Uzun bir eğitim ve öğretim döneminin ortasına gelmek; hem öğrenciler hem de öğretmenler açısından kutlamaya değer bir durum. Sömestr tatili veya 15 tatil, 15 günü bulan süresi sayesinde öğrencilerin motivasyonunun artmasına yardımcı oluyor. Öğretmenler ise bu sürede enerji depolayarak sınıflara daha verimli bir şekilde dönüyor.
Özellikle eğitim hayatının ilk yıllarındaki çocuklar için bu tatil daha da önemli. İkinci yarı yılı müjdeleyen ilk ders zili çaldığında; tüm çocuklar arkadaşlarına tatillerini en güzel şekilde anlatabilmeli.
Tatili yalnızca başarılı öğrenciler için bir ödül gibi sunmak uzmanlar tarafından doğru bulunmuyor. Karnesi nedeniyle üzgün olan bir çocuğun yüzünü güldürmenin yolu da yine mutlu ve dolu dolu bir sömestr tatilinden geçiyor.
Tatil kararında en çok aile bütçesi belirleyici olsa da; tatil destinasyonlarını araştırmaya biraz zaman ayırıp ekonomik bir gezi planlamanız mümkün. En pahalı otellerin ve tatil beldelerinin bile avantajlı satın alma opsiyonları mevcut.
Yeni yıl için önceliklerinizden biri güzel bir sömestr tatili geçirmekse; dünyanın farklı köşelerindeki oyun ve eğlence parkları da seçenekleriniz arasında. Çocuklar için tasarlanan birçok özel mekan; yetişkinleri de hızla çocukluk yıllarına geri döndürüyor.
Kış dönemine denk gelen güzel bir tatille sadece çocuğunuza değil, kendinize de büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.
Sömestr tatili organizasyonunuz için uçak ya da otobüs biletine ihtiyaç duyuyor ya da araba kiralamayı düşünüyor olabilirsiniz. Tüm bunlar için tatil fazla yaklaşmadan harekete geçmekte fayda var. Otel konaklamaları için de, aynı şekilde, erken rezervasyon fırsatları son derece bütçe dostu.
İster yurt içinde kalıp çevre illere seyahat ederek, isterseniz de yurt dışında farklı kültürleri soluyarak unutulmayacak bir tatil yaşayabilirsiniz. Kış mevsimini taçlandırmak için iki haftalık sömestr döneminden daha güzel bir fırsat olamaz.
Siz de sömestr tatilinde program yapmaya karar veren şanslı ailelerdenseniz, çocuklarla gidilebilecek en güzel yerler için sizleri yazının devamına alabiliriz.
İçindekiler
Türkiye’de kalmaya karar veren sömestr tatilcilerinin ilk favorisi, kış turizmi denilince de ilk akla gelen yer olan Uludağ.
Bursa’da bulunan Uludağ Kayak Merkezi’nde çocuğunuzla birlikte saatlik kayak dersleri almanız ve kayak ekipmanları kiralamanız mümkün. Çocuklar için çoğu zaman yalnızca karlı tepelerin varlığı bile sınırsız eğlence için yeterli oluyor. Bu sırada siz de yetişkinler olarak şömine başında kahve içmek ve kayak sonrası düzenlenen After-Ski partilerine katılmak gibi aktivitelerden faydalanabilirsiniz.
Bursa’ya kadar gelmişken şehir merkezinde de camiler, medreseler ve Osmanlı Dönemi’nden kalan eserlerle dolu dolu bir tarih turu yapabilir; bu sayede tatili rahatlıkla eğitimle birleştirebilirsiniz.
Uludağ’daki otel fiyatlarının yüksekliğini dikkate alınca, Bursa’da konaklayıp Uludağ’a günübirlik gitmek de geçerli bir seçenek. Üstelik Uludağ otellerinin çoğunda kış dönemi boyunca en az 4 gecelik rezervasyon sınırlaması varken şehir merkezinde böyle bir kısıt yok.
Bursa ile Uludağ arası yalnızca 35 kilometre, dolayısıyla hava koşullarına göre bu mesafeyi sadece yarım saatlik bir sürede alabilirsiniz.
Türkiye’de kayak tatili denilince, Kayseri’de bulunan Erciyes Dağı Kayak Merkezi da son dönemin giderek yıldızlaşan isimlerinden biri.
Çocuklu ve kalabalık aileler için, buranın Uludağ’a göre daha uygun fiyatlı olması büyük bir avantaj. Fiyatlardaki uygunluk sadece oda rezervasyonlarına değil; ekipman kiralama ve kayak dersi ücretlerine de yansıyor.
Otellerde her şey dahil seçeneği bulunduğu gibi, oda kahvaltı gibi hizmetlerde mevcut.
Dağda aynı zamanda 4 adet kamu tesisi var.
Kayseri şehir merkezi ise gurme turlarına katılmaktan hoşlananlar için tam bir cennet. Kayseri geziniz boyunca Kayseri’nin yöresel mutfağında yer alan mantıları, su böreklerini, keteleri, bazlamaları, sucuk ve pastırma gibi şarküteri ürünlerini bol bol tüketerek aile boyu kilo almış halde eve dönmeniz sürpriz olmaz. Yılın ikinci yarısında başınızın kilolarla derde girmemesi için dikkatli olmaya çalışın!
Erciyes tatilinizi ister uçakla, isterseniz de özel araçla planlayın; ancak mutlaka yalnızca 15 kilometre mesafede yer alan Kayseri şehir merkezine de biraz zaman ayırın.
Sömestr tatili rotasını İç Anadolu olarak belirleyenler için; Kayseri’nin komşusu Nevşehir’i de hatırlatmakta fayda var. Kapadokya, dünya çapında turistleri en çok etkileyen kültür ve doğa miraslarından biri.
Ürgüp’te yer alan Peri Bacaları; aynı zamanda son derece romantik bir atmosfere sahip olduğu için turistler tarafından daha çok balayı ve evlilik yıl dönümü gibi özel dönemlerde ziyaret ediliyor. Oysa buradaki doğal oluşumlar çocuklarınızın da çok ilgisini çekecektir.
Kapadokya’da balona binme ve güneşin doğuşunu göklerden izleme deneyimini çocuklarınızla paylaşabilirsiniz.
Aynı şekilde, şehirde bulunan çok sayıdaki yer altı mağarası da çocuklara son derece gizemli geliyor.
Yine özellikle çocuklar için; Göreme’de bulunan Saç Müzesi ziyaret edilmeye değer. Aynı zamanda Chez Galip olarak da bilinen ve Galip isimli çömlek ustasının atölyesi olan bu yer, içinde binlerce tel kadın saçı barındırıyor. Buraya saçlarından bir tutam saç bırakan kadınların; yılda iki kez çekilişle Kapadokya seyahati kazanabildiklerini de hatırlatmış olalım.
Çocuğunu mutluluktan uçarken görmek isteyen veliler, Paris’teki Disneyland için rezervasyonlarına başladı bile. Hatta sadece mutluluktan da değil; Disneyland içerisindeki roller coasterlardan dolayı da kelimenin tam anlamıyla uçmanız mümkün!
Söz konusu Avrupa’nın en ünlü ve en büyük eğlence parklarından biri olunca; burada yapılacak aktivitelerin de ardı arkası kesilmiyor.
Paris’te bulunan ve Euro Disneyland olarak da bilinen eğlence parkı her yıl 10 milyondan fazla ziyaretçi ağırlıyor. Sezonların ise yaz tatili ve sömestr dönemlerinde patlama yaşadığını söylemeye gerek yok.
Yetişkinler olarak daha çok, hemen yanda bulunan Walt Disney Stüdyoları’ndaki etkinliklerden keyif almanız olası.
Disneyland’ı görmek için Paris şehir merkezinde konaklayabilirsiniz. Böylece bir tam günü parkta geçirip, diğer günler Seine Nehri, Eiffel Kulesi ve Champs Elysees’i turlama fırsatı bulursunuz. Sadece Fransa’ya özgü makaron ve kruvasan gibi lezzetler bile çocukların kalbini çalmak için yeterli.
Diğer seçenek ise; tamamen Disneyland konaklamalı turlardan satın almak. Bunu tercih eden misafirler her sabah eğlence parkında güne başlayabiliyorlar. Başta Mickey Mouse ve Minnie Mouse olmak üzere tüm Disney sakinleri de, tatil süresi boyunca turistlere eşlik ediyor.
Amsterdam şehir merkezine yalnızca 1 saat mesafede yer alan Efteling Eğlence Parkı; Hollanda’yı da favori sömestr rotaları arasına yazdırıyor.
Çocuklar burada kış döneminde kayak ve buz pateni yapabilir; macera dolu orman gezilerine katılabilir ve nostaljik dönme dolaplarda eğlenme fırsatı bulabilirler.
Efteling, her yaştan çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de eğlenceli ve keyifli bir atraksiyon merkezi.
Amsterdam ve çevresinde Marken ya da Volendam gibi balıkçı kasabalarını gezmeyi ve buralarda lezzetli deniz ürünlerinin tadına bakmayı da ihmal etmemelisiniz. Bu köylerde bulunan evler ve bahçeler tıpkı birer masaldan fırlayıp yeryüzüne inmiş gibi. Yine şehir merkezinde bulunan müzeler, çocukları için eğitici bir tatil planlayanlara hitap ediyor.
Özellikle Amsterdam’daki Madame Tussauds müzesindeki balmumu heykellerle bol bol fotoğraf çektirmek, çocukların tarihi karakterleri tanıması bakımından da büyük bir şans.
Yılın her döneminde sıcak bir ülke olan Singapur; kış tatilcilerini de şaşırtmıyor ve sıcacık karşılıyor.
Ülkenin en çok turist çeken yeri olan Sentosa Adası; çocuklar için de tek kelimeyle bir cennet.
Universal Studios Singapur bu adada yer alıyor ve Jurrasic Park’tan Water World’e kadar çok sayıda farklı atraksiyonu bünyesinde barındırıyor. Old Egypt, 4D Transformers, Sky Ride, su parkları ve akvaryum da dahil olmak üzere burada yapabileceklerinizin bir sınırı yok. Tek başına günü doldurabilen büyük atraksiyonların sayısı 20’yi aşıyor. İçeride aynı zamanda güvenle denize girebileceğiniz alanlar ve çok sayıda yeme içme imkanı da mevcut.
Tabii bu kadar özel bir tatil için, bütçenizi de bir miktar zorlamanız gerekeceğini en baştan hatırlatalım. Singapur için uçak bileti almakta acele ederek, tatil bütçesinden bir miktar tasarruf edebilirsiniz.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Florida eyaletinde bulunan Miami’ye seyahat edebilmek için en az iki haftalık bir izin süresine ihtiyacınız var.
Yol sürelerini, aktarmaları ve orada yapacağınız sayısız aktiviteyi dikkate alınca kimi zaman bu süre bile yetmiyor.
Bu bakımdan sömestr tatili, Miami’ye çocuklarla birlikte gitmek için ideal bir zaman dilimi. Kış soğuklarıyla arası iyi olmayanlar; kış mevsiminin yaşanmadığı Miami’ye vardıklarında rahat bir nefes alabilirler.
Atlas Okyanusu’nun ılıman suları, Amerika’nın en güney ucundaki bu tatil beldesinde ziyaretinizi bekliyor.
Özellikle kalabalık aileler için, en az bir aktarma gerektiren uzun uçuşlar ve dolar cinsinden konaklamalar oldukça pahalı olabileceğinden; erken rezervasyon fırsatlarını değerlendirmekte fayda var.
İki haftalık tatili fırsat bilip okyanuslar aşmayı tercih eden aileler; mutlaka Kaliforniya seçeneğini de gözden geçirmeliler.
Kaliforniya sınırları içinde bulunan Disney’s California Adventure adlı eğlence parkı nedeniyle bu eyalet tatil sezonlarında dolup taşıyor. Burası sadece çocukların değil, yetişkinlerin de şovlardan, aksiyon ve macera oyunlarından keyif alacağı bir eğlence alanı.
Eyaletin en büyük şehri olan ve Melekler Şehri olarak da bilinen Los Angeles ise; aynı zamanda Hollywood stüdyolarına ve en büyük sinema okullarına da sahip.
Amerika seyahati düzenlemek hem bütçe hem de zamanlama gerektirdiği için sık sık mümkün olmuyor; bu nedenle fırsatınız varsa aile boyu yaşayacağınız bir Amerikan rüyasını kaçırmamalısınız.
Venedik denildiğinde ilk akla gelen sular içinde yüzen bir şehir ve gondolla seyahat eden turistler.
Tüm bunlar doğru olmakla birlikte; İtalya’nın Venedik şehrine geldiğinizde çocuklarınızı bekleyen başka sürprizler de var. Şehri boydan boya dolaşan su kanalları yeterince ilgi çekici olsa da, Gardaland adlı oyun parkı da Avrupa’nın en iyilerinden biri.
Özellikle macera seven çocuklar için Gardaland’da bulunan yunus parkları, arkeoloji kazı alanları, korsan maceraları, Mısır piramitlerinin yapım aşamaları gibi çok sayıda enteresan atraksiyon mevcut. Burası aynı zamanda sahip olduğu doğal bitki örtüsü ve su parklarıyla da ruhunuzu dinlendirecek. Çıkışta ise eğlence parkına ait dev oyuncak mağazasından alışveriş yapmanız gerekebilir, bunu mutlaka bütçe hesaplamasına dahil edin.
İtalya tatili boyunca ailenizle lezzetli pizzaların, peynirlerin ve makarnaların tadını çıkarmayı da ihmal etmemelisiniz.
İspanya’ya bağlı bulunan Kanarya Adaları; İspanya’nın tatil adaları arasında özel bir yere sahip ve sömestr tatilinde farklılık arayanlar için ideal bir destinasyon.
Kanarya Adaları’ndan biri olan Tenerife Adası ise; ekvatora yakın konumu nedeniyle tüm yıl boyunca güzel bir tatile izin veren sıcaklık seviyelerinde.
Tenerife’de Teide Yanardağı gibi doğal güzellikleri çıplak gözle görebilirsiniz. Neredeyse 4 bin metre yüksekliğindeki bu volkan dünyanın aktif volkanları arasında da üst sıralarda yer alıyor.
Adada bulunan Siam Park, Avrupa’da bulunan en büyük su parkı. Santa Cruz, yine eğlencenin merkezi niteliğinde bir çekim merkezi. Aguilas Parkı ise, doğal güzellikleri sayesinde nefesleri kesiyor.
Tenerife Karnavalı da Şubat ayına denk geldiği için, Rio Karnavalı’nı aratmayan renkli görüntüleri burada sömestr tatilinde gözlemleyebilirsiniz.
Tenerife Adası’nda çocuklarınız Mojo soslu patateslere bayılırken; sizler de muz likörü ve yerel şarapların tadını çıkarabilirsiniz.
Sömestr tatilinde kara kıştan kaçarak ekvator çizgisine ya da güney yarım küreye yakın konumlanma fikri güzel. Peki ama ya kıştan kaçmayan, hatta bu mevsimi dolu dolu yaşamak isteyenler ne olacak? Onlar için de yurt dışında birbirinden güzel adresler mevcut.
Çocukların karla arasının ne kadar iyi olduğunu düşününce, onları bu keyiften de mahrum etmemek gerek. Husky köpeklerle çıkılan safariler, kızakla yapılan turlar ve kar altında camdan yapılan iglo evlerde konaklamalar sayesinde Finlandiya’nın Laponya adı verilen bölgesi dünyanın her yerinden turistleri tam anlamıyla cezbediyor.
Lapland olarak da bilinen bu yerde; kuzey ışıkları gibi büyülü bir doğa olayına da rastlayabilirsiniz. Ocak ve şubat aylarında havanın çoğunlukla karanlık olduğu bu kuzey ülkesinde, gökyüzünü bir anda kırmızı, mavi, sarı, yeşil renkler aydınlatıyor.
Söz konusu çocuklar olunca, Finlandiya ziyaretinizde içliklerden, termal giysilerden ve atkı ya da bere gibi koruyucu ekipmanlardan faydalanmayı ihmal etmeyin.
Sömestr tatilinde Anadolu’nun çeşitli yerlerinden seyahat eden ve çocukları mutlu ederken bütçeyi de aşmamak için özen gösteren aileler; rahatlıkla Denizli’de bulunan Pamukkale Travertenleri’ni tercih edebilirler.
Burada termal suların bulunması, otelleri kış turizmi bakımından cazip hale getiriyor. Hava ne kadar soğuk olursa olsun; çocuklar kapalı alanlarda sıcak havuzlarda eğlenebilirler. Bunu fırsat bilen yetişkinlere de çay ve kahve keyfi yapmak kalıyor. Ayrıca termal kaplıcaların birçok rahatsızlığa iyi geldiği yönünde bilgiler var.
Pamukkale Travertenleri ise, UNESCO tarafından da kabul gören bir dünya harikası. Zaten beyaz olan travertenlerin karla birlikte daha da beyaza bulanmasını izlemek ve Denizli şehir merkezinde de küçük bir kültür gezisi yapmak, tüm eğitim sezonu boyunca unutulmayacak bir yarıyıl tatili anlamına gelebilir.
Özellikle İstanbul’da yaşayan ailelerin her daim favorisi olan kaçamak adreslerinden biri Sakarya’ya bağlı Sapanca ilçesi.
Eğer sömestr tatilinde de çok uzun yıllık izin alma fırsatınız yoksa ya da uçak biletine bütçe ayırmak istemiyorsanız; Sapanca Gölü’nün muhteşem atmosferi tam size göre.
Göl çevresindeki ormanlık alanlar, mesire yerleri, konforlu otel ve dinlenme tesisleri ziyaretinizi bekliyor. Sapanca hem doğa ile iç içe olmak hem de şehrin kaosundan, trafiğinden ve kalabalığından kaçmak için ideal.
Yanınıza bol bol etkinlik ve hikaye kitabı da alarak artan oksijen seviyesini fırsata çevirebilirsiniz!
Sapanca’da ayrıca; aylarca süren okul yorgunluğunu atmak isteyenler için spa ve masaj gibi imkanlar da mevcut.
Türkiye’de olup tüm dünyadan yabancı turistlerin ilgisini çeken bazı güzellikler, ne yazık ki yerli turistlerce aynı şekilde değerlendirilmiyor. Batman iline bağlı Hasankeyf bölgesi de bu yerlerden biri.
Neredeyse bin yıllık tarihe sahip olan ilçenin kalesi, köprüsü ve camileri özellikle de çocuklarla birlikteyken görülmeli.
Dicle Nehri kıyısında yer alan Hasankeyf, kelimenin tam anlamıyla bir medeniyetler beşiği. Dicle manzaralı otellerde konaklamak, bölge halkı ile köy kahvelerinde sohbet etmek ve bu zor coğrafya hakkında ayrıntılı bilgi almak hem sizin hem de ailenizin hayata bakışınızı değiştirebilir.
Bölgedeki baraj yapımı nedeniyle Hasankeyf’te ziyaret edilebilecek alanların giderek daraldığını da mutlaka göz önünde bulundurmalısınız. Bu tatili daha fazla ertelememek ve Hasankeyf’i ziyaret etme fırsatını sonsuza kadar kaçırmamak için, sömestr tatilini avantaj haline getirmeyi mutlaka düşünün.
Karabük’ün şirin ilçesi Safranbolu, hem son derece uygun konaklama alternatifleriyle hem de zengin mutfağı sayesinde kalabalık ailelerin yüzünü güldürüyor.
Buraya Anadolu şehirlerinden güvenli kara yolu bağlantıları mevcut; dolayısıyla özel araçla konforlu bir yolculuk gerçekleştirebilirsiniz.
Şehirdeki otellerin sayısı da giderek arttığı için hizmet standartları yükseliyor ve fiyatlar giderek daha uygun hale geliyor.
Safranbolu’nun ahşap beyaz evlerden oluşan kendine has mimarisi ve hala sürmekte olan gelenek ve göreneklerinin çeşitliliği; derslerde öğrenilemeyecek bir kültür turu haline gelebilir.
Osmanlı aile yaşamının izlerini yakından görmek için, Safranbolu ilçesi dev bir müze gibi.
Safranbolu’da deneyip hediyelik olarak da satın almak isteyeceğiniz ürünlerde ise elbette safran içeriği ön plana çıkıyor. Safranlı lokum ve safran kolonyası almadan bu şirin ilçeden dönmeyin.
Aile boyu güzel bir ziyafet çekmek isterseniz de; ilçenin tarihi çarşısındaki restoranlarda kuyu kebabı yemeyi rahatlıkla düşünebilirsiniz.
Bolu’da bulunan Kartalkaya; hem İstanbul’dan hem de Ankara’dan oldukça kısa mesafe ile ulaşılabilen bir kış turizmi merkezi.
Yarıyıl tatilinde Kartalkaya’ya giderek kayak yapmak, beyaz doğa örtüsünü fotoğraflamak, sucuk ekmek partilerine katılmak ve akşamları da sömestr dönemine özel düzenlenen eğlencelerin bir parçası olmak; çocuklu tatilciler için kesinlikle iyi birer fikir.
Bolu şehir merkezinin güney doğusunda yer alan Kartalkaya, hem zincir otellere hem de daha uygun fiyatlı butik otellere ev sahipliği yapıyor. Burayı yalnızca Uludağ karşısındaki fiyat ve ulaşım avantajları nedeniyle bile tercih edebilirsiniz.
Sömestr tatilinde Bolu’yu ziyaret etmenin diğer bir avantajı da en başarılı aşçıların Bolu’dan çıkması! Bolu şehir merkezinde yöresel leziz yemeklerin tadına bakarken; Bolu çevresinde bulunan Abant ve Yedigöller gibi doğa harikalarına da biraz zaman ayırmayı ihmal etmeyin. Doğa ile iç içe olmak özellikle çocukların enerjilerini atabilmeleri ve kendilerini daha dingin hissetmeleri için büyük kolaylık sağlıyor. Bizden söylemesi!
Bulgaristan, kış tatili için kar arayışında olanları cezbeden bir ülke. Bulgaristan’ın Bansko şehri kayak turizminde ön plana çıkarken; Pamporovo da daha alternatif ve uygun fiyatlı bir tatile olanak tanıyor. Çocuklarla kalabalık bir tatil niyetiniz varsa; sadece Bansko alternatifine takılıp kalmayın.
Kapıkule sınır kapısına özel araçla yalnızca 3 saat mesafede yer alan bu tatil cenneti için otobüslü turlardan da faydalanabilirsiniz.
Çam ağaçlarıyla dolu ormanları ve karla kaplı beyaz doğa örtüsü ile Pamporovo, hem herhangi bir yurt içi seyahatinden daha fazla zamanınızı almayacak hem de tatilin hakkını tam anlamıyla vermenize fırsat tanıyacak. Tatil dönüşünden aylar sonra bile Bulgaristan ziyaretinizden aile boyu keyifle söz edeceğinize emin olabilirsiniz.
Yunanistan’ın ikinci en büyük şehri Selanik; sadece Atatürk’ün evine ev sahipliği yapmasıyla bile tüm çocukların görmesi gereken bir tatil destinasyonu. Atatürk’ün evini şu anda bir müze olarak ziyaret etme fırsatı bulabilirsiniz.
Burada aynı zamanda Yunanistan’ın en büyük kilisesi olan Aya Dimitros Kilisesi, Selanik Kalesi, Beyaz Kule, Döner Kule ve Kordon gibi yerli ve yabancı turistlerin oldukça ilgisini çeken yapılar mevcut.
Hem kapı komşumuz Yunanistan’ı ziyaret etmek hem de yarı yıl tatiline farklı kültürler kazandırmak için Selanik; Kavala ve İskeçe gibi diğer Yunan şehirleri ile birlikte ziyaret edilebilir.
Araç kiralama ya da otobüs yoluyla bu üç ayrı şehri üç güne sığdırabilirsiniz.
Yunan kültürünün izlerini tavernalarda ve sokaklarda kulağınıza çalınan Yunan ezgilerinde de bulabilirsiniz.
Yunanistan dönüşünüzde hem kendiniz hem de sevdikleriniz için Kavala kurabiyesi stoklamayı da ihmal etmeyin.
Bjelasnica, Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da yer alan önemli bir kış turizmi merkezi.
Kayak tutkunlarının gizli favorileri arasında yer alan bu yerde fiyatlar son derece makul, üstelik Bosna Hersek için Türk vatandaşlarına vize zorunluluğu da yok. Aile boyu pasaport sahibiyseniz; vize için hiçbir ekstra ödeme yapmadan keyifli bir yurt dışı kayak tatili gerçekleştirebilirsiniz.
Saraybosna’ya kadar gitmişken; Ali Paşa Camii ve Gazi Hüsrev Bey Camii gibi Osmanlı’dan kalma eserleri de mutlaka gezmelisiniz.
Burası hala taşıdığı savaşın izleri nedeniyle, çocuklar için de uygulamalı bir tarih dersini andırabilir.
Belediye Binası ve Saraybosna Katedrali de tüm yabancı turistlerin görmesi gereken yapılar arasında.
Son olarak; Boşnak böreği, soğan dolma, Boşnak kahvesi, cevabi gibi muhteşem lezzetleri tatmadan Bosna Hersek Cumhuriyeti’nden dönmemeniz gerektiğini de hatırlatmış olalım!
Avrupa’nın en renkli başkentlerinden biri olan Lizbon; tatil denildiğinde sokak sokak gezmekten, yeni diller ve yeni insanlar keşfetmekten ve tabii yeni lezzetler denemekten hoşlanan aileler için.
Portekiz’in en büyük şehri olan Lizbon, Atlantik Okyanusu kıyılarında bir sürprizler şehri.
Lizbon’da çocuk ya da yetişkin tüm turistlerin aklını başından alan yapılar var. Bunlar; Rossio Meydanı, Okyanus Akvaryumu ve Santa Justa Asansörü, Jeronimus Manastırı olarak sıralanabilir.
Ayrıca Belem semtine gidip Belem Pastası yemek ve kahve içmek herkes için şart. Ailenizle birlikte fener balığı ve morina balığı gibi lezzetleri bol bol deneyerek; okyanus kıyısında olmanın hakkını da en iyi şekilde verebilirsiniz.
Antalya’nın tamamı, 15 dereceye varan kış dönemi sıcaklığı ile sömestr tatili için ideal.
Akdeniz’in bu turistik cenneti; yaz kış fark etmeksizin yabancı turistler tarafından da rağbet görüyor.
Serik ilçesini sömestr döneminde ön plana çıkaran ise, The Land of Legends isimli tema park. Eğer çocuğunuz için Disneyland ya da Gardaland gibi bir eğlence parkına rezervasyon yaptırma şansınız yoksa; Türkiye’de ziyaret edebileceğiniz en büyük eğlence parkı bu olabilir.
Park içerisinde konaklama şansınız da var, Antalya şehir merkezinde kalıp parka günübirlik giriş hakkı satın alma fırsatınız da. Park içinde konaklarsanız, sizleri her odada playstation gibi sürprizler bekliyor.
“Hiç bitmeyen eğlence” sloganına sahip olan oyun parkında, penguen ve yunusları görebilir ya da saatte 86 kilometre hıza ulaşan roller coaster deneyimini yaşayabilirsiniz. Aynı parkta her akşam özel ses ve ışık gösterilerinden oluşan şovlar mevcut.
Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı özerk bir yönetim bölgesi olan Hong Kong; tema parkların peşinden dünyayı dolaşabilen aileler için ideal bir adres.
Burada o kadar çok eğlence ve oyun alanı var ki; çocuklarla birlikteyken tarihi ve doğal güzelliklere vakit ayırmakta zorlanabilirsiniz.
Özellikle dünyanın en iyi 10 tema parkından biri olarak gösterilen Ocean Park, kesinlikle görülmeye değer. Burada okyanusun dibindeki manzaraları izleyebilir ya da teleferikle yerden oldukça yükseklere çıkabilirsiniz.
Disneyland’in dünya çapındaki adreslerinden biri de Hong Kong. Eğer Paris’teki Disneyland’de bulunduysanız; bir de Asya versiyonunu görmek isteyebilirsiniz.
Hong Kong’u şehrin tarihi iki katlı tramvayı ile de mutlaka gezin. Hong Kong’da görebileceğiniz diğer yerler arasında Jumbo Kingdom, Stanley Market, Happy Valley At Yarışları ve dünyanın en uzun yürüyen merdiveni olan Mid-Levels Escelator da var.
Bitkilerin ve kuşların onlarca farklı çeşidini ağırlayan Hong Kong Park, özellikle çocuklar tarafından görülmeli.
Yetişkinler olarak ise, Hong Kong gece hayatına ev sahipliği yapan Lan Kwai Fong ve D’Aguilar caddelerinden de büyük keyif alabilirsiniz.
Söz konusu yine bir eğlence parkı; ancak bu kez adresimiz Kopenhag şehrinde bulunan Tivoli Bahçeleri.
Orijinal adı Tivoli Gardens olan mekan, esasında dev bir lunaparkı andırıyor. İçerideki oyunların ve oyuncakların büyük çoğunluğu da nostaljik sayılabilir.
Tivoli’yi diğer parklardan ayıran bir diğer özellik ise, oyuncak kullanımı ile bahçe girişinin ayrı olarak ücretlendirilmesi. Hal böyle olunca Danimarka’nın göbeğindeki bu açık alandan tüm halk yararlanıyor ve burası çoğu zaman bir festival alanı gibi ışıl ışıl görülebiliyor.
İçeride aynı zamanda konser alanları da yer alıyor, dolayısıyla eğer şanslıysanız bu soğuk kuzey ülkesinde içinizi ısıtacak bir müzik dinletisine denk gelmeniz mümkün.
Danimarka’daki fiyat ortalamasının Avrupa genelinin üzerinde olduğunu hatırlatmakta fayda var. Eğer tatil tercihiniz Tivoli’den yanaysa; otel ve Danimarka uçak bileti rezervasyonları için elinizi çabuk tutun.
Almanya’da bulunan Europa Park; dünya çapında en ünlü tema parklardan bir diğeri. Buranın Disneyland mantığı ile oluşturulduğunu ve Rust adlı Alman kasabasına büyük turistik ve ekonomik değer kattığını söylemek yanlış olmaz.
Parkın en büyük avantajlarından biri, içinin ülke adlarına göre bölümlere ayrılması. Bu sayede çocukların tek bir adreste farklı ülke kültürlerini tanıyabilmeleri mümkün.
Bir diğer önemli not ise; Europa Park’ın daha çok ilköğretim çağında çocuklara yönelik olması. İçeride pek fazla macera, aksiyon ya da korku içeren oyunlar bulunmadığından gençler ve yetişkinler olarak buradan keyif alamayabilirsiniz.
Almanya, sınırları içinde bulunan Türk nüfusu ve Türk işletmelerinin sayıca çokluğu nedeniyle kendinizi aşina hissedebileceğiniz bir adres.
Parkın içinde konaklayabileceğiniz gibi tatil rotanızı daha büyük bir ilçe olan Strasbourg olarak da belirleyebilirsiniz.
Sömestr denildiğinde ilk akla gelen çocuklar olsa da; uzun bir okul döneminden çıkan yetişkinlerin de dinlenmeye, güç ve moral toplamaya ihtiyaçları var!
Bunun için belki de en güzel fikir, “sakin şehir” ya da orijinal adıyla “cittaslow” olarak dikkatleri üzerine çeken Seferihisar ilçesini ziyaret etmektir, ne dersiniz?
Özellikle İzmir Seferihisar’da bulunan Sığacık beldesi, yaz boyu turistlerle dolup taşarken kışın da farklı bir huzur sunuyor. Çocuklarınızla birlikte yerel tezgahlardan alışveriş yapmaktan ya da sakin plajlarda denize taş atmaktan büyük keyif almanız mümkün.
Üstelik Anadolu’nun çeşitli illerinden ziyaret edip, İzmir şehir merkezini de merak ediyorsanız; Konak ilçesi sadece 1 saat mesafenizde yer alıyor.
İzmir şehir merkezinde başta Saat Kulesi olmak üzere Kemeraltı, Kordon, Karşıyaka ve İnciraltı sahilleri gibi birçok turistik çekim noktası var.
Seferihisar dönüşünde bu yöreden zeytinyağı ve sabun gibi ürünler satın alabilir ve dönüşte de Ege esintisini evinize kadar taşıyabilirsiniz.