Sonbaharda Avrupa’da Gezilecek Yerler

Almanya’dan Berlin, Fransa’dan Paris, İspanya’dan Barcelona, Portekiz’den Lizbon ve Porto…

Listemizde sonbaharın yakıştığı bu şehirler de vardı ancak sizler için daha az bilinen şehirlerden bahsetmek istedik. Diğer mevsimlerde de görülmesi gereken yerler var elbet ama bu yazının konusu yaprak dökerken daha bir başka olan şehirler.

Erkenden program yaptığınız takdirde sonbahar aylarınızı bu şehirlerden en az birinde geçirebilir, önerilerimizi uygulayarak harika bir tatil geçirebilirsiniz. O zaman hazırsanız başlayalım!

Sonbaharda Avrupa’da Görmeniz Gereken Yerler

1) Dubrovnik, Hırvatistan

Sonbaharda Avrupa’da Gezilecek Yerler listemize Hırvatistan’dan başlıyoruz. Merak etmeyin, listemizde bir Hırvat şehri daha olacak.

Niye ilk sırayı Dubrovnik’e verdik? Game of Thrones’un çekildiği yerlerden biri olmasından dolayı değil, onu söyleyelim!

Çünkü yazın geçmesiyle birlikte kalabalık da dağılıyor, hem bundan kaynaklı daha uygun fiyatlarla bir tatil yapmanız mümkün hem de sonbahar aylarında Dubrovnik havasının sıcaklığını korumaya devam ediyor ve muhteşem manzaralar sunuyor.

Gitmeden önce takvime iyice bakın, zira klasik müzik ve yemek festivallerini kaçırırsanız üzülürsünüz!

• Ancient City Walls yani tarihi şehir duvarlarında 1 buçuk saatlik yürüyüş yapın.
• UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yerini almış Eski Kent merkezini (Old Town) gezin.
• Dubrovnik Senfoni Orkestrası’nda güzel müziğin tadını çıkarın, sokak müzisyenlerini de dinlemeyi unutmayın.
• Şarap turlarına katılın, beğendiğiniz şarabı kapın ve gün batımını izleyin.
• Rezervasyonsuz yer bulunamayan Gil’s Bistro’da envaiçeşit deniz ürününün tadına bakın.

2) Prag, Çek Cumhuriyeti

Mistik ve gotik havasıyla büyüleyici Prag, listemizde ikinci sırada.

Güneşin hafifliğiyle daha romantik bir görünüme kavuşan bu şehirde sonbahar bambaşka bir örtü alıyor üstüne.

İçeceğiniz biranın yanına alacağınız atıştırmalıklarla enerjinizi toplayın, çünkü bu şehirde keşfedecek çok fazla yer var!

• Prag Kalesi’ne ve içindeki St. Vitus Katedrali’ne gidin.
• George Bazilikası’nı ve Dans Eden Ev’i görün.
• Karl Köprüsü’ndeki sokak müzisyenlerini dinleyin.
• Petrin Dağı’na çıkın ve doğayla başbaşa kalın. Petrin Gözlem Kulesi’ne çıkıp tüm Prag manzarasının fotoğrafını çekin.
• Astronomik Saat’in dong sesine diğer turistlerle birlikte kulak verin. Gitmeden önce saatin üzerindeki simgeleri mutlaka araştırın, “akrep ve yelkovan” hiç bu kadar anlamlı olmamıştı!
• Tabi ki John Lennon Duvarı önünde fotoğraf çekilin ve sokak müzisyenlerine eşlik edin.
• Nicholas Kilisesi’ne ve Franz Kafka Müzesi’ne gidin.
• Ulusal Galeri’ye giderek ülkeye dair sanat eserlerini inceleyin.

3) Brugge, Belçika

Zengin renklere sahip evleriyle, tarihi binalarını saran koyu kırmızı ve altın sarmaşıklarıyla, kanallara yansıyan renkleriyle hepimizin romantik duygularını harekete geçiren Brugge listemizde 3. sırada.

Meşrubat halindeki ünlü çikolatalarının tadına da bakmadan sakın dönmeyin. Çikolataları kadar dantelleri ve biralarıyla da meşhur “Kuzey’in Venedik’i” için 3 – 4 gün ayırmanız yeterli.

• Hayatınızda içtiğiniz içeceğiniz en iyi sıcak kakao için De Proeverie’ye gidin.
• “Aşk Gölü” şeklinde anılan Minnewater Gölü’nü görün.
• Holy Blood Basilica’daki gotik atmosferi tadın.
• Şehir merkezini ve Çan Kulesi’nde tur atın.
• Frietmuseum’da leziz Belçika patatesleri tadın, Choco-story Müzesi’nde ise Belçika çikolatasına dair ilginç bilgiler öğrenin.

4) Budapeşte, Macaristan

İki kardeş, Buda ve Peşte; işte onların birleştiği şehirdeyiz.

Küçük bir şehir olması hem şehir içi ulaşımı açısından hem de tüm güzelliklerini keşfetme açısından daha avantajlı olan Budapeşte’de kalbinizi bırakıp dönebilirsiniz.

• Parlamento Binası’nın mimarisini inceleyin.
• Neo-klasik mimarisi ve gotik havasıyla Balıkçı Tabyası’nı (Halaszbastya) keşfedin.
• Tarihini güzelce yansıtan Budin Kalesi’ne gidin.
• Matthias Kilisesi ve St. Stefan Bazilikası’nı görün.
• Gellert Hill’in muhteşem doğasını görün ve bu manzarayı bir fotoğrafla ölümsüzleştirin.
• Tuna Nehri’nin ortasındaki Margaret Adası’na kesinlikle gidin. Parklarına ve tarihi yapılarına hayran olacaksınız.
• Chain Bridge’de aslan figürlerinin önünde bir fotoğraf çekilin.
• Devlet Opera Binası’na gidin, mümkünse bir operayı izleyin.
• Castle Hill’e gidin, özellikle akşam saatlerindeki ışıklı halini görün.
• Tuna Nehri kıyısındaki ayakkabıları görün ve 2. Dünya Savaşı’nda ölenleri anın.
• Ulusal Galeri’ye gidin ve ülkenin tarihi, mimarisi ve sanatı hakkında en doğru şekilde bilgi alın.

5) Roma, İtalya

Her şehri bambaşka bir sanat eseri olan İtalya’dan listemizde çokça bahsettik, bahsedeceğiz.

Her bir şehrinde başka güzelliklere sahip olan İtalya’dan Roma’yı ağırlıyoruz şimdi.

Tarihi ayrı, mimarisi ayrı, sanatı apayrı değerde olan Roma hakkında çok uzatmayalım da hemen neler yapılmalı onlara geçelim.

• Flavianus Amfitiyatro ismiyle de bilinen Kolezyum’a gidin.
• Vatikan’ın en göze çarpan binası St. Petrus Bazilikası’nı görün.
• Ticaretin ve ibadetin bölgesi Roma Forumu’nu ve kalıntılarını inceleyin.
• Antik Roma’nın en güzel kanıtlarının olduğu Pantheon Tapınağı’nı görün.
• Aşk Çeşmesi olarak bilinen Trevi Çeşmesi’ne gidin ve barok mimarisi eşliğinde dilek dileyerek havuza para atın.
• Roma Katolik Kilisesi tarafından inşa edilmiş Vatikan Müzeleri’nde dünyanın önemli heykellerini görün.
• Rönesans mimarisini her bir köşesinde yansıtan Sistina Şapeli’ni görün.
• Tam tamına 135 basamaktan oluşan İspanyol Merdivenleri’ne gidin; fotoğraf çekerek anı ölümsüzleştirmeyi de unutmayın.
• Roma’nın 7 tepesinden en merkezde bulunanı Palatino Tepesi’ne çıkın.
• Sant’Angelo Kalesi’nin silindirik yapısıyla göz banyosu yapın.

6) Edinburgh, İskoçya

İskoçya’nın capcanlı başkenti Edinburgh da sonbaharın en çok yakıştığı şehirlerden.

Özellikle güneşin, gökyüzünün ve doğanın nefes kesici manzaralar sunduğu Edinburgh sonbahar mevsiminde kesinlikle görülmesi gereken yerlerden.

• İskoç viski tadımına gidin ve anavatanında kaliteli viskiyi yudumlayın.
• Akşam saatlerinde bir başka olan Ulusal İskoç Müzesi’nde zaman geçirin. Botticelli’den Raphael’e, Rembrandt’dan Vermeer’e, Van Gogh’tan Gaugin’e birçok sanatçının eserlerini Ulusal Müze’de inceleyin.
• Royal Botanik Bahçesi’nde doğanın tadını çıkarın.
• The Outsider’da müthiş bir öğlen yemeği yiyin.
• Arthur’s Seat’e tırmanın ve panoramik manzarayı görün.
• Royal Mile’da yürüyüşe çıkın.

7) Floransa, İtalya

İtalya dendi mi akla bambaşka şeyler geliyor. Kimisi pizza, şarap ve dondurma üçlüsünü düşünüyor, kimisi de sanat, mimari ve tarih diyor.

Biz bu ikinci üçlüden bahsedeceğiz biraz, ilk üçlüye de değineceğiz. Her mevsim olduğu gibi sonbahar aylarında da gidilebilecek en harika şehirlerden biri olan Floransa’da yapabileceğiniz şeyleri görelim.

• Duomo veya Santa Maria del Fiore olarak da bilinen Floransa Katedrali’ne gidin.
• Uffizi Galerisi’nde ünlü Medici ailesinin sanat koleksiyonunu inceleyin.
• Arno Nehri üzerindeki popüler köprü Ponte Vecchio’yu görün.
• Chiaroscuro’da ünlü İtalyan kahvelerinden için.
• Vivoli’nin meyveli, çikolatalı, kremalı ve fıstıklı dondurmalarından deneyin.
• Giardino delle Rose’de piknik yapın.
• Santa Trinita Basilica’nın mütevazi havasını soluyun.
• Ristorante del Fagioli’de bistecca fiorentina yiyin. Başka bir tercih olarak il Latini’yi seçebilirsiniz.
• İçinde villaları ve minik galerileriyle ve çevrili olduğu bahçelerle Villa Bardini’yi ziyaret edin.
• Holy Gates mezarlığına gidin, “bir mezar taşı ne kadar değişik bir mimariye sahip olabilirse en az o kadar” inanın.
• Bargello Müzesi, Palazzo Davanzati, Medici Şapeli de gitmeniz gereken diğer yerler arasında.

8) Pula, Hırvatistan

Zagreb ve Dubrovnik dışında bir şehir daha var ki Hırvatistan’dan, sonbahar kıyafeti onda da çok güzel duruyor.

Gördükçe insan Hırvatistan’ın tam bir sonbahar ülkesi olduğunu anlıyor gerçekten.

Avrupa’nın en iyi korunmuş Roma amfi tiyatrosunu barındıran Pula dinlendirici bir tatil isteyenler için oldukça ideal.

Zagreb ve Belgrad başta olmak üzere birçok Avrupa şehrinden Pula şehir merkezine ulaşmak mümkün.

• Roma Dönemi’nden miras kalan Arena’da gladyatör savaşı izleyin.
• Ağustos Tapınağı’na ait kalıntıların bulunduğu Forum alanında bir kahve için.
• yüzyılda yapılan dönemin askeri okulu ve günümüzün kültür sanat merkezi Karlo Rojc’u görün.
• Zengin tarihi geçmişiyle Pula’ya dair birçok eseri bulacağınız Arkeoloji Müzesi’ne gidin.

9) Gdansk, Polonya

Sonbaharda Avrupa şehirlerinden görebileceğiniz en güzel yerlerden biri de Polonya’nın Gdansk şehri.

Avrupa büyük ülkelerden ibaretmiş gibi bir algı olsa da asıl küçük Avrupa ülkeleri her ziyaretçisini şaşırtmayı başarıyor.

Doğal güzelliklerinden mimarisine kadar Gdansk’ta da keşfedilmeyi bekleyen çok yer var.

• Pastel renkli evleriyle Old Town’ın sokaklarında dolanın.
• Motlawa Nehri’ne doğru yolda karşınıza çıkacak Royal Way’i görün. Yol boyunca Golden Gate, Prison Tower, Torture House ve Neptune’s Fountain’i göreceksiniz.
• En çok turist çeken noktalardan biri olan yeni müze European Solidarity Centre’ı gezin.
• Sonbaharın en çok yakıştığı sokak olduğu konusunda iddialıyız, Mariacka Sokağı’na gidin ve Literacka’da bir kadeh şarap için.
• Her daim turist dolu Dlugi Targ’ı gezin ve meydanda bulunan heykelleri inceleyin.
• yüzyıl civarında inşa edilmiş St. Mary Kilisesi’ni yakından görün.
• Mükemmel tasarımıyla Oliwa Park’ın içinde bulunan Abbots’ Sarayı’na gidip orada vakit geçirin. Eski Saray ve Yeni Saray olmak üzere ikiye ayrılan bu yerde Gdansk Ulusal Müzesi’ni ve genç sanatçıların sergilerinin bulunduğu Promosyonal Galeri’yi göreceksiniz.

10) Bordeaux, Fransa

Geleneksel, çağdaş, klasik, yeraltı ve kozmopolit… Fransa dendiğinde akla hemen Paris geliyor olsa da Bordeaux sonbaharda tüm Fransız şehirlerine taş çıkartacak güzellikle üzüm bağlarına sahip.

“Uyuyan Güzel” ismiyle bilinen neo-klasik mimarileriyle kendine hayran bırakan Bordeaux’u gördüğünüz an anlayacaksınız neden bu tabirin kullanıldığını. Tabi UNESCO Dünya Miras Listesi’ne nasıl girdiğini de…

Otantik havasıyla kendisine aşık eden bu şehirde tarih, insan samimiyeti ve gastronominin ön planda olacağı bir tatile hazır mısınız?

• Borsa Meydanı’na gidin ve kendinize şehrin en güzel mimarisini inceleme fırsatı verin.
• Fransız Devrimi öncesi ülkenin en büyük salonu olan Büyük Bordeaux Tiyatrosu’nu görün.
• Gotik mimarisiyle Bordeaux Katedrali’ne gidin. Yanı başındaki Per-Berland Kulesi’ne çıkın.
• Şehirdeki en yüksek anıtlardan biri olan Monument aux Girondins’i görme fırsatını kaçırmayın.
• Place de la Comedie’de kan kanserine dikkat etmek için yapılmış kan havuzunu inceleyin.
• Porte d’Aquitaine’ye gidin.
• Ve tabi ki şarabın başkentinde harika bir şarap turuna katılın.

11) Bilbao, İspanya

Sanatsal havasından sunduğu birbirinden renkli manzaralara kadar Bilbao yaz yoğunluğunun geçmesiyle sonbahar aylarınızın vazgeçilmezi olacak. Sadece sanat mı? Mimarlık ve tasarım da bu şehrin özünde var elbet!

Bakalım Bask bölgesinin en kalabalık şehri olan ve son 20 yılda turist akınına uğrayan Bilbao’da neler bulunuyormuş ve neler yapılmalıymış?

• Rioja üzüm bağlarını ziyaret edin.
• Guggenheim Müzesi’nde Andy Warhol’dan Anish Kapoor’a kadar birbirinden değerli sanatçıların çalışmalarını inceleyin.
• Bask bölgesinin en popüler lezzeti olan Pinthox isimli atıştırmalıklardan yiyin.
• Daracık sokakları, rengarenk mimarisi ve değişik barları ve mağazaları ile Casco Viejo yani Eski Kent’i gezin. Bilbao Santiago Katedrali, Arkeoloji Müzesi, Yeni Meydan (Plaza Nueva), San Nicolas Kilisesi ve San Anton Kilisesi’ni görün.
• Museo Bellas Artes’te çağdaş sanat parçalarını inceleyin.
• Ria de Bilbao’da bir tekne turuna çıkın.
• Artxanda Tepesi’ne teleferikle çıkın ve panoramik manzarayı seyredin.
• Neo-barok tarzıyla göz kamaştıran Arriaga Tiyatrosu’nun atmosferini soluyun.

12) Hannover, Almanya

Listemizin 12. sırasında Hannover var. Yıl boyunca birçok spor etkinliğine, açık hava konserlerine ve Marksmen’s Fair, Maschsee Göl Festivali ve Herrenhausen Kraliyet Bahçeleri Uluslararası Havai Fişek Yarışması gibi büyük festivallere ev sahipliği yapan Hannover, Avrupa’nın merkezinde olmasıyla da ziyaretçilerine ulaşım anlamında büyük kolaylık sağlıyor.

Uluslararası sanat sergilerinden kaliteli performanslara kadar hem sanatseverlere hitap eden, hem de sahip olduğu parklar ve bahçelerle doğa severlerin ilgisini çeken Hannover sonbahar için en ideal tatil destinasyonlarından biri.

• Ardı ardına dizilmiş bahçeleriyle Herrenhauser Bahçeleri’ni görün.
• Daha fazla yeşillik görmek içinse ilk adresiniz Berggarten ve Georgengarten olmalı.
• Arkeolojiden doğal tarihe ve çağdaş sanatlara kadar birçok paha biçilemez parçayı bir arada göreceğiniz Lower Saxony State Müzesi’ne gidin.
• Picasso’dan Andy Warhol’a birçok dönemden ve farklı tarzdan sanatçının eserlerinin sergilendiği Sprengel Müzesi’ni görün.
• Tiyatral duruşuyla bir saraydan çok daha fazlası Neues Rathaus’u gezin.
• Gotik stiliyle ve kiremit kırmızı görüntüsüyle hayranlık uyandıran Altes Rathaus’u fotoğraflayın.
• Eski mahalle kiliselerinden belki de en hayranlık uyandıranı Aegidienkirche’ye gidin.

13) Gent, Belçika

Yerlisinden turistine herkesin hayran kaldığı Gent, gerçek sanatı ve harika yemekleriyle sır dolu bir şehir.

Avrupa’daki çoğu şehre göre küçük olmasına bakmayın, sürprizler sizi bekliyor.

Orta Çağ mimarisi, renkli gece hayatı, bütçe dostu restoranlarıyla ve özellikle Gruut birasıyla Gent’e bayılmamak elde değil hakikaten…

• Bira fabrikasında (Ghent Gruut Brewery) meşhur Gruut birasını tadın.
• Nefes kesen manzarasıyla Gravensteen Kalesi’ni gezin.
• MSK sanat galerisindeki 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadarki koleksiyonları inceleyin.
• Patershol restoranında Belçika mutfağına özgü leziz yemekleri tadın.
• Pietersabdij Manastırı’na gidin ve bahçelerinde bir tur atın.
• Orijinal ismi Ghent Altarpiece olan Gent Altar Panosu’ndaki yağlı boya tablolarını yakından görün.
• Saint Bavo Katedrali’nin harika mimarisini görün.
• Mokabon’da Belçika kahvesini tadın.
• Şehirle ilgili 70.000 yıllık bilgiler edinmek için STAM’e gidin, keşif başlasın.
• Vrijdagmarkt’ta meydandaki Gent’in büyük lideri Artevelde’nin heykelini görün.
• Gotik bina Stadhuis’in mimarisine hayran kalın.
• Belfort Ejderhası’nı görmeden dönmeyin.

14) Venedik, İtalya

Sonbaharda coşan romantik duygularımızı yansıtabileceğimiz bir diğer şehir tabi ki Venedik!

Kartpostallarda olduğu kadar güzel olan kendine özgü doğasıyla Venedik’te neler yapılmalı? Birçok şey! Görelim bakalım.

• Mark’s Bazilikası’na ve Meydanı’na gidin.
• Tabi ki de Büyük Kanal’da bir kanal turuna katılın.
• Ponte di Rialto’nun etkileyici havasını koklayın.
• Dell’Accademia Galerisi’nin dışı kadar güzel içini görün. Galerideki en popüler eser olan Da Vinci’nin Vitruvius Adamı’nı görün.
• Ağzınızı açıkta bırakacak havasıyla Doges Sarayı’na gidin.
• Sighs Köprüsü’nün fotoğrafını kesinlikle çekin. Çekemeseniz bile üzülmeyin, hafızanızdan asla silinmeyecek.
• Minik bir kaçamak yaparak Torcello Adası’na ulaşın.

15) Amsterdam, Hollanda

Bisiklet şehrinden bahsetmezsek olmazdı tabi ki! Gidenlerin tekrar tekrar gitmek istediği, gitmeyenlerin de gitmek istediği, kısaca herkesin hayali Amsterdam listemizde 15. sırada.

Müzelere doyamayacağınız Amsterdam’da sizleri o kadar çok şey bekliyor ki! Hadi sizi çok bekletmeyelim, hemen başlayalım.

• İlk önerimiz tabi ki de bir bisiklete atlayıp kanal boyunca bisiklet sürün.
• Amsterdam’ın en çekici semti Jordaan’da kaybolun. Sanat galerilerinden antika dükkanlarına, avlu bahçelerinden şirin binalarına; daracık labirent sokaklarında zamanın nasıl geçtiğini dahi anlamayacaksınız.
• Van Gogh Müzesi, Rijksmuseum ve Stedelijk Çağdaş Sanat Müzesi’nin olduğu Museumplein’a gidin.
• UNESCO tarafından koruma altına alınan Amsterdam kanallarını turlayın.
• Anne Frank Evi’nde zamanda yolculuğa çıkın.
• 30 dakikalık bira tadım turuna çıkın.
• Ve bir klişe olarak “I amsterdam” yazısının önünde fotoğraf çekilin.

16) Ahornboden, Avusturya

Karwender Alpine Park’ın tam kalbinde bulunan Ahornboden gerçek anlamda bir doğa harikası.

Mücevher gibi parlayan ve bilhassa doğa tutkunları, yürüyüşçüler ve dağ bisikletçileri için birebir. Özellikle sonbahar aylarında bu görkemli manzaralar sonbaharın tonlarına bürünüyor ve nefes kesici bir güzellikte oluyor.

Avusturya’nın Silver Region isminde yani Gümüş Bölgesi’nde bulunan Ahornboden Alpler’in yükselen kayalık tepeleri arasında yer alıyor, parlak sarı renk tonlarını yansıtan binlerce akça ağacıyla sakin bir dağ havası sunuyor.

• 2,5 saatlik yürüyüşle veya 1 saat 15 dakikalık bisiklet turu ile Hinterriss’e ulaşın. Hinteriss Doğal Park Evi’ni ziyaret edin.
• “Karwendel’in Geliştiricisi” Hermann von Barth anıtını görün.
• Araba kiraladıysanız eğer Almanya içinden geçerek Tratzberg Kalesi’ne ve Wolfsklamm Gorge’a gidin. Çocuğunuzla gittiyseniz de Happyhopp’ta keyifli zaman geçirmesini sağlayabilirsiniz. Gitmişken Weisslahn Gölü’nün manzarasını da görün, denize giren insanları görünce şaşırmayın!

17) Transilvanya, Romanya

Geldik Dracula’nın memleketine… Bükreş’ten araba kiralayarak veya trenle geçebileceğiniz Transilvanya masallardan fırlamış mimarisiyle, sıcakkanlı insanlarıyla ve uygun fiyatlı imkanlarıyla tekrar tekrar gitmek isteyeceğiniz otantik bir yer olacak.

İçinde birçok şehir barındıran sonbahar gülü Transilvanya için önerilerimizi yazalım biraz…

• UNESCO referanslı kale içi şehri Sighişoara’da Eski Kent’te dolaşın, Vlad Tepeş’e; yani Dracula’nın doğduğu yere gidin. Cafe International & Family Centre’da meşhur böğürtlenli muffinden yiyin.
• Sibiu’da büyük meydan Piata Mare, Yalancılar Köprüsü bir diğer adıyla Demir Köprü ve son olarak merdivenli sokaklarını görün. Crama Sibiu Vechi’de otantik Roman kültürünü ve mutfağını deneyimleyebilirsiniz.
• UNESCO korumalı rengarenk evleriyle şirin mi şirin köy Viscri’ye gidin, kale ile çevrili kiliseyi ziyaret edin.

18) Loire Valley, Fransa

UNESCO Dünya Miras Listesi’ne adını altın harflerle yazdırmış olan Loire Vadisi, listemizin 18. sırasında yer alıyor.

Tepeler ve vadiler arasında bulunan 185.000 dönümlük asma alanı özellikle ekim ayı sonlarında inanılmaz bir renk cümbüşü sunuyor.

Loire Vadisi şarap bölgesi, aynı zamanda dünyanın en iyi bilinen şarap üretiminin merkezlerinden biri olarak kabul görüyor.

Üzüm bağlarının altın, capcanlı turuncu ve bir o kadar ateşli kırmızı renkleriyle ışıldaması size sonbaharın Loire Vadisi’ne kocaman bir öpücük kondurduğunu hissettirecek cinsten.

• Bouvet-Laduabay’da şarap tadımına katılın ve vadideki renk cümbüşünün keyfini bir kadeh kaliteli şarapla çıkarın.
• Bölgenin en ünlü kalesi Chenonceau’yu gezin.
• Villandry Kalesi’nin bahçelerinde ve labirentinde turlayın.
• Balon turuna katılarak tüm Loire manzarasını ayaklarınızın altına alın.
• Chartres Katedrali’ne, Beaux Sanat Müzesi’ne ve Doğal Tarih Müzesi’ne gidin.

19) Bridge of Orchy, Argyll and Bute, İskoçya

Türkçe adıyla Orchy Köprüsü, İskoçya – Argyll ve Bute’de bulunan ve merkez yaylalarda olan bir köy, Birleşik Krallık’ın en iyi beyaz-su nehirlerinden biri olan Orchy Nehri’nden geçiyor.

Büyülü dağlarından viski imalathanelerine ve masallardan fırlamış gibi görünen şatolarına kadar Orchy Köprüsü’nün ziyaretçilerine sunacağı fevkalade manzaraları var.

Karaçamlarla dolu olan adacık Loch Tulla’nın sakin sularının özellikle sonbahar aylarında yansıyan parlak renk dizisine dönüşmesini izleme fırsatı hayat boyu bir kez karşınıza çıkacak, bizden söylemesi!

• Glasgow’un dışında West Highland yolunda yürüyüş yapın.
• Orchy Köprüsü’nden geçerken yeşilin maviye karışmasını izleyin.
• Orchy Nehri’nde gerçekleşen kano turlarına katılın.
• Beinn Dorain ve Beinn an Dothaidh‘in zirvelerine tırmanış yapın.

20) Ukanc, Bohinj, Slovenya

Berrak bir göl, göle yansıyan zengin kırmızı rengi ve altın tonları… Bir şeyler canlandı mı? İşte gözlerinizi kapatıp hayal ettiğinizde karşınıza çıkan bu manzara Slovenya’nın Bohinj Gölü’nün batısındaki Ukanc’a ait!

Sonbaharın en güzel manzaralarından birini ziyaretçilerine sunan Ukanc’ta neler yapılmalı; işte detaylar:

• 1 saatlik yürüyüş ile Savica Şelaleleri’ne ulaşın.
• Dağ yürüyüşü sevenler Savica Şelaleleri’nden günübirlik 7 Göller Vadisi’ne gidebilir.
• Avrupa’nın en dramatik manzaralarından biri için Vogel Dağı zirvesine teleferikle geçin.

21) Lugano, İsviçre

İsmini Lugano Gölü’nden alan bu şehir İsviçre ve İtalya sınırında bulunuyor.

Minik ve tatlı bir şehir olmasından dolayı yürüyerek bile keşfedebileceğiniz Lugano’ya direkt uçuş yok ne yazık ki, Milano’daki Malpensa Havaalanı’ndan shuttle ile şehir merkezine kolaylıkla geçebilirsiniz. Bir diğer alternatif de tren ile Milano’dan veya Como’dan ulaşmak.

• Ekim ayının ilk hafta sonu gerçekleşen Sonbahar Festivali’nde (Lions Club of Lugano Spring Festival) yerel müziği dinlerken bir yandan da üzümlerden ve kaliteli şaraplardan tadın.
• Kahvenizi kapın ve Lugano Gölü’nü seyredin, göl manzarası karşısında güzel bir yürüyüş yapın.
• Ana meydan Piazza della Riforma’da eşsiz İtalyan mimarisini inceleyin.

22) Wicklow, Leinster, İrlanda

İrlanda’da bulunan Wicklow Kontluğu şüphesiz yıl boyu göz kamaştırıcı bir etkiye sahip, ancak sonbaharda sadece parlak mavi gökyüzü ve buna eşlik eden parlak altın renkli ağaçları yok, aynı zamanda diğer turistlerin göremeyeceği şelaleleri de görme şansına erişeceksiniz.

“İrlanda’nın Bahçesi” lakabına sahip Wicklow’da bakalım neler yapılmalı?

• Powerscourt Arazisi ve özelilkle Powerscourt Şelalesi’ni görün, önünde bol bol fotoğraf çektirin.
• Bray Head Dağı’ndan olağanüstü manzaranın seyrine dalın.
• Glendalough Manastırı’na gidin.
• Bol bol yürüyüş yapın, yorulduğunuz zaman bir pub’a geçin ve yorgunluğunuzu buz gibi bir Guinness ile taçlandırın.

23) Münih, Bavyera, Almanya

Almanya’yı Berlin’den ibaret sanmadınız herhalde?! Çünkü aslında öyle görünmese bile çok turistik bir ülke Almanya.

Başkenti Münih olan Bavyera Almanya’nın en büyük eyaleti olma özelliğini taşıyor. Oktoberfest’i bilmeyenimiz yoktur; işte dünyanın en büyük festivali Bavyera’da gerçekleşiyor.

Eylül ayının son haftası ve ekimin ilk haftasına denk gelen bu festivali kaçırmayın deriz.

• Münih’ten güneye doğru yola çıkın ve Alman Alpleri’ni görün.
• Tegernsee Gölü’nü görün ve manzaranızı Pretzel ve Obadsa ile seyredin; tabi Tegernsee’nin meşhur birası olmazsa olmaz.
• Tarihi kapı Sendlinger Tor’u ve yürürken göreceğiniz Asamkirche Kilisesi’ni, hemen sonrasında önüne çıkacağınız Münih’in simgesi Frauenkirche’yi gezin.
• Münih diyince akla gelen ilk şey olan Marienplatz Meydanı’nda dolaşın.
• Neues Rathaus isimli belediye binasının mimarisini görün, karşısındaki Rischart Cafe’nin üst katında Apfelstrudel tatlısını tadın.
• Yeni belediye binasının ardından günümüzde Oyuncak Müzesi (Spielzeugmuseum) olan eski belediye binası Altes Rathaus’u gezin.
• Sörf yapmak istiyorsanız İngiliz Bahçesi’ni es geçmeyin; hemen yanı başındaki Haus der Kunst isimli sanat galerisini gezin.

24) Perthshire, İskoçya

İskoçya’da sonbaharın en çok yakıştığı şehirlerden biri olan Perthshire için Sir Walter Scott zamanında “Kuzey Krallığı’nın en adil kısmı” demiş. “Ağaç Ülkesi” olarak da adlandırılan bir ülkeye sonbahar ne kadar yakışmaz ki?

Nefes kesen doğal güzellikleriyle Perthshire tek kelimeyle herkesi büyülüyor. Burada maceraperestler için de, sakinlik arayanlar için de birçok aktivite bulunuyor.

• The Hermitage Ormanı’nda dolaşırken Ossian’s Hall şelalesini görün ve orman içerisindeki kunduzların ayak izlerini takip edin.
• The House of Bruar ismindeki kendine özgü tasarıma sahip alışveriş merkezine gidin.
• Tummel Nehri’nde rafting, Gleneagles’te golf yapın.
• Demir Çağı’nın interaktif bir şekilde yansıtıldığı ödüllü Scottish Crannog Centre’a gidin.
• Pitlochry Festival Theatre’da her gece sergilenen performanslardan biri için bir gecenizi ayırın.
• Tummel Nehri’nin yanı başındaki Queen’s View’da doğa manzarasının tadını çıkarırken bir fotoğrafla ölümsüzleştirin.

25) Torino, Piyemonte, İtalya

Başkenti Torino olan bu özerk İtalyan bölgesine genel olarak sonbahar çok yakışıyor. Genel olarak sonbahar, özellikle ekim ayı İtalya için yiyecek ve şarap demek!

Yer mantarı, kestane ve çikolata gibi spesifik besinlere özgü festivallerin bile yapıldığı bu aylar aynı zamanda üzüm hasat zamanı.

Alpler’in kenarına yayılmış fantastik yemek ve şarap kültürüyle Piyemonte birçok manzara sunuyor.

• Ulusal Sinema Müzesi ve Egyptian Müzesi’ni gezin.
• İlginç topografyası ve Superga Bazilikası’yla ünlü Superga tepesine gidin.
• Kahve meraklılarını doyuracak bir öneri geliyor; Caffè Fiorio’da espresso, çikolata ve sütle yapılan Bicerin’i için.
• Futbol meraklıları için de bir önerimiz var; Juventus takımının ana stadını gezin.