Ürpertici Görüntüleriyle Dünyanın Terk Edilmiş 8 Oteli

0
669

Sinema tarihine damga vuran birçok korku filminde mimarisi ve enerjisi ile oteller sık sık yer alırken, bu özel yapıları filmine konu haline getiren birçok yönetmen de korku ikonu olmayı başardı. Kubrick’ten Tarantino’ya, dehşetengiz otel ambiyansı çeşitli filmlerle sinema salonlarında izleyicilerini korkuttu.

Filmlere konu olan ve hem mimari özellikleri hem de artık terk edilmiş olmaları nedeniyle tüyler ürperten otelleri yakından tanımak istiyorsanız; onlar zaman içerisinde kazandıkları görüntüleriyle, görenleri yaşanmışlıkları hayal etmeye sürükler. Haliyle bir filmde değil gerçekten içerisinde bulunduğunuzda ürperirsiniz.

Terk edilmiş otelleri tanıyacağımız bu yazımızda, korku simgesi haline gelen otellerde bir gezintiye çıkacağız ve onların hikayelerini keşfedeceğiz.

Ürpertici Görüntüleriyle Dünyanın Terk Edilmiş 8 Oteli

1) El Hotel del Salto, Kolombiya

El Hotel del Salto, Kolombiya

Şato olmak için biraz kısa ancak korkutucu olmak için yeterince etkili mimari öğelere sahip olan El Hotel del Salto, konumu ve bu konumda yaşanan olaylarla da terk edilmiş ürpertici oteller listemizde yerini alıyor.

Kolombiya’nın baş kentinden 30 km uzaklıktaki Bogota Nehri civarında, Tequendama Şelalesi’ne manzaralı bu otel, sahip olduğu bu doğal güzelliklere karşın dünyanın en kirli nehirlerinden birisiyle bitişik olması dolayısıyla kirli bir imaja sahip.

Öte yandan intihar vakaları da tesisin ününe pek iç açıcı bir etki sağlamıyor.

1928 yılında Kolombiya sosyetesi için açılan bu otel artık misafirlerini ağırlamıyor ancak artık Biyoçeşitlilik ve Kültür Müzesi olarak ziyarete açık.

2) Divine Lorraine Hotel, Philadelphia, Amerika Birleşik Devletleri

Divine Lorraine Hotel, Amerika Birleşik Devletleri

Kurulduğu dönemde Amerika’nın en zengin insanlarını ağırlayan ve 1890’ların sonunda büyük bir ilgi gören Divine Lorraine Hotel, aslında bir apartman olarak hizmet vermeye başlamıştı.

Her ne kadar yapımında asansör gerekliliği gözden kaçırılmış olsa da Divine Lorraine, mimari açıdan başarılı bir yapıydı ve konuklarının gözdesiydi.

1999 senedinde kapatılan otel, uzun yıllar sahipsiz ve boş kaldı. Bu terk edilmişlikle birlikte zamanla eskiyen, kirlenen tesis, zaman içerisinde kazandığı görünümle eski zamanlarındaki şatafatlı ambiyans yerine korkutucu bir enerji yayıyor. Öyle ki bu görüntüsüyle de bir korku kültü olabilecek tesisler arasına adını yazdırmış.

Tesis, şimdilerdeyse Philadelphia kentinin halkı için ürkütücü bir yapı olarak ayakta durmaya devam ediyor.

3) Haludovo Palace Hotel, Hırvatistan

Haludovo Palace Hotel, Hırvatistan

1971 yılında Hırvatistan’da kurulan Grand Haludovo Palace Hotel, milyon dolarlık bir yatırım olmakla birlikte hizmet süresi boyunca aynı zamanda bir kumarhane olarak da misafirlerine kapılarını aralamıştı.

Bu ışıltılı yolculuk ise pek uzun sürmedi ve tesis kumarhanenin iflası ile kapatıldı ve büyüleyici mimari zaman içerisinde solmaya ve dökülmeye başladı.

Hala yerinde duran ve özellikle gezginlerin Hırvatistan’da görmek üzere uğradıkları bu terk edilmiş tesis, Yugoslav Savaşı’nın göçmenlerine de bir sığınak olarak da hizmet etti.

Şimdiki görüntüsü oldukça bir modern mimari eseri gibi algılanıyor olsa da kirli hali ve terk edilmişlik enerjisi, tesisi korku filmi dekoru olarak kullanılmaya hazır bir imaja büründürüyor.

4) Penn Hills Resort, Analomink, Amerika Birleşik Devletleri

Hayatına ilk olarak bir bar olarak başlayan Penn Hills Resort, hızla gördüğü ilgi ile bir süre sonra Amerika’daki en ünlü balayı tesislerinden birisi olarak anılmaya başlıyor.

Oldukça romantik bir mimari ile inşa edilen tesis, sunduğu SPA ve kalp şeklindeki jakuzileriyle döneminin en ilgi çekici yapılarından birisi haline geliyor.

2009 yılında tesisin sahibinin vefatının ardından 2 ay içerisinde tesis bir yıkıma sürüklendi ve borçlarını ödeyemez hale geldi. Çalışanlarının son maaşlarını dahi vermeyen tesis öylece terk edildikten sonra yağmalanırken bir süre sonra da kısım kısım satılmaya başladı.

Hal böyle olunca korku filmlerine set olabilecek türden bir yapı da böylelikle doğdu. Tesis, romantik görünümünün zaman içerisinde ürkütücü bir hal kazanmasıyla sahip olduğu iki yönlülük sayesinde müzik videolara da konu oldu.

5) Gran Hotel y Balneario, Küba

Gran Hotel y Balneario, Küba

Göz kamaştırıcı mimarisini gündüz  vakitlerinde açığa çıkaran Gran Hotel y Balneario, yer aldığı terk edilmiş bölgede akşam saatlerinin ürkütücü öğelerinden birisi. Küba’da yer alan bu tesisin tüyler ürperten etkisi daha içine girmeden kendisini hissettiriyor.

Kurulduğu zamanlarda San Miguel de Los Baños’un servet sahibi ziyaretçilerini ağırlarken döneminin en popüler tatil destinasyonlarından birisiymiş.

1950’lerde yakınındaki şeker değirmeninden akan kirli su ise zamanla tesisin yer aldığı bölgedeki yaşayanların buradan ayrılmasına neden olurken tesis de kısa bir süre sonra boşaltılmış.

Bazı vatandaşlar daha sonra kasabaya dönüş yapsa da bugün hiç kimse Gran Hotel y Balneario’ya ayak basmaya niyetli değil. 

6) Coco Palms Resort, Kauai, Hawaii

Bir Büyük Okyanus adası olan Kauai Adası, haritadan incelediğinizde mutlaka ziyaret etmek isteyebileceğiniz; cenneti andıran eşsiz bir ada olabilir.

Ada için bu gerçeği bir kenara koyarsak, Coco Palms Resort ise bu cennet içerisinde kasvetli, ürkütücü bir yapı olarak kendisine yer ediniyor.

Elvis Presley’in başrolünde yer aldığı Blue Hawaii adlı filmde de görünen tesis, döneminde birçok Hollywood yapımına ev sahipliği yapmış.

Misafirlerine keyifli vakit geçirebilecekleri bir alan sunduğu zamanlarda oldukça sık tercih edilen bu özel yapı, güçlü bir kasırganın kurbanı. Adaya uğrayan kasırga adadakileri buradan uzaklaşmaya mecbur bırakırken doğal olarak Coco Palms Resort da terk ediliyor.

Uzun süre boş kalan tesisin zamana karşı direnen yapısı ayakta duruyor olsa da artık o eski günlerinden eser yok. 

7) Roy’s Motel Cafe, Amerika Birleşik Devletleri

Roy’s Motel Cafe

Eğer 70’ler dönemi korku filmi çekmek gibi bir planınız varsa mutlaka görmeniz gereken bu özel yapı, Amerika’nın California eyaletinde yer alıyor.

Amboy kentindeki Roy’s Motel Cafe, pop kültürün ikonik yapılarından birisi olarak döneminde önemli filmlerde de yer aldı. The Hitcher ve Southbound gibi filmlerde görebileceğiniz tesis, 1938’de kuruluyor.

Tarihi Route 66 hattında konumlanan tesis, Interstate 40’ın açılmasıyla birlikte yolculuk sırasında tercih edilen bir tesis iken aniden ziyaretçisiz kalmaya başlıyor ve tesis 1972’den sonra aşama aşama kapanmaya başlıyor.

Bir kahve dükkanı ve gaz istasyonu bulunan tesisin bu birimleri 2008 yılında tekrar kullanıma açılırken, konaklama için motel kısmı ise hizmete açılmıyor.

Görsel açıdan ele alındığında ise minimal yapısı, popüler tabelası ve artık kazandığı kirli, bakımsız görüntüsüyle devasa bir boş arazide konumlanan bu terk edilmiş motel sizi ilk andan itibaren tedirgin etme potansiyeline sahip.

8) The Polissya Hotel, Ukrayna

The Polissya Hotel, Ukrayna

Çernobil Nükleer Santrali’nde 26 Nisan 1986’da meydana gelen talihsiz facia, Hiroşima’da meydana gelen nükleer patlamanın 10 katından fazla radyoaktif salınımına neden olurken; bölgedeki 350 binden fazla insan evlerini terk etmek gerekti ve arkalarında artık hayalet kasabalara dönüşen yerleşim yerleri bıraktı.

Bu talihsizliklerin uğradığı evler ve oteller bölgede korkutucu bir imaj bırakırken, The Polissya Hotel de terk edilen şehirlerdeki en yüksek yapılardan birisi olduğundan heybetli ancak bir o kadar da ürkütücü bir mimari olarak yerini koruyor.

Bu görüntüsü ile aksiyon/gerilim oyunlarına da konu olan otel, yaşanmışlıkların iziyle varlığını sürdürürken; bölgedeki radyasyon seviyesinin hala çok yüksek olması dolayısıyla dokunulmaz bir alanda yer almaya uzun yıllar devam edecek gibi görünüyor.


Geriye dönüp baktığımızda aslında tarihte iz bırakan birçok otel, yapıları ve yaşanmışlıkları ile büyük bir önem taşırken artık terk edilmiş ve tüyler ürpertici görünüm kazananlar fazlaca anılmaya, hatta popüler kültüre konu olmaya da devam ediyor. Şarkılardan filmlere, oyunlardan hikayelere…

Onları hafızalarda yaşatmaya devam eden ise mutluluk ve neşeyle dolu anılara ev sahipliği yapan bu tesislerin bir anda harabeye dönüşüp ve belki de artık bu halleriyle birçok olumsuz olayın yaşandığı mimariler haline gelmesi olabilir. 

Terk Edilmiş Şehirler ve Dünyanın Dört Bir Yanından Gizemli Rotalar Ve Hikayeleri yazılarımıza da mutlaka bakmalısınız.

Siz, bu ürkütücü otellerde konaklamak hatta yanlarından bile geçmek istemeyebilirsiniz ancak Obilet’te hayatınızın en özel anlarını yaşayabileceğiniz, mutlu deneyimlere imza atacağınız otellerde keyifli bir tatil yapmak isteyebilirsiniz! Doğal güzellikleriyle, sunduğu olanaklarla ve sahip olduğu özel mimarileriyle dünyanın en özel otellerinde konaklamaya hazırsanız şimdi Obilet’ten otel rezervasyonunuzu yapabilirsiniz!

CEVAP VER

Lütfen yorum giriniz!
Lütfen isminizi yazınız