İstanbul’un nefes almasını sağlayan doğal güzellikleri şehrin güzelliğine güzellik katan yerleri oluşturuyor.
Aileniz ve arkadaşlarınız ile beraber piknik yapabileceğiniz, hafta sonları koşu ve yürüyüş gerçekleştirebileceğiniz ve doğanın tadını çıkarabileceğiniz parklarda birbirinden güzel çiçekler bahar aylarında açarak ziyaretçilerine eşsiz bir manzaralar sunuyor.
Yılın her döneminde ziyarete açık olan ve farklı etkinlikler ile karşılaşabileceğiniz parkların bazılarında yemek yiyebileceğiniz restoranlar da bulunuyor. Yüksek noktalarda olan bazı parklarda ise İstanbul’un en güzel manzaralarına tanık olabilirsiniz. İşte karşınızda en güzel İstanbul parkları:
İstanbul’daki Parklar
Belgrad Ormanı, Sarıyer ve Eyüp
Belgrad Ormanı adını, Kanuni Sultan Süleyman’ın Sırbistan seferi dönüşünde beraberinde getirdiği Sırp esirleri bu alanda barındırmasından almış.
Ormana ve içme sularına zarar veren Sırplar, 1800’lü yıllarında sonunda bu alandan çıkartılmış ve Belgrad Ormanı, halka açık hale gelmiş.
5 bin 400 hektarlık bir alan üzerine kurulu olan Belgrad Ormanı’nın büyüklüğü sebebiyle içeride farklı mesire alanları yaratılmış:
- Binbaşı Çeşmesi Mesire Yeri Bahçeköy – Kemerburgaz yolu üzerinde
- Mehmet Akif Ersoy Mesire Yeri Bahçeköy’den Sarıyer’e inen Çayır Başı Caddesi üzerinde
- Falih Rıfkı Atay Mesire Yeri Bahçeköy Girişi’nden sonra gelen Neşet Koyu’nun hemen yanında
- Bentler Mesire Yeri Bahçeköy Girişi’nden itibaren sağa ayrılan asfalt yolun sonunda
- Ayvad Bendi Mesire Yeri Kemerburgaz Girişi’nden girilip, Kurtkemeri Mesire Alanı’nı geçtikten hemen sonra
- Fatih Çeşmesi Mesire Yeri Bahçeköy – Kemerburgaz yolu üzerinde
- Irmak Mesire Yeri ise Maslak – Bahçeköy girişinde sola doğru giden yolun 4 kilometre ilerisinde konumlanıyor.
Belgrad Ormanı’na giriş ücretleri hafta içi 5 TL iken, hafta sonu 11 TL‘dir.
Sarıyer ve Eyüp ilçeleri arasında konumlanan Belgrad Ormanı’na gitmek için 42T, 42R, 42M, 42HM ve 153 numaralı belediye otobüslerini kullanabilirsiniz.
Atatürk Arboretumu, Sarıyer
1940’lı yıllara kadar uzanan tarihi, içerisinde 2000’e yakın bitki çeşidinin bulunduğu açık hava müzesi, temiz havası ve eşsiz manzarasıyla Atatürk Arboretumu, İstanbul’a gelenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Ayrıca, düğün, nişan gibi fotoğraflarınızı burada çektirebilirsiniz. “İstanbul’un Gizli Cenneti” olarak da bilinen Atatürk Arboretumu, insanın ruhunu dinlendirdiği, şehir hayatından uzaklaşarak özüne döndüğü bir yer.
Arboretumun en güzide köşesi, şüphesiz ki açık hava müzesi. 2000’e yakın bitki çeşidinin bulunduğu müzede, bitkilere zarar gelmemesi için evcil hayvanla girilmemesi, yiyecek tüketilmemesi gibi bazı ziyaretçi kuralları bulunuyor.
Sarıyer‘de konumlanan Atatürk Arboretumu’nu giriş ücretleri, hafta için öğrenci 2.5 TL, yetişkin 7.5 TL iken, hafta sonu ise öğrenci 7.5 TL yetişkin 20 TL oluyor.
Arboretumdan farklı hizmetler almak için de faydalanabiliyorsunuz. Film, reklam vb. video içerik çekimleri için 8 bin 850 TL, fotoğraf katalog vb. profesyonel fotoğraf çekimleri için 5 bin 310 TL, Düğün ve nişan fotoğrafları içinse 472 TL ödemeniz gerekiyor. Sünnet, hamile ve mezuniyet çekimlerine ise izin verilmiyor.
Pazartesi günü dışında haftanın diğer günlerinde ziyarete açık olan Atatürk Arboretumu’na saat 08:30 ile 17:00 arasında giriş yapabiliyorsunuz. Üstelik ziyaretçiler, gün batımına kadar arboretumda kalabiliyorlar.
Atatürk Arboretumu’na girebilmeniz için uymanız gereken bazı kurallar ise şu şekilde; Profesyonel çekim yapılabilecek her türlü ekipman ve kostüm, her türlü yiyecek (çocuk maması hariç), alkollü ve alkolsüz içecek (su hariç), evcil hayvan, tripod, bisiklet, top, uçurtma, balon, konfeti ve diğer açık alanlarda oynanabilen oyun ve oyuncaklarla içeriye girmek yasak.
Sarıyer’de konumlanan Atatürk Arboretumu’na gitmek için; metro ile Hacıosman Durağı‘na kadar gelip, buradan da 42HM numaralı otobüse binerek Bahçeköy’e kadar seyahat edebilirsiniz. Bahçeköy’den Atatürk Arboretumu’na gitmekse yürüyerek ortalama 5 – 10 dakika sürüyor.
Yıldız Parkı Korusu, Beşiktaş
Yıldız Parkı Korusu’nun bulunduğu alan 17. yüzyılda Kazancıoğlu Ailesi‘ne ait olduğu için zamanında Kazancıoğlu Bahçesi olarak adlandırılıyordu.
IV. Murat’ın kızına hediye etmek amacıyla satın aldığı bahçe, Cumhuriyet Dönemi’nde de zaman zaman bazı işletme ve kurumlara kiralanmış.
1994 yılında sona eren sözleşmeden sonra bahçe, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından halka açılmış.
Yıldız Çini Fabrikası, Şale Köşkü, Malta Köşkü ve Çadır Köşkü gibi yapıların yer aldığı Yıldız Parkı Korusu’nda doğayla iç içe bir gün geçirebileceğiniz gibi Malta Köşkü ve Çadır Köşk’te yemek ve kahvaltı imkanlarından da faydalanabilirsiniz.
Sultan Abdülaziz döneminde Malta’dan getirilen mermerler kullanılarak inşa edilen Malta Köşkü, günümüzde Beltur tarafından işletiliyor.
Hafta içi saat 09:00 ile 14:00 arasında 32.50 TL karşılığında kahvaltı menüsü alabilir, hafta sonu saat 09:00 ile 13:30 arasında ise kişi başı 42.50 TL ödeyerek açık büfe kahvaltıdan yararlanabilirsiniz.
Yine Sultan Abdülaziz döneminde yaptırılan Çadır Köşk, Abdülhamit’in bir dönem Dolmabahçe Sarayı’ndan Yıldız Sarayı’na taşınmasıyla oldukça sık kullanılmış. Günümüzde ise restoran ve kafe hizmeti veren köşke hafta içi saat 09:00 ile 14:00 arasında giderek 32.50 TL’ye kahvaltı yapabilir veya hafta sonu saat 09:00 ile 13:30 arasında servis edilen açık büfe kahvaltıdan faydalanabilirsiniz.
Beşiktaş merkezde, sahilden Yıldız Teknik Üniversitesi’ne kadar uzanan geniş bir alan üzerinde konumlanan Yıldız Parkı Korusu’na gitmek için herhangi bir toplu taşıma aracıyla Beşiktaş’a gelmeniz yeterli.
Buradan yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta olan parka, Çırağan Caddesi üzerinden, asırlık dev çınar ağaçları arasından yürüyerek kolayca ulaşabilirsiniz.
Emirgan Korusu, Sarıyer
Sultan IV. Murad tarafından İranlı Emir Gün’e hediye edilen bu bahçe, zaman içerisinde pek çok kez el değiştirmiş.
Son olarak 1940 yılında Belediye Başkanı Lütfi Kırdar tarafından kamulaştırılan Emirgan Korusu, halka açılmış.
İçerisinde köşkler, çocuk oyun alanları, piknik alanları, seyir terasları, koşu ve yürüyüş parkurları gibi yerler olan Emirgan Korusu’ndan fotoğraf çekimi yapabileceğiniz yerler de bulunuyor.
1871 ve 1878 yılları arasında inşa edilen köşkler, renklerine göre isimlendirilmiş. Kuş evi görünümü ve süsleme sanatının en ince örneklerine sahip Sarı Köşk‘te boğaza nazır yemeğinizi yiyebilir, kahvenizi veya çayınızı yudumlayabilirsiniz.
Osmanlı evi görünümündeki Pembe Köşk ise uzun yıllar paşaların seyir mekanı olarak hizmet vermiş.
Korunun en özel botanik düzenlemesine ve bitki çeşitliliğine sahip köşkü olan Beyaz Köşk ise bahar ayları geldiğinde açan rengarenk çiçeklerle bambaşka bir havaya bürünüyor.
Hafta içi saat 09:00 – 13:30 arasında, hafta sonu ise saat 09:00 – 14:00 arasında kahvaltınızı yapabilirsiniz.
Kahvaltı fiyatları hafta için 22.50 TL ile 25 TL (Sarı Köşk) arasında değişirken, hafta sonu ise açık büfe kahvaltı servis ediliyor. Fiyatı ise kişi başı 35 TL.
İstanbul’un en özel parklarından biri olan Emirgan Korusu’na yaya olarak girişler ücretsizken, arabanızla gelirseniz 10 TL gibi bir ücret ödemeniz gerekiyor.
Sarıyer ilçesinde, Beşiktaş – Sarıyer sahil yolu üzerinde konumlanan Emirgan Korusu’na gitmek için kullanabileceğiniz pek çok ulaşım seçeneği bulunuyor:
- 29ŞL numaralı otobüsle direkt olarak Emirgan’a gelebilir veya 4. Levent’e geçerek EL2 numaralı otobüse binebilirsiniz.
- Kabataş’tan 25E, 40T ve 22RE numaralı otobüsleri kullanabilirsiniz.
- Beşiktaş – İstinye hattında çalışan herhangi bir otobüsü tercih edebilirsiniz.
- Zincirlikuyu’dan hareket eden 40B numaralı otobüse binebilir son olarak Taksim’den kalkan 40, 40T ve 42T numaralı otobüsleri kullanabilirsiniz.
Gülhane Parkı, Fatih
İstanbul’un ilk parklarından bir tanesi olan Gülhane Parkı, Osmanlı zamanında sarayın dış bahçesi olarak kullanılsa da parkın tarihi çok daha eskilere dayanıyor.
Hagios Georgies Manastırı ve Panagia Hodegetria Ayazması’nın bu bölgeye yakın olmasından dolayı Bizans zamanında da oldukça değerli olan alan, İstanbul’un Fethi sonrasında surlarla çevrelenir ve pek çok etkinlikler ve festival düzenlenir.
Gülhane Parkı, Tanzimat Fermanı‘nın okunduğu, Mustafa Kemal Atatürk’ün Latin alfabesini tanıttığı ve Başöğretmen unvanını aldığı bahçe olarak birçok tarihi olaya ev sahipliği yapmış.
Son olarak 2003 senesinde yapılan yenileme çalışmasıyla günümüzdeki görünümüne dinleyebileceğiniz gibi Sarayburnu‘na doğru çıkıp boğaz manzarasını da seyredebilirsiniz.
Setüstü Çay Bahçesi‘nde oturarak yeşilliğin tam ortasında çayınızı yudumlayabilirsiniz. Setüstü Çay Bahçesi’nin enfes manzarası eşliğinde çay – kahve içmeden olmaz. Parka ilk defa gelenler, çay bahçesinin manzarası sebebiyle fiyatların pahalı olacağını düşünseler de 1 kişilik demlik 10 TL, 2 kişilik demlik 15 TL, 3 kişilik demlik 20 TL 4 kişilik demlik 25 TL, Türk kahvesi ise 10 TL’dir.
Fatih ilçesinde, Cankurtaran Mahallesi üzerinde konumlanan Gülhane Parkı’na gitmek için kullanabileceğiniz birçok ulaşım seçeneği bulunuyor:
- Kabataş – Bağcılar hattında çalışan tramvaylardan bir tanesine binerek Gülhane Durağı’nda inebilir, Marmaray ile Sirkeci’ye kadar gelip, buradan yürüyerek veya tramvayla parka ulaşabilirsiniz.
- Ayrıca, Eminönü veya Kabataş’tan kalkan vapur veya otobüsleri kullanabilir, daha sonrasında tramvayla aktarma yapabilirsiniz.
Beykoz Korusu, Beykoz
Abraham Paşa Korusu olarak da bilinen Beykoz Korusu adını, 1833 ile 1918 yılları arasında yaşamış olan Erem Amira’ın torunu Abraham Paşa‘dan alıyor.
Günümüzde Beykoz Korusu diye geçen bu alanı Abraham Paşa, yakın dostu Sultan Abdülaziz ile oynadığı bir satranç maçında galip gelmesi sonucunda kazanmış.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan Beykoz Korusu, her gün binlerce kişiye ev sahipliği yapıyor.
İçerisinde geçmiş dönemlerden kalma saray kalıntıları, kuş evleri ve beş tane havuzu bulunan koru, Fransız mimarlar tarafından zenginleştirilmiş. Beykoz Korusu’nda çok sayıda restoran ve kafe hizmet veriyor.
Havaların güzelleştiği, güneşin yüzünü gösterdiği zamanlarda, burada kahvaltı yapmak oldukça keyifli bir hal alıyor. Serpme kahvaltıdan tutun da açık büfeye kadar dilediğiniz çeşitte yemeği Beykoz Korusu’nda bulabilirsiniz.
Beykoz semtinde, 150 dönümlük bir alan üzerine kurulu olan Beykoz Korusu’na gitmek için Eminönü, Kabataş veya Beşiktaş vapurlarından herhangi bir tanesini kullanabilirsiniz. Ayrıca, Beykoz yönünde hareket eden herhangi bir toplu taşıma aracıyla da koruya ulaşabilmek mümkün.
Mihrabat Korusu ve Tabiat Parkı, Beykoz
İçerisinde restoran, özel davet ve organizasyon alanları, kafe, sosyal ve kültürel aktivite alanları, yürüyüş yolu ve amfi tiyatro bulunan Mihrabat Korusu, 210 bin metrekarelik alan üzerine kurulmuş.
Asya ile Avrupa’yı tek kadraj içerisine sığdırabileceğiniz koru, yıllardır padişahları ve sultanları ağırlayan, eğlencenin hiç eksik olmadığı bir mekan olma özelliği taşıyor. Korunun restoran bölümünde Türk ve Osmanlı mutfağının en leziz örneklerini tadabilirsiniz.
Mihrabat Korusu’nda birçok etkinlik ve organizasyon da düzenleniyor. Kişi sayısına ve bütçenize göre size sunulan paketlerden herhangi birini seçebiliyorsunuz. Ayrıca paketler, hafta içi ve hafta sonu olarak da ayrılıyor.
Sabah kahvaltısı için son derece huzurlu bir yer olan koruda yer alan kafede, kahvaltı için kişi başı ortalama 40 TL ödemeniz gerekiyor. Ancak, açık büfe kahvaltıda bir tek kuş sütü eksik diyebiliriz.
Boğaz manzarası eşliğinde kır düğünü yapmak isteyenler için son derece ideal bir mekan olan Mihrabat Korusu’nda açık ya da kapalı alanlarda düğününüzü organize edebilirsiniz. Üstelik, düğün fotoğrafları için arka planda yer alan manzara, tüm görenleri kıskandıracak cinsten olacaktır.
Beykoz ilçesinde, Mihribat Caddesi üzerinde konumlanan Mihrabat Korusu’na Anadolu yakasından gitmek için Kavacık yol ayrımından sağ tarafa sapıp, TEM otoyolunun kenarında, sol tarafta kalan alan Mihribat Korusu, Buradan tabelaları takip ederek koruya ulaşabilirsiniz.
Avrupa yakasından yolculuk edecekler ise Kavacık yol ayrımından sağa dönüp alt geçidi kullanarak yolun karşısına geçtiklerinde tabelaları takip ederek Mihribat Korusu’na gelebilirler.
Sultangazi Mimar Sinan Kent Ormanı, Sultangazi
2012‘den beri ziyaretçilere kapılarını aralayan Sultangazi Mimar Sinan Kent Ormanı, 820 dönümlük arazi üzerine kurulmuş.
İçerisinde 2 bin 400 kişilik amfi tiyatro, 16.6 metre uzunluğunda seyir kuleleri, tünel, köprü, oyun alanları, kaydırak, şadırvan, piknik alanları, at çiftliği, tüneller yer alıyor.
Birden fazla aktivite imkanı sunan Mimar Sinan Kent Ormanı’nda çalışan gezi trenleri ve faytonlar, ormana farklı bir göz atabilme imkanı tanıyor.
Ayrıca, hobi bahçelerinde ziyaretçiler, kendi elleriyle meyve – sebze yetiştirmenin tadını çıkartıyor.
Huzurun ve mutluluğun aynı potada eriyip insanın içine dolduğu Mimar Sinan Kent Ormanı, İstanbul’da mutlaka gitmeniz gereken yerlerin başında geliyor.
Yaya olarak ücretsiz olarak giriş yapılan ormana aracınızla gelecekseniz, 10 TL‘lik bir ücret ödemeniz gerekiyor.
Sultangazi ilçesinde konumlanan Mimar Sinan Kent Ormanı’na gitmek için İETT otobüslerini kullanabilirsiniz.
Baltalimanı Japon Bahçesi, Sarıyer
Türkiye ile Japonya arasında kültürel iletişim gelişmesi ile iki ülke halkı arasında sevgi, saygı ve kardeşlik unsurları gelişti ve 2003 senesi, Japonya’da Türk Yılı ilan edildi.
Ayrıca, İstanbul ile Shimonoseki‘nin kardeş şehir olması, Baltalimanı’nda kurulan Baltalimanı Japon Bahçesi’nin açılmasına ön ayak oldu.
Bu bahçe, tamamen Japon bahçelerine özgü dizayn edildi. İçerisinde şelaleler, köprüler ve bir de göletin yer aldığı bahçede 4850 çeşit bitki ve ağaç türü yer alıyor.
Boğaz manzarasına sahip olan bahçenin giriş kapısı, hem İstanbul Boğazı’ndan hem de Shimonoseki Boğazı’ndan esinlenilerek yapılmış.
Haftanın her günü ziyarete açık olan bahçeye girişler, hiçbir ücret ödenmeden yapılabiliyor. Kışın saat 09:00 ile 17:00 arasında, yazın ise 07:00 ile 19:30 arasında Baltalimanı Japon Bahçesi ziyaret edilebiliyor.
Sarıyer ilçesinde, Baltalimanı’nda konumlanan Baltalimanı Japon Bahçesi’ne gitmek için pek çok ulaşım alternatifi bulunuyor.
Dilerseniz, 4. Levent’ten hareket eden minibüslerle Baltalimanı’na gelebilir dilerseniz de Taksim’den kalkan 40, 40T, 42T ve Kabataş’tan kalkan 22, 22RE, 25E numaralı otobüslere binerek Baltalimanı Japon Bahçesi’ne ulaşabilirsiniz.
Bakırköy Botanik Park, Bakırköy
2013 yılında kapılarını ziyaretçilerine açan Bakırköy Botanik Park, 96 bin metrekarelik alan üzerine inşa edilmiş.
İçerisinde 2 adet, 11.5 metre uzunluğunda Türkiye’nin en yüksek oyun kuleleri bulunuyor. Su parkı, oyun ekipmanları, tematik bahçeler, şifalı bitkiler, mutfak ve bahçe bitkilerinin yer aldığı park, hem çocuklar hem yetişkinler için güzel bir gün vaat ediyor.
Ayrıca, parkın tüm enerjisi, rüzgar jeneratörleri ve güneş panelleriyle karşılanıyor.
Botanik bahçelerin temel amacı, insanlara bitkileri tanıtmaktır. Bakırköy Botanik Park’ta bitkilerin hem Latince hem Türkçe isimleriyle birlikte tanıtıcı yazılarla ziyaretçilere anlatıldığı 11 adet tematik bahçe yer alıyor. 260 binden fazla bitki çeşidinin bulunduğu parktaki ağaçların bir kısmı da 40 – 50 senelik ağaçlardan oluşuyor.
Tematik bahçelerin yanı sıra çocuk oyun alanları, heykeller, doğal gölet, süs havuzları, göçmen kuşlar için yapılmış bekleme alanları, piknik alanları ve sosyal tesisler çocuklarınızla veya arkadaşlarınızla hoşça vakit geçirebileceğiniz diğer yerler.
Yaşlılar ve engelliler için de her şey düşünülmüş. Ücretsiz olarak golf arabaları tahsis ediliyor. Böylece diledikleri gibi parkı gezebiliyorlar.
Ayrıca, ziyaretçilerin güvenliği için parkta 24 saat güvenlik görevlileri bulunuyor.
Haftanın her günü saat 07:00 ile 23:00 arasında ziyarete açık olan Bakırköy Botanik Park’a girişler ise ücretsiz.
Bakırköy ilçesinde konumlanan parka gidebilmek için metrobüs veya otobüse binip, İncirli Durağı‘nda inebilirsiniz. Metroyla gelmek için de yine İncirli Durağı’nda inmeniz, üst geçitten karşıya geçip 100 metre kadar yürümeniz gerekiyor.
Polonezköy Tabiat Parkı, Beykoz
İstanbul’un gürültüsünden ve karmaşasından uzakta, kuş sesleri ve devasa ağaçlar arasında bir gün geçirmek istiyorsanız, Polonezköy Tabiat Parkı‘na mutlaka gelmelisiniz.
Çam, kestane, gürgen, meşe, kayın, ıhlamur, defne, kocayemiş, karayemiş, dağ muşmulası, geyikdikeni, ateş dikeni gibi ağaçlara ev sahipliği yapan parkta ayrıca, 1 adet Sülün – Keklik Üretme İstasyonu ve 1 adet de Geyik – Karaca Üretme İstasyonu yer alıyor.
Üstelik, park içerisinde kızıl geyik, karaca, yaban domuzu, çakal, tilki, sincap, sansar, gelincik, sülün, keklik, atmaca, şahin, doğan, karatavuk, saka, üveyik ve baykuş gibi hayvan türlerine de rastlayabilirsiniz.
Piknik, kamping, trekking, oryantiring, yürüyüş – koşu ve bisiklet yolu bulunan Polonezköy Tabiat Parkı’nda pek çok turizm tesisi de hizmet veriyor.
Polonezköy’de yapabileceğiniz aktiviteler arasında hafta sonu tatili, günübirlik gezi, piknik, mangal keyfi, akşam yemeği, düğün ve muhtelif partiler bulunuyor.
Parkta görebileceğiniz, yaşayabilecekleriniz ve öğrenebilecekleriniz bunlarla sınırlı değil. Gelmişken, köyün tarihini ve eski fotoğrafları bulabileceğiniz Zofia Teyze’nin Hatıra Evi‘ne mutlaka uğrayın.
Ağaçtan oyma heykeller, resim sergileri, resitaller gibi birçok eseri görebileceğiniz ve etkinliğe katılabileceğiniz Polonezköy Tabiat Parkı’nda ziyaret edebileceğiniz diğer yerler ise; Tarihi Köy Kilisesi ve Kültür Evi.
Toplu taşıma ile ulaşım imkanı bulunmayan parka Kavacık – Çavuşbaşı üzerinden tabelaları takip ederek ulaşabilirsiniz.
Parka girmek için herhangi bir ücret ödemeniz de gerekmiyor.
Göktürk Göleti Mesire Yeri, Eyüp
İstanbul’un merkezine bu kadar yakın olmasına karşın pek fazla bilinmeyen Göktürk Göleti Mesire Yeri, şehrin karmaşasından uzakta, huzurlu bir gün vaat ediyor.
Bölgeye günübirlik gidip güzel bir gün geçirebileceğiniz gibi çadır veya karavanınızla konaklayabilirsiniz de.
İstanbul’u çevreleyen ormanlardan gelen suyu tutmak ve depolamak amacıyla oluşturulan gölet, zaman içerisinde mesire alanı olarak kullanılmaya başlanmış.
İstanbul’un merkezinde, neredeyse tamamen ormanlarla örtülü bir alan üzerine kurulu Göktürk Göleti Mesire Yeri’nde yaban domuzu, kurt, çakal ve tilki gibi yabani hayvanlarla karşılaşmanız da mümkün. Bu nedenle, burada konaklayacak olan kişilerin yetkililerden bilgi almasında yarar var.
Yayalar için mesire alanına giriş ücreti 9 TL. İndirimli ücret ise 4,50 TL. Eğer motorlu araçla girecekseniz de; motosiklet için 18 TL, otomobil için 27 TL, minibüs için 81 TL, otobüs içinse 270 TL ödemeniz gerekiyor.
Bölgede konaklayacak olan kişiler içinse 4 kişilik çadır yer toplamda 17.75 TL. 4 kişiden fazla olan her kişi ekstradan 4 TL ödeniyor.
Karavan yeri ise günlük 21.50 TL.
Hasdal Kemerburgaz Yolu üzerinden Göktürk Merkez’e geldikten sonra İhsaniye Yolu’na dönerseniz, Göktürk Göleti’ne ulaşabilirsiniz.
Otobüsle seyahat etmek isteyenlerse Eyüp Belediyesi Yol Bakım Otobüs Durağı’ndan geçen 48K ve 48P numaralı otobüsleri kullanabilirler.
Fatih Korusu Tema Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi, Beykoz
Eskiden Otağtepe Parkı olarak bilinen bölge, günümüzde ise Fatih Korusu Tema Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi adıyla geçiyor.
Kuşbakışı bakıldığında hem Fatih Sultan Mehmet Köprüsü hem de Boğaziçi Köprüsü görülebiliyor.
İçerisinde kafe dahi bulunmayan parktan gün doğumu ve gün batımına eşlik etmek, hayatınızda unutulmayacak anlara imza atmanızı sağlayacak.
Koç Holding ve Tema Vakfı işbirliğiyle yapılan Fatih Korusu Tema Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi, 2000 yılında kapılarını ziyaretçilerine açmış.
İçerisinde manolya, lale, erguvan ağacı, nilüfer, gülibrişim, at kestanesi, gümüşi ıhlamur gibi pek çok bitki türü bulunan park, doğal kültür merkezi haline getirilmiş. Bu sebeple dışarıdan toprak getirilmiş ve rehabilitasyon çalışmalarına başlanmış.
152 bin metrekarelik alan üzerine kurulu alan parkın 112 bin metrekaresinde peyzaj çalışması yapılmış.
Fatih Korusu Tema Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi’nde 15 bini aşkın bitki türü bulunuyor.
Parkta, ziyaretçiler için düzenlenmiş yürüyüş yolları, çim alanı, seyir teraslar bulunuyor.
Beykoz ilçesinde konumlanan parka gitmek için şahsi araçlarıyla köprüye bağlandıktan sonra sağ tarafta kalan Kavacık tabelalarını takip ederek ulaşabilirler.
Toplu taşıma aracıyla gidecekleri, hele ki Avrupa yakasında oturanları uzun fakat keyifli bir yolculuk bekliyor. İlk olarak Beşiktaş’tan vapurla Üsküdar’a geçmeniz, daha sonra da Beykoz yönünde giden otobüslerden bir tanesine binerek Anadolu Hisarı’na ulaşmanız gerekiyor. Buradan da minibüsle Fatih Korusu Tema Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi’ne ulaşabilirsiniz.
15 Temmuz Şehitleri Hatıra Ormanı, Sarıyer
15 Temmuz darbe girişiminde şehir düşen vatandaşlar adına yapılmış olan 15 Temmuz Şehitleri Hatıra Ormanı, Sarıyer‘de konumlanıyor.
Pek fazla kişi tarafından bilinmeyen hatıra ormanı 3. Köprü (Yavuz Sultan Selim Köprüsü) manzaralı bir bölgeye yapılmış.
Ormanda, devasa bir 15 Temmuz Şehitler Anıtı‘nın yanı sıra her şehir için bir ağaç dikilmiş olup, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü sembolize eden bir bayrakla, darbe gecesini anlatan büstler yer alıyor.
200 dekarlık bir alan üzerine kurulu olan 15 Temmuz Şehitleri Hatıra Ormanı’nda 30 bini aşkın fidan yeşeriyor.
Orman içerisinde yiyecek – içecek satışı bulunmadığı gibi araçla girilmesi de yasak. Çevredeki banklar haricinde oturabileceğiniz kapalı bir alan bulunmuyor.
Yılın her günü ziyarete açık olan 15 Temmuz Şehitleri Hatıra Ormanı’na saat 09:00 ile 20:00 arasında gidebilirsiniz. Girişler ise ücretsiz. Herhangi bir toplu taşıma aracının gitmediği hatıra ormanına yalnızca şahsi aracınızla ulaşım sağlayabiliyorsunuz.
Sarıyer merkeze geldikten sonra Rumeli Feneri yönünde ilerleyip tabelaları takip ederseniz, 15 Temmuz Şehitleri Hatıra Ormanı’na ulaşabilirsiniz.
Aydos Ormanı, Kartal
İstanbul’un karmaşasından uzakta, yeşilin her tonuna ev sahipliği yapan Aydos Ormanı, şehirde nefes alabileceğiniz ender yerlerden bir tanesi olarak biliniyor.
Çam ağaçları arasında oksijeni içinize çekerek hem bedeninizi hem de ruhunuzu temizleyebileceğiniz orman, her mevsim farklı renk ve özelliklere bürünüyor.
Orman, Aydos Tepesi ve Aydos Göleti‘ne de ev sahipliği yapıyor. Aydos Göleti’nin kıyısında bulunan işletmelerde temiz havanın açtığı iştahınızı bastırmak adına güzel yemeklerin keyfini çıkarabilirsiniz.
537 metrelik yüksekliğiyle İstanbul’un en yüksek tepelerinden bir tanesi olan Aydos Tepesi’ne çıkarak tüm bölgeyi ayaklarınızın altına alabilir ve nefes kesici manzaranın keyfini sürebilirsiniz.
İçerisinde piknik alanı da bulunan Aydos Ormanı, özellikle hafta sonları ailelerin uğrak noktası oluyor. Devasa çam ağaçlarının gölgeleri altında mangal yapmak, insanı yaşamın tüm streslerinden arındırıyor.
Haftanın her günü ziyaret edebileceğiniz ormana araçla giriş 13 TL iken, yaya olarak giriş ise 4 TL‘den ücretlendiriliyor.
Kartal ilçesinde, Kartal – Yakacık ulaşım kanalları üzerinde konumlanan Aydos Ormanı’na gitmek için Kadıköy’den hareket eden 21U numaralı otobüslere binip, Çamlık Durağı’nda inebilirsiniz.
Saklı Göl, Şile
İstanbul’un gürültüsünden uzakta, sakin ve huzurlu bir gün geçirmek istiyorsanız, Şile’nin Kamandere Köyü‘nde yer alan Saklı Göl’e gidebilirsiniz.
Yapay bir baraj gölü olan Saklı Göl’e özellikle hafta sonları nefes almak için gelen İstanbullular, hem doğa yürüyüşleriyle yenileniyor hem de gölün hemen yanında konumlanan işletmelerde keyifli vakit geçiriyor.
Ayrıca, göle giden yol üzerinde yöre halkının kurduğu tezgahlar ve küçük gözleme durakları bulunuyor.
Doğanın tam kalbinde, sevdiklerinizle kahvaltı yapıp hoş sohbet edebileceğiniz mekanlar bulunuyor. Sınırsız çay ve serpme kahvaltının 30 TL olduğu alanda dilerseniz piknik masası da kiralayabilirsiniz. 6 kişilik masa için 30 TL, 8 kişilik masa için 50 TL, 12 kişilik masa için de 75 TL ödemeniz gerekiyor.
Saklı Göl’e ulaşmak için, Şile tabelalarını takip ederek Işık Üniversitesi’ni geçmeniz, ardından da Ahmetli Köyü yönüne dönmeniz gerekiyor. Bu yolu takip ederseniz, 3 – 4 kilometre sonra karşınıza Saklı Göl tabelası çıkacaktır. Yeniden tabelaları takip ederek bölgeye rahatça ulaşabilirsiniz. Saklı Göl’e gidebilmek için kullanabileceğiniz herhangi bir toplu taşıma aracı maalesef bulunmuyor.