Saraybosna’da Gezilecek Yerler

0
7614

1995 senesinde Dayton Anlaşması ile resmi olarak devlet statüsü kazanan Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna, Doğu Avrupa/Balkan toprakları üzerinde adım attığım ilk şehir olarak hem ilk göz ağrısı hem de tam bir anneanne evi benim için. Hem bir o kadar tanıdık ve içimizden hem de empati kuramayacağımız kadar uzak bizlerden. 

Türkçeye “Saray Ovası” olarak çevrilen, orijinal ismi ile Sarajevo, Saraybosna Vadisi içinde Miljacka Nehri etrafına kurulu oldukça sevimli bir şehir. Osmanlı hakimiyetine kadar Vrhbosna ismi ile bilinen Saraybosna, 1463 senesinden 19. yüzyıla kadar Osmanlı Devleti egemenliğinde kalan ve Osmanlı’nın Avrupa’da kurmuş olduğu en büyük kentlerden.

Bosna Hersek topraklarını ziyaret etmek, hassas kişiler için depresif ve biraz iç karartıcı bir seyahat deneyimi olabilir; fakat bir ülkenin tarihini anlamak, yaşanan olayların günümüze olan etkilerini görebilmemiz ve hissedebilmek için oldukça önemli.

1914 senesinde Franz Ferdinand’ın öldürülmesi ile tetiklenen I. Dünya Savaşı ve 1995’e dek süren bir iç savaşı ardında barındıran Saraybosna, günümüzde dahi savaşın etkilerini iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir şehir. 

Uzun yıllar süren savaşın ve katliamların ardından geriye kalan yıkık dökük ve pek çok kurşun deliği taşıyan binalar ve yollar hala ilk gün gibi Saraybosna sokaklarında; tıpkı gölgeleri tüm Balkan topraklarında bizleri takip edenler isimsizler gibi. Her ne kadar Saraybosna yakın geçmişinde büyük acıların yaşandığı kanlı bir tarih barındırıyor olsa da, etkileyici tarihi yapıları ve birbirinden güzel doğal güzellikleri, lezzetli yemekleri ile ziyaretçilere gezilecek pek çok nokta sunuyor.

Sizler için şehirde keyifle vakit geçirebileceğiniz yerlerden şehrin doğal güzelliklerine ve en güzel gün batımı noktalarına, tarihi yapılardan ülkenin yaşadığı trajediyi yakından hissedebileceğiniz müzelere kadar Saraybosna’da gezilecek 25 yer derledim. İyi okumalar!

Saraybosna Gezilecek 25 Yer

Başçarşı (Bascarsija)

Saraybosna gezisine başlayacağınız ilk nokta, şehrin merkezi ve buluşma noktası sayılan 15. yüzyıldan günümüze kadar uzanan Başçarşı. Şehrin Doğu Avrupa ve Türk kültürünün harmanladığı Başçarşı, Arnavut kaldırımlı daracık sokaklarında tekkeler, hanlar, hamamlar, pek çok kafe, restoran, hediyelik eşya dükkanı barındırıyor.

Başçarşı’da yer alan kahvecilerden birinde bakır cezvelerde pişen mis kokulu Bosna kahvesini içebilir, Balkanlar’ın en iyi böreklerini ve geleneksel Cevapi yemeğini yiyebileceğiniz birçok yer bulabilirsiniz. Bu bölgede yer alan Bakırcılar Çarşısı’nı yürüyebilir, çeşitli el işlerine göz atabilir, ana meydanında güvercin besleyebilirsiniz.

Saraybosna şehrinin en turistik noktalarından olan 1551 tarihinde inşa edilen Morica Han da Başçarşı’da yer alıyor. Morica Han’da oryantalist müzikler eşliğinde Bosna kahvenizi içtikten sonra, Bosna Hersek’in en büyük camisi olan Gazi Hüsrev Bey Camii’ni ziyaret etmeyi de unutmayın!

Sebil

Her şehrin bir simge yapısı olur da Saraybosna’nın olmaz mı? Önce minik bir bilgi vererek başlayalım: Eskiden Saraybosna şehrinin hemen her köşesinde ve her kavşağında sebiller yer alırmış; fakat savaş döneminde bunların hepsi hasar görmüş. 1753 tarihinde inşa edilen Saraybosna’nın ayakta kalmayı başarmış son sebili ise şu anda şehrin en ikonik yapısı. 

Vali Hacı Mehmet Paşa tarafından, İstanbul’daki çeşmelerden ilhamla ahşap ve taştan yapılmış olan Sebil, küçük kubbeli bir köşk görünümde. Bir efsaneye göre ise, Sebil’den su içenler kendilerini bir şekilde tekrardan Saraybosna’da bulurmuş.

Etrafta uçuşan onlarca güvercinden dolayı “Güvercinlik Meydanı” olarak da anılan bir meydanın ortasında konumlanan Sebil, ayrıca Başçarşı’da insanların buluşma noktalarından. Şehirde düzenlenen bedava yürüyüş turları da Sebil’den hareketle başlıyor.

İster güvercinleri beslerken fotoğraf çekilin, ister efsanenin gerçekliğini test etmek için Sebil’den su için… Saraybosna’da Sebil’i görmeden Saraybosna’ya geldim demeyin.

Gazi Hüsrev Bey Camii

Bosna Hersek Müslüman ve Hıristiyan nüfusun harmanlandığı bir ülke. Bu sebeple ülkede pek çok kilise ve cami yer alıyor. Ülkenin en büyük camii ise, 1531 senesinde inşa edilen en iyi oryantal mimari örneklerinden biri olan Gazi Hüsrev Bey Camii.

Tasarımı Ajem Esir Ali tarafından yapılan ve ismini Bosna’da sancak beyi olarak görev yapan Gazi Hüsrev Bey’den alan cami, ayrıca “Bey Camii” olarak da biliniyor. Cami, savaş döneminde İslam izlerini ülke topraklarından silmek isteyen Sırp askerleri tarafından büyük hasar görmüş olsa da, günümüzde hala ibadete açık.

Günün herhangi bir saatinde Gazi Hüsrev Bey Camii’ni ziyaret edebilir, içindeki süslemeleri inceleyebilir veya bahçesindeki avlusunda soluklanabilirsiniz.

Latin Köprüsü

Saraybosna’nın en eski köprülerinden olan Latin Köprüsü, Miljacka Nehri’ni kaplayan ve 16. yüzyıldan günümüze kalmış bir köprü. İlk olarak tahta olarak inşa edilen köprü, Ali Ayni Bey tarafından daha sonra taşlarla yeniden inşa ediliyor ve ardından birkaç kez daha restore ediliyor.

Köprünün turistik açıdan popüler olma sebebi yalnızca Saraybosna’nın en eski köprülerinden olması değil, ayrıca Avusturya Macaristan İmparatorluğu varisi Arşidük Franz Ferdinand ve eşinin köprüye birkaç adım ötede suikasta kurban gitmeleri. (1914 yılında Franz Ferdinand’ın öldürülmesi 1. Dünya Savaşı’nı tetikleyen etmenlerden biri.)

Ferhadiye Caddesi

Doğu ve Batı’nın buluştuğu cadde olarak geçen Ferhadiye Caddesi, Saraybosna şehrinin en cıvıl cıvıl caddesi. Bu cadde üzerinde keyifli vakit geçirebileceğiniz sağlı sollu pek çok mağaza, kafe ve restoran bulunuyor.

Şehrin en önemli kiliselerinden olan Kutsal Kalp Kilisesi ve şehrin en simge noktalarından olan Sonsuz Ateş de burada yer alıyor.

Ferhadiye Caddesi’nde her ne kadar Osmanlı döneminden hanlar ve bedestenler yer alsa da cadde üzerindeki binaların çok büyük bir kısmı Avusturya-Macaristan döneminden günümüze kalma.

Sonsuz Ateş / Sönmeyen Ateş

Saraybosna’yı ziyaret edenlerin görmeden ve fotoğraf çekmeden geçmediği noktalardan biri Ferhadiye Caddesi’ne girişte yer alan Sonsuz Ateş. Orijinal ismi “Vječna vatra” olan ve hiçbir zaman sönmeden yanmaya devam eden bu ateş, aslında bir anıt.

2. Dünya Savaşı esnasında hayatlarını kaybeden Bosnalı siviller ve askerlerin asla unutulmayacağını simgeleyen Sonsuz Ateş, 2011 senesinde bir grubun saldırısına uğramış olsa da bugün hala alevlerini yükseltmeye devam ediyor.

Kutsal Kalp Katedrali

Saraybosna Katedrali olarak da geçen orijinal ismi ile Kutsal Kalp Katedrali, Bosna Hersek’de yer alan en büyük Katolik katedrali.

19. yüzyılın sonlarından beri Ferhadiye Caddesi’nde heybeti ile yükselen katedral, Avusturya-Macaristan mimar Josip Vancaš (Saraybosna’da yer alan 200’den fazla yapının mimarı) tarafından Avrupa’daki katedraller ilham alarak inşa edilmiş.

Neo-Gotik mimaride inşa edilen Kutsal Kalp Katedrali, ikiz kuleleri, gül penceresi, rengarenk vitrayları, etkileyici freskleri ve ahşap oymaları ile Saraybosna’da mutlaka görmeniz gereken noktalardan biri.

Katedralin ana girişinin önünde yer alan heykel ise 1996 ve 2003 senelerinde Saraybosna’yı ziyarete gelen Papa II. John Paul.

Saraybosna Gülleri

“Saraybosna Gülleri” deyince kafamızda ne kadar pozitif düşünceler canlanıyor değil mi? Oysa “Saraybosna Gülleri” bizlere iç savaşın izlerini anımsatmak isteyen minik işaretler.

Hızlıca bir yakın tarihe bakacak olursak, 22 Temmuz 1993 senesinde, Saraybosna şehrinin çeşitli noktalarını 300’den fazla mermi vuruyor ve şehirdeki binaların neredeyse hepsi hasar görüp yıkılıyor. Şehrin pek çok noktasında günümüzde dahi binaların duvarlarında ve beton zeminlerde kurşun deliklerini, top mermisi izlerini görmek mümkün.

“Saraybosna Gülleri”, Saraybosna’nın yaklaşık olarak 200’den fazla noktasına düşen mermi izlerini bizlere gösteren işaretler. En az üç kişinin hayatını kaybettiği noktalar, kırmızı reçineler ile işaretleniyor ve “gül” olarak adlandırılmaya başlıyor. Vermek istediği mesaj ise oldukça açık: Asla unutma ve unutturma!

Vijećnica Kütüphanesi / Belediye Binası

Miljacka Nehri kıyısında konumlanan ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminden kalan Vijećnica, Saraybosna’nın en eski ve en göz alıcı yapılarından biri. Günümüzde Belediye Binası olarak hizmet veren bu yapı, ilk olarak 1891 senesinde Çek Mimar Karel Pařík tarafından tasarlanıyor fakat bir takım eleştiriler dolayısıyla proje hayata geçmiyor.

1896 senesinde hizmete açılan Vijećnica, ilk yıllarında bünyesinde 2 milyon civarında kitap barındırıyor. Bu sebeple “Vijećnica Kütüphanesi”  olarak anılan yapı 1990’lı yılların başında yakılarak şehrin en büyük hasar gören noktalarından biri oluyor. Kapsamlı çalışmalar sonucu tekrardan inşa edilen yapı, günümüzde geometrik unsurları, kemerleri ve pencereleri ile pek çok turisti kendisine çekmeyi başarıyor.

Saraybosna seyahatinizde Latin Köprüsü’ne oldukça yakın bir konumda yer alan Vijećnica’yı ziyaret etmeyi unutmayın!

İnat Evi

“Bir zamanlar nehrin öteki tarafındaydı ama inadına bu yana taşındım.”

Saraybosna seyahatinizde görmeniz gereken noktalardan biri ardında minik bir hikaye de saklayan İnat Evi. Miljacka Nehri kıyısında yer alan bu yapının hikayesine hızlıca bakacak olursak, Avusturya-Macaristan monarşisi Bosna Hersek’te iktidara geldiğinde şehri yeniden yapılandırmak için nehrin kıyısındaki yapıların birçoğunu yıkıyor. Yıkılması gereken yapılardan biri de Belediye Binası’nın inşa edileceği yer.

Gel gelelim Belediye Binası inşası için seçilen yerin ev sahibi inatçı birisi çıkıyor ve evinin yıkılmasına asla müsade etmiyor. En sonunda ise evini tuğla tuğla birebir olarak nehrin diğer kıyısına taşımalarını talep ediyor. Böylece evin bir kopyası karşı kıyıda konumlanıyor ve Bosnalı bu adamın inadından dolayı yapı “İnat Kuca” yani İnat Evi olarak anılmaya başlıyor.

Tüm hükümetlere adeta bir başkaldırı olarak hala nehrin kıyısında dikkatleri çeken yapı 1997 senesinden beri geleneksel Bosna yemeklerinin sunulduğu bir restoran olarak hizmet veriyor. Dilerseniz İnat Evi’ni dışarıdan görebilir veya restoranı ziyaret ederek birbirinden lezzetli Saraybosna lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz.

Svrzo’nun Evi

Saraybosna’nın Osmanlı izlerini taşıyan en güzel yapılarından birini ziyaret etmek ister misiniz? O halde rotanızı Svrzo’nun Evi olarak anılan, 18. yüzyıldan günümüze kadar tamamen korunarak gelmiş ahşap yapısına çevirin!

İnşa edildiği ilk zamanlar şehrin önde gelen ailelerinden Glodo ailesine ait olan bu yapı, Glodo ailesi Osmanlı yetkililerine itaat etmediği için sürgüne gönderilince Svrzo ailesinin eline geçiyor ve ardından Svrzo’nun Evi olarak anılmaya başlıyor.

Haremlik – Selamlık oturma düzeni, oymalı tavanları, Osmanlı motifleri ile süslü içinde pek çok eşya barındıran Svrzo’nun Evi, Saraybosna’daki 18.-19. yüzyıl Müslüman aile yapısını sunuyor ziyaretçilerine.

Yaz mevsiminde Svrzo’nun Evi’nde çeşitli sergiler, konserler ve performanslar düzenleniyor. Eğer Saraybosna’yı yaz aylarında ziyaret etmek istiyorsanız, burada herhangi bir etkinlik olup olmadığını internetten kontrol edebilirsiniz.

Bosna Hersek Ulusal Müzesi

Farklı şehirleri ziyaret ettiğinizde o bölgenin tarihi, sanatı ve kültürel yapısına yakından bakmak için mutlaka uğramanız gereken nokta, şehrin ulusal müzeleri. Bosna Hersek’in tarihine yakından göz atabilmek için, 1888 senesinde kurulan Bosna Hersek Ulusal Müzesi, Saraybosna’da gezilecek yerler listenizde mutlaka yer almalı.

Bosna Hersek’teki Batı tipi modern kültürel ve bilimsel kurumların en eski binası olan bu yapı, İtalyan Rönesans tarzında dört simetrik pavyondan oluşacak şekilde Çek mimar Karel Pařík tarafından genişletilip, tamamlanmış.

Günümüzde Bosna Hersek Ulusal Müzesi’ni ziyaret ettiğinizde “Arkeoloji, Etnoloji, Doğa Tarihi ve Kütüphane” olmak üzere dört farklı bölümü ziyaret edebilirsiniz. Müzede gözünüzden kaçmaması gereken en önemli eserlerden biri ise, 1350’li tarihlerde Barselona’da yayınlanmış olan “Dünyanın en eski Sefarad Yahudi belgesi.”

Savaş Çocukları Müzesi

Saraybosna’da gezilecek yerler arasında en etkileyici yerlerden biri Savaş Çocukları Müzesi. 2017 senesinde Jasminko Halilovic tarafından hayata geçirilen müze, savaşların yıkıcı etkileri ve savaşın çocuklar üzerindeki izlerini göstermeyi amaçlıyor.

3000’den fazla nesnenin bulunduğu Savaş Çocukları Müzesi, 1000’den fazla Bosnalının savaş travmalarını, hikayelerini aktarıyor ziyaretçilere.

Müze ziyaretinde görmüş olduğunuz her bir oyuncak, kıyafet, ev eşyası, çizim veya günlük ardında çeşitli travmalar barındırıyor ve Savaş Çocukları Müzesi’ni gezerken o anları kafanızda canlandırıp üzülmeden edemiyorsunuz.

2018 senesinde müze sektörünün en prestijli ödüllerinden Avrupa Konseyi Müze Ödülü ve Avrupa Yılın Müzesi Ödülü’nü kazanmayı hak eden Savaş Çocukları Müzesi hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Jasminko Halilovic’in 2013 senesinde yayınlamış olduğu Savaş Çocukları kitabını da inceleyebilirsiniz.

Gallery 11/07/95

11 Temmuz 1995 tarihi size bir anlam ifade ediyor mu? Avrupa’da “hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım” olarak geçen Srebrenitsa Katliamı, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Doğu Avrupa topraklarında gerçekleşmiş olan en büyük toplu insan kıyımı.

12 Temmuz 2012 senesinde açılan Gallery 11/07/95 bünyesinde, yaşanan soykırıma dair pek çok belge, fotoğraf, resim, video ve ses barındırıyor; 8000’den fazla insanın katledildiği Srebrenitsa trajedisini ve soykırımın adaletsizliğini gözler önüne koyuyor.

Bosna Hersek tarihini daha iyi öğrenmek ve bu topraklarda yaşayan insanları daha iyi anlamak adına Saraybosna ziyaretinizde mutlaka Gallery 11/07/95’i ziyaret etmeyi unutmayın.

İnsanlığa Karşı Suçlar ve Soykırım Müzesi 1992-1995

Bosna Hersek topraklarına seyahat gerçekleştirdiğinizde hangi şehirde olursanız olun, ziyaret edeceğiniz müzeler biraz iç karartıcı olabilir. Bu müzeler arasından görmeniz gereken müzelerden bir diğeri ise Saraybosna’da yer alan küçük bir müze: İnsanlığa Karşı Suçlar ve Soykırım Müzesi.

Bosna Hersek tarihini daha iyi anlamanıza yardımcı olacak olan İnsanlığa Karşı Suçlar ve Soykırım Müzesi, bünyesinde savaş ve soykırım kurbanlarının kişisel eşyalarını, fotoğraflarını ve mektuplarını barındırıyor. Müzede yer alan objelerin büyük bir kısmı toplu mezarlardan çıkarılmış olan eşyalar.

İnsanlığa Karşı Suçlar ve Soykırım Müzesi, Saraybosna kuşatması, Prijedor katliamı ve  Srebrenitsa soykırımı başta olmak üzere, ülke topraklarında insanlığa karşı işlenmiş olan cinsel şiddet ve çocuk katliamı gibi her türlü suça karşı örnekler barındırıyor.

Saraybosna Yahudi Müzesi

Saraybosna Yahudi Müzesi, Yahudilerin Saraybosna’ya gelişinin 400. yıldönümü vesilesiyle 1966 senesinde açılmış olan bir müze. Bildiğiniz gibi Saraybosna, Avrupa’nın çeşitli bölgelerindeki zulümden kaçan halkları kucaklayan bir şehir. Bu sebeple 16. yüzyılda ülke topraklarına gelen Yahudileri memnuniyet ile karşılan Saraybosna, köklü bir Yahudi geçmişine sahip.

Tarihi bir sinagog binasında yer alan Saraybosna Yahudi Müzesi’nde Kalmi Baruh, Danijel Ozmo, Marsel Snajder, Isak Samokovlija gibi Yahudi kökenli sanatçılar ve aktivistlere ait pek çok fotoğraf sergileniyor. Müzede ayrıca Yahudilerin ibadetlerinde kullanmış olduğu objeler, bir takım parşömenler ve menoralar bulunuyor.

Saraybosna Yahudi Müzesi’nin en etkileyici noktalarından biri ise II. Dünya Savaşı sırasında Bosna Hersek Yahudilerinin uğramış olduğu büyük kayıpları gösteren özel bölümü.

Kovaci Anıt Mezarı

Bosna Hersek’in yakın tarihinde gerçekleşmiş olan en trajik olaylardan birine saygı amaçlı ziyaret edebileceğiniz noktalardan biri Saraybosna’daki Kovaci Anıt Mezarı. “Şehitler Mezarlığı” olarak da geçen Kovaci Anıt Mezarı, Saraybosna Kuşatması’nda hayatlarını kaybeden 1500’ü çocuk olmak üzere 11.541 kurbanın büyük bir kısmının gömülü olduğu yer.

1991 ve 1995 tarihlerinde kendilerini Sırp saldırısından korurken öldürülen Boşnak halk ve Bosna ordusu askerleri için bir anıt olan Kovaci Anıt Mezarı’nda ayrıca Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in kabri de yer alıyor.

Kovaci Anıt Mezarı’nı ziyaret etmek için, gün batımı saatlerini tercih edebilirsiniz. 

Umut Tüneli

Saraybosna’da yaşanan iç savaş sırasında Boşnak halkın hayatta kalabilmesi adına en önemli şeylerden biri Umut Tüneli. Bosnalı gönüllüler tarafından yaklaşık sekiz saatlik mesailer ile kazılarak oluşturulan 950-960 metre uzunluğundaki tünel, kuşatma altındaki şehre gıda ve silah gibi yardımların taşınmasını sağlıyor.

Saraybosna şehrini, Bosna’nın diğer bölgelerine bağlayan ve manevi açıdan oldukça değerli olan Umut Tüneli’nin günümüzde yaklaşık 20 metrelik bir bölümü müze olarak hizmet veriyor. Bir evin kapısından giriş yaptığınız müze, Saraybosna Kuşatması’ndan görüntüler ve kalıntılar barındırıyor.

Minik bir not: Klostrofobisi olan ziyaretçilere tavsiye etmiyoruz.

Trebevic / Teleferik

Saraybosna şehrine en yakın olan dağ Trebevic, eşsiz manzarası sebebi ile Saraybosna’da gezilecek yerler listenize mutlaka girmeli. Sırbistan ve Bosna Hersek arasında sınır çizen ve “Saraybosna’nın akciğerleri” olarak geçen Trebevic’e nasıl ulaşırım diye düşünüyorsanız, uzun bir yürüyüş gerçekleştirebileceğiniz gibi yaklaşık 12 dakikalık bir teleferik yolculuğunu da tercih edebilirsiniz. Biz bu yolculuk için şehrin ve çevredeki tepelerin manzarasının keyfini çıkarabilmeniz için kesinlikle teleferik kullamanızı öneriyoruz!

1959 senesinden beri yolcuları Saraybosna’dan dağa taşımak için kullanılan teleferik, 1992 senesinde Ramo Biber isimli Bosnalı’nın Saraybosna Kuşatması’nın ilk kurbanı olarak bu teleferikte hayatını kaybetmesi üzerine uzun yıllar kullanıma kapatılıyor. Ne yazık ki kuşatma esnasında Trebevic’in birçok noktası mayınlar ile kaplanıyor ve kuşatmanın ardından uzun yıllar bölgede temizlik çalışmaları yapılıyor.

2018 senesinde tekrar hizmete açılan teleferik ile Trebevic’e yolculuk gerçekleştirip hem şehrin manzarasını izleyebilir hem de  doğayla başbaşa kalabilirsiniz.

Saraybosna Olimpik Bobsleigh ve Luge Pisti

Saraybosna’da yapabileceğiniz en sıra dışı aktivitelerden biri 1262 metre uzunluğa sahip Luge Pisti’ni ziyaret etmek. 1984 Kış Olimpiyatları sebebi ile Trebevic Dağı zirvesine inşa edilen yarış kızağı, 1991 senesinde Yugoslav Savaşları’nın başlamasına kadar kullanılıyor.

Günümüzde terk edilmiş bir nokta olan Luge Pisti, her ne kadar rengarenk dursa da politik mesajlar içeren pek çok grafiti ile kaplı olduğu gibi, bazı noktalarında Saraybosna Kuşatması’ndan kalan kurşun deliklerini barındırmaya hala devam ediyor.

Yaz aylarında yürüyüş, koşu ve yokuş aşağı bisiklet sürüşü yapanlara rastlayabileceğiniz Luge Pisti’ni Trabevic Dağı’na gittiğiniz gün yürüyebilir, grafitileri inceleyebilirsiniz.

Avaz Twist Tower

Saraybosna şehrine bir de kuşbakışı göz atmak ister misiniz? Şehri en iyi görebileceğiniz nokta, Bosna Hersek’in en yüksek binası olan 172 metre yüksekliğindeki 39 katlı Avaz Twist Tower. Eğer siz de şehirleri yukarıdan izlemeyi seviyorsanız, eşsiz bir manzara için Avaz Twist Tower’ın 26. katında yer alan seyir terasını ziyaret ederek keyifle içeceğinizi yudumlayabilirsiniz.

Bosna Hersek’in en büyük gazetelerinden olan Dnevni Avaz tarafından 2006-2008 tarihleri arasında yaptırılan Avaz Twist Tower, yüksekliği ile Avrupa’da 88. sırada, Balkanlar’da ise 2. sırada yer alıyor. Bosna Hersek Parlamenter Meclisi ve Bakanlar Kurulu’nun da Avaz Twist Tower’da olduğunu söylemeden geçmeyelim.

Sarı Kule

1727 ve 1739 arasında inşa edilen ve Sarı Tabya olarak da anılan Sarı Kule, Saraybosna’nın en popüler noktalarından biri. 1878 senesinde Avusturya-Macaristan birliklerine karşı savunma noktası görevi üstlenen Sarı Kule, günümüzde her ne kadar “kaleden” çok bir kalıntı barındırmıyor olsa da, Saraybosna’da yapılacak olan en iyi ücretsiz aktivitelerden birini sunuyor: Nefes kesici bir manzara!

Sarı Kule’nin eski sur duvarlarının kalıntılarında oturarak manzaranın keyfini çıkarabileceğiniz gibi, bölgede yer alan piknik masalarından ve oturma alanlarından da faydalanabilirsiniz. Saraybosna’nın Eski Kent bölgesinde yürüyerek ulaşabileceğiniz Sarı Kule, ayrıca Ramazan ayı boyunca iftar vaktinin habercisi olarak topun ateşlendiği yer.

Vrelo Bosne

Bosna Hersek trajedi ile dolu tarihi dokusunun yanı sıra şelale, göl ve dağlar gibi güzellikler ile de çevrili bir ülke. Saraybosna’da gezilecek yerler arasına eklemeniz gereken bir diğer nokta ise şehirden tramvay ile kolaylıkla ulaşabileceğiniz Vrelo Bosne.

İgman Dağı eteklerinde yer alan ve Saraybosna’nın “Bačevo” içme suyunun kaynağının bulunduğu Vrelo Bosne, endemik türler de dahil olmak üzere 26 farklı çeşit bitki türüne ve 20’den fazla hayvan türüne ev sahipliği yapan bir milli park. Özellikle yaz aylarında şehirdeki halkın adeta bir kaçış noktası olan Vrelo Bosne, uzun doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve paten gezileri için oldukça uygun bir yer.

Vrelo Bosne’de balıklar ve kuğular ile dolu gölleri görebilir, hediyelik eşya dükkanlarını ziyaret edebilir veya bölgede bulunan restoranda nehirden yeni yakalanmış taze balık yemeklerini deneyimleyebilirsiniz.

Vrelo Bosne’ye yapacak olduğunuz ziyarette, kısa bir yürüyüşle Osmanlı döneminde inşa edilmiş “Roma Köprüsü / Plandiste Köprüsü”nü de görebilirsiniz.

Skakavac Şelalesi

Saraybosna seyahatinizde şehri ve civar bölgeleri keşfedebilecek yeterli zamanınız varsa ve kendinizi doğa tutkunu olarak tanımlıyorsanız şehre yaklaşık 12 kilometre uzaklıkta yer alan Skakavac Şelalesi’ni ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

Nahorevo Köyü’nün yukarısında bulunan bu şelale, 98 metre yüksekliği ile Avrupa’nın en büyük şelalelerinden biri.

Köyün ormanından yaklaşık bir saatlik bir yürüyüş ile varış yapacağınız Skakavac Şelalesi, hiking veya fotoğrafçılığı sevenlerin listesine eklemesi gereken noktalardan biri. Dileyen ziyaretçiler bölgede 4×4 araç kiralayarak da şelaleye ulaşım sağlayabilirler.

Bjelašnica

Boşnakça’da “beyaz” anlamına gelen Bijelo kelimesinden türeyen Bjelašnica, Saraybosna’ya yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta yer alan 2067 metre yüksekliğe sahip bir dağ.

Yaz mevsiminde yemyeşil çimenler ve rengarenk çiçekler ile kaplı olan bölge, kış mevsiminde bembeyaz karlar ile kaplanarak etkileyici manzaralara ev sahipliği yapıyor. Bu sebeple Bjelašnica Dağı’nı yılın herhangi bir mevsiminde ziyaret edebilirsiniz.

Bosna Hersek’in en popüler kayak merkezlerinden olan Bjelašnica, kayak, snowboard veya kızak gibi kış sporlarının yanı sıra yılın diğer mevsimlerinde bisikletçiler, yürüyüşler ve pek çok kampçıya kucak açıyor. 2013 senesinde Dünya Yamaç Paraşütü Şampiyonası’na ev sahipliği yapan Bjelašnica’da dileyenler yamaç paraşütü de yapabilirler.

Bölgeye yapacak olduğunuz ziyarette dilerseniz Umoljani ve Lukomir isimli iki köye de yarım günlük geziler gerçekleştirebilirsiniz. Bjelašnica’da konaklamak isteyenler bölgedeki otelleri ve günlük kiralık evleri/daireleri inceleyebilirler.

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız