Denizden 107 metre yükseklikteki Dragos Tepesi, “İstanbul’un Balkonu” olarak da adlandırılıyor.
Sakinliği ve mehtap görüntüsü ile meşhur olan Dragos Tepesi’nin isminin Ejder anlamına gelen burada hayali bir hazineyi bekleyen ejderhadan aldığı düşünülüyor. İstanbul’un en güzel manzaralarına ev sahipliği yapan Dragos Tepesi’nde, belediyeye ait bir sosyal tesis bulunuyor.
Prens Adaları’nın güzel manzarasından bu kadar bahsedip de onları ziyaret etmemek olmaz. İstanbul’un en güzel yerlerinden birisi olan Büyükada, isminden de anlaşılacağı gibi Adalar’ın en büyüğü. Begonvil çiçekleri ile süslenmiş Büyükada sokaklarında gezmek veya bisiklet sürmek, İstanbul’da mutlaka yapmanız gerekenlerin başında geliyor.
Doğal güzelliklerinin yanı sıra güzel köşkleri ile de öne çıkan Büyükada hakkında daha fazla şey öğrenmek için ilgili yazımızı okuyabilirsiniz.
En büyük ikinci ada olan Heybeli, İstanbul’un gezilecek yerleri arasında bulunuyor. Heybeliada; Deniz Lisesi, Bet Yaakov Sinagogu, Aya Triada Manastırı ve Heybeliada Sanatoryumu gibi kültürel yapılara ev sahipliği yapıyor.
Heybeliada’da ülkemizin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün evi bulunuyor. İnönü 1924 yılında ailesi ile birlikte yaz için Heybeliada’ya taşınmış. 1973 yılına kadar burada konaklayan ailenin evi günümüzde müze olarak hizmet veriyor. Heybeliada İnönü Evi pazartesi günü hariç haftanın her günü saat 10:00 – 17:00 saatleri arasında ücret ödemeden ziyaret edilebiliyor.
Yazar Sait Faik Abasıyanık ile özdeşleşmiş olan Burgazada, adaların arasında yüzölçümü olarak üçüncü olanı. Büyük İskender’in generali Antigone, adaya büyük bir kale yaptırmış ve ada ilk başlarda onun adıyla anılsa da sonradan Yunanca kale veya burç anlamına gelen Burgaz (Pyrgos) ismini almış.
Önceleri sadece yazlarını, hasta olduğunu öğrenince de ömrünün son yıllarını Burgazada’da geçiren Sait Faik Abasıyanık’ın evi günümüzde müzeye dönüştürülmüş. 1959 yılından beri hizmet veren müzede; yazara ait eşyalar, fotoğraflar, mektuplar, kartpostallar sergileniyor. Sait Faik Abasıyanık Müzesi, pazartesi ve salı günleri dışındaki günlerde 10:30 – 17:00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.
Prens Adaları arasında İstanbul’a en yakın olan Kınalıada, günümüzde bir yazlık yeri olarak kabul ediliyor. Denize girmek için en uygun ada olan Kınalı, ismini kızılımsı renkteki kum taşlarından alıyor. Taşların bu rengi almasının sebebi ise zamanında Kınalıada’nın demir ve bakır madenlerine sahip olması.
Önemli bir tarihi kişilik olan Romen Diyojen, 1071 yılında Malazgirt Savaşı’nda Alparslan’a yenilince Kınalıada’daki Metamorfoz Manastırı’na sürgüne gönderilmiş ve bu adada vefat etmiş. Kınalıada’da gezilecek yerlerin başında Hristos Manastırı, Kınalıada Cami ve Panayia Rum Ortodoks Kilisesi geliyor. Adalar hakkında daha çok bilgi almak için ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.
İstanbul’a yakın denize girilebilecek yerler arasında bulunan Şile, İstanbul’a yaklaşık 70 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Deniz kenarında vakit geçirmek isteyenlerin tercih edebileceği Şile, şehrin kalabalığından uzaklaşmak için ideal. Günübirlik gidebileceğiniz gibi kısa bir hafta sonu kaçamağı yapabileceğiniz Şile’deki kiralık villalar için ilgili yazımızı okumanızı öneririz.
Şile’de yer alan Ağva, doğanın kucağında huzur bulmak isteyenler tarafından tercih ediliyor. Hafta sonu şehrin karmaşasından biraz uzaklaşmak isteyenlerin ziyaret ettiği Ağva, Latincede “iki dere arasına kurulmuş köy” ve “su” anlamına geliyor. Göksu ve Yeşilçay derelerinin ortasındaki bir sahil kasabası olan Ağva hakkında daha fazla bilgi almak için ilgili yazımızı okuyabilirsiniz.
Riva Deresi’nin Karadeniz’e döküldüğü yerde kurulmuş olan Riva, günümüzde mahalle olarak anılsa da aslında bir köy. Karadeniz Kıyısı’ndaki sahili ve yemyeşil ağaçları ile orman banyosu (shinrin-yoku) yapabileceğiniz Riva, İstanbul’da görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Hafta sonu şehirden kaçanlar Riva’yı ziyaret ettiği için bölgeyi hafta içi bir gün ziyaret etmeniz iyi olacaktır. Ayrıca Riva denizi Karadeniz gibi oldukça dalgalı olabildiğinden çok dikkatli olmanızı tavsiye ederiz.
Bir şehrin değil kendi başına bir ülkenin sahip olduğundan daha fazla güzelliği bünyesinde barındıran İstanbul’u, gezilecek yerleri ile sizlere aktarmaya çalıştık.
İstanbul’un bütün güzelliklerini yakın zamanda görmeniz dileğiyle…