Avrupa’nın gelişmişlik düzeyi en yüksek şehirleri arasında, başta Paris olmak üzere Fransa’ya bağlı şehirlerin bulunması; burada muhteşem kırsal manzaralar yakalamanıza engel değil.
Fransız şehirleri sizi aşka, sanata, kültürlü topluluklara ve hoşgörü içinde yaşayan insan kalabalıklarına doyururken; Fransız köyleri de sessiz sakin atmosferleri ile alternatif birer tatil olanağı sunuyor.
Her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilen Fransız köyleri; özellikle bahar aylarında tüm dikkatleri üzerlerinde toplamayı başarıyorlar.
Fransa denince ilk akla gelenler güzel yemek, manzara ve huzur… Bu muhteşem üçlüyü yerinden görmek isterseniz diye Fransa’nın en güzel köylerini sizin için listeledik:
Fransa’nın En Güzel Köyleri
Roussilon
Mekanları renkleri ile hatırlayanlar için; Roussilon özel bir sanat eseri gibi akıllara kazınmaya layık bir köy.
Roussilon topraklarındaki mineralin rengi, neredeyse tüm binaların da kızıla çalmasına neden oluyor. Köydeki tonların neredeyse tamamı kırmızı, sarı ve turuncudan ibaret. Hal böyle olunca Roussilon sokaklarının bir ressam elinden çıktığını düşünmekte haksız değilsiniz.
Fransa’nın güneyinde yer alan köy, Provence köyleri kapsamında düzenlenen turların da mutlak rotasında. 1930’lu yıllara kadar köydeki temel geçim kaynağı madencilik olsa da; günümüzde burası gezmeyi, yemeyi içmeyi ve keşfetmeyi seven turistlerden ciddi anlamda gelir elde ediyor.
Yolunuz Roussilon’a düşerse aynı zamanda köydeki sanat galerini de ziyaret ederek Fransa kırsalında farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Ribeauville
Genellikle Fransa’ya düzenlenen şarap tadımı ağırlıklı turlarda mutlaka ziyaret edilen bir köydeyiz.
Ülkenin kuzeydoğusunda yer alan Ribeauville; özellikle mimariye ilginiz varsa ahşap dokusu ile kalbinizi çalabilir.
Alsace rotasında yer alan köy; birçok bakımdan da Alsace özelliklerini taşıyor. Tarihi asırları bulan evlerin mimarisi de bu ortak özellikler arasında.
Köyde yaklaşık 5 bin kişinin yerleşik olarak yaşadığını söyleyebiliriz.
Grand Rue Caddesi; buradaki hediyelik eşya alışverişiniz için not alabileceğiniz önemli bir merkez. Hediyelikler ise genellikle şarap ya da şarap kadehi gibi bölgenin ruhuna uygun olarak seçiliyor.
Tarihe ilgi duyanlar Ribeauville köyünün tarihi kalelerini ziyaret ederek aynı zamanda muhteşem bir manzara şöleni yaşayabilirler.
Eze
Fransa’nın güneyinde, tatil cenneti Nice’e yalnızca 12 kilometre kadar mesafede bir güzel köy daha var.
Köy gezmek için yola düşmüşken; burada da tıpkı Roussilon’da olduğu gibi sanat galerilerini ziyaret etme ihtimali karşınıza çıkıyor. Bu bakımdan Fransa’nın hakkını vermekte fayda var.
Köyde ayrıca “Nietzche Yolu” olarak anılan bir bölüm mevcut; çünkü ünlü fikir adamı hayatının iki yılını burada geçirmiş bulunuyor.
Fransa’da hayatı yakından tanıyanlar; ülkeyi tur kapsamında değil de kendi imkanlarıyla gezmek isteyenler için Eze’yi de favori adresler arasında sayıyor.
Özellikle aksesuar alışverişi yapmak, limonçello içmek ve gurme mekanlarda leziz tadımlar yapmak için siz de Eze’ye bir şans verebilirsiniz.
Cassis
Fransa’nın gözde kıyı şeridi Cote D’Azur; Türkçe’ye çevrildiğinde “Mavi Kıyı” gibi bir anlama sahip olsa da bugün tüm dünyanın yakından tanıdığı bir marka.
İşte bu turizm markasının en güzel bölümleri arasında Cassis köyünün de bulunduğunu belirtmemizde sakınca yok.
Köy, Marsilya’ya yaklaşık otuz kilometre mesafede, ülkenin güneyinde yer alıyor. Yine özellikle Marsilya gibi büyük bir şehri gezip gördükten sonra burası; mavi ve yeşil tonlarla çizilen basit ama çok huzurlu bir manzaraya benzetilebilir.
Cassis’e gelenlerin mutlaka görnesi gereken yeri ise Calanque Milli Parkı olarak işaret edebiliriz. Devasa bir araziye yayılan milli parkta kanyonlar, adacıklar ve korunma altında tutulan çok sayıda canlı türü var.
Vézelay
Yaklaşık iki saatte gezip keşfetmenin mümkün olduğu bir yerleşimdeyiz.
Vézelay köyünün de dahil olduğu ülkenin bu bölümü “Fransa’nın midesi” olarak da anılıyor.
Köydeki tarihi yapılar sizi onuncu yüzyıldan bile öncesine götürebilir.
Dik bir yokuş ve paralelindeki dar sokaklardan oluşan köyde; kapı önü manzaraları için şansınız hiç de az değil.
En çok turist çeken yer ise buradaki bazilika olmalı. Sainte Marie Madeleine Bazilikası olarak anılan mekan; Hristiyan maneviyat dünyası için öneme sahip. Burgonya olarak anılan bu Fransız bölgesinin mimari geçmişini de bazilika duvarlarından okuyabilirsiniz. Bazilikaya kadar çıkanlar ayrıca Morvan Vadisi’nin manzarası ile de ödüllendirilmiş oluyor.
Son olarak köyde Picasso eserlerini bünyesinde bulunduran bir de müze olduğunu belirtelim. Zervos Müzesi’nin giriş ücreti Fransa geneline göre makul sayılabilir.
Kaysersberg
Kuzeydoğu Fransa’daki Kaysersberg; Alsace bağları kapsamında gezip görebileceğiniz yerlerin en güzellerinden sayılıyor.
Burada doğa da oldukça cömert davrandığından; fotoğraf çekimlerinize sardunyalar eşlik edebilir.
Mimariyi ise genellikle yarı ahşap özellikteki evler tamamlıyor.
Köye ait kaledeki Ortaçağ surlarını ise, bugün halen ayakta olmaları nedeniyle tarih tutkunlarına işaret edebiliriz.
Weiss nehri köydeki yerleşimleri eski ve yeni olarak iki parçaya ayırıyor. Zırhlı Köprü, bu bakımdan nehir üzerinde yer alan görülmeye değer bir yapı.
Köydeki tarihi binalar arasında geziniz tamamlandığında, gurme damaklara hitap eden ev yapımı reçellerden kendiniz için ya da hediyelik olarak satın alabilirsiniz.
Etretat
Kaysersberg’den sonra bu kez Fransa’nın kuzeybatısındayız.
İngiliz Kanalı üzerinde yer alan bu köy; coğrafi avantajı sayesinde yaz mevsiminde bir tatil beldesi olarak ziyaret ediliyor.
Doğal kemerleri ve falezleri ile Etretat; bir görenin bir daha unutamadığı yerlerden. Öyle ki; falezlerin denizle buluşmasını çok sayıda ünlü sanatçının eserlerinde çoktan görmüş olabilirsiniz.
Yerleşik olarak köyde yaşayanların sayısı oldukça az olsa da; turizm döneminde burada kalabalık sokaklar tarafından karşılanıyorsunuz.
Temmuz ve Ağustos gibi hava sıcaklığının kesin olduğu aylarda Etretat’ta düzenlenen çok sayıda müzikli kültür sanat etkinliği de mevcut.
Etretat, Normandiya bölgesine bağlı sayılıyor.
Saint Veran
Fransa’da yılın hangi döneminde bulunmayı planladığınız; ziyaret edeceğiniz köy rotasını da tamamen değiştirebilir.
En az mavi kıyılardaki doğal güzellikler kadar, Queyras Ulusal Parkı’ndaki kayak alanları da ziyarete değer sonuçta. Saint Veran; bu bakımdan ülkedeki kış turizminin önemli parçalarından biri.
Yazın da ziyaretçisi eksik olmayan kasabada mutlaka kayak yapmak istiyorsanız; kar kalınlığı istatistiklerini yakın takibe almanızda fayda var. Zira bölge değişken bir iklime sahip.
Nehir vadisine bakan bir yamaçta yer alan Saint Veran; hem kar hem de bahar manzaraları ile tam bir kartpostalı andırıyor desek herhalde yanlış olmaz. Okul yıllarında resmettiğiniz tek katlı bahçeli evleri işte nihayet burada yakından görebilirsiniz.
Eguisheim
Fransa’nın turistik tanıtımının bir parçası olarak; en güzel köy anketleri haberlerde sıklıkla karşımıza çıkıyor. İşte bu anketlerde birinciliği Eguisheim’in gururla göğüslediğine sık sık şahit olabilirsiniz.
Köyün hiç de Fransızca’ya yakın olmayan adından bile Alman sınırına artık iyice yaklaştığınız anlaşılıyor.
Alsace Şarap Yolu bölgesine dahil olan bu köyde, Alsace mimarisini burada yakından inceleyebilirsiniz.
Evler, sokaklar ve verandalar size huzur vermeye yetecektir.
Şarap tadımı, sokaklarda atılan aheste turlar, kuş gözlemciliği ve bağ ziyaretleri köydeki aktivitelerin başında geliyor. Bağların bir kısmı halka açık olma özelliğine sahip.
Özellikle leyleklerin göç yolları üzerinde buranın favori bir durak olduğunu da rahatlıkla belirtebiliriz.
Gordes
Güney Fransa gezilerinde yüzleri güldüren bir başka köy ile devam edelim.
Buradaki oteller ve restoranların kalitesine manzaraların güzelliği eşlik ediyor.
Son dönemde popüler olan lavanta tarlalarını siz de fotoğraflarınızda arka fon olarak hayal ediyorsanız; Gordes doğru adres.
Abbaye de Senanque; köy merkezine sadece birkaç kilometre mesafesi ile bu kapsamda ziyaret edilebilir. Özellikle çocuklu aileleri buradaki arı yoğunluğu konusunda uyarmadan da geçmek istemeyiz.
