Türkiye’nin vazgeçilmez tatil noktalarından biri olan ve her yıl binlerce turisti kendine hayran bırakan Çeşme’ye dilerseniz daha yakından tanıyalım.
Mavisine doyamadığımız kent, İzmir’in batısında yer almaktadır. İlçenin doğusunda Urla; kuzeyinde, batısında ve güneyinde Ege Denizi bulunmaktadır. Batısında yer alan Sakız Adası ile arasında Sakız Boğazı yer alır. Tarihteki on iki İyon kolonisinden biridir.
Adını Osmanlı dönemi çeşmelerinden almıştır. İlçe merkezinde yer alan Anonim Çeşme ve Kaymakam Sadık Bey Çeşmesi bunlardan bazılarıdır.
Milattan önce 7. yüzyılda tiranlar tarafından yönetilen kent, milattan önce 560 tarihinde Lidya egemenliğine girerek özgürlüğüne kavuşmuştur.
Kent, taştan surlarla çevrilidir. Yapılan arkeolojik çalışmalarda Athena Tapınağı ve Tiyatrosu açığa çıkarılmıştır.
Çeşme, 11. yüzyıl sonlarında Çaka Bey ile Türk egemenliğine girmiştir. Osmanlı egemenliğine geçişi ise 14. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşmiştir.
Bilinen Osmanlı eserlerinden bazıları Çeşme Kalesi ve Kervansaray‘dır. Çeşme ve çevresinde bulunan eserlerin tümü bu kalede tarihseverlerle buluşmaktadır. II. Beyazıt’ın yaptırdığı kale bugün müze olarak kullanılmaktadır. İlk inşaatı tam deniz kıyısında olmasına rağmen denizin doldurulması nedeniyle bugünkü konumuna ulaşmıştır.
Kervansaray ise Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır. Yapının ortasında bir avlu, avlunun içinde ise dükkan, depo ve odalar bulunmaktadır. Sanmayın ki tarihi burada bitiyor, ilçede yer alan ve yarımadanın ilk tarihi yerleşim yeri olan Ildır, buram buram tarih kokuyor.
İlk başta gözümüze çarpan şehir suları bunun yanında akropolis, kuzeyinde tiyatro ve kazılarda ortaya çıkarılan Helenistik ve Roma Dönemi’nden kalma villa yapılarıyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.
Ayrıca Athena Tapınağı, Bizans Dönemi’nde inşa edilmiş kilise, Cennettepe olarak adlandırılan yerde Roma villası ve mozaikleri mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Ildırı Antik Şehri‘nde yapılan kazı ve araştırmaları ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Doğacığım sen bize Çeşme’ye nasıl gideceğimizi de söyle dediğinizi duyar gibiyim. Özel aracınızla seyahat etmeyi düşünüyorsanız Çeşme, İzmir’in merkezine Otoyol 32 ile bağlıdır. Diğer yandan otobüsle de çok rahat bir şekilde ulaşım sağlayabilirsiniz.
Çeşme’den adalara da gitmeyi düşünüyorum diyenler için Çeşme Limanı’ndan Trieste’ye Ro-Ro seferleri, Sakız Adası’na ve Atina’ya ise feribot seferleri düzenlenmektedir. Çeşme’de gezilecek yerler hakkında daha detaylı bilgi için linkteki yazımızı okuayabilirsiniz.
Çeşme’ye geldik, tarihini öğrendik üstüne Alaçatı‘da da gezdik. Ee, artık deniz girelim dediğinizi hissediyorum ve sizler için Çeşme’nin harika plajlarını yazmaya başlıyorum.
1) Çeşme Ilıca Plajı
Çeşme’nin en sakin denizine sahip plajlarından birisidir. Su sıcaklığı diğer kıyılara göre daha sıcaktır. Yürü, yürü, yürü suyun hala belimizde olduğu sığ bir denize sahiptir.
2 kilometreden uzun tertemiz bir kumsala sahiptir.
Denizi birazcık dalgalı olsada pırıl pırıldır ve tatilseverlerin vazgeçilmez noktalarından biridir.
Giriş ve Şezlong Ücretleri:
- Halk plajıdır ücretsiz olarak giriş yapılır.
- Şezlong ve şemsiye isterseniz kiralayabilirsiniz.
2) Altın Kum Plajı
Adından da anlaşıldığı üzere altın sarısı bir kuma sahiptir. Buz gibi soğuk masmavi ve tertemiz suyu, yazın bunaltıcı ve sıcak havalarında sizi hemen kendinize getiriverir.
Uzun bir sahile sahip olan plaj her yıl binlerce turisti ağırlar.
Merkeze 10 kilometre uzaklıkta yer almaktadır.Çeşme’nin güneybatısında yer alan bu eşsiz plaja Çeşme Otogarı’ndan her 30 dakikada bir kalkan dolmuşlarla gidebilirsiniz.
Çeşme merkezden arabayla Altınkum Plajı’na gitmek isterseniz Çeşme Marina Kavşağı’nı geçerek Çeşme Limanı’nın yanındaki sahil yolunu kullanmanız gerekiyor. Çiftlikköy’ü geçtikten sonra ikiye ayrılan çatallı bir kavşaktan sola döndüğünüzde Altın Kum’a ulaşıyorsunuz. Burada keyifli vakit geçirebilirsiniz.
3) Dalyan Kocakarı Plajı
Çeşme’nin en eski ve sakin plajlarındandır. Aileyle gelinebilecek en güzel plajlardan biridir.
Çevresinde yerel işletmeler fazla olmadığı için yiyecek ve içeceklerinizi kendinizin getirmesinde fayda var.
Denizin keyfini çıkarmak ve kafa dinlemek istiyorsanız bu plaj tam da size göre.
Giriş ve Şezlong Ücretleri:
- Halk plajıdır ve giriş ücreti yoktur.
- Şezlong ve şemsiyenizi kendiniz getirebilirsiniz.
4) Çeşme Çark Plajı
Sörfün bir diğer adresi Çark Plajı’dır. Suyun derinliği 1 metreyi geçmemektedir.
Sörf öğrenmek için aynı zamanda sörf yapmak için ideal plajlardan biridir. Bu sayede düştüğünüzde hemen kalkabilirsiniz.
5) Aya Yorgi Koyu Plajı
Deniz ve sahilin eğlenceyle buluştuğu eşsiz bir plajdır. İçerisinde 9 civarında Beach Club bulunmaktadır.
Eğlenceli zaman geçirmek isteyenlerin akın ettiği bu plajı dilerseniz yakından tanıyalım. Beachlerine ünlülerin akın etmesinin yanı sıra çeşitli konseptleriyle de izleyicilerini büyülüyor.
Eğlencenin tadına varmak için bu plajdaki mekanları tavsiye ediyorum ama pahalı olduklarını da göz ardı edemiyorum. Çünkü içeriye girdikten sonra fiyatlar biraz daha artmaya başlıyor.
Yeme-içme fiyatları da eklenince pahalı bir tatil ortaya çıkıyor. Ama benden söylemesi, kafa dağıtmak ve tatilin tadını çıkarmak için bu plaj harika bir yer.
6) Babaylon Hotel Plajı
Çeşme’nin en çok tercih edilen otellerinden biri olan Babaylon Otel, mavi bayraklı plajıyla konuklarının vazgeçilmezi haline gelmiştir.
Doğayı ve huzuru bir arada misafirlerine sunan otel Çiftlikköy‘dedir.
Merkeze 7 km uzaklıkta bulunan otel denize sıfır konumdadır.
Giriş ve Şezlong Ücretleri:
- Tesisin kendine özel kum ve platformları bulunmaktadır.
7) Altınyunus Otel Plajı
Çeşme’nin en gözde otellerinden biri olan Altınyunus, şık ve konforlu hizmetleriyle misafirlerini ağırlamaktadır.
Otelin içindeki aktivitelerin yanı sıra mutlaka otelin dışında bulunan ve yaklaşık 3-4 dakikalık yürüme mesafesinde bulunan plajına da gidilmelidir.
Tertemiz suyunda harika bir gün geçirebilirsiniz.
8) Boyalık Plajı
Çeşme’nin merkezinde ince taneli kumuyla ve sıcak deniziyle tatilcilerin en sevdiği plajlardan birisidir.
Özellikle çocuklu ailelerin vakit geçirdiği bir plajdır.
Çeşme’ye 5 km uzaklıkta, kuzey doğusunda Aya Yorgi Koyu ile Altınyunus Oteli’nin tam ortasında yer almaktadır.
9) Sheraton Otel Plajı
Kumsal severlerin vazgeçilmezi halina gelen bir plajdır. Ilıca’nın en sevilen plajlarından birisidir.
Denizi berrak ve ılıktır.
Servisleri ve lezzetleri beğenilmektedir.
10) Pırlanta Plajı
Sörf diyince herkesin aklına gelen plajların başındadır. Genellikle sörfçülerin tercih ettiği bir mekan olmasına rağmen denize girilebilecek en güzel yerlerden biridir.
Adını kumlarının parlaklığından almıştır. Rüzgarın ve dalganın hiç eksik olmadığı bu plaj, Windsurf ve Kitesurf aktiviteleri için en uygun yerdir.
Sörf öğrenmek istiyorum ya da sörf yapmak istiyorum diyenlerin mutlaka gitmesi gereken bir plajdır.
***
Bu yazımın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Diğer yazılarımda görüşmek üzere. Hoşçakalın ve çook güzel yerler gezin.
