Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı; Marmara denizine kıyısı olan şirin mi şirin bir belde Tirilye.
Yüzölçümü açısından küçük olsa da her adımda görülecek tarihi bir dokusu, duyulacak masalımsı hikâyeleri var. İnsanları, sokakları, özgünlüğü ile kendisinden bahsettirmeden geçilemeyecek bir yer. Fotoğraf makinanıza sarılmak isteyeceğiniz onlarca köşesi dolu…
Tarihi ve daracık sokakları, temiz havası, denize çıkan yolları, rengârenk ama bir düzen içinde duran gözlerinizi alamayacağınız 2-3 katlı; penceresinden salınan çiçekleriyle tatlı mı tatlı Tirilye evleri…
Marmara Bölgesi‘nin her şehrine yakın ve ulaşılabilir olması, burayı yazları kalabalık kılabiliyor. Sakinliği tercih ediyorsanız, yaz harici bir sezonda gelmeniz gerek. Her mevsimde bir başka güzellik ve ayrı hisler barındırıyor.
İstanbul’un adalarına benzediğini söyleyebiliriz. Eğer İstanbul size uzak geliyorsa Tirilye’ye gelin!
Tirilye’de birçok otel veya farklı konaklama opsiyonu bulunmakta. Yani anlayacağınız burası tam bir hafta sonu kaçamağı. Günübirlik ziyaret için de ideal.
Kısa sürede hem dinlenmek hem de tatmin edici bir tatil istiyorsanız buyurun Tirilye’yi tanımaya…
İçindekiler
Tirilye Nerede? Tirilye’ye Nasıl Gidilir?
Tirilye Nerede?
Bursa’ya 41 km uzaklıkta 56 dakika, Mudanya merkezinin 12 km. batısında 27 dakika süren, Marmara Denizi güney kıyısı üzerinde kurulu turistik bir yerleşim yeridir Tirilye.
Tirilye’ye Nasıl Gidilir?
Marmara Bölgesi’ndeki şehirlerden Tirilye’ye ulaşım oldukça kolay. Deniz otobüsü olan Budo ile Mudanya’ya ulaşım sağlayabilirsiniz. Kalkış Noktası İstanbul da Eminönü/ Sirkeci, Yalova da ise İhlas/ Armutlu’dur. Yolculuk İstanbul’dan yaklaşık 2 saat Armutlu’dan da 1 saat sürmekte. Ayrıca İDO’nun Beşiktaş-Kadıköy-Yanikapı-Bursa deniz otobüsü hattı seçeneği de var.
İndiğinizde Mudanya minibüslerine binip 15 dakikalık bir yolculuk ile Tirilye’ye ulaşmak mümkün.
Araçlı deniz yolculuğu tercih etmek istiyorsanız da İDO’nun Yenikapı’dan kalkan hızlı feribotları var.
Karayolu ile gelmek isterseniz Tirilye, İstanbul’a 160 km uzaklıktadır, yaklaşık 2.30-3 saat sürebilir. İstanbul’dan Bursa yönünde Gemlik’i 3 km geçtikten sonra Engürücük Sapağı’na girerek Kurşunlu, Güzelyalı, Mudanya üzerinden Tirilye’ye ulaşabilirsiniz. Diğer yönlerden gelecekseniz Bursa içerisinden Mudanya yoluna girmeniz gerekiyor.
Bursa Şehir Merkezi’nden Heykel’den Şehreküstü metro istasyonundan metro ile Emek istasyonunda indikten sonra 1/M otobüs hattına aktarma yaparak Mudanya İskelesi’ne vardığınızda iskeleden kalkan Tirilye dolmuşlarına binerek ulaşabilirsiniz.
Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminalinden H/1, F/1 ve 97/G hattı Tirilye’ye ulaştırmaktadır.
Uludağ Üniversitesi’nden 2/U numaralı otobüse binerek Mudanya İskelesi’nde indikten sonra iskeleden kalkan Tirilye dolmuşları ile varılabiliyor.
Mudanya’dan Tirilye’ye ulaşım içinse hem minibüs hem otobüs seçenekleri var. 2/Z numaralı halk otobüsü 06.00 – 22.30 saatleri arasında her 40 dakikada bir sefer düzenliyor.
Tirilye Tarihi
Tirilye’nin nasıl bu ismi aldığı konusunda da birçok söylenti bulunmaktadır.
Aya Yani, Aya Yorgi, ve Aya Sorti adlarındaki üç papaz tarafından yönetilmesi (tri=üç, ilya=papaz) bunlardan biridir.
Bir diğeri ise, geçimini balıkçılıkla sağlayan halkın, kasabanın isminin “Trigleia” denilen bir balık türüne bağlamasıdır. Bu kelime Eski Helen dilinde ‘Barbunya Balığı’ anlamına gelmektedir. 11. yüzyılın ortalarında Mikhael Psellos tarafından Opsikion Theması’nın bir yargıcına yazılan mektupta “Trigleia” adı geçmektedir.
Burası tarihte birçok isim değişikliğine de uğramıştır; Trigleia, Brylleion, Nea Tirilya, Mahmutşevketpaşa, Zeytinbağı kasabası… Yine de Tirilye olarak anılmaya devam edilip, günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.
Tirilye, eski bir yerleşim yeridir. Apollon, Zeus ve Kibele kültlerine ait yazıtlarda Megara lehçesine rastlanır, bundan da bir Megara kolonisi olduğu anlaşılır. Yani kentin kuruluşu Helen dönemine kadar dayanmaktadır.
Tirilye’ye Roma döneminden kalan Kapanca bölgesindeki antik liman her tarih döneminde en önemli kıyı ulaşım stratejik odak noktası olmuştur.
Tarih içinde Misyalılar, Traklar, Antik Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar tarafından yönetilmiştir. 1330’da Osmanlı egemenliğine geçen Tirilye’nin büyük bir çoğunluğunu Rum halkı oluşturuyordu.
Yunanistan’ın 1920-1922 arasında Bursa ve çevresini işgal altında bulundurduğu dönemde, Kral Konstantin tarafından ziyaret edilen (Eylül 1921) Tirilye, 13 Eylül 1922 günü Türk ordusunun gelmesi ile işgalden kurtarılmıştır.
Kurtuluş Savaşı sonrasında beldenin Rum sakinlerinden bir bölümü kendiliğinden, bir bölümü de Lozan’da varılan “Mübadele Anlaşması” gereğince Yunanistan’a göç etti. Onların yerine Selanik ve Girit’ten gelen Müslüman-Türk göçmenler beldeye yerleştirildi.
Tirilye’de Gezilecek Yerler
Zaten küçük bir yer olan Tirilye’yi indiğiniz yerden itibaren yürümeye başlarsanız, sizi içine alacak ve bahsedeceğimiz çoğu yerleri görmüş olacaksınız. Yine de daha dikkatli bakmakta fayda var.
Küçük bir kasaba olmasına karşın içinde önemli yapılar, gezilecek yerler; eserler ve manzaralar barındırmakta.
Çoğu Rumlardan kalan 150-200 yıllık tarihi evlerde az katlı, uzun pencereli konak usulü mimari yapı yaygındır. Ayrıca birçok dini yapılara da rast gelinir, bunlar; 7 kilise, 3 manastır, 3 ayazmadır.
Eski Çağlardan Günümüze Dini Kalıntılar
1-Kemerli Kilise (Panagia Pantobasilissa Kilisesi)
13. yüzyılda inşa edilen Kemerli Kilise, ihtişamını kaybetse de Bizans’ın mimari izlerini görebiliriz. Günümüzde harabeye dönmüştür fakat önemi büyük.
1676’da gezgin Dr. John Covel tarafından hazırlanan el yazması bir belgede, kilisenin Panagia Pantobasilissa’ya (Bakire Meryem) adandığı belirtilir.
Ayrıca kilisede kemer ve duvarlarda resim kullanımı ilk burada gerçekleşmiştir.
2-Dündar Evi (Yuannes Kilisesi)
19. yüzyılda yapılan ve Rumlara ait olan eski adıyla Yuannes Kilisesi, Bizans kültürünü taşımaktadır.
Rumların hâkim olduğu dönemde papaz yetiştirmek için de kullanılmıştır.
Bu yapı şu anda özel mülktür.
Dündar Evi bakılması keyif veren eski bir yapı. Ana giriş kemerli taş bir kapıdan, duvar örgüsü aralarında taş oyma işlemeleri bulunmaktadır. Önünde duran çınar ağacıyla bütünleşip, ortaya güzel bir manzara çıkarıyor.
3-Fatih Camii
Oldukça ilginç bir geçmişe ve mimariye sahip Tirilye’nin merkezinde yer alan bu yapı eski adıyla Aya Todori Kilisesi olarak da bilinir.
7. yüzyılda Bizans tarafından yapılan kilise, 1560 da Osmanlı hâkimiyeti ile birlikte bir kubbe eklenerek camiye dönüştürülmüş.
İçerisinde Bizans sütun başlıkları ve süslü motifleri içermektedir.
Hemen ilerisinde Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılan Avlulu Hamam bulunuyor.
Şu an restore edilmektedir, kültür merkezi olacakmış.
4-Medikion ve Aya Yani Manastırı
709 yılında yapılan ve 1922 yılına kadar faaliyet gösterdiği bilinen manastır günümüze yıkılmış kilise formunda ulaşmıştır. Giriş kapıları ve yıkık duvarları kalmış durumda.
Yeşilliklerin içinde ve denize bakan bir kilise olarak düşündüğümüzde burası çok ayrıcalıklı bir konuma sahip, zamanında Tirilye’nin en mühim yapılarından biri sayılabilecek olan manastırın şu anki harap hali içler acısıdır.
Manastır; Tirilye’den Eşkel Limanı’na giden karayolunun üzerinde kalmakta.
Tirilye’nin batısında, Medikion Manastırı’nın karşısında eğimli bir arazi üzerinde Mezarlık Kilisesi bulunmaktadır. Mezarlığın çevresi yaklaşık 1,50 metre yüksekliğindeki taş duvarla örülüdür.
Seyre Dalmalık Mimari Yapılar
5- Taş Mektep
Taş Mektep, Chirisostomos tarafından 1909 yılında yaptırıldı.
Tirilye’de yaşayan büyük bir azınlık buradan kültür içerikli ve mesleki eğitimler almıştır. Ayrıca tarihe adını bırakan Kıbrıslı Rum lider Başpiskopos Makarios’un da burada eğitim gördüğü rivayet edilmektedir.
Tirilye de azalan nüfus, çoğalan yetim ve öksüzlerden dolayı Kazım Karabekir 1924’te Yetimler Okulu (Darü’l-eytam) olarak hizmete açtı. Okul olarak 1986’ya kadar işlevini sürdüren bina, 1989’da boşaltıldı.
Koca pencerelere sahip, ihtişamlı bir yapı. Taş Mektep’te batı mimarisini yansıtan Neo-klasik tarzı görülmektedir.
Günümüzde Taş Mekte,p 2017’de başlayan çalışmalarla restore edilmiş halde. Yapının tekrar hayata geçirilmesi için projeler yürütülüyor. Ulusal, uluslar arası eğitimlerin verileceği, çeşitli konferans ve seminerler düzenlenmesi amaçlanmakta.
6-Eski Postane Binası
1902 yılında yapılan bina postane olarak kullanılmıştır. Malzeme kullanımında ilk kat taştandır, ikinci katta ise ahşap tercih edilmiştir.
Şu anda özel mülktür, sahibi de iyi bakmış olup yapının alt kısmında zeytin satmaktadır.
Dışının güzel olduğu gibi içine girdiğinizde de sizi geçmişe götürmekte. Bu yapı Tirilye mimarisinin korunmuş en güzel örneklerinden…
7-Tabut Ev
Tabut Ev Tirilye’nin en ilginç yapılarından biridir. Burasıyla ilgili de birçok özellikle ürpertici hikâyeler var ama doğru olmadığını umuyoruz.
Doğrusu ise; eskiden tabut imalathanesi olarak kullanılan Tabut Ev’in; dar, ince ve tabuta benzer bir yapısı olmasından kaynaklı ismini aldığıdır.
Yaklaşık 1880’den bu yana varlığını sürdürmektedir.
8-Perili Ev
Tirilye çocukları, Perili Ev ile ilgili anlatılan söylentilerle büyüdüler. Evinin önünde oturup, mahallenin korkunç hikâyeler anlatıcısı olan teyzenin elindeki malzemedir bu ev.
Söylentilerden ilki; burada yaşayan öğretmen bir ailenin 10 gün sonra ölü olarak bulunduğu diğeri ise burada kalanların evin içinden sesler duyması sonucu, perilerin bu evi ele geçirdiğine kanaat getirmesidir.
Eminim Perili Ev’in hikâyesini Tirilyelilere sorarsanız, daha ilginç ve detaylı anlatılarla karşılaşacaksınızdır. Tirilye tarihi olduğu kadar gizemli de bir yer…
Günbatımı İle Kapanış
9-Tirilye Sahil
Tirilye sahilinde güzel bir yürüyüş hattı ve ilerisinde yat limanı bulunuyor. Bir yere oturarak günü, günbatımını izleyerek sonlandırmak güzel bir veda olacaktır. Tirilye’nin neşesinden sakinliğe doğru…
Ayrıca yapılacak birçok aktivite var. Atatürk Meydanı’nın hemen yanındaki plajdan denize de girilebiliyor. Sıra dizili balık restoranlar ve organik ürünlerden oluşan pazar mevcut.
10-Antik Kapanca Limanı
Diğer bir adıyla Germenicopolis… Burada da günbatımı çok güzel karşılanır. Şehrin gürültüsünden uzak, iç açıcı bir atmosfer ve manzaraya sahip, görmeniz gerek.
Ayrıca zamanında ticaret için kullanılan ve işleyen bir limanmış. Antik çağdan günümüze, birçok medeniyetin elinden geçti.
Antik çağlarda Cenevizlilerin yöresel ürün ve tuz sevkiyatı için kullandığı bilinen liman, Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar İstanbul ile Bursa arasındaki ulaşımın sağlanmasında bir bağlantı noktasıydı.
Liman yakınında bulunan Aya Yani Kilisesi’nin kalıntısı buranın bir yerleşim yeri olarak kullanıldığının da belirtisidir.
Bu liman; Tirilye’nin batısında yer almaktadır. Merkezden, Mudanya- Yenikaraağaç yolunu takip ederek ulaşabilirsiniz.
Tirilye de Ne Yenir? Tirilye Lezzetleri
Tirilye, tarih boyunca zeytin ve şarabıyla kendisinden bahsettirdi. Burası temelde turizm ve bilhassa zeytincilik ile geçimini sağlayan bir yer.
19. yüzyılda bölgenin en önemli zeytinyağı üretim merkezi unvanına da sahiptir. Yıllanmış ağaçlardan toplanan taze taze zeytinleri tadın ve zeytin içerikli ürünler almadan dönmeyin.
Deniz ürünlerinin de bol tüketildiği bir yer. Eski bir balıkçı köyü olduğundan, balıkları oldukça lezzetli. Sahilde, deniz kenarı manzarasına sahip birçok balıkçı mekânı bulunuyor. Akşamına rakı-balık yapmak için çok ideal, Tirilye’nin atmosferi buna çok uygun.
Çamlı Kahve, Tirilye’nin manzarasına doymak isteyenlerin tercih edebileceği büyüleyici, tarihi ve huzur dolu bir mekân.
1900’lü yılların başlarında Rumların mesire yeri olarak kullandıkları daha sonraları Tirilyeli vatandaşların piknik yapıp ailece yemekler yediği, keyifli sohbetlerin yapıldığı, gün batımı seyredilirken tavşankanı çayların içildiği bu alan, zamanla âtıl kalarak terk edilmesi sonucu, alanı değerlendirip 2004 yılından itibaren bu şekilde yaşatmaya devam ettiklerini söylüyorlar. Burada kahvaltınızı yaparak güne başlayabilirsiniz.