Balkanların en güzel ülkelerinden bir tanesi olan Makedonya, vize almadan sadece pasaportunuz ile gidebileceğiniz ülkelerden. Türkiye’ye oldukça yakın bir konumda bulunan Makedonya, başkenti olan Üsküp ile ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Doğal ve tarihi alanları ile Üsküp’te görmeniz gereken pek çok yer bulunuyor.
Üsküp’ü derinlemesine gezmek istiyorsanız bu güzel şehre 3 gün ayırmanız yeterli olacaktır. 3 gün boyunca Üsküp’ün hem tarihi hem de doğal güzelliklerini keyifli bir şekilde keşfedebilirsiniz. İşte sizler için hazırladığımız 3 Günlük Üsküp keşif planınız;
İçindekiler
Üsküp’e Nasıl Gidilir?
Üsküp’e gitmek için kullanabileceğiniz 3 adet ulaşım seçeneği bulunuyor. İlk olarak Üsküp’e uçak ile yaklaşık 1 saat gibi bir sürede gidebilirsiniz. En hızlı yol olan uçak ile zamandan da tasarruf etmiş olursunuz. İkinci olarak Üsküp’e otobüs ile gitmeyi tercih edebilirsiniz. Otobüs ile 8-9 saat süren bu yolculuk sizler için farklı bir deneyim olabilir. 3. ve son ulaşım seçeneğiniz ise özel arabanız ile gitmek. Eğer aracınız ile yurt dışına çıkabiliyorsanız bu seçenek de keyifli olabilir.
Üsküp’e Ne Zaman Gidilir?
Üsküp kış aylarında oldukça soğuk olduğu için rahat ve dolu dolu bir gezi yapmak için çok uygun değil. Fakat mayıs ayından eylül ayına kadar olan aralıkta Üsküp’ü ziyaret edebilir ve keyifli bir gezi yapabilirsiniz.
Üsküp’te Neler Yenilebilir?
Üsküp’te yemeniz gereken yemeklerin başında tabi ki börek geliyor. Şehrin pek çok yerinde Balkanların o meşhur ve lezzetli böreklerini yapan dükkanlar bulabilir ve tadına bakabilirsiniz. Böreğin yanı sıra Üsküp’te deneyebileceğiniz çeşitli lezzetler bulunuyor;
- Cevapi
- Pleskavitsa
- Turli Tava
- Slesko Meso
- Trileçe
- Kaymaçina
Üsküp 3 Günlük Gezi Rehberi
1. Gün: Şehri Keşfedin
İlk gününüze erken saatlerde başlarsanız, gezinizin 1. günü için planladığınız bütün rotaları keyifle gezebilirsiniz. Kahvaltınızı otelde yapmayacaksanız, günün ilk öğünü için zaten ilk rotanız olan Makedonya Meydanı’ndaki pek çok farklı restoran ve kafeden birini tercih edebilirsiniz. Günün diğer öğünleri için ise gezdiğiniz yerlere yakın konumlarda bulunan restoranları tercih edebilir ve lezzetli Makedonya yemeklerini tadabilirsiniz.
Makedonya Meydanı ve Büyük İskender Anıtı
Üsküp’te merkez denilince ilk akla gelen yer Makedonya Meydanı. Sabahın erken saatlerinden gecenin ilerleyen zamanlarına kadar cıvıl cıvıl olan bu meydandan Üsküp’teki neredeyse her yere rahatlıkla gidebilirsiniz. Bu yüzden Üsküp’te ilk olarak rotanızı buraya çevirin. Eğer merkezi bir otelde konaklıyorsanız buraya varmanız yürüyerek sadece birkaç dakikanızı alacaktır.
Şehrin en hareketli yerlerinden biri olan Makedonya Meydanı’na vardıktan sonra burada yapabileceğiniz pek çok şey bulunuyor. Burada bulunan restoran ve kafelerde kahvaltı yapabilir, günün diğer öğünleri için de buradaki mekanları araştırabilirsiniz. Ayrıca bu keyifli meydanda bir kahve molası da verebilirsiniz. Alışveriş merkezi ve çeşitli dükkanların da yer aldığı meydanda, hediyelik eşya alışverişinizi de kolaylıkla yapabilirsiniz.
Makedonya Meydanı’ndan görmenizi önerdiğimiz ve zaten bu meydana girer girmez göreceğiniz önemli bir anıt da bulunuyor. Şehrin sembolü haline gelmiş olan Büyük İskender Anıtı, 28 metre uzunluğunda oldukça görkemli bir heykel. Tamamı bronzdan yapılmış olan Büyük İskender heykelinin atı ile yapılmasının sebebi ise Büyük İskender’in “Atlı Savaşçı” olarak da anılmasıyla ilişkili. Bu önemli anıtı Üsküp geziniz sırasında sıklıkla görmeniz mümkün.
Üsküp Sanat Köprüsü
Makedonya Meydanı’ndan sonraki rotanız ise Üsküp Sanat Köprüsü. Üsküp’e gelen her turistin en çok ilgisini çeken noktalar arasında bulunan bu köprü gerçekten görülmeye değer. Üsküp’te bulunan meşhur köprülerden olan Üsküp Sanat Köprüsü, mimarisi ile şehre harika bir şekilde uyum sağlıyor. Bu köprünün yapım amacı ise Makedonyalı ünlü sanatçıları anmak ve onurlandırmak. Vardar Nehri üzerinde bulunan Üsküp Sanat Köprüsü’nde yürürken köprüde bulunan, bronzdan yapılmış 29 ünlünün heykelini de görebilirsiniz. Nehrin iki tarafını birbirine bağlayan bu köprü hem şehrin diğer tarafına ulaşım amacıyla kullanılıyor hem de görünüşü ile oldukça dikkat çekici.
Kuzey Makedonya Arkeoloji Müzesi
İlk gününüzde gezeceğiniz üçüncü rotanız ise Kuzey Makedonya Arkeoloji Müzesi. 6 binden fazla esere ev sahipliği yapan müzede, Antik, Ortaçağ ve Osmanlı dönemlerine ait eserleri görebilirsiniz. 6.000m²’lik bir alana yayılmış olan müzede eserler kronolojik olarak yerleştirilmiş. Kuzey Makedonya Arkeoloji Müzesi’ni özel kılan bir özelliği ise müzede gezerken arkadan gezdiğiniz döneme ait müziklerin çalması. Böylece kendinizi tamamen bir zaman makinesinde gibi hissedebilir ve farklı dönemleri deneyimleyebilirsiniz.
Murat Paşa Camii
Günün dördüncü rotası olan Murat Paşa Camii, Kuzey Makedonya Arkeoloji Müzesi’ne sadece 10 dakikalık yürüme mesafesinde yer alıyor. Üsküp’te pek çok camii bulunuyor. Bu camilerin neredeyse hepsi Osmanlı döneminden kalmış. Murat Paşa Cami’nin onu önemli kılan özelliği ise Makedonya’nın en eski camisi olması.
Oldukça sade bir mimariye sahip bu cami 16. yy’da yaptırılmış. Camiyi inşa eden kişi ise Mimar Sinan’ın öğrencisi olan Mimar Davud Ağa. Osmanlı dönemi cami mimarisinin karakteristik özelliklerini taşıyan cami, buradaki görülmeye değer yerler arasında.
Üsküp Türk Çarşısı
Murat Paşa Cami’nden sonra rotanızı buraya sadece 1 dakikalık bir yürüme mesafesinde olan Türk Çarşısı’na doğru çevirebilirsiniz. Şehrin en turistik noktalarından biri olan Üsküp Türk Çarşısı, 12. yy’da kurulmuş. İçinde çeşitli dükkan ve alanların bulunduğu çarşı oldukça geniş bir alana sahip. Hem tarihi açıdan hem turistik açıdan oldukça önemli olan bu çarşıda pek çok Türk esnaf da bulunuyor.
Üsküp Türk Çarşısı’nın içinde hamam, kervansaray, türbe ve lokantalar bulunuyor. Burada hem yöresel ürünler alabilir hem de günlük ihtiyaçlarınız için alışveriş yapabilirsiniz. Oldukça eski olan bu çarşıyı gezerken burada bulunan lokantalardan birinde öğle yemeği molası verebilirsiniz.
Kurşunlu Han Kervansarayı
Üsküp Türk Çarşısı’nda verdiğiniz moladan sonra çarşıdan 5 dakikalık yürüme mesafesinde olan Kurşunlu Han Kervansaray’a doğru yola çıkabilirsiniz. Kurşunlu Han Kervansaray 16. yy Osmanlı yapılarından bir tanesi. Zarif bir mimariye sahip olan kervansaray, klasik Osmanlı mimarisinin güzel bir örneği. Taş işçiliği ve ahşap detaylar ile harika bir görüntüye sahip olan bu kervansaray adını ise çatısının yapımında kullanılan malzeme olan kurşundan almış. Eski dönemlerde de tüccarların ve seyahat edenlerin dinlenmesi ve konaklaması için kullanılan Kurşunlu Han’da günümüzde de konaklamak için odalar ve dükkanlar bulunuyor.
Taş Köprü
Kurşunlu Han Köprü’den çıktıktan sonra Taş Köprü’ye doğru yürüyebilirsiniz. Üsküp’ün şehir armasında da bulunan bu köprü şehrin önemli bir sembolü. Köprünün yapım yılı tam olarak bilinmese dahi 1451 – 1469 yılları arasında inşa edildiği düşünülüyor. 12 sütun üzerine 214 metre uzunluğunda yapılmış bu köprü, pek çok doğal afet ve savaş görse de günümüze kadar oldukça sağlam bir şekilde gelmiş.
Üsküp’te kesinlikle yapılması gereken şeylerden biri kesinlikle bu köprüde yürümek. Vardar Nehri’nin üzerinde bulunan bu meşhur köprüde keyifli bir şekilde yürüyebilir ve harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
Günün sonunda tekrar merkeze dönerek gezinizin ilk gününü sonlandırabilirsiniz. Akşam yemeğinizi Makedonya Meydanı’nda yiyebilir sonrasında meydan da keyifli bir akşam yürüyüşüne çıkabilirsiniz.
2. Gün: Üsküp’ün Doğal Güzelliklerine Doğru
Üsküp’te ilk gün merkezi ve çevresini gezdikten sonra gezinizin ikinci gününde merkezden biraz daha uzaklaşarak Üsküp’ün doğal güzelliklerini keşfedeceksiniz. Matka Kanyonu ile başlayan gezide harika manzaralara doğru ilerleyeceksiniz.
Üsküp gezisinin ikinci gününde gideceğiniz yerler hem birbirine hem de merkeze biraz uzak olduğu için taksi ya da toplu taşıma araçlarını kullanmanız gerekecek. Güne erken başlamanızda bu yüzden fayda var. Böylece gezinizin ikinci gününü de dolu dolu geçirebilirsiniz.
Matka Kanyonu
Gezinizin ikinci günündeki ilk rotanız Matka Kanyonu. Matka Kanyonu, hala kullanılan eski bir baraj. Bu barajın etrafı ise oldukça güzel bir doğa ile çevrelenmiş. Turistlerin de bu güzel doğayı ve manzarayı görebilmeleri açısından barajın bir kısmı gezi için açılmış. Ulaşım için toplu taşıma ya da taksileri kullanabilirsiniz. Taksi ile yapacağınız yolculuk yaklaşık olarak 40 dakika sürecektir. Toplu taşımayı tercih ederseniz belediye otobüslerinin kalktığı şehir garajına gidebilir ve buradan 60 numaralı belediye otobüslerine binebilirsiniz. Eğer şehir garajı sizin konumunuza uzak bir lokasyonda ise bu otobüslerin şehir içinden geçtiği durakları öğrenebilir ve kendinize en yakın duraktan otobüse binebilirsiniz.
Matka Kanyonu’na vardıktan sonra alandaki yürüyüş yoluna varabilmek için yaklaşık 10 dakikalık bir yol yürümeniz gerekiyor. Yürüyüş alanının giriş bölümünde restoranlar bulunuyor. Bu alandan ilerleyerek asıl alana varabilirsiniz. Keyifli bir doğa yürüyüşü yapabileceğiniz bu bölgede kano kiralayarak barajın sonuna kadar gidebilirsiniz. Eğer kano kullanmak istemiyorsanız barajda sizi gezdirecek bir tekne kiralayabilirsiniz.
Kanyon’da gezdikten sonra isterseniz girişteki restoranlardan birinde öğle yemeği molası verebilirsiniz. Burada dinlendikten ve yemek yedikten sonra günün ikinci rotasına doğru yola çıkabilirsiniz.
Vodno Dağı Seyir Tepesi
Günün ikinci rotasına gitmek için taksi kullanabilirsiniz. Matka Kanyonu’ndan şehir merkezine gitmek için yaklaşık yarım saatlik bir araba yolculuğu yapmanız gerekiyor. Fakat ulaştığınızda göreceğiniz manzara bu yolculuğa fazlasıyla değecek.
Vodno Dağı’na çıkmak için iki farklı yol bulunuyor. Biri asansör diğeri ise merdivenler. Deniz seviyesinden 1000 metre yüksekte olan Vodno Dağı’na merdiven ile çıkmak isterseniz ayağınızda uygun ayakkabıların olduğuna dikkat etmelisiniz.
Seyir tepesine çıktıktan sonra sizi harika bir Üsküp manzarası karşılayacak. Bölgede bu manzarayı izleyebileceğiniz birkaç seyir alanı da bulunuyor. Başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz bu Üsküp manzarasının tadını çıkarmanızı öneriyoruz.
Milenyum Haçı
Vodno Dağı’ndaki bütün manzaralardan yararlanmak ve buralara kadar gelmişken her yeri görmek istiyorsanız gitmenizi önerdiğimiz bir yer daha bulunuyor. Hristiyanlığın 200. yılına özel Makedon Ortodoks Kilisesi tarafından yaptırılan ve Vodno Dağı’nda bulunan Milenyum Haçı, gördüğünüz en büyük haç olabilir. 36 metre uzunluğundaki bu haç, görüntü olarak oldukça etkileyici. Fakat haçın asıl önemli özelliği, bu yapının içinde bulunan asansör ile haçın en tepe noktasına çıkabiliyor olmanız. Buradaki manzaranın keyfini çıkardıktan sonra, sonradan buraya eklenen teleferik ile şehre inebilirsiniz.
Gezinizin 2. gününü bitirdikten sonra şehir merkezinde keyifli bir akşam yemeği yiyebilir ve otelinize dönebilirsiniz.
3. Gün: Son Günün Keyfini Çıkarın
Gezinizin 3. ve son gününde şehir merkezine yakın konumda bulunan yerlere doğru yola çıkabilirsiniz. Üsküp’teki son gününüzde keyifli bir kahvaltı yapın ve şehri keşfetmeye devam edin.
Makedonya Kapısı
Üsküp’te görmeniz gereken önemli noktalardan olan Makedonya Kapısı, gezinizin 3. gününün ilk rotası. Şehrin en önemli simgelerinden biri olan Makedonya Kapısı, 2012 yılında inşa edilmiş ve kapının üzerine Makedonya’nın önemli tarihi olaylarda yer alan insanların kabartmaları eklenmiş. Üsküp gezinizden burada fotoğraf çektirmeden dönmeyin.
Rahibe Teresa Evi
Makedonya Kapısı’ndan sonra Rahibe Teresa Evi’ne doğru yola çıkabilirsiniz. Makedonya Kapısı’ndan 3 dakika yürüyerek varacağınız bu ev Makedonya için oldukça önemli kişilerden biri olan ve 1975’te Nobel Barış Ödülü verilen Rahibe Teresa anısına yapılmış. 30 Ocak 2009 yılından itibaren hizmet veren bu anıt evde Rahibe Teresa’nın çocukluğundan başlayarak bütün hayatının önemli anlarının fotoğraflarını görebiliyorsunuz.
Bu evi gezdikten sonra ufak bir öğle yemeği ya da kahve molası verebilir sonrasında ise Üsküp Şehir Müzesi’ne doğru yola çıkabilirsiniz.
Üsküp Şehir Müzesi
Rahibe Terasa Evi’nden 5 dakikalık yürüme mesafesinde olan Üsküp Şehir Müzesi, eski çağlardan günümüze kadar olan yerleşim yerlerindeki değişimi göstermeyi amaçlıyor. Eski bir tren istasyonunun bir bölümünün 1949 yılında müzeye dönüştürülmesi sonucu hizmet vermeye başlayan müze “Geçmişte Yürü’’ sloganını kullanarak hem ulusal hem de uluslararası pek çok sanatçının da eserlerine yer veriyor. Pazartesi günleri kapalı olan müzeyi 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Üsküp Şehir Müzesi’ni gezdikten sonra Ohrili Aziz Clement Kilisesi’ne doğru yola çıkabilirsiniz.
Ohrili Aziz Clement Kilisesi
Üsküp Şehir Müzesi’nden 16 dakika yürüdükten sonra ulaşabileceğiniz Ohrili Aziz Clement Kilisesi yapımına 1972 yılında başlanmış ve 1990 yılında açılmış. 650 metrekarelik bir alanı olan kilisenin minaresi oldukça etkileyici bir mimariye sahip. Üsküp’te kesinlikle görmeniz gereken yerlerden biri olan bu kilise haftanın her günü 08.00-20.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
Gezinizin son rotasını tamamladıktan sonra akşam yemeği için merkeze geri dönebilir, sonrasında otelinize giderek dönüş için bavulunuzu hazırlayabilirsiniz.