Almanya, Fransa ve İsviçre’nin sınırında üç ülkenin birbirine dokunduğu konumda yer alan Basel, yalnızca bir sınır şehri olmanın çok ötesinde…
İsviçre’nin Basel Kantonu’nun başkenti olan Basel şehri, Zürih ve Cenevre’den sonra ülkenin en kalabalık şehri.
Refah düzeyinin oldukça yüksek olduğu Basel, özellikle kimya-kozmetik alanında tanınmış, çok uluslu birçok firmanın genel merkezine ev sahipliği yapıyor.
Büyük bir ticaret ve turizm kenti olan Basel’de 40’ın üzerinde müze var. Ren Nehri’nin ikiye böldüğü şehrin iki yakası Büyük Basel (Grossbasel) ve Küçük Basel (Kleinebasel) olarak anılıyor.
Basel’de kullanılan para birimi İsviçre Frangı ve Basel’de yoğun olarak Almanca, ardından Fransızca, İtalyanca ve Romanşça konuşuluyor. Şehirde Türkçe bilenlere de denk gelmek mümkün.
Orta Çağ atmosferini yansıtan bu nostaljik şehri keşfetmek için Basel uçak bileti bakmaya şimdiden başlayın bizce…
Basel’de Gezilecek Yerler
Basel’de Gezilecek Tarihi Yerler
Marktplatz ve Rathaus
Basel’de tarihi eski şehrin merkezi olan Marktplatz, nerdeyse tüm Orta Avrupa şehirlerinde görebileceğiniz bir çarşı meydanı.
Grossbasel olarak adlandırılan kısımda yer alan meydan, şehrin kuruluşundan beri büyük öneme sahip.
Şehrin Belediye Binası olan Rathaus da bu meydanda yer alıyor. Kırmızı tuğladan yapılmış bu ihtişamlı bina, meydanda ilk göze çarpan yapı oluyor. Hala bir devlet dairesi olan yapının iç avlusuna giriş serbest ancak haftanın belirli günleri düzenlenen rehberli turlarla binanın içini görebilirsiniz.
Marktplatz, şehrin hem yerlileri hem turistleri için bir buluşma noktası. Şehrin her yerinden toplu taşımayla ulaşılabilen meydanda kurulan tezgahlardan, çiçekçilerden alışveriş yapabilirsiniz.
Özellikle aralık ayında kurulan Noel pazarını görmek için Marktplatz’a mutlaka uğrayın.
Civardaki kafelerde oturup bir şeyler atıştırırken kendinizi tam bir Baselli gibi hissedeceksiniz.
Mittlere Brücke – Rheinbrücke (Orta Köprü, Ren Köprüsü)
Basel’in içinden geçen Ren (Rhein) Nehri, şehri Büyük Basel ve Küçük Basel olarak ikiye ayırıyor. Bu iki yakayı birbirine bağlayan 5 köprü var.
Mittlere Brücke veya Rheinbrücke (Orta Köprü) ise bunların en eskisi ve tam ortada yer alıyor. 13. yüzyılda yapıldığından beri pek çok kez elden geçen köprü, şehrin önemli simgelerinden biri.
Günümüzde sıcak yaz günlerinde şehrin yerlilerinden birkaçını serinlemek için bu köprüden atlayıp kendini Ren Nehri’nin sularına bırakırken görebilirsiniz.
Ayrıca köprünün üzerinde bulunan Käppelijoch Şapeli’nin ilginç bir hikayesi var. Orta Çağ’da sadakatsiz olduğu düşünülen ve ihanetle suçlanan kadınların üzerine ağırlık bağlanıp Ren Nehri’ne atılmadan önce bu şapelde dua edip af diledikleri söyleniyor.
Basel Manastırı (Basler Münster)
Grossbasel’de yani tarihi şehir merkezinde yer alan en ünlü yapılardan bir diğeri de Basel Manastırı.
St. Paulus-Dom adıyla da anılan Basel Katedrali, Rathaus ile birlikte şehrin sembollerinden biri.
1091 yılında inşa edilen katedral, 1356 Basel depreminde yıkılıp yeniden inşa edildi.
İki dev kulesi ile dikkat çeken yapı da aynı Rathaus gibi kırmızı tuğladan inşa edilmiş.
Uzaktan bakıldığında kilim desenli sarı-yeşil çinili çatısıyla dikkat çeken katedral, Kunstmuseum durağına oldukça yakın.
Spalentor – Spalen Kapısı
Bir zamanlar surlarla çevrili olan eski şehre giriş için kullanılan kapılardan biri olan Spalen Kapısı, heybetiyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
Bir zamanlar şehre girmenin ne kadar zor olduğunu gösteren bu kapının yanında surların çok küçük bir kısmı ayakta kalmış.
1400’lerde inşa edilen kapı, bugün Spalenvorstadt Caddesi’ne açılıyor ve Marktplatz’dan yürüyerek yalnızca 10 dakika uzaklıkta yer alıyor.
Spalen Kapısı’na 30 ve 33 numaralı otobüsler veya 3 numaralı tramvay ile Spalentor durağında inerek ulaşabilirsiniz.
Aziz Theodor Kilisesi (Theodorskirche)
Basel’in en eski tarihi yapılarından biri olan kilisenin kaynaklara göre 1084 yılında inşa edildiği biliniyor.
Ancak büyük Basel depreminde yıkılan kilise, 1400’lerde yeniden inşa edilerek, Aziz Theodor’a adandı.
Kiliseyi ilginç kılan detaylardan biri ise, kilisenin inşasından çok önce bu alanın bir toplu mezar alanı olması ve 8. yüzyıldan kalma mezarların bölgede yer alıyor olması. Bu mezarların Basel’in ilk yerlileri olduğu düşünülen Keltlerden kaldığı tahmin ediliyor.
Basel’de Gezilecek Müzeler ve Sanat Merkezleri
Güzel Sanatlar Müzesi (Kunstmuseum)
Basel, sahip olduğu çok sayıda müzeyle tarihi yapısının hakkını veren bir şehir.
Basel’deyken dünyanın en eski sanat koleksiyonuna sahip olan Güzel Sanatlar Müzesi’ni (Kunstmuseum) mutlaka görün.
Avrupa’nın en eski halka açık müzelerinden biri olan müze, 1600’lerin ortalarından beri ziyaretçilerini ağırlıyor.
Avrupa sanatının 15. yüzyıldan günümüze uzanan zengin bir seçkisini sunan müzede; Peter Paul Rubens, Rembrandt, Édouard Manet, Claude Monet, Paul Gauguin, Paul Cézanne, Vincent van Gogh ve Picasso gibi üstatların eserleri sergileniyor.
Müzeye girişte 20 yaşından büyük ziyaretçilerden 25 euro, 20-30 yaş arasındaki öğrencilerden ise 13 euro bilet ücreti talep ediliyor.
Tinquely Müzesi
Kinetik heykellere ve demire hayat veren heykeltıraş Jeean Tinquely’nin eserlerinin sergilendiği Tinquely Müzesi ve Tinguely Çeşmesi görmeniz gereken yerler arasında.
Jean Tinguely Müzesi, Tinguely’nin heykel ve çizimlerinin yanı sıra zengin bir evrak ve fotoğraf koleksiyonunu da içinde barındırıyor.
Müze ayrıca, Tinguely’ye ilham veren sanatçıların yanı sıra çağdaş sanatçıların çalışmalarına odaklanarak her üç ayda bir değişen enstelasyonlara da ev sahipliği yapıyor.
Modern sanatın kalesi sayılabilecek müze binası ise Mario Botta tarafından tasarlandı.
Müzenin giriş ücreti ise 18 İsviçre frangı. Öğrencilerden ise 12 İsviçre frangı isteniyor.
Papiermühle (Kağıt Fabrikası)
Orta Çağ’dan kalma bir su değirmeninden müzeye dönüştürülen ve Türkçeye Kağıt Fabrikası olarak çevrilebilen Papiermühle (Paper Mill) yazı ve kağıda dair ilginç bilgiler edinebileceğiniz bir yer.
Müzede; matbaa makinelerinden önceki baskı teknikleri, el yapımı kağıt üretimi, kitap dikimi, ciltleme gibi birçok uygulamayı görebilirsiniz.
Yazı tipleri ve kaligrafiye ilgi duyuyorsanız, yazı tiplerinin gelişimiyle ilgili de fikir sahibi olabilirsiniz.
Spielzeug Welten Museum (Oyuncak Müzesi)
Her yaştan ziyaretçinin büyük keyifle gezdiği, içinizdeki çocuğu yeniden canlandıracak Basel Oyuncak Müzesi, Basel’de gezilecek yerler listenizde mutlaka yer almalı.
Oyuncak bebekler, pelüş hayvanlar, bebek evleri ve atlıkarıncalar dahil olmak üzere 6.000’den fazla oyuncak müzede sizi bekliyor.
Her biri sanat eseri sayılabilecek bebek evleri ve döneminin bütün ayrıntılarını yansıtan kıyafetleriyle oyunca bebeklere dokunmamak için kendinizi zor tutacaksınız.
Ayrıca oyuncak ayıları sevenler için adeta bir cennet olan müzede 2.500 oyuncak ayı var ve bu koleksiyonunun dünyanın en büyük oyuncak ayı koleksiyonu olduğu iddia ediliyor.
Tarih Müzesi (Historisches Museum)
Basel’de 14. yüzyıldan kalma Yalınayak Keşişler Kilisesi’nin (Barfüsserkirche) 1970’lerde restore edilmesiyle müzeye dönüştürülen yapı, Basel’de görülecek en iyi müzelerden biri.
İsviçre’nin tarihi ve kültürüyle ilgili önemli koleksiyonların yer aldığı Tarih Müzesi kentin İsviçre, Alman ve Fransız kültürleri arasındaki geçişini de gözlemleme fırsatı sunuyor.
Müzede; 17. yüzyıldan kalma Geveze Kral (Lällenkönig) heykelciği de yer alıyor. Grossbasel amblemi şeklinde hareket eden bir dili ve hareketli gözleri olan heykelciğin bir de tacı var.
Müzede; silahlar, geçmiş dönemleri yansıtan mobilyalarla döşenmiş odalar, ipek kurdele üretimi gösteren sergiler de yer alıyor.
Beyeler Vakfı Müzesi
İsviçre’nin en önemli koleksiyonerlerinden Ernst ve Hildy Beyeler’a ait klasik modern sanat eserlerinin sergilendiği müze, Basel’in en önemli sanat merkezlerinden biri.
Beyeler Ailesi’nin çağdaş sanatı halkla buluşturmak hedefiyle 1997’de kurdukları Beyeler Vakfı Müzesi, zengin seçkisiyle göz dolduruyor.
Müzede hem Pablo Picasso hem de Henri Matisse‘ye ait çizimler, resimler ve heykeller de dahil olmak çok sayıda eser var.
Alberto Giacometti ve Max Ernst tarafından yapılan heykeller ve Georges Seurat, Marc Chagall, Marlene Dumas, Paul Klee ve Vincent Van Gogh gibi ünlü sanatçıların çeşitli eserleri de koleksiyonda yer alıyor.
Beyeler Ailesi’nin Afrika, Okyanusya ve Alaska’ya yaptığı seyahatlerden topladıkları parçalar da koleksiyonun ilgi çekici eserlerinden bazıları.
Mimar Renzo Piano tarafından tasarlanan bir binada yer alan müze, nadide parçaları kadar içinde yer aldığı yemyeşil parkla da tanınıyor.
Basel’de Yapılacak Şeyler
Ren Nehri Turları
Basel’i keşfetmenin en iyi yolu Ren Nehri turlarına katılmak.
İster tek başınıza, ister ailenizle veya arkadaş grubunuzla seyahat edin, Basel’in eşsiz atmosferini Ren Nehri boyunca tekne turu ile özümseyebilirsiniz.
Basel Katedrali, Roche Gökdeleni ve Basel’in Orta Çağ atmosferini yansıtan eski şehir evleri gibi birçok turistik yeri tekne turu ile seyredebilirsiniz.
Ortalama 1 saat süren bu turlara katılıp, sıcak bir kahve ile bu huzurlu manzaranın tadını çıkarmayı ihmal etmeyin.
Basel Karnavalı
Basel Fassnacht, yani Basel Karnavalı her yıl, binlerce kişinin ilginç kostümleri ve maskeleriyle katıldığı Avrupa’nın önde gelen festivallerinden biri.
Toplamda üç gün süren karnaval, Paskalya perhizinin ilk çarşambasından sonraki ilk pazartesi günü, sabah saat 4’te şehrin tüm ışıklarının söndürülmesiyle başlıyor.
Birkaç dakikalık sessizliğin ardından karnaval kıyafetlerini giyinmiş insanların ellerindeki fenerleri yakıp sokakta fener alayını başlatmasıyla devam eden karnaval, fener alayı ilerledikçe katılımın artmasıyla kalabalıklaşıyor.
