Hayatında korsan filmi izlemeyen veya çevresindeki herhangi birinden define hikayesi dinlemeyen var mıdır aramızda? Sanmıyorum.
Konusu açıldığında 7’den 70’e herkesin heyecanla kulak kabartıp, hatta heyecanla dinlediği konulardan biri define avcıları ve korsan hikayeleridir diye düşünüyorum. Hangimiz küçükken define haritası bulup macera peşinde koşmanın hayalini kurmadı ki?
Biz her ne kadar bu konuda hayaller ile yetiniyor olsak da 17. ve 18. yüzyılda yani korsanların “Altın Korsanlık Çağı” olarak adlandırılan dönemde pek çok kişi korsanlığı bir “meslek” edinmiş, hatta bu sebeple görkemli gemiler dahi tasarlanmış.
Hadi hep birlikte dünyanın en ünlü korsanlarına ve en ünlü definelerine birlikte bakalım.
İçindekiler
1) Karasakal Edward Teach
Dünyanın en ünlü ve en korkunç korsanı kim diye sorsak, pek çoğunuzun yanıtı ünlü Karasakal Edward Teach olacaktır.
Dünyanın en popüler korsanı olan Edward Teach, uzun ve örgülü siyah sakalları ile Karasakal olarak anılmakta.
Her zaman tricorn bir şapka kullanan Karasakal, sakalında gizlediği Hint kenevirli piposu ve göğsünde sakladığı birden fazla tabanca ve hançerle Karayip Korsanları başta olmak üzere pek çok kitap, oyun ve filme ilham olmuş bir korsan.
Altın Korsanlık Çağı olarak bilinen dönemde, döneminin en korkulan kişileri arasında yer alan Karasakal, 4 gemisi ve bünyesinde çalışan 300 kadar korsanı ile Karayipler’de 40’dan fazla ticaret gemisini yağmalamış.
Kendisi de bir İngiliz olmasına rağmen en çok İngiliz gemilerine saldırdığı biliniyor.
Karasakal’ın ünü ve bu kadar korkunç biri olması tabii ki yalnızca galibiyetleri ile ilgili değil. Vodoo ve karanlık sanatlara olan ilgisi, işkence etmeyi sevmesi de ünlü korsan hakkında bilinen detaylardan.
Karasakal’a barış amaçlı toprak ve unvan sunulmuş İngilizler tarafından. Ünlü korsan bunu ilk başta kabul etse de yıllarını denizlerde geçirdiği için normal hayattan sıkılıp korsanlığa dönüş yapmayı tercih etmiş.
Karasakal’ın ölümüyle ilgili iki söylenti var. Biri korsanın kraliyet donanması tarafından yakalandığı diğeri ise para avcıları tarafından öldürüldüğü. Efsaneye göre başı kesilen korsanın, başsız bedeni gemisi etrafında 3-4 tur attıktan sonra efsanevi bir biçimde ortadan kayboluyor.
Kesilen başı diğer korsanlara uyarı amaçlı Virginia Hampton Nehri yakınlarında asılan Karasakal’ın devasa bir hazinesi olduğu düşünülüyor ve günümüzde de pek çok define avcısı tarafından Chesapeake Körfezi ve Karayipler’in farklı noktalarında aranıyor.
2) William Kidd
Kaptan Kidd adını duymayan var mı? Robert Louis Stevenson’ın Define Adası kitabına ilham olan, New York’a hizmet veren İskoç William Kidd’den bahsediyorum.
Ünlü korsan William Kidd, şans eseri korsan olan biri. Nasıl mı? İlk deniz macerası 1696’da Hint Okyanusu’nda korsan avıyla başlayan William Kidd, bir korsan ekibi tarafından zorla kaptan seçiliyor ve bir anda korsan oluveriyor!
William Kidd’in üstün başarılarından dolayı, kendisine “Macera Kasırgası” adlı gemi ve yağmalanan her şeyin verildiği biliniyor.
Korsanlık kariyerinde yalnızca Fransız gemilerine saldırmayı tercih etse de bir zaman sonra bu ısrarından vazgeçiyor.
Ünlü korsan William Kidd’in en büyük hatası ise Hintli bir gemicilik firmasına ait silahsız bir gemiye saldırmak oluyor. Bunun üzerine korsanın başına ödül konuluyor.
William Kidd öldürülmeden önce elde ettiği değerli eşyaları ve ganimetleri New Jersey yakınlarına gömdüğü söyleniyor. Boston’da yakalanan ünlü korsan, 1701‘de Londra’da bir darağacına asılarak idam ediliyor ve ölü bedenine zift dökülerek Thames Nehri’nde uyarı amaçlı asılı bırakılıyor.
Ünlü korsanın sahip olduğu hazine yüzyıllardır define avcıları tarafından aranmaya devam ediyor. Tarihi kayıtlara göre, 17. yüzyıl İspanyol sikkeleri bulunan hazinenin, New Jersey’deki Cliffwood Beach yakınlarında olabileceği veya Money Island adındaki küçük bir adada olduğu düşünülüyor. Fakat bugün Money Island yok ve eğer define oradaysa bugün bu hazinenin ulaşılamaz olduğu bir gerçek.
3) Sir Henry Morgan
Resmi kaynaklarda da çokça geçen, dünyanın en ünlü korsanları arasında yer alan Gallerli Henry Morgan, 1600’lerin sonlarında Karayipler’de en çok korkulan kaptanlardan.
İlk başta İngiliz Kraliyet’inin resmi yağmalamacılarından biriyken Fransız limanına yaptığı saldırıyla korsan ilan ediliyor.
400’e yakın gemi yağmaladığı bilinen ünlü korsan Henry Morgan’ın en büyük başarısı ise dönemin en büyük şehri olan 1500 askerli Panama Şehrini ele geçirmesi.
Korsanlık faaliyetlerinden dolayı aynı dönemde ele geçirilen korsan, İngiltere ve İspanya arasındaki savaş sebebiyle İngiltere Kralı II. Charles tarafından serbest bırakılıyor.
Üstelik idam edilmesi gerekirken “Sir” ünvanı alarak Jamaika’ya vali yardımcılığına atanıyor. Bu sebeple de ömrü boyunca saygın ve varlıklı bir hayat yaşayan Henry Morgan, korsan olarak yakalanıp öldürülmeyen birkaç korsandan biri; hatta zevk-i sefa içinde yaşarken tüberkülozdan öldüğü biliniyor.
4) Ching Shih
Efsaneye göre gemide kadın olması uğursuzluk olarak biliniyor diye kadın korsan olamaz diye mi düşündünüz? Ching Shih, en başarılı, en ünlü korsanlardan biri ve kadın! Üstelik kocasıyla eşit yetkilere sahip bir korsan.
Hayatını gemilerde seks işçiliği yaparak geçiren Madam Ching, Kırmızı Bayrak Filosu isimli korsan gemisinin başındaki Zheng Yi ile evleniyor ve hayatı değişiyor! Filoyu birlikte yönetmeye başlayan çift, kısa sürede tarihteki en büyük korsan topluluğunu kuruyor.
Genellikle Çin’in güney bölgelerini yağmalayan Ching Shih, oldukça sıkı kurallar getiriyor filosuna. Direnenleri gemiye çiviletmek mi dersiniz, elde edilen ganimetlerin hepsini kayıt altında tutmak ve yanlış bir durumda kişilerin kafalarını kesip öldürmek mi?
Kendisi de kadın ve eski bir seks işçisi olduğu için kadınlara karşı oldukça hassas olan ünlü korsan, tecavüze oldukça karşı ve bir korsan bir kadına tecavüz ederse idam ediliyor. Kadın mahkumlarla evlenmek isteyen korsanlar evlenebiliyor fakat ihanet kesinlikle yasak.
Bu kurallar, disiplinle birlikte korsanlık hayatının zirvesinde 1500’den fazla gemiye ve 80.000’den fazla esire sahip olmuş Ching Shih.
Kocasının ölümünden sonra filoyu genişleten Madam Ching, neredeyse ülkenin yarısına sahip olacak güce erişince, Çin Hanedanlığı’na karşı bir tehdit oluşturuyor ve Çin Hanedanlığı kendisine af çıkarıyor. Böylece Madam Ching karaya iniyor ve ölene kadar kumarhane işletiyor.
Ching Shih Karayip Korsanları serisindeki Mistress Ching karakterinin de esin kaynağı.
5) Anne Bonny
Black Sails dizisinden aşina olduğumuz bir kadın korsanla devam edelim mi? Küçük yaşta annesini kaybettiği için ayakları üstünde durmayı öğrenen Anne, 16 yaşlarında James Bonny adında bir korsana aşık oluyor ve onunla kaçarak evleniyor.
Bir gün James Bonny yakalanıyor ve Anne tek başına kalıyor. Bunun üzerine erkek kılığına girerek bir gemiye sığınıyor.
Çok iyi bıçak kullandığı ve savaştığı için kimliğini kolaylıkla gizleyebilen Anne, geminin kaptanı Jack’e aşık oluyor. İşte böyle başlıyor Anne Bonny’nin korsanlık hikayesi.
Anne, korsan Jack’le birlikte Karayipler’de birçok gemiye saldırıyor. Kimliği belli olunca Jack’ten hamile kalıyor ve çocuğunu doğurmak için Küba’da kalıyor fakat çocuk ölü doğuyor.
Anne, Jack’in gemisine geri dönüyor ve gemideki diğer kadın korsan Mary Read ile arkadaş oluyor. Erkek kılığında uzunca süre gönüllü savaşlara katılan Mary Read, kaptan Jack’in korsan ekibine katılıyor ve uzun süre erkek kılığında savaşıyor. Anne, Kaptan Jack ile birlikte olduğu için Mary Read’in durumunu kaptan Jack’e açıklıyor ve bu uzun bir süre aralarında bir sır olarak kalıyor. Birlikte eşitlik için savaşarak kadın korsanlar olarak kaptanlığa kadar ilerliyorlar.
Karayipler’de iki kadın kaptan olarak ünleri duyulan Anne Bonny ve Mary Read, uzunca yıllar Jack’in gemisinde kılıç sallayarak dünyanın en ünlü korsanları arasına girmeyi başarıyorlar.
Peki ya sonra ne oluyor dersiniz? Jack yakalanıyor, Anne Bonny ve Mary Read hamile oldukları için idamdan yırtıyor. Mary hapiste ölüyor, Anne ise kaçıyor ve nereye gittiği asla bilinmiyor.
Erkek egemen korsan dünyasında kadın gücünün olağanüstü bir hikayesi Anne Bonny ve Mary Read’in hikayesi.
6) Calico Jack
İngiliz Kaptan Jack’ten çok bahsettik. Bu korsan, Black Sails dizisinden tanıdığımız John Rackham, nam-ı diğer Calico Jack.
Kıyafetinden dolayı Calico Jack olarak bilinen John Rackam, 18. yüzyılın başlarında yerel tüccarlara saldıran küçük çaplı bir korsan.
Dünyanın en ünlü korsan kaptanları arasında yer alma sebebi ise başarılarından ziyade özel hayatı ve uyguladığı stratejiler.
Küba kıyılarında bir metres topluluğu olduğu dahi söylenen Calico Jack, en büyük ününü kadın korsanlar Anne Bonny ve Mary Read ile kurduğu ilişkilere borçlu.
Kaptan Calico Jack’in korsanlıktan elde ettiği en büyük kazanç ise enkaz halinde bir gemi kalıntısı sayesinde oluyor. Buldukları enkazın ambarında Calico Jack’in dikkatini altın pesolar çekiyor; fakat o kadar fazlalar ki ancak ufak bir kısmını kendi gemilerine götürebiliyorlar ve geri kalan hazinenin tamamını gömerek sular altında bırakıyorlar.
1720 yılında korsanlık eylemlerinden dolayı Calico Jack ve ekibi yakalanıyor. Ünlü korsan kendisini serbest bırakırlarsa bulmuş olduğu hazinenin yerini söylemeyi teklif ediyor; fakat kendisine inanmadıkları için Calico Jack idam ediliyor.
Calico Jack’in 300.000 altın Meksika pesosu değerinde olduğu tahmin edilen hazinesi bugüne kadar keşfedilmedi. Hazinenin Ten Thousand Islands civarında olduğu düşünülüyor ve hala define avcıları tarafından aranıyor.
7) Barbaros Hayrettin Paşa
En ünlü korsanlardan birinin yaşadığımız topraklardan birinin olduğunu biliyorsunuz değil mi? Türk denizcilik tarihinin ilk Kaptan-ı Deryası Barbaros Hayrettin Paşa, Akdeniz’de korku salan bir korsan aslında. Gerçek adı “Hızır Reis” olan korsanın adına Yavuz Sultan Selim tarafından “dinin hayırlısı” anlamında gelen Hayrettin, kızıl sakalları sebebiyle de Avrupalılar Barbarossa, yani Barbaros adını vermişler.
Denizdeki ticareti faaliyetlerine ilk olarak Midilli, Selanik ve Eğriboz arasında başlayan Barbaros Hayrettin Paşa, abisi Oruç Reis ile birlikte Akdeniz kıyılarına akınlar gerçekleştiriyor ve yağmaladıkları gemiler ile ganimetlerine ganimet katıyorlar.
1516’da ele geçirilen yüklü bir gemiyi Yavuz Sultan Selim’e hediye eden kardeşler, bu şekilde Osmanlı İmparatorluğu’nun da desteğini almaya başlıyor.
Bu noktada aslında şunu da ifade etmemiz gerekiyor: Bildiğimiz gibi korsanlık “haydutluk faaliyeti” olarak adlandırılıyor; fakat Barbarossa Kardeşler’in arkalarına Osmanlı İmparatorluğu’nu alması ile onlar korsan haydutlar olarak değil, “İslam’ın menfaatlerini savunan” korsan denizcilere verilen “gaziü’l-bahr” olarak adlandırılmaya başlıyor.
Kuzey Afrika ve Akdeniz kıyılarında gibi pek çok yerin sahibi olan Barbaros Hayrettin Paşa, adeta İspanyolların korkulu rüyası. Hatta Papa, Barbaros Hayrettin Paşa’yı yok etmek için özel olarak “Kutsal Birlik” filosu dahi oluşturuyor, tabii bu filo başarılı olamıyor.
Barbaros Hayrettin Paşa’nın bu derin denizcilik ve korsanlık bilgisi, tecrübesi sayesinde Osmanlı İmparatorluğu Akdeniz’de büyük bir güç haline geliyor ve hatta Barbaros Hayrettin Paşa’nın Cezayir’i ele geçirip Osmanlı İmparatorluğu’na katmasıyla Akdeniz bir Türk gölü haline geliyor.