Dünyanın En Güzel 30 Müzesi

0
8233

Genelde yurt dışı seyahatlerimizde önce gitmek istediğimiz doğal güzelliklerin olduğu yerlere, en çok turist akınına uğrayan turistik ve tarihi yapılara, bütçemize göre yiyeceğimiz yemeklere öncelik vererek bir rota belirleriz, müzelere de vaktimiz kalırsa bir zaman sıkıştırması yoluyla gideriz.

Ancak dünya üzerinde öyle müzeler var ki koskoca bir seyahati sırf kendisi için oluşturmaya adeta ant içmiş! Aralarından en güzel 30 tanesini seçene dek ne kadar zorlandık bilemezsiniz. Neyse, lafı çok uzatmayalım da sizi bu mimari harikalarla baş başa bırakalım.

Dünyanın En Güzel 30 Müzesi

Museu de Arte Contemporânea de Niterói (MAC), Niteroi, Brezilya

Museu de Arte Contemporânea de Niterói

Listemizin ilk sırasını Rio de Janeiro’nun hemen dışındaki Niteroi şehrine ayırıyoruz.

Uçan daire şeklindeki yapısıyla Guanabara Körfezi’nin üzerindeki bir falez üstünde bulunan Niteroi Çağdaş Sanat Müzesi (The Niteroi Contemporary Art Museum), ziyaretçilerine enfes panoramik manzaralar sunuyor.

Yapının taşların arasından büyür gibi yerden yetişmekte olan bir çiçek şeklinde görünmesini isteyen ünlü Brezilyalı mimar Oscar Niemeyer, yapım mühendisi Bruno Contarini ile birlikte ortaya olağanüstü bir iş çıkarmış.

Bir yansıma havuzu tarafından çevrelenmiş müzeye giriş için girdaplı ve kırmızı halı kaplı bir rampayı çıkmak gerekiyor.

Yapımı 1996 yılında tamamlanan 3 katlı müze ziyaretçilerine körfez manzarası sunuyor.

The Whitney Museum of American Art, New York, Amerika Birleşik Devletleri

The Whitney Museum of American Art

Whitney Amerikan Sanat Müzesi, 2015 yılında Avrupa’nın en uzun binası Londra’daki Shard gökdelenini ve aynı zamanda New York Times binasını tasarlayan İtalyan mimar Renzo Piano’nun yine çok konuşulacak tasarımıyla yenilenmiş.

20. ve 21. yüzyıldaki Amerika çağdaş sanat koleksiyonlarına yer veren New York‘taki Whitney Amerikan Sanat Müzesi terasları dahil birçok kata sahip olmasıyla ve açık alandaki sergi alanlarıyla bambaşka bir yapı olmuş durumda.

Heykeltıraşından ressamına kadar 3000’den fazla sanatçının eserlerine yer verilen müzede bal yapan arılar bile düşünülmüş ve onlar için kovan tasarlanmış.

Sıkı durun, müthiş bir ipucu veriyoruz. Beşinci katta bulunan galerinin yerden tavana pencereleri ile Hudson Nehri’nin büyüleyici manzarasını seyre dalabilirsiniz.

The Guggenheim Bilbao, Bilbao, İspanya

The Guggenheim

İspanya’nın Bask Bölgesi’nde Nervion Nehri kenarında bulunan fütüristik bot görünümüyle modern sanat müzesi Guggenheim Müzesi Bilbao, 11.000 metrekarelik alanıyla her yıl en az bir milyon turisti ağırlıyor.

Pritzker Mimarlık Ödüllü Amerikalı mimar Frank Gehry tarafından tasarlanan müze, kireç taşı, titanyum ve camdan yapılmış dönen bir heykel şeklinde bir tasarıma sahip.

Bu ünlü müze sayesinde imajı endüstri odaklı şehirden farklı bir imaja dönüşen Bilbao’nun başarısı “Bilbao Etkisi” ismiyle belgelenmiş.

Mimarın hayal gücüyle ortaya çıkardığı kıvrılma tasarımı şimdiye kadar bir buket çiçekten tekneye kadar neredeyse her şeye benzetilmiş durumda. Peki size soralım, Guggenheim Müzesi Bilbao size göre neye benziyor?

The Hermitage Museum, St. Petersburg, Rusya

The Hermitage Museum

Bu müze öylesine bir müze değil, Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş bir müze! Neden mi? Dünya üzerinde en çok tablo koleksiyonunu bulundurmasından dolayı!

İçinde 3 milyon sanat eseri bulunmasına rağmen sadece az bir kısmının sergilendiği Ermitaj Müzesi dünyanın en büyük ve en eski müzelerinden biri.

En son 2017 yılında 4,200,000 ziyaretçiyi gören kültür ve sanat müzesi Ermitaj şu an Kışlık Saray dahil birçok binayı barındırmasıyla turistlerin en çok ilgisini çeken noktayı sağlıyor.

Western European Art isimli Batı Avrupa Sanat koleksiyonu tek başına 13. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar kapsadığı döneme dair Avrupa resim, heykel ve uygulamalı sanat eserleri toplamda 4 ana binadan oluşan müzenin birinci ve ikinci katlarında yaklaşık 120 oda içinde sergilenmekte olup, çizimler ve baskılar ise geçici sergilerde sergileniyor.

St. Petersburg ve Hermitage Müzesi hakkında daha fazla bilgi için St. Petersburg Seyahat Rehberi yazımıza göz atabilirsiniz.

Sir John Soane’s Museum, Londra, İngiltere

sir john soane’s museum

Londra’dan bir yeri ağırlıyoruz, ancak Big Eye değil! Bu müze eskiden neo-klasik mimar John Soane’in eviydi. Bu ev müzesi Soane’in projelerinden birçoğunun çizimini ve modelini, aynı zamanda resim, çizim ve antika koleksiyonlarını barındırıyor.

Klasik bir mimar evi olduğunu düşünme hatasına bulaşmayın sakın! Oxford Mimarlık Sözlüğü Sir John Soane Müzesi için “şimdiye kadar tasarlanan en karmaşık ve dahice iç mekan dizilerinden biri” olarak tanımlıyor.

Koleksiyonlarını dekoratif desenler ve simetriyle sıralayan Soane aynı zamanda bunun tam zıttını yani estetik olmayanı ayırt etmenin zorlaşacağı bir dizayn yaratmış. Okurken bile heyecanlandınız değil mi?

The Louis Vuitton Foundation, Paris, Fransa

The Louis Vuitton Foundation

Evet bildiğimiz Louis Vuitton, ancak bu sefer üzerine konuşacağımız birbirinden güzel çantaları değil! Frank Gehry, tanıdık geldi değil mi? Bu güzel yapının mimarı aynı zamanda Guggenheim Müzesi Bilbao’nun da mimarı! Yetenek bir kere aktifleştirildi mi asla durdurulamıyor!

Bu binayı tasarlarken Gehry’nin amacı yerçekimine meydan okuyan ve “perspektifleri yeniden yorumlayan görsel kırılmaları teşvik etmek”ti; ilham kaynağı ise bulutlardı. Peki ya sonuç? Paris‘teki 11 farklı boyutta galeriye sahip iki katlı ve aynı zamanda şehrin en büyük cam yapılarına da sahip bir müze!

Aynı zamanda Louis Vuitton Vakfı’nın binası olarak anılan müze vakfın sanat ve kültürü desteklemek için yürüttüğü bir sanat müzesi ve kültür merkezidir.

The Museum of Islamic Art (MIA), Doha, Katar

The Museum of Islamic Art

Bu karşınızdaki 5 katlı İslam Sanatı Müzesi, 1400 yıldan fazla bir sürede 3 kıtadan İslam sanatını temsil ediyor.

Doha’da gezilecek yerlerin başında gelen müze, 7. yüzyıl -19. yüzyıl arasındaki dönemi kapsayan seramiklerden metal eserlere, mücevherlerden tekstillere, camlardan ahşap işlerine bir sürü eseri ücretsiz bir şekilde ziyaretçilerine sunuyor.

Evet, ücretsiz dedik çünkü MIA Katar Müzeler Kurumu’nun bir parçası, bundan dolayı da müzeye ve parka giriş ücreti alınmıyor. Hilal şeklindeki MIA parkındaki tesisler arasında bisiklet parkurları, yürüyüş yolları, atlı karınca, kafeler, dinlenme odaları ve kiralık tekneler bulunuyor.

Görülecek ne çok şey var değil mi? Bunlar sadece dış kısım, müzenin içinde geçici ve kalıcı galeriler, hediyelik eşya dükkanı, kütüphane, kafe, 200 kişilik tiyatro, derslikler, restoran ve Müslüman ziyaretçiler için namaz odalarıyla abdesthaneleri bulunuyor.

The Potala Palace, Lhasa, Tibet Özerk Bölgesi, Çin

The Potala Palace

UNESCO Dünya Miras Listesi’nden başka bir müzeyle karşınızdayız. Zamanında Dalay Lama’ya ev sahipliği yapmış Potala Sarayı’nı bu sefer biz ağırlıyoruz. Bu sarayda neler mi var? 10,000 tapınak, 1000’den fazla oda ve yaklaşık 200,000 heykel.

Kırmızı ve beyaz olmak üzere iki bölüme ayrılan sarayda Dalay Lama’nın kullandığı beyaz kısım dini liderlerin, kırmızı kısım ise kralların kullanımına ayrılmış.

Geleneğe göre Lhasa’nın üç ana tepesi “Tibet’in Üç Koruyucusu” olarak biliniyor; Potala’nın güneyinde Vajrapani’nin ruh-dağı Chokpori, Manjusri’nin Pongwari’si ve son olarak Potala’nın üzerinde bulunduğu Avalokitesvara’yı temsil eden Marpori.

Musées Royaux des Beaux-Arts de Belgique, Brüksel, Belçika

Musées Royaux des Beaux-Arts

Genel olarak bakıldığında Kraliyet Müzesi’ne bağlı 6 müze mevcut ve bunların ikisi ana binada yer alıyor.

Biri Oldmasters Müzesi (Eski Masallar Müzesi) veya “Museum of Ancient Art” (Antik Sanat Müzesi), ikincisi de Brüksel Modern Sanat Müzesi yani Fransızca adıyla Musees Royaux des Beaux-Arts de Belgique.

Magritte Müzesi ve Fin-de-Siecle Müzesi ana binaya bitişik, Constantin Meunier Müzesi ve Antoine Wiertz Müzesi ise daha küçük olmakla birlikte şehir merkezine birkaç km uzaklıkta bulunuyor.

19. yüzyılın sonlarına doğru sembolizmin başkenti olarak anılan Belçika, sanatını hala Kraliyet Müzesi’nde güçlü bir şekilde temsil etmeye devam ediyor.

Müzenin koca bir kanadı sürrealist Rene Magritte’ye adanmış durumda.

The Art Gallery of Alberta, Edmonton, Alberta, Kanada

The Art Gallery of Alberta

Eskiden Edmonton Sanat Galerisi ismiyle anılmış Alberta Sanat Galerisi, toplamda 6000’den fazla Kanadalı ve uluslararası sanatçıların tarihi ve çağdaş tablolarını, heykellerini, enstalasyonlarını ve fotoğraflarını içeriyor.

“Borealis” olarak adlandırılan çukur çizgileri Edmonton gecelerinde gökyüzünde sıkça görülen kuzey ışıklarına ithafen yapılmış.

2010 yılında Randall Stout Architects tarafından restore edilen tasarımın yapısının dışına ve içine sarılı haldeki büyük ve paslanmaz çelik şeritler galerinin en çarpıcı özelliğini ortaya çıkarıyor.

Cephenin belirleyici faktörü konumundaki Borealis, galerinin iç kısmına da giriyor ve hatta çatının gölgesini oluşturuyor.

Vatican Museum, Vatikan, İtalya

Vatican Museum

Dünyanın en çok turist ağırlayan müzelerinden biri olması şaşırtıcı mı? En ikonik sanat eserlerinden Michelangelo’nun Sistine Şapeli tavanı ve Raphael’in freskleri olmasa bile her yıl yine milyonları çekecek kadar cazibeli bir yer burası!

Giuseppe Momo tasarımı olan müzenin çıkışına doğru bakan ünlü merdiven bile tek başına Vatikan bileti aldırır insana.

Sistine Şapeli’yle birlikte 54 galeriye sahip müzelerin miladı 16. yüzyıla dayanıyor.

Güncel olarak 70,000 esere ev sahipliği yapan müzelerde 20,000 tanesi sergilenmekte ve dünyanın en ünlü klasik heykelleriyle Rönesans sanatının başyapıtlarını içermesiyle ciddi hayranlık uyandırıyor.

Daha bitmedi, listemizde daha birçok İtalyan müzesi var!

The Museo Soumaya at Plaza Carso, Meksika

The Museo Soumaya

Yine bir Frank Gehry, yine bir müze harikası! Bu sefer direkt olarak tasarımını yapmasa dahi danışmanlık yaparak bir dokunuşta bulunmuş.

Meksikalı mimar Fernando Romero imzalı Museo Soumaya iki dikkat çekici binadan oluşuyor. Plaza Carso’da göze çarpan asıl şey her açıdan ışıldayan 16,000’den fazla alüminyum altıgen ile kaplı asimetrik bina! Hayal etmesi güç, değil mi?

Yarı saydam tavan sayesinde de parlak güneş ışığı hafifçe filtreleniyor, eee size de sadece güneş ışığı ile aydınlatılan bu üst katın fotoğrafını çekerek anı ölümsüzleştirmek düşüyor!

The Kunsthistorisches Museum, Viyana, Avusturya

The Kunsthistorisches Museum

Viyana Sanat Tarihi Müzesi, güzel sanatlar ve dekoratif sanatlar alanında dünyadaki ciddi öneme sahip sayılı müzelerden biri.

Sekizgen kubbesiyle farklı bir tasarıma sahip müze, ikizi Naturhistorisches Müzesi ile birlikte zamanında Habsburg’un mükemmel sanat koleksiyonu için gerekli uygun bir sığınak amacıyla Avusturya – Macaristan İmparatoru Franz Joseph tarafından görevlendirildi.

Mermer, sıva süsleri, altın yaprak ve resimlerle dolu binanın içine hayran kalacaksınız!

Ayrıca harika şehir Viyana hakkında daha fazla bilgi için Viyana Seyahat Rehberi yazımızı okuyabilirsiniz.

Musée du Louvre, Paris, Fransa

Musée du Louvre

Müzeler deriz de fotoğrafı görür görmez tanıdığımız Louvre Müzesi’nden bahsetmez miyiz hiç! Dünyada en çok ziyaret edilen müze olmasıyla popüler olan Louvre bunu son derecede hak ediyor.

Tamamı ancak iki günde gezilebilen müzenin içinde konferans salonu, eğitim bölümü, zengin bir kütüphane, eserlerin incelendiği ve yenilendiği laboratuvara eşlik eden sanat tarihi ve müzecilik eğitimi veren Louvre Müze Okulu bulunuyor.

Da Vinci’nin Mona Lisa’sı dahil toplamda 35,000 sanat eseri ve 380,000’den fazla obje sergileniyor.

Sekiz sorumlu departman altında Mısır Eserleri, Yakın Doğu Eserleri ile Grek, Roman ve Etrüsk departmanları mevcut.

The Erawan Museum, Samut Prakan, Tayland

The Erawan Museum

Dünya üzerindeki tüm müzeleri incelemek bir yana, hepsinin yansıttığı tarihi ve kültürü görmek öbür yana.

İnsana inanılmaz haz veren bir müze geliyor şimdi, her bir detayında değişik duygulara boğulacaksınız.

Tuhaf bir müze olan Erawan Müzesi antikalar, heykeller ve muhteşem bir vitray tavana sahip. Hindu mitolojisinden 3 başlı fil heykelinin olduğu bir müze, ancak filin 5 katlı olduğunu düşünün. Üst katının filin göbeğinde bulunduğu müzede yeraltı dünyasını temsilen 1. kat, dünyayı ve insanı temsilen 2. kat ve cenneti temsil eden en üst kat bulunuyor.

Üstü kapalı bahsettiğimize bakmayın, gittiğiniz zaman göreceğiniz sürprizleri özellikle söylemiyoruz! Gerisi sizin keşfinize kalmış artık.

Tayland’da görülmesi gereken tüm diğer yerler için linke tıklayabilirsiniz.

The Salvador Dali Museum, St. Petersburg, Florida, Amerika Birleşik Devletleri

The Salvador Dali Museum

Deli sanatçı Dali’ye ithafen birçok müze var aslında, bir tanesi küçük ve kendi halinde olan memleketi İspanya’daki Dali Tiyatro-Müzesi, diğerleri de İngiltere’de ve Fransa’da bulunuyor.

Ancak bu listemizde yer alan Florida’daki Salvador Dali Müzesi, 75 metrelik “Enigma” ismiyle anılan cam giriş yolu ve sarmal merdiveniyle oldukça dikkat çekiyor.

Müzeyi bu kadar anlamlı kılan şey Salvador Dali’nin önemli çoğu eserini sergilemesi değil, aynı zamanda halkı eğitmek ve Dali’ye benzer vizyondaki sanatçıların eserlerini sergileyerek sanat anlayışını, zevkini ve bilimsel incelemesini teşvik etmek.

Rijksmuseum, Amsterdam, Hollanda

Rijksmuseum

Şimdiki müzemiz bisiklet şehri Amsterdam’dan!

Devlet Müzesi anlamına gelen Rijksmuseum sanat, zanaat ve tarih alanındaki parçaların sergilendiği bir Hollanda ulusal müzesi, Hollanda Altın Çağı’na dair geniş bir tablo koleksiyonu ve büyük bir Asya sanatı koleksiyonu sergilemesiyle oldukça önem taşıyor.

Hollanda’nın en büyük sanat tarihi kütüphanesini barındırmasıyla ayrı bir değere sahip olan müzede Johannes Vermeer, Frans Hals, Jan Steen, Jacob van Ruysdael, Rembrandt ve atölyesinde çalışan öğrencilerine ait tabloları bulabilirsiniz.

The Design Museum, Kensington, İngiltere

The Design Museum

Ürün, endüstriyel, grafik, moda ve mimari tasarımı kapsayan müze yardım kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor. Bilet satışlarından elde edilen tüm fonlar yeni sergilerin küratörlüğü için müzeye yardımcı oluyor.

2018 yılında “Yılın Avrupa Müzesi”ne aday gösterilen Tasarım Müzesi’nin en üst katında bir restoran, üye salonu, ikamet stüdyosu ile bir etkinlik ve galeri alanı; birinci katında bir tasarım ve mimari referans kütüphanesi ve birçok öğrenme tesisi, bir toplantı salonu, bir film stüdyosu, ofisler ve ana resepsiyon, zemin katta ise geçici sergilerin olduğu en büyük galeri bulunuyor.

Ziyaretçiler için bir dolap alanının bulunduğu bodrum katında koleksiyon mağazası ve sergi hazırlama alanları da mevcut.

Bakala Oditoryumu insanların yıl boyunca toplantı, seminer ve etkinlikleri için kullanılabilen bir alan olmasıyla büyük önem taşıyor. Bu sadece bir müze değil, çok daha fazlası!

Galleria degli Uffizi, Florensa, Italy

Galleria degli Uffizi

İtalya’yı yine göreceğimizi söylemiştik! Bu sefer Floransa’dan Uffizi Galerisi’ni anlatacağız sizlere.

Ünlü Medici ailesinin koleksiyonunun da sergilendiği bu saray (palazzo) dünyadaki en ünlü ve en eski sanat müzelerinden biri.

Medici ailesi döneminde şehrin yönetim merkezine sadece bir köprüyle bağlı olan ofisler için ofis kelimesinin İtalyancası “Uffizi” kullanılmış.

Müze iki katlı ve U şeklinde yer alıyor.

Günümüzde Floransa’nın en çok turist çeken yerlerinden biri olan Uffizi’ye bilet almak için özellikle Temmuz ayı gibi yaz dönemlerinde 5 saatlik bekleme sırası olduğu kayda geçmiş. Bu yüzden rezervasyon yaptırarak biletinizi önceden ayırtmanızı öneriyoruz.

Musée d’Orsay, Paris, Fransa

Musée d’Orsay

Eskiden bir tren garı olan Orsay Müzesi, Seine Nehri’nin sol yakasında bulunuyor.

Van Gogh, Monet, Renoir, Cezanne ve Degas gibi ressamların eserlerini bir arada görme şansı tanıyan müzede çoğunlukla Fransız sanatına ait heykeller, resimler, fotoğraflar ve mobilyalar ziyaretçilerini bekliyor.

Louvre Müzesi’nden sonra Paris’in ikinci ikonik müzesi olarak anılan Orsay Müzesi 1900 yılında düzenlenen Evrensel Sergi (Universal Exhibition) için görevlendirilmiş ve ressam Edouard Detaille müze hakkındaki düşüncelerini “bir “Güzel Sanatlar Sarayı” olmak için tasarlanmış bir sanat eseri” şeklinde ifade etmiştir.

İçinde Rodin, Gauguin ve Claudel gibi heykeltıraşların eserlerini barındıran Orsay’ı hayranlıkla gezeceksiniz.

Museum Island, Berlin, Almanya

Museum Island

Berlin’in meşhur “Müzeler Adası”ndan merhaba! Listemizin 21. sırasında size 5 müzenin komşuluğundan bahsedeceğiz.

Berlin’deki Spree Nehri’nin üzerindeki minik bir adanın sahip olduğu müzeler kompleksi “Altes Müzesi”, “Neues Müzesi”, “Alte Nationalgalerie (Eski Ulusal Galeri)”, “Bode Müzesi” ve “Pergamonmuseum” olmak üzere 5 müzeyi barındırıyor ve Berlin’de gezilecek yerlerin en başında geliyor.

Bu kadar müzeyi ve her yıl 3 milyon ziyaretçiyi bir arada gören UNESCO tabi ki de dayanamamış ve Dünya Miras Listesi’ne bu müzeler kompleksini eklemiş!

5 müzenin tamamı için geçerli kombine biletin alınabiliyor olmasına aldanmayın, her bir müze en az yarım günü hak ediyor.

Ciudad de las Artes y las Ciencias, Valencia, İspanya

Ciudad de las Artes y las Ciencias

Sanat ve Bilim Şehri Valencia’nın en önemli modern turist merkezi ve İspanya’nın 12 Hazinesi’nden sadece biri.

Eğlence amaçlı bir kültür ve mimari kompleksi olan bu yer farklı açılardan bakıldığında o kadar değişik şekillere bürünüyor ki! Göz şeklindeki görüntüsüyle L’Hemisferic aynı zamanda midye kabuğundaki inciyi, El Museu de les Ciencies Principe Felipe bir balinanın iskeletini andırıyor.

Sadece bu kadarla da kalmıyor! Demin bahsettiğimiz ikisi hariç L’Umbracle, L’Oceanografic, El Palau de les Arts Reina Sofia, El Pont de l’Assut de l’Or, L’Agora ve Torres de Valencia kompleksin görülmesi gereken diğer parçaları.

Operasından parkına burada her şey keşfetmeye değer!

El Museo de Arte Tigre Intendente Ricardo Ubieto, Buenos Aires, Arjantin

Tigre Club

Evet karşınızda Tigre Sanat Müzesi! İnsanın aklı hafızası almıyor, değil mi?

İlk kuruluş amacı bu değildi tabi ki. 1912 yılı civarında seçkin insanların spor ve kumar oynayabileceği bir sosyal kulüp olarak işlev görüyordu.

Mermer merdivenlerinden kırmızı meşe zeminlerine, altın yaprak süslemelerinden bronz avizeli tonozlu tavanına kadar her şey bu yapının asalet için tasarlandığını gözler önüne seriyor adeta.

Zarif ama bir o kadar lüks olan müze binası, büyük pencereli asma katlarıyla toplam iki katlı ve birinci kattaki ana salonda İspanyol sanatçı Julio Vila y Prades yapımı freskler, mermer merdivenler, Venedik aynaları ve Fransız avizeler görülüyor.

The Royal Ontario Museum, Toronto, Kanada

The Royal Ontario Museum

Listemizin 24. sırasında hemen hemen herkese hitap edebilecek bir müzeden bahsedeceğiz. Toronto’daki Royal Ontario Müzesi sanat, dünya kültürü ve doğal tarih müzesi. “Hepsi bir arada nasıl oluyor?” diye sorduğunuzu duyar gibiyiz.

Öyle ki Kuzey Amerika’nın en büyük müzelerinden biri ve Kanada’nın ise en büyüğü olan bu müze her yıl milyonların dikkatini çekmeyi başarıyor.

Toronto Üniversitesi ile 1900’lü yıllardan beri iletişim halinde olan müze günümüzde dünyaya yayılan araştırma faaliyetleri ile Kanada’nın en büyük araştırma kurumu!

Meteorlar, dinozorlar, mineraller, Avrupa ve Kanada tarihi, Yakın Doğu, Afrika ve Doğu Asya sanatı… Bir de üstüne giyim, iç mekan, ürün tasarımı ve Art Deco alanındaki geniş koleksiyon yelpazesiyle 7’den 70’e herkesi büyülüyor.

The Victoria & Albert Museum, Londra, İngiltere

The Victoria & Albert Museum

O biiir dünyanın en büyük dekoratif sanat ve tasarım müzesi!

2.3 milyondan fazla nesnenin kalıcı koleksiyonuna ev sahipliği yapan Victoria ve Albert Müzesi “Doğal Tarih Müzesi (Natural History Museum), Bilim Müzesi (Science Museum) ve Kraliyet Albert Salonu (Royal Albert Museum)” olmak üzere bünyesinde 3 farklı müze barındırıyor.

Londra’daki müzelerin en önemlilerinden olan Albert Museum, 2001’den beri girişin ücretsiz olduğu bu müzede heykel, çizim, fotoğraf, seramik, mobilya, kostüm, cam, tekstil, gümül, demir, ortaçağ objeleri… Kısaca ne ararsan var!

El Museo del Prado, Madrid, İspanya

El Museo del Prado

Listede kaç tane İspanya müzesinden bahsettik? Biz sayamadık valla! Bir tane daha geldi, bu sefer Madrid’in en çok ziyaret edilen yeri Prado Müzesi…

5000’den fazla çizimin, 2000 baskının, 1000 madeni paranın, madalyaların ve 2000’e yakın süs eşyasının sanat eserleriyle birlikte bulunduğu Prado, dünyanın en önemli müzelerinden biri.

Müzenin en iyi bilinen eseri Velazquez’in imzasını taşıyan Las Meninas. Bunun yanı sıra Picasso’nun Guernica’sı zamanında Prado’da sergileniyordu, 1992 yılında Museo Reina Sofia’ya taşındı.

Zeitz Museum of Contemporary Art Africa, Cape Town, Güney Afrika Cumhuriyeti

Zeitz Museum of Contemporary Art Africa

Kısa adı Zeitz MOCAA olan bu müze, dünyadaki çağdaş Afrika sanatının sergilendiği en büyük müze olmasıyla ünlü.

Tarihi Grain Silo Kompleksi’nin anıtsal yapısının oyulmasıyla ortaya çıkan özel tasarımı Güney Afrika Cumhuriyeti’nde gezilecek şehirlerde başı çeken Cape Town’un turist çekmesini sağlıyor.

Peki bu 9 katlı binada neler var? Şimdilik restoran, kitapçı, heykel bahçesi, bar ve okuma odaları, 6000 metrekarelik sergi alanı var, devamlı gelişmekte olan müzede bir süre sonra da fotoğraf, kostüm enstitüsü, gösteri pratiği ve sanat eğitimi merkezleri olacak.

The Van Gogh Museum, Amsterdam, Hollanda

The Van Gogh Museum

Listemizde Amsterdam’dan ikinci müze, dünyada Vincent Van Gogh’un resim ve çizimlerinin sergilendiği en büyük müze olmasıyla çok büyük bir önem taşıyor!

Hollandalı ressam Van Gogh’un ilginç hayatını yansıttığı ve mavi – sarı renklerini değişik kombinasyonlarda kullandığı tabloların fotoğrafları aklımızdan bir türlü çıkmıyor, bir de canlı gördüğünüzü hayal edin!

Yaşadığı psikolojik sorunlara rağmen döneminde büyük çalışmalara imza atan ve ne yazık ki değeri öldükten sonra anlaşılan Van Gogh’la ilgili daha detaylı bilgiye sahip olmak isterseniz nereye gitmeniz gerektiğini biliyorsunuz.

Amsterdam Seyahat Rehberi‘mizden şehir hakkında tüm diğer detaylara ulaşabilirsiniz.

Musée de la Ville de Bruxelles, Brüksel, Belçika

Manneken Pis

Dünyanın En Güzel 30 Müzesi listemizde son 2’ye Brüksel’den ikinci müzeyle girmiş bulunmaktayız.

Şimdiki durağımız Brüksel’in tarihini temsil eden ve şehrin tarihi merkezinde bulunan Brüksel Kent Müzesi.

Heykeller, resimler, duvar halıları, gravürler, fotoğraflar ve modeller aracılığıyla ziyaretçilerine Ortaçağ yıllarını yansıtıyor.

7000’den fazla nesneye sahip olan müzenin en popüler kısmı şüphesiz Manneken Pis’in orijinal heykeli.

UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren müzenin gotik tasarımı hem dış hem de iç kısmıyla ziyaretçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor!

Palazzo Medici Riccardi, Floransa, İtalya

Palazzo Medici Riccardi

Finali İtalyan mimari güzelliklerinden biriyle yapmasaydık Medici ailesi rüyalarımıza girerdi. Son istasyon; Medici Riccardi Sarayı! Rönesans dönemlerini iliklerimize kadar hissettirecek bir diğer saray, tabi ki de Floransa’da yer alıyor.

Tasarımdaki üç bölümlü yükseklik Rönesans’ın insan ölçeğinde rasyonellik, düzen ve klasisizm ruhunu ifade ediyor.

Sarayın mimarı Michelozzo di Bartolomeo, tasarımında hem klasik Roma hem de Brunelleschian ilkelerinden ilham almış ve Rönesans’ın klasik kültürünün yeniden canlandırılması sırasında antik Roma unsurlarını çokça kullanmış.

Çok eskilere gittik, sarayın size fısıldayacağı bir sırrı var. Sır daha yakın zamanlara ait, ama biz şimdiden söylemiş olalım. 1938 yılında Benito Mussolini ve Adolf Hitler arasında bir akşam yemeği düzenlendi, tam da bu sarayda!

Floransa’daki gezilecek tüm diğer yerler için : Floransa Gezilecek Yerler Rehberi

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız