Akdeniz Bölgesi’nde konumlanan Mersin, ülkemizin en büyük limanlarından bir tanesine ev sahipliği yapıyor. Sıcak iklimi sebebiyle yaz mevsiminde yoğun bir biçimde ziyaret edilen Mersin’de, deniz keyfi yapabileceğiniz altın renkli uzun kumsallar sizleri bekliyor. Doğal güzellikleri ile ünlü olan Mersin’de kamp yapmak isterseniz, ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.
Doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi kalıntıları ile de dikkat çeken Mersin’de kentin kuzeyindeki Yumuktepe Höyüğü’nde yapılan kazılarda çok sayıda katman ortaya çıkarılmış. En eskisi M.Ö. 6300’lere, en yenisi ise Selçuklu Dönemi’ne tarihlenen katmanlar, Mersin’de tarih boyunca pek çok medeniyetin yaşadığını gösteriyor.
Önemli kaleleri, ilginç mağaraları ve görkemli obruklarıyla ziyaretçilerini büyüleyen Mersin’deki görülmesi gereken yerlere, gelin hep birlikte daha yakından bakalım.
Mersin gezilecek yerler listesi:
1) Kız Kalesi
Mersin’in simgelerinden olan Kız Kalesi, denizin içindeki tüm güzelliği ile bizleri karşılıyor. Mersin’in Erdemli İlçesi’ndeki Kız Kalesi, il merkezine yaklaşık 80 kilometre mesafede konumlanıyor.
Birinci Haçlı Seferi’nin ardından Bizans İmparatoru I. Aleksios tarafından yaptırılan Kız Kalesi, haftanın her günü 08:30 – 17:30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Müze Kart sahiplerinin ücretsiz olarak gezebileceği Kız Kalesi’ne girişlerde kartı olmayanlardan 70 TL alınıyor.
2) Alahan Manastırı
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Alahan Manastırı, Mersin’in Mut İlçesi yakınlarında bulunuyor. Mersin – Karaman karayolu üzerinde Geçimli Köyü civarındaki Alahan Manastırı, il merkezine 173 kilometre, ilçe merkezine ise 23 kilometre uzaklıkta yer alıyor.
Toros Dağları üzerinde, Göksu Vadisi’ne bakan dik bir yamaca kurulmuş olan Alahan Manastırı, denizden 1200 metre yüksekte bulunuyor. M.Ö. 5. yüzyılın başlarında inşa edilen Alahan Manastırı’nda; batı kilisesi, manastır, doğu kilisesi, kayalara oyulmuş keşiş odacıkları ve mezarlar yer alıyor. Kilise binalarının mimari özellikleri benzediği için “Mersin’in Ayasofya’sı” olarak nitelendirilen Alahan Manastırı, ücretsiz bir şekilde geziliyor.
3) Cennet ve Cehennem Obrukları
Mersin’in en çok ziyaret edilen yerlerinden Cennet ve Cehennem Obrukları, Silifke İlçe merkezine 25 kilometre mesafede konumlanıyor. Cennet ve Cehennem Obrukları, yer altı sularının kireç tabakasını eriterek içerisindeki suyun boşalması ile altı oyulan tavan yapısının çökmesiyle meydana gelmiş.
Elips şeklindeki Cennet Obruğu’nun giriş kısmında bir kilise yer alıyor. Meryem Ana’ya ithafen yapılan kiliseye basamaklarla iniliyor. Cennet Obruğu’nun 75 metre kuzeyindeki Cehennem Obruğu’nun dış kenar kısımları iç bükey olduğu için çöküğe inilemiyor. Yunan mitolojine göre; Zeus alevler kusan yüz başlı ejderha Typhon’u buradaki bir kavgada yendikten sonra onu Etna Yanardağı’na sonsuza dek kapatmadan önce bir süre Cehennem çukurunda hapsetmiş.
Haftanın her günü açık olan Cennet ve Cehennem Obrukları, 08:15 – 17:00 saatleri arasında ziyarete açık. Giriş bileti ücreti 290 TL olan obrukları Müze Kartlılar ücret ödemeden geziyor.
4) Yumuktepe (Yümüktepe) Höyüğü
Şehir merkezinin yaklaşık 1 kilometre kuzeybatısındaki Demirtaş Mahallesi’nde yer alan Yumuktepe Höyüğü’nde, Neolitik Çağ’dan günümüze kadar kesintisiz bir biçimde yerleşim görülmüş. Zaman içerisinde pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Yumuktepe Höyüğü’nde yapılan kazılar ile çıkarılan tarihi eserler Mersin Müzesi’nde sergileniyor.
5) Mersin Müzesi
Mersin Arkeoloji Müzesi olarak da bilinen Mersin Müzesi, Yenişehir İlçesi Muğdat Camisi’nin güneyinde sahile yakın bir konumda bulunuyor. Kronolojik salondan geçerek gezmeye başlayacağınız Mersin Arkeoloji Müzesi’nde; Yumuktepe, Soli-Pompeipolis, Elaiussa-Sebaste antik kentlerinden çıkarılan buluntular, defin geleneklerini anlatan yapılar ve etnografik eserler sergileniyor.
Haftanın her günü 08:30 – 17:00 saatleri arasında ziyarete açık olan Mersin Müzesi, Müze Kart ile ücretsiz bir şekilde gezilebiliyor. Kartı olmayanların giriş için 75 TL ödemesi gerekiyor.
6) Atatürk Evi Müzesi
Mersin merkez ilçelerinden Akdeniz’de çarşı içindeki Atatürk Evi Müzesi, şehrin en işlek caddelerinden bir tanesi olan Atatürk Caddesi üzerinde konumlanıyor. Mersin Atatürk Evi olarak da isimlendirilen binada, Atatürk ve eşi Latife Hanım 20 Ocak – 2 Şubat 1925 tarihleri arasındaki Mersin ziyaretlerinde on bir gün boyunca kalmışlar.
1897 yılında dönemin Almanya Konsolosu Bay Christman’ın Mersinli tüccar Mavromati’nin kızıyla evliliği nedeni ile konut olarak yaptırılan yapı, bu sebeple Krisman (Krizman) Konağı olarak biliniyor. 1992 yılında açılan Atatürk Evi ve Müzesi’nde; Atatürk’ün Mersin’i ziyaretlerinde çekilen fotoğrafları, Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’nden getirilen yirmi iki adet kişisel eşyası sergileniyor.
Haftanın her günü açık olan Atatürk Evi Müzesi’ni 08:00 – 17:00 saatleri arasında herhangi bir ücret ödemeden gezebilirsiniz.
7) Yerköprü Şelalesi
Mersin’in doğal güzellikleri arasında üst sıralarda bulunan Yerköprü Şelalesi, Mut İlçesi’nde konumlanıyor. İl merkezine 165 kilometre, ilçe merkezine ise 32 kilometre uzaklıktaki Yerköprü Şelalesi, 2011 yılında Tabiat Anıtı olarak tescillenmiş. Yaklaşık 30 metre yükseklikten akan Yerköprü Şelalesi’nin kendisini oluşturan su tünelinin içinde, doğallığı bozulmamış sarkıtlar ve zengin bitki örtüsü bulunuyor.
8) Aynalıgöl (Gilindire) Mağarası
2021 yılında Tabiat Parkı ilan edilen Aynalıgöl veya Gilindire Mağarası, Mersin’in Aydıncık İlçesi’nin 7.5 kilometre güneydoğusunda konumlanıyor. Sancak Burnu ile Kurtini Deresi arasındaki Gilindire Mağarası’nın içinde damlataş oluşumları yer alıyor. Giriş ağzı denize bakan Aynalıgöl Mağarası’nın önünde küçük bir köy bulunuyor. Hem denizden hem de karadan girilebilen Gilindire Mağarası, Mersin’de gezilecek yerler arasında gösteriliyor.
9) Mersin Marina
Mersin merkezde gezilecek yerler arasındaki marina, denize paralel uzanan Adnan Menderes Bulvarı üzerinde bulunuyor. Mersin Limanı’na 6 kilometre uzaklıktaki Mersin Marina, marina ile alışveriş merkezinin bir araya geldiği bir yer olarak karşımıza çıkıyor. Çok sayıda ünlü markaya ev sahipliği yapan alışveriş merkezinde aynı zamanda yeme – içme hizmeti alabileceğiniz restoran ve kafeler yer alıyor.
10) Mersin Deniz Müzesi
İstanbul, Çanakkale ve İskenderun’da yer alanlardan sonra ülkemizin dördüncü deniz müzesi olarak açılan Mersin Deniz Müzesi, Yenişehir İlçesi’nde bulunuyor. Barbaros ana sergi salonu, Nusret interaktif salonu ve açık sergi alanı bölümlerinden oluşan Mersin Deniz Müzesi’nde, Türk deniz savaşlarının tarihini anlatan beş yüzden fazla nesne sergileniyor.
Müze Kartın geçmediği Mersin Deniz Müzesi, pazartesi ve salı günü hariç haftanın beş günü 09:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Giriş bileti ücretinin 60 TL olduğu Mersin Deniz Müzesi’ne 18 yaşın altındakiler ücretsiz olarak girebiliyor.
11) Tarsus
Mersin’in en doğusundaki ilçesi olan Tarsus; doğuda Adana, batıda Mersin merkez, kuzeyde Pozantı ve Çamlıyayla, güneyde ise Akdeniz ile çevrili olarak bizleri selamlıyor. Tarihte Kilikya olarak anılan bölgede yer alan Tarsus’un, Hitit Uygarlığı başta olmak üzere köklü bir uygarlık geçmişi bulunuyor. Tarsus’ta gezilecek yerler arasında Aziz Pavlus Kuyusu ve Anıt Müzesi, Yedi Uyurlar Mağarası, Tarsus Şelalesi, Tarsus Ulu Cami ve Kleopatra Kapısı başta geliyor.
12) Aziz Pavlus Kuyusu ve Anıt Müzesi
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Aziz Pavlus Kuyusu ve Anıt Müzesi, il merkezine 58 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Tarsus ilçe merkezinde restore edilmiş eski Tarsus evlerinin bulunduğu mahalledeki Aziz Pavlus Kuyusu’ndaki su, Kudüs’e hacı olmak için bölgeden geçen Hristiyanlarca kutsal sayılıyormuş.
Pazartesi hariç haftanın her günü açık olan Aziz Pavlus Kuyusu, 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Müze Kart sahiplerinin ücretsiz olarak gezebildiği St. Paul Kuyusu’na girişlerde kartı olmayanların 60 TL ödemesi gerekiyor.
Aziz Paul Anıt Müze binası ise Ortodoks Arap – Rum Cemaati tarafından 1850 yılında yaptırılmış. Kesme taş kullanılarak inşa edilen Aziz Pavlus Kilisesi, Hristiyanlarca kutsal kabul edilip hac yeri olarak ziyaret ediliyor.
13) Yedi Uyurlar Mağarası (Ashab-ı Kehf)
Tarsus’un kuzeyindeki Yedi Uyurlar Mağarası, il merkezine 45 kilometre mesafede konumlanıyor. Müslüman ve Hıristiyanlarca kutsal sayılan Ashab-ı Kehf Mağarası’na merdivenle iniliyor. Arapça’da “Eshab” sahip, dost anlamına geliyor. “Kehf” ise dağlarda oyulmuş ev gibi yerlere deniliyor. Dolayısıyla Eshab-ı Kehf Türkçeye “Mağara Dostları” olarak çevriliyor.
Kuran-ı Kerim’in Kehf Suresi’nde Yedi Uyurlar Mağarası’ndan bahsediliyor. Allah’a inanan ve yaşadıkları devrin zalim kralından kaçan yedi genç ve köpekleri, bu mağarada 309 yıl boyunca uyumuşlar. Günümüzde inanç turizmi için ziyaret edilen Yedi Uyurlar Mağarası, Mersin’de gezilecek yerler arasında bulunuyor.
14) Nusret Mayın Gemisi ve Çanakkale Zaferi Kültür Parkı
Döşediği mayınlar ile Çanakkale Savaşı’nın kaderini değiştiren Nusret Mayın Gemisi, “dünyanın en ünlü mayın gemisi” unvanına sahip. Geminin Türk Deniz Kuvvetlerindeki görevi bitince özel bir gemicilik şirketine satılmış. Kuru yük gemisi olarak hizmet görürken 1989 yılında Mersin limanında batan Nusret Mayın Gemisi, Mersin’deki bir gönüllü grubu tarafından çıkarılmış.
2002 yılında Tarsus Belediyesi tarafından satın alınan gemi, günümüzde Nusret Mayın Gemisi Kültür Parkı olarak açılan yerde sergileniyor. Sizler de Mersin gezinizde Nusret Mayın Gemisi ve Çanakkale Zaferi Kültür Parkı’nı ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
15) Tarsus Ulu Cami
Tarsus merkezdeki Nur Mahallesi’nde bulunan Ulu Cami, aynı yerde bulunan bir kilisenin yerine inşa edilmiş. Cami-i Nur ismiyle de bilinen dini yapı, Ramazanoğlularından Piri Paşa’nın oğlu İbrahim Bey tarafından 1579 yılında yaptırılmış.
Selçuk – Osmanlı üslubunda tek şerefeli minaresi olan Ulu Cami’nin yapımında kesme taş kullanılmış. Türk – İslam sanatının önde gelen eserlerinden birisi olan Tarsus Ulu Cami’ye bitişik türbede Lokman Hekim, Şit ve Tarsus’ta ölen Abbasi halifesi Memûn’un naaşları yer alıyor.
16) Kırkkaşık Bedesteni
Tarsus Ulu Cami’nin batısındaki Kırkkaşık Bedesteni, 1579 yılında Ramazanoğlu III. İbrahim tarafından yaptırılmış. Tarsus Ulu Cami’ye gelir temin etmek için inşa edilen Kırkkaşık Bedesteni’nin dış yüzeyi lotus figürleri ile süslenmiş. Halk arasında kaşığa benzetilen bu figürler yüzünden bedesten kırkkaşık olarak adlandırılmış. Tarsus’un en önemli tarihi yapılarından birisi olan Kırkkaşık Bedesteni’nde günümüzde, yöresel el sanatlarının satış dükkânları ve yöreye özgü Türk Kahvesi’nin (Tarsusi) ikram edildiği kafeler bulunuyor.
17) Tarsus Şelalesi
Tarsus’un kuzeyindeki Berdan Çayı (Kydnos) üzerinde bulunan Tarsus Şelalesi, Mersin’deki doğal güzellikler arasında yer alıyor. İl merkezine 55 kilometre mesafedeki Tarsus Şelalesi, Berdan Çayı’nın 5 metre yükseklikten dökülmesi ile meydana geliyor. Günümüzde mesire yeri olarak kullanılan Tarsus Şelalesi’nin çevresi sıcak yaz günlerinde serinlemek isteyen kişiler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor.
18) Kleopatra Kapısı
Deniz Kapısı olarak da adlandırılan Kleopatra Kapısı, ismini Mısır kraliçesi VII. Kleopatra’dan alıyor. Tarsus’un girişinde yer alan kapı, antik kentin ayakta kalan tek kapısı olarak karşımıza çıkıyor. Deniz Kapısı, Bizans Döneminde inşa edilen kent surlarının kapılarından bir tanesi olarak bizleri selamlıyor. Kleopatra’nın sevgilisi Romalı General Antonius ile buluşmak için Tarsus’a geldiğinde bu kapıdan geçtiği düşünüldüğü için, kapıya Kleopatra Kapısı denmiş.
19) Tarsus Doğa Parkı
Tarsus Çayı yakınlarındaki Tarsus Doğa Parkı’nda farklı türlerden binlerce hayvan yaşıyor. İl merkezine 58 kilometre uzaklıktaki Tarsus Doğa Parkı, ilçe merkezine yaklaşık 7 kilometre mesafede konumlanıyor. Pazartesi günleri kapalı olan Tarsus Doğa Parkı, haftanın diğer günleri 10:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Tarsus Doğa Parkı’na girişlerde tam bilet için 50 TL, indirimli öğrenci bileti içinse 25 TL ödenmesi gerekiyor.
20) Tarsus Roma Yolu
Tarsus’ta kent merkezinde ortaya çıkarılan Roma Yolu, 1993 yılında bir inşaatın temel kazısı sırasında bulunmuş. Koruma altına alınan Tarsus Roma Yolu’nun, Roma İmparatorluğu Döneminde M.S. 1. veya 2. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Yaklaşık 100 metre uzunluğunda ve 6.5 metre genişliğindeki kısmı ortaya çıkarılan Roma Yolu’nun altında kanalizasyon sistemi yer alıyor.
21) Soli Pompeipolis Antik Kenti
Mezitli’nin yaklaşık 2 kilometre güneyindeki Soli Pompeipolis Antik Kenti, Viranşehir Mahallesi’nde yer alıyor. M.Ö. 700 yılları civarında Rodos Adası’ndan gelen Dorlar tarafından kurulan Soli Antik Kenti, Anadolu’nun Akdeniz sahilindeki en işlek limanlarından biri olarak hizmet vermiş. Zaman içerisinde birçok medeniyete ev sahipliği yapan Soli Pompeipolis Antik Kenti’nde; sütunlu yol, höyük, antik liman, Roma hamamı ve su kemerleri bulunuyor.
22) Refah Şehitleri Anıtı
23 Haziran 1941 tarihinde yaşanan Refah Gemisi Faciası’nda şehit olan 168 askerimizin hatırasına dikilen anıt, Mersin Sahili’nde Atatürk Parkı’nın denize en yakın noktasında bulunuyor. Refah Şehitleri Anıtı’nın bir yüzünde Ertuğrul şehitlerinin kitabesi, diğer yüzünde Refah şehitlerinin kitabesi, üçüncü yüzünde ise o dönem Genel Kurmay Başkanı olan Mareşal Fevzi Çakmak’ın mesajı yer alıyor.
23) Aziz Antuan Latin İtalyan Katolik Kilisesi
Aziz Antuan Katedrali olarak da isimlendirilen Aziz Antuan Latin İtalyan Katolik Kilisesi, 1855 yılında Osmanlı Padişahı Abdülmecit’in fermanı ile inşa edilmiş. 1840 yılında Lübnanlı Hristiyanlar, Dürzüler tarafından katledilince Osmanlı Dönemindeki Mersin’e yerleşmiş. Bu kişilerin ibadet etmesi için açılan Mersin Katolik Kilisesi’nin yanına manastır okulu da yapılmış. Levantenler döneminde ibadethane olarak kullanılan Aziz Antuan Latin Katolik Kilisesi’nin çan kulesi günümüzde Mersin Saat Kulesi olarak kullanılıyor.
24) Rum Arap Ortodoks Kilisesi
Atatürk Caddesi üzerindeki Rum Arap Ortodoks Kilisesi, 19. yüzyılın ikinci yarısında Suriye’den gelen Arap asıllı Ortodoks ailelerin ibadet etmesi için yapılmış. Osmanlı Devleti’nden izin alındıktan sonra 1870 yılında hizmete giren Mersin Ortodoks Kilisesi, dini bakımdan kilise Antakya Kilisesi’ne bağlı olarak çalışıyor.
25) Anamur
Mersin’in en batısındaki ilçesi Anamur, Antalya sınırında yer alıyor. Yunancada “yel değirmeni” sözcüğünden türeyen Anemourion, “rüzgârlı burun” anlamına geliyor. Ülkemizde bağlı olduğu il merkezine en uzak olan ilçe olan Anamur’da gezilecek yerler arasında Anemurium Antik Kenti, Mamure Kalesi, Astım Mağarası, Anamur Çayı ve Pullu Tabiat Parkı başta geliyor.
26) Anemurium Antik Kenti
Anamur Burnu’ndaki Anemurium Antik Kenti, il merkezine 207 kilometre, ilçe merkezine ise 7 kilometre mesafede konumlanıyor. M.S. 1. yüzyılda çevresinde ilk kez surların yapıldığı Anemurium, kısa bir süre Kommagene Kralı IV. Antiochos egemenliği altına girmiş. Yukarı ve aşağı kent olmak üzere iki kısımdan meydana gelen Anemurium Antik Kenti’nde surlar, hamamlar, tiyatro ve odeon (konser salonu) bulunuyor.
Haftanın her günü açık olan Anemurium Antik Kenti, 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Müze Kartlıların ücretsiz olarak girebildiği ören yerine girişlerde kartı olmayanlardan 60 TL alınıyor. Ören yerinin içerisindeki Anemurium Antik Kenti Plajı ise Mersin’de denize girilecek en güzel yerlerden bir tanesi olarak ziyaretçilerini bekliyor.
27) Köşekbükü (Astım) Mağarası
İlçe merkezine yaklaşık 11 kilometre mesafedeki Köşekbükü Mağarası, astım hastalığına iyi geldiği düşünüldüğü için Astım Mağarası olarak da adlandırılıyor. Mersin’in doğal güzelliklerinden birisi olan Köşekbükü Mağarası; dilek, şifa ve huzur isimlerindeki üç ana bölümden oluşuyor. Yerin altına doğru 2 metrelik bir kaya çatlağından girilen Astım Mağarası, damlayan suların oluşturduğu sarkıtları ve bu suların yerde birikmesiyle oluşan dikitleri ile dikkat çekiyor. Köşekbükü Mağarası’na girişlerde kişi başı 35 TL alınıyor.
28) Anamur (Dragon) Çayı
Toros Dağları’ndan yeraltı akarsuyu olarak doğan Anamur Çayı, 35 kilometre sonra Anamur merkezden Akdeniz’e dökülüyor. Mersin’in doğal güzellikleri arasındaki Anamur Çayı, sarp yukarı havzasından taşıdığı alüvyonları biriktirmesiyle Anamur Ovası’nı oluşturmuş. Dragon Çayı olarak da bilinen Anamur Çayı, nehir kayağı ve kano sporları için kullanılıyor.
29) Mamure Kalesi
Ülkemizin en büyük kaleleri arasındaki Mamure Kalesi, Anamur’un Bozdoğan Mahallesi yakınlarında kıyı boyunca uzanıyor. 3. yüzyılda Romalılar tarafından Akdeniz ve Kilikya ticaret yollarını gözetlemek ve ticaret gemilerini korsanlardan korumak amacıyla inşa edilen kale, zaman içerisinde yıkıma uğramış. 12. yüzyılda Kilikya Ermeni Krallığı döneminde tekrar onarılan kale, 1450 yılında Karamanoğulları Beyliği Dönemi’nde onarılmış ve kaleye Mamure (Müreffeh) ismi verilmiş. 1469 yılında Osmanlı Devleti’nin eline geçen Mamure Kalesi, yüksek duvarlarla ayrılmış iç avlu, dış kale ve iç kale olmak üzere üç bölümden oluşuyor.
İhtişamlı görünümü ile çok sayıda Türk sinemasına ve Türk dizilerine ev sahipliği yapmış olan Mamure Kalesi, pazartesi hariç haftanın altı günü 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Müze Kart ile ücretsiz olarak gezilebilen kaleye girişlerde kartı olmayanlardan 60 TL alınıyor.
30) Pullu Tabiat Parkı
Mersin – Antalya D-400 kara yolu üzerindeki Pullu Tabiat Parkı, Anamur İlçesi’ne 8 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Mersin il merkezine 207 kilometre mesafedeki Pullu Tabiat Parkı, yaklaşık 10 hektarlık bir alanı kaplıyor. Kızılçam ve okaliptüs ağaçlarının yer aldığı Pullu Tabiat Parkı’nın kıyı şeridinde Caretta caretta kaplumbağalarının yumurtlama bölgeleri bulunuyor. Parkın deniz tarafında ise Akdeniz fokları gözlenebiliyor.
31) Taşeli Platosu
Orta Toroslardaki Taşeli Platosu, Antalya ve Mersin illeri arasında uzanıyor. Taşeli Platosu, doğuda Göksu Nehri ile kuzeyde Göksu’nun kollarından biri olan Ermenek Çayı tarafından yarılmış karstik bir plato olma özelliğini taşıyor. Batı kesiminde 2100 metrelerde olan platonun yüksekliği doğuda 1300 metrelere düşüyor. En yüksek noktası Bahadır Tepesi olan Taşeli Platosu, Mersin’in görülmesi gereken doğal güzellikleri arasında bulunuyor.
32) Silifke
İl merkezine 85 kilometre uzaklıktaki Silifke, Mersin’i İç Anadolu’ya bağlayan önemli yollar üzerinde konumlanıyor. Göksu (Kalykadnos) Irmağı’nın ortadan ikiye ayırdığı Silifke İlçesi, ırmağın denize ulaştığı delta ve bu deltada oluşan Akgöl ve Paradeniz lagünleri ile dünyanın önemli kuş toplanma merkezlerinden ve sulak alanlarından birisi olarak karşımıza çıkıyor.
Silifke Kalesi, Cennet – Cehennem Obrukları, Jüpiter Tapınağı, Aphrodisias Antik Kenti (Tisan Yarımadası), Barborossa Koyu, Uzuncaburç, Aya Tekla Yeraltı Kilisesi, Tokmar Kalesi, Liman Kalesi ve Mancınık Kalesi; Silifke’de görülmesi gereken yerler arasında gösteriliyor.
33) Silifke Kalesi
Helenistik veya Erken Roma Dönemi’ne ait olduğu anlaşılan Silifke Kalesi, geçirdiği onarımlar sonucu günümüzde bir Orta Çağ kalesi görünümü ile ziyaretçilerini karşılıyor. Silifke’ye hâkim, 185 metre yüksekliğinde bir tepe üzerindeki Silifke Kalesi’nde; kemerli galeriler, su sarnıçları, depolar ve diğer yapı kalıntıları yer alıyor. Hem ticaret yolunu hem de limanı kontrol eden stratejik bir konumdaki Silifke Kalesi, ücret ödemeden ziyaret edilebiliyor.
34) Aya Tekla Yeraltı Kilisesi
Anadolu’da Hıristiyanlığın en eski ve en önemli merkezlerinden birisi olan Aya Tekla Yeraltı Kilisesi, Mersin il merkezine 85 kilometre, ilçe merkezine ise 4 kilometre mesafede bulunuyor. Hristiyanlığın en eski azizesi olan Aya Tekla, Aziz Pavlus’un yoldaşlarından birisi olarak karşımıza çıkıyor.
Aziz Tekla adına inşa edilen yeraltı kilisesinde; büyük Tekla bazilikası, kubbeli kilise, kuzey kilisesi, sarnıçlar ve hamam bölümleri yer alıyor. Aya Tekla Yeraltı Kilisesi, haftanın her günü 08:15 – 16:45 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.
35) Uzuncaburç (Diokaesareia) Antik Kenti
Silifke’nin kuzeyindeki dağlık bölgede yer alan Uzuncaburç (Diokaesareia) Antik Kenti, il merkezine 104 kilometre ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Seleukos İmparatorluğu Dönemi’nde bir tapınak merkezi olan Diokaesareia, Olba Tapınak Devleti’nin bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Ören yerindeki Helenistik kuleden esinlenerek “Uzuncaburç” ismini alan antik kentte; tiyatro, sütunlu cadde, tören kapısı, Zeus tapınağı, Tyche (şans) tapınağı, Helenistik kule, giriş kapısı, anıt mezar ve nekropol alanları bulunuyor.
Mersin’in en önemli ve en iyi korunmuş tarihi kalıntılarını barındıran Uzuncaburç Antik Kenti, haftanın her günü 08:15 – 16:45 saatleri arasında gezilebiliyor. Müze Kartlıların ücretsiz olarak ziyaret edebileceği antik kente girişlerde kartı olmayanlardan 60 TL alınıyor.
36) Olba Antik Kenti
Uzuncaburç Antik Kenti’ne 4 kilometre uzaklıktaki Olba Antik Kenti, ilk çağda Mersin’de kurulmuş olan Olba Krallığı’nın en önemli ticaret şehri olarak bizleri selamlıyor. Aynı zamanda önemli bir dinsel merkez olan Olba Antik Kenti’nde; kilise kalıntıları, su kemeri, çeşme binası, nekropol, tiyatro ve evler bulunuyor. Mersin’de gezilecek tarihi yerler arasındaki Olba Antik Kenti, ücretsiz olarak gezilebiliyor.
37) Şeytan Deresi Kanyonu ve Adamkayalar
Kaynağını Olba Antik Kenti yakınlarındaki Toros Dağları’ndan alan Şeytan Deresi, derin bir kanyon oluşturup Kızkalesi beldesinde Akdeniz’e dökülüyor. Mersin’in doğal güzellikleri arasında yer alan Şeytan Deresi Kanyonu’nda M.Ö. 1. veya 2. yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin edilen insan kabartmaları bulunuyor. Adamkayalar olarak adlandırılan bu yapılar, Şeytan Deresi Kanyonu’nun sarp yamaçlarında konumlanıyor. Bir erkek, dört kadın, iki çocuk, bir dağ keçisi ve bir Roma Kartalı kabartmasının yer aldığı Adamkayalar, Mersin’de görülmesi gereken yerler arasında gösteriliyor.
38) Silifke Atatürk Evi Müzesi ve Etnografya Müzesi
Silifke’nin Saray Mahallesi’ndeki Atatürk Evi Müzesi, 1999 yılında ziyarete açılmış. Atatürk’ün 27 Ocak 1925 tarihinde Silifke’ye ilk gelişinde gecelediği ev düzenlenerek Atatürk Evi Müzesi olarak hizmet vermeye başlamış. Atatürk’ün kullandığı eşyanın sergilendiği Atatürk Evi Müzesi, haftanın her günü 08:00 – 16:45 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebiliyor. Müzede ayrıca yöresel etnografik eşya da sergileniyor.
39) Narlıkuyu
Mersin’in 65 kilometre güney batısındaki Narlıkuyu, ulaşım kolaylığı sebebiyle Mersin ve ilçelerinin gözde dinlenme yerlerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Küçük bir koy olan Narlıkuyu, soğuk ve tatlı suyu ile diğer koylardan ayrılıyor. Roma İmparatorluğu Dönemi’nde Porto Calamie olarak adlandırılan Narlıkuyu’da 4. yüzyıldan kalan küçük bir bina öreni ve Narlıkuyu Mozaik Müzesi yer alıyor.
40) Silifke Narlıkuyu Mozaik Müzesi
1976 yılında açılan Silifke Narlıkuyu Mozaik Müzesi, Narlıkuyu Beldesi’nde yer alıyor. Narlıkuyu Mozaik Müzesi, tabanında Üç Güzeller Mozaiği’ni barındıran bir Roma Dönemi Hamam yapısının bina içine alınması ile oluşturulmuş. Bizans İmparatorluğu’nun Kutsal Adalar Valisi Poimenios tarafından 4. yüzyılda yöre halkına şifa sunması için yaptırılan hamamdan, günümüze taban mozaiği ve su yalağı ulaşmış.
Haftanın her günü açık olan Silifke Narlıkuyu Mozaik Müzesi, 08:15 – 16:45 saatleri arasında Müze Kartlılar tarafından ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor. Kartı olmayanların giriş bileti için 60 TL ödemesi gerekiyor.
41) Narlıkuyu Akyar Koyu
Silifke’ye bağlı Narlıkuyu bölgesindeki Akyar Koyu, ilçe merkezine 20 kilometre mesafede yer alıyor. Ücretsiz olarak çadır ve karavan kampı yapılabilen Akyar Koyu’nda; yüzme, piknik, doğa yürüyüşü, dalış, fotoğrafçılık gibi aktiviteler de gerçekleştiriliyor. Akyar Piknik Alanı olarak da bilinen bölgede kaynak suları denize döküldüğü için su sıcaklığı normale göre biraz daha serin. Fakat bu durum yazın aşırı ısınan Mersin için sorun teşkil etmiyor.
42) Jüpiter Tapınağı
Silifke şehir merkezindeki Jüpiter Tapınağı, M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiş. 5. yüzyılda ise önemli değişiklikler yapılarak kiliseye dönüştürülen Jüpiter Tapınağı’nın doğu ile güney yanlarındaki sütun tabanlıkları öz biçiminde korunmuş. Kazı çalışmaları halen devam eden Jüpiter Tapınağı’nın Zeus adına yaptırıldığı söyleniyor.
43) Tisan Yarımadası
Silifke İlçesi’nin 31 kilometre güneybatısındaki Tisan Yarımadası, dağların ardında saklı kalmış bir cennet olarak karşımıza çıkıyor. Bir Yunan kolonisi olarak kurulan Tisan Yarımadası’nda doğal ve tarihi güzellikler iç içe geçmiş bir durumda.
Turkuaz mavisi deniz suyunun yeşil ormanlar ile birleştiği Tisan Yarımadası, Aphrodisias Antik Kenti olarak biliniyor. Mersin’de mutlaka görülmesi gereken yerlerden olan Tisan Yarımadası, Kıbrıs Harekâtı’nda helikopterle bu bölgeden geçen bir albay tarafından keşfedilmiş.
44) Mezgit Kalesi
İl merkezine 74 kilometre mesafedeki Mezgit Kalesi, ilçe merkezine ise 30 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Kale olarak bilinse de aslında bir anıt mezar olan yapının, 2. veya 3. yüzyılda bir Romalı toprak sahibince aile bireyleri için yaptırılmış olduğu düşünülüyor. Günümüze oldukça iyi bir durumda korunarak gelmiş olan Mezgit Kale, Mersin’de gezilecek tarihi yerler arasında bulunuyor. Korkusuz Kral Mezarı olarak da anılan bina ücretsiz olarak geziliyor.
45) Tokmar Kalesi
Tokmar Kalesi’ne Silifke – Aydıncık kara yolunun 22. kilometresinde, kuzeye ayrılan beş kilometrelik asfalt bir yolla ulaşılıyor. Denize hâkim bir tepe üzerindeki Tokmar Kalesi’nin 12. yüzyılda savunma amacıyla yapıldığı düşünülüyor. Kuzeyinde savunma burçları bulunan Tokmar Kalesi, Göksu Deltası ve Taşucu’nu gözlemleyen bir konumda bulunuyor.
46) Yeşilovacık
7 kilometrelik bir kıyı kesimi bulunan Yeşilovacık, Silifke İlçesi’ne bağlı bir mahalle olarak karşımıza çıkıyor. Akdeniz fokunun üreme bölgesi olan Yeşilovacık, doğal sit alanı olarak korunuyor. Caretta caretta yuvalarının da yer aldığı Yeşilovacık Sahili, Mersin’in görülmesi gereken güzellikleri arasında bulunuyor.
47) Eğribük Koyu
Barbaros Koyu ve Tahta Liman isimleriyle de bilinen Eğribük Koyu, Mersin’deki en güzel koylardan birisi olarak gösteriliyor. Mersin – Antalya yolu üzerinden, 3 kilometre toprak yol ile ulaşılabilen Eğribük Koyu, iki yüksek dağ arasında konumlanıyor. İl merkezine 117 kilometre uzaklıktaki Eğribük Koyu, ilçe merkezi Silifke’ye 19 kilometre mesafede bulunuyor. Antik kalıntıların da yer aldığı Eğribük Koyu, günübirlik piknik yeri ve plaj olarak kullanılıyor.
48) Erdemli
Yazımızın başında anlattığımız Kız Kalesi’nin yer aldığı Erdemli İlçesi, il merkezine 35 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Mersin – Antalya kara yolu üzerindeki Erdemli, tarihi ve doğal güzellikleri ile öne çıkıyor. Erdemli’de gezilecek yerler arasında Kanlı Divane Ören Yeri, Limonlu Çayı, Kayacı Vadisi, Sorgun Yaylası ve Öküzlü Ören Yeri başta geliyor.
49) Kanlı Divane Ören Yeri
Mersin’in yaklaşık 50 kilometre batısındaki Kanlı Divane Ören Yeri, M.Ö. 3. yüzyılda kurulmuş. Kanlı Divane Antik Kenti’ne Erdemli İlçesi’ne bağlı Ayaş Beldesi’nin Yemişkumu Mahallesi’nden kuzeye sapan 3 kilometrelik bir yol ile ulaşılıyor.
Helenistik Dönem’den, Geç Antik Dönem’e kadar (M.Ö. 2 – M.S. 7. yüzyıllar arası) kesintisiz iskân gördüğü anlaşılan Kanlı Divane Antik Kenti, doğal bir çökük olan 30 metre derinliğindeki geniş bir obruk etrafında kurulmuş. Haftanın her günü 08:30 – 17:00 saatleri arasında açık olan ören yeri, Müze Kartlılar tarafından ücretsiz olarak ziyaret ediliyor.
50) Kayacı Vadisi (Lamas Kanyonu)
Erdemli İlçesi Limonlu Beldesi’nde denizden 12 kilometre içeride bulunan Kayacı Vadisi, Mersin’in doğal güzellikleri arasında gösteriliyor. Akarsuyun aşındırdığı vadi yüzeylerinin kızıla çalması nedeniyle Kızılgeçit Vadisi olarak da adlandırılan Kayacı Vadisi, özellikle yaz aylarında serinlemek için tercih ediliyor. Kayacı Vadisi’nin içerisindeki Limonlu Çayı, 130 kilometre uzunluğa sahip ve Akdeniz’e dökülüyor.
51) Limonlu Çayı
Kaynağını Toroslardan alan Limonlu Çayı, halk arasında Lamas Çayı olarak biliniyor. İl merkezine yaklaşık 39 kilometre mesafedeki Limonlu Çayı, ilçe merkezine sadece 9 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Mersin’de görülmesi gereken doğal güzelliklerden birisi olan Limonlu Çayı etrafında hizmet alabileceğiniz çeşitli tesisler bulunuyor.
52) Sorgun Yaylası
Erdemli İlçesi’ne 45 kilometre uzaklıktaki Sorgun Yaylası, Toros Dağları’nın ortalarında konumlanıyor. Tepeler arasında küçük bir vadide kurulmuş olan Sorgun Yaylası, elma bahçeleri içerisinde yer alıyor. Erdemli, Tömük ve civar köyleri halkının yoğun ilgi gösterdiği Sorgun Yaylası’nda tipik yayla evleri bulunuyor. Mersin’in doğal güzellikleri arasında gösterilen Sorgun Yaylası’nda kamp yapılabiliyor.
53) Öküzlü Ören Yeri
Erdemli İlçesi’nin Batısandal Köyü yakınlarındaki Öküzlü Ören Yeri, il merkezine 67 kilometre ve ilçe merkezine 30 kilometre mesafede yer alıyor. İsmini büyük kilise sütun başlıklarındaki öküz kabartmaları sebebiyle alan antik kent; Helenistik, Roma ve Bizans Dönemlerinde yerleşim alanı olarak kullanılmış. Ücretsiz olarak gezebileceğiniz Öküzlü Ören Yeri’nde; taş döşeli alt yapı, büyük kilise, burç ve giriş kapısı kalıntıları bulunuyor.
54) Kumkuyu Plajı
Erdemli İlçesi’ne 11 kilometre uzaklıktaki Kumkuyu Plajı, Mersin’de denize girilecek yerler arasında bulunuyor. Deniz – kum – güneş üçlüsünün tadını çıkarabileceğiniz Kumkuyu Plajı, Mersin il merkezine 74 kilometre mesafede konumlanıyor. Ayaş bölgesinde Kumkuyu Plajı’nda tuvalet, duş, giyinme kabini, piknik alanı, şezlong ve şemsiye olanakları yer alıyor.
55) Ayaş Yemişkumu Plajı
Erdemli İlçesi’ndeki Ayaş Yemişkumu Plajı, ilçe merkezine 29 kilometre mesafede konumlanıyor. Engelsiz bir plaj olma özelliğine sahip olan Yemişkumu Plajı, masmavi denizi ve altın sarısı kumlarıyla ziyaretçilerini bekliyor. Denizin sığ olduğu Ayaş Yemişkumu Plajı’nda; duş, tuvalet, giyinme kabini, büfe, şemsiye ve şezlong hizmetleri sunuluyor.
56) Göksu Nehri
Akdeniz’e dökülen en önemli akarsulardan biri olan Göksu Nehri, 260 kilometre uzunluğunda. Eski çağda Cleadnos ismiyle bilinen Göksu Nehri, Taşeli Platosu’ndan doğuyor. Toros Dağları’ndan akarak Geyik Dağları’na ulaşan Göksu, buradan Akdeniz’e dökülmeye başlıyor. Mersin’in ziyaret edilmesi gereken doğal güzelliklerinden olan Göksu Nehri, çok sayıda kuş türüne ev sahipliği yapıyor.
57) Göksu Deltası Kuş Cenneti
Üç yüzü aşkın kuş türü, Göksu Deltası Kuş Cenneti’ni kışı geçirmek ve yumurtlamak için kullanıyor. Akdeniz kuşağında sadece belirli bölgelerde bulunan ve sayıları gittikçe azalan Saz Horozu, koruma alanının en önemli kuş türlerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Göksu Deltası Kuş Cenneti, büyük flamingolar tarafından da düzenli olarak ziyaret ediliyor. Sizler de bu güzel kuşları doğal alanlarında görmek ve fotoğraflamak isterseniz, Göksu Deltası Kuş Cenneti’ni ziyaret edebilirsiniz.
58) Cambazlı Kilisesi
Silifke’nin Canbazlı Köyü’ndeki Cambazlı Kilisesi’nde geç Helenistik, Roma ve Bizans Dönemlerine ait kalıntılar bulunuyor. İl merkezine yaklaşık 64 kilometre mesafedeki Cambazlı Kilisesi, ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Benzerleri arasında gerçek özelliklerini korumuş en iyi durumdaki örneklerinden birisi olan Cambazlı Kilisesi’nde kaya mezarları, birer küçük tapınağı andıran anıt mezarlar, lahitler ve sarnıç yer alıyor.
59) Çamlıyayla
Mersin’in ilçesi Çamlıyayla, halk arasında Namrun adıyla biliniyor. Yaylalık bir alan olduğu için yazın çok hareketli olan Çamlıyayla’ya; Adana, Mersin ve Tarsus’tan insanlar sıklıkla geliyor. İl merkezine 94 kilometre uzaklıktaki Çamlıyayla’da gezilecek yerler arasında Namrun Kalesi, Sinap Kalesi ve Çinili Göl başta geliyor.
60) Namrun Kalesi
Toros Dağları’ndaki Namrun Kalesi, Çamlıyayla İlçesi’nde yer alıyor. Orta Çağ’da Kilikya Ermeni Krallığı’nın bir parçası iken “Lampron” adıyla bilinen kale, Hitit ve Asur Dönemlerinde “Illibru” olarak biliniyormuş. İl merkezine 80 kilometre uzaklıktaki Namrun Kalesi, Ermeni Hethumid prenslerinin atalarının ikamet yeriymiş. Üç dağlık vadinin kesişme noktasındaki Namrun Kalesi, Mersin’de görülecek tarihi yerler arasında bulunuyor.
61) Gülek Boğazı
Antik çağlarda Kilikya Kapısı olarak bilinen Gülek Boğazı, Akdeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi arasında bağlantıyı sağlıyor. Toros Dağları üzerindeki geçit, denizden 1050 metre yüksekte bulunuyor. Çukurova’nın kuzey sınırını oluşturan Gülek Boğazı, konumu bakımından stratejik olarak çok önemli bir yer olarak karşımıza çıkıyor.
62) Çinili Göl
Çamlıyayla’nın en bilinen gölü olan Çinili Göl, Bolkar Dağları’ndaki buzul göllerinin en önemlisi olarak gösteriliyor. Denizden 2.500 metre yükseklikteki bir krater gölü olan Çinili Göl, buzulların aşındırdığı kayaçlar içerisinde siyah bir görünüme sahip olduğu için Karagöl olarak da isimlendiriliyor. Niğde Ulukışla İlçesi sınırları içerisindeki Çinili Göl’e, Mersin’in Çamlıyayla İlçesi’nden de ulaşım sağlanıyor.
63) Gülnar
Toros Dağları’nın 950 metre yüksekliğindeki Taşeli Platosu’nda kurulan Gülnar, il merkezine 136 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Geçmişi Hititlere kadar dayanan Gülnar, zaman içerisinde Asur, İran, Mısır ve Antik Roma gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Doğuda Silifke, batıda Anamur ile çevrili olan Gülnar’da gezilecek yerler arasında Ilısu Şelalesi, Mavi Çini Mağarası ve Gezende Kanyonu başta geliyor.
64) Mavi Çini (Yanışlı) Mağarası
Gülnar İlçesi’nin Yanışlı Kasabası’ndaki Mavi Çini Mağarası, ismini mağaranın içinin mavi ve turkuaz renginde aydınlanmasından alıyor. İl merkezine 145 kilometre uzaklıktaki Yanışlı Sahil Mağarası, ilçe merkezine 33 kilometre mesafede konumlanıyor. Mersin’in kamp alanları arasındaki Mavi Çini Mağarası, ziyaretçilerine doğa içerisinde vakit geçirme olanağı sunuyor.
65) Büyükeceli Koyu
Gülnar’a 35 kilometre mesafedeki Büyükeceli Koyu, il merkezine 140 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Büyükeceli’nin ismini tıpkı Gülnar gibi efsanelerde ismi geçen Gülnar Hatun’dan almış olduğu düşünülüyor. Tisan Koyu’ndan sağa doğru Büyükeceli’ye kadar olan alanda, duvar dalışı yapılabiliyor. Mavi ile yeşilin bir arada olduğu Büyükeceli Koyu, Mersin’in doğal güzellikleri arasında bulunuyor.
66) Mut
Listemizin başında yer verdiğimiz Alahan Manastırı’na ev sahipliği yapan Mut ilçesi, Toros Dağları eteklerinde ve Göksu Nehri kıyılarında kurulmuş. Tarihte önemli olaylara sahne olan Sertavul Geçidi’nin hemen güney ağzındaki Mut, il merkezine 173 kilometre mesafede konumlanıyor. Ortalama 300 metre rakımdaki ilçede gezilecek yerlerin başında Mut Kalesi, Zeyne Türbesi, Dağpazarı Kilisesi, Laal Paşa Cami ve Karaekşi Tabiat Parkı geliyor.
67) Sertavul Geçidi
İç Anadolu’yu Akdeniz’e bağlayan önemli geçitlerden birisi olan Sertavul, Toros Dağları’nda D715 numaralı kara yolu üzerinde yer alıyor. Denizden 1650 metre yükseklikteki Sertavul Geçidi’nin zirvesinin kuzeyinde Karaman, güneyinde ise Mersin’in Mut ilçesi bulunuyor. Kış mevsiminde yoğun kar yağışı sebebiyle geçit kapanabiliyor. Yaz aylarında daha sık ziyaret edilen bölgedeki Amcam Çeşmesi’nin temiz kaynak suyu ve Sertavul Yaylası’ndaki et restoranlarındaki taze etler mutlaka denemeniz gereken lezzetlerden.
68) Mut Kalesi
Şehrin ortasında yer alan Mut Kalesi’nin yapım tarihi kesin olarak bilinmiyor. Kesme taş kullanılarak inşa edilen Mut Kalesi, Karamanoğulları ve Bizans Döneminde tamir görüyor. Dört tane burcu bulunan Mut Kalesi’nin içinde “iç kale” diye adlandırılan bir kule bulunuyor. Mut Kalesi’nin soluna düşen tepenin üzerinde kilise kalıntıları yer alıyor.
69) Laal Paşa Cami
Karamanoğlu İbrahim Bey’in emriyle Laal Paşa tarafından yaptırılan cami, Mut Kalesi karşısında bulunuyor. Kare planlı ve orta kubbeli olan Laal Paşa Cami, düzgün kesme taşlar kullanılarak inşa edilmiş. İlk inşasında minarenin yapılmadığı Laal Paşa Cami’nin revakları yapılırken; batı tarafındaki kemer üzerine zarif bir ezan kulesi yapılmış.
70) Zeyne Türbesi
Mut İlçesi’ndeki Zeyne Kasabası’nda yer alan Zeyne Türbesi, geniş bir bahçede bulunuyor. Asıl adı Şeyh Ali Semerkandi Türbesi olan türbenin bulunduğu yer, eskiden külliye olarak kullanılıyormuş. Sadece türbe kısmı zarar görmeden günümüze ulaşan tarihi yapı, Beylikler döneminde yapılmış. Zeyne Türbesi’nin çevresi mesire yeri olarak kullanılıyor.
71) Dağpazarı Kilisesi
Mut’un 35 kilometre kuzeybatısındaki Dağpazarı Kilisesi, il merkezine 196 kilometre, ilçe merkezine ise 36 kilometre mesafede konumlanıyor. Antik ismi Corapissus olan şehrin, Karaman’dan Silifke’ye inen antik yol üzerinde olduğu için önem taşıdığı düşünülüyor.
Çevresinde sur ve burç kalıntıları olan bu antik kentte; üç nefli, yarım kubbeli ve apsisli bir kilise yer alıyor. Dağpazarı Kilisesi olan bu tarihi yapıyı İmparator Zenon, 476 yılında tekrar imparator olunca yaptırmış. Kesme taş kullanılarak inşa edilen Dağpazarı Kilisesi, Mersin’de gezilecek tarihi yerler arasında bulunuyor.
72) Taşucu
Mersin’in Silifke İlçesi’ne bağlı Taşucu Mahallesi, il merkezine 87 kilometre mesafede bulunuyor. Atatürk, dört kez ziyaret ettiği Taşucu’nu doğum yeri Selanik’e benzetiyormuş. Bu duruma istinaden Taşucu’nda Taşucu Atatürk Evi inşa edilmiş ve 2005 yılında ziyarete açılmış. Subtropikal iklimin görüldüğü Taşucu’nda bütün tropikal bitkiler rahatlıkla yetişiyor. İncekum Plajı ve Akçakıl Koyu, Taşucu’nda görülecek yerler arasında gösteriliyor.
73) Taşucu Atatürk Evi
Atatürk’ün doğduğu Selanik’teki ev ile aynı şekilde inşa edilen binada hizmet veren Taşucu Atatürk Evi, 12 Mayıs 2005 tarihinde açılmış. Taşucu Limanı’na 5 dakikalık yürüme mesafesindeki Atatürk Evi’nde, Atatürk’ün kişisel eşyası sergileniyor. Ücretsiz olarak gezilebilen Taşucu Atatürk Evi, Mersin’in görülmesi gereken yerleri arasında bulunuyor.
74) İncekum Plajı
Mersin’de denize girilecek yerler arasındaki Taşucu İncekum Plajı, il merkezine 148 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. İsmini ince kumlarından alan plajda, deniz sığ olduğu için çocuklar rahatlıkla yüzebiliyor. Duş, tuvalet, giyinme kabini ve otopark imkânlarının bulunduğu İncekum Plajı’nda şemsiye ve şezlong kiralama hizmeti sunuluyor.
75) Muğdat Cami
Hazreti Mikdad Camisi olarak da bilinen Muğdat Cami, Mersin’in en büyük camisi olarak karşımıza çıkıyor. İsmini sahabelerden Mikdâd bin Amr’dan alan cami, 1980 yılında inşa edilmiş.
Gazi Mustafa Kemal Bulvarı ve Adnan Menderes Bulvarı arasındaki arazideki Muğdat Cami, başlangıçta dört minareli olarak inşa edilse de sonradan iki tane daha eklenerek altı minareli bir cami haline getirilmiş. Caminin bahçesinde İslamiyet’e ilk inanan sahabelerden Hz. Miktad’ın Türbesi yer alıyor.
76) Boğsak Koyu
Taşucu’nun Boğsak Köyü’ndeki koy, Taşucu’na 8 kilometre, Mersin’e 102 kilometre mesafede konumlanıyor. Boğsak Koyu’nun tam karşısındaki Boğsak Adası, doğal bir dalgakıran niteliği taşıyor. Doğal özelliklerini çok güzel bir şekilde korumuş olan Boğsak Koyu’nda iki tane dalış okulu yer alıyor. Karavan, çadır, bungalov ev ve otel konaklama seçeneklerinin yer aldığı Boğsak Koyu, el değmemiş güzelliği ile ziyaretçilerini etkiliyor.
77) Mersin Güzel Sanatlar Galerisi
Şehir merkezindeki Mersin Güzel Sanatlar Galerisi, 19. yüzyılda inşa edilen tarihi bir binada yer alıyor. Cumhuriyet Dönemi ilk sivil mimarlık örneklerinden olan Mersin Kültür Merkezi binasında, Güzel Sanatlar Galerisi birimi bulunuyor. Pazar günü hariç haftanın altı günü 09:00 – 17:00 saatleri arasında ziyarete açık olan Mersin Güzel Sanatlar Galerisi, Kültür Mahallesi’nde Silifke Caddesi üzerinde konumlanıyor.
78) Mersin Atatürk Parkı
Mersin şehir merkezinde liman boyunca uzanan Atatürk Parkı, deniz kenarında yürümek isteyenler tarafından ziyaret ediliyor. Parkın merkezinde yukarıda anlattığımız Refah Şehitleri Anıtı yer alıyor. 2008 yılında parkın doğu kesimine Mersin Kongre ve Sergi Sarayı yapılmış. Bu yapının batısında ise 2000 kişilik bir açık hava tiyatrosu bulunuyor.
79) Gözne Kalesi
Toros Dağları’nın güney yamaçları üzerindeki Gözne Kalesi, il merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Mersin’in yaylası olan Gözne beldesine yürüme mesafesindeki kale, 1085 metre yükseklikte sarp kayalıklar üzerindeki iki yapıdan oluşuyor.
Haftanın her günü açık olan Gözne Kalesi, 08:30 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Müze Kart ile ücretsiz bir şekilde girilebilen kaleye girişlerde kartı olmayanlardan 60 TL giriş ücreti alınıyor.
80) Aydıncık (İncekum) Tabiat Parkı
2011 yılında tabiat parkı ilan edilen Aydıncık Tabiat Parkı, ilçe merkezine 2 kilometre, il merkezine ise 170 kilometre mesafede yer alıyor. Yukarıda yazdığımız Gilindire Mağarası Tabiat Parkı’nın doğusundaki Aydıncık Tabiat Parkı denize sıfır bir konumda bulunuyor. Aydıncık Tabiat Parkı’nda piknik masaları, tuvalet, plaj, mini büfe gibi olanaklar mevcut.
81) Emirler Ören Yeri ve Kent Ormanı Müzesi
Mersin yakınlarındaki Emirler Ören Yeri ve Kent Ormanı Müzesi, ismini en yakın köyden alıyor. Mersin’in kuzeyinde, Toros Dağları güney yamaçlarında yer alan Emirler Ören Yeri, Yenişehir İlçesi sınırları içerisinde bulunuyor.
Mersin için bir seyir terası durumundaki Emirler Ören Yeri ve Kent Ormanı Müzesi bölgesinde, piknik ve dinlenme tesisleri yapılırken antik eserlere rastlanmış. Bu sebeple antik bir yerleşim olduğu ortaya çıkan yerde; Helenistik, Roma ve erken Bizans Dönemlerine ait eserler bulunmuş.
Emirler Kent Ormanı’nın girişinde ahşaptan yapılan küçük bir yerde, çeşitli böcek ve kelebek türleri ile yaban hayatına dair tanıtım fotoğraflarının yer aldığı bir müze bulunuyor. Ormanın içinde 5 kilometrelik yürüyüş parkuru da yer alıyor.
82) Bozyazı
Torosların eteğine kurulmuş olan Bozyazı, Mersin’in küçük ve şirin bir ilçesi olarak bizleri selamlıyor. Bozyazı’da deniz o kadar temiz ki, nesli tehlikede olan Akdeniz Fokları kolonileri bu kıyılarda yüzüyor. Doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi kalıntılara da ev sahipliği yapan Bozyazı’da gezilecek yerler arasında Nagidos Antik Kenti ve Softa Kalesi başta geliyor.
83) Nagidos Antik Kenti
Bozyazı İlçesi’nin sınırları içerisindeki Nagidos Antik Kenti, Paşabeleni Tepesi üzerinde konumlanıyor. Ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmeyen Nagidos Antik Kenti’nde akropol, nekropol ve tepenin karşısında ise kıyıdan yaklaşık olarak 200 metre açıkta, üzerinde Beylikler Dönemine ait kalıntıların olduğu düşünülen Nagidussa adası yer alıyor. Mersin – Antalya yolu üzerindeki Nagidos Antik Kenti, Mersin’de ziyaret edilmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
84) Softa Kalesi
Geç Roma İmparatorluğu kalelerinden birisi olan Softa Kalesi, Bozyazı ilçe merkezinin doğusundaki Kaledibi Mahallesi’nde yer alıyor. 140 metre yüksekliğinde bir tepe üzerinde inşa edilen Softa Kalesi, ilçe merkezine 4 kilometre ve il merkezine 212 kilometre mesafede konumlanıyor. Softa Kalesi’nde bir saray, birkaç sarnıç, bir Roma hamamı ve bir cami öreni bulunuyor. Kalenin dışındaki güney yamaçta ise çok sayıda mezar mevcut.
85) Susanoğlu Plajı
Mersin’in Atakent İlçesi’ndeki Susanoğlu Plajı, il merkezine 90 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Mavi bayrak sahibi olan Susanoğlu Plajı’nda duş, tuvalet, giyinme kabini olanakları yer alıyor. Sığ bir denizi olan Susanoğlu Plajı, çocuklu aileler tarafından sıklıkla tercih ediliyor.
86) Çandır (Paperon) Kalesi
Toroslar ilçesi kırsal alanındaki Çandır Kalesi, il merkezine 40 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Ermeni kaleleri arasında mimari açıdan en zengini olan Çandır Kalesi’nin Bizans kalesi Papirion olabileceği ileri sürüldüğü için kale “Paperon Kalesi” olarak da adlandırılıyor. 1125 metre rakımdaki Çandır Kalesi’ne kayaya oyulmuş 172 basamaklı dar bir merdiven ile çıkılıyor. Geniş bir alana yayılan Çandır Kalesi’nde çok sayıda bina öreni yer alıyor.
Mersin aklımıza ilk olarak tantuniyi getirse de aslında şehirde çok farklı yöresel lezzetler bulunuyor. Çorbaları, kebapları ve tatlıları ile midenize bayram ettirecek güzel Mersin yemeklerini nerelerde yiyebileceğinizi öğrenmek için ilgili yazımızı okuyabilirsiniz.
Hepinize keyifli bir Mersin gezisi dileriz.
