Günlük hayatın koşturmacası, işe yetişme telaşı ya da güzel bir yemeğe gitmek için trafikte harcanan saatler insanın yaşadığı şehri başka bir gözle görmesine engel oluyor. Yaşadığı şehrin güzellikleri arasında kayboluyor insan. Şehrin güzelliklerine bakıyor ama görmüyor ya da göremiyor.
Her gün yanından geçtiğiniz binaların geçmişlerine tanıklık etmeye ya da sık sık karşınıza çıkan kahverengi tabelaların izini sürüp İstanbul’u bir turist edasıyla gezmeye ne dersiniz? İstanbul’u köşe bucak gezmek için günler, hatta haftalar gerekir. O yüzden biz bu yazıda biraz popüler biraz da olmazsa olmaz turistik mekanlardan oluşan mini bir rehber hazırladık.
Hadi gelin lafı daha fazla uzatmadan yazımıza geçelim ve birkaç saatliğine de olsa İstanbul’da turist olalım.
1) İlk Durağınız Sultanahmet Meydanı Olsun
Tarihi ve kültürel bir gezi yapmak istiyorsanız ilk durağınız Tarihi Yarımada’nın kalbi diyebileceğimiz Sultanahmet Meydanı olsun. 532 yılında inşa edilen ve UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ndeki Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı, Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi, III. Ahmet Çeşmesi, Yılanlı Sütün, Dikilitaş, Sultanahmet Meydanı ve çevresinde sizi bekleyen tarihi yapılardan birkaçı. Hepsini hakkıyla gezmek için bir gün asla yeterli olmaz. O yüzden içlerinden en merak ettiğiniz bir müzeye öncelik verebilirsiniz.
2) Yerebatan Sarnıcı Müzesi’nin Gizemini Keşfedin
Çağdaş müzecilik anlayışı çerçevesinde restore edilen Yerebatan Sarnıcı artık sergilere de ev sahipliği yapıyor. Yerebatan Sarnıcı Müzesi’nin ilk sergisi “Daha Derine” açıldığı ilk günden beri sosyal medyanın gündeminde. Ali Abayoğlu, Aslı İrhan, Berkay Buğdan, Güneş Terkol, Jennifer Steinkamp, Malik Bulut, Muzaffer Tuncer, Ozan Ünal, Yasemin Aslan Bakiri’nin sanat eserlerini bir araya getiren “Daha Derine” sergisini mutlaka gezin derim. Siz de zamanın ötesinde bir müzede hem muhteşem sanat eserleri görmek hem de geçmişin izlerine tanıklık etmek isterseniz Yerebatan Sarnıcı Müzesi listenizde mutlaka olsun.
3) Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı’nı Gezin
Belki biraz klişe olacak ama Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı’nın olmadığı bir liste olamazdı. İstanbul’un nabzının attığı bir nokta bence Kapalıçarşı. Kapalıçarşı’ya giderseniz ister dükkanları gezip alışveriş öncesi kıran kırana pazarlık yapın isterseniz de bir yere oturup kendinizi çarşının durmaksızın akan ritmine bırakın. Yalnız bazen kalabalığı izlemek kalabalığın arasında dolaşmaktan daha yorucu olabiliyor, benden söylemesi. Kapalıçarşı’nın ardından rotanızı Mısır Çarşısı’na çevirip baharatların gizemli dünyasını, otların şifasını keşfedebilirsiniz.
4) Eminönü Karaköy Arasını Yürüyün
Kalabalığı insanı zaman zaman yorsa da İstanbul’un en keyifli semtlerinden biri bence Eminönü. Eminönü’ne giderseniz eviniz için ufak tefek mutfak alışverişi yapabilir ya da sadece tezgahlar arasında dolaşarak kendinizi turist kalabalığının bir parçası gibi hissedebilirsiniz. Eminönü gezinizin sonuna geldiğinizde ise deniz kenarında kendinize en güzelinden bir balık ekmek ısmarlayıp rotanızı Galata Köprüsü üzerinden Karaköy’e çevirin derim. Galata Köprüsü’nün simgesi haline gelmiş balıkçılarının arasında bolca fotoğraf çekmeyi, martıları selamlamayı da unutmayın. Bu keyifli yürüyüşün ardından Karaköy’ün keyifli kafelerinden birinde kahve, tatlı molası vermek de güzel bir alternatif olacaktır, aklınızda bulunsun.
5) Galata Kulesi’ne Çıkın
Eminim pek çoğunuz defalarda önünden geçmiş, hemen altındaki restoranlardan birinde oturmuş ya da Galata Kulesi’ni uzaktan gören bir terasta keyif yapmışsınızdır. Peki kaç kişi Galata Kulesi’nin tepesine çıktı? İstanbul’u turist gibi yaşarken yapılabilecek en keyifli aktivitelerden biri de bence Galata Kulesi’ne çıkıp 360 derece İstanbul manzarasını izlemek.
6) Kız Kulesi’ne Gidin
Kız Kulesi de tıpkı Galata Kulesi gibi bolca fotoğrafı çekilen, vapurla gezerken pek çok kez yanından geçilen ama iş gezmeye gelince hep ertelenen yerlerden biri bence. Restorasyon çalışmalarının ardından yeniden ziyarete açılan Kız Kulesi’ne gitmek İstanbul’da turist gibi bir gün geçirmek isteyenler için güzel bir aktivite olacaktır. Aklınızda bulunsun.
7) Dolmabahçe Sarayı’nı Gezin
Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılan Dolmabahçe Sarayı 1843-1856 yılları arasında inşa edilmiş. Zarif mimarisi ve Saat Kulesi ile dikkat çeken Dolmabahçe Sarayı, İstanbul’un en görkemli yapılarından biri bence. Son altı Osmanlı padişahının yaşadığı Dolmabahçe Sarayı, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından sonra müzeye dönüştürüldü. Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat ettiği “Hususi Daire”, harem bölümü, Camlı Köşk, selamlık, Saray Koleksiyonları Müzesi ise Dolmabahçe Sarayı’nda gezebileceğiniz bölümlerden.
8) Renkli Bir Durak: Balat’ı Es Geçmeyin
Son yıllarda popülerliğini giderek arttıran Balat İstanbul’da kendinizi turist gibi hissedebileceğiniz en renkli destinasyonlardan biri. Balat’a giderseniz rengarenk evleri arasında bol bol fotoğraf çekebilir, Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi’ni gezebilir, pek çok fotoğrafta karşımıza çıkan kırmızı rengi ve kubbeli mimarisi ile dikkat çeken Fener Rum Okulu’nu görebilir, güzel bir yemek yiyebilir ya da kahve tatlı keyfi yapabilirsiniz.
9) Boğaz Turu Yapın
Eskilerin dilenci vapuru dedikleri, boğazın iki yakasında gidip gelen vapurlardan birine binip gezmeden turist olmak olmaz. Aman canım vapura her an biniyoruz demeyin. Bir yere yetişmek için binmekle keyif yapmak için binmek arasında bence çok fark var. Keyif amaçlı vapura binerseniz deniz kokusunu içinize bolca çekin, martılara simit atıp denk gelirseniz yunuslarla selamlaşın. Turunuza kısa bir ara vermek isterseniz de Kanlıca’da inip kendinize en güzelinden bir yoğurt ısmarlayabilirsiniz.
10) Rahmi Koç Müzesi’ni Ziyaret Edin
Hasköy Semti’nde yer alan müze Açık Hava Sergileme Alanı, Tarihi Hasköy Tersanesi ve Mustafa V. Koç binası olmak üzere üç ana bölümden oluşuyor. Klasik otomobiller, makineler, bilimsel aletler, ulaşım araçları gibi geniş bir koleksiyona sahip olan müze, ailecek eğlenceli ve farklı bir hafta sonu geçirmek isteyenler için keyifli bir alternatif olacaktır. Rahmi Koç Müzesi’ni ailecek gezmek isterseniz nostaljik tren turu yapabileceğinizi, tekne ile Haliç’i gezebileceğinizi de söylemekte fayda var. Ayıca müzenin içindeki kafe ve restoranlarda keyifle oturabileceğiniz de aklınızda bulunsun. Özellikle “Nostaljik Coca Cola Büfesi” bence kesinlikle görmeye değer.
11) Sema Gösterisi İzleyin
UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miraslarından biri ilan edilen Sema törenini izlemek İstanbul’da yapılabilecek en kültürel aktivitelerden biri. Ney eşliğinde dönen dervişlerin sergilediği olağanüstü performans karşısında büyülenmek istiyorsanız özellikle tarihi mekanlarda yapılan Sema gösterilerinden birine bilet bakın derim.
12) Geleneksel Türk Hamamı Deneyimi Yaşayın
İstanbul’da turist gibi zaman geçirmek istiyorsanız yapılabilecek en keyifli aktivitelerden biri de bence kesinlikle hamama gitmek. Osmanlı Dönemi’nden beri kültürümüzün vazgeçilmez bir parçası olan hamamı en geleneksel, en unutulmaz şekilde deneyimlemek isterseniz Cağaloğlu Hamamı’na gidebilirsiniz. 300 yıllık tarihi ile misafirlerini kucaklayan Cağaloğlu Hamamı’nda kendinizi Valide Sultan gibi hissedeceksiniz. Hamamdan sonra güzel bir yemek keyfi yapalım derseniz de Cağaloğlu Hamamı’nın içindeki Lokanta 1741’e rezervasyon yaptırabilirsiniz.
13) Madame Tussauds Müzesi’nde Fotoğraf Çekilin
Ünlü balmumu müzesinin İstanbul şubesinde yerli yabancı pek çok yıldızın balmumu heykeli yer alıyor. Rihanna, Michael Jackson, Marilyn Monroe, Audrey Hepburn gibi dünya starlarının heykelleri ile fotoğraf çekilmek için Madame Tussauds Müzesi’nin yolunu tutun. Hatta İstiklal Caddesi üzerinde sefer yapan nostaljik kırmızı tramvaya binip gidin Madame Tussaud Müzesi’ne.
14) Güneşi Pierre Loti Tepesi’nde Batırın
Eyüp’ten yapacağınız kısa bir teleferik yolculuğunun ardından ulaşıyorsunuz Pierre Loti Tepesi’ne. Etkileyici Haliç manzarası ile kendine hayran bırakan Pierre Loti özellikle gün batımı saatinde ziyaretçilerine görsel şölen yaşatıyor.
15) Kırmızı Gezi Otobüsüne Bilet Alın
Üzeri açık kırmızı turist otobüslerine binip İstanbul’un en simgesel yapılarını kalabalık bir turist grubu eşliğinde görmek, yapıların hikayelerini dinlemek isterseniz eğlenceli turist otobüsleri çok keyifli bir alternatif olacaktır.
