Atina Gezi Rehberi

0
1987

Yunanistan’ın başkenti Atina, ülkemize oldukça yakın olan turistik rotalardan biri. Neredeyse her yolla buraya ulaşabiliyorsunuz, hepsinden ulaşım kısmında bahsedeceğim. Ayrıca Kuzey Avrupa kentlerine kıyasla hem damak tadı bize daha yakın, hem de her şey daha hesaplı.

Avrupa medeniyetinin tarihi için çok önemli kabul edilen bu şehir, sayısız filozofa ve bilim insanına ev sahipliği yapmış. Akropol başta olmak üzere Atina’da görülecek yerlerden bir önceki yazımda bahsetmiştim, bu yazımda ise Atina geziniz için gereken bilgileri aktaracağım.

Atina’ya Ne Zaman Gitmeli – İklim

Yaklaşık olarak İzmir ile aynı enlemde bulunan Atina’nın iklimi de İzmir’e çok benziyor. Yaz mevsiminde oldukça sıcak oluyor. Ben iki kez gittim, ikisi de Eylül ayına denk gelmişti ve hava epey sıcaktı, denize de girdim. Dolayısıyla Temmuz ve Ağustos aylarında gidenler sıcağın altında gezmekte zorlanabilirler.

Bence ilkbahar ve sonbahar ayları Atina’ya gitmek için en iyi zamanı oluşturuyor, böylece gezerken ne sıcaktan pişersiniz ne de soğuktan üşürsünüz. Kış ayları ise turizm sezonunun dışında kabul edildiği için müzeler daha kısa sürelerde açık, üstelik sık sık yağmur yağdığından gezerken ıslanabilirsiniz. Kar ise neredeyse hiç yağmıyor ve üstünüze bir mont giydiğiniz sürece hava asla sizi titretecek kadar soğuk olmuyor.

Kış dönemini tercih etmek için geçerli bir neden ise Akropol ve bazı müzelerde giriş ücretlerinin daha ucuz olması bence, özellikle Akropol’e yarı fiyatına giriyorsunuz. Dolayısıyla öğrenciler, öğretmenler veya çocuğu öğrenci olanlar gitmek için yarıyıl tatilini de tercih edebilirler. Giriş ücretleri ve ziyaret saatleri hakkında detaylı bilgi için Atina’da Görülecek Yerler adlı yazıma bakabilirsiniz.

Atina’ya Ne Götürmeli?

İzmir, Antalya gibi kentlerimizde yaşayanlar gittikleri tarihlerde kendi şehirlerinde ne giyiyorlarsa onu götürebilirler. İstanbul ve Ankara gibi biraz daha soğuk kentlerde yaşayanlar ise azıcık daha hafif giysiler tercih edebilirler.

Yukarıda da bahsettiğim gibi, kışın gidecek olanlar yağmura hazırlıklı olmalı ve su geçirmez ayakkabı, şemsiye ve yağmurluğu asla ihmal etmemeli. Yaz aylarında gidecek olanlar ise güneş kremi, sandalet, çok hafif giysiler, şapka ve güneş gözlüğü götürmezlerse muhtemelen pişman olacaklardır. Yanınızda mayo ve plaj havlusu da bulunsun, canınız denize girmek isteyebilir!

Yunanistan’da para birimi sizin de bildiğiniz üzere Euro. Ülkemizden size gerekecek kadar Euro alıp götürürseniz rahat edersiniz, orada Türk Lirası ile Euro alabileceğiniz döviz ofisleri bulunsa da buradan alacaklarınıza kıyasla daha pahalıya gelecektir, hiç tavsiye etmiyorum.

Ülkelerimiz bu kadar yakın olunca Yunanistan’da kullanılan elektrik sistemi de bizimkiyle aynı. C ve F tipi priz kullanıyorlar. Dolayısıyla Türkiye’deki elektronik eşyalarınızı orada da rahatça şarj edebilirsiniz.

Yunanistan Vizesi Nasıl Alınır?

Atina’ya gitmek için Yunanistan’dan Schengen Turist Vizesi almanız gerekiyor. Başvuru işlemi Yunanistan Konsolosluğu’na bizzat yapılıyor. Ankara, İstanbul, İzmir ve Edirne’de konsolosluk var.

Pasaportunuzun en azından üç ay daha geçerli olması ve vizenin basılması için en az iki adet boş sayfası bulunması lazım. Ayrıca sunduğunuz diğer belgeler de üç aydan daha eski olmamalı. İki adet biyometrik fotoğraf, kimlik fotokopiniz, otel rezervasyonunuz ve nasıl gidecekseniz (uçak, otobüs, gemi) onun bilet rezervasyonunu da belgelemeniz lazım.

Otel için de, yol için de sadece rezervasyon yeterli olduğundan vize sonuçlanana kadar satın alma işlemini yapmayabilirsiniz. Kendi aracınız ile gidecekseniz ehliyetinizin fotokopisini teslim etmeniz gerekiyor.

Ekonomik durumunuzu gösteren belgeleri başvurunuza eklemeniz gerekiyor. En başta banka hesaplarınızın imzalı ve kaşeli olarak üç aylık hesap dökümünü istiyorlar. Banka imza sirküleri de bu döküme eklenmeli ve hesabınızda en az 4000 lira bulunmalı.

Bunun dışında da çalışma durumunuza göre maddi durumunuzu gösterecek belgeler hazırlamanız gerekiyor. Eğer özel şirkette çalışıyorsanız veya kendi şirketiniz varsa şirketin vergi levhasını, bir yıllık vergi beyanını ve şirketin faaliyet belgesini götürmelisiniz. Ayrıca çalışanlar maaş bordrolarını da dosyalarına eklemeli.

Öğrenciler ise öğrenci belgesi, tam vukuatlı nüfus kayıt örneği ve gezi masraflarını karşılayacak kişiden buna dair taahhütname (Türkçe olarak yazacakları bir dilekçe ile size olan yakınlık derecelerini, örneğin “x’in babasıyım” şeklinde belirtip seyahat masraflarınızı karşılayacaklarını bildirmeliler, onların ekonomik belgelerini dosyaya eklemelisiniz) götürmeliler.

Emekliler de emekli maaşlarının banka cüzdanı fotokopisini ve e-devletten alacakları emeklilik belgesini teslim etmeli.

En önemli belge ise aşağıdaki linkten indirip çıktı alabileceğiniz Yunanistan Vize Başvuru Formu: https://www.vizemerkezi.com/yunanistan/form-/-dilekceler/vize-basvuru-formu/

Bu belgeyi doğru biçimde doldurmalısınız, Türkçe olarak yazabilirsiniz. 18 yaşından küçük gezginlerin başvuru formu ise hem anne hem de babaları tarafından imzalanmak zorunda.

Başvuru formuna ek olarak Yunanistan Konsolosluğu’na hitaben vize talep dilekçesi de yazmanız gerekiyor. Türkçe olarak yazabileceğiniz bu dilekçede seyahat amacınızı, seyahat tarihlerinizi, masraflarınızı kimin karşılayacağını (kendiniz veya size ekonomik destek veren bir kişi ya da kurum, örneğin aileniz) belirttikten sonra vize süreniz bitmeden Yunanistan topraklarından ayrılacağınızı taahhüt ediyorsunuz ve imzalıyorsunuz. Çalışanların bu dilekçeyi antetli şirket kağıdına yazması ve sonra da şirket yetkilisi tarafından kaşelenip imzalanması gerekiyor.

Konsolosluğa gidip dosyanızı teslim ettikten sonra parmak iziniz alınıp biyometrik fotoğrafınız çekiliyor. Kısa bir görüşme de yapabiliyorlar, Türkçe oluyor ve gidiş sebebinizi soruyorlar. Genelde başvurunuz iki hafta içerisinde sonuçlanıyor. Başvuru ücreti 60 Euro.

Atina’ya Nasıl Gidilir? – Atina’ya Ulaşım

Yunanistan Gemi

Neredeyse her yolla Atina’ya gitmek mümkün. Ben daha önce iki kez gittim, ilki gemi ile ikincisi ise uçak ile oldu. Gemi seyahati oldukça keyifli, üç adaya da uğradık yol üzerinde. Ayrıca rehberli Akropol turu da gemi turuna dahildi, baya rahat oldu. Benim katıldığım tur Kuşadası’nda kalkıyordu ama İstanbul’dan kalkanlar da var. Geminin içinde konaklıyorsunuz ve üç öğün açık büfe yiyorsunuz. Dalgaları seyrede seyrede gemi yolculuğu yapmak da keyifli.

Feribot ve deniz otobüsleri gibi sanmayın, cruise gemileri devasa yapıları sayesinde yol boyunca neredeyse hiç sarsmıyor, mide bulantısı gibi şeyler yaşamadım. Sadece kamara epey küçüktü, biraz sıkışmaya hazır olun. Bir de tura bağlı olduğunuz için kendiniz gezemiyorsunuz, şehri bizzat keşfedemiyorsunuz.

Atina Eleftherios Venizelos Uluslararası Havalimanı

Uçakla gidecek olanlar ise Atina’da yer alan Atina Eleftherios Venizelos Uluslararası Havalimanı’na inecekler. Havalimanına ismini veren Venizelos’un ismi size tanıdık gelmiş olabilir. Giritli olan Venizelos, önce Girit meclisinin başına geçer ve gösterdiği çabalar sonucu adayı Osmanlı’dan koparıp bağımsız yapar ve hemen ardından Yunanistan’a bağlar. Sonra da Yunanistan’da başbakan seçilir.

Birinci Dünya Savaşı sırasında ise Yunan Kralı savaşa girmek istemez ama İngilizlerin kışkırttığı Venizelos, Selanik’e giderek burada bir isyan başlatır, Fransızlar da şehre bir tabur yollayarak ona destek olurlar ve kral pes ederek savaşa girmeyi kabul eder. Daha sonrasında yine İngilizlerin ısrarıyla Venizelos, Anadolu’yu işgal etme planını uygulamaya koyar ama malumunuz bu plan 9 Eylül 1922 tarihinde (ki tesadüf eseri ben de bu yazıyı tam olarak 9 Eylül 2018 günü yazıyorum) Türk ulusunun kahramanlıkları sayesinde boşa çıkarılır. Yıllar sonra Türkiye ile Yunanistan’ın arasını düzeltmeye çalışan Venizelos ise bir dostluk nişanesi olarak Mustafa Kemal Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterir.

Diğer bir seçenek ise karayolu ile gelmek. Bence sadece Atina’yı gezmek için değmez ama yol boyunca Selanik, Kavala, Drama gibi kentlere de uğrayacaksanız otobüsle veya özel aracınızla da gezebilirsiniz. Özel aracı ile gezecek olanlar, her yerde İngilizce konuşacak birini bulamayabileceklerinin ayırdında olmalı yalnız. Atina’ya ülkemizden uçuşlar bir saat civarında sürüyor.

Otobüs ve uçak için alternatif bilet fiyatlarına obilet.com üzerinden bakabilirsiniz. Aşağıdaki linklerde sefer, fiyat, firma gibi konularla ilgili tüm detaylar mevcut:

Havalimanındaki Turist Bilgi Ofisi’ne uğramanızı öneririm, harita alabilirsiniz. Ayrıca sormak istediğiniz her konuda da yardımcı oluyorlar. Ufak bir müze bile var! Havalimanından şehir merkezine ulaşımı ise şehir içi ulaşım bölümünde anlatacağım.

Atina’da Nasıl Gezilir? – Atina’da Şehir İçi Ulaşım

atina metro

Havalimanından şehir içine ulaşmak için de metroyu kullanabiliyorsunuz. Bilet tek yön 10 Euro, eğer bir hafta içinde geri dönecekseniz gidiş – dönüş bileti alabilirsiniz, toplam 14 Euro olduğundan epey kazançlı çıkıyorsunuz. Havalimanından metroya ulaşmak için 3 nolu çıkıştan çıkıp köprüyü geçmeniz gerekiyor. Havalimanından metro 06:00 ile 23:30 arası her saat başı ve buçukta kalkıyor, şehir merkezindeki Syntagma istasyonuna kırk ve Monastraki istasyonuna kırk beş dakikada varıyor.

Diğer bir seçenek ise X95 otobüsüne binmek, 24 saat boyunca yaklaşık olarak on beş dakikada bir kalkıyor ve 6 Euro karşılığında sizi Syntagma meydanına götürüyor. Biletinizi 4 ve 5 nolu havalimanı çıkışlarındaki makinelerden almanız gerekiyor.

Açıkçası Atina’da şehir içi ulaşımdan beklentilerim biraz düşüktü ama beni epey şaşırttılar. Kapsamlı bir metro ve tramvay ağı var, sorunsuz çalışıyor. Geri kalan yerlere de otobüsle ulaşabiliyorsunuz. Biletlerinizi makinelere basıyorsunuz ama turnike gibi şeyler yok, basmadan binmeniz de mümkün. Ben garantici bir insan olduğumdan her seferde biletimi okuttum ama polis kontrolüne denk gelmediğimizden biletini okutmayan arkadaşlarımın başına bir şey gelmedi açıkçası. Bir Türk olarak Yunan polisi ile sorun yaşam ihtimalini göze almak ister misiniz bilmem, artık orası size kalmış.

Metro bileti 1.40 Euro ve otobüslerde de aynı bilet geçerli. Günlük sınırsız biniş ise 4.50 Euro yani üç kereden fazla binecekseniz kar ediyorsunuz. Cuma ve Cumartesi gece 2’ye kadar çalışıyor, diğer günlerde ise gece yarısı sonlanıyor. Sabahları 05.30’da ilk sefer başlıyor. Tramvay bileti ise sadece 60 cent. Biletlerinizi gişeden veya makineden alabiliyorsunuz.

Atina’nın şehir kartı olan Athens City Pass ise hem sınırsız toplu taşımaya binmenizi sağlıyor, hem de bazı müzelere ücretsiz girebiliyorsunuz. Üç tipi var ve fiyatları 29.90, 79.90 ve 112.90 Euro şeklinde. Dolayısıyla 29.90 Euro olan Athens City Pass Mini dışındakiler bence çok pahalı. Mini de sadece Akropol Müzesi’ne girişi ücretsiz sağlıyor ve Akropol’ün kendisine girmek için yine para vermeniz gerekiyor. Bence kesinlikle bu fiyata aldığınıza değmez.

Önceki yazımda da belirtmiştim, Atina’da hırsızlık ve kapkaç özellikle toplu taşımada sık yaşanıyor. Ceplerinize ve çantanıza çok dikkat edin.

Atina’da Nerede Kalmalı? – Atina’da Konaklama

Manzaralı ve merkezi otel isteyenler Monastraki bölgesinde konaklayabilirler. Ben ilk gezimde gemide, ikinci gezimde ise Evangelismos metro durağına yakın bir otelde kaldım. Bu otelin ismi Delice Hotel Family Apartments şeklindeydi.

Metro sayesinde her yere rahatça ulaşabildim. Odaları da gayet temizdi ve çalışanlar güler yüzlüydü. Fiyata dahil olan kahvaltı açık büfe, oldukça doyurucu olduğundan gezmeniz için enerji veriyor.

Bazı arkadaşlarım ise buraya yakın bir yerde airbnb den ayarladıkları evde konakladılar ve epey memnun kaldılar, ev baya güzelmiş.

Atina’da Ne Yenir?

Pastitsio
Pastitsio

Sizin de bildiğiniz üzere uzun süre Osmanlı hakimiyetinde kalmasının etkisiyle Yunan mutfağı ile Türkiye’de Ege mutfağı arasında pek fark yok. Şiş kebap yerine kebabi, cacık yerine caciki, musakka zaten tamamen aynı derken aşağı yukarı ülkemizdeki lezzetleri yiyebiliyorsunuz.

Pastitsio ise kuzu kıyma ve beşamel sos ile yapılan fırın makarna. Özellikle deniz ürünleri çeşitli ve lezzetli ama bir Adanalı olarak elbette Atina’da kebabi yemenizi önermiyorum.

Gemista

Yemek için tercih edebileceğiniz iyi restoranlara gelince: Musakka, Pastitsio ve Gemista(domates dolması) gibi “Yunan” yemekleri için en ünlü adres Kolonaki mahallesinde yer alan Filipou. 1923 yılından beri hizmet veren tarihi bir mekan.

Monastraki yakınlarındaki Tis Theatrou To Steki ise sadece öğle yemeğinde hizmet veren bir esnaf lokantası. 3 Euro karşılığında yemek yiyebiliyorsunuz. Favası meşhur, ıspanaklı börek ve hamsi de yiyebilirsiniz.

Monastraki yakınlarındaki bir diğer lokanta ise Avli, yani “avlu”. Burası ise keftedes (bildiğin köfte) ile tanınıyor ama pek şık bir mekan değil, haberiniz olsun.

İsmi İlia’nın Yeri anlamına gelen To Steki tou Ilia ise bizdeki kiloyla et satan mangalcıların Atina versiyonu, özellikle Paidakia denilen kuzu pirzola tercih ediliyor. Ünlü olduğundan dolayı kalabalık bir yer ve sadece Cumartesi günleri tüm gün açık. Pazartesi günleri kapalı, Pazar günü sadece öğle yemeği ve diğer günler sadece akşam yemeğinde açık. Trafiğe kapalı bir cadde olan Thissio’da bulunuyor.

Bir tatlı düşkünü olarak ben çok sayıda kafeye de gittim. Özellikle Nancy’s Sweet Home çok beğendiğim bir yer oldu. Zaten daha girer girmez mekan çikolata kokuyor. Burada aklınıza gelebilecek neredeyse her türlü tatlı var: Profiterol, pasta, kek, dondurma, kazandibi ve hatta  ekmek kadayıfı! Ben çikolata sosuna bulanmış bir kek yemiştim ve epey beğendim. İkram olarak da ortaya bir porsiyon ekmek kadayıfı getirdiler, hoş bir jest oldu. Genel olarak çalışanlar ilgili ve güler yüzlüydü. Fiyatları da makuldü, 5 Euro civarında her şey. Sade bir dekorasyonu var ama ünlü bir mekan olduğundan sürekli dolu oluyor. Sakızlı dondurma denemenizi de öneririm. Şekerlerden ise ücretsiz olarak alabiliyorsunuz.

Bir diğer şeker mağazası olan Hansel & Gretel ise masaldaki ev gibi adeta şekerden yapılmıştı. Zaten girer girmez burnunuz şeker kokusuyla doluyor, çalışanlar da masal kahramanı gibi giyinmiş. Fotoğraf çektirmek için de iyi bir adres.

Circus (diğer adıyla Little Kook Tea Coffee) ise adından tahmin edebileceğiniz üzere sirk gibi dekore edilmişti. Binanın üstünde atlar, önündeyse süslenmiş bir fayton vardı. Baya sevimli bir yerdi.

Friends isimli kafe ise aynı isimli dizin hayranlarının illa ki uğramak isteyeceği bir nokta. Burada da krep, waffle, hamburger, hot dog gibi yiyecekler var, diğerlerine göre biraz daha ufak bir yer. Sokakta da yiyecek satılıyor, örneğin ben 1 Euro’ya taze Hindistan cevizi kabuğu alıp yemiştim.

Atina Lezzet Durakları yazımıza da mutlaka bakmalısınız.

Atina’da Ne İçilir?

Uzo Sofrası

Görünce sinirleneceksiniz, şimdiden haberiniz olsun, Atinalıların favori sıcak içeceği onların Yunan Kahvesi dediği Türk Kahvesi. Lezzeti yerinde, ben de bol bol içtim.

Tavernalarda ise Yunan halkının iki bin beş yüz yıldan uzun süredir ürettiği şaraplardan tadabilirsiniz. Uzo ise rakının hemen hemen aynısı.

Metexa

Yunanistan’da üretilen bir brendi (konyak demiyorum çünkü “Cognac” Fransa’da bir bölgenin adı ve sadece orada üretilen brendilere bu isim veriliyor, Champagne bölgesinde üretilen köpüklü beyaz şaraba şampanya denmesi gibi) markası olan Metaxa dünya çapında meşhur bir içki. Zaten Yunanistan’a gittiğinizi duyunca muhtemelen birileri size sipariş verecektir. İsmi “ipek” anlamına gelse de içimi o kadar yumuşak değil.

Şarap yapılırken geriye kalan üzüm posasından yapılan Tsipouro likörü ise oldukça ağır, Kıbrıslıların yaptığı Zivania’ya benziyor.

Şarabın içine çam reçinesi eklenerek üretildiğinden dolayı Retsina diye anılan bir Yunan likörü daha var ve o da her damak tadına uygun değil.

Klimataria Tavernası

Atina’daki en ünlü tavernalardan biri olan Klimataria, yüz yıllık tarihinin de etkisiyle, tavernaya gitmek isteyenler için en iyi tercihlerin başında geliyor. Her akşam canlı müzik var. Monastraki’ye yakın.

Roma döneminden kalma Agora’ya yakın olan Esperides de iyi bir alternatif ve özellikle kalamarıyla meşhur. Monastraki’den uzaklaşmak isteyenler Omonia’da bulunan Yiantes’e de gidebilirler, burası barbounaki (yani barbun) başta olmak üzere balık yemeklerinde özellikle başarılı ama her akşam canlı müzik olmuyor.

Atina’da Ne Yapılır? – Atina’da Eğlence ve Gece Hayatı

Atina’da geceleri eğlence esasen tavernalarda gerçekleşiyor. Balık restoranı ile meyhaneyi bir arada yaşatan tavernalarda canlı müzik de oluyor ama Yunan müziği Rembetiko size hitap eder mi bilemem. Sirtaki oynamayı bilen ve sevenlerin ise çok memnun kalacağı kesin.

Brettos

Daha Avrupai bir bara gitmek isteyenler ise Plaka mahallesindeki Brettos’u tercih edebilirler. 1909 yılından beri açık olan bu barda klasik kokteyllerin yanı sıra uzo ve diğer Yunan likörlerini bulmanız mümkün.

Syntagma meydanında yer alan Alexander’s Bar da oldukça şık ve ünlü bir diğer adres. Burası da kokteylleri ile meşhur.

Caz sevenler ise Korori sokağındaki Monk adlı caz kulübüne gidebilirler.

Geç saatlere kadar dans etmek isteyenler ise Atina Rivierası denen sahil şeridindeki Island isimli cluba yönelebilirler.

Kolonaki’de yer alan Cinderella ise daha çok yetmişli yılların disko atmosferini korumaya çalışıyor.

Bir diğer ünlü club olan Dybbuk ise yaz döneminde kapalı ama diğer aylarda Atinalılar ve turistlerle dolup taşıyor.

Atina’dan Ne Alınır? – Atina’da Alışveriş

Monastraki Hediyelik

Özellikle Monastraki bölgesinde hediyelik eşya dükkanı çok. Magnet, shot bardağı, kupa, anahtarlık her türlü ıvır zıvır var. Ayrıca Türkiye gibi Yunanistan’da da pazarlık yapılabiliyor. Tüm bunların dışında, sokaktaki seyyar satıcılarda yaprak şeklinde Helenistik taçlar falan bulabilirsiniz.

Bu bölgede ayrıca ünlü mağazaların da dükkanları yer alıyor ama esas lüks mağazaların olduğu yer Kifisia. En ünlü giyim markalarının bile şubeleri var. Ayrıca asırlık malikanelere de ev sahipliği yaptığından yürürken bunlara göz atabilirsiniz.

Böylece Atina Gezi Rehberi yazısının da sonuna geldik. Şimdiden iyi eğlenceler!

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız