İstanbul’daki Tarihi Çarşılar

0
2416

Her bir köşesi tarihin izlerini taşıyan İstanbul’un gerçek nabzı alışveriş bölgelerinde atıyor desek yanlış olmaz.

Çok uluslu ve çok kültürlü İstanbul’da yüzyıllardır hem yerel halka hem de şehri dünyanın dört bir yanından ziyaret etmeye gelen ziyaretçilerine hizmet veren tarihi çarşıları, pasajları ve pazarları şehrin kültürünü keşfetmek için mutlaka görülmeli gereken yerlerden.

Gelin hep beraber kahve ve baharat kokularının birbirine karıştığı, ülkenin en iyi ürünlerini satın alabileceğiniz ve aradığınız her türlü ürünü bulabileceğiniz tarihi çarşılarda bir gezintiye çıkalım.

İstanbul’da Mutlaka Görülmesi Gereken 4 Tarihi Çarşı

Kapalı Çarşı

kapali_carsi

İstanbul’un hatta dünyanın en gözde turistik yerlerinden bir tanesi olan Kapalı Çarşı’nın inşasına Fatih Sultan Mehmet’in emriyle 1461 senesinde başlanmış.

Kapalı Çarşı’nın giderek büyüyüp dünyanın finans merkezi haline gelmesi ise Kanuni Sultan Süleyman döneminde olmuştur.

İlk inşa edilen çarşıya ek olarak yaptırılan Büyük Çarşı da yine Kanuni Sultan Süleyman’ın eseridir.

Hizmete açıldığı ilk yıllarda her meslek dalından tüccar ve zanaatkarın yer aldığı çarşıda genellikle imalat ve satış atölyeleri yer alıyordu.

Yıllar içerisinde irili ufaklı pek çok felaketi atlatarak günümüze kadar gelmeyi başaran Kapalı Çarşı, 110 bin metrekare alan üzerine kurulmuş, içerisinde 65 sokak, 3600 dükkan, 22 kapı ve 14 han bulunan dev bir yaşam merkezi olarak kabul görüyor.

Tüm bunlara ek olarak, içerisinde, halen hizmete açık olan cami, mescit, kıraathane, restoran ve kafe gibi mekanlar da bulunuyor.

Günümüzde Kapalı Çarşı’da aktarlar, nadide parçalara sahip antikacılar, deri ustaları, ayakkabıcılar, bakırcılar, takıcılar, kuyumcular, çiniciler, özel kumaşlar satan dükkanlar, el dokuması halı satan halıcılar ve Türk el sanatlarının birçok dalında imalatın ve satışın yapıldığı atölye ve dükkanları bulabilirsiniz.

Fatih ilçesinin Beyazıt Mahallesi’nde konumlanan Kapalı Çarşı’nın bir ucu Beyazıt, bir ucu Çemberlitaş’a, bir ucu Cağaoğlu’na, diğer bir ucu da Mercan Yokuşu’na kadar uzanıyor. Kapalı Çarşı’ya gitmek için kullanabileceğiniz pek çok yol bulunuyor. Bunlardan en mantıklı olan;  Kabataş – Bağcılar hattında çalışan tramvaya binerek Beyazıt – Kapalı Çarşı Durağı’nda indiğiniz takdirde yürüyerek çarşıya ulaşabilirsiniz.

Anadolu yakasından Kapalı Çarşı’ya gitmek içinse  Eminönü, Karaköy veya Kabataş’a vapurla gelebilir veya Sirkeci’ye Marmaray ile gelerek tramvaya aktarma yapabilirsiniz. Otobüsle yolculuk yapmak isteyenlerse Beyazıt Durağı’ndan geçen otobüslerden herhangi bir tanesini kullanabilirler.

Mısır Çarşısı

Mısır Carsisi

İstanbul’un en eski kapalı çarşılarından bir tanesi olan Mısır Çarşısı’nın bulunduğu yerde Bizans döneminde dahi bir çarşı olduğu söylenir.

Günümüzdeki çarşı ise Sultan I. İbrahim’in eşi Haseki Turhan Valide Sultan tarafından yaptırılmış.

Hatta Baş Mimarı Kazım Ağa tarafından tasarlanan bu yapıya geçmiş dönemlerde Valide Çarşısı dense de, Mısır’dan alınan vergilerle yaptırıldığı için çarşının adı Mısır Çarşısı olarak kalmış.

Son olarak 1940 senesinde restore edilen ve 3 yıl süren Mısır Çarşısı, halen şehrin en çok ziyaret edilen turistik bölgelerinden bir tanesi olma unvanını taşıyor.

Eminönü ilçesinde yer alan Çiçek Pazarı’nın yanında, Yeni Camii’nin ise arkasında konumlanan Mısır Çarşısı, haftanın 7 günü saat 08:00 ile 19:30 saatleri arasında kapılarını ziyaretçilere açıyor. Yalnızca 29 Ekim’de ve dini bayramlarda kapalı olan çarşı en yoğun dakikalarını ise cumartesi ve pazar günleri, saat 12:00 ile 18:00 arasında yaşıyor.

Mısır Çarşısı’na gitmek için kullanabileceğiniz pek çok alternatif bulunuyor. Bağcılar – Kabataş hattında çalışan tramvaylardan birine binerek Eminönü Durağı’nda inebilirsiniz. Üsküdar, Kadıköy veya Bostancı’dan kalkan vapurları kullanabilirsiniz. Ayrıca, Eminönü istikametinde hareket eden herhangi bir otobüse binerek Mısır Çarşısı’na gelebilirsiniz.

Çiçek Pasajı

Cicek_Pasajı

İçerisinde 24 dükkan ve 18 lüks daire bulunan Çiçek Pasajı’nda 30 yılı aşkın faaliyet gösteren dükkanlara arasında; Maison Parret ve Vallaury’nin Pastanesi, Nakumara’nın Japon Mağazası, Dulas’ın Natürel Çiçekçi’si, Schumacher’in Fırını, Yorgo’nun Meyhanesi, Keserciyan’ın Terzihane’si, Acemyan’ın Tütüncü Dükkânı, Hristo’nun Kafesi bulunuyor.

1908’de Sadrazam Küçük Said Paşa tarafından astın alınan Hristaki Pasajı’na mütareke yıllarında çok fazla çiçekçi açıldığı söylenir. Bunun üzerine pasajın adı Çiçek Pasajı olarak değiştirilir.

1950 senesinde sonra çiçekçilerin farklı lokasyonlara dağılmasıyla yerleri meyhanelerle dolmuştur.

1978’de bakımsızlık nedeniyle çöken Çiçek Pasajı’na 1988 senesine kadar bakım yapılmamış fakat İstanbul Büyükşehir Belediyesi pasajın yeniden canlanmasını istemiş. “Çiçek Pasajını Yaşatma ve Güzelleştirme Derneği” ismi altında başlatan proje kapsamında Çiçek Pasajı yenilenerek 2005’te yeniden ziyaretçilere kapılarını açmış.

3 katlı bir bina olan pasaj, Beyoğlu’nun en güzel mekanlarından bir tanesi olarak kabul ediliyor. 19. yüzyıl havasını taşıdığı söylenen pasajın en üst katında aslan ve insan başları yer alıyor.

Hüseyinağa Mahallesi, İstiklal Caddesi üzerinde konumlanan Çiçek Pasajı’na gitmek için kullanabileceğiniz birçok ulaşım alternatifi bulunuyor. Beyoğlu – Taksim hattında çalışan nostaljik tramvayla Nostaljik Tramvay Durağı’nda inerek Çiçek Pasajı’na ulaşabilirsiniz.

Çağlayan – Eminönü ve Çağlayan – Yenikapı hatlarında çalışan otobüslerden bir tanesine binerek Ömer Hayyam otobüs durağında inebilirsiniz. Sirkeci – Harem ve Bakırköy – Bostancı hatlarında çalışan arabalı vapura binerek de Sirkeci İDO Arabalı Vapur Durağı’na gelip, buradan da pasaja gidebilirsiniz.

Arasta Pazarı

Arasta Pazarı

Arasta, tek bir çeşit ürünün veya ürün grubunun satıldığı pazarlara verilen isimdir. Ancak, zaman içerisinde farklı ürünlerin bu pazarlara girmesiyle anlamını yitirmiştir.

Arasta Pazarı da zamanında Sipahiler Çarşısı olarak da bilinirmiş. Sipahiler için ürünlerin satıldığı bir arasta olduğu için bu adla anılan pazar, 1912’de çıkan bir yangın sonucu kül olmuştur.

1930’lu yıllarda bölgede yapılan arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda pazarın, Bizans döneminden kalma yapıların üzerine kurulduğu anlaşılmış.

Kullanılamaz halde olan pazarda uzun süre gecekondu sakinleri yaşamış.

1980’li yıllarda ise Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen pazar, amacına uygun olarak yeniden hizmete açılmış.

Günümüzde Arasta Pazarı’nda eskisi kadar dükkan ve ürün olmasa da sağlı sollu 70 dükkan bulunuyor. Bu dükkanlarda da hediyelik eşyalar, İznik çinileri ve Türkiye’yi anlatan pek çok ürün satılıyor.

Arasta Pazarı’nı bu denli önemli kılan şeyse yalnızca dükkanlar değil. 1930’lu yıllarda yapılan arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda çıkartılan mozaiklerin sergilendiği bir müze pazarda ziyaretçilere kapılarını açıyor.

Büyük Saray Mozaikleri Müzesi  veya Arasta Pazarı Mozaik Müzesi olarak adlandırılan bu müzede, mozaik eserlerin en güzellerini görebilirsiniz.

Sultanahmet Camii’nin arkasında konumlanan Arasta Pazarı’na gitmek için Bağcılar – Kabataş hattında çalışan tramvaya binerek Sultanahmet Durağı’nda inebilir, buradan da birkaç dakika yürüyerek Arasta Pazarı’na ulaşabilirsiniz. Anadolu yakasından ulaşmak için de Kabataş, Eminönü veya Karaköy’e vapurla gelebilir ya da Sirkeci’ye kadar Marmaray’la ulaşarak tramvaya aktarma yapabilirsiniz.

İstanbul’daki tüm önemli semt pazarlarıyla ilgili bilgi almak isterseniz İstanbul’daki Semt Pazarları yazımıza göz atabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız