Andorra la Vella, Avrupa’nın en mütevazı ülkelerinden biri olan Andorra’nın başkenti ve en önemli şehri olarak ön plana çıkıyor. Bölgeye gelen yabancı misafirlerin önemli bir bölümü Andorra la Vella şehrinde vakit geçirmeyi tercih ediyor.
Burada yaşayan halkın önemli bir bölümü ise Katalanlardan meydana geliyor. Son yapılan sayımda 25 binden fazla Katalan’ın şehirde ikamet ettiği belirlenmişti. Katalanlar ağırlığı oluştursa da şehirde Portekizliler İspanyollar ve Fransızlar ile karşılaşmanız da olası.
Andorra’nın güneybatı bölümünde konumlanan başkent, iki akarsuyunun kesiştiği yerde kurulmuştur. Aynı zamanda Avrupa’nın en yüksek rakımlı başkenti olarak öne çıkan bu ilginç yer, popüler bir kayak merkezi olduğu için her daim büyük ilgi görmektedir.
Bölgede ilk yerleşimin Cilalı Taş Devri’nin son dönemlerine tekabül ettiğini söylemek mümkün.
Üç ayrı köyün yer aldığı Andorra la Vella’ya; Barselona, Toulouse, Girona gibi havalimanlarından kolayca ulaşım sağlanıyor. Dağlık bir yer olmasının dışında nüfusunun düşük olması, havalimanı yapılmamış olmasının en önemli nedenleri arasında gösterilebilir.
Yakın mesafedeki havalimanlarından yaklaşık olarak 3 saatlik bir yolculuk yaparak buraya ulaşım sağlayabilirsiniz. Ayrıca Barselona ya da Paris gibi popüler şehirlere Andorra la Vella’dan direkt tren seferleri bulunuyor.
Ülkede konuşulan resmi dil Katalanca ancak Fransızca ve İspanyolca bilenlerin sayısı da oldukça yüksek.
Her sene 10 milyona yakın turistin geldiği Andorra la Vella’da vergisiz bir şekilde alışveriş yapmak mümkün. Zaten yoğun ilginin en önemli nedeni tam olarak bu detayda saklı.
Katalan ve Akdeniz mutfağından esintiler bulabileceğiniz şehirde konaklama konusunda da pek çok cazip seçenek sizi bekliyor olacak.
Son dönemde vize konusunda sağladığı avantajlar sayesinde Andorra’ya gitmek, artık çok daha kolay.
Andorra la Vella şehrinde müzelere, tarihi mekanlara ve tabiat güzelliklerine daha detaylı bakmaya ne dersiniz?
Andorra la Vella’da Gezilecek Yerler
Andorra la Vella‘daki Müzeler
Tütün Müzesi (Museu del Tabac)
Museu del Tabac, diğer bir adıyla Tütün Müzesi, başkentin en çok ilgi çeken yerlerinden biri olmakla birlikte tam olarak Santa Julia de Loria bölgesinde konumlanıyor.
Müzeyi ziyaret ettiğiniz zaman eski tütün tarlaları arasında gezinebilir ve eşsiz bir deneyime ortak olabilirsiniz. Çünkü müzeye ev sahipliği yapan mekan, 1909 senesinde açılan tarihi bir puro fabrikası olma özelliğine sahip.
Estetik açıdan özel bir yapıya sahip olmasından dolayı Tütün Müzesi, fotoğraf meraklıları için ilgi uyandıran bir yer.
Fabrikanın yaklaşık yarım asır boyunca işlemeye devam ettiği söylentiler arasında…
Uzun süre boyunca bakımsız bir halde kalan ve kaderine terk edilen fabrika, yenileme çalışmalarından sonra bir müze olarak hizmet vermeye başlamış. Tütün gelişimine ilişkin pek çok materyal bu tarihi mekanda sergileniyor.
Turizm öncesinde tütün, ülke ekonomisinde son derece önemli bir yere sahipmiş. Eski puroların kurutma ve karıştırma işlemlerine dair sunumlar, epey ilginizi çekecektir.
Julia Reig Vakfı, müzenin idaresini üstlenmiş durumda.
Parfüm Müzesi
Andorra’da yer alan ilginç kültürel mekânlardan bir tanesi de Parfüm Müzesi.
Koku sanatının inceliklerini yansıtan bu özgün tematik müze, en az adı kadar ilginç.
2004 senesinde açılan ve büyük ilgi gören Parfüm Müzesi, Julia Bonet Vakfı’nın öncülüğünde ziyaretçilerle buluşmaya devam ediyor.
Müze içinde kendi parfümünüzü oluşturabileceğiniz bir bölüm de mevcut.
Diğer bölümlerde de herkese hitap edebilecek kadar zengin olan kokularla karşılaşabilirsiniz.
Odaların birinde doğrudan parfümün tarihine odaklanılmaktadır.
İlginç parfüm şişeleri de ayrı bir koleksiyon oluşturuyor.
Müzede sesin kokuyla olan yakın ilişkisine dair de bazı deneysel çalışmalara rastlayabilirsiniz.
Bağışlar, özel koleksiyonlar ve açık artırmalardan oluşan parçalar da müzenin ilgi çeken yerlerinden birisi.
Koku sanatına apayrı bir boyut kazandıran müze, dünyada ender görülen bir konsepte sahip.
Dünya Şampiyonası Müzesi
Başkentin ev sahipliği yaptığı Dünya Şampiyonası Müzesi, genel olarak Formula 1 ve Motorsiklet Dünya Şampiyonası’na dair ilginç bilgileri bünyesinde barındırıyor.
Yarışmacı olan Jorge Lorenzo’nun müze özelinde ciddi katkıları da var.
Formula 1’in efsane isimlerine ait önemli materyalleri burada bulmanız mümkün. Özellikle Alonso ve Schumacher gibi yarışçılara ait nesnelerin inanılmaz ilgi gördüğünü hatırlatalım. Bu yarışmacılara ait tam tamına 27 nesneyi yakından inceleme fırsatı bulabilirsiniz.
Ulusal Otomobil Müzesi
Son derece zengin bir içerik sunan Ulusal Otomobil Müzesi, araba meraklılarını bünyesinde topluyor.
1885 senesinde inşa edilen bir binanın ev sahipliği yaptığı müzede öğrencilere ya da okul gruplarına yönelik etkinlikler de yapılıyor.
Müze içinde aynı zamanda alışveriş için tercih edebileceğiniz bir de mağaza yer alıyor.
Müzede yer alan buhar makineleri, en eski koleksiyonları oluşturuyor. Aynı zamanda seksen civarında eski araç, altmışa yakın motosiklet ve yüz kadar da bisiklet ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
Sesli rehber turu hizmetinden ücretsiz bir şekilde yararlanabilirsiniz.
Andorra la Vella’daki Tarihi Mekanlar
Sant Esteve Kilisesi
Ülkede yer alan şehirler birbirine konum olarak oldukça yakın olduğu için başkent dışında kalan yerleri de rahatlıkla ziyaret edebilirsiniz.
İlk önerimiz doğrudan şehir merkezinde yer alan Sant Esteve Kilisesi olacaktır. Bölgenin en popüler turistik mekanlarından biri olan tarihi kiliseyi mutlaka ziyaret listenize dahil etmelisiniz.
Bir tür Roma Katolik kilisesi olan Sant Esteve Kilisesi, 11. yüzyıl içinde inşa edilmiş önemli bir yapı.
1900’lü yıllarda ise aslına uygun biçimde restore edilen yapı, bu restorasyon sürecinde özgün dokusunu yitirmemiştir.
Hala yapıldığı ilk gün gibi duran bu özgün mekan, ülkede Ulusal Kültür Mirası içinde kabul görüyor.
Sene içinde yüz binlerce yabancı turistin akınına uğrayan kilisenin duvarlarında yer alan bazı freskler, Katalonya Ulusal Sanat Müzesi’nde sergileniyor.
Santa Coloma Kilisesi
Kendi ile aynı adı taşıyan kasaba sınırları içerisindeki Santa Coloma Kilisesi, Andorra’nın en estetik Roma Dönemi kiliseleri arasında gösterilmekle birlikte kare kulelerden farklı bir yapıya sahiptir.
Kilisenin kuleleri yuvarlak ve uzun planlıdır.
İspanya’ya giden yol üzerinde olması, bölgenin daha fazla ziyaret edilmesini sağlıyor.
9. yüzyıldan kalma olan bu kilisede oldukça etkileyici freskler mevcut.
Aynı zamanda Coloma Bakiresi’nin bir heykeli de mekan içinde yer alıyor.
Yeşil Halka (The Green Ring)
Başkent Andorra la Vella içinde görmeye değer tarihi mekanlardan bir tanesi de The Green Ring orijinal adıyla bilinen Yeşil Halka’dır.
Yeşil Halka’ya şehrin en ilginç bölgelerinden ve patikalarından geçerek ulaşabilirsiniz. Bir anlamda şehrin dokusunu hissetmek açısından son derece ideal bir seçenek. Tabi buranın her mevsimde gezilemediğini unutmamalısınız.
La Margineda Köprüsü ve dağ yollarını görmek isterseniz, The Green King size oldukça ilginç bir deneyim sunacaktır.
Roureda de la Margineda
Roureda de la Margineda, esasen Andorra’nın tam olarak Orta Çağ havasını hissettiren bölgesi durumunda. O dönemden kalanlar harabe durumda olsa bile o tarihi hissetmeniz olası.
Burada Sant Vicenç Kalesi’ne ait bazı kalıntılar hala duruyor. Kalenin 1190 ve 1288 seneleri arasında kuşatma altında kaldığı biliniyor.
Günümüzde söz konusu tarihi alanı gezmek için 5 Euro gibi bir ücret ödemeniz yeterli olacaktır.
La Margineda Köprüsü
Andorra la Vella tarihi mekanları arasında köprülerin özel bir yeri var şüphesiz. Bu köprüler arasında adeta göz dolduran La Margineda Köprüsü, Orta Çağ’dan günümüze gelmeyi başarmıştır.
Toplamda 33 metre uzunluğa sahip olan köprünün en yüksek noktası 9.20 metre civarında olmakla birlikte duvarları tümüyle granit taşından yapılmıştır. Bu granit taşları ise köprünün yakınında olan Valira Nehri’nin dibinden çıkartılmış.
Kemer taşları, köprünün ağır olmaması adına sünger taşları ile döşenmiş durumdadır.
Köprü oldukça eski ve önemli bir patikaya bağlanıyor.
Fotoğraf çekmek için de sıklıkla ziyaret edilen bu etkileyici köprüyü mutlaka yakından görmelisiniz.
Casa de la Vall
Casa de la Vall, şehirde görebileceğiniz en ilginç tarihi binalardan birisi olma özelliğine sahip.
Andorra Milli Kütüphanesi’nin hemen güneyinde konumlanan bu bina, Andorra Genel Konseyi’nin merkezi olarak işlev görüyor.
Sözcük anlamı tam olarak “Vadideki Ev” şeklinde çevrilebilir.
Andorra Kültür Mirası Listesi’ne adını yazdıran tarihi mekanlardan biri olan Casa de la Vall, 1580 senesinde esasen kule savunması amacıyla inşa edilmiş ve 1702 senesinde Consell de la Terra tarafından satın alınmıştır.
Tarihi binanın bahçe kısmında Frances Viladomat’a ait bir heykel; ilk katta ise aile evi, belediye odası ve şapel gibi bölümler bulunuyor.
İkinci katta da Andorra Anayasası’nın hazırlandığı toplantı salonu karşınıza çıkacak.
Aynı zamanda Andorra Posta Müzesi de bu bölümdedir.
Andorra la Vella’daki Doğal Güzellikler
Vallnord
Andorra la Vella’nın coğrafi konumu, kış sporları konusunda burayı özel kılıyor. Pireneler bölgesinde konumlanan Vallnord, eşsiz yamaçları ile keşfedilmeye değer bir yer.
Özellikle kayak ve snowboard etkinlikleri ile dikkat çeken bölgeye sevdiklerinizle beraber gidebilir, kış sporları ve aktivitelerinin tadını çıkarabilirsiniz.
Burada kış aylarında aynı zamanda resmi düzeyde pek çok müsabaka da düzenleniyor. Bölgede birbirinden etkileyici üç ayrı kayak merkezi mevcut. Pal, Arinsal ve Arcalis gibi isimleri olan bu merkezlere her sene deyim yerindeyse ziyaretçi akını oluyor.
Arcalis daha çok profesyonel düzeyde kayak yapanların tercih ettiği bir merkez. Diğer yandan bu büyük kompleks içinde kızak, paintball, kar motosikleti ve kar raketli yürüyüş benzeri etkinliklere katılma şansınız da var.
Ailece tatil yapmak isteyenlerin Andorra’daki favori yerlerinden biri olan Vallnord, kartpostalları aratmayacak güzellikte manzaralar sunuyor.
Özellikle son dönemlerde iyice popüler olmaya başlayan Vallnord, kış aylarında Andorra la Vella’ya gideceklerin gezilecek yerler listesinde mutlaka olmalı.
Valira d’Orient Vadisi
Başkente geldiğinizde, tabiat güzelliklerinin gölgesinde yeni diyarlar keşfetmek isterseniz Valira d’Orient Vadisi’ni hemen not edebilirsiniz.
Andorra la Vella’nın hemen kuzey yakasında yer alan vadi, harika bir manzara fırsatı sunuyor.
Andorra zaten genel anlamda dağlık bir bölge olduğu için bu tip vadi turları yapmak için son derece doğru bir seçim. Bu özel tur, Les Escaldes’den başlıyor ve Sant Miquel Engolasters’e kadar uzanıyor.
Yolculuk boyunca pek çok dar ve virajlı yolla karşılaşabilirsiniz.
Yol üstünde tarihi kiliseler dışında Engolasters Gölü’nü keşfedebilirsiniz. Yapay bir baraj gölü olan Engolasters Gölü’nde balıkçılık yapmak mümkün.
Burası ve çevresi aynı zamanda mesire alanı olarak da değerlendiriliyor. Öte yandan tekne gezilerine de dahil olabilirsiniz.
Vadi içinde Andorra’nın meşhur kasabaları ve köyleri de sizi selamlayacaktır.
Coma Pedrosa
Andorra la Vella’nın en yüksek dağı olma unvanına sahip Coma Pedrosa, yaklaşık olarak 2.945 metrelik bir yükseklikte olmakla birlikte amatör ve profesyonel tırmanışçıların her daim ilgisini çekiyor.
Doğal kültür miraslarından biri olarak kabul edilen bölge, ülkenin tanıtım filmlerinde de sıkça kullanılan bir figür.
La Massana komününde bulunan Coma Pedrosa’nın etrafında pek çok şelale, göl ya da su kaynağı ilgi uyandırıyor.
Coma Pedrosa’nın belli bir bölümü koruma altında olduğu için buralara giriş mümkün değil, ancak halka açık olan kısımları ilginizi çekecek düzeyde kuşkusuz.
Bilhassa dağcılık sporlarına ilgisi olanların kesinlikle kaçırmaması gereken bir mekân olarak rahatlıkla söylenebilir.
Yüksek dağın batı kısmında Estanys de Baiau Gölü yer alıyor ve milli parkın olduğu özel alan ise 2003 senesinde hükümet tarafından koruma altına alınmıştır.