Roma Dönemi’nin Değerlisi: Aizanoi Antik Kenti 

0
3248

Antik kent tutkunları buraya! 

Geçmişe yolculuğu sevenlere, antik kentleri doyasıya keşfetmek için gezilerini dikkatle planlayanlara muhteşem bir adres vereceğim. Henüz Efes ve Bergama kadar popüler olmasa da adının daha sık duyulacağına emin olduğum bir yer burası…  

Hazırsanız, bu kez rotamızı dünya tarafından tanınan çini sanatıyla ünlü Kütahya’ya çeviriyoruz. Her karışında tarihin farklı dönemine tanık olacağımız bir ören yerine gidiyoruz: İstikamet Aizanoi Antik Kenti!

Roma Dönemi’nin en değerlilerinden biri olan Aizanoi Antik Kenti’ni mercek altına aldık. Kütahya’nın Çavdarhisar İlçesi’nde bir tepe üzerine kurulmuş olan gizemli antik kentin gezilecek yerlerinden ulaşımına kadar detaylandırdığımız bu rehberi Aizanoi’ye gitmeden önce mutlaka inceleyin.

Aizanoi Antik Kenti Tarihçesi 

Mitolojiye göre Zeus’un kızı su perisi Erato ve Arkadya ulularından Kral Arkas’ın yaşadığı aşk hikayesi bu kentin kurulmasına sebep oluyor. Kral Arkas, Erato için bir şehir kurmak istiyor. Aşkın yarattığı bu kent “Aizanoi” adını, Kral Arkas ile Erato’nun oğullarından alıyor. 

Kentte M.Ö. 3000’lere ait izlerin olduğu günümüzde hala devam eden kazılar sayesinde biliniyor. Bu topraklar Frigler, Lidyalılar, Bergama, Roma, Bizans olmak üzere birçok topluluğa ev sahipliği yapmış. 

Özellikle Roma Dönemi’nde 100 bine yakın insanın yaşamını sürdürdüğü tahmin edilen bu topraklar, en zengin zamanlarını Roma İmparatorluğu ile MS 2. yüzyılda görür. Gün geçtikte tahıl, şarap ve yün üretimleriyle Aizanoi’nin ihtişamı ve ünü artar. Hatta üzerinde “Ezeaniton” yazan ilk sikkeler de Roma İmparatoru Augustus döneminde basılmıştır. 

Bu zenginlik döneminden sonra, Aizanoi Kenti’nin dinsel öneminin arttığı zaman yani Bizans Dönemi başlar. Bu dönemde Aizanoi Antik Kenti piskoposluk merkezi haline gelir. Fakat Roma Dönemi’ndeki ihtişamını da zamanla kaybetmeye başlamıştır.  

Yıllar geçtikte bunca topluluğa kucak açan, nice tarihi sahneleri içinde saklayan kentin adı tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gitmeye başlar… MS 7. yüzyılda Aizanoi tamamen unutulmuştur ve yeniden keşfedilmeyi bekleyecektir. 

Yıl 1824 olduğunda, Aizanoi, bazı Avrupalı gezginlerin dikkatini çeker ve kentin yeniden keşfedilme hikayesi işte böyle başlar. 1830 – 1840 yılları arasında antik kent incelenir ve tanımlanır. 1926’da Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından M. Schede ve D. Krencker başkanlığıyla kentin ilk kazıları yapılmaya başlanır. 1970 yılından bu yana düzenli aralıklarla kazı çalışmaları sürmektedir. 

Günümüzde ise Kültür Bakanlığı tarafından yapılan arkeolojik kazılar halen devam ediyor. Bize de heyecanla beklemek ve çalışmalar bittiğinde Aizanoi’yi tekrar ziyaret etmek düşüyor! 

Aizanoi Antik Kenti Özellikleri

Aizanoi için “ilklerin kenti” demek tam da yerinde olacaktır.

Dünyanın bilinen ilk borsası, stadyum ve tiyatronun bir kompleks şeklinde yapılan tek örneği ve dünya üzerindeki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı ile antik kentler arasında özelleşir. 

Ayrıca Aizanoi, 2012 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştır. 

Aizanoi Antik Kentinde Gezmeniz Gereken Yerler

Aizanoi Antik Kenti’ni doyasıya gezip keşfetmek için en az 3-4 saatinizi ayırmalısınız. Gezi esnasında bazı ihtiyaçlarınızı karşılayabilmeniz için antik kentte otopark, lavabo ve market bulunduğunu belirtelim. 

O halde 5 bin yıllık kentin gün yüzüne çıkan bazı kısımlarını keşfetmeye başlayabiliriz!

Zeus Tapınağı

Zeus Tapınağı

Dünya üzerindeki anıtsal yapıların içinde en iyi şekilde korunarak günümüze kadar gelen, görkemli mi görkemli Zeus Tapınağı…  Aizanoi’nin önemli kutsal bölgesi olan tapınak, şehirdeki Irmağın batı kıyısına kurulmuş olup ilk görüşte hayran bırakan yapılardan biri. İhtişamlı tapınak, İon sütun düzenindedir. MS. 2. yüzyılda yani Domitian döneminde yapılmaya başlanmıştır. Tapınağın akroterleri son derece dikkat çeker. Özellikle kadın figürlü akroter, sıklıkla sosyal medyada da gördüğümüz Aizanoi için simgesel bir yapıdır. 

Tapınakta Tanrıça Kibele, Zeus, İmparator Hadrian, Apuleius’u öven yazıtlar bulunmakta. Tapınak 4 ayrı bölümden oluşuyor. Tapınağın en ilgi çeken ve başka örneği bulunmayan kısmı ise tonozlu yer altı bölümüdür. Yer altı cellasının kime adandığı konusunda farklı görüşler bulunmakta. Fakat bir şeyden eminiz ki o da Aizanoi’den günümüze kadar korunarak gelen bu kısmı 21. yüzyılda görebildiğimiz için çok şanslı olduğumuz. 

Bu yer altı bölümüne bir merdivenle iniliyor, loş ışıklı atmosfere hayran olmamak elde değil. Kullanım amacı için iki farklı tahmin öne sürülmekte; Tanrıça Kibele’ye ait bir kült alanı ve kehanet merkezi olduğu ya da tapınağın depo bölümü olduğu. Şu an içi ufak bir müze şeklinde düzenlenmiş ve her eser görülmeye değer.  Özetle Aizanoi, yalnızca Zeus Tapınağı için bile yollara düşülesi büyüleyici bir kent.  

Hamam – Palaestra Kompleksi 

Zeus Tapınağı’nın hemen karşısında konumlanmaktadır. Yapım tarihi MS 2. yüzyıldır. Bizans döneminde bazı eklemelerle kompleks geliştirilmiştir.

Hamamın kuzeyine doğru göreceğiniz Palaestra ise spor aktivitelerinin gerçekleştiği ve öğretildiği yerdi. 

Tiyatro – Stadion (Stadyum) Kompleksi

Aizanoi Kenti’nin bir ilke imza attığı diğer bölümü ise Tiyatro, veya Stadion Kompleksi. Bu kompleks, önemli sosyalleşme alanı olan Tiyatro ve Stadyum yapılarının bitişik bir planda inşa edilmesiyle diğer antik kentlerden farklılaşır. Tiyatro ve stadyumu 30 metre yüksekliğinde 3 katlı bir duvar ayırıyormuş. Yaşanılan doğal afetler sonucunda şu an yalnızca duvardan kalan parçaları görebiliyoruz. Özel kompleksin inşası MS. 3. yüzyılda tamamlanmıştır.

Yaşanılan dönemde tiyatronun önemi çok büyüktü ve kentin gelişmiş olduğunun doğrudan bir göstergesiydi. 3 ana kapıdan girişi olan tiyatro bölümünün yaklaşık olarak 20.000 kişilik kapasitesi bulunuyormuş. Tribün kısmı alçak bir şekilde inşa edilen stadyum ise 13.000 kişilik kapasitesi ile nice gösterilerin yapıldığı kentin önemli bir noktası.  

Köprüler  

Aizanoi Kenti’nde biri ahşap diğerleri taş kemerli olmak üzere 5 farklı köprü kullanılıyordu. Bu kadar çok köprü olmasının sebebi ise kentin, Penkalas (Koca Çay) Nehri’nin iki yakasına konumlanmasıydı. Ahşap köprüyü yayalar kullanıyordu. Günümüze yalnızca iki tanesi gelebilmiştir.

Macellum (Borsa Binası) 

Macellum (Borsa Binası) 

Dünyanın ilk bilinen borsası işte burası! İlk olarak bu yapının 1970 yılında yaşanan Gediz Depremi sonucunda tesadüfen ortaya çıktığını belirtelim.  Yuvarlak bir alan şeklindeki Macellum, başlangıçta borsadan farklı bir amaç için kullanılıyordu. Kentte yaşayanların taze gıdaları satın alabildikleri adeta pazar işlevi gören bir yerdi. Ta ki MS. 301 senesine kadar… 

Dönemin önemli Roma İmparatoru Diocletianus enflasyonla mücadele etmek için macellumun kullanılma amacını değiştirmiş ve böylelikle tarihte bir ilke imza atmıştır. Enflasyonu engellemek amacıyla basit ama işlevsel bir sistem kurmuştur. Sistemi yaratırken de macellumun duvarlarını kullanmış ve böylelikle kentin bu bölümünün borsa binası olarak anılmasına sebep olmuştur. Macellumun duvarlarını incelediğinizde yazıtları görebilirsiniz.

Sistem ise şöyledir: satılan bütün ürünlerin maksimum değeri belirler ve başka fiyatlara satılmasını yasaklar. Bu kararın tüm kuralları ve uyulmadığı takdirde neler olacağına dair belirlenen sonuçları da şehirlere dağıtılır.  

Sütunlu Cadde

Sütunlu Cadde

Macellum ile aynı yerde konumlanan bu yapıdaki caddeleri her antik kentte görmeye alışkınız. 4 kilometre uzunluğundaki cadde, Aizanoi halkının ana yoluydu. 

Sütunlu Cadde’nin, 6. yüzyıla kadar iyi bir şekilde geldiği fakat depremler sonucunda yıkıldığı düşünülüyor. Şu an tümünü maalesef göremiyoruz, yine de kazılar sayesinde bulunan sütun parçalarından şehirdeki şeklini hayal etmesi pek güç değil… 

Meter Steunene Kutsal Alanı 

Meter Steunene Kutsal Alanı 

Frigler için önemli bir kutsal alan sayılan bu bölüm büyük çoğunlukla çökmüş bir haldedir. Aynı zamanda “Kibele Kutsal Alanı”, “Tören Alanı” diye de adlandırılır.

Dini ritüelleri gereği Frigler burada Kibele’ye adaklar adamış ve kurbanlar kesmiştir. Burası çok uzun yıllar boyunca kutsal bir alan olarak kullanılmıştır.  

Aizanoi Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir?

Aizanoi Antik Kenti, Kütahya’ya 55 kilometre, yaklaşık olarak 40 dakika uzaklıkta yer alıyor. Özel araç ile Kütahya Uşak Yolu/D420 üzerinden navigasyon ya da tabelalar yardımıyla kolayca ulaşabilirsiniz. 

Toplu ulaşım aracı kullanacaksanız Kütahya il merkezinden Çavdar ilçesine giden servisler bulunuyor. Ayrıca Emek-Gediz-Çavdarhisar ilçelerine giden otobüsler ile de kente ulaşım imkanları var.

Kütahya’ya Nasıl Gidilir yazımızdan da yararlanabilirsiniz.

Aizanoi Antik Kenti Ziyaret ve Giriş Bilgileri 

Aizanoi Antik Kenti yıl boyunca yaz ve kış olarak iki farklı saat planı aralığında ziyaret edilebiliyor.

1 Nisan 1 Ekim tarihleri arasında saat 08:00 ve 19:00 aralığında. 1 Ekim ve 1 Nisan tarihleri arasında ise 08:00 ve 17:00 aralığında antik kenti keşfedebilirsiniz. 

Girişler, Müze kart sahibi ziyaretçilere ücretsiz olup Müze kartı olmayan ziyaretçiler için ise 70 TL’dir. 

Not: Müze ve ören yerlerinin dini bayramların birinci günü saat 13:00’a kadar kapalı olduğunu da hatırlatalım. 

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız