Diyelim ki seyahat planı yaptınız, biletleri aldınız ve rotayı belirlediniz, aklınızda en ufak soru işareti yok ve hazırsınız. Uçuş günü geldi ve büyük bir heyecanla havaalanına gittiniz. Bir de fark ettiniz ki en önemli eşyalardan birini almayı unuttunuz! Veya gideceğiniz yere gittiğiniz an fark ettiğiniz başka bir sıkıntı oldu, ya da bambaşka bir örnekle gezmeye başladığınız gün fark ettiniz ki eksik planlamışsınız! Buna benzer o kadar çok örnek var ki başınıza gelebilecek, ama endişelenmeyin sakın! Biz buradayız! Seyahat planlarınızı keyifle yapın, canınızı sıkmayın diye önceden sizi uyaralım dedik. Ve bazı maddelerimizde de seyahatinizi daha uygun fiyata getirmeniz için ipuçları veriyor olacağız. Elbette bahsetmediğimiz ve akıldan kaçabilecek noktalar yine olacaktır ancak en temel 20 maddeyle genel bir kavrama yapmış olacağız. Öyleyse başlayalım!
Rezervasyonu çok geç veya çok erken yaptırmayın
Seyahat planları yaparken belli zamanlar oluyor, o dönemlerin öncesinde veya sonrasında yapılan rezervasyonlar ne yazık ki indirimli dönemlerden çok daha pahalıya denk geliyor. Sadece son dakika yapılan rezervasyonların pahalı olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Dikkatli olmakta fayda var. Eğer seyahat planlarınıza göre esnek tarihler belirlediyseniz, bir miktar geç yaptırmakta zarar olmayacaktır. Hava yolu şirketlerinin kendi sayfalarında bilet alırken takvim seçenekleri veya hangi dönemlerde hangi ülkeye indirimli biletlerin olduğu sekmeler oluyor, onlara da göz atmanızı öneriyoruz.
Sigortayı asla atlamayın
Seyahat sigortasını yaptırmak Duty Free’den alacağınız bir Toblerone’dan daha az miktara mal olabilir, tedbirli olmak lazım. Şayet hava değişikliğinden rahatsızlandığınız takdirde, göz veya kulak enfeksiyonu geçirdiğiniz zaman veya basit düşünürsek pasaportunuzu kaybettiğiniz takdirde karşınıza çıkacak faturadan biz sorumlu olmayacağız! Daha kötü ihtimalleri düşünmedik, çünkü o durumlarda işin içine hastaneler giriyor ve bazı ülkelerde sigortanız olmadığı için hastaneler sizi tedavi etmek istemeyebilir. Turla sağlanan veya hava yolunun sunduğu sigortayı atlayabilirsiniz, ayrıyeten yaptıracağınız sigorta daha kapsamlı olacaktır. Ancak kendinizi güvence altına almadan önce maddeleri iyice kontrol edin, çünkü bazı sigortalar motor kullanımı veya kış sporları gibi bazı spor aktivitelerini kapsamıyor. Bonus olarak şu bilgiyi de vermeden geçmeyelim, Avrupa’ya seyahat ediyorsanız Avrupa Sağlık Sigortası Kartı almalısınız. Bu kartı seyahat sigortası için bir alternatif olarak düşünmeyin sakın. Kart size sadece gittiğiniz ülkenin yerlileriyle aynı oranda tıbbi bakım sağlayacaktır ve tüm masrafı karşılamayacaktır elbette!
Havaalanında kullanacağınız otoparkın ücretini oraya vardığınızda ödemeyin
Birkaç saat öncesinden çevrimiçi şekilde rezervasyon yaptırdığınız zaman ödeyeceğiniz ücrette ciddi bir düşüş olduğunu biliyor muydunuz? Artık biliyorsunuz! Sadece otopark için de geçerli değil, vale servisi veya uçuşunuzdan bir gün öncesinde civarlardaki otellerden birinde bir gecelik konaklamanız bile önceden planlandığında çok ucuza gelecektir.
Kur değişimini havaalanında yapmayın
Paranızı dönüştürmek için son dakikaya bırakmayın sakın, unutmayın ki havaalanlarında her zaman almanız gerektiğinden daha az alacaksınız. Hemen son gün de dönüştürmeniz şart değil, kurları güncel olarak takip ederseniz zaten hangi zamanın en doğru zaman olduğunu az çok kestireceksiniz, böylece seyahat öncesi yapmanız gerekenler listesinden bir maddeyi çıkarmış olacaksınız. Paranızın tamamını dönüştürmek zorunda değilsiniz, idareten bir kısmını dönüştürüp vardığınızda şehir merkezinden de uygun ofisler bulabilirsiniz, tercih sizin.
Aktarmasız uçuş konusunda ısrarcı olmayın
Evet direkt uçuş zaman kaybını minimuma indirir, evet yolculuğunuz uzamaz ve yorgunluk hissiniz az olur. Ancak aktarmalı uçuşlar çoğu zaman daha uygun fiyatlı oluyor. Bilet almadan önce web sitede kategorileri seçerken “direkt uçuşlar”ı kaldırdığınız zaman fiyat farkını görürseniz çok daha somut bir kanıt olacaktır. Hatta size bir önerimiz olsun, eğer çok eşya almayı düşünmüyorsanız aktarmalı uçuşlara bakarak aktarmanın olduğu noktayı da görme fırsatı sunabilirsiniz kendinize. Vize konusunda bir problem olmadığı sürece 1 veya 2 günün çok da zararı olmayacaktır, ki tam aksine artısı büyük olacak! Bu bahsettiğimiz öneriyi dikkate aldığınız sürece inanıyoruz ki aktarmanız bir destinasyonla sınırlı kalmayacak, bir taşla en az 2 – 3 kuş vurmak isteyeceksiniz.
Her gün kullandığınız kredi kartınızı yurt dışında kullanmayın
Normalde günlük hayatınızda kullandığınız kartınızla yurt dışında para çekmeniz durumunda kartınızdan komisyon alınacaktır, bu yüzden ya tüm işlemlerinizi nakit üzerinden yapın ya da ayrı bir seyahat kartı çıkarın. Bankalar pek çok hava yolu şirketiyle anlaşarak uçuş hizmetleriyle ilgili kampanyaların sağlandığı kredi kartı hizmeti sunuyorlar, bunlardan yararlanabilirsiniz. Seyahat kartını devamlı kullandığınız takdirde bilet kazanabileceğiniz gibi havaalanındaki hizmetlerden (yiyecek, içecek hizmeti dahil) ve bankaların anlaşmalı oldukları firmalardan da faydalanabileceksiniz. Bu kartların sadece uçakla sınırlı kaldığını düşünmeyin, otobüs ve vapur seyahatlerinizde de rahatça kullanabilirsiniz, bankasına bağlı olarak kredi limitiniz dolsa bile avans puan kullanabileceğiniz kartlar mevcut.
Kılavuz kitaplara veya haritalara para ödemeyin
Günümüzde akıllı telefonlar her şey için kullanılıyor, neden seyahatleriniz için kullanmayasınız? Çevrim dışı çalışan haritalar dahil birçok uygulamadan faydalanabilir, adeta yanınızda rehber varmış gibi rahatça bilgi edinebilirsiniz. Hem valizinize koyacağınız birkaç eşyadan kurtulmuş hem de ekstra maliyetten kurtulmuş olacaksınız. Uygulamaların sık sık güncellenmesinden kaynaklı güncel bilgilere de erişebileceksiniz. Örnek vermemiz gerekirse Lonely Planet, şirketin rehberlerinin içerikleriyle 175’ten fazla şehri kapsıyor ve uzmanlardan indirilebilir haritalar ve öneriler sunuyor. Veya bir başka alternatif olarak G Spotting ile en bariz bilinen şehirleri keşfedebilirsiniz. Son olarak, çoğunuz biliyordur ancak aklınızdan çıkmış olabilir diye hatırlatalım, Google Maps’in gideceğiniz destinasyona dair bilgileri daha gitmeden indirebilir ve seyahatiniz sırasında araba sürüşü için yol tarifi dahil tüm dataları çevrim dışı kullanabilirsiniz, detaylar için Google Support’a bir danışın deriz.
Yanınıza çok eşya almayın
Giymek için alacağınız her bir gereksiz kıyafet, çanta veya ayakkabı hem valiziniz için gereksiz yer kaplaması hem de almanız gereken bir şeyi alacak yerinizin olmaması, belki de seyahatiniz sırasında hevesle almak istediğiniz şeye yerinizin kalmayacak olması demektir. Kilo sınırı kapsamında valizinize vereceği ağırlıktan söz etmiyoruz bile! Giymeyi planladığınız şeyleri minimumda tutarak ve birbirleriyle rahatça kombinleyebileceğiniz temel parçalar alarak bu dertten kurtulabilirsiniz. Uzun çizmeler, büyük topuklu ayakkabılar yerine daha spor ve uzun süre rahatça giyebileceğiniz ayakkabılar almalısınız, denize girecekseniz terlikler ve sandaletler gibi. İki haftalık bir tatil için 5 çift ayakkabıya ihtiyacınız olmayacak, unutmayın! Kıyafetler için de tercihiniz hem şık bir akşam yemeğinde giyebileceğiniz, hem de günlük seyahatiniz sırasında gönül rahatlığıyla kullanabileceğiniz rahat kıyafetlerden yana olsun.
Planlamayı çok iyi yaptığınızdan emin olun
Bir şeyin üzerinden tekrar tekrar geçmek çok sıkıcı, biliyoruz. Ancak seyahatiniz sırasında planlamayı eksik yaptığınızı fark ettiğiniz an yaşayacağınız kızgınlık, huzursuzluk ve hayal kırıklığından sizi kurtarmak istiyoruz! Valizlerinizi tamamladığınızdan, orada yiyeceğiniz yemekler dışında yanınızda götüreceğiniz yiyeceklere kadar her şeyin çantanızda olduğundan, orada müzelere ödeyeceğiniz ücretlerden restoranlara ödeyeceğiniz miktarlara kadar tüm bütçenizi planladığınızdan, yolculuk öncesi arabanıza bakım yaptırdığınızdan, konaklayacağınız yerin check-in ve check-out saatlerini incelediğinizden, uçuş saatlerinizden ve biletlerinizi aldığınızdan tamamen emin olduktan sonra dahi “hazırım” diyemeyeceğinizi unutmayın. Gittiğiniz yerde yapmanız gereken şeylerle (nerede ne yenmeli, hangi müzeye gidilmeli, hangi restoranda yemek yenmeli, hangi gece kulübüne gidilmeli, varsa eğer festivallere bilet alınmalı mı, gittiğiniz dönemdeki konser ve tiyatro gibi şehir aktiviteleri vb.) ilgili internetten yeterli bilgiye ulaşabilir, tüm programınızı bunun üzerine yapabilirsiniz. Her şeyi tekrar tekrar kontrol edin, not aldığınız listenizi kontrol edin ve her bir maddenin yanına “tik”i kondurduktan sonra derin bir nefes alın, artık hazırsınız!
Her şeyin fotoğrafını çekmeyin
Anı ölümsüzleştirmenin en basit ve eğlenceli yolu şüphesiz fotoğraf çekmek! Cep telefonları, tabletler ve dijital kameralarla çok kolaylaşan fotoğraf çekmeyi çok abartırsanız hem daha fazlasını çekmeniz için yeterli hafıza kalmayacak, hem de seyahatiniz sırasında yanınızdaki insanlara zaman ayırmayı unutacaksınız. Dengeli olduğu sürece çevreyi, beraber olduğunuz insanları, manzarayı, tüm güzellikleri çekmeye zamanınız olacaktır!
Kendinizi çok az veya çok fazla yormaktan kaçının
Seyahatten döndükten sonra yorgunluktan bayılmayın, sonraki seyahate güç toplamanız uzun sürmesin! Ancak aynı zamanda seyahatinizin tadını çıkarabilmek için de zamanınızı güzelce değerlendirdiğinizden emin olun! Şehirdeki aktivitelere katılarak farklı şeyleri deneyimlediğinizden, yeme içme konusunda da yenmesi gereken her şeyi tattığınızdan emin bir şekilde dönün. Gittiğiniz yerin yerlilerini inceleyin, kültürünü tecrübe edin. Tabiri caizse oranın yerlisi gibi bir tatil geçirin, gittiğiniz yerden “yapabileceğim her şeyi yaptım” diyerek gelin!
Harcamak için yanınızda yeterli para bulundurduğunuzdan emin olun
Daha önceki maddelerde de bahsettiğimiz gibi, seyahatiniz sırasında harcayacağınız miktarı iyi hesaplarsanız yanınıza alacağınız ekstra parayı kullanmanıza gerek bile kalmadan döneceksiniz. Konserler, operalar, baleler, tiyatrolar, müzeler ve giriş ücreti ödemeniz gereken her yer için önceden minik bir internet araştırması ile belli bir bütçe planlayabilirsiniz. Daha önce orası ile ilgili yazılan yazıları okuyarak da yiyecek – içeceğe ne kadar harcanabileceği konusunda bilgi sahibi olabilirsiniz. Başka bir yere geçecekseniz bineceğiniz otobüs, tren veya uçak biletini önceden rezervasyon yaptırmanız gerekebileceği gibi oradan da alabilirsiniz, bunları da hesaba katmayı unutmayın. Bütçeyi belirledikten sonrası kolay iş!
Ne olacağı hiç belli olmaz, yanınıza ilaç alın
Hava değişiminden nezle olma riski yüksek olduğu için yanınıza mutlaka basit ağrı kesiciler, soğuk algınlığı ilaçları ve vitaminler aldığınızdan emin olun. Eğer kronik bir rahatsızlığınız, alerjiniz veya devamlı ilaç kullanımını gerektiren bir rahatsızlığınız varsa tatil boyunca size yetecek kadar ilacı paketleyip yanınıza alın.
Yurt dışına çıkacağınızı bankanıza bildirin
Haber vermeden gittiniz, bir de baktınız ki kartınız bloke olmuş! Bu tarz durumlarda yurt dışından iletişim kurmak zor olacağı için önceden bankanıza bildirmenizde fayda var. En azından ülkede olmayacağınız seyahat tarihlerinizi söylerseniz o tarihler arası harcamalarınızı rahatça yapabileceksiniz, bunu riske atmayın sakın.
Seyahat arkadaşınızı çok iyi seçin
Günlük yaşamınızda zaman geçirmekten keyif aldığınız herkes iyi bir seyahat arkadaşı olmayabilir! Gittiğinizde sabah erkenden kalkacak, sizinle gerekirse o öğün az yiyecek ama şehrin dört bir yanını keşfedecek insanı bulduğunuzdan emin olmadan sakın seyahate çıkmayın! Kısa süreli de olsa inanın ki tüm programınız küçük bir gecikme yüzünden mahvolabilir, düşündüğünüz çoğu şeyi tecrübe edemeden geri dönmek zorunda kalabilirsiniz. Çok kalabalık gruplar her zaman için dikkat dağıtıcı olacaktır, her kafadan bir ses çıktığını düşünürsek özellikle. İlla bir grupla çıkacağım diye kendinizi şartlamayın, uyumlu bir seyahat arkadaşıyla dünyanın herhangi bir yerinde en zor koşullarda bile keyifli zaman geçirmek mümkün!
Zor da olsa dengeli beslenmeye dikkat edin
Biliyoruz o tatlıları bir daha göremeyeceksiniz, evet o hamburgerler başka hiçbir yerde o kadar lezzetli değil, o içkiler başka bir ülkede bulunamayacak doğru söylüyorsunuz. Ama vücudun dengesini azıcık bozduğunuzda uzun süreli sıkıntı çekeceğinizi de unutmayın! Denemek istediğiniz tüm yiyecekleri ve içecekleri -doğru porsiyonda- deneyin ve o öğünde abarttıysanız bir sonraki öğünde hafif beslenerek dengeleyin. Sonuçta vücut sizin vücudunuz, tehlikeli şeker ve un ikilisinden korumak yine sizin sorumluluğunuzda!
Seyahatinizin uzunluğunu iyi ayarlayın
Gezmenin harika bir tecrübe olduğu konusunda hemfikiriz. Ancak tatiliniz uzun yolculuklar içeriyorsa ve çokça kırsal bölgeyi barındırıyorsa keşif yolunda sizi bekleyen uzun saatli oturma seansları var demektir. Ve bu ne sırtınız ve boynunuz, ne de beliniz için iyi olacaktır. Kas ağrılarına merhaba dememek için ara verebileceğiniz destinasyonlarla özellikle araba kullanırken gözlerinizi çok da yola dikmeden, kollarınızı da aynı şekilde çok yormadan bütünüyle güzel bir seyahat geçirebilirsiniz.
Seyahate çalışmak için gitmiyorsunuz, kafanızı dinlendirin
Seyahatiniz boyu ayırabildiğiniz kısa aralarda maillerinizi kontrol etmek, sunum hazırlamak veya küçük bir sayfa rapor hazırlamak cazip geliyor olabilir. Fakat bunu kendinize yapmayın! Oraya dinlenmeye gidiyorsunuz, dinlenmek dediysek de tamamen zihinsel olarak kafanızı boşaltmaya gidiyorsunuz. Fiziken yorulacaksınız, gezeceksiniz, yeni yerler ve yeni kültürler keşfedeceksiniz, yeni yiyecekler tadacaksınız. Belki de hayatınız boyu bir daha gidemeyeceğiniz ülkelere gitmiş olacaksınız. Koca seyahatinizi bir sayfalık rapor için mahvetmeye veya aksatmaya değer mi? Mümkün olduğunca işi aklınıza bile getirmemeye çalışın, kendinizi germeyin. Unutmayın, tatilde strese yer yok! Diyelim ki çok acil bir durum, bir türlü kaçamıyorsunuz. O durumda bile çalışma zamanınız öncesi ve sonrası tatilinizin keyfini çıkardığınızdan emin olun. Hazırlamanız gereken yazıyı veya dosyayı düşünerek stres yaparsanız daha çok yemeye başlayacak ve gitmek istediğiniz çoğu etkinlikten kendinizi mahrum bırakacaksınız. Zaman planlamasını doğru yaptığınız sürece her şeye zaman ayırabilirsiniz!
Spor aktivitelerinizi ihmal etmeyin
Düzenli olarak yaptığınız bir spor varsa uzun seyahatlerinizde kendinizi ihmal etmeyin. Kaldığınız otelde spor salonu mutlaka olacaktır, elinizden geldiğince çok zaman ayırmaya özen gösterin. Spor salonu yoksa bile uzun yürüyüşlerle vücudunuzu dinç tutun. Yorucu olduğunu düşünmeyin, vücudu dinlendirmenin en güzel yolu spor ve şüphesiz spor sonrası alınan duş ve uyku. Ertesi sabah kalktığınız zaman ne kadar sağlıklı ve dinç hissettiğinizi göreceksiniz, güne daha pozitif ve enerjik başlayacaksınız.
Sırf ucuz olduğu için merkezden uzak bir yerde kalmayın
Hepimizin başına geliyor, konaklama için pansiyonlardan hostellere ve otellere kadar her yere bakıyoruz ve genellikle merkezden uzak ve hatta şehir sınırına yakın yerlerin çok ucuz olduğunu görüyoruz. “Fena değil aslında” diye düşünerek hemen oradan rezervasyon yapmayı düşünüyoruz ve genellikle de yaptırıyoruz anında. Unuttuğumuz büyük bir nokta var ki merkezden çok uzak bir yerde konakladığımız takdirde hem bu bizim için zaman kaybı olacak, hem de merkeze gelmek için ödeyeceğimiz miktardan dolayı para kaybına yol açacak! Bu yüzden fiyatlara çok takılmayın, eğer merkez ciddi anlamda pahalıysa siz de direkt şehir merkezinde değil de en fazla yarım saate yakın yürüyüşle ulaşacağınız yerleri seçin. Üstteki maddeyi unutmayın, belki de günde gidiş – geliş olmak üzere iki kere yapacağınız bu yürüyüşler sizin günlük spor aktivitenizi oluşturacak!