Bilim insanları tarafından yıllar boyu yapılan araştırmalar neticesinde ortaya konan sonuçlara göre Dünya üzerinde var olan bazı bölgelerin üzerinde yaşam sürdürmek olanaksız olabiliyor.
Farklı ülkelerden araştırmaya katılan bilim insanları, Dünya’nın interaktif haritasını çıkararak çarpıcı sonuçları insanlık ile paylaştı. Dışarıdan gözlemlendiğinde eşsiz güzellikte manzaralar sunmasına rağmen tüm bu lokasyonlarda canlıların hayatına devam edebilmesi imkansız görünüyor.
İngiliz ve ABD’li araştırmacılar yaptıkları çalışmalarla yer kürenin nem kombinasyonlarını işledi. Bunun sonucunda ise insanlığın gün geçtikçe daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabileceği sebeplerin var olduğu ortaya çıktı.
Özellikle çok kısa sürede ve ani olarak değişen ısı ve nem dengeleri, yeryüzünde yaşam sürdürülen alanların geleceğini de etkileyebilir. Tüm bu araştırmaların sonuçlarından yola çıkarak hali hazırda Dünya üzerinde pek çok farklı sebeplerle hayat sürdürmeye elverişli olmayan noktaları sizler için derledik. İşte Dünyada yaşamanın mümkün olmadığı o alanlar:
İçindekiler
Dünyanın Yaşama Elverişsiz Bölgeleri
1) Ölüm Vadisi, Kaliforniya, ABD
Amerikalı ve İngiliz bilim insanlarının ortaya koyduğu araştırma sonuçlarına göre insan yaşamına elverişsiz nitelikler taşıyan bölgelerin ortak özellikleri arasında yüksek sıcaklık değerleri geliyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde yer alan Ölüm Vadisi, dünyanın en sıcak ve kurak alanı olarak biliniyor. Ortalama sıcaklık değerlerinin 55 derece ortalamalarında seyrettiği bu bölge, yaşamanın mümkün olmadığı yerlerin başında geliyor.
Kuzey Amerika Kıtası’nda yer alan Ölüm Vadisi, aynı zamanda yürüyen kayaları ile de ün salmış durumda. İnsandan ve tüm yaşamdan uzak ıssız çöl üzerinde bulunan taşlar esrarengiz bir biçimde kendiliğinden ilerliyor.
Bilim insanlarının bu konu ile ilgili araştırmaları halen devam etmekte. Yüksek dağları, alçak platoları, ıssız çölleri ve kurak toprakları ile Kaliforniya Ölüm Vadisi insanların hayatını sürdürmek için oldukça elverişsiz bir nokta olarak öne çıkıyor.
2) Big Majoy Cay, Bahamalar
Dünya’nın interaktif haritasını çıkararak, ürpertici detayları ortaya döken bilim insanlarının çalışmalarına göre ısı değişimleri yaşam alanlarının sonunu getirebilir. Bahamalar’ın cennet köşelerinden biri olan Big Majoy Cay, yaşama elverişsiz bölgeler arasında yer alıyor.
Ancak burada insan yaşamını engelleyen faktör iklim değişikliklerinin bir sonucu değil, adada yaşayan domuzlar! Domuz sayısının fazla olması nedeniyle insanların ikamet etmesine olanak kalmayan bölgede yaşamanın mümkün olmadığı alanlar arasında sayılıyor.
Dünyanın en çok turist çeken lokasyonları arasında yer alan Bahamalar, domuzları ile ünlü Big Majoy Cay Adası’nı da turizmin gözbebeği hâline getirmeyi başarmış. Aslında ıssız bir tropikal ada olan ve insan yaşamının olmadığı bölge, domuzlar nedeniyle turist akınına uğruyor.
Bölgeye düzenlenen tekne turlarına katılarak hem adanın güzelliklerine hem de domuzların yaşam alanlarına şahit olabilirsiniz.
3) Yılan Adası, Brezilya
İklimlendirme üzerine çalışan bilim insanları Dünya’nın interaktif haritasını çıkararak üzerinde ısı ve nemle ilgili incelemelerde bulundu. Bu çalışmaların sonucunda farklı bölgelerde seyreden ısı değişimleri nedeniyle yaşam sürmenin mümkün olmadığı ortaya kondu.
Güney Amerika’nın gözde ülkesi Brezilya’da konumlanan Yılan Adası’nın ise insan yaşamının sürdürülemeyeceği noktalar arasında bulunmasının pek çok farklı sebebi mevcut.
Ülkenin önde gelen kentlerinden olan Sao Paulo’ya oldukça yakın bir konumda yer alan ada, tehlikelerle dolu bir coğrafyada yer alıyor. Tamamen balta girmemiş egzotik ormanlarla kaplı olan Yılan Adası, binlerce farklı türde zehirli yılana da ev sahipliği yapıyor.
Tüm bu nedenle insan yaşamından çok uzak olan Yılan Adası’nı keşif amacıyla ziyaret etmek bile oldukça tehlikeli. Zaten bu nedenle Atlas Okyanusu açıklarındaki Yılan Adası’na girişler yasaklanmış durumda. Ancak adada zaman zaman bilim insanlarının araştırma yaptığı biliniyor.
4) Okunoshima Adası, Japonya
Japonya’da yaşamın olmadığı yerlerden birisi olan Okunoshima Adası, savaş zamanlarında zehirli gaz üretim merkezi olarak kullanılmış. Ada’yı ilginç kılan noktalardan bir diğeri ise Okunoshima’da var olan tavşan popülasyonu.
Çok sayıda tavşana ev sahipliği yapan bölgeyi turistik bir gezi düzenleyerek yakından görebilirsiniz. Okunoshima Adası’nda bulunan tavşanların oraya nasıl geldiği ise tam bir muamma.
Kimileri zehirli gaz deneylerinde kullanılmak üzere getirildiklerini düşünürken kimileri de bölgeyi ziyaret eden turistler tarafından adaya bırakıldıklarını öne sürüuyor.
5) Centralia, Pensilvanya
Amerika Birleşik Devletleri’nin Pensilvanya eyaleti, ilginç yer altı özellikleri ile dünyanın yaşama elverişsiz bölgeleri sıfatını farklı sebeplerle de olsa hak ediyor.
Yüksek sıcaklık değerleri ölçülen Centralia’da toprak altından buharlar ve yer yer alevler fışkırıyor. Kömür madenlerinin patlaması nedeniyle oluşan yangınlar sebebiyle olduğu öngörülse de yeraltı hareketliliğinin sonuçlarının ne olacağı ise kimse tarafından bilinmiyor.
Yıllardır devam eden yangının nedeniyle yer altından gelen sıcaklığın zamanla azalacağı ve belli bir süre sonra biteceği tahmin ediliyor. Tüm bunlara rağmen bölgede beş kişinin halen hayatını idame ettirmeye çalıştığı biliniyor. Ancak kısa süre içerisinde bu alanın da Dünya üzerinde yaşamın olmadığı bölgeler arasında gireceği tahmin ediliyor.
6) Kamçatka (Ölüm Vadisi), Rusya
Rusya’nın Ölüm Vadisi olarak adlandırılan Kamçatka bölgesi de barındırdığı zehirli gazlar nedeniyle bu tanımlamalara uyuyor. Zehirli gazlarla dolu olan yarımadada, insanın yanı sıra hayvan hatta bitki çeşitlerinin bile yaşaması imkansız görünüyor.
Rusya’nın doğusunda yer alan bölgeyi ziyaret etmek isteyen kişilerde halsizlik, baş ağrısı, ateş ve mide bulantısı gibi çok çeşitli yan etkiler görülüyor.
Sebepsiz ölümlere de sahne olan Kamçatka’ya yapılan ziyaretler Rus yetkililer tarafından engelleniyor. Ancak bölge büyük merak konusu olduğu için kurulan seyir terasından Kamçatka Yarımadası gözlemlenebiliyor.
7) Devon Adası, Kanada
Dünyanın farklı noktalarından bilim insanlarının ve araştırmacıların bir araya gelerek ortaya koyduğu bilimsel verilerin ışığında sizler için derlediğimiz yaşama elverişsiz bölgelerden bir diğeri de Kanada’nın Devon Adası’dır.
Mars yüzeyi ile taşıdığı benzerlikler nedeniyle çeşitli araştırmalara konu olan Ada’da insan yaşamının sürdürülmesi olanaksız.
Astronotların çalışmalar yaptığı Devon Adası’na ulaşımın da oldukça zor olduğu biliniyor. Hatta bazı komplo teorilerinde Mars’ta çekildiği iddia edilen fotoğrafların Devon Adası’nda fotoğraflandığı bile dile getiriliyor.
Bitki, ağaç ve canlı türlerinden yoksun olan ada kış aylarında karla kaplı, diğer mevsimlerde ise kurak bir çölü andırıyor.
8) Spinalonga, Yunanistan
Bilim insanlarının ortaya koyduğu azami ısı ve nem araştırmalarının yanı sıra Dünya’da farklı sebeplerle yaşama elverişsiz olan bölgeler de bulunuyor.
Turkuaz denizi ile turizmin gözde bölgeleri arasında yer alan Yunanistan’ın Spinalonga Adası’nın hikayesi ise diğer adalardan biraz farklı. 20. yüzyılın ortalarına kadar cüzzam hastalığı ile mücadele eden hastalara ev sahipliği yapan ada, salgın hastalığın başka bölgelere yayılmaması için ayrıştırılmış.
Farklı yöntemlerle ana kara ile bağlantısı kesilen ada şu anda yalnızca gezgin turistlerin gezip gördüğü bir lokasyon durumunda
9) Heard Adası, Avustralya
Patlayan bir yanardağ, oldukça kuvvetli rüzgarlar ve sert iklim koşulları ile mücadele eden Avustralya’nın Heard Adası, yaşamanız mümkün olmayan lokasyonlar arasında yer alıyor.
Penguenlere ve fok balıklarına ev sahipliği yapan Heard Adası, eşsiz kar manzaraları ile görenleri büyülüyor. Ancak volkanik bir bölgede yer alan Heard Adası’na yalnızca araştırma yapmak isteyen bilim insanlarının girişine izin veriliyor.
Soğuk iklimi ve yanardağ bölgesi olması nedeniyle Avustralya’nın Heard Adası, Dünya üzerinde yaşama elverişsiz bölgeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
10) Pripyat, Ukrayna
Yeryüzünde yaşama elverişsiz bölgeleri ortaya koyan çalışma daha şimdiden Dünya’da yaşamın olmadığı noktaları da akıllara getiriyor.
1986 yılında Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler başta olmak üzere pek çok bölgeyi etkileyen Çernobil Santrali’nde gerçekleşen reaktör patlaması sonucunda Ukrayna’nın Pripyat şehri neredeyse haritadan silindi. Patlama öncesinde yaşamın sürdüğü bölge, Çernobil’den sonra ise tamamen terk edilmiş bir şehir hâline geldi.
Kiev’e oldukça yakın bir konumda olan alanda yeniden yaşamın başlayabilmesi için en az bir asır geçmesi gerektiği ifade ediliyor.
Yazımızda değindiğimiz örneklere benzer Dünya üzerindeki pek çok farklı bölgeler değişik sebeplerle insan, hayvan veya bitki türlerinin yaşaması için elverişsiz özellikler barındıyor.