Bomba gibi bir liste hazırladık sizlere! Kulağınıza Balkan ezgileri çalındı değil mi? Birbirinden güzel Balkan şehirleri arasından en çok gezmenizi önerdiğimiz yerleri seçtik ve tek tek anlattık.
Balkanların bir bölge olarak adının geçtiğini hep duyarız ama Balkan ülkelerinin hangileri olduğunu kimi zaman bilemiyoruz.
Balkanlar veya Balkan Yarımadası, kimi zaman Güneydoğu Avrupa olarak da adlandırılsa da tarihi olarak Balkan bölgesi olarak bilinen coğrafi ve kültürel açıdan birbirlerine benzer ülkelerin bir araya geldiği bir bölgedir.
Peki, Balkan ülkeleri hangileridir?
Vizesiz Balkan seyahati yapabileceğiniz ülkeler:
Balkanlarda gezerken dinlemeniz için Balkanların en güzel türkülerini de bir araya getirdik. Kimi zaman yüreğiniz sızlayacak, çoğu zaman içiniz kıpır kıpır olacak, hazır mısınız?
Çevrenizde mutlaka Prizren göçmeni vardır, şayet Prizren güzel Kosova’da en çok Türk’ün bulunduğu şehir. Arnavutların çoğunun da Türkçe bildiği söyleniyor, adeta iki kültürün kaynaşma noktası denebilir bu şehre.
2008’de Sırbistan’dan ayrılarak bağımsızlığını kazanan Kosova Cumhuriyeti’nin resmi dilleri Arnavutça ve Sırpça; bazı bölgelerde de Romanca, Boşnakça,Türkçe, Goranca kullanılmaktadır.
Fotoğraflarına baktıkça insanın gidesi geliyor gerçekten. Osmanlı zamanından miras birçok eseri barındıran Prizren’de toplam 37 cami, 1 Katolik kilisesi ve 3 Ortodoks kilisesi bulunuyor.
Gittiğiniz zaman ilk olarak Prizren Kalesi’ni görmeli, sonrasında “ak nehir” Bistrica Nehri ve nehrin üzerindeki Bistrica Köprüsü’yle devam etmelisiniz. Tarihi köprü aynı zamanda Taş Köprü olarak da biliniyor.
Köprünün yakınlarındaki Sinan Paşa Camii Balkanlar’ın en yüksek minareli camisi olarak karşımıza çıkıyor.
İki kültürün kaynaştığını söylemiştik ya, işte buna bir kanıt geliyor şimdi. Aralarında 30’ar metre bulunan Sinan Paşa Camii, Katolik Kilisesi ve Sırp Ortodoks Kilisesi yan yana bulunuyor. Buradan hoşgörü seviyesinin yüksek olduğunu ve farklı dinlere saygılı olunduğunu görüyoruz, harika değil mi?
Prizren sokaklarında yürüdükçe kendinizi eski zamanlarda hayal edeceksiniz, çünkü şehir hala eski dönemlerin havasını solumanızı sağlıyor.
Bu arada şu bilgiyi de ekleyelim, Kosova’ya 90 günden az süreyle kalmak üzere gidecekseniz vizeden muafsınız! Kosova’nın para birimi ise euro.
3 aydan az kalacak şekilde gidildiğinde vize muafiyeti sunan Karadağ, son zamanların en popüler destinasyonlarından Kotor ile listemizin ikinci sırasında yer alıyor.
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Kotor’a Podgorica Havaalanı’ndan iki saatlik bir yolculuk ile ulaşabilirsiniz.
2006’da Sırbistan’dan ayrılarak bağımsızlığını kazanan Karadağ’ın resmi dilleri Karadağca/Sırpça; bazı bölgelerde ise Boşnakça, Arnavutça ve Hırvatça konuşulmaktadır. Vizesiz ziyaret edebildiğiniz Karadağ’ın para birimi ise euro.
Karadağ’da mutlaka görülmesi gereken yerler:
Vizesiz olmasından kaynaklı her yıl sosyal medya hesaplarımızda giden arkadaşlarımızın yüklediği fotoğraflardan tanıdığımız Belgrad listemizin 3. sırasında.
Vizesiz ziyaretin en önemli adreslerinden biri olan Belgrad’ta para birimi olarak Sırp dinarı kullanılıyor.
Sırpça’nın resmi dil olduğu ülkede Boşnakça, Rumence, , Macarca, Slovakça ve Hırvatça da kullanılıyor.
“Beyaz Şehir” anlamına gelen ve Sava ile Tuna nehirlerinin birleşme noktasında bulunan Sırbistan’ın başkenti, enerjisiyle ve canlılığıyla turistleri kendine hayran bırakmayı başarıyor. Zengin kültürel ve tarihi miraslarıyla eski binalar, kiliseler, katedraller, anıtlar, çeşmeler, doğal güzellikler ve daha neler neler…
Merkezindeki Prens Obrenovic Heykeli ve Ulusal Tiyatro, Ulusal Müze ve Bosko Buha Tiyatrosu, Cumhuriyet Meydanı’nı çevreleyen noktalardan sadece birkaçı.
Şehrin en meşhur caddesi, bir nevi Belgrad’ın İstiklal Caddesi olan Knez Mihailova Caddesi butikleri, dükkanları, kafeleri ve restoranlarıyla kesinlikle görülmesi gereken bir yer.
Sonrasında Belgrad Kalesi, zamana meydan okuyan Sava Mahallesi (Savamala), Nova Grad, Zemun, Ada Ciganlija, Skadarlija ve çok daha fazlası Belgrad turunuzu tamamlamadan görmeniz gereken yerler arasında bulunuyor.
Vizesiz gidilebilecek bir başkent daha! Doğu-Batı sentezinin en güzel örneklerinden Saraybosna Dinar Alpleri’yle çevrelenmiş bir vadi içinde, Miljacka Nehri’nin çevresine kurulmuş durumda.
Sakinliği ile ziyaretçilerinin huzuru tatmasını sağlayan Saraybosna’yı sadece yürüyerek bile keşfedebilirsiniz.
Saraybosna’da keşfedeceğiniz neler var? Hemen sıralayalım:
1992’de Yugoslavya’dan ayrılarak kurulan ve vizesiz olarak ziyaret edebileceğiniz Bosna Hersek’te Boşnakça, Sırpça ve Hırvatça resmi diller olarak kullanılıyor. Ülkenin para birimi ise Bosna Markı.
Balkanlar’ın en turistik yerlerinden biri olmasıyla ön plana çıkan Ohrid’den bahsetmesek olmazdı!
Balkanlarda Gezilecek En Güzel Şehirler listemizde UNESCO Dünya Miras Listesi’nden Ohrid’de gezilmesi gereken yerler:
Huzuru bulacağınız bir hafta sonu kaçamağı arıyorsanız vizesiz gidilebilecek Balkan şehirlerinden Ohrid size kapılarını sonuna kadar açacaktır! 2019 yılında ismi Kuzey Makedonya olarak değişen ülkede Makedonca ve Arnavutça resmi diller olarak kullanılıyor. Makedonya, 1992’de Yugoslavya Cumhuriyeti’nin yıkılmasından sonra bağımsızlığını kazanmıştı.
UNESCO referanslı Dubrovnik, Orta Çağ tarihini yansıtan tarihi eserleriyle her yıl birçok turisti ağırlayan bir Balkan şehri.
Surlarla kaplı tarihi bir yapı şeklinde görülen bu şehir aynı zamanda botanik bahçeleri ve plajıyla ünlü Lokrum Adası’nı sınırlarında barındırıyor.
Old Town ile başlayacağınız Dubrovnik turunuza Stradun Caddesi, Orlando Sütunu, Tarihi Saat Kulesi, St. Blaise Kilisesi, Dominican Manastırı, Rector (Sponza) Sarayı ve Lokrum Adası ile devam etmelisiniz. Jesuit Merdivenleri’nde fotoğraf çekilmeyi de unutmayın!
Direkt uçuş olmadığı için Zagreb üzerinden aktarma yapabilirsiniz. Hırvatistan’a giriş için vize almanız gerektiğini de hatırlatmış olalım. Resmi dili Hırvatça olan ülkede para birimi olarak kuna kullanılıyor.
Listemizde Slovenya’dan iki noktaya yer verdik. Biri tahmin edilebileceği gibi başkent Ljubljana, diğeri ise şimdi bahsedeceğimiz Bled!
Slovenya’ya Balkanların en zengin ülkesi deniyor, buna biz bir yorum yapmayalım ve listemizi okuduktan sonra siz karar verin, olur mu?
Bled Gölü görülmesi gereken ilk nokta elbette. Sonrasında Triglav Ulusal Parkı ve içinde barındırdığı Bohinj Gölü, Slap Savica Şelalesi ve Vintgar Gorge Kanyonu’nu görmelisiniz. Bled Gölü’ne Joze Pucnik Havaalanı’ndan araçla yarım saatte ulaşmanız en ideali olacaktır.
Bled’e ise Ljubliana’dan tren veya otobüsle rahatça geçebilirsiniz. Bled Kalesi, Bled Adası ve Pilgrimage Kilisesi, Ojstrica ve Mala Osojnica Tepeleri, St. Martin Kilisesi ve Skofja Loka da Bled’den dönmeden önce gitmeniz gereken diğer yerler.
Slovenya’ya gitmek için Schengen vizesi almanız gerektiğini unutmayın. Resmi dili Slovence olan ülkede euro kullanılıyor.
Saraybosna dışında Mostar da Bosna Hersek’te gidilmesi gereken şehirlerden bir tanesi. Neretva Nehri üzerinde bulunan Mostar Köprüsü ülkenin sembollerinden biri.
2005 yılında UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’ne giren bu köprü savaş döneminde yaşadıklarını doğu kısmındaki Eski Köprü Müzesi’nde sergiliyor.
Karagöz Bey Camii, Koski Mehmet Paşa Camii, Müslüm Bey Konağı, Biscevica Evi (Türk Evi), Tara Kulesi, Saat Kulesi, Partizan Abidesi, Eğri Köprü, Hersek Tarih Müzesi, Bakırcılar Çarşısı, Katolik Katedrali Mostar’da sizi bekleyen yerler.
Gezerken her bir yerin mimarisinin bir diğerinden farklı olduğuna tanık olacaksınız ve Mostar’a hayran kalacaksınız.
Karşınızda 2016 yılında Avrupa Yeşil Başkenti seçilmiş Ljubljana!
Doğaseverlerin aşık olacağı, hiç dönmek istemeyeceğiniz bir şehir. Toplu taşıma araçlarına gerek kalmadan ister yürüyerek ister bisiklet kullanarak bu tatlı şehri keşfetmeniz mümkün.
Üçlü Köprü olarak da bilinen Tromostovje Triple Bridge ile Preseren Meydanı ilk adım attığınız noktalar olsun. Ljubljana Kalesi, Galerija Rustika, Gotik tarzıyla St. George Şapeli’nden devam edin ve Vodnik Meydanı’na doğru bulunan Ejderha Köprüsü’nü görün.
Ljubljana Katedrali ve yakınındaki Barok stiliyle Belediye Binası’nı, dışındaki Robba Çeşmesi’nin kopyasını gördükten sonra şehir merkezinin kuzey kısmındaki Tivoli Parkı’na gidin.
Ulusal Galeri’de sergilenen Robba Çeşmesi’nin orijinalini görün, Modern Sanatlar Müzesi, Metelkova Sosyal Merkezi, Fransız Kilisesi, Ulusal Kütüphane, Cumhuriyet Meydanı, Aziz Nicholas Katedrali ve son olarak Mimari Müze’yi gördükten sonra zamanınız kalırsa Cooperative Bank Binası, Seyir Terası, Roma Kalıntıları, Kongresti Meydanı ve Zale Mezarlığı’nı gezebilirsiniz.
Fotoğrafta gördüğünüz Safranbolu değil, Berat! Safranbolu evlerine olan benzerliğiyle adeta ikiz kardeşi diyebileceğimiz Berat listemizin 10. sırasında yerini alıyor.
90 günün altında kalındığı sürece vize muafiyeti sunan Arnavutluk’tan bu ilk bahsedişimiz ancak kesinlikle son olmayacak! 1912’de Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılarak bağımsız bir ülke olarak kurulan Arnavutluk’ta resmi dil olarak Arnavutça konuşuluyor ve para ülkenin birimi ise lek.
UNESCO Dünya Miras Listesi’ne adını altın harflerle yazdıran Mangalem 2400 yıllık geçmişini yansıttığı taş duvarlı evleriyle görenleri büyülüyor.
Berat’ta görülmesi gereken yerler ise şu şekilde:
Listemizin 11. maddesi, listeyi okuyanları okumayanlardan ayıracak bir önceliğe sahip. Çünkü Rovinj adeta kaşifini bekleyen bir hazine! Dünya üzerinde ne yazık ki çok bilinmeyen bu şirin şehri duyan da keşfeden de siz olacaksınız, tadını çıkarın!
Rengarenk duvarlarıyla, gizli Arnavut kaldırımı sokaklarıyla, şahane gün batımını izleyeceğiniz denize dik uzanmış kayalıklarıyla, birbirinden lezzetli şarapları ve kadehleri tokuşturacağınız mavi-yeşil karışımı deniziyle ve daha birçok özelliğiyle Rovinj hayatınızda görüp göreceğiniz en harika şehirler arasında ilk üçe girecek; birinciliği ise zorlayacak.
Azize Euphemia Katedrali’ni ve Çan Kulesi’ni görmelisiniz. Devamında Eski Şehir’deki sokaklarda kaybolmanızı öneriyoruz, şayet her köşe başında sanat galerileri, şirin kafeler ve denizle iç içe olabileceğiniz restoranlar bulunuyor.
Liman kısmında bir yürüyüş yapmalı, bir gün önceden rezervasyon yaptırarak “Gün Batımında Yunus Turu” yapmalısınız.
Turistik Karadağ’ın sahil şehri Budva! UNESCO korumalı Old Town’dan başlayarak Budva Şehir Müzesi, Budva Modern Galeri, Open Art Studio, Dans Eden Kız Heykeli, Church of Santa Marija in Punta, Marina, Hisar (The Citadel) rotasıyla gezmelisiniz.
Zamanında pek çok ünlü ismin de ziyaret ettiği Sveti Stefan Adası ve Sveti Nikola Adası da gezilmesi gereken diğer yerlerden.
Zaman ayırabilirseniz eğer Yunan ve Roma döneminden kalan mezarları (The Ancient Necropolis), Church of St. Ivan/Church of St. John Kilisesi’ni, St. Sava Church Kilisesi’ni, Basilica Remains isimli kalıntıları ve Budva’ya 40 kilometrelik mesafede bulunan Bar kasabasını görmelisiniz.
Filibe ismiyle de bildiğimiz Plovdiv, Bulgaristan’ın gezmeye değer bir şehri.
Makedonya Krallığı, Roma İmparatorluğu, Trakya Krallığı, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti’ne ev sahipliği yapmış bu enteresan şehirde her milletin mirasını bulmak olası.
Plovdiv’de görülmesi gereken yerler:
Geçerli multi-Schengen vizeniz varsa Bulgaristan’a giriş yapabilirsiniz. Eğer yoksa Bulgaristan’dan vize almanız gerekiyor. Resmi dili Bulgarca olan ülkede Bulgar levi para birimi olarak kullanılıyor.
İsminin anlamı olan “havada asılı”nın hakkını veren Meteora, dev kayalıklarıyla sadece fotoğraflarına bakarken bile insanın nefesini kesiyor.
Kayalıklar üzerinde bulunan manastırlarına girerken giyim konusunda katı kurallar bulunmakta, örneğin şort ve pantolonla giriş yasak olduğu için kadınların etek giymeleri gerekiyor.
13. yüzyıldan itibaren toplam 20 manastır inşa edilmiş ancak günümüzde sadece 6 tanesi ziyarete açık; bunlar, Metamorphisis (Büyük Meteoron) Manastırı, Varlaam Manastırı, Roussanou Manastırı, Anapausas Manastırı, St. Stephen Manastırı ve Trinity (Agia Triada) Manastırı.
1988 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Meteora’ya gelmek için en güzel zamanlar kesinlikle bahar ayları, yaz aylarında 45 dereceye kadar sıcak olabiliyor çünkü.
Yunanistan’a giriş için vize gerektiğini unutmayın. Resmi dili Yunanca olan ülkede para birimi olarak ise euro kullanılıyor.
Meteora’ya gitmek için Selanik’ten Trikala’ya, oradan da aktarma yaparak Kalambaka otobüslerine binmelisiniz.
Başkent Ljubljana’dan kalkan otobüslerle 2-2,5 saat arası bir yolculuk sonrası varacağınız Piran Orta Çağ mimarisiyle listemizin 15. sırasında yer alıyor.
Tartinijev Meydanı ile başlayacağınız Tiran gezinizin rotasında mimari yapısıyla dikkat çeken Venetian House, St. George Kilisesi, Denizcilik Müzesi olan Sergej Masera Maritime Museum, Minorite Manastırı, Giuseppe Tartini Anıtı, St. Clement Kilisesi, 13. yüzyıldan kalma Piran Deniz Feneri ve Derebeylik surları kesinlikle bulunmalı.
Bahsettiğimiz tüm bu noktalara yürüyerek ulaşmanız mümkün, gayet küçük bir şehir olduğu için araba kiraladıysanız Piran’da park sorunu yaşayabilirsiniz.
Zamanında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na ev sahibi olmuş Novi Sad’ı gezerken Avusturyalı mimarların tasarımlarına aşık olacaksınız.
Direkt uçuş olmadığı için Belgrad’dan tren veya otobüs ile aktarma yapabilirsiniz.
Gezinize Petrovaradin kasabasındaki Petrovaradin Kalesi’yle başlayabilirsiniz, devamında St. George’s Katedrali, Novi Sad Belediye Sarayı, Zmaj Jovina Caddesi, Ortodoks Psikopoz Sarayı, Özgürlük Meydanı (Trg Slobode), Vojvodina Oteli, Slovak Evanjelist Kilisesi, Novi Sad Tiyatrosu, Katolik Meryem Kilisesi, Sırbistan Ulusal Tiyatrosu, Matica Srpska Kültür Merkezi, Tuna Nehri ve Tuna Nehri Parkı olan Dunavski Park’ı görmelisiniz.
Estetik görünümlü binalarına bakarken yolunuzu şaşırmayın, aman diyelim! Ucuz olan bu huzur dolu şehre bir hafta sonunuzu ayırmanız gerekli tüm yerleri gezmeniz için yeterli olacaktır.
Arnavutluk’un başkenti Tiran’da görülmesi gereken yerler:
Bizden size tavsiye, hazır vize muafiyeti de varken Arnavutluk’un ve bu kültürel, tarihi ve doğal güzelliklerinin tadını çıkarın!
Modern, geleneksel ve cıvıl cıvıl. Evet Split’ten bahsediyoruz. Bu üç detay öyle dengeli bir şekilde yer alıyor ki şehirde, aklınız hayaliniz durur!
Şehrin en temel kültür mirası Diocletian Sarayı, Papalic Sarayı binasında kurulu Şehir Müzesi’nin Gotik mimarisi, Orta Çağ’dan miras Roma tarzındaki merdivenleriyle Rönesans tarzından bir terasa çıkabileceğiniz Etnografya Müzesi, bu üç yer dışında sizi bekleyen Sinagog, Mestrovic Galeri, Çağdaş Sanat Müzesi, Jüpiter Tapınağı, Kastelet, Peristil Meydanı ve St. Dominius Katedrali Split tatilinizde doya doya gezebileceğiniz yerler arasında. E hadi, ne duruyorsunuz?
Skopje orijinal ismiyle başkent Üsküp listemizin 19. sırasında yer alıyor.
Kültür olarak bize oldukça yakın olan Makedon esintileriyle Üsküp’teki Eski Türk Çarşısı’nda pek çok Osmanlı eserine rastlayabilirsiniz.
Gezmeye şehrin simgesi 13 kemerli Taş Köprü ve sonrasında köprünün bağlandığı Makedonya Meydanı’yla başlayabilirsiniz.
Meydanın kalbinde Büyük İskender’i temsil eden Atlı Savaşçı Heykeli’nden sonra meydanı çevreleyen 20’den fazla heykeli inceleyebilirsiniz. Şimdi anladınız mı Üsküp’e neden Heykeller Şehri dendiğini?
Heykellerden sonra Museum of Macedonian Struggle (Milli Mücadele Müzesi) ve Skopje Triumphal Arch (Zafer Takı), meydan çevresinde de “Yeni” kelimesiyle başlayan Yeni Anayasa Mahkemesi, Yeni Dışişleri Bakanlığı Binası, Yeni Arkeoloj, Müzesi, Yeni Ulusal Tiyatro vb. birçok binayı görebilirsiniz.
Vardar Nehri’nin üzerindeki köprüleri de görülmeye değer diğer yerler arasında. Neo-klasik yapısıyla Üsküp’ü kesinlikle görmelisiniz!
Komşu Bulgaristan’ın başkenti Sofya’dan bahsedecektik elbette! Turistik mi turistik, tarihi mi tarihi, üstelik bir o kadar da ucuz. Gezdikten sonra Sofya’ya tekrar gitmek üzere bilet kovalamaya başlayacağınızın garantisini veriyoruz!
İstiklal Caddesi’ne benzeyen ve Vitosha Dağı manzarasıyla dikkat çeken Vitosha Caddesi, Vitosha Caddesi, ülkenin ulusal kahramanı Vasil Levski’nin mezarını barındıran Sveta Petka Kilisesi, Seyfullah Efendi Camii ismiyle de bilinen Mimar Sinan’ın büyük eseri Banyabaşı Camii şehirde mutlaka görülmesi gereken tarihi eserlerden.
Sanat severlerin favori noktası Ulusal Sanat Galerisi, göz kamaştıran mimarisiyle Bulgaristan’ın simgesi Alexander Nevsky Katedrali, rahatça alışveriş yapabileceğiniz Antika Pazarı, Sofya’nın en eski parkı City Garden’daki Ivan Vazov Ulusal Tiyatro, ülkenin en eski tarihi yapısı olan Rotunda (St. George) Kilisesi de Sofya’da mutlaka görmeniz gereken yerlerden.
2005 yılında Avrupa’nın en iyi kültür kompleksi seçilen Ulusal Kültür Sarayı, bol bol oksijen alacağınız Borisova Gradina Parkı, Kara Camii ismiyle de bilinen Sveti Sedmochislenitsi Kilisesi, mimarisine hayran kalacağınız Sofya Üniversitesi, doğa severlerin bayılacağı Krystal Garden parkı ve daha fazlası Sofya’da keşfetmenizi bekliyor!
Arnavutluk kaç oldu? Biz sayamadık! İyisi mi siz Arnavutluk tatil planınızı bir gün daha uzatın, çünkü Kruja’yı görmeden dönmek istemeyeceksiniz.
Tiran’ın 20 kilometre kuzeyinde bulunan bu şirin kasaba Osmanlı döneminde Akçahisar ismiyle anılıyormuş. Arnavutluk Osmanlı’dan kopan son toprak parçası olmasıyla da ayrı bir önem taşıyor.
Gezilmesi gereken yerlere değinecek olursak; Kruja Kalesi, kaleye giderken yol üzerinde bulunan Bektaşi Tekkesi ve hatta tekkenin bahçesindeki ünlü yaşlı zeytin ağacını kesinlikle görmelisiniz.
Bir not geçelim tam da burada, Kruja Kalesi zamanında Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmiş. Kale içinde bulunan Esad Toptani Paşa Konağı günümüzde Etnografya Müzesi olarak kullanılıyor, konağın içi ve dışı eski Anadolu konaklarını andırıyor.
Son olarak Eski Osmanlı Çarşısı, İskender Bey Müzesi, Dolma Baba Bektaşi Tekkesi, Sarı Saltuk Dergahı, Osmanlı Hamamı ve Murat Bey Camii Kruja gezinizi sonlandırmadan önce görmeniz gereken diğer noktalar.
Mitolojinin anavatanı Yunanistan’dan sadece bir kere bahsetmek olur mu? Başkent Atina da sahip olduğu tarihi ve mistik güzellikleriyle her yıl Türkler dahil dünyanın dört bir yanından turistleri ağırlıyor.
Antik tapınaklardan temiz plajlara, turkuvaz ve berrak sulardan canlı gece hayatına kadar envaiçeşit şey sizi bekliyor yanı başımız Atina’da!
Turunuza şehrin kalbi Monastiraki meydanından başlayabilirsiniz, sonrasında Parthenon, Athena Nike Tapınağı ve Erechtheion dahil bir dizi kalıntı ve anıtın bulunduğu Akropolis tepesinden devam edebilirsiniz. Özellikle Yunan tanrıçası Athena’ya adanmış Parthenon Tapınağı’nı kesinlikle ziyaret etmelisiniz.
Sonrasında Akropolis’e ait birçok arkeolojik kalıntının olduğu Akropolis Müzesi’ni ve döneminde çeşitli tiyatro gösterileriyle spor etkinliklerinin gerçekleştiği Agora’yı görmelisiniz.
Dionysos Tiyatrosu’nu ve Herodes Atticus Tiyatrosu’nu görmeden dönmeyin sakın!
Gün batımı manzarasını izlemek için Filopappou Tepesi’ne çıkın ve kızılımsı renklerin ahengine tanık olun.
Son olarak, günün yorgunluğunu atmak için Plaka bölgesinin taş sokaklarında kaybolup büfeleri, butikleri ve restoranları görebilir, birinde oturup Yunan mutfağına özgü lezzetleri tatma fırsatı bulabilirsiniz.
Bu bahsettiklerimiz bir günde tamamlanabilir, ikinci gününüzün planına Exarchia Bölgesi’nin sokak sanatını, Ulusal Arkeoloji Müzesi’ni, ihtişamlı Ermou Caddesi’ni, Anayasa (Syntagma) Meydanı’nı, Parlamento Binası’nı ve arkasındaki National Gardens parkını, Zappeion Binası’nı, Panathinaiko Stadyumu’nu, Muhteşem Zeus Tapınağı’nı, Hadrian Kapısı’nı ve Kurtlar Tepesi’ni sıkıştırmalısınız.
Geldik mi Dracula’nın memleketine! Şimdiden tüyler ürpermeye başladı tabi.
Yazımızın bu kısmı biraz uzun olacak, çünkü Transilvanya’nın tüm bölgelerinden bahsedeceğiz sizlere. Sıkı durun, en çekici madde bu olabilir!
Kayak yapmak istiyorsanız kışın gidebilirsiniz ancak bizim önerimiz yazın gitmenizden yana.
Size belirleyeceğimiz ortak rotayı anlatalım, Bükreş’ten başlayarak Sinaia, Bran-Braşov, Viscri-Sighişoara, Sibiel, Sibiu ve Transfagaraşan şeklinde devam ediyor.
Sanatın, eğitimin ve mimarinin değerli olduğu başkent Bükreş’te Parlamento Sarayı, 15. yüzyılda Kont Drakula yani Prens Vlad öncülüğünde kurulan Lipscani, göz kamaştıran tavan işlemeleriyle Ateneum Romanian, Herastrau Parkı ve içindeki Dimitrie Gusti Ulusal Köy Müzesi, Devrim Meydanı’nda bulunan Ulusal Sanat Müzesi, Stavropoleos Kilisesi, Zafer Meydanı’ndan Museum of Romanian Peasant, Zafer Takı, Calea Victoriei, Çeşmeci Parkı ve Cantacuzino Sarayı görülmesi gereken ana yerler.
Bükreş’ten trenle 1 buçuk saatte ulaşabileceğiniz Sinaia’da gezilmesi gereken yerler ise şu şekilde: ülkenin her yıl milyonlarca ziyaretçiye sahip en popüler noktası Peleş Şatosu, Sinaia Manastırı, kış aylarında kayak ve yaz aylarında manzara için çıkacağınız Ski Slopes.
Braşov’da bulunan Bran ilçesi dendi mi soğuk rüzgarlar esmeye başlıyor ve korkutucu bir his kaplıyor içimizi. Evet, Drakula’nın şatosu Bran Kalesi işte burada göreceğiniz yer.
Sonrasında Raşnov Kalesi’ni de gördünüz mü Bran’dan çıkma vakti gelmiş demektir.
Turistik Poiana Kayak Merkezi dışında Kara Kilise, yürüyerek veya teleferikle çıkabileceğiniz Tampa Tepesi, dünyanın en dar sokaklarından Halat Sokak (Strada Sforii) ile Braşov’da gerekli her yeri görmüş olacaksınız.
UNESCO Dünya Miras Listesi’nden Sighişoara aşırı şirin bir şehir. Drakula’nın doğduğu Vlad Tepeş’in Evi’ni ve her sene Temmuz ayında gerçekleşen Ortaçağ Festivali’yle daha da renklenen Eski Şehir’i görmelisiniz.
Viscri Köyü’nü popüler kılan şey şüphesiz UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren kilisesi. Sadece bu da değil, Prens Charles’ın evlerini ziyaret edebilir, Zalanpatak Köyü’ndeki tesisin içindeki çayırları, dereyi ve evleri görebilirsiniz. At üstünde ayı izi sürme, mantar toplama gibi çeşitli aktiviteleri de yapmak mümkün.
Masallardan fırlamış güzelliğiyle Sibiel, ormanın kıyısında ve dağların arasında bulunun tatlı bir köy. Burada Romanya kültürünü iliklerinize kadar hissedecek, köy hayatını bizzat gözlerinizle göreceksiniz. Sibiel Sibiu’dan 20 dakikalık mesafede bulunuyor.
Sibiu’da Dokumacı Kulesi, Çölekçi Kulesi ve Marangoz Kulesi üçlüsü dışında Doğal Tarih Müzesi ve Brukenthal Sanat Galerisi ve Yalan Köprüsü başta olmak üzere birçok mimari harika sizleri bekliyor.
Ve son olarak çılgın virajlarıyla Dünyanın En İyi Yolu seçilen Transfagaraşan Yolu’nu görmeden Transilvanya turunuzu bitirmeyin! “Altı üstü yol, ne olacak?” demeyin sakın. Şelaleler, tüneller ve buzul göller dahil birçok manzara sizi bu yolun yanı başında bekliyor olacak!
Resmi pasaportu olanlar için 3 aydan az süreyle vize muafiyeti bulunuyor, diğer pasaportlar için Romanya vizesi şartı olduğunu belirtelim. Resmi dili Rumence olan ülkenin para birimi ise Rumen leyi.