Moldova’da Gezilecek Yerler

0
5010

Moldova; Doğu Avrupa’yı keşfetmek üzere yola düşen gezginlerin en güzel duraklarından biri.

Ülke; bulunduğu coğrafyanın hem en küçük hem de maddi açıdan en az gelişmiş bölgelerinden birinde konumlanıyor.

Ziyaretçilerine yılın her mevsimi boyunca birbirinden güzel manzaralar sunan Moldova; Romanya ve Ukrayna’nın da sınır komşusu.

Ülkenin denize kıyısı yok; ancak burada da yerli halkın imdadına göller yetişiyor.

Ülkede yaşayanlar arasında Romenler ve Ruslar azımsanamayacak sayıda.

Kişinev Moldova

Tarih kitaplarından hatırlayacağınız gibi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Boğdan Eyaleti olarak bahsi geçen yer tam da burası.

1812 yılına kadar, yaklaşık 300 yıl gibi uzun bir süre boyunca Osmanlı egemenliğinde kalan ülke; bu nedenle Türk turistlere son derece tanıdık gelen mimari ayrıntılara sahip.

Aynı zamanda dağılan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin üyelerinden olan ve 1991 yılında ülke olarak bağımsızlığını tüm dünyaya ilan eden Moldova, henüz uygulamaya geçen bir karar neticesinde artık Türk ziyaretçileri kimlikle sınırlarına kabul ediyor. Bugün vize işlemlerine ayrılan maddi ve manevi kaynaklar düşünüldüğünde sadece bu fırsat için bile Moldova gezilip görülebilir.

Vizesiz ziyaret edilebilen ülkelerden biri olan Moldova üstelik, 2018 Ekim ayında imzalanan ve Şubat 2019’da yürürlüğe giren yeni uygulama ile pasaporta bile gerek duyulmadan, yeni tip çipli kimlikler ile ülkeye giriş yapılabiliyor. Yani eğer pasaportunuz yoksa, bunun için de ek bir maddi külfet altına girmeyeceksiniz.

Kişinev Moldova

Ülkedeki makul fiyatlar da göz önüne alınırsa; bu tatil rahatlıkla bir yurt içi organizasyonla aynı rakamlara gelebilir. Moldova Leyi ile Türk Lirası arasında 3 kata varan bir kur farkı mevcut ve Türk Lirası bu kıyaslamadan daha avantajlı çıkıyor.

Ucuz ve güzel bir Moldova seyahati için tek yapmanız gereken; başkent Kişinev’e İstanbul, İzmir ve Ankara’dan düzenlenen direkt uçuşlardan birini en az iki üç ay öncesinden satın almak. Böylece artan tatil bütçenizi yeme içmeye ve hediyelik eşya alışverişine rahatlıkla yönlendirebilirsiniz.

Moldova çok geniş sınırları olan bir ülke değil. Ülkenin toplam nüfusu yalnızca 4 milyona yaklaşıyor. Dolayısıyla Türkiye’den gelen ve seyahat pratiği de olan gezginler için burası oldukça kolay bir hedef. Cuma ya da Pazartesi ile birleştirerek kendinize bir “uzun haftasonu” oluşturursanız, Moldova seyahati için yeterli olacaktır.

Deniz tatili gibi bir imkanınız olmadığı için bahar tatilinin ideal olduğunu söyleyebiliriz. İlk durağınız zaten havalimanı nedeniyle başkent Kişinev olacaktır. Moldova’ya kara yolu ulaşımı, yolların kalitesi nedeniyle çok da tavsiye edilmiyor.

Hem başkent Kişinev’de yapabileceklerinizi, hem de alternatif Moldova şehirlerini sizler için aynı başlıkta topladık. Hem yazıdan hem de seyahatinizden keyif almanız dileğiyle…

Moldova’daki Turistik Şehirler

Moldova geziniz boyunca ülkenin sosyal, kültürel ve ekonomik dinamikleri sizi her an şaşkınlığa sürükleyebilir.

Burası tarih boyunca çok fazla kimlik değiştiren bir ülke. Dolayısıyla, küçük sayılabilecek bir yüz ölçümü ile karşı karşıya olsanız da yerin altına doğru uzanan derin yolculuklar yapmaya hazır olun.

Halihazırda ülke nüfusu bile farklı dinler ve milletler arasında çokça bölünüyor. Ülkenin farklı şehirlerinde farklı yapılar, ancak meraklı gözler karşısında sırlarını ortaya seriyor.

Kişinev

Kişinev Moldova

Moldova’nın başkenti olan Kişinev; aynı zamanda sınırlarında bulunan havalimanı nedeniyle ülkeye gelenlerin ilk durağı. Ülkede başka bir uluslararası havalimanı bulunmuyor.

Kişinev Moldova

Devlet daireleri Kişinev’de bulunuyor; ülke çapında organizasyonlar, konserler ve festivaller genellikle Kişinev’de düzenleniyor. Burası geçmişte de bir yönetim merkezi olarak kullanıldığı için tarihi yapılar ağırlıkta.

Vaktinizin yüzde seksenini rahatlıkla başkent ve çevresine ayırabilirsiniz.

Kişinev Moldova

Konaklama için de genellikle bu şehir tercih ediliyor. Fakir bir ülke demiş olsak da dört ve beş yıldızlı otel alternatifleriniz başkentte mevcut. Hosteller ise dünyanın her yerinde olduğu gibi sırt çantalı gezginleri ağırlamaya devam ediyor.

Detaylı bilgi için Kişinev’de Gezilecek Yerler yazımıza mutlaka göz atmalısınız.

Balti

Balti Moldova

Kişinev’den sonra ülkenin en büyük ikinci şehri Balti.

Kulaklarınıza Rusça ve Romence seslerin takılacağı bu güzel şehirde; gece hayatı, alışveriş ya da yeme içme yönünden pek çok seçeneğiniz var.

Başta mısır unundan yapılan Mamaliga olmak üzere ülkenin yöresel tatlarını da Balti’de deneyebilirsiniz.

Balti Moldova

Hediyelik anlayışı biraz farklı; Sovyet dönemini hatırlatan objeler satılıyor ancak yine de bir magnet de olsa satın alın.

Turistler de genellikle bu durağa uğramadan Moldova’dan dönmüyor.

Ülkenin kuzeyinde konumlanan şehir; Moldova halkı tarafından Kişinev’in en eğlenceli alternatifi olarak değerlendiriliyor. Kısa bir ziyaret yeterli olabilir.

Tiraspol

Tiraspol Moldova

Resmi olarak tanıyan olmasa da burası ülke içinde bir ülke. Tiraspol; nüfusu Ruslardan oluşan Transdinyester Cumhuriyeti’nin gayriresmi başkenti.

Dinyester Nehri’ne göre doğuda konumlanan şehir, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği döneminden hatıra olan bir mimariye sahip.

Tiraspol Moldova

Ukrayna üzerinden de ulaşımın mümkün olduğu Tiraspol’e başkent Kişinev’den 1,5 saatlik bir araç yolculuğu ile ulaşabilirsiniz.

Ülke sınırları bakımından kavram karmaşası yaratan Tiraspol’e 24 saatliğine ziyaretçi kabul ediliyor ve girişler bir nevi evrak işlemine tabi. İşin aslı; burayı zaten günübirlik bir geziyle rahatça keşfedebilirsiniz.

Tiraspol Moldova

Çok fazla aktivite seçeneği sunmasa da kendi parasını basan bir devlet burası. Gelecekte bir gün dünyanın geri kalanı tarafından da Tiraspol resmen tanınırsa siz de gezdiğiniz ülkeler listesine rahatça bir yenisini ekleyebilirsiniz!

Moldova’daki Tarihi Eserler ve Kültür Varlıkları

Moldova’nın tarihi katmanlarını; ülkenin birbirinden değerli mimari eserlerinde keşfedebilirsiniz.

Savaşın izleri, bağımsızlık mücadelesi, ülke üzerinde egemenlik iddia eden devlet ve uluslar… İşte geziniz sırasında tüm bunlar size eşlik edecek.

Çoğu eseri görmek için tek bir Moldova Leyi bile ödemiyorsunuz.

Genç nüfusun büyük çoğunluğu İngilizce biliyor ve çok yardımsever olduklarını söylemek hata olmaz. Ne de olsa ülkenin giderek daha turistik hale gelmesi, fakir sayılabilen Moldova halkı için de daha fazla gelir anlamına geliyor.

Nativity Katedrali

Nativity Katedrali Moldova

Ülkede yaşayan Ortodokslar için en önemli ibadet merkezi, 1836 yılından bu yana başkent Kişinev’i süsleyen Nativity Katedrali.

Katedralin tarihini araştırdığınızda İkinci Dünya Savaşı’nın izleri de ortaya çıkıyor. Savaş sırasında bombalanan ve bu nedenle yıkılan çan kulesinin yerine şu anda 1997 yılında yeniden yapılan kule mevcut.

1962 yılında bu katedralin komünistler tarafından tahrip edildiği ve o dönem ibadet etmenin yasaklandığı biliniyor. Bu izleri silmek için de kilisenin iç ve dış cephelerinde defalarca kez restorasyon gerçekleştirilmiş. Katedralin orijinal dokusu üzerinde birçok kez oynanmış olması üzücü ancak içeriye girdiğinizde bunu pek de hissetmeyeceksiniz. Saklı kalan bir tarih her zaman var.

Şu anda Nativity Katedrali’ne haftanın her günü, ücretsiz olarak giriş yapabiliyorsunuz. Denk gelmek isterseniz, Cumartesi ve Pazar günleri burada düzenlenen özel törenler var. Katedrale giriş saatleri sabah 08.00 ve akşam 16.00 aralığı olmak üzere düşünülmeli.

Katedralin Neo-klasik tarzdaki mimarisi, buranın Moldova geziniz boyunca en çok aklınızda kalan yapılardan biri olmasını sağlayacaktır. Burayı özel bir durak olarak belirtmeye belki gerek bile yok; çünkü merkezi konumu ile burası turistler için bir mıknatıs özelliğine sahip.

Kişinev Su Kulesi

Kişinev Su Kulesi

Başkentin adıyla anılan bu anıt; 22 metre uzunluğunda ve 2 metre genişliğinde bir yapı.

Tarihi 19. yüzyıla uzanan Su Kulesi’nin bilinen ilk kullanım amacı, şehre su dağıtmak.

Alexander Bernardazzi tarafından tasarlanan kulenin orijinali, ahşap bir su haznesine sahip olarak resmediliyor. Ancak bu ahşap bölümün yıllar içinde büyük tahribata uğradığı ve 1980 yılından sonra yeniden inşa edildiği de biliniyor.

Şehri görenlerin mutlaka dikkatini çeken bu yapı, Banulescu Bodoni Caddesi üzerinde. Eğer navigasyon kullanıyorsanız, kule ile ilgili yönlendirmeleri, “Water Tower” adıyla da arayabilirsiniz.

Kulenin en üstüne merdiven ve asansör kullanarak çıkabiliyorsunuz. Bu da son derece şirin bir başkent manzarasının ayaklarınızın altına serilmesine yardımcı oluyor.

Holly Gates Anıtı

Holly Gates Anıtı Moldova

Başkent Kişinev’de bulunan Holly Gates anıtı, ilginç mimarisiyle dikkat çekiyor. Görüntüsü olmasa da, bu kez günün belirli saatlerinde yükselen çan sesleri de ilginizi bu noktaya yönlendirebilir.

1846 yapımı tarihi eser beyaz taştan oluşuyor. Eserde toplam dört dikili taş ve on altı sütun mevcut. Mimari gerçekten ilgi çekici.

Holly Gates Anıtı Moldova

Bunun yanı sıra, şehrin Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı olduğu döneme de küçük bir selam var. Üzerinde Moldova bayrağının dalgalandığı yapının çanları, inşa edildiği tarihte Osmanlı’dan kalan topların eritilmesiyle ortaya çıkmış.

Buradan “The Triumphal Arch” yani “Zafer Takı” diye bahsedildiğine de şahit olursanız kafanız karışmasın.

Bender Kalesi

Bender Kalesi Moldova

Nihayet gerçekten Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalma bir tarihi eserle karşı karşıyayız. Bender Kalesi; Moldova sınırlarında Osmanlı’nın eriştiği son noktayı da belirliyor.

Kale surlarında yer alan kitabelerin yazım yılı olarak 1538 gibi son derece köklü bir tarihten söz ediliyor. Moldova’da Osmanlı izlerini arıyorsanız artık doğru yerde olduğunuzu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

Bender’i tarihte önemli kılan bir diğer özellik de, bu bölgede Müslüman olan ve olmayan insanların bir arada uyum içinde yaşaması. Farklı din mensupları farklı mahallelerde bulunsa da yıllar boyunca aynı muhitleri ve çarşı alanlarını kullanmışlar gibi görünüyor.

Burası Tiraspol bölgesine dahil olduğu için kale girişinde ödemenizi ruble cinsinden yapmalısınız. Ödemeniz gereken tutar 50 ruble olmakla birlikte; İngilizce destekli turlar için bu rakam 150 rubleye çıkıyor. Kalenin açık olduğu tarihlerden de kısaca söz edelim.

Nisan’dan Ekim’e kadar olan yüksek sezonda 09.00’da ziyarete açılan kale 18.00’de kapılarını kapatıyor. Havaların da erken kararmasıyla birlikte Kasım’dan Mart’a kadar olan düşük sezon döneminde ise bu saat aralığı 09.00-17.00 olarak güncelleniyor.

Capriana Manastırı

Capriana Manastırı Moldova

Mimarisiyle iç açan yapılardan biri de Capriana Manastırı.

Buraya komşu ülkelerden bile çok sayıda günübirlik tur düzenleniyor.

Manastırın hem mimarisi hem de çevre düzenlemesi çok hoş.

Manastırın yer aldığı aynı isimli köy, başkent Kişinev’den 40 kilometre mesafede. Araç kiralayanlar için park yeri problemi yok; giriş için herhangi bir ücret de talep edilmiyor.

İlk yazılı belgelere göre buranın yapım yılı 1420. Dolayısıyla ülkenin en eski ibadethanelerinden biriyle karşı karşıya olduğunuzu söyleyebiliriz.

Capriana Manastırı Moldova

Ülkenin banknot ve madeni para biçimindeki dövizlerinin üzerinde de yine bu manastırın sembolü var.

Güzel havalarda tam binanın önünde yer alan göletin üzerine düşen yansımalar da işin içine girince, burada fotoğrafçılık bakımından mükemmel manzaralar yakalayabilirsiniz.

Genel anlamda bu bölge çok sessiz olsa da şansınız varsa bir seremoniye denk gelebilir ve halkın ibadet etme biçimlerini yakından görebilirsiniz.

Haftanın her günü saat 09.00 ile 21.00 arasında, oldukça geniş bir zaman aralığında manastırı görebiliyorsunuz; dolayısıyla burayı ziyaret etmemek için pek de bahaneniz yok.

Moldova’daki Müzeler

Moldova; neredeyse tüm gider kalemlerinde olduğu gibi müze giriş ücretleri bakımından da yüz güldüren bir ülke.

Günümüzde birçok ünlü müze, sanatseverleri maddi açıdan zorlarken Moldova’da tüm sergi özleminizi bir anda giderebilirsiniz.

Çocuklu aileler için de; Moldova’daki müzelere bir şans vermelerini özellikle önerebiliriz.

Tarih, edebiyat, sanat ya da etnografya gibi birçok farklı alanda başarılı çalışmalar var. Hemen belirtelim; müzelerde fotoğraf çekmek isterseniz bunun için ayrıca ödeme yapmanız gerekebiliyor.

Moldova Ulusal Tarih Müzesi

Moldova Ulusal Tarih Müzesi

Ülkenin en değerli müzesini sorduğunuzda, yerli halk Moldova Ulusal Tarih Müzesi’ni işaret edecektir. Tahmin edebileceğiniz gibi bu müze, başkent Kişinev’de yer alıyor.

1983 yılında açılan müze; 10 adet sergi salonundan ve yaklaşık 300 bin civarında eserden oluşuyor. Müze koleksiyonunda; el yazması eserler, fotoğraflar ve askeri teçhizatlar dikkat çekici. Müze girişinde sizleri, Roma kurdu olarak da anılan bir kurt heykeli karşılıyor.

Cuma günleri kapalı olan Ulusal Tarih Müzesi, bunun dışındaki günlerde sabah saat 10.00’da kapılarını açıyor. Kapanış ise, Nisan ile Ekim ayları arasında 18.00 ve Kasım ile Mart ayları arasında 17.00 olmak üzere değişiyor. Hemen belirtelim; müzenin kapanışına 20 dakika kala ziyaretçi alımı da kapanıyor. Her ayın son Cumartesi ve Pazar’ında müzeye girişler ücretsiz. Ancak açıkçası, ücretler zaten o kadar uygun ki; zamanlamayı değiştirmeye ihtiyaç duymayabilirsiniz.

Yetişkinlerden kişi başı 10 Moldova Leyi (MDL) talep edilirken; çocuklardan, öğrencilerden, emeklilerden ve engellilerden ise yalnızca 5 ley alınıyor.

Yerel rehberlik hizmeti aslında pahalı değil ancak turistler için durum biraz farklı. Eğer başta İngilizce olmak üzere yabancı bir dilde rehberlik hizmeti almak isterseniz, yetişkinler için 100 ley ve çocuklar için 80 ley olarak değişen ücretler mevcut.

Şehrin tarihi merkezinde yer alan müzeye, toplu taşıma ile de kolay bir biçimde ulaşılabiliyor. Müze çıkışında, hediyelik eşya da satın alabiliyorsunuz.

Puşkin Müzesi

Puşkin Müzesi Moldova

Rusya’nın en önemli edebiyatçılarından biri olan Alexander Puşkin’in Moldova’daki ikametgah adresi; bugün Puşkin Müzesi adıyla ziyaret edilebiliyor. Burası aynı zamanda, ünlü şair ve yazarın Kafkasya Tutsağı adlı romanını hayata geçirdiği yer.

shutterstock_1136812682

Puşkin’in 1820 ile 1823 yılları arasındaki üç yıllık sürgün dönemini burada geçirdiği biliniyor. Kendisine ait özel eşyaların birçoğu da 1948 yılından bu yana müze kapsamında gezilebilir halde.

Özellikle Rus edebiyatına ilgi duyuyorsanız, bu adresi Moldova geziniz boyunca gözden kaçırmayın.

Puşkin Müzesi Moldova

Müzenin gezilebildiği gün ve saatleri; Salı’dan Pazar’a kadar 10.00 ile 16.00 arası olmak üzere not alabilirsiniz.

Yetişkinler için talep edilen giriş ücreti, tıpkı Ulusal Tarih Müzesi’nde olduğu gibi 10 ley. Çocuklardan ve öğrencilerden de, yine aynı şekilde 5 ley ücret talep ediliyor.

Etnografya ve Doğa Tarihi Müzesi

Moldova Ulusal Tarih Müzesi

Gelelim Moldova’nın geleneksel yaşayış biçimini en güzel biçimde idrak edebileceğiniz yerlerden biri olan Etnografya ve Doğa Tarihi Müzesi’ne… Bu müze, aynı zamanda ülkenin en eski müzesi.

Moldova Ulusal Tarih Müzesi

Müzenin açılış tarihi, aynı zamanda ilk serginin yapıldığı tarih olan Ekim 1889 olarak işaret edilebilir. Şu kadar söyleyelim; sadece müze girişindeki botanik bahçesinin bile yüz yıllık tarihi olduğundan söz ediliyor.

Müze koleksiyonunda ise 135 bini bulan sayıda obje var. Bunların içinde antik paralar, ev aletleri, el işlemeleri ve eski tip makineler sayılabilir. Beş milyon yıllık olduğu rivayet edilen bir dinozor iskeleti de, yine Etnografya ve Doğa Tarihi Müzesi’nde.

Moldova Ulusal Tarih Müzesi

Pazartesi günleri hariç her gün 10.00 ile 17.00 saatleri arasında müzeyi gezebiliyorsunuz.

Tiraspol Ulusal Tarih Müzesi

Tiraspol Ulusal Tarih Müzesi Moldova

Ülkenin özerk bölümü olan Tiraspol’de yer alan bir tarih müzesi daha var sırada. Burada olayların başka bir açıdan ele alınıyor olması hayli ilginç.

Ulusal Tarih Müzesi’nde özellikle iç savaş tarihine dair olaylar belge ve fotoğraflar eşliğinde detaylandırılıyor.

Müze; aynı zamanda şehri en ünlü caddesi olan 25 Ekim Caddesi’nde. Tiraspol’deki vaktinizin büyük çoğunluğunu bu cadde ve çevresine ayırabileceğinizi zaten söyleyebiliriz. Burada ayrıca etnografik olarak da az sayıda sergi var.

Müzeye girebilmek için kişi başı 26 ruble ödemeniz gerekiyor; burada para biriminin değişmiş olduğuna da tekrar dikkatinizi çekmek isteriz.

Salı’dan Pazar’a kadar her gün; 09.00 ile 17.00 saatleri arasında müzede bir tur atmak mümkün.

Moldova’daki Parklar ve Meydanlar

Başta başkent Kişinev olmak üzere, Moldova şehirleri size nefes alıp ferahlayacak yol üstü duraklar sunuyor.

Parklar ve meydanlar, aynı zamanda yerli halkı en iyi gözlemleyebileceğiniz yerler. Sıcakkanlı ve misafirperver kişilikleri ile ünlü Moldova insanları ile sohbet etme fırsatınız olursa bu da seyahat tecrübenize dair hoş bir detay olabilir.

Valea Morilor Meydanı

Valea Morilor Meydanı Moldova

Başkent Kişinev’in akciğerleri, şehir merkezine yalnızca birkaç kilometre mesafede yer alan Valea Morilor Meydanı’nda konumlanıyor. Burası herhangi bir meydan değil. Yerel halkın özellikle hafta sonu ve tatillerde akın ettiği; gençlerin buluştuğu ve hayatın dolu dolu aktığı yer.

Valea Morilor Meydanı Moldova

Meydana asıl güzelliği katan ise yüzmenin ve kano kullanmanın mümkün olduğu göl. Bu gölün çevresindeki 2,5 kilometrelik alanda, yürüyüş yapanlarla, bisiklete binenlerle ya da koşanlarla karşılaşabiliyorsunuz.

Yeni evlenen genç çiftler düğün fotoğrafları için yollarını buraya düşürüyor.

Çim alanlarda karşınıza piknik yapanlar da, satranç oynayanlar da çıkabilir.

Valea Morilor Meydanı Moldova

Valea Morilor Meydanı’nda ayrıca, canlı müzik etkinliklerine denk gelme şansınız da var.

Sözün özü, en baştan uyarmak gerekirse, bu meydanın bir köşesinde ayaklarınızı uzatıp tembellik etmeden Moldova kültürünü tanımış sayılmazsınız.

En güzel gün batımı fotoğrafları için de, Moldova’da ziyaret etmeniz gereken yer burası.

Yılbaşı gibi özel bir döneme denk gelirseniz de hem bu meydan hem de birazdan bahsedeceğimiz Stefan Cel Mare Parkı çevresinde en coşkulu kalabalıkları görebilirsiniz.

Stefan Cel Mare Parkı

Stefan Cel Mare Parkı Moldova

1818 yılında başkent Kişinev’in silüetine kazandırılan Stefan Cel Mare Parkı; tam 7 hektara yayılan geniş bir alana sahip.

Hiçbir yerde bulamadıysanız bile buradaki yaşlı ağaçların altında huzuru bulabilirsiniz.

Parktaki ağaç türleri arasında ıhlamur da var; akasya da.

Her yanınızı mis kokuların saracağı bu parkın ismi, tam merkezinde yer alan anıttan geliyor. Anıtın adanmış olduğu III. Stefan, yaklaşık olarak 15. yüzyılda Moldova’da Türk akınları karşısındaki başarılarıyla ünlenen bir halk kahramanı.

Stefan Cel Mare Parkı Moldova

Parkta ayrıca Puşkin’i temsilen de bir büst var.

Tıpkı Valea Morilor Meydanı’nda olduğu gibi; burada da Moldova halkını dinlenirken ve güzel vakit geçirirken bulabilirsiniz. Tatil günleri ve hafta sonları park özellikle daha da kalabalık bir hal alıyor.

Parkın çevresi alışveriş tutkunları için de doğru adres. Neredeyse tüm mağazalar bu çevrede toplanıyor. El yapımı ürünler ve hediyelik eşyalar da ayrıca değerlendirmeniz gereken alternatifler arasında. Ne de olsa Moldova gibi ucuz bir ülkeden, sevdikleriniz için bir şeyler almadan dönmek istemezsiniz.

Moldova’daki Mahzenler

Moldova Şarap Mahzeni

Sınırlı nüfusuna ve coğrafi genişliğine rağmen tüm dünyadaki en büyük şarap ihracatçılarından biri Moldova.

Fiyatlar da uygun olunca, burası Gürcistan menşeili şaraplarına karşı da açık ara önde. Tüm bunlar, ülkeye gelen turistlerin bir şarap mahzeni gezisine çıkmasını neredeyse zorunlu kılıyor.

Moldova Şarap Mahzeni

Tadımlar için özel etkinlikler ve müzikli geceler de düzenlenmekte. Karalarla çevrili olan bu ülkede, böylece alternatif bir turizmin de gelişmiş olduğunu söyleyebiliriz. Asma bahçeleri ve yer altındaki dev koleksiyonlar görülmeye değer.

Moldova Şarap Mahzeni

Yerel pazarlarda da çok sayıda üreticinin kendi ürettiği şaraplardan tadabiliyor ve satın alabiliyorsunuz. Mahsül aynı olsa da, her üretici kendi zevkine göre farklı bir tadım sunabiliyor.

Mileştii Mici Şarap Mahzeni

Moldova Şarap Mahzeni

Dünyadaki en büyük şarap mahzenine hoş geldiniz. Kendi halinde bir ülke olan Moldova’da yapacağınız en iddialı turistik gezilerden biri bu olabilir. Ne de olsa; galerilerinin uzunluğu tam tamına 250 kilometreyi bulan Mileştii Mici Şarap Mahzeni’nden söz ediyoruz.

Moldova Şarap Mahzeni

Tabii mahzen bugünkü doluluğu ile bile kapasitesinin ancak yarısını kullanıyor. Kapasite derken bahsettiğimiz adedi de biraz açalım. Mileştii Mici’de dinlenmekte olan şarapların sayısı yaklaşık iki milyon. 2005 yılının Ağustos ayında burası, sahip olduğu kaliteli şarap koleksiyonu sayesinde Guinness Rekorlar Kitabı’nda da yerini almış.

Moldova Şarap Mahzeni

Mahzenin yarıdan fazlasını kırmızı şaraplar oluştururken, bunu sırasıyla beyaz ve tatlı şarap çeşitleri takip ediyor.

Moldova Şarap Mahzeni

Özel tur firmalarının ve acentelerin tadımı kapsayan çok çeşitli organizasyonlarına denk gelebilirsiniz. Bunlar arasında Türkiye’den katılan gurmeler ya da ünlü şarap tadımcıları da  olabiliyor. Böyle bir kültür gezisine denk gelirseniz, bölgede şarabın geçmişini yerinde dinlemek için katılım sağlamayı mutlaka düşünün.

Cricova Şarap Mahzeni

Cricova Şarap Mahzeni Moldova

Başkentin merkezine yarım saat mesafedeki Cricova Şarap Mahzeni; şarap konusunda ülkenin en ünlü ve en gözde ikinci lokasyonu.

Eski bir tuz madeninde konumlanan mahzen, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana bugünkü işlevinde kullanılıyor.

Cricova Şarap Mahzeni Moldova

Cricova Şarap Mahzeni tüm dünyada Putin ve Aliyev gibi devlet başkanlarına ait seçimlerin özel bir biçimde saklanmasıyla da biliniyor.

Yer altındaki labirentlerin uzunluğu onlarca kilometreyi bulurken; buradaki sıcaklık değerleri de mükemmel saklama koşullarını oluşturuyor.

Mahzen koleksiyonu rahatlıkla bir milyon adedi aşıyor diyebiliriz.

En eski şarabın 1902 yılına ait olduğu bilgisi var.

Cricova Şarap Mahzeni Moldova

Sovyet rejimi sırasında burası bir dönem halkın ziyaretine kapatılmış olsa da, resmi heyetler bu mahzeni her daim gezme şansı bulmuş. Dolayısıyla da dünya tarihinden çok ünlü isimlerin mahzenin anı defterinde imzaları var.

Yıllanmış şaraplarla dolu galerilerde, şarap markalarıyla adlandırılan caddelerde yürüyüş yapmak ilginç bir deneyim olabilir. Aynı şekilde, mahzen galerilerinin bir bölümünde araç kullanmak bile mümkün.

Kvint Fabrikası

Tam olarak aynı konsept olmasa da, aynı ilgi alanına sahip kişileri cezbedebileceği için buraya not düşelim.

Tiraspol’de bir de Kvint Fabrikası mevcut. Burada brendi üretiliyor ve markanın 1897 yılından bu yana ülkenin en güzel brendilerini üretmek gibi bir iddiası da var.

Dolayısıyla özel ve butik turist grupları ile buraya düzenlenen bir geziye katılma şansı yakalarsanız hoşunuza gidebilir.

Buradan satın alabileceğiniz ürünler arasında konyak da var.

Tadım her zaman mümkün olmuyor; bu nedenle mutlaka öncesinde bilgi almaya çalışın.

Moldova Şarap Mahzeni

Hafif yemek ikramlarının yanı sıra, hediyeliklerden de turistlere verilerek ziyaretçiler uğurlanıyor.

Moldova’daki Doğal Güzellikler

Sıra ülkenin doğal güzelliklerine geldiyse; artık Moldova gezinizi sonlandırmanıza az kalmış demektir.

Görüldüğü gibi, sınırlı sayıda anıt, müze ve meydan görerek ülkeyi kolayca tamamlayabiliyorsunuz. Yola düşmeden önce biraz da araştırma yapabilirseniz, muhtemelen Moldova’ya yolunuz ikinci kere düşmeyecektir.

Bu nedenle doğal güzelliklere de kısa bir vakit ayırıp, bu küçük ve sevimli ülkeyi yapılacaklar listenizden gönül rahatlığıyla çıkarabilirsiniz.

Orheiul Vechi Mağarası

Orheiul Vechi Mağarası Moldova

Başkent Kişinev ile ülkenin en ünlü doğa harikası arasında yalnızca yarım saatlik bir kara yolu mesafesi mevcut.

Burası coğrafi bir oluşum olarak, turistler tarafından ilgi gören bir mağara.

Aynı zamanda bir manastır ve bir de danışma bürosu bulunduruyor.

Orheiul Vechi Mağarası Moldova

Mağaranın hemen yanında Türklerden kaldığı söylenen bir de hamamın kalıntıları mevcut.

Doğa güzel olunca, işletmeciler de burayı pas geçmemiş. Çevrede konaklayabileceğiniz ve bir şeyler yiyip içebileceğiniz alternatifler bulabilirsiniz.

Son olarak Orheiul Vechi’ye ulaşmak için toplu taşıma da kullanabileceğinizi hatırlatmış olalım.

Bu bölgenin tamamından Old Orheiu olarak bahsediliyor.

Soroca

Soroca Moldova

Burası ülkede “gypsy” adı verilen Çingene halkın yaşadığı kent.

Hem evler oldukça süslü hem de uzun doğa yürüyüşleri yapabileceğiniz alanlar var.

Soroca Moldova

Soroca Kalesi, Avrupa Birliği’nin de el atmasıyla turistik açıdan giderek daha da önem kazanan bir yer.

Şükran Mumu Anıtı Moldova

Kent merkezine 5 kilometre mesafede bir de Şükran Mumu Anıtı var ki, buraya 600 basamak merdiven çıkarak ancak tırmanabiliyorsunuz.

Güzel havaların yaşandığı bahar ve yaz aylarında Soroca’yı kalori yakmak için güzel bir fırsat olarak değerlendirmeniz mümkün.

Dinyester Nehri

Dinyester Nehri Moldova

De Facto bir cumhuriyet olarak anılan ve tek başına bağımsızlığını ilan eden Transdinyester ülkesine adını veren nehir var sırada.

Tabii buradan Transnistra diye de bahsedildiği aklınızda bulunsun.

Gerçek bir doğal güzellik olan nehir; tüm Trispol’de görebileceğiniz en güzel şey olabilir. Zira diğer yapıların başkent Kişinev’e göre son derece ciddi bir silüeti var.

Dinyester Nehri Moldova

Tekne ile nehir gezisi yapmak mümkün.

Moldova’da büyük ihtimalle başkentte konaklıyor olacaksınız, dolayısıyla buraya günübirlik bir seyahat düzenleyin.

Burada tamamen farklı bir para birimi kullanıldığı için bir döviz bürosuna da uğramanız gerekecek.

Ruble olarak geçen kurun yanı sıra bir farklılık da pasaport aşamasında yaşanabilir. Ne de olsa, kimlikle giriş hakkını bu mini ülke içindeki yetkililer onaylamış değil. Yanınızda mutlaka pasaportunuzu bulundurmalısınız.

Militia girişinde içeri girerken bir de kayıt yaptırıyorsunuz.

Trispol’de görebileceğiniz diğer yapılar arasında Lenin Heykeli, Kültür Parkı ve Sovyet Parlamento Binası da var.

Saharna Köyü ve Tipova Manastırı

Saharna Köyü ve Tipova Manastırı

Moldova için kutsal sayılan bir yer, üzerinde Bakire Meryem’e ait olduğu iddia edilen ayak izleriyle Saharna Köyü.

Başkent ile Saharna arasında 120 kilometre mesafe var ancak ulaştığınız doğa parçası buna değiyor. Hem gerçek bir gezgin için bir ülkenin başkentini turlayıp dönmek pek kabul edilir değil. Tüm lokal kültürü en çok köylerde hakkıyla bulabiliyorsunuz. Bir de buna Saharna’nın yeşili eklenince, burası belki de güzel bir yaz pikniği için durağınız olabilir.

Saharna Köyü ve Tipova Manastırı

Köyde Saharna Manastırı adında ziyaret edebileceğiniz oldukça eski de bir manastır binası var.

Yine yakınlarda bulunan Tipova Manastırı da turistler tarafından çoğunlukla Saharna ile birlikte yabancı şirketler tarafından düzenlenen günübirlik turlar ile geziliyor.

Saharna’nın aksine Tipova’ya giriş ücretli. Buraya girişte kişi başı 10 Moldova Leyi ödüyorsunuz. Eğer kiliseye bağlı küçük müze alanında fotoğraf da çekmek isterseniz; ödemeniz gereken ücrete 15 Moldova Leyi daha ekleniyor. Açıkçası kur düşünülünce ödemeden kaçınılacak bir para değil; ancak içeride ilginizi çekenler de sınırlı olabilir.

Saharna Köyü ve Tipova Manastırı

Her iki lokasyonu da başkentten başlayarak gezmenin yaklaşık süresi 8 saat kadar var, dolayısıyla uzunca bir tatil süreniz varsa bu rotaya bir gününüzü ayırmanız yerinde olur.

Tur ile anlaşırsanız, otel kapısından alınıp yine otele kadar bırakılıyorsunuz. Bu da son derece avantajlı.

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız