Japonya Nara’da Görülmesi Gereken 12 Yer

0
2736

Japonya’nın saklı incisi Nara, komşuları Kyoto ve Osaka’ya göre daha az bilinen bir yer olsa da bence ikisinden de kat kat güzel ve ilginç. Hayvansever misiniz, vahşi doğaya ilginiz mi var? Burası size göre. Tarihe mi meraklısınız? Burası size göre. Şinto-Budizm kültürü ve mimarisi mi ilginizi çekiyor? Burası size göre. Zaten MS 710 yılında Japonya’nın başkenti olan Nara’nın bu statüsü, MS 794 yılında Budizm’in bölgede fazla güçlü olması nedeniyle Kyoto’ya aktarılmış. Aynı Kyoto gibi Nara kentinin de UNESCO koruması altında olduğunu not düşeyim.

Japonya’da her yol Tokyo’ya çıksa da bence her turistin yolu mutlaka Nara’ya düşmeli. Tokyo’dan mermi tren Shinkansen ile aşağı yukarı üç saatte ulaşabileceğiniz gibi Osaka’dan veya Kyoto’dan tren ile en fazla bir saatte varılıyor. Ben Osaka’dan Kintetsu Nara treni ile 560 yen karşılığı 45 dakikalık rahat bir yolculuk sonucu ulaştım. Günübirlik olarak rahatça gidip dönebilirsiniz, mutlaka görmenizi öneririm. Bir kez Nara İstasyonu’nda inince önce ufak bir çarşıdan geçip yürüyerek Nara Parkı’na ve Todaiji Tapınak Kompleksi’ne ulaşabiliyorsunuz. Yol üzerinde karşınıza şirin bir gölet çıkacak, hemen yanındaki marketten kahve ve Japonya’nın lezzetli hamur işi ürünlerinden birini alıp bankların üzerine oturarak enerji toplayabilirsiniz.

Nara Gezilecek Yerler

Burası büyük bir yer değil, Horyuji Tapınağı dışında tüm tarihi eserler de birbirine yakın. Güzel bir havada yürüyerek her yeri rahatça gezebilirsiniz. Nara’yı fazla övdüğümü düşünüyor olabilirsiniz. Gelin, Nara’yı çekici kılan özellikleri tek tek inceleyelim:

1Nara Parkı

Nara Parkı

Öncelikle baştan söyleyeyim, burası bir hayvanat bahçesi değil. Geyikler öyle kafeslerin ardında hapis tutulmuyor, doğal ortamlarında serbestçe dolaşıyorlar. Siz onların yaşamalanına misafir oluyorsunuz. Epey konuksever olduklarını da söyleyebilirim, yanınıza gelip burunlarını sürtüyorlar fotoğraf çekilirken adeta poz veriyorlar. Küçük çocukların bu hayvanların tepesine tırmandığını bile gördüm ama şansınızı fazla zorlamamakta fayda var tabii. Yavru geyikler ise epey ürkek, yaklaşmak pek mümkün değil, hemen annelerinin yanına kaçıyorlar. Fazla ısrarcı davranmanız halinde annelerin koruma içgüdüsü devreye girebilir. O yüzden yetişkinleri sevmenizi, yavruların fotoğrafını uzaktan çekmenizi öneririm. Alanda binden fazla geyik bulunduğu söyleniyor. Burada koruma altında bulunmalarının ve tarih boyunca dokunulmamalarının nedeni Şinto inancında geyiklerin tanrıların ulağı olarak görülmesi.

Dediğim gibi, yetişkinler insana epey alışık. Kaçmak bir yana adeta onlar yanınıza geliyor, uslu uslu oturup bin farklı pozda fotoğraf veriyor. Tabii bunda en büyük pay yemek beklentisi. Lütfen hayvanlara kendi yiyeceklerinizden vermeyin, sonuçta onlar geyik ve ayrı bir beslenme düzenleri var. Parkın içinde 150 yen karşılığı satılan özel bisküvilerden alarak bu güzel canlıları besleyebilirsiniz, zevkle yiyorlar. Yemek demişken, sizin için de parkın içerisinde kafeler ve Japonya’da her yerde bulunan içecek otomatları bulunuyor tabii!

Parkın içerisinde birkaç adet de gölet bulunuyor ve burada Japonya’nın meşhur balığı Koi gözlemleme şansı yakalıyorsunuz. Ben burayı çok sevdim! Diğer yerlerin aksine her gün, her saat açık ve tamamen ücretsiz.

2Todaiji Tapınağı

Todaiji Tapınağı

MS 752 yılında yapılmış olan bu heybetli tapınak parkın tepesinde görkemli bir tavırla dikiliyor. Turist akınını takip ederek ulaşabilirsiniz. Kyoto’daki Honganji gibi dünyanın en büyük ahşap yapısı olduğunu iddia eden bir diğer bina. Orijinali yıkılmış ve 1709’da daha küçük olarak yeniden inşa edilmiş olsa da tapınak hala devasa, zaten adı da Doğudaki Büyük Tapınak anlamına geliyor. İçindeki on beş metrelik dev Daibatsu Buda heykeli de kocaman. 500 tonluk bu heykeli bronzdan inşa etmek tapınağın kurulduğu yıllarda Japon ekonomisini krize sürüklemiş. İçeride çok sayıda başka heykel de mevcut.

600 yen karşılığı girebileceğiniz tapınak her gün açık, ziyaret saatleri ise 07:30 ile 17:30 arası ama kış aylarında 08:00 ile 17:00 arasına çekiliyor. Bilet almak ve içeri girmek için sıra beklerken ufak hediyelik eşya mağazaları da mevcut.

Nandaimon Kapısı

Girişteki Nandaimon kapısı da önemli bir tarihi eser, iki yanında muhafız olarak savaş tanrıları Bishamonten ve Komukuten heykelleri yer alıyor. Ayrıca yakınlardaki Nigatsudo Binası’na çıkıp bölgenin yukarıdan manzarasına da bakabilirsiniz. Bölgede ayrıca Hokkedo Binası ve Kaidanin Mabedi de bulunuyor.

3Müzeler

Nara Ulusal Müzesi

Nara Parkı’nın ortasında iki müze bulunuyor. Avrupai bir binaya sahip Nara Ulusal Müzesi zaten kolayca dikkat çekiyor. Çevresindeki yeşil çayırlarda ise bir sürü geyik koşturuyor! 520 yen karşılığı girebileceğiniz Ulusal Müze, pazartesi günleri dışında 09:30 ile 17:00 arası açık. İçeride Budist heykelleri ve resim sanatından örnekler bulunuyor. Meraklısı değilseniz şart değil.

Daha sade bir binada yer alan Nara Bölge Müzesi de içerisinde Japon sanatından eserler barındırıyor. Çevresindeki gölette yer alan balıkları mutlaka görmelisiniz, zaten parkı gezerken denk gelmemeniz imkansız. Ben görebildiğim tek yavru geyiğe de müzenin bahçesinde rastlamıştım.

4Isuien ve Yoshikien Bahçeleri

Isuen Bahçesi
Isuen Bahçesi

Nara Parkı ile birlikte kentin yeşil alanlarından. İstasyon ile Todaiji tapınağı arasında kalıyor, yolunuz düşecek. Huzur verici bir nokta. İsminin anlamı olan Su üzerine Kurulmuş Bahçe’yi hak ediyor. Çay bahçesine oturup dinlenmek için birebir. Giriş 900 yen maalesef. Salı hariç her gün 09:30 ile 16:30 arası açık ama salı günü resmi tatilse çarşamba kapalı. Dediğim gibi yolun üzerinde yer aldığında açık olup olmadığını kolayca görürsünüz zaten.

Yoshikien Bahçesi

Hemen nehrin karşısında ise Yoshikien Bahçesi yer alıyor. Bu bahçe ise aslında üç ayrı bahçeden oluşuyor, biri gölet, diğeri çim, sonuncu ise çay töreni bahçesi. Yabancı turistlere ücretsiz, pasaportunuzu yanınızda bulundurun. Her gün açık ama 15 Şubat ile 28 Şubat arası tamamen kapalı. Giriş saatleri sabah dokuz ile akşam beş arası.

Ufak bir not, her tapınağın sonu ji ile bitiyor çünkü ji, tapınak demek. En eki ise bahçe demek. Yani Aslında Todaiji Tapınağı veya Isuien Bahçesi diye çevirmek biraz hatalı, doğru şekil Todai Tapınağı ve Isui Bahçesi olacaktır fakat oradaki tabelalarda Todaiji, Isuien diye geçtiğinden anlatım bozukluğu yapma pahasına böyle yazıyorum ki size kolaylık olsun.

5Heijo-Kyo

Heijo-Kyo

Yazının başında belirttiğim üzere Nara yaklaşık yüz yıl boyunca Japonya’nın başkenti olmuş. Dolayısıyla bir yönetim binası lazım ve işte Heijo-kyo yani Heijo Sarayı da o bina. Anlayacağınız kyo saray demek ve Kyoto kentinin ismi de bu sözcükten geliyor.

Yüz yıl boyunca Japonya’nın idari merkezi olan saray UNESCO koruması altında. Sarayın büyük kısmı yıkılmış olsa da yeniden inşa edilen Daigokuden’i gezebilirsiniz. Bana Budist tapınaklarını andıran, kırmızı sütunlu, geniş bir yapı. Girişler ücretsiz. Pazartesi günleri kapalı, diğer günler 09:00 ile 16:30 arası açık.

6Toshodaiji Tapınağı

Toshodaiji Tapınağı

Sarayın hemen güneybatısında ise Toshodaiji Tapınağı yer alıyor. Nara Parkı’ndan biraz uzak, çarşı ve parka kıyasla istasyonun diğer tarafında yer alıyorlar. Gezinizin başında ya da sonunda uğrayabilirsiniz.

Toshodaiji Tapınağı, Çin’den Gelen Adamın Tapınağı demek, imparator tarafından Japonya’da Budizm’i kurması için çağrılan Çinli bir keşiş olan Ganjin MS 759 yılında buraya yerleşmiş. İçeride de kendisinin heykeli varmış ama ziyarete kapalı. Her gün 08:30 ile 17:00 arası açık, giriş 600 yen.

7Yakushiji Tapınağı

Yakushiji Tapınağı

Toshodaiji’nin hemen güneyinde bulunuyor, zaten pagodaları görürsünüz. UNESCO koruması altında olan bir diğer Budist tapınağı. İmparator tarafından eşinin ağır bir hastalıktan iyileşmesi onuruna yaptırılmış, zaten adı da İyileştiren Buda Tapınağı anlamına geliyor. İki yanında biri siyah diğer kırmızı iki adet üç katlı pagoda bulunuyor. Doğuda yer alan pagoda orijinal yapıdan kalan nadir parçalardan, gerisi birçok defa yıkıldıktan sonra yeniden inşa edilmiş, en son tarih 1970. Kırmızı işlemeleri bulunan güzel bir yapı. Her gün 08:30 ile 17:00 arası açık, giriş ise ne yazık ki 1100 yen.

Shin-Yakushiji Tapınağı

Benzer biçimde, Nara Parkı’nın hemen yanında bulunan Shin-Yakushiji Tapınağı, yani Yeni Yakushi Tapınağı ise bu sefer imparatoriçe tarafından hasta imparator için yaptırılmış. Sadece ana binası ayakta kaldığından görülecek pek bir şey yok ama bahsedeyim dedim. Görmek isteyenler 600 yeni gözden çıkarmalı. Sabah dokuzdan akşam beşe dek açık.

İki tapınağın da Nara’nın başkent olduğu dönemde, yani yaklaşık on üç asır evvel inşa edildiğini not düşeyim.

8Kofun Mezarları

kofun mezarlığı

Bu mezarlığın içini gezemiyorsunuz (zaten ben mezarlık gezmeyi hiç sevmem) ama buranın tepeden görünümü oldukça ilginç o yüzden bahsetmeden bırakamadım. MS 300 yılından beri defin yapılan bu alanın etrafı su ile çevrili ve yemyeşil bir anahtar deliği şeklinde (bunun üzerine istediğiniz metaforu siz düşünün!). Burada Japonya’nın eski imparator ve imparatoriçelerinin mezarları yer alıyor.

9Kasuga Taisha Mabedi

Kasuga Taisha

Şinto inancına ait olan bu mabet sayısız fenerleri ile ünlü, iddialara göre on bin adet fener bulunuyor. Fenerlerin kaynağı bağış yapan inançlılar. Esas bina ise turuncu duvarlara sahip. Nara’nın başkent olduğu sırada Japonya’nın en güçlü ailesi olan Fujiwara tarafından inşa ettirilmiş ve kentin koruyucu tanrısına adanmış. İlk olarak 768 yılında yapılsa da asırlar boyu her 20 yılda bir yıkılıp yeniden inşa edilmiş çünkü Şinto inancına göre saflığını ancak böyle koruyabiliyor.

Yakındaki botanik bahçesi de keyifli bir yürüyüş sunuyor, ayrıca içerideki çok sayıda çiçek nedeniyle öğretici de. Nara Parkı’na yakın olduğundan kolayca ulaşabilirsiniz. Mabedin dış kısmı ücretsiz ancak içeri girişler 500 yen. Her gün açık, giriş saatleri yazın sabah altıdan akşam altıya, kışın ise 06:30 ile 17:00 arası. Botanik bahçesi de 500 yen ve her gün sabah dokuzdan akşam beşe dek açık, sadece kış aylarında Pazartesi kapalı. Ayrıca içeride müze de bulunuyor, o da 500 yen ve her gün sabah on ile akşam beş arası açık.

10Kofukuji Tapınağı

Kofukuji Tapınağı

Kasuga Taisha Mabedi’nin hemen yanında, zaten geçmişleri de ortak. Yine Fujiwara ailesi tarafından kendi mabetleri olması amacıyla MS 710 yılında yaptırılmış. Eskiden yüzden fazla binanın bulunduğu bir kompleks olsa da Fujiwara güçten düşünce az sayıda yapı ayakta kalmış. Biri beş, öteki üç katlı iki pagodayı görebilirsiniz. 50 metre yüksekliğiyle beş katlı pagoda Japonya’nın en yüksek ikinci pagodası (birincilik unvanı ise Kyoto’daki Toji Pagodası’na ait). İçeride yer alan iki sekizgen bina da görülmeye değer. Tapınak kompleksi her zaman açık ve girişler ücretsiz.

Ayrıca tapınağın ana binası yıkılmadan öne içeride yer alan eserlerin sergilendiği bir müze ve ünlü bir Yakushi Buda heykeline ev sahipliği yapan “Doğudaki Altın Salon” bulunuyor (Merkez Altın Salon yüzyıllar önce yıkılmış, şu anda yeniden inşa ediliyor). Müzeyi ziyaret etmek isteyenler 700, altın salon içinse 300 yeni gözden çıkarmalı (ikisi birlikte 900 yen). Biletli girilen müze ve salon sadece 09:00 ile 17:00 arası gezilebiliyor.

11Gangoji Tapınağı

Gangoji Tapınağı

Hemen kofukuji’nin güneyinde buluna bu tapınak ise Kore mimarisine sahip olması ile diğerlerinden ayrılıyor. Siz de farkı hemen göreceksiniz, daha sade ve daha yayvan bir çatısı var. Kore’den gelen Budist keşişler tarafından daha şehir başkent bile olmadan, MS 588 yılında inşa edilmiş. Nara’nın başkent olduğu günlerde kentin yedi büyük tapınağından biriymiş. Tabii orijinali yıkıldığı için şu anki hali iki asır evvel yeniden inşa edilmiş. Kofukuji ile yan yana olduğundan yol üzerinde her türlü göreceksiniz, zaten dediğim gibi bir altta yazdığım Horyuji hariç her yer Nara Parkı civarına konuşlanmış durumda ve birbirine yakın. Girmek isteyenlerin 500 yen vermesi gerekecek. Burası da sabah dokuzdan akşam beşe dek açık.

12Horyuji Tapınağı

Horyuji Tapınağı

MS 607 yılında kurulan bu tapınak Japonya’daki en eski Budist mabetlerinden biri. Japonya’daki çoğu tapınağın aksine yıkılıp sonra yeniden inşa edilmemiş, hala özgün halini koruyor ve bu da ona dünyanın en eski ahşap yapısı unvanını kazandırıyor. Ayrıca tapınağın beş katlı pagodası da türünün en eski örneği.

Tapınak tahmin edebileceğiniz üzere UNESCO koruması altında. 1500 yen olan giriş oldukça pahalı ve yürüyerek ulaşmak zor, Nara istasyonundan metro ile gidilmesi gerekiyor, aşağı yukarı on dakikalık bir yolculuk (kendine güvenenler tabana kuvvet deyip yürümeye de çalışabilir ama gün içinde parkta oldukça yorulacaksınız zaten). Gitmemeyi tercih edebilirsiniz. Gitmek isteyenler için her gün sabah sekizden akşam beşe kadar açık.

Keşke bitmese ama…

Sonuç olarak, ben Nara’ya hayran kaldım. Japonya gezim sırasında en fazla anı bırakan yer olduğunu tereddütsüz söyleyebilirim. Teknolojik açıdan bu kadar gelişmiş bir ülkede adeta safari keyfi yaşadım ve tarihin içinde bir yolculuğa çıktım. Size de Japonya geziniz sırasında bir günü mutlaka Nara’ya ayırmanızı öneririm.

Osaka’da konaklayanlar zaten günübirlik olarak rahatça gidip gelebilir. Sadece Tokyo’da konaklayacak olanlar ise Japonların ünlü “mermi treni” Shinkansen ile süratli bir yolculuk yapabilir. Kyoto veya Osaka olmasa da olur ama tabii ideali bu kadar yol germişken Japonya’yı köşe bucak gezmek. Açıkçası bende en fazla iz bırakan, en güzel anılara sahip olduğum yer Nara oldu. Sakın ola Nara’yı görmeden Japonya’dan dönmeyin!

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız