Parklarda, sahillerde yapmış olduğunuz düzenli koşuları üst seviyeye taşımaya ne dersiniz? Belki de düzenli olarak yapmayı hedefleyerek başladığınız koşular daha büyük hedeflere dönüşür ve Türkiye’deki koşu maratonlarından birine isminizi yazdırmak istersiniz.
Ülkenin dört bir yanında, spor tutkunuzu başka bir ilginizle birleştirmenize yardımcı olacak pek çok koşu maratonları var. İster doğayla iç içe olmak isteyin, ister kültürel mirası koşarak keşfetmek!
Farklı uzunluklardaki parkurlarda hem profesyonel hem de amatör koşucuları bir araya getiren koşu maratonları, sizlere unutulmaz bir deneyim kazandıracak.
Türkiye’nin en keyifli koşu maratonları arasından derlediklerimizi inceleyin ve hemen size uygun olduğunu düşündüğünüz birine kaydınızı yaptırın!
Türkiye’nin Koşu Maratonları
1) İstanbul Maratonu – İstanbul
Ülkemizin en büyük spor organizasyonunu sorsak ne cevap verirsiniz? Tahmin ediyoruz ki birçok kişinin cevabı İstanbul Maratonu olur. Evet, doğru cevap!
Dünyanın en iyi 17, Avrupa’nın en iyi 7 koşu maratonu arasında yer alan İstanbul Maratonu, Türkiye’de düzenlenen en büyük spor organizasyonu.
1973’te Tercüman Gazetesi tarafından ortaya bir fikir atılıyor: Boğaziçi Köprüsü’nde maraton koşulması. Birçok kişi fikri desteklese de 1979’a kadar sadece düşüncede kalıyor köprüyü koşarak geçmek.
Bir Alman amatör atletin konuyu gündeme getirmesi ile çalışmalar başlıyor ve 1 Nisan 1979’da bir avuç insanın bir araya gelmesiyle ilk maraton gerçekleşiyor. Asya-Avrupa Koşusu adında köprüde gerçekleşen “Dünyanın tek kıtalararası maratonu”, şehirdeki birçok insan tarafından 1 Nisan şakası zannediliyor.
Asya-Avrupa Koşusu, bir zaman sonra Avrasya Maratonu adını alıyor ve 2013’te şehrin adını öne çıkarması ve tanıtımında yardımcı olması için “İstanbul Maratonu” olarak değiştiriliyor.
İstanbul Maratonu’nu diğer tüm maraton koşularından ayıran en önemli özelliği koşucuların iki kıtaya birden “koşarak” ayak basması. Evet, İstanbul Maratonu dünyada iki kıta arasında koşulan tek maraton ve bu özelliği ile en ilgi çeken koşu maratonları arasında.
Her yıl Kasım ayında düzenlenen İstanbul Maratonu, bizce hayatınızda bir kez olsun mutlaka katılmanız gereken koşu maratonları arasında yer alıyor. İtiraf edelim, köprüden araçla dahi geçerken büyülenmiyor muyuz? Bir de özgürce koştuğunuzu hayal edin! Üstelik tanınmış profesyonel atletlerle aynı parkurda…
İstanbul Maratonu’nun en güzel yanlarından biri başka bir spor organizasyonunda profesyonel atletlerle aynı parkurda yarışmanız imkansızken (tabii profesyonel değilseniz), bunu deneyimlemenize olanak sağlaması.
Yıllarca süren geleneğin bir parçası olarak unutulmaz bir deneyim elde edeceğiniz İstanbul Maratonu, 15 kilometre ve 42 kilometre olarak iki parkurdan oluşuyor. Maraton koşamayacağınızı düşünüyorsanız, 8 kilometrelik halk yürüyüşüne katılma seçeneğiniz olduğunu unutmayın!
2) Runatolia / Antalya Maratonu – Antalya
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Antalya, doğal güzellikleri, tarihi ve eşsiz plajları ile herkesin gözbebeği. Bir de koşu maratonları ilginizi çekiyorsa, işte Mart ayı yılın en iyi dönemi olabilir sizler için!
Her yıl Mart ayında düzenlenen Antalya Maratonu, kış turizmine katkı sağlamak amacıyla 850 kişiyle ilk startını 18 Mart 2006’da vermiş.
2015’ten itibaren “Runatolia” adıyla üç gün boyunca profesyonel ve koşu deneyimi az olan amatör koşucuları bir araya getiren koşu maratonu, aynı zamanda ülkemizin en büyük lifestyle spor organizasyonlarından biri.
Üç gün boyunca halk koşusu, maraton, yarı maraton ve 10 kilometre koşularının yanı sıra eğlenceli aktiviteler ve yan etkinliklere de yer veriyor Runatolia.
Cam Piramit’in önünden başlayan koşu maratonu, Kaleiçi, Hadrian Kapısı gibi Antalya’nın eşsiz güzelliklerini sporla buluşturmak ve şehrin dünyaca ünlü plajlarında koşmak için 5-6-7 Mart 2021 tarihlerini not edin ve şehre ulaşım biletinizi rezerve etmeyi unutmayın!
3) Likya Ultra Maratonu – Likya Yolu
Türkiye’nin ilk ultra maratonu olan Likya Ultra Maratonu, 2010 yılından itibaren düzenlenen uluslararası bir organizasyon.
Toplamda 6 etaptan oluşan koşu maratonu, her gün bir etap koşarak tamamlanıyor.
Maraton, 509 kilometre uzunluğundaki Tarihi Likya Yolu‘nun Finike ve Tekirova arasındaki 250 kilometrelik bölümünde gerçekleşiyor.
Likya Ultra Maratonu koşusunda gerçekten büyülenmeye hazır olun! Binlerce yıl onlarca uygarlığa ev sahipliği yapan bölge, koşucuları yemyeşil orman manzarasının yanı sıra tarihi kalıntılar, kaleler, antik şehirler, tiyatrolar ile selamlıyor.
Dünyanın en uzun 3. plajı olan Patara kumsalında koşu maratonu deneyimi yaşayacağınız gibi, adım atacağınız her yükseklikte farklı bir sahil şeridi, koy ve körfez enfes güzelliği ile sizleri büyüleyecek.
20 km, 37 km, 57 km ve 100 km olarak dört farklı kategoride yarışabileceğiniz Likya Ultra Maratonu, Eylül ayında düzenleniyor.
4) Efes Ultra Maratonu – Selçuk, İzmir
Bu gönderiyi Instagram’da gör
“Dünya kültür mirasını koşarak keşfet!” sloganıyla dikkat çeken Efes Ultra Maratonu, İzmir’in Selçuk ilçesinde 2015 yılından beri düzenleniyor. Üç arkadaşın hayali sonucunda ortaya çıkan bu maraton, her sene Mart ayının ikinci haftasında gerçekleşiyor.
Başlangıç noktası Efes Antik Kenti olan koşu maratonunda sloganından anlayabileceğiniz üzere dünya kültür mirasını koşarak keşfe çıkıyorsunuz.
Efes, Meryem Ana Evi, Şirince gibi tarihi ve turistik destinasyonları kapsayan yarışta 6 farklı etap bulunuyor. Bunlar: 5 km St. John Koşusu, 12 km Artemis Koşusu, 23 km Arvalya Koşusu Maratonu, 42 km Meryem Ana Dağı Maratonu, 61 km Efes-Selçuk Ultra Maratonu, 120 km Efes Ultra Maratonu.
Eğer sizin de “spor, tarih ve kültürel miras”, bu üçüne bir tutkunuz varsa hemen yapılacaklar listenize Efes Ultra Maratonu koşusunu ekleyin! Ve üç tutkunuzu bir araya getirebileceğiniz eşsiz bir deneyim gerçekleştirin.
5) Runfire Kapadokya / Kapadokya Ultra Maratonu – Kapadokya
Kapadokya’nın en güzel zamanları parlak kırmızı ve altın sarısı ağaç yaprakları ile bezenmiş Ekim ayı. Şehrin en güzel zamanlarında doğa ve kültür tatilini sporla birleştirmek isteyenler için koşu maratonu güzel bir seçenek!
Her yıl Ekim ayında gerçekleşen Kapadokya Ultra Maratonu -bir diğer adıyla Runfire Kapadokya– 2014 yılında 176 koşucu ile start vermiş. Her sene katlanarak artan koşucular bölgede rüya gibi bir macera yaşıyorlar.
Uçhisar ve Tuz Gölü arasındaki 260 kilometrelik bir alanda gerçekleşen Kapadokya Ultra Maratonu, 38 km, 63 km ve 119 km olmak üzere üç çetin parkurdan oluşuyor.
Ürgüp’ten başlayan koşu maratonu, Kapadokya’nın meşhur tepe ve vadilerinde dairesel rotalar yaparak ilerleniyor. Maraton koşucuları Kapadokya çevresindeki en iyi manzara ve yolları kapsayan hızlandırılmış bir tur yapıyorlar adeta.
Her parkurda eşsiz bir deneyim yaşamak ve gizemli vadiler, yeraltı şehirleri, rengarenk balonlar görerek UNESCO Kültürel Miras Listesinde yer alan bir yerde maraton koşmak için Kapadokya Ultra Maratonu listenize mutlaka eklenmeli!
6) İznik Ultra Maratonu – İznik
Türkiye’de bir yılda dört mevsim yaşıyoruz diyoruz ama bir gün içinde dört mevsim yaşamaya ne dersiniz? Hem de maraton koşarken? Eğer böyle bir deneyim yaşamak istiyorsanız bu kesinlikle imkansız değil! Her sene Nisan ayında düzenlenen İznik Ultra Maratonu buna olanak sağlıyor.
İznik Ultra Maratonu’nu benzersiz kılan bir gün içinde yaz güneşinden etrafı misler kokutan bahar yağmuruna, sonbahar rüzgarından lapa lapa karlı bir kışa dört mevsimi tek bir gün içinde yaşayabiliyor olmanız. Hem de doğanın içinde maraton koşarken!
2011 yılından beri düzenlenen Türkiye’nin en büyük patika koşusu festivali İznik Ultra Maratonu, İznik Gölü çevresini koşan maraton koşucularını yeşil ve maviyle buluşturuyor.
Zeytin ağaçlarının eşlik ettiği maraton koşusu üç gün boyunca sürüyor. 20 km, 35 km, 55 km, 90 km ve 160 km parkurlarından antrenman ve gücünüze göre dilediğinize kayıt yaptırabilirsiniz.
